Radar Cezasına İtiraz Edin (4. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Sansar_Selim

kanun manun yok polis var. Radar kurup pusu atan polislere okadar çok kızıyorumki.Hepside stadyum kenarındaki köfteciler gibi nereye tezgah açacaklarını çok iyi biliyorlar.Vatandaşın hızlanabileceği bayırdan aşağıya kaptırıp geleceği noktaları ezberlemişler karşıki tepelere yuvalanıp bekliyorlar.
birgün sırf gıcıklığına arabayı çamura bulayıp radarın önünde kadran kırarak geçeceğim gelsinde yakalasın yazsın cezayı bakalım

quote:

Orijinalden alıntı: Mahmut Koza

Arkadaşlar bu eve gelen cezalar var ya,onu gelmeden internetten nasıl görebiliriz? bir adres verin lütfen bulamadım 1 saattir



Buldum en sonunda şu siteye bakın Allah aşkına :

http://trfdenetleme.iem.gov.tr/motorlu-tasit-sorgulama-ayrinti.aspx

quote:

Orijinalden alıntı: Fantastic Light

Selam,

Konuyla ilgili 2 olay geçti başımdan kısaca anlatayım.


Ben Çanakkale Bigalıyım ve bundan 4 yıl önce Transporter T5 aracım ile pek akıl işi olmasada 181 km/h ile radara girdim.

Polis beni durdurdu evrakları istedi ben ne oldu vs. tarzı sorular sorarken bana 'Tebrikler saatte 181km/h hız ile radara girerek Biga rekoru kırdınız!'' dedi

Bende yok okadar değildir bilmemne dedim 2 km ileride aracın yanına git yaptığını izle dedi.

Bende evrakları memura bırakarak dediği yere gittim memura söyledim beni yol boşalsın diye 2 dk bekletti sonrada videoyu izletti hakikatten tam 181 ile radara yakalanmışım ..

Geri döndüğümde memur bey 235 tl cezayı yazmış elinde makbuz beni bekliyordu.

Sonrasında ben cezayı tamamen unuttuğumdan ödemedim ve arabayı satarken temiz kağıdı aldığımda karşıma herhangi bir pürüz çıkmadı. Bu ceza olayıda 2-3 ay önce makbuzu buldum oradan aklıma geldi yoksa tamamen aklımdan çıkmış ..


İkinci olay ise kısa süre önce memleketten dönerken başıma geldi.

Keşan civarında bir çevirmeye denk geldim polis evrakları istedi bende verdim peşiden arabaya doğru gidene kadar 3 sefer sordum adama ne oldu ne oldu diye

Dur be kardeşim ne sabırsızsın sen öyle dedi bana ..

Bende eksiğim vs. yok hızımda normal sorucam tabi ne olduğunu dedim.

Bunun üzerine memur bana aynen şu sözleri söyledi.

''Bak kardeşim sahte ehliyetler için kayıt ve doğrulama uygulaması yapıyoruz ve ehliyetiin kaydını alıp doğrulamasını yaptıktan sonra yoluna devam edebilirsin fakat daha fazla konuşursan eksik yok yok dediğin arabanda öyle eksikler bulurumki seni hatrı sayılır bir ceza ile yolcu ederim yoluna.'' dedi ..

Bende bunun üzerine hiç ağzımı açmadan evrakları aldım ve yoluma devam ettim ..

İşin özü ülkemizde sistem daha tam olarak oturmadı ceza yiyiorsun temiz kağıdı alırken çıkmıyor bilmemne vs.

Vede Polis ile kesinlikle zıtlaşmamak lazım çünkü dediği gibi isterse mutlaka bir eksik bulur ve bize en pembesinden güzel bir makbuz hediye eder ..

quote:

Orijinalden alıntı: Mahmut Koza






@fastforyou

çok şükür ben de yememişim O satın aldığın vatandaş iyi ki arabayı sana sağlam teslim etmiş

quote:

Orijinalden alıntı: historiyst_45

Hep söylemişimdir amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek malesef ülkemizde ...

quote:

Orijinalden alıntı: set

Bu ülkede hız kuralları vardır, uymaz iseniz ceza yersiniz, itiraz hakkınız olmaz. Bazı noktalarda denetim yapılmaması, göz yumulması bu kuralı yok saymıyor.

İtiraz ederseniz size hız yaparken çekilmiş fotoğrafınızı adresinize gönderirler.
E tabi dilerseniz o fotoğraf ile mahkemeye gidip, hakim bey ben hız yaparken ceza yemişim ,işte buda kanıtı, itiraz ediyorum diyebilirsiniz.

Geçen pazartesi adam almış eline cebi konuşuyor arabada, tam soldan geçerken aniden önüme kırdı, zor kurtardım, adamda dikkat kalmaz tabi elinde cep varken, durduk, adam pardon görmedim sizi dedi! Çek sağa yak dörtlüleri, konuş edebinle! Sana konuşma diyen yok dimi! Ya kaza olsaydı, yazık değilmi arabama!!! Adama sorsan derki yahu ceple konuştuğum için bana ceza yazmışlar, devlet kotayı doldurmaya çalışıyor, haksızlık var, böyle şey olmaz.... vıdı vıdı vıdı!!!

Hadi lennnn derim ben o noktada!!!

quote:

Orijinalden alıntı: Mahmut Koza

quote: Orijinalden alıntı: set Bu ülkede hız kuralları vardır, uymaz iseniz ceza yersiniz, itiraz hakkınız olmaz. Bazı noktalarda denetim yapılmaması, göz yumulması bu kuralı yok saymıyor. İtiraz ederseniz size hız yaparken çekilmiş fotoğrafınızı adresinize gönderirler. E tabi dilerseniz o fotoğraf ile mahkemeye gidip, hakim bey ben hız yaparken ceza yemişim ,işte buda kanıtı, itiraz ediyorum diyebilirsiniz. Geçen pazartesi adam almış eline cebi konuşuyor arabada, tam soldan geçerken aniden önüme kırdı, zor kurtardım, adamda dikkat kalmaz tabi elinde cep varken, durduk, adam pardon görmedim sizi dedi! Çek sağa yak dörtlüleri, konuş edebinle! Sana konuşma diyen yok dimi! Ya kaza olsaydı, yazık değilmi arabama!!! Adama sorsan derki yahu ceple konuştuğum için bana ceza yazmışlar, devlet kotayı doldurmaya çalışıyor, haksızlık var, böyle şey olmaz.... vıdı vıdı vıdı!!! Hadi lennnn derim ben o noktada!!!

Sizin de her trafiğe çıkışınızda illaki bir vukuat oluyor Bela sizi mi arıyor nedir?Onlarca çeşidini anlattığınız durumlardan hiçbiri çok şükür yıllardır başıma gelmedi,inşaAllah gelmez de.


@ybalim ; tebrik ederim sizi,ben dahil insanların %95i orda o cezayı yerdi

quote:

Orijinalden alıntı: zottegem

Arkadaşlar yazılanları başından itibaren üzülerek okudum. Öncelikle geçmiş olsun.

Şikayet konusu olan her şey toplumumuzun temel hastalığı. Farkında olarak veya olmayarak aslında zaman zaman hepimizin de yaptığı ve her şekilde haklı olduğunu iddia ettiği konular.

Ben beş yıldır Belçika'da yaşıyorum bundan önce İstanbul trafiğinde 10 yıl sürekli olarak çeşitli ebatlarda araç kullandım.

Beçika'ya ilk geldiğim yıllarda trafik sistemine alışmak için çok ciddi bir zorluk yaşadım. Mutlaka avrupada araç kullananınız vardır ne demek istediğimi anlayanlar olacaktır.

Her yaya geçidinde yayalara yol vermek hatta yayaların yayıla yayıla araçları hiç önemsemeden ve hiç acele etmeden yolu durdurması, önünüze geçen bisikletin salına salına giderken sizi boş yere 20 km ye düşürüp bir türlü istediğiniz gibi basamamanız, ana yolda gittiğinizi düşünüp yol nasıl olsa benim dediğiniz halde sağdan geldiği için birden önünüze atlayan araçlar, sıkışık trafikte önce ben demeyip kurala uygun şekilde bire bir yol verip fermuar şeklinde geçmek zorunda olmanız, hız sınırlarına koşulsuz uymak zorunda olmanız, 90-100 km ile giderken sağdan çıkana yol vermek için keyfinizi bozup sol şeride geçmeniz, otobanda 130 km ile giderken adam sırf sağdan sinyal verdi diye ona yol vermek zorunda kalmanız , kimsenin arkasına girip sellektör yapamamanız hele de kornananın nerden çaldığını bile unutmanız vs. gerçekten çok zor ve anlaşılmazdı bazen resmen kanıma dokunup haksızlığa uğradığımı falan düşündürtüyordu.:)))

Tabi bu düşünce aslında büyüdüğüm tahammülsüz, hoş görüsüz ve aceleci ortamımın bana kattığı yanlış mantıktan kaynaklanıyordu. Her zaman ve her şeyde önce ben olunca böyle oluyor.

Zaman geçtikçe benim diğerlerine göstermek zorunda olduğum tahammül, sabır ve saygının aynı şekilde diğer sürücüler tarafından da bana gösterilmesiyle sisteme alıştım hatta hoşuma bile gitmeye başladı. Burda da herkesin acelesi var ama kimse sırf acelem var diye başkasının hakkını hiçe sayma yoluna gitmiyor.

En üzücü olan ise bu kadar düzenli bir sistemin içinde bile uyum göstermeden aynı mantıkla hareket etmeye çalışan çok sayın kendi halkımız. Bulunduğum yerde Türk mahallelerine girdiğiniz andan itibaren yukarıda saydığım kuralların tümü malesef sona eriyor. Zaten dar olan yollarda dileyen dilediği gibi dörtlülerini yakıp aracını yol ortasına bırakıp gidebiliyor, sinyal vermeden önünüze kırıp hele bir de pek türk görünüşlü değilseniz suratınıza ana avrat küfür edebiliyor, yol vermemek için elinden geleni yapıp tüm trafiği kitleyebiliyor itaraz ettiğinizde ise levyeyi kapıp üzerinize yürüyebiliyor. Koca Belçikada biz Türk milletinden başka hiç kimsenin acelesi yok. Bu mahallelerde de herkes Polat Alemdar ve kendince kabadayı. Tabiki doğru şekilde kurallara uyanlarda yok değil ancak uymayanlar çoğunlukta olunca uyanı pek kimse görmeyip tüm Türk halkının bu olduğu izlenimi yaratılıyor. İlginç olansa bahsettiğim bu insanların çoğunluğunun Türkiye'de belkide daha önce hiç araba kullanmamış ve bu ülkede ehliyet almış olmaları demekki kural bilmekte karakteri ve mantığı pek etkilemiyor.

Özetle toplumca aslında biz de fazlasıyla var olan ama ne hikmetse hiç hatırlamamak üzere her geçen gün daha fazla unuttuğumuz sevgi, saygı, merhemet, hoş görü ve sabır gibi temel kavramları, yeniden hatırlamaya başlarsak emin olun trafik de dahil her şey çok daha farklı olacak ve hayatlarımız daha yaşanılır kaliteli bir hal alacaktır.