Şimdi Ara

Nurettin Yıldız: Kadınların 90 km'den fazla araç kullanmaları dinen yasak (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
267
Cevap
1
Favori
17.066
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
21 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ne kullanıyorlar acaba şu kafa için, insan gerçekten merak ediyor.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Minnak bir araştırma yaptım,seferilik için gereken mesafe 104 km imiş.Neyle gittiğinin,nasıl gittiğinin önemi yokmuş.İster yürü,ister ışınlan,yine seferi sayılıyormuşsun:)Bana pek mantıklı gelmedi ama,müctehid değilim sonuçta:)Yani islami çerçeve bu,haliyle adam bu çerçeveye göre doğru olanı söylemiş,gerisi,kişinin kendisine kalmış oluyor:)Çerçeve ne acaip bir kelime bu arada yahu
  • Eric Cartman. kullanıcısına yanıt
    Hacı yağı :)

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Peki araci 89 km hizla giden bir trene koysak ve kadinda 2 km hizla gitse ne olur. Hadi bunu aciklasinlar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mechatengu

    İslama sallamak için bu yobazlara ihtiyacımız yok.

    İslamın inanmayanlara ettiği küfürleri aynen iade etsem çok sağlam geçirmiş oluyorum zaten.

    Alıntıları Göster
    Reis ne yaptın sen ya.

    Nurettin Yıldız: Kadınların 90 km'den fazla araç kullanmaları dinen yasak




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    Şimdi bu 90 km neye göre 90 km?

    Mesela bir saatte mi 90 km gidebilir bir günde mi?

    Ya da bir binişte 90 km giderlerse arabadan inip binerlerse bir 90 km daha hakları olur mu?

    Bunlar önemli meseleler.
    Her 80 km de bir, geçici imam nikahı kıyabilecek checkpointler olursa sorun ortadan kalkar.
  • strategen kullanıcısına yanıt
    Aynı şarj istasyonu gibi
    Mantıklı
    Muta mıdır nedir rezilliğin dizboyu olduğu durumu destekleyen yobazlar buna ne der soralım bence

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arslan Yabgu kullanıcısına yanıt
    Benim dünyamda, kadın barış zamanı erkeğe patronluk da yapar, savaş zamanı komutanlık da yapar, yeri gelir ülke de yönetir. Nurettin'in dünyasında 70 yaşında erkek 6 yaşında çocukla yatağa girebilir, kadınlar bir başkasıyla asansöre binemez, tek başına seyahat edemez, öğretmenlik yapamaz, kocasından boşanamaz, mirastan pay alamaz. Günümüz Türkiye'sinde ve uygar dünyada kimin dünyasının daha ütopik (daha doğrusu distopik) olduğunu aklı olan herkes görüyor.

    Kadınla erkek farklı olduğu kadar insanla insan da farklı. Dr. Thomas Sowell'in bir lafı var "Kimse kimseyle eşit değildir. Hatta aynı insan, farklı günlerde, kendisiyle dahi eşit değildir." İki cinsiyetin ortalamada birbirine farkları varsa da, her nitelikte diğerinden daha iyi olan karşı cins bulmak mümkün. Terkip ve tahlilde kimi erkekten üstün kadın da var, taklit ve ezberde kimi kadından daha ileri erkek de var. Şefkatte kimi kadından ileri erkek de var, güç ve kuvvet konusunda dahi kimi erkekten üstün kadın var. Kaldı ki bunların hepsi geliştirilebilir, iyileştirilebilir nitelikler. Önemli olan insanın cinsiyetinden bağımsız olarak kendini hangi konuda ne kadar geliştirebildiğidir. Örneğin seyahat konusunda 900km molasız araç kullanacak ve patlak araba lastiğini kendi değiştirebilecek kadın varken, ehliyeti dahi olmayan, eline tornavida almamış erkekler de vardır. Bunların sayısı ve ortalaması önemsizdir, ortalaması ya da geneli şöyledir diye hemcinslerin tümüne kısıtlama getirmek, aciz, eksik insan yerine koymak kimsenin haddine değildir.

    Burada eşitlikten kast edilen fırsat eşitliğidir, özgürlükte eşitliktir, hukuk önünde eşitliktir. Evet, kimi insan var yanında ehil kişi olmadan değil 90km, 9km dahi araba kullanmaması daha iyi olur. Akli dengesi yerinde olmayan ya da sağlık sorunları olan bir bireyin tek başına uzun yolculuk yapması da sakınca teşkil edebilir. Bunların hepsi cinsiyetten bağımsızdır. İnsanlara, beceri ve niteliklerinden bağımsız olarak, sırf kadın olduğu için kısıtlama koymak cinsiyetçi yaklaşımdır, ayrımcılıktır, ilkelliktir. Bunların uygar dünyada yeri ve karşılığı yoktur.




