Kurallara Uyunca Enayi Yerine Konmak

Sizin gibi insanlar iyi ki varlar. Bazen kendi yaptığımız bir yanlıştan sonra bile ne gerek vardı diyorum. Toplumsal trafik kültürümüz de bu şekilde olsa keşke. Yıl olmuş 2020 biz hala emniyet kemeri takanlara öcü gözüyle bakıyoruz...

quote: Zenginsin her halde aküyü bitireceksin oğlum kapat şunu

Diğerleri tercih meselesi de şunu diyen cahiller kimse bağlantını tamamen kopar

Çok güzel içinizi dökmüşsünüz, bende biraz şikayetçiydim bu konuda. Düzgün kullanan kişilere araba kullanmayı bilmiyor diyenlerden etrafımda vardı. Pek öyle arkadaşım kalmadı etrafta. Şimdi kafam daha rahat..

quote: Orijinalden alıntı: Legolasx Her şeyi anladım da güzel kardeşim gündüzleri neden far açık gidiyorsun onu anlamadım.

2000 li yılların başında ulusal çapta bu konuda bir kampanya yapılmıştı. "Farım da açık olsun, yolum da" şeklinde sloganı vardı... Hatta başlarda tüm kamu araçlarında ve belediye otobüslerinde de uygulanmıştı.. Benim de o yıllardan bu yana alışkanlığımdır.. Gündüz farı olmayan araca binsem bile ilk iş kısa huzmeli farı yakarım...

Bu yüzden esenyurtta canımdan bile oluyordum, şirket kamyonetinde gündüz vakti kısa farlar açık giderken araba çukurlara girdikçe zıpladığından önümde seyreden kafası güzel kardeşimiz yanıma yanaşıp silah gösterdi niye sellektör yapıyosun sürekli diye.

Bu konuda bende dertliyim. İleride dönüş vs var insanca sıraya girerim illaki birileri en soldan gelip önüne kırar. Sakince gidersin makas atar, önün kalabalıktır güvenli mesafe bırakırsın ya selektör ya makas yersin vs.

Çıkamayacağın kavşağa girme trafik kuralını hele kimse umursamaz.

gündüz farı gündüzleri de farkedilmeyi artırmak için arabalara ışık eklemek amaçlıdır. gündüz farı yoksa farları yakmak mantıklıdır. ben aracımda gündüz farı olmasına rağmen arkada da ışık yansın diye her arabaya bindiğimde önce stop/startı kapatıyorum daha sonra park lambalarını yakıyorum.

İnsanın gerçekten ağırına gidiyor birçok kez. Yapmaktan vazgeçmiyorum ama insanların bu derece beyin özürlü olması gerçekten yoruyor. Saydıklarının hepsini uyguluyorum. 2 yaşında kızım kendiliğinden araç koltuğuna alıştı, kemerini kontrol ediyor. Yolcu koltuğu kemer uyarısı çaldığında defalarca "Bir zahmet kemerinizi takın." diyip ardından bir ton "Kemer uyarı sinyal iptali" ipucu dinliyorum (muş gibi yapıyorum.) Köy yolunda sollama için sinyal, sellektör, korna üçlüsünü her kullandığımda selam verdiğimi sanıyorlar.

Özeti; kesinlikle en iyisini yapıyorsun, keşke trafik kontrolleri de para kazanma amaçlı değilde bütün bunları denetleme, çözüm sunma amaçlı yapılsa.

Kemer dediniz de aklıma geldi. 30 yaşındayım. 2-3 sene öncesi sanırsam, şehirdışına çıkıyorduk arkadaşlarla, arabayla. Arka koltuktaydım. Kemer takacaktım. Birisi bir başladı (2-3 yaş büyük benden), 'vay efendim kafayı mı yedin, başlarım kemerine' vs. Anlatamam ama. Öyle şaşırdım ki, niye böyle delirdi diye. Sebebi de şu aslında, yeni yeni anlıyorum. Kendisi öyle fesat, kıskanç birisi ki (son aylarda daha iyi anladım), ben orada kurallara uyuyorum ya (kanunda yazan kural umrumda değil de) (güvenlik önlemimi alıyorum ya diyeyim), onu bile nefis yaptı. Benden sonra kendisi taksa, beni taklit etmiş olacak; ya da ben ona tak desem de taksa benden emir alıp da takmış olacak. Böyle bazen gerizekalı, cahil vs dediğimiz insanlar var ya. Aslında hiç de öyle değiller. Kafaları zehir gibi çalışıyor. Ama dediğiniz gibi nerde itlik, şerefsizlik varsa ona çalışıyor.