Şimdi Ara

Osmanlı Hilafeti'ni Kimler Nasıl Yıkmıştı! (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
156
Cevap
0
Favori
3.947
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    mustafa_ogr;

    önemli ve faydalı bir paylaşım olmuş.
    İlgiyle okudum.

    "Konu tam onların kıvamı olunca bütün müslümanlar bayram sabahı telaşıyla doluşmuş.
    İlgiyle izliyorum.
    "
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ®ed


    quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    mustafa_ogr;

    önemli ve faydalı bir paylaşım olmuş.
    İlgiyle okudum.

    "Konu tam onların kıvamı olunca bütün müslümanlar bayram sabahı telaşıyla doluşmuş.
    İlgiyle izliyorum.
    "

    İlgiyle takip edilmek güzel bir şey.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: chakra


    quote:

    Orijinalden alıntı: ®ed


    quote:

    Orijinalden alıntı: chakra

    mustafa_ogr;

    önemli ve faydalı bir paylaşım olmuş.
    İlgiyle okudum.

    "Konu tam onların kıvamı olunca bütün müslümanlar bayram sabahı telaşıyla doluşmuş.
    İlgiyle izliyorum.
    "

    İlgiyle takip edilmek güzel bir şey.

    Evet bende öyle düşünmüştüm.Yorumlarından arşiv yapmam lazım kendime.Her mesajını okuduğumda "bu kadar da olmaz artık" diyorum.




  • uyanın lan artık fethullahın çocukları padişahlık yıkıldı son padişahta ingiliz gemisiyle defolup kaçtısizin yeni imparatorluğunuz utahda




  • Osmanlilar devrini yasamis ama daha sonra bilime ve çaga ayak uyduramiyarak bitmistir.Tabiki bunda en önemli etken avrupanin dinde ve sanatta yaptigi reformlardir.Orta çagda bizden geri olan avrupalilar din bagnazligindan ve kilise baskisindan kurtularak müslüman ûlkelerin en gûçlüsü olan Osmanlilara fark atmislardir.
    Bana Osmanli padisahlari hala ülkemizi yönetseydi diye sorsaniz.Cevabim tereddütsûz hayir olur.
    Ne demek ayni ailenin devamli bir ülkeyi yônetmesi.
    Dûsünûn Tayyip erdogan halifemiz olsa.Peki ileride onun çocugunun çocugunuda ülkeyi yônetmesine kabul edebilirmisini?
    Olacak is degil
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 2000watts

    Osmanlilar devrini yasamis ama daha sonra bilime ve çaga ayak uyduramiyarak bitmistir.Tabiki bunda en önemli etken avrupanin dinde ve sanatta yaptigi reformlardir.Orta çagda bizden geri olan avrupalilar din bagnazligindan ve kilise baskisindan kurtularak müslüman ûlkelerin en gûçlüsü olan Osmanlilara fark atmislardir.
    Bana Osmanli padisahlari hala ülkemizi yönetseydi diye sorsaniz.Cevabim tereddütsûz hayir olur.
    Ne demek ayni ailenin devamli bir ülkeyi yônetmesi.
    Dûsünûn Tayyip erdogan halifemiz olsa.Peki ileride onun çocugunun çocugunuda ülkeyi yônetmesine kabul edebilirmisini?
    Olacak is degil


    Sevgili 2000watts,

    Ülkemizin gariplikleri ve halkımızın bu garipliklere yaklaşımı hakkında birkaç örnek vereyim;

    -Mali suçtan ceza almış ve hakkında yine birçok mali suç dosyası bulunan insanı Maliye Bakanı yaptık.
    -Camileri ve minareleri savaş aleti olarak gösteren ve kansız mı yoksa kanlı devrimle mi sistemin değişeceğini soran, Taliban'ın liderinin eteğini öpen adama demokrasiyi teslim ettik.
    -"Siz isterseniz şeriati bile getiririz" diyen adamın kurduğu partinin adı "Demokrat Parti".
    -Demokrasiden her fırsatta bahseden ve nedense 80 yıldır demokrasi olmadığını iddia edenlerle padişahlara hayran kitle aynı.
    -Amerika'ya "katil" diyenler orada yaşıyor, geri kalanının ise çocukları orada okuyor. Halkın bir kısmı ise "katil Amerika" diye bağırıp, ABD'de yaşayan insanlara tapıyor.