  • önce kumaş parçasına sokuşturdular yetmedi kadın erkek yan yana gelemez diyerek tecavüzü meşrulaştırdılar o da yetmedi şimdi tek başına dışarıda hareket edemeze geldi. bana kalırsa otobüste tacizi tecavüzü normalleştirme derdinde.

  • Mahremsiz sefere çıkmak

    Sual: Kadın, Şafii mezhebini taklit ederek mahremsiz sefere gidebilir mi?
    CEVAP
    Şafii mezhebinde de kadın mahremsiz sefere [üç günlük yola] gidemez. Diğer mezheplerde de mahremsiz sefere gidemez. Çünkü hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
    (Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadının, yanında kocası veya mahremi olmadan üç günlük ve daha fazla bir yola sefere çıkması helal olmaz.) [İbni Mace]

    Sual: Bazı hanımlar mesela Konya’dan İstanbul’a yanlarında mahremleri olmaksızın gidip geliyorlarmış. Bu konuda Şafii mezhebini taklit ettiklerini ifade ediyorlarmış. Böyle bir şeyin aslı var mıdır?
    CEVAP
    Böyle bir şeyin aslı yoktur. Şafii mezhebinde de kadınlar mahremsiz sefere çıkamazlar. Sadece farz olan hacca gidebilirler. Bu konuda da taklit etmek caiz olmaz.

    Konya’daki bayanlar, mahremsiz İstanbula gelip gidemezler. Tam İlmihal’de diyor ki:
    Hür kadının, zevci veya ebedi mahrem akrabasından biri yanında bulunmadan, yalnız veya başka kadınlarla yahut akıl, baliğ ve salih olmayan mahremi ile üç günlük yola gitmesi [üç mezhepte] haramdır. Şafii mezhebinde, kadınlar ile mahremsiz olarak, farz olan hacca gidebilir. (Kadın, mürâhik olan, yani büluğa yaklaşmış, oniki yaşındaki mahremi ile sefere gidebilir). (Kadihân)da diyor ki, (Kadın, salih cemaat ile sefere gidebilir). [Bu iki kavil, zaruret halinde caiz olur.]

    Bir kadın, üç günlük sefere, ancak kocası ile, fâsık olmayan ebedi mahrem akrabası ile veya [ihtiyaç halinde] mürahık erkek çocuğu ile gidebilir. Fâsık olan mahremi ile sefere çıkamaz. Salih mahremi yoksa, zaruret halinde yalnız çıkmaktansa, fâsık mahremiyle çıkmak daha uygun olur. [Mürahık 12 yaşını doldurmuş, henüz balig olmamış çocuk demektir. Mahrem, kardeş, amca, dayı gibi yakın akraba demektir.]

    Diyelim siz hanımınızı Isparta’ya götürüp geldiniz. Daha sonra o kocasının yanına yani sizin yanınıza uygun vasıtalarla mahremsiz gelebilir.

    Sual: İhtiyar kadın, yalnız sefere çıkabilir mi?
    CEVAP
    Çıkabilir. Ama fitne zamanında çıkmamalıdır.

    Sual: İhtiyar kadın, 55 yaşından büyük olan mı?
    CEVAP
    Evet.

    Sual: Mukim hanım, başka şehirdeki zevcinin veya mahreminin yanına mahremsiz gidebilir mi?
    CEVAP
    Mukim gidemez. Seferdeki hanım gidebilir.

    Sual: Bir kızın, abla ve eniştesiyle sefere çıkması caiz mi?
    CEVAP
    Zaruret halinde caiz.

    Sual: Kadın, ana babasının yanına Antalya'ya gitmek için İstanbul'dan yalnız başına uçakla gidebilir mi? Hayzlı iken gidebilir diye bir şey var mı?
    CEVAP
    Gidemez. Hayzlı iken de gidemez. Antalya'da ise, İstanbul'a kocasının yanına gelebilir.

    Sual: Kadın, seferden yalnız başına ne zaman döner?
    CEVAP
    Zevcinin, mahreminin bulunduğu her yere yalnız dönebilir. Tenha olmamak da lazımdır.Yani uygun bir vasıta ile gelmelidir.

