Şimdi Ara

Mantıklı Ama Cevapsız Kalan Sorular

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
0
Favori
1.198
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Mantıklı Ama Cevapsız Kalan Sorular

    --------------------------------------------------------------------------------

    Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mültecilermis gibi bakariz?

    * Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir?

    * Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?

    * Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene "ögretmenim" diye seslenirken altıncı sinifta bir anda "hocam" diye seslenmeye baslarlar?

    * Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda; "4 dogru bil, bir dogru da bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

    * Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tirstigimiz için midir?

    * Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlarız

    * Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanlarin izledigini sanirlar? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi izliyor...

    * Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen baska milletler var midir?

    * Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde "inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?

    * Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?

    * Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden "indi-bindi" olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?

    * Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum" seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir bilgisayar programi satin aldiktan sonra"kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur?

    * Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden hep "ti"dir? Bulmacalari hazirlayan arkadaslar hiç "ti" diye ses çikaran
    boru görmüsler midir?

    * Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun?" diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün olduğunu ve reklamdan sadece bir kaç gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?

    * Neden futbol takimi olan Ajax"Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü Ajax "Ajaks" diye okunur?

    * Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir? Hipokrat yemininde"arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir?







  • offf
  • amasra
  • * Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tirstigimiz için midir?

    Gözüne yağmur girmesin diye.

    * Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlarız

    10 dk kısa bir zaman 10 dk bekleyiver ne olacak?

    * Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun?" diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün olduğunu ve reklamdan sadece bir kaç gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?

    Demek ki bir kere fırçalamak bile fark ettiriyor.

    * Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir?

    Ben hiç bulmaya çalışmadım..
  • verildi..
    -Bende Türkiyeyi bulmak isterim nasıl çizildiğini önemsediğim için,
    -Yağmur gözümüze gelmesin diye,
    -10 dakika kısa bir zamandır, beklemesi gereken kişi en fazla 10 dakka bekleyeceğini bilerek bekler,
    -göbek atan insanlar sözlere değil müziğin ritmine göre hareket ederler,
    -orda kabul edilen programın kurulup kurulmayacağı değil, lisans sözleşmesinin kabul edilip edilmediğidir.
    -boru sesi ti dir, senin ağzından çıkan tınıdan farklı ti sesleri de mevcuttur
    -temiz kişiler oldukları düşünülür.
  • quote:

    Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum" seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir bilgisayar programi satin aldiktan sonra"kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur?


    Laptoplarına yüklenen Windows'un lisansını kabul etmeyerek laptop üreticisine iade etme teşebbüsünde bulunan ve bu teşebbüslerini başarıyla sonuçlandıran yüzlerce insanın konu hakkındaki yazılarını internette biraz araştırma yaparak bulabilirsiniz. Windows yüklenmemiş bir laptop satın almanın imkansız olduğu bilgisayar piyasasında bu duruma "Microsoft vergisi" denmektedir ve bilinçli tüketiciler bunu kabul etmemektedirler.
  • quote:

    Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun?" diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün olduğunu ve reklamdan sadece bir kaç gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?


    Reklam belli ki kurgusal bir gelecek zamanda geçecek şekilde senaryolanmış. Gelecekte geçen bilim kurgu filmlerini yadırgamıyorsun da gelecekte geçen reklamı mı yadırgıyorsun?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlarız


    Bu tür sınırlara bilgisayar biliminde "upper bound" ya da "üst sınır" denir. Bir algoritmanın çalışmasının en kötü ihtimalde ne kadar zaman alacağını belirtir. Örneğin bir düzenleme algoritması olan Quicksort'un ortalama performansı O(nlogn) ama üst sınır (en kötü ihtimal) performansı O(n^2)dir. Sözkonusu durumda da ortalama performans 5 dakika, üst sınır (en kötü ihtimal) 10 dakika olacaktır yani maksimum 10 dakika beklersek esnafın dükkana geri döneceğini garantileyebiliriz.
  • quote:

    Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda; "4 dogru bil, bir dogru da bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?


    4 yanlışın 1 doğruyu götürme uygulaması, kör tahmin yoluyla cevaplamanın getireceği avantajı silmeyi amaçlar. 4 şıklı x adet soruyu kör tahmin yoluyla cevaplayan öğrenci, bunların ortalama x/4 tanesini doğru bilecektir. Ama 3x/4 adet yanlış yapılacağı için, ve 4 yanlış bir doğruyu götürdüğü için, yapılan 3x/4 yanlışa ek olarak 3x/16 doğru daha eksilecek, öğrencinin kör tahminle bildiği x/4 doğrudan geriye sadece x/16 doğru kalacaktır. Bu hesaptan da görüyoruz ki 4 yanlışın bir doğruyu götürdüğü sistemde bile kör tahminin küçük de olsa bir avantajı varmış. Bu avantajın tamamen silinmesi istenseymiş 3 yanlış bir doğruyu götürmeliymiş. Yani eğitimciler risk almayı tamamen kösteklemiyorlarmış.




  • quote:

    Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir? Hipokrat yemininde"arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir?


    Beyaz yakalı mesleklerde çalışan eğitimli insanların hem temiz olacağı, yağlı, kirli elbiselerle araba kullanmayacağı, ağır yük taşımayacağı, hem de arabayı itinalı kullanacağı, riskli manevralara girmeyeceği, aracın bakımını düzenli yaptıracağı varsayılır. Benzer varsayımlar her beyaz yakalı meslek için yapılamayabilir, örneğin bir inşaat veya makine mühendisinin ağır yük taşıması gerekebilir, ama sanırım avukat, üst düzey yönetici vs. meslekler de aynı olumlu önyargıdan yararlanabilmelidirler.
  • quote:

    Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen baska milletler var midir?