    Bu örnekler çoğaltılabilir, ama sonuç hep aynı. Biz bize benzeriz. Ne demokrasiyi biliriz, ne de duracağımız yeri. 21. yüzyılda insanlar aya gitmenin hesabını yaparken, biz hala nasıl olur da geriye döneriz hesaplarındayız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie
    Sevgili 2000watts,

    Ülkemizin gariplikleri ve halkımızın bu garipliklere yaklaşımı hakkında birkaç örnek vereyim;

    -Mali suçtan ceza almış ve hakkında yine birçok mali suç dosyası bulunan insanı Maliye Bakanı yaptık.
    -Camileri ve minareleri savaş aleti olarak gösteren ve kansız mı yoksa kanlı devrimle mi sistemin değişeceğini soran, Taliban'ın liderinin eteğini öpen adama demokrasiyi teslim ettik.
    -"Siz isterseniz şeriati bile getiririz" diyen adamın kurduğu partinin adı "Demokrat Parti".
    -Demokrasiden her fırsatta bahseden ve nedense 80 yıldır demokrasi olmadığını iddia edenlerle padişahlara hayran kitle aynı.
    -Amerika'ya "katil" diyenler orada yaşıyor, geri kalanının ise çocukları orada okuyor. Halkın bir kısmı ise "katil Amerika" diye bağırıp, ABD'de yaşayan insanlara tapıyor.

    Bu örnekler çoğaltılabilir, ama sonuç hep aynı. Biz bize benzeriz. Ne demokrasiyi biliriz, ne de duracağımız yeri. 21. yüzyılda insanlar aya gitmenin hesabını yaparken, biz hala nasıl olur da geriye döneriz hesaplarındayız.



    ''Kayıp trilyon'' kahramanlarından olan bir şahsiyeti cumhurbaşkanı yaptık, bunu lütfen unutmayalım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ssff_allthing

    quote:

    Orijinalden alıntı: JoomlaPerest


    Aga nedir yahu sizin bu İslam'a kin kusmanızın sebebi ? Gerçekten çok merak ediyorum, konu süper bir konu oldu ki daldan dala atladık ama hiç olmazsa bir nebzede olsa birbirimizin görüşlerinizi anlayabildik ama ben gerçekten anlamıyorum bu zihniyeti.... Şimdi Türkiye nasıl gelişir diye basit bir soru sorsam, basit bir cevap ile Eğitimle dersiniz. Peki okumak isteyen, kendini geliştirmek isteyen ve vatanına milletine faydalı birer bireyler olmak isteyen insanların önüne neden taş koyarsınız ? Bu korkunuz nedir ? Allah'a inanması onun emirlerini yerine getirmesi dünyadaki hak ve özgürlüklerine neden engel oluyor ? Elinizi vicdanınıza koyup düşünün bunları tamam İslam'ı sevmeyin aga, Allah'a da inanmayın ama özgürlükten, barıştan yana olun.

    http://www.facebook.com/video/video.php?v=1308463106563

    Bu ülke insanının gözünde avrupa insanının hayvanca ve ahlaksız yaşam tarzının adı medeniyet, Bizim adam gibi ve örnek yaşam tarzımızın adı da irtica oldu... Arif KOÇAK

