Şimdi Ara

Konu Dışı Zombi Günlükleri (İzmir Ayağı) (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
120
Cevap
0
Favori
4.659
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sabah uyandım her yer çok sessizdi. Kapıma çarpan bir şey vardı. Hemen kapımdaki 114 hareket saatlerini yırtıp delikten baktım. Gerçek olamazdı bu bir zombiydi. Ne yapacaktım? Aslında odamın balkonunda bir sopa vardı. Onu aldım ve hemen kendime bağladım. Çekmecelerdeki tüm bıçakları bağladım. Şu kafeste duran muhabbet kuşumu da cebime koydum. Ölmesin hayvancık. Dolaptaki rakıyı aldım ve hızlıca kapıyı açtım. Direk şişeyi kapıdaki zombiye patlattım. Biraz sersemledi hemen zemine indim. Orada da zombiler vardı. Asansörün camından elleri çıktı. Çok tırsmıştım hemen en üst kata çıktım. İlk zombinin kafasını büyük bıçağımla kopardım. Hemen çatının kapısını kırdım. Bir patpat tabanca buldum. Şu ucundaki kırmızı şeyi kopardım ve tabancayı elime aldım. Birden kapadığım kapı kırıldı. Çok tırsmıştım. Uzun süredir bir teknik üzerinde uğraşıyordum. Son çare onu denedim. Ağzımdan küller çıkmaya başlamıştı. Bu küller zamanla yanmaya başladı ve tüm zombileri yaktı. Ohh dedim. Bitmiştim. Şimdiki hedefim yaşayan insan olup olmadığını kontrol etmekti. Cep telefonumdan facebook ve dh ye kimse yok mu? Gibi konular açtım. Birkaç cevap geldi. Birisi aynen şöyle yazmıştı
    Emen bir yerde buluşmalıyız evimin çatısındayım çok korkuyorum
    —Tamam, gelmeye çalışırım.
    Birden yukarıdan bir helikopter sesi geldi.

    Devam edecek…






  • O ÇIĞLIK..
    Hay şansıma! direği nasılda göremedim derhal çıkmalıydım bu metal yığınından. Silahları alıp erzakları bırakmaktan başka bir çarem kalmamıştı hemen ilerde bi tane anadol vardı ona varabilirsem kurtulabilirdim. Silah çuvalınıda araban çekip anadola doğru yürümeye başladım. Silah çuvalı hızlı olmamı engelliyordu. Zombiler heryerdeydi aman Allahım bu cehennemden çıkmam lazımdı. Silah çuvalını sürümeye başladım böylelikle hız kazanmıştım. Anadola yaklaştım silahları kasaya fırlatıp hemen bindim bu sefer anahtarlar üzerindeydi. Direk gazı köklemek istedim. Çalışmıyordu!.. Biraz daha zorladım yaratıklar git gide yaklaşmıştı son bi gayretle arabayı çalıştırdım ve daha kontrollü olarak yola çıktım. Burası tam bir cehennemdi kurtulmuştum nihayet bu yerden. Tam bu esnada kasadan sesler gelmeye başladı. H**** S**** be onlardan biri kasadaydı. Silahlarda kasada olacak işmi bu şimdi! arabayla manevra yapmayı denedim. Lakin düşürmeyi başaramadım tek çarem arabayı kenarıya çekip onu halletmekti. Kenarda durup aşşağıya indim ve dikkatini üzerime çektim. Kasadan inmek için hamle gösterdi ama çok salakça bir düşüşle yara çakıldı hemen elime aldığım levyeyle kafasına acımadan vurmaya başladım.. O kadar hırs yapmışımki beyni parçalandı ama ben durmamıştım ve ağlamaya başladım durup.. Metin olmalıydım 10 dakika falan başında ağladım. Neden bunlar başımıza gelmişti... Ben bu sorularla uğraşırken marketin arka tarafından çığlık sesi geldi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XPHOS -- 6 Temmuz 2011; 23:11:16 >