    Dom dom kurşunu aşkı sembolize etmektedir. Kurşunla vurulmak ilk görüşte aşka tekabül etmektedir. Düğünde aşk şarkısı çalınmasında sakınca göremiyorum. Düğünde ayrılık şarkısı mı çalınmalıdır?
  • quote:

    Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden "indi-bindi" olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?


    Telaffuz kolaylığı gözetilmiştir. Kronolojik olarak doğru olan elbette "bindi-indi"'dir fakat bu terimde iki sesli harf yanyana geldiği için telaffuzu diğer konfigürasyona göre daha uygunsuz hatta yorucudur. İnsan iki sesli harfi yanyana telaffuz etmeye çalışırken nefessiz bile kalabilmektedir, deneyin görün.
  • quote:

    Neden futbol takimi olan Ajax"Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü Ajax "Ajaks" diye okunur?


    Türkiye'de satış yapan bazı yabancı markalar, tüketici tarafından daha kolay kabullenilmek adına, markalarının, aslında yanlış olan, fakat Türkçe telaffuza alışmış ağız yapısına daha uygun olan okunuşlarını lanse etmektedirler. Bu durumun birçok örneği vardır, bazıları aşağıdadır:

    * Sensodyne diş macunu, doğru okunuşu SEN-SO-DAYN olmasına rağmen reklamlarda SEN-SO-DİN
    * Castrol motor yağı, doğru okunuşu KEST-RIL olmasına rağmen reklamlarda KAST-ROLL
    * VolksWagen, doğru okunuşu FOLKS-VA-GEN olmasına rağmen reklamlarda VOLKS-VA-GEN

    Örnekler çoğaltılabilir.
  • quote:

    Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanlarin izledigini sanirlar? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi izliyor...


    Bunu TRT kanalları haricinde duyduğumu sanmıyorum, TRT kapsamında da bu tür bir kullanımın eski günlerin medya tekelciliğine duyulan özlemden, ya da yeni dünya düzenine alışamamaktan dolayı olduğundan şüpheleniyorum.
  • quote:

    Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde "inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?


    Canlı bir varlığın bu derecede şirin olabileceğinin inanç sınırlarını zorladığı ifade edilmektedir. Bir miktar mübalağa sözkonusudur. Ama benzeri bağlamlarda mübalağaya rastlamak alışılagelmiştir:

    "Ben Allah'tan sonra seni överim
    Seninle var oldu benim değerim.
    Senden başkasını nasıl severim!
    Almıyor sultanım, aklım almıyor..."

    -- Cemal Safi

    Bu şair de "inanamıyor."
  • quote:

    Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene "ögretmenim" diye seslenirken altıncı sinifta bir anda "hocam" diye seslenmeye baslarlar?


    Osmanlı'da medrese eğitimi, aşağı yukarı ortaokula başlama yaşına tekabül eden, çocuğun "akli malik" sayıldığı çağda başlardı. Tabii medreselerde eğitimi gerçek anlamda hocalar uygulardı. Bu zamanlardan kalan bir dil ve kültür alışkanlığı sözkonusu olsa gerektir.
  • quote:

    Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir?


    İnsan, dünyadaki diğer ülkelerin, kendi bulunduğu yere göre olan konumlarını merak eder. Daha genel anlamda, insan, herhangi bir haritayı kullanırken önce haritada kendi yerini belirlemek ister. Bu doğrultuda dünyada Türkiye'yi arama dürtüsü gayet doğaldır. Başka bir ülkede yaşayan bir Türk vatandaşı, bir haritayla karşılaştığında, muhtemelen önce yaşadığı ülkeyi, daha sonra Türkiye'yi arayacaktır. O da hayatının herhangi bir noktasında Türkiye'de yaşadıysa veya Türkiye'de yaşayan ailesi veya tanıdıkları varsa olacaktır. Türkiye'yle hiçbir coğrafi bağı olmayan bir Türk vatandaşı veya Türk asıllı bir insan, haritada Türkiye'yi arama ihtiyacını hiç hissetmeyebilir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: pentana

    Mantıklı Ama Cevapsız Kalan Sorular

    --------------------------------------------------------------------------------


    * Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?


    Bunu merak ediyorum.
  • quote:

    Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mültecilermis gibi bakariz?


    Normal şartlarda son durağa kadar belirli bir rahatlık ve konfor içerisinde gidilecekken otobüsteki insan yoğunluğunu (kendi iradeleri dışında da olsa) kat kat katlayan bir insan topluluğuna gayri ihtiyari antipati duyulması normaldir.
  • quote:

    Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?


    Bu öğrenilen bir davranıştır. Herhangi bir temel sebebi veya zorunluluğu yoktur. Türk kültüründe böyle kucaklaşmanın uygun ve kabul edilebilir olduğu öğrenilir. İki zencinin kucaklaşmasını izlerseniz, gayet dik ve hareketsiz durduklarını, birbirlerinin sırtlarını yumrukladıklarını görürsünüz. Türk kucaklaşmasıyla alakası yoktur. Rusya'da ise 1900'lü yıllarda erkeklerin birbirlerini dudaktan öpmesi kabul edilebilir bir davranıştı. Kültür rüzgarları devingen ve kendine özgüdür.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.