    Her yerin belirli kuralları vardır..Kimse dine düşman değil..Ayrıca seninle medeniyet anlayışımız arasında uçurum var.Sex,kumar,alkol,uyuşturucu vb. şeyler medeniyetin yada gelişmenin göstergeleri değildir ve alakasıda yoktur..Ayrıca daha irtica ne demek onu bile bilmiyorsun..Namaz kılmayı,oruç tutmayı kimse irtica olarak görmüyor..Ama 5-6 yaşındaki çocuklar topluca Kur-an kursuna,istişarelere götürüp onlara hilafet varken Cumhuriyet gibi ahlaksız bir şey nasıl olabilir,Atatürk dini yıkmıştır vb. şeylerle o çocukların kafaları dolduruluyorsa bu irticadır.Devlete dini yönetim getirilmeye çalışılıyorsa bu irticadır.Senin soruna gelirsek.Öncelikle gözlemlediğimi söylim.Türbanı çıkartıp okuyanlar evlendikten sonra çalışmıyorlar.Daha doğrusu çoğu çalışmıyor.Yani onlar okusa bile evlendikten sonra eşlerinin buyruklarına giriyor.Şimdi demişsin ki,herkesin eğitim hakkı var ve beni islam düşmanı olarak göstermişssin.Öncelikle ben orada ne yazmışım.Dini sembol eden herşey..Sadece türban değil hac yada Afrikadan gelen bir adamın inandığı herhangibir şeyde yasaklanmalı demişim.Senin mantığına göre kamu alanlarında çalışanlar takım elbise giymesin.Mesela short ve bodyle bankaya gitsin.Mademki herşey özgürlük adına yapılıcak,o zaman sana şunu önericem.Bakalım özgürlüklerdeki hassasiyetini gösterebilecek misin.Mesela sen dedin ya istiyen türbanla gitsin,istiyen istediği şekilde giyinsin.Bende mesela sadece boxerla üniversiteye gidicem.Kabul ediyor musun.Sınıfa girdiğim zaman sıralar 2 şer kişilik ve sadece bir sırada bir kişilik yer var.O kişide türbanlı.Ben boxerla onun yanına oturucam ve o bana bişey diyemicek.Çünkü özgürlük var ve o türbanla gelebiliyorsa bende boxerla gelebiliyorum.Hatta boxerıda bırakalım.Sadece bi shortla yazın üniversiteye gidicem.Üstümde yarı çıplak olucak ve kafamada meksikalıların taktığı şapkayı geçirip,derse onunla giricem.Eğer sen benim böyle girmemi kabul ediyorsan ben türban,hac,burka,cüppe,kipa, vb. şeylerle insanların üniversiteye girmesini sonuna kadar destekliyorum..Ama şunu unutma.Müslüman ülkeler din ve devlet işlerini hiçbir zaman ayıramadığı için geri kaldılar..Şimdi dinci olan kesime şeriat kurallarına göre yönetilelim desem direk kabul ederler.İyide ben şeriat kurallarına göre yaşamak istemiyorum ne olucak.Peki ben diyormuyum,camiye günde 1 kere gidebilirsiniz yada haftada 1 gün namaz kılmıyacaksınız diye..İşte biz sizinle bu noktada anlaşamıyoruz.Türkiye de bazı şeylerde elini verirsen kolunu kaptırırsın.Ayrıca kimse kimseyi yemesin.Bir programda orada türbanlı olan bir kıza şunu sordular.Peki türbana izin çıktı ,üniversiteye gittiniz ve hukuk bitirdiniz.Ama savcı veya hakimlik yapamıcaksınız başınızı açmadığınız sürece..Kız aynen şu cevabı verdi.Sıra onada gelicek.Ondan sonra sıra daha nelere gelicek biliyoruz.Önünüzde İran ve Afganistan var.Afganistan talibanın ülkeye çökmesiyle bu hale geldi.Yoksa afganların talibandan önceki hallerini görseniz dudağınız uçuklar.İnsanların giyim tarzını görseniz Afganistan nasıl bu hale gelmiş dersiniz.Taliban ülkeye çöktüğünde önce televizyonu yasakladılar sonra sinema,tiyatro vb. yerler kapatıldı.Ardından radyolar yasaklandı.Onun ardından berberlerde kapatıldı..Belki duymuşsunuzdur.Taliban Afganistan da hakim olduğu bölgelerde berberleri kapatıyor.Abd kuvvetlerinin geri aldığı yerlerde berberler tekrar açıldı en basitinden.İran devrim sonrası halkının asla istemeyeceği birşeyle karşılaştı.Yani İran halkına devrimi yapmadan önce şuanki halini göstersek o devrim asla olmazdı.Tabi bunların hepsi yalan ve ben bunları uyduruyorum.Türkiyede insanlar birbirine karışmasa,yani karşımdakide benim gibi olucak demese inanın bu ülke daha çok özgür olur ve herkes istediği yere istediği kıyafetlerle girer.Ama dinci kesimde(dindar demiyorum)böyle bişey mümkün değil.Karşı taraftan güçlü oldukları anda çökerler.Bu kadar basit.Benim feytullahçı,süleymancı arkadaşlarımda vardır.Onlarla aramız iyidir ama onlarla siyaset yada dini konuları asla tartışmam.Yoksa birbirimize gireriz.Adam bu rejimi istemiyor ve din kurallarına göre olmalı herşey diyor.Bizim binanın altında tabak,tencere,yemek takımı vb. şeyler satan süleymancı birisi var.Bu adama göre kafası açık olan herkes kafir.Sakal uzatmayanlarda müslüman değil.Bu dediğime uyduruyorsun falan filanda diyebilirsiniz.Orası sizi bağlar.Gerçi ben ne kadar anlatsamda siz yine anlamak istediğizi anlıcaksınız.Daha öncede dediğim gibi Türkiye demokrasiye kavuşuyor,dahada demoktarik oluyoruz diyenleri din ve devlet işlerinde gürücez..Son olarak oradaki verdiğin kişinin yazısını bence silersen iyi edersin..Bizim adam gibi ve örnen yaşam tarzımız irtica oldu diyor o şahıs.Demek biz hayvan gibi yaşıyoruz ve kafirin önde gideniyiz.Göbeğine kadar sakal uzatıp,karısını 2 m arkadan yürütenler desenize bizden daha insan..Yada 60 yaşındaki adam 15 yaşındaki kızla evlenirken bizden daha iyi eş seçmiş demekki..Bide eğitimle Türkiye gelişir demişssiniz.O söyleminize çok uygun bir örnek verim.İsmail ağa cemaati okullardaki eğitimi yetersiz buldukları için bu cemaate üye olanların çoğu erkek çocuklarıda dahil çocuklarını okula göndermiyor.Arkadaşlar bizim eğitim sistemimizi beğenmediği için biz kendimiz eğitiriz diyorlar.

    bravo arkadaşım güzel tespit...