  • Yeni Bir İnsan
    Bu bir kadına aitti. Kasadan G3 lerden bir tanesini alıp marketin arka tarafına emin adımlarla ilerleme başladım. Her an herşeyle karşılaşabilirdim. Çığlıklar birden iç yakar hale geldi köşeyi dönmüştüm. Ve yaratığın kızı düşürdüğünü gördüm kafasına bi el ateş açtım. Hemen kızın yanına koştum;
    -"Hey iyimisin." dedim
    -"Çok canım acıyor" diye karşılık verdi
    -"Aman allahım bu şey seni yaralamış gel benle fazla zamanımız yok areabada anlatırsın"diyip kızın koltuk altına girdim ve arabaya götürdüm. Tekrar yola koyulduk. Kızın yaşı muhtemelen benden küçüktü oldukça esmerdi. Korkudan derin derin nefes alıyor hıçkırırken tıkanıyordu.
    -"Anlat hadi ne oldu?" dedim.
    -"İki saat önce uyandığımda ailem dahil kimseyi göremedim o yaratıklardan görüyordum sadece. Ailemi aramaya karar vermiştim birden silah sesi duydum. O yöne doğru giderken bunlardan biri karşıma çıktı ters yöne doğru kaçtım saklandım. Ve ortaya çıktığımda saldırısını uğradım.." dedi
    -"Evet o silah sesi benden geldi. Yaran çok kötü kanaman var ilerde eczane olcak oraya girelim direk sargı bezi ve bi kaç şey almalıyız".
    Arabayı bir eczanenin önüne çektim. İşte nöbetci eczaneemiizz.. İçeri girip sargı bezi antibiyotik pamuk gazlı bez vs. sağlık ekipmanlarından doldurdum çantaya. Kıza arabada pansuman yaptım dirseğinin üstarafından ıssırılmıştı. Midem bulandı ama ona belli etmedim.
    -"Hey bu arada adın neydi"? dedi birden
    -"Hakan peki senin"
    -"Benimkide Seren tanıştığıma memnun oldum o zaman" ve güldü..
    -"Bende memnun oldum." diye cevap verdim. Sesinde bir heyecan var gibiydi.
    Birlikte yola koyulduk..
    -"Peki nereye gidiyoruz" diye sordu
    -"BestBuy'a" dedim
    -"Peki niçin"
    -"Televizyon almak için değil herhalde orada biri var ona ulaşmaya çalışıyorum." diye cevap verdim.
    Sonra bir sessizlik hakim oldu..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XPHOS -- 7 Temmuz 2011; 0:20:11 >




  • Hikaye alımlarımız bitmiştir arkadaşlar
  • Yer:Ankara/Polatlı - 14:23

    Gözlerimi açtım.Kafamdaki gece bunalıp çıkardığım atleti yere attım.Çok sıcaktı."Okul bitince yemin ediyorum sabah akşam cod multi oyniyacağım!" sözlerimi hatırlayarak kalktım.Şöyle bir durdum düşündüm acaba yaptığım yanlış mı? Asosyalleşmeye başlıyordum.Şişmanlamıştm.Göbeğim çıkmıştı.Kafamda dhde okuduğum zombi hikayelerini yorumluyordum.-Acaba bende kendi kendimi zombiyemi dönüştüroyum ne ? heheh.- diyerek neşeyle mutfaga girdim.Ayılmak için kahveye ihtiyacım vardı.Baktım ısıtıca da su vardı çalıştırma tuşuna bastm.Fakat bi sorun vardı çalışmıyordu.Elektrikler Kesilmişti.-Hay A***** Koyim yaaaa- diyip perdeyi araladım. Hava güzel görünüyordu fakat dışarısı biraz sessizdi sanki bana öyle gelmişti ya da neyse diyip odama doğru giderken birden babamın evde olmadığını farkettim.Bu çok acayipdi benim icin çünkü çok gec yatar akşam 4-5 suları kalkar işlettiği internet cafeye giderdi.Bu saat onun için çok erkendi.Bi işi çıkmıştır dedim ve telefonumu aldım.-Oha!38 Cevapsız arama?!-Kontrol ettim annem babam ve arkadaşlarım hepsi beni defalarca aramışlardı.Gece sessize aldığımdan duymamıştım.Ama neden bu kadar cok aramışlardı? Tam telefon elimdeyken babam aradı.-Topraaaaaaaaaaaaaaaak!Nerdesiiiin?!!?!- *Baba gec yatmıştım da anca kalktım.Sen napıyosun? Babaaaaaaa ?* Telefonumun şarjı bitmişti hay aksi! elektriklerde yoktu! Birden apartmanda biri çığlık atmaya başlamıştı!O kadar korkmuştum ki bende bağırmaya başladım......



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi John Winchester -- 7 Temmuz 2011; 3:59:03 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KKochaKK
    Bu oldukça uykumu kaçırdı fakat ağrıyan başım uyuman gerek diyordu.Su ihtiyacımı giderip tekrar kafamı yastığa koydum.Gayipten sesler insan feryatları daha da yakından geliyordu artık.Bu sefer korkmaya başladım.Babamı uyandırsamıydım.Ne diyecektim 5 yaşında çocuk gibi baba korkuyorum mu diyecektim.Tersler yatardı.Gecenin geri kalanını bu tuhaf manzarayı pencereden izliyerek geçirdim.Sonra yaklaşık 75 metre ileride tekrar tuhaf yürüyen bir insan gördüm.Ama bu insanın elbiseleri yırtıktı ve üstünde kan vardı yaklaştıkça görebiliyordum.Kanımın donduğunu hissettim.Bu,bu olay o kadar filmlerde izlediğim zombi istilası olabilirdi.Yoksa başka şekilde bu adamı açıklıyamıyordum.Deliricektim resmen ve pencereden bakmayı kestim.Geri çekilip ses çıkarmadım.Panik yapıp babamı direk kaldırmamalıydım.Peki ya şimdi ne yapıcağım.Önce iyice gerçekten zombiler var mı yoksa başka bir olay mı?Bunları düşünürken olduğum yerde 10 dakika falan geçirdim.Umarım o tuhaf adam gitmiştir diye geçirdim içimden.Sabahı bekliyip babam ile hareket etmem gerektiğini düşünüyordum.Ama ya gelirlerse?Pencereleri kapattım.Sessizce beklemeye başladrken seslerin daha da yaklaştığını anladım sonra ufaktan perdeyi araladığımda yaklaşık 50-100 tane net olarak gördüğüm zombinin sokaktan geçişini gördüm.