    Sual: Çok ihtiyar kadın, mahrem olmayan akrabasını ziyaret için, çok ihtiyar erkekle sefere çıkabilir mi?
    CEVAP
    Evet.

    Sual: Hanımım yalnız başına Ankara'dan Konya'ya gidecek. Hayzlı olarak sefere çıkıyor. Konya'da seferi olur mu?
    CEVAP
    Yanında kocası veya mahremi bulunmayan hayzlı kadının sefer niyeti ile yola çıkması kıymetsizdir. Yani Konya'da seferi olamaz. Temizlendikten sonra 104 kilometre daha gitmeden önce kaldığı yerde seferi olamaz. Eğer Konya'dan temiz olarak çıkıp Ankara'ya geri dönse, çıktığından itibaren seferi olur. Ankara vatan-i aslisi değilse ve orada 15 günden az kalırsa Ankara'da da seferi olur. Ankara vatan-i aslisi ise orada çok az kalsa bile seferi olmaz.

    Hayzlının seferi olması
    Sual: Yanında kocası veya mahremi bulunmayan hayzlı kadın, sefere çıksa, sonra henüz seferdeyken hayzı bitse, seferi olduğu için namazlarını kısaltabilir mi?
    CEVAP
    Böyle bir kadının seferiliği geçersizdir. Temizlendikten sonra, seferi uzaklıktaki yere gitmeye karar verip yola çıkarsa, o zaman seferi olur. Fıkıh kitaplarında deniyor ki:
    Yanında kocası veya mahremi olmayan hayzlı kadın, uzun yola çıksa, seferi olamaz. Hayz bitince, bulunduğu yerden üç günlük yola giderse, ancak o zaman seferi olur. (S. Ebediyye)

    Sefere çıkan hayzlı kadın, temizlenince, varmak istediği yere üç günden az bir mesafe kalmış olursa, bu kadın, sahih kavle göre namazlarını tamam kılar. (Halebi)

    Halebi kitabındaki bu ifadede de, seferdeki hayzlı kadının, gideceği yere üç günden az kalırsa seferilik hükmü geçerli olmuyor, namazlarını tam kılar deniyor.

    Hayzlı bir kadın, temizlenir de varacağı yere iki günlük mesafe kalırsa, sahih kavle göre, büluğa eren çocuk gibi namazlarını tamam kılar. (Dürr-ül muhtar)

    Dürr-ül muhtar kitabındaki bu ifadede de, seferdeki hayzlı kadın, gideceği yere üç günden az kalırsa seferi sayılmadığı için, namazlarını tam kılar deniyor. Seferde iken büluğa eren çocuk da, üç günlük yola gitmeden seferi olmaz deniyor.

    Mahremsiz sefere çıkmak
    Sual: Vatan-i aslim Adapazarı’dır. Ailem İstanbul’da, Üsküdar’da oturuyor. Beyim, bayrama yakın beni İzmit’e kadar getirip, (Buradan Üsküdar’a yalnız gidebilirsin, çünkü seferilik mesafesinden az) dese, Üsküdar’a kadar mahremsiz gitmem caiz midir? Üsküdar’da 15 günden az kalacağıma göre, seferi oluyor muyum, kurban kesmem vacib midir?
    CEVAP
    İzmit-Üsküdar arası seferilik mesafesinden az olduğu için mahremsiz gidebilirsiniz. Ancak Adapazarı’ndan Üsküdar’a gitmek niyetiyle yola çıktığınız için seferisiniz. Seferi olunca, kurban kesmeniz vacib olmaz, ama keserseniz iyi olur, sevab olur.

    Kadının tek başına yola çıkması
    Sual: Bir kadın, yalnız başına kısa veya uzun yolculuk yapabilir mi?
    CEVAP
    Tam İlmihâl'de buyruluyor ki:
    Ebedî mahrem akrabâsından biri veyâ zevci yanında bulunmıyan kadının üç günlük yola gitmesi câiz değildir. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfeden ve imâm-ı Ebû Yûsüfden "rahmetullahi teâlâ aleyhimâ" gelen habere göre, hür kadının bir günlük yere mahremsiz gitmesi mekrûhdur. Bir günden az mesâfeye sâlih erkekler arasında mahremsiz gidebileceği, (Fetâvâ-yı Hindiyye) beşinci cildde yazılıdır.