  • quote:

    Osmanlilar devrini yasamis ama daha sonra bilime ve çaga ayak uyduramiyarak bitmistir.Tabiki bunda en önemli etken avrupanin dinde ve sanatta yaptigi reformlardir.Orta çagda bizden geri olan avrupalilar din bagnazligindan ve kilise baskisindan kurtularak müslüman ûlkelerin en gûçlüsü olan Osmanlilara fark atmislardir.
    Bana Osmanli padisahlari hala ülkemizi yönetseydi diye sorsaniz.Cevabim tereddütsûz hayir olur.
    Ne demek ayni ailenin devamli bir ülkeyi yônetmesi.
    Dûsünûn Tayyip erdogan halifemiz olsa.Peki ileride onun çocugunun çocugunuda ülkeyi yônetmesine kabul edebilirmisini?
    Olacak is degil


    Peki şöyle bir soru sorsam..

    Osmanlı'nın değil de, Anadolu'da kurulan beyliklerin hepsinin birleşerek bir devlet oluşturduğunu ve aristokrat sınıfı ile ülkeyi yönettiği bir devlete ne tepki verirdiniz?

    Sadece merakımdan soruyorum..

    İngiltere, Rusya, Fransa, Almanya ve Osmanlı devletleri sayılırken, neden diğer dördünün bizimki gibi bir ''isim'' olmadığı birilerinin gözüne çarpmıştır heralde..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    Hayır, sadece oralarda petrol olduğundan şüpheleniliyordu, savaş başlarken Arap yarımadasında petrol olduğu neredeyse kesindi, oysa Musul ve Kerkük'te kesin değildi, zaten İngilizler aralarındaki gizli anlaşma ile Irak'ın kuzeyini Fransızlara vermişlerdi, 1925ten sonra orada yüksek graviteli, mega yatak diyebileceğimiz petroller çıkınca oralar ne bize yar oldu, ne de Fransızlara.. İngilizler üşüştüler oraya..



    Bu bilgileriniz ile resmi tarihi eleştirmenizin hiç bir anlamı yok. Kuzey Irak petrollerinin önemi diğer bölgelerden çok daha önce anlaşılmıştır. Yanlış hatırlamıyorsam doğal olarak çıkan(kaynak!) tek petrol sahası Kuzey Irak. II. Abdülhamit İngilizlerin bölgeye ilgisini fark ederek 1888' de "sahayı Mülk-i Şahane" yani padişahın özel mülkü haline getirdi. İngilizlerin mütarekeden sonra ilk işgal ettikleri yer Musul'dur. Lozan pazarlıklarının en çetin aşaması Kuzey Irak görüşmeleridir. Antlaşma sağlanamaması görüşmeleri kopartmış, II. dönem görüşmelerde de bu konuda sonuç alınamamıştır. İngilizlerin en çok istedikleri yer Kuzey Iraktır. Bu nedenle buradaki petrolü bilmiyor olmaları mümkün değildir.

    Konuya gelince; Taliplilerinin emperyalistlerle ilişkileri düşünüldüğünde hilafetin yeniden güncellenmesi/canlandırılması isteğinin emperyalistler tarafından istenildiği sonucuna götürüyor. Utah'taki besi boşuna yapılmıyordur. CIA nin "yüksek yararlı personel" olarak tanımlama ve kefaleti boşuna değildir. Demokratik laik Cumhuriyette, vatandaşların peşkeşlere "hop" deme olasılığı her zaman yüksektir. İşbirlikçiyi bir sonraki seçimde yönetimden uzaklaştırabilirler. Oysa hilafetin ve saltanatın kulları efendilerine gık diyemezler. Ülke kaynaklarımızın iştahlarını kabarttığı AB-D nin bu kul düzenini canı gönülden isteyeceği kesinliktir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    Osmanlı'nın değil de, Anadolu'da kurulan beyliklerin hepsinin birleşerek bir devlet oluşturduğunu ve aristokrat sınıfı ile ülkeyi yönettiği bir devlete ne tepki verirdiniz?