    Zamanımın olmadığını fark ettim.Herne olduysa oldu ama çok hızlı gerçekleşmişti.Sadece 2 saatte koca siteler kıyamet yerine dönmüştü.Seçeneğim yoktu.Babamı dürttüm,bir kez daha dürttüm.1-2 saniye sonra kendine geldi ve ne oldu bu saatte der gibisinden baktı.Kısık ses ile "Baba acil bir durum var göstereceğim şeylere panik yapma." dedim.Sonra pencereye doğru geldim ve perdeyi az araladım.Babamın soğuklanlılığına hayrandım onca yıldır.Önce olan bitene baktı,insanlara baktı.Birden tepki göstermesini bekliyorken "Bu nasıl olur?!" dedi.Aslında beklediğimde buydu.Kendisi doktor ve bilimsel açıdan oldukça birikimi vardı.Ben fantastik filmler izlerken arada gelir ve alay ederdi.Neden böyle yaptığını biliyordum.Bu tür olayların olmasının imkansız olduğunu bildiğinden bana "Biraz gerçek şeyler izle" derdi.Müslüman değildi ve Allaha inanmazdı.Dünya'da herşeyin bir açıklaması olduğunu düşünürdü.Fakat bu durumda afallamıştı.Dikkatlice kavadraları süzüyor ve mantıklı bir sebeb aradığını yüzünden okuyabiliyordum.Perdeyi kapattım ve "Bu insanların nesi var?" dedi.Ona zombi filmlerinden gördüklerimi anlatmak saçma geldi.Daha ben bile tam olarak ne olduklarını ve filmlerden gördüğüm gibi olduklarını bilmeden babama sadece "Bende bilmiyorum" diyebildim.Sonra kendi tekrar perdeyi araladı ve biraz daha izledi."Bu insanlar ruh hastası falan olmalı,gidip dertlerini sorayım." dedi.Hemen "Baba şunlara bak,insanlıktan çıkmışlar bu iyi fikir değil acilen buradan gitmeliyiz." dedim.Fakat babam hayla durumu anlamadığı için kafası allah bullak olmuştu.Belkide benimde öyle olmalıydı.Filmlerden alışmış hemen adapte olmuştum.Ne olduklarından çok Şimdi ne olucak sorusunu düşünüyordum.




  • Askeriyeyi katın beyler, hava ve kara kuvvetleri kombinasyonlu yazın. Arkadşaın birisi yunan pilotu İzmir Çiğli'ye desteğe çağırmış, güzel olmuş



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Night Hawk -- 7 Temmuz 2011; 9:44:35 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: John Winchester

    Yer:Ankara/Polatlı - 14:23

    Gözlerimi açtım.Kafamdaki gece bunalıp çıkardığım atleti yere attım.Çok sıcaktı."Okul bitince yemin ediyorum sabah akşam cod multi oyniyacağım!" sözlerimi hatırlayarak kalktım.Şöyle bir durdum düşündüm acaba yaptığım yanlış mı? Asosyalleşmeye başlıyordum.Şişmanlamıştm.Göbeğim çıkmıştı.Kafamda dhde okuduğum zombi hikayelerini yorumluyordum.-Acaba bende kendi kendimi zombiyemi dönüştüroyum ne ? heheh.- diyerek neşeyle mutfaga girdim.Ayılmak için kahveye ihtiyacım vardı.Baktım ısıtıca da su vardı çalıştırma tuşuna bastm.Fakat bi sorun vardı çalışmıyordu.Elektrikler Kesilmişti.-Hay A***** Koyim yaaaa- diyip perdeyi araladım. Hava güzel görünüyordu fakat dışarısı biraz sessizdi sanki bana öyle gelmişti ya da neyse diyip odama doğru giderken birden babamın evde olmadığını farkettim.Bu çok acayipdi benim icin çünkü çok gec yatar akşam 4-5 suları kalkar işlettiği internet cafeye giderdi.Bu saat onun için çok erkendi.Bi işi çıkmıştır dedim ve telefonumu aldım.-Oha!38 Cevapsız arama?!-Kontrol ettim annem babam ve arkadaşlarım hepsi beni defalarca aramışlardı.Gece sessize aldığımdan duymamıştım.Ama neden bu kadar cok aramışlardı? Tam telefon elimdeyken babam aradı.-Topraaaaaaaaaaaaaaaak!Nerdesiiiin?!!?!- *Baba gec yatmıştım da anca kalktım.Sen napıyosun? Babaaaaaaa ?* Telefonumun şarjı bitmişti hay aksi! elektriklerde yoktu! Birden apartmanda biri çığlık atmaya başlamıştı!O kadar korkmuştum ki bende bağırmaya başladım......
    Beğendim bunu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XavionS