    Kadının sefere çıkması
    Sual: Bir kadın, sefer uzaklığındaki yani 104 km’lik bir yere, yalnız başına uçakla veya otobüsle gidebilir mi?
    CEVAP
    Tam İlmihâl'de buyruluyor ki:
    (Berîka) ve (Hadîka) kitâblarında diyor ki, (Hür kadının, zevci veyâ ebedî mahrem akrabâsından biri yanında bulunmadan, yalnız veyâ başka kadınlarla yâhud âkıl, bâlig ve sâlih olmıyan mahremi ile üç günlük yola gitmesi [üç mezhebde] harâmdır. Şâfi'î mezhebinde, kadınlar ile mahremsiz olarak, farz olan hacca gidebilir.) (Hindiyye)de nafaka bahsinde ve (Tahtâvî), (Dürr-ül-muhtâr) ve (Dürr-ül-müntekâ)da hac bahsinde diyor ki, (Kadın, mürâhık olan, ya'nî bülûğa yaklaşmış, oniki yaşındaki mahremi ile sefere gidebilir). (Kâdîhân)da diyor ki, (Kadın, sâlih cemâ'at ile sefere gidebilir). [Bu iki kavl, zarûret hâlinde câiz olur.] (Mecelle)de dokuzyüzseksen altıncı maddede diyor ki, (Sinn-i bülûğun mebdei, erkekde on iki ve kızda dokuz yaşları doldurmakdır. Müntehâsı, ikisinin de onbeş yaşdır. Onbeş yaşını ikmâl edince bâlig sayılırlar.

    Oniki ve dokuz yaşlarını doldurup da, bâlig olmamış çocuğa (Mürâhık) denir.)

    Kadın seferden dönebilir
    Sual: Bir kız veya evli kadın, yalnız sefere çıkamıyor, fakat seferden dönebiliyor. Nerelere dönebiliyor?
    CEVAP
    Sadece devamlı ikamet ettiği yere dönebilir. Çünkü oraya gelip orada yaşamak zorundadır. Orada ya kocasıyla veya babasıyla kalıyordur, ya oğlu, kardeşi, amcası, dayısı gibi bir mahremiyle kalıyordur. Yahut mahrem akrabası yoktur, yalnız kalıyordur. Burası devamlı kaldığı yer olduğu için, buradan mahremsiz sefere çıkamazsa da, buraya dönebilir.

    Dönerken seferi veya mukim olmasının önemi yoktur. Meşru şekilde sefere çıkmıştır. Orada altı ay, bir sene kalmıştır, salih bir cemaat veya mürahık bir mahremi de yoksa, emin bir vasıtayla dönebilir.

    http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=2886




  • İnsanın nefsi bilmediği şeyin düşmanıdır.. Hayatlarında böyle bir dini emri ilk defa duyanların nefsleri hemen köpürmüş bakıyorum çünkü İnsanın nefsi bilmediği şeyin düşmanıdır.

    Böyle şey mi olurmuş canım diyenler farkında olmadan din cahili olduklarını da itiraf ediyorlar çünkü fıkıh ve ilmihal kitaplarında kadının tek başına belli bir km ( hanefi mezhebinde 104 km ve fazlası) yolculuk yapmasının haram olduğu zaten yazılı..

    Allahü tealanın emri hakkında ileri geri düşünen, kendi zavallı aklına göre yorum yapıp mantık yürüten bu zavallıların burda fitne çıkarmak yerine susup yazılanları sessizce okuması hem kendi yararlarına hem de forum yararına olur
    .

    Birşey bilmiyorsan sus, sus da adam zannetsinler.. Bu, senin din cahili veya din düşmanı biri olduğunu bu forumda okumandan daha hayırlıdır
    ..


    Bazıları bu emir eski zamanları kapsar diyerek kitaba bakmak yerine kendi minik beyinlerine bakarak konuşuyorlar.. Bu emirler kıyamete kadar geçerlidir.

    Hayatında bu emri ilk defa duyan akıl ve vicdan sahibi zeki, kıvrak insanlar ; yalnız seyahat eden kadınların başlarına neler geldiklerini, mahremleriyle beraber seyahat ettiklerinde de kendilerini nasıl güvende hissettiklerini ve bu emrin kadınların aslında yararına olduğunu rahatlıkla anlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dekareme -- 20 Eylül 2019; 21:17:26 >




  • dekareme kullanıcısına yanıt
    Allah'ın kelamı olarak kabul edilen sadece Kur'an dir. Allah'ın kelamı icinde yer alamayan kurallara "Allah'ın emridir" demek kendini Allah yerine koymaktır, şirktir.

    Bu şekilde seyahat etmekten rahat edecek olan kadın, yaninda mahremi olmadan seyahat etmeme secimini kendisi yapmakta özgüdür. Sorun, yaninda mahremi olmadan seyahat etme güven ve kabiliyetine sahip kadınlara sırf kadın olduğu icin yasak koyarak, bireysel özgürlüğünü gasp etmeye teşebbüs etmektir. Ne şekilde seyahat yapacağına kendi iradesiyle karar verecek kişi kadının kendisidir; "sahibi olan" erkek (veya Allah'ın arkasına sığınarak kendi koydugu kurallara dayanarak kurduğu erkek egemen baski) degil.

    Kadına değer vermek, kadını el ustunde tutmak, ASLA secim hakkını ve bireysel özgürlüğünü kısıtlayarak gerçekleşmez. Tam aksi, kadinin bireysel özgürlüğünü uygar dünyanın erkelere el verdiği ölçüde rahatça ve endisesizce kullanabileceği bir ortam yaratmaya çabalamakla gerçekleşir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hulkibey -- 20 Eylül 2019; 21:46:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • dekareme kullanıcısına yanıt
    Kadın istediği yere istediği zaman gidebilir. Yanında ister erkek olur ister olmaz. Ve siz buna engel de olamazsınız karışamaz da
    Kaynak : anayasa

    Hadi işinize

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hulkibey kullanıcısına yanıt
    Belli bir grup var; bu kesim sadece din Kur'an'dan öğrenilir diyerek Peygamber Efendimizi "Aleyhisselam" ve onun Hadislerini safdışı bırakarak insanların kafalarını karıştırmakta ve kendi kafalarına göre anlamdırdıkları Kur'an tercümeleriyle kendi yorumlarını din gibi sunmaya çalışmaktadırlar.. Siz de bu gruba dahilsiniz.

    Kadın sözkonusu emre uyup uymamakta serbestir. Uyarsa dünyada rahat eder, uymazsa hem dünyada hem de toprağın altında rahat edemez.

    Bu emri, özgürlüğü kısıtlayan bir emir olarak nitelendiremezsin.. Sen çalıştığın zaman, o işyerinin kurallarına uyarsın.. Bu kurallar senin işyerinde herşey kendi kafana göre yapmanı engeller ama sen bunu bu benim özgürlüğümi kısıtlıyor demiyorsun.. Kuzu kuzu kurallara uyuyorsun.. Sonra bir bakıyorsun ki o kurallar aslında senin için, senin yararın için konulmuş.. Bunu anlaman için illa başına bir felaket gelmesi gerekmiyor; yukardaki mesajımı tekrar okursan ne demek istediğmi iyi kavrarsın




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aedan

    Kadın istediği yere istediği zaman gidebilir. Yanında ister erkek olur ister olmaz. Ve siz buna engel de olamazsınız karışamaz da
    Kaynak : anayasa

    Hadi işinize
    Bu emir sadece müslümanları kapsar..! Kitabı anayasa olan ve bilinmeyen bir dine mensub olan seni gibileri değil..! O yüzden benim dinim hakkımda yorum yapma, sen kendi dininde kendi kafana göre takıl !
  • dekareme kullanıcısına yanıt
    Hadi oradan

    Sana mı düşmüş beni yargılamak

    Ne işin var Allah ile kul arasında

    Sen kimsin ?

    Bıdı bıdı yapma uza

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aedan

    Hadi oradan

    Sana mı düşmüş beni yargılamak

    Ne işin var Allah ile kul arasında

    Sen kimsin ?

    Bıdı bıdı yapma uza
    Sen benim dinim hakkımda ileri geri konuşurken o hakkı kendinde görüyorsun, ben sana karşılık verirken hemen köpürüyorsun.


    O zaman benim dinim hakkımda kendi kafana göre yorum yapma.. Sen, kitabı anayasa olan ve adı sanı bilinmeyen dininle takılmaya devam et ve İslam dinine de saldırma.

    Yorum yaparım, bu benim hakkım dersen de, o zaman beni yargılama diye goy goy yapmayacaksın, karşılığını alırsın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C99111CD4

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    Abuk sabuk konuşmamanı tavsiye ederim çünkü bu yorumunla hiç dini kitap sayfası bile çevirmediğin çok net anlaşılıyor.. Sen haram işlersen bunun karşılığında tövbe etmeden son nefesini verirsen başına neler geleceği kitaplarda yazılı..

    Evet dilerse Allahü teala affeder ve toprağın altında da rahat edebilir.. Ama Allah kerimdir canım, affeder diyenler, Allahü tealanın aynı zaman da elim azab sahibi olduğunu unutuyorlar..




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.