    Türkiye Cumhuriyeti zaten budur. Ne ırk esaslıdır ne de din. Hür ve eşit vatandaşlarından oluşan demokratik laik bir hukuk devletidir. Önce bölüp sonra birleştirmeye ne gerek var?
  • quote:


    Konuya gelince; Taliplilerinin emperyalistlerle ilişkileri düşünüldüğünde hilafetin yeniden güncellenmesi/canlandırılması isteğinin emperyalistler tarafından istenildiği sonucuna götürüyor. Utah'taki besi boşuna yapılmıyordur. CIA nin "yüksek yararlı personel" olarak tanımlama ve kefaleti boşuna değildir. Demokratik laik Cumhuriyette, vatandaşların peşkeşlere "hop" deme olasılığı her zaman yüksektir. İşbirlikçiyi bir sonraki seçimde yönetimden uzaklaştırabilirler. Oysa hilafetin ve saltanatın kulları efendilerine gık diyemezler. Ülke kaynaklarımızın iştahlarını kabarttığı AB-D nin bu kul düzenini canı gönülden isteyeceği kesinliktir.


    Kuzey Irak petrollerinde durum benim bildiğim gibi, ilk önce petrol olduğu bilinen bölgeler Suudi yarımadalarıdır, sonra Irak kuzey bölgesinde olduğu çıkmıştır, o yüzden anlaşmalarda İngilizler en yüksek rezervli bölgeleri kendilerine ayırmıştır..

    Sonuçta şudur, Türkiye Cumhuriyeti de İngilizler'in de onayıyla kurulmuş bir devlettir, Lozan'da imza atan ülkelerden birisi de İngiltere.. Yani bu işler olurken İngiltere bizim tam karşı cephemizde yer alan bir devlet değildir, bunun göz önünde bulundurulması gerekir.. İngilizler Osmanlı'dan petrol bölgelerini çıkarıp geri kalanıyla da Türkiye Cumhuriyeti kurulmasına ''okey'' vermişlerdir.. İngilizler'in derdi Osmanlı'nın petrol bölgeleri idi, Türkiye Cumhuriyeti ya da Anadolu değil.. O Rusların, Yunanların, Fransızların derdi...

    CIA için de söylenen şudur, İngiltere'nin ABD'deki beyni denir(di) , o İngilizlerin derdidir, Utah'taki besinin okullarında okutulan anadile bakarsanız hangi ülkenin işi olduğunu da anlayabilirsiniz kolaylıkla..

    Kimsenin derdi, şeriat devleti getirmek değil, ya da Türkiye'deki sermayeyi peşkeş çekmek değil, üstelik vatandaşların peşkeşe hop deme olasılığı demişsiniz ama 12 Eylül 80den beri düşük kur-yüksek faiz ve özelleştirme, sürdürülebilir borç dinamiği altında ülke soyuldu, kim hop demiş, bunun ne laiklikle ne de demokrasiyle alakası var, 22 Temmuz seçimlerinde gördük, kimse hop demedi..

    Hop diyecek olan siyasetçilerdir, ama onlar da hop diyemezler, '' indirilirler ''

    Bu gün dış güçlerin derdi, Türkiye'nin kaynağı falan değil, onların derdi çok başka.. Afganistan Pakistan bölgesinde savaşacak asker aranıyor..

    Sizin bir müttefik bir orduya ihtiyacınız olsa, ve o ordu son 50 senede 4 darbe yapmaktan başka bir şey yapmamış olsa siz müttefik olarak onu kabul eder misiniz? Yoksa ''savaşan'' ve '' yakıp yıkan '' bir orduyu mu müttefik olarak istersiniz?

    quote:


    Türkiye Cumhuriyeti zaten budur. Ne ırk esaslıdır ne de din. Hür ve eşit vatandaşlarından oluşan demokratik laik bir hukuk devletidir. Önce bölüp sonra birleştirmeye ne gerek var?


    Kısmen doğru olabilir, ne ırk esaslıdır ne din, ama bizde oluşmuş bir aristokrat aile sınıfı yoktur Avrupa'daki gibi..

    Ayrıca ''laik'' kelimesi biraz sakat bence, hiç bir laik devlette devlet içerisinde ''diyanet işleri başkanlığı'' diye bir kurum olmaz..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 3 Mart 2010; 17:12:40 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: münzevii

    lehrer35 görebildiğim kadarı ile siz bu forumda üslub üzerine ahkam kesebilecek son kişilerden birisiniz. Belli bir seviyede devam eden foruma dalıp "Nerenize batar bu devrimler?" diye sorabilecek kadar ahlaki zaafiyete düçar olmuş bir zat nasıl olup da aleme nizam vermeye kalkar aklım almıyor.

    Yani resmi tarih ve nutuk için güvenilir yegane kaynaklar diyene de ne demeli bilmem ki. Şu nutuk dediğiniz kaynağı alın ve başka milli mücadele paşalarının hatıratları ile paralel okumalar yapın. Böyle bir saçmalık olamaz. Her kim ki Kazım Karabekir milli mücadelede Mustafa Kemal'den daha küçük bir rol oynamıştır ifadesini kullanabiliyorsa, tarih bilgileri resmi tarih ve nutuktan ibarettir. Trabzon'da bütün hazırlıkları yapıp Erzurum kongresini toplayan Karabekir Paşa. Salondan atılan Mustafa Kemal'i askeri nüfuzunu kullanarak cebren başkanlıpa seçtiren Karabekir Paşa. Erzurum Sivas kongrelerinde ciddi ciddi Amerikan mandacılığının müzakere edildiğinden asla bahsetmezsiniz ama aklınıza estikçe İngilizlerle işbirliği yapan hocaları ballandıra ballandıra anlatırsınız.

    Hilafet konusunda da hilafet kaldırıldı demek yanlış bir kullanımdır. Millet Meclisinin şahs-ı manevisinde mündemiçtir. Yani hilafet görevi meclise devredilmiştir, kurum olarak kaldırılması söz konusu değildir. Ha sonuçta ne fark eder derseniz ben de ilimlerde terminolojinin ehemmiyetini size hatırlatırım.

    Yani lehrer35 öyle desteksiz sallıyorsunuz ki. Yakın tarihimizde gizli hiçbir şey yokmuş. Bizim yakın tarihin bilinenleri buzdağının görünen kısmıdır dersek asla abartmış olmayız. Mesela şu TTK'da muhafaza edilen Makbule'nin mektupları var. 50 geçti açıklanmadı, 25 daha geçti açıklanmadı. Rıza Nur'un hatıratı niye yasaklı bu memlekette? Karabekir Paşa'nın hatıratı neden yayınlanır yayınlanmaz apar topar toplandı? Neden milli mücadelenin büyük paşaları resmi tarihimizde hiç yer almaz. Neden Çerkes Ethem'in hizmetleri bir nebze olsun anlatılmaz? Herkes haindir değil mi? Diktaya karşı gelen herkes haindir. Bu ne menem bir anlayış. Hiçbir zaman Terakkiperver ve Serbest Cumhuriyet Fırkalarına halkın gösterdiği muazzam ilgiden bahsedilmez. Çok iyi bilinir ki 25'te de, 29'da da serbest seçimler olsaydı Halk fırkası kesin bir hezimet yaşardı. Hem de 29'da ısmarlama bir muhalefet karşısında, durum bu kadar vahimdir yani. Ama siz tutturmuşsunuz on yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan. Tabi tabii, yarattığınız gençler de yol vergisini ödeyemediği için 6 ay yol işçisi olarak çalışıyordu.

    Bizim resmi tarihe doğru diyebilenler hiç şüphem yok ki kendilerini rejim bekçiliğine adamış, bu toprakların asli unsurlarını hakir gören, paşaları gibi kendilerini de "infallible" addeden, sağlıklı düşünme yetisini kaybetmiş insanlardır. Siz ne kadar tarihi hakikat ortaya koyarsanız koyun, bu at gözlüklü insanlar resmi tarihten başka bir alternatifin doğru olabileceğine zerre ihtimal vermezler.

    Bu manzara karşısında insan hakikaten millet olarak düştüğümüz vaziyetin vehameti karşısında ister istemez duygulanıyor. Şu anda hangi safta olursanız olun, şu bir hakikat ki bu millet şu tartıştığımız milli mücadele yıllarında aynı değerler etrafında bir yumruk gibi kenetlenebiliyordu. 87 yıl sonra içinde bulunduğumuz bu içler acısı parçalanma bile tek başına devrimlerin ne kadar başarılı olduğunu göstermeye kafi.

    Bir kişi hakkında araştırma yaparken denk geldim ve mesajını görünce güldüm.

    Güldüğüm noktalar siz osmanlıcı Atatürk düşmanlarının Atatürk karşısına hep başka birilerini sürme çabalarınızdır.


    1- Kazım Karabekir. Tamam Türk kurtuluş savaşında mücadele etmiş bir Türk beyidir. Ama palavra sıkarak nereya kadar varacaksınız? Kazım Karabelir dine bağlı biri olarak görünüyor gözünüzde Çünkü kendinizce sebeleriniz var. Yazdığı kitapta Atatürk dine düşmanmış bu yüzden Türkçe yaptırmış Hani şu ismet paşanın yazdığını idda ettiğiniz ve asla 26. sayfasında olmayan "Türk milleti türkçe okusun ki Kuran'ın ne kadar boş olduğunu anlasın" palavrası gibi.