    Hayatın bize ne tür sürprizler hazırladığı bilinemez. Yarın ne yaşacağımızı bilmeden yaşarız. Planlar yaparız uygulayabildiğim kadar uygularız bazen de işler yolundan çıkar ve kontrol edilemez hal alır. İnsanoğlunun bu durum da garip bir yönü ortaya çıkar....

    Büyük Felaket'den 2 Gün Önce "Bölüm 1"

    Sabah 07:30'da alarmın sesine uyandığım da güneş yüzüme çarpıyordu. Gece perdeyi açık bırakmayı unutmuştum. Yaz sabahları erken kalkmak berbat bir duyguydu ancak İngilizce Kursu beni buna zorluyordu. Hızla yataktan kalkıp TV'yi açtım, kulaklarım haber de kahvaltı yapıp çıkacaktım evden. Ancak bugün ilginç haberler vardı. İngiltere'de hayvanlar üzerinde bir çeşit ilaç deneyi esnasında işler kontrolden çıkmış. İngiltere bunun üzerine Sıkı Yönetim kararı almış.

    İngiltere'yi Sıkı Yönetim kararı almaya itecek olay anlaşılan söylenenlerden daha büyüktü. Saate baktığımda geç kalacağımı fark edip ve hızla kahvaltıyı hazırlamaya koştum. Kahvaltı işini 10 dk'da halledebildim hızla giyinip, evden koşar adım çıktım. Şimdiden 10 DK geç kalacağımı hesaplıyordum. Ama hayat sürprizlerle doluydu. Planlamamın aksine uzayabilirdi zaman.

    Telefonum çaldı... İlginçti.. Telefonu pek çalan bir insan değildim. Onun için "Vay anasını kim lan bu?!" havasıyla uzandım telefona. Arayan Rıfat'tı, kendisi Tübitak'ta Gen Bilimi üzerine çalışmalar yapıyordu. Merakım uyanmıştı, deney ile ilgili mi arıyordu ki?

    ***


    Büyük Felaket "Bölüm 2"

    Telefonumu açtığımda Rıfat'ın sesi kullağımı doldurdu.

    "Alo?! Acilen hazırlan ve güvenli bir yere git! Şehirden Uzaklaş!"

    "Ne? Ne Oluyor?"

    "Lanet olsun! Dediğimi ya......pp. B... en şu...an yol...day............"

    Hat kesilmişti! Hızla eve koştum. Televizyonu açtığımda, bir bakan konuşma yapıyordu. Sonradan anladığım kadarıyla sağlık bakanıydı.

    "Şuan siz değerli halkıma bu haberleri verdiğimden dolayı derin bir üzüntü içindeyim. Halkımızdan tek isteğimiz güvenliklerini sağlamaları, evlerinden çıkmamaları. Bu hastalığın ne tür reaksiyonlar sonucu çıktığını bilmemekteyiz. Şuan İngiltere hastalığa yenik düşmüş durumda. Hastalığın Türkiye'ye ulaşma ihtimaline karşı evinizden çıkmayın. Ne tür yollarla bulaştığı konusunda bilgimiz yok! Maske kullanın, görevliler maske dağıtacaklar. Herkes sakin olsun, Devletimiz gereken her şeyi yapacaktır. Teşekkürler..."

    Garip duygu bedenimi sardı, tüylerim diken diken olmuş, ayakta dikiliyordum. Haber spikeri, halka bazı telkinler veriyordu. Ve o esna da İngiltere'den bir görüntü geldiği söylendi. Bir genç, cep telefonu kamerasıyla çekmiş söylenenlere göre ve İnternet Altyapısı çökmeden İnternette paylaşmış. Görüntü de bahçe de aylakça gezen bir adam vardı. Bedenim titremeye başladı ve koşarak su içmeye gittim. Bavulumu hazırladım ve bu şehirden gitmeyi düşünüyordum. Kulağımı siren sesleri doldurmaya başladı. Cama koştuğumda sokak başına 3 tane polis panzeri ve 6 tane polis otosu gelmişti. Helikopterler geçiyordu sürekli tepeden. Bu anlarda, insan hiç bir şey yapamayacak hale geliyor. Hiç birşey....

    Kapım yumruklanıyordu. Apartmandan bayağı gürültü geliyordu, kapıyı açtım ve karşımda bir adamın "Acele aşağı gelin toplantı yapılacak" dediğini duydum.

