öteki taraf var mı yok mu

Ölürsek öteki tarafta hiçbir şey yoksa cennet cehennem yoksa biz müslümanlar bundan bir zarar görmeyiz? ibadetlerimiz hayırlı işlerimiz bizim yorgunluğumuz olur dünyada kalır gider.

fakat islamın dediği gibi çıkarsa siz inanmayan arkadaşlar nasıl kurtulacaksınız?

buyrun yoruma

Böyle oportünist bir yaklaşımla temellenen bir öteki taraf inancının varsayımsal bir hesap kürsüsünde gerçek inanç veya iman sayılmayacağını düşünüyorum.

Bu tarz fırsatçı veya sunulan avantajları güden bir yaklaşımın zaten sonu bulunmuyor. Mesela öteki tarafa ve dinlere inanmayan kişi de dinin yükümlülüklerinden, kurallarından, korkularından ve benzerinden muaf. O kişi - herhangi bir teistin aksine - ölene kadar tüm ömrü boyunca "özgür". Öldüğünde cezalandırılma vaziyeti olmadığı için bu hayatta kişisel zaaflar, sosyal normlar veya beklentiler hariç herhangi bir korku duymasına gerek yok. Bu bakış açısından yola çıkarsak bir teist yani dinlere veya öteki tarafa inanan kendisini gerçek olmayan dinin vecibelerini yerine getireceğim diye boş yere sıkıntıya sokmakta. Üstüne üstlük ortada somut kanıtı olmayan, antropolojik boyutlarının haricinde gerçeklik payı bulunmayan menkıbevi yazılar ve anlatılar, tanrı yapımı sanılıp da aslında insan yapımı olan kurallar nedeniyle.

Şaka bir tarafa hakikaten samimi bir tanrı inancı böylesi karaktersiz ve onursuz bir fırsatçılığa dayanmamalı.

Dünya üzerinde tek bir inanış yok.O inanışlara göre de siz onların inanışlarına inanmadığınız için ahiretinizi yakmış oluyorsunuz.Nasıl ki o inanışlara inanmadığınız için ölümden sonra başınıza bir şey gelmeyeceğinizden eminseniz kendi inanışınıza inanmayanlar aynı eminlik içerisinde yaşıyor.Mesela bundan binlerce yıl önce Mısır'da insanlar öldükten sonra tekrar dirilmek için kendilerini mumyalatıyorlardı.Ancak şimdi Mısır dinine inanan kimse kalmadı ve o dönemlerde kendilerini ahiret hayatı için mumyalatan insanların mumyalanmış bedenleri müzelerde sergileniyor.Koskoca firavunlar yaptırdıkları görkemli piramitlerden çıkartılıp müzelerde sergileniyor.Hatta İngiltere,Mısır'ı sömürge haline getirdiği dönemin ilk yıllarında Mısır'da demir yolu ulaşımında kullanılmak üzere halk mezarlarından çıkartılan mumyaları tren lokomotiflerinde 'odun' niyetine yakmıştı.Halbuki söylediğim gibi binlerce yıl önce Mısır dinine inananlar tıpkı sizin gibi kendi inanışından emin bir şekilde ahirete hazırlanıyordu.Şimdi ise bulundukları konumu görüyoruz.

Klişe olacak ama her insan hayata 'dinsiz' olarak başlar.Daha sonra içinde doğduğu ailenin benimsediği dini görüşü mutlak doğru olarak kabul eder ve hayatının geri kalanını bu dini inancın 'doğru' olduğunu düşünerek geçirir.Halbuki dini inanışı başka olan bir ailede doğan başka bir insan ise o ailenin dini inanışı çerçevesinde yetişir ve bu inanışı mutlak doğru olarak kabul ederek hayatının geri kalanını geçirir.Dolayısıyla inandığımız dini inanış tamamen tesadüfi bir şekilde doğduğumuz ailenin dini inanışı olur.

din fakirin afyonu, bazılarının da menfaatlerinin garantörüdür demiş Marks. -evet biraz ilave var :))) -

yani inana göre var tabi. onlara da saygı duymak lazım.

ama bunun tebliği diyelim 1400 yıldır var ama dünya 8 milyar yaşında ve en iyi ihtimalle 300.000 yıldır insan var.

300.000-1400 = 298.600 yıldır gelmiş geçmiş trilyonlarca insanın haberi yok. dünyada da buna inanan diyelim ki 3 te 1 i kalan milyarların da çok umurunda değil belli ki. son 1400 yılda dünyaya gelip inanan bir coğrafya da dünyaya gelip bu 1/3 in içinde isen torpillisin değilsen kaldın. otur sıfır.

Sene 2024 olacak hala Marks sayıklayan var.

Yerine koyduğunuz tek şey "tesadüf".

Hiçbirşeyin tesadüfen olmadığı bir hayat yaşayıp herşey tesadüfen oldu demek ancak inkar ile tanımlanabilir.