    Bunun yanında Kazım Karabekir Paşa sizin mason gurubu dediğiniz "İttehak ve Terakki cemiyeti" kurucularından biri olduğu. Dincilerin başlattığı kanlı biten 31 mart vakasında olayı bastıran kişi olduğu bilir misiniz ? şimdi dinci diyorsunuz adama. hem de masonlar dediğiniz ittehakçileri kurmuş. Yahu sürekli çelişiyorsunuz. Yok efendim işte Atatürk'ü attılar o aldı. Kazım paşa daha çanakkale savaşında elindeki 2 cepheyi koruyamadı ve fransızlara kaptırdı! arkasını temizlemek Atatürk'e kaldı.

    Yani açık açık Kazım paşa birden Atatürke düşman osmanlıcı bir paşa oluyor 1926 dan sonra. Kitap da yazıyor. Aynı Kazım Paşanın partisi 1946 seçiminden önce anadoluyu köy köy gezerken ismet paşa için "kurtuluş savaşından kaçtı" diyip cahil kalma halkı sömürecekti. Sonrasında istediğini yine alamayınca partiyi dağıtıp kendi partisini kuracaktı. Bu sefer iktidar olamayacak lakin mevki sevdası meclis başkanlığı ile giderilip ve susacak idi sonrasında.

    2- Atatürkü kovdular vs vs. Kardeşim Atatürk'ü kim kovmuş? erzurum kongresindeki adamları sen harbiyeli tıbbiyeli mi sanıyorsun ? çoğu köy ahalisinden idi. Yok Atatürk'ü atmışlar ismet geri kazım karabekir aldırmış. Yok Atatürk'ün samsuna çıktığında vahüdettünün ona verdiği 3000 osmanlı mecidiyesi ( 6 gramdan 18 kilo yapar) vermişte Atatürk o gizli para ile anadoluyu dolaşmış mış. Allahım ya mantık biraz mantık

    3- Meclis Halk yetkileri ile kuruldu. Tek adamlığı Atatürk bile istemedi. Bu yüzden yakın arkadaşı Stamboliyskinin Bulgaristana getirdiği Cumhuriyet şeklini Türkiyeye en uygun olarak kararlaştırmıştı. Stamboliyski Bulgaristana cumhuriyeti getirdiğinde Türklere türkçe eğitim hakkı verildi ve dinleri ile ilgili kısıtlama asla yapılmadı.

    4- yukarıda da görüldüğü gibi meclis demokrasi üzerine kuruldu. Lakin halifeliği Abdülmecit Sultan üstlendi. 1924 e kadar kimse dokunmadı. Hatta halife olarak meclis ona parlar ödüyordu ama her yıl harcamları artan halife ödenekler isteyip ayrıca meclise gelen heyetlerin önce kendisinden geçmesini isteyince işin rengi değişecekti. 1924 de halifelik kaldırıldı. Halifelik kalkınca araplar kendi içinde halifelik ilan ettiler bu yüzden savaşlar çıktı ve bu da mekkenin araplar tarafından kendi içinde kuşatılmasına kadar gidecekti. yani halifeliğin hiç bir şekilde bir şahsa ait olamayacağı belli olmuştu. Ayrıca Lozan da adaları yunana bırakan biz değil 1913 de londra ve atina antlaşmalarına uyan Osmanlıdır. Lozan da bize dayattılar işte. neyse hilafet meclise devredilmemiştir! Görüldüğü üzre saltanat için tekrar amaç olarak kullanılacağı aşikar olunca abdülmecitin elinden alınıp kaldırılmıştır. Keza Mustafa Kemal'in halifelik içine ne düşündüğü o aşağladığın nutukta yazmaktadır.


    5- Rıza Nur'u övmüşsün. şaşırmıştım lakin tarih 2010 muş. yani 17 aralık 2013 öncesi. Şimdi Rıza Nur'un talebi fetö yani nurcu hareket ile ters düştüğünüz yıllardan önce. vay be rastlantıya bak :)

    6- Evet seçimler yapılmadı. çünkü millet sistemi idrak edecek kadar eğitimli değildi. tıpkı bugün olduğu gibi. kurtuluş savaşı hatıralarında anadoludan gelen bir çok mehmetin daha peygamberlerin adını bilmedikleri kayıtları vardır. böyle bir ortamda din ile her türlü sömürü yapılabilirdi ki yapıldıda. Menemende Şıhlarla ayaklanan halk Kubilay'ı şehit etti. Dersimde Nuri Dersimi ve birkaç şıh ile ayaklanan halk , karakolda 44 askeri yaktı (bu arada geçen ay iki askerimiz işid tarafından yakıldı. tesadüfe bak).

    yakın tarihi daha iyi araştırmak gerek. Mesela fransaya sığınan son halifenin sonrasında müzikle sanatla ilgilenmesi gibi. halife iken yasak dedikleri halifelik alındıktan sonra hobi olması mesela. yine kendiniz ile çelişmişsiniz.


    umarım hala forumdasındır. her türlü tartışmaya açığım... saygılarla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi revere -- 14 Mart 2017; 6:52:20 >




  • Burada ne cok fetocu varmis?



    Acaba burada yazdilarini tekrar gorseler utanirlar mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şu hilafet meraklıları, merak ediyorum. Varsayalım ki halife ilan ettiniz uzunu. Ve hadi varsayalım ki İslam ülkeleri kabul edip biat etti halifeye. Ulan kendi kiclarini boktan kurtaramayan, ülkesinde savaş çıkınca arkasına bakmadan kaçan , teknoloji namına el yapımı patlayıcı ve intihar bombacısından başka bir şey(!)i olmayan adamlardan ne bekleyeceksiniz? Nasıl bir beyin yapınız var? Resmen mental retardasyonun sözlük tanimisiniz.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: _Akıncı

    Sözde din adamlarının sayısı o dönemde az olmasa da Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında İslam düşüncesinin çok önemli bir yeri vardır. Atatürk de dikkat ederseniz padişahlığı kaldıracağını başta söylemiyor ve dini öğelere vurgu yapıyor. Aksi takdirde taraftar bulamazdı kolay kolay. Bu bir gerçek.

    İkincisi o kahraman Türk askerlerinin hepsi aynı zamanda Müslümandı.



    Eski mesaj yinede yazalım;

    Hilafetin kaldırılması İslamiyet'e zarar vermemiş aksine Diyanet'in kurulması ile İslamiyet'e ve diğer inançlara gelişmesi,sorgulanması,araştırılması için iyi bir imkan olmuştur.

    İslamiyet'in elbetteki Kurtuluş Savaşı ve diğer mücadele savaşlarımızda pozitif bir etkisi olmuştur fakat sonrasında kontrol altına alınmaması durumunda savaşta sağladığı faydadan daha fazlasını insanlar İslamiyet'i yanlış yorumlayarak duygularının güdümünde başarılarını,kazandıklarını bir çırpıda kaybedebilirlerdi. Ki inanç ideolojilerinde ciddi yanlış anlaşılmalar mevcut.

    Bu ayaklanmaların ve kargaşaların azaltılması için mantıklı bir şekilde düşünülüp,araştırılması hatta bir çok inançlarda toplu ibadetler belli sayılarla sınırlandırılmalı bu tarz ibadetler küçük topluluklar halinde yapılmalı.

    İzmir'de Türk askerlerine kurşun sıkan sakallı isyancılarda müslümandı. Şehit olan türklerde vardı kürtlerde vardı. Bugün türkü de kürdü de diğer insanların canına kast eden türk-kürt-ermeni-arap bir çok teröristte var.

    İşin özü kökenler,inançlar ve mezhepler iyiliğin veya kötülüğün ham maddesi diyemeyiz. Bakın müslümanlık sayesinde bunlar oldu demek işid gibi bir örgütü görmezden gelmek demektir. O zamanda şunu diyebilirsiniz onlar müslüman değil kandırılmışlar. Adamlar mezhepsel inançlara göre hareket ediyorlar buradan da şu sonuç çıkıyor bir çok insan gerçek İslamiyet'le değil İslamiyet'in yanlış anlatılmış bilgileri ile İslamiyet'i kabul ediyorlar.

    işidli üst düzey yönetici makamlarındaki teröristler para için şahsi menfaatler için ajanlık yapan elemanlar fakat alt elemanları sözde Allah için cihad lafları ile kandırılan uyuşturulan insanlar. Bir ara Türkiye'den de gerek halk gerek politika kısmında desteklediler,sevildiler,görmezden geldiler. Sonrasında Türkiye'de kaç kanlı eylem yaptılar kaç polisin,askerin,sivilin ölümüne sebep oldular yaptıkları ancak ülkemizde birilerine değince terörist oldu. Ki şu günlerde bile ucu hâla ailesine,sevdiklerine dokunmadığı için işide sempati besleyebilecek vicdansızlıkta insanlar vardır. (aynı düşüncelerim diğer terör örgütleri pkk ve türevleri içinde geçerlidir onlarda sözde hak uğruna masum polislerin,askerlerin,sivillerin canına kast ediyorlar o kadar solcular ki amerika eliyle bir şeyler yapmaya çalışıyorlar biri şunu soruyor mu acaba solculuğun kökeninde mesele emparyalizme karşı olmaksa Abd'yi emperyalist olarak görmeyip verdiği silahları,mühimmatları alıp Türkiye'yi emperyalist olarak görmek neyin kafası)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bilgisayar Bağımlısı -- 18 Mart 2017; 15:34:39 >




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.