    "T-t-amam!"

    Sirenler çalıyordu şehirde.. Polis anons yapıyordu;

    "Kimse evinden çıkmasın! Herkes evinde kalsın güvendesiniz! Sağlık görevlileri maske dağıtacak 2 saat içerisinde! Gıda dağıtımı yapılacak! Herkes sakin olsun!"

    Evden çıkmadan önce son pencereden baktığımda sokağın başında ki meydan da 1 adet M60 tank gelmişti. Askeri araçlar geliyordu bölgeye, işlek bir cadde de oturduğum için pişman olmuştum.
    ***




  • Best Buy
    İzmire yaklaştıkça o yaratıklardan daha sık görmeye başlamıştım. Ama hız kesmeden devam ettim. Hatta görmemeyim diye diye sahil yolunu tercih etmiştim. İlerde neyle karşılaşacağımı hiç bilmiyordum. Artık bütün herşey riskler üzerine kuruluydu sanki. Dikiz aynasından yanımdaki kızla gözgöze geldik bakıştıktan sonra toparlamak için;
    -"Okuyormusun yada ne işle meşgulsün" diye sordum
    -"Açık öğretimdeyim peki sen"?
    -"Ege Üniversitesindeyim"
    -"Birşey sorcam sana" dedi
    -"Evet" diye cevap verdim
    -"Ailemi bulabilecek miyiz yaşayorlar mıdır?"
    -"Bunu bilemeyiz bende kız arkadaşımı kaybettim tek yaptığım inanmak yaşadığına inanmak"
    O ağlıyordu kendimi zor tuttum çünkü güçlü olmalıydım.
    -"Sende inan inanmak çok yüce birşeydir" dedim.
    Cevap vermedi Narlıdereye vardığımızda bazı yerleden dumanlar yükseldiğini gördüm. Askerlerin burdan geçtiği belliydi. Yerlerde o zombilerden çokça vardı. İnsanlar görmeye başladım hayat demekki burda vardı hala. Hepsi arabalarındaydılar ve bzim gittiğimiz yöne doğru gidiyorlardı. Arabadan inip bi kaçını durdurmaya çalışsamda olmadı. Sadece birisi kaçabildiğin kadar kaç diye bağırdı arabasının penceresinden. Arabaya binip tekrar yola devam ettim. Amaan tanrım balçova taraflarında o leşlerden dahada fazla vardı ve Bestbuy'ın binasını görebiliyordum. Tanrım çevresinde aylak aylak geziyorlar ve geçen arabalara doğru atlıyorlardı. Oraya gitmek zor olcaktı benim için.

     Konu Dışı Zombi Günlükleri (İzmir Ayağı)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XPHOS -- 8 Temmuz 2011; 0:35:22 >




  • Konuyu atakta tutan arkadaşlar varsa up yaparlarsa güzel olacaktır :)
  • takipteyiz.
  • mesajim bulunsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KKochaKK
    Zamanımın olmadığını fark ettim.Herne olduysa oldu ama çok hızlı gerçekleşmişti.Sadece 2 saatte koca siteler kıyamet yerine dönmüştü.Seçeneğim yoktu.Babamı dürttüm,bir kez daha dürttüm.1-2 saniye sonra kendine geldi ve ne oldu bu saatte der gibisinden baktı.Kısık ses ile "Baba acil bir durum var göstereceğim şeylere panik yapma." dedim.Sonra pencereye doğru geldim ve perdeyi az araladım.Babamın soğuklanlılığına hayrandım onca yıldır.Önce olan bitene baktı,insanlara baktı.Birden tepki göstermesini bekliyorken "Bu nasıl olur?!" dedi.Aslında beklediğimde buydu.Kendisi doktor ve bilimsel açıdan oldukça birikimi vardı.Ben fantastik filmler izlerken arada gelir ve alay ederdi.Neden böyle yaptığını biliyordum.Bu tür olayların olmasının imkansız olduğunu bildiğinden bana "Biraz gerçek şeyler izle" derdi.Müslüman değildi ve Allaha inanmazdı.Dünya'da herşeyin bir açıklaması olduğunu düşünürdü.Fakat bu durumda afallamıştı.Dikkatlice kavadraları süzüyor ve mantıklı bir sebeb aradığını yüzünden okuyabiliyordum.Perdeyi kapattım ve "Bu insanların nesi var?" dedi.Ona zombi filmlerinden gördüklerimi anlatmak saçma geldi.Daha ben bile tam olarak ne olduklarını ve filmlerden gördüğüm gibi olduklarını bilmeden babama sadece "Bende bilmiyorum" diyebildim.Sonra kendi tekrar perdeyi araladı ve biraz daha izledi."Bu insanlar ruh hastası falan olmalı,gidip dertlerini sorayım." dedi.Hemen "Baba şunlara bak,insanlıktan çıkmışlar bu iyi fikir değil acilen buradan gitmeliyiz." dedim.Fakat babam hayla durumu anlamadığı için kafası allah bullak olmuştu.Belkide benimde öyle olmalıydı.Filmlerden alışmış hemen adapte olmuştum.Ne olduklarından çok Şimdi ne olucak sorusunu düşünüyordum.

    Babama döndüm ve "Baba bunları düşünecek vaktimiz yok hemen toparlanıp güvenli bir yere gitmeliyiz.Bu yaratıkların ortasında öylece duramayız.".Biraz düşündü ve "Hadi git üstüne birşeyler gir küçük bir çanta hazırla 5 dakika içinde arabaya binelim". Hemen gidip üstümü değiştirdim.Altına kot pantolon,üstüme kısa kolla t-shirt giydim.Çantaya 1-2 konserve ve 1 tane ekmek koydum.Ayrıca keskin bir bıçağı arka cebime soktum.Aslında ekmeği bile doğru kesemeyen bir insandım.
    Babam odasından çıktı ve perdeden baktı.Etrafta gözükmüyorlardı.Arabaya hızlıca ulaşıp otoyola çıkmamız gerekiyordu.Herşey hazır olduğuna emin olup dış kapısıyı açtım.Güneş yavaştan doğmaya başlıyor şafak gözüküyordu.İlginç olan çok az zombi görüyordum.Babam arabada 10km ile yavaşça ilerliyordu.Büyük ihtimal dikkatlerini başka birşey çekmiş toplanmıştı kadavralar.Birden arabayı durdurdu babam."Ne oldu?" dedim."Şuraya bak" dedi.Önümüzde 3 tane zombi vardı yaklaşık 50 metreden ilerliyorlardı ve gözlerini kestirmişlerdi.2si yaşlı kadın ve erkek biriside polisti.Öldükten sonra önemi yoktu ama bir an onlarında suçu olmadığını düşündüm.Babama dönüp "Hemen arabayı üstlerine sür baba!".Heycana kapılmıştım.Dışarayken en ufak dikkatsizlik ve hata ölümümüze sebep olacaktı.
    -Ben hiç birisinin üstüne araba sürmedim.
    +Yapmalısın baba,olayın ciddiyetine baksana resmen öldürecekler bizi
    -Evet haklısın,başlıyoruz.
    Direk gaza asıldı.İlk defa böyle hızlı hareket ediyorduk.Araba patinaj yaptı ve heycanlandım.Babam hızlı bir şekilde 2sinin üstünden geçti birine sadece sıyırmıştı ama diğer polis ve yaşlı adam mefta olmuşa benziyordu.Babam seri şekilde dönerek tekrar kalan zombininde işini bitirmeye hazırlanıyordu ama zombi çok yakındaydı.Kalan zombiyi yakın mesafeden öldürmemiz gerekiyordu bir şeyler yapmalıydım.




  • Gümüşpala Bayraklı/İzmir

    15 Eylül
    Televizyon kanalları garip bir şekilde yayın yoktu. Sadece Bazı radyolarda yayın vardı ve bir çeşit savaştan bahsediyorlardı. tanımadığınız kişilere kapınızı açmayın ve evi güvene alın diyorlardı.yiyecek stoğu yapmamız öneriliyordu! korktuk bunları duyunca. ve sadece akrabalarımızın oturduğu bir apartmandayız ve tüm aile üyeleriyle toplanıp neler yapabiliriz diye toplantı yaptık.

    16 Eylül

    Apartmandaki amcamlar arabasına atlıyıp neler olduğuna bakmaya gitmişti. elektriklerde kesilmişti. bütün şehir hayatı durmuş gibiydi. dükkanlar kapalıydı. herkez bir garipti ve seferihisardaki garip olayların olduğunu orda garip şeyler döndüğünü anlatıyorlardı! yol olmuş olabilirdiki! otobus minibus veya metro hatlarının durmuş olduğunu söylüyorlardı.
    polis ve belediye araçları evden dışarı çıkmamazı öneren anonsla uyarıyorlardı.

    17 Eylül

    çığlık sesleriyle uyandım, duyup evin balkonuna çıktığımda garip sesler çıkaran insan vardı sanki delirmiş gibiydi. Sonra üzerilerinde yaralar olduğunu gördüm. Seslendim ama cevap alamamıştım. ve uzaklaştı sonra...
    Evde kimse yoktu.Ailem neredeydi?
    nereye gitmişlerdi?
    evet yukarı katlara çıktım. ve şok edici bir şekilde amcamın yaralandığını görmüştüm. bir takım garip bir hayvanımsı bir yaratıktan bahsediyordu. neyse ki tüm aile oraya çıkmıştı.
    yiyecek stokları bitmek üzereydi.Cep telefonları çekmiyor ve elektriklerde hala kesikti.
    Evde tüm silah ve silah olarak kullanılabilecek herşeyi toplayıp acil durumlar için bir hazırlık yaptık!
    radyolarda doğru söylüyorlarmış. Bu bir savaş.

    21 Eylül

    Evin büyükleri toplanıp yiyecek ve silah bulmak için dışarı çıkacaklarını söylüyorlardı. Dışardaki kaos artmıştı artık daha fazla yaratık görünmeye başlamıştı. Yakınlarda İçkici bir güvenlikçimiz vardı. Ona ulaşmamız gerektiğini söyledim. Evinde silah olduğunu biliyordum. paranoyak birisiydi.evine elektronik kilitli kapı ve güvenlik sistemi kurmuştu. ama nasıl ulaşabilirdik!

    22 Eylül
    öncelikle yiyecek konusunun halledilmesi gelrekiyordu ve en yakın marketin oraya gittik yiyecek bulabilmek için. markete zorluklarla vardık. vardığımız talan edilmiş olduğunu gördük. herkez birşeyler kapıp götürmeye çalışıyordu. biraz yiyecek alıp donüyordük ki ailemizden birkaçı bu yaratıklara yakalanmıştı ve kurtaramadık. kaçıp kurtulduk ve eve yiyecekleri götürdük 1-2 hafta yeterdi ancak. güvenlik olarak zor durum için yalnız garajdaki panelvan arabamız duruyordu.
    ben ve babamla güvenlikçi abimizin oraya gitmeye karar verdik. evdeki pompalı ve tabanca alarak çıkmıştık. başka silah olmadığı ailemizdeki diger kişiler dışarı çıkmaya korkmuştu son olaylardan sonra. Silah bulabilmek için gitmeliydik. neyse güvenlikçi abimizin bahçeli evi yakındı, birkaç zombi avlayarak varmıştık. bir kaç silah ve kursun verebilirmisin diye sorduk. bir eski tabanca ve biraz kurşun verebilirmiş.
    neyse o günü orda geçirdik. hava karardığı için gitmek zordu. zorunlu kalacaktık.
    onda daha fazla silah olduğunu biliyorum. Koskoca bir silah deposu vardı amk. bizimle gel yardım et dedik."silahlarını alıp gel. bizde yeteri kadar yiyecek var" diyerek ve silahlarla birlikte güvenli bir yerlere varabilecegini söylemiştik.
    gelemezmiş evinden güvenli bir yer yokmuş.
    O kesinlikle bir korkak bir pislik !

    23 Eylül

    güvenlikçi abimizdeki tüfeklerle evin çatısınan çevrede görünen yaratıkları avladık. eve gitmek için iyi fırsat yarattık. güç bela eve vardık. evde biz geri dönmedik diye çevreye bakmaya yardıma çıkmışlar ama geri dönememişler.


    30 eylül

    durum gayet kötü. evden dışarı çıkamayoruz. ve yiyecek stogumuzda bitmek üzere.

    ve Ben hala yaşıyordum... Saklanarak böyle devam etmezdi.




  • her tarafı bu ......lerden sarmış durumda.

     Konu Dışı Zombi Günlükleri (İzmir Ayağı)


    evdeki haritalardan çevredeki karakolları ve askeri alanları alanları keşfetmeliyiz. bunun başka yolu yok...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erco35coast -- 8 Temmuz 2011; 3:20:27 >
  • Bölüm 1

    quote:

    Orijinalden alıntı: PhortakaL_

    dıd dıd dıı . 0543 485 .. ..


    -Alo anne
    ..
    -İyiyim bende ne olsun babam, kardeşim nasıl?
    ..
    -Hmm çok iyi ya öyle aradım bişe dicektim sana!
    ..
    -Esra nasıl iyimi 2 gündür aramıyor gelmiyormu sana
    ..
    -Beni sorarsa aradığımı söyleme tamam mı?
    ..
    -Anne şimdi hemen bir şey dicek doktor geliyor askerde düzensizim baya biliyorsun o yüzden 2 haftadır karnım şiş dün revirdeydim askeri hastaneye sevkedildim..
    ...
    -Dinle ya bak ağlama sakın korkma anlatıcam işte .
    ...
    -Bi dk işte safra kesemde taş varmış ameliyat olcam ufak bir ameliyat hiç meraklanmayın gelmenize gerek yok öyle bilginiz olsun diye aradım korkmanıza gerek yok ameliyattan çıkınca ararım.
    ...
    - Tamam hadi sende ağlama bak babamada söyle ağlama sakın ya yapma böyle birşeyim yok bak.
    ...
    - Tamam doktor geliyor kapatmam lazım kusura bakma böyle acilen oldu neyse hadi anne duacım ol.
    ...
    - Hadi kapatıyorum sende ağlamayı kes tamam hadi .
    ..dıt dıt.

    PFF Keşke söylemeseydim şimdi hmm. Şimdi Doktor geliyor koridorda gözüktü çok soğuk burası ya , karnımın bir tarafı jiletli çok tuhaf turuyor :) doktor geldi teknikler güler yüz ameliyathane kıyafeti çok tuhaf sünnetlik gibi aynı çok tuhaf hissettim kendimi ya hemşire geldi şimdi sedyeyi gösterdi yattım koridordayız şimdi evet ameliyat hane 40 metrelik koridor 1 metre gibi geldi :) oww çok soğuk karanlık tek ışık bildiğin film gibi tak kelebeği Ali bey 10'a kadar sayarmısınız . Peki 1,2,3,4,5,..altı dedim galiba..


    ....



    ...


    ...

    İşte son hatırladıklarım ben kimmiyim ALİ TERCAN şuan Askeri hastanedeyim pencereden bakıyorum kapım kitli açacak gücüm yok odaya getirildiğimde birisi daha vardı yan yatakda o nerede acaba hemşirelerden doktorlardan hasta telefonundan hiçbiryere ulaşamıyorum telefonum aşşağıda kaldı galiba onuda bulamıyorum pencereden bakıyorum heryer sönmüş köz askeri klubelerde haraketlilik gördüm fakat çok tuhaf oo fazla ayakta duramuyorum. Galiba rüya görüyordum uzandım serum bitmiş zaten çıkarıp atmışım çok tuhaf midem bulanıyor havasız ortam biraz kestirsem fena olmaz ..



    ..

    Beğeni gelirse devamı gelir :) çakma the walking


    Bölüm 2

    Garip bir sesle hastane odasından uyandım . kafamı kaldırmak istedim ilk niyetimde kaldıramadım zorlanarak ellerim üstünde ayağa kalktım sırt üstü uyumaktan kafamın arkası uyuşmuş olmalı , kendimi hastanede sanmıyor gibiydim saate baktım 7:10 geçiyor .

    - Has.... içtimaya geç kaldım.

    * Hemen lavobaya yöneldim tersim dönmüş olmalı elimi sakalıma attığımda ne göreyim askerlikle alakam yok sakallarım çok fena uzamış traş bıçağımı almayı unuttum sandım garip bir sersemleme sonucu kendimi ameliyat masasında gördüğümü hatırladım sonra ayıkmaya başladım kafam davul gibi uyandığım zamanı hatırladım tekrar yattığımım zamanı çok tuhaf oldum tüylerim ürperdi dışarı çıkmaya çalıştım öncesine göre dinç bir halim vardı kapıyı zorladım açamadım birtürlü yandaki hasta daha gelmemiş pencereye yöneldim yine aynı manzara askeri hastane olduğu için gece gündüz nöbetçiler olur hiçbiri yoktu az ilerde toki evlerinin yanık yüzleri içimdeki korkuyu git gide arttırdı , ilk baş öldüğümü düşündüm fakat bunun saçma olacağını düşündüm bir tür şaka olabilirdi yada yada nebileyim savaş çıkmış olabilir ama hastane neden hala ayaktaydı normalde ya bombalanmış yada yaralı sesleri ambulans sirenleri ortalığı kaplardı . Düşündüm terör saldırısı olabileceğinden şüphelendim. böyle pencere ile bakmak hiçbir soruyu cevaplandırmaz düşüncesiyle kapıya yöneldim kilitliydi plastik PVC kapı , kırmak geçti aklımdan sonra en mantıklısı telefona yöneldim yine ses yok bozuk galiba öyle etrafa baktım dana sonra kapıya

    - Hemşireee kimsee var mı ? beni duyan birisi varmı ?

    - has.. şakaysa çok kötü hastayım bak fenalaşıyorum yardım edecek yokmu?!!!

    * Şakaysa çok pis küfür ediyorum içimden ağrı . Sonra yatak yanındaki vazoya gözüm ilişti papatyalar saralmış 2 tanede pet bardak vardı meyve suyu içilmiş ama baya olmuş pis bir koku var meyve suyu açık bir halde sanırım asker arkadaşlarım getirdi. Ne olduğunu kestiremiyorum çok tuhaf bir haldeyim oturdum biraz dinleniyim düşüniyim dedim oturdum yatağa ayna tarafından kendime bakıyorum sakallarım bukadar fazla uzaması hiç hayra alamet değil asker olduğumuz için tuhaf geliyor biraz çok uzamış acaba yoğun bakımdamıydım böyle sakallar koma felan geçti aklımdan sonra baktım yatakhanedeyim burası hiç yoğunbakıma benzemiyor sonra vazoyu gördüm demir bir vazo sertte kapıya doğru yöneldim aklımda kapıyı kırcam arkadaşlar çıkacak gülecekler işte şaka felan sonra kapıya vurmaya başladım kulp ve ahatar bölümünü kırdım kapı açıktı kitli değil açtım kapıyı yere askılık düştü kapıya tutturulmuş kafamı dışarı uzattım daha sonra bilmiyorum televizyondaki korku filmi gibi yerde parçalanmış birşey vardı neydi anlamadım çöp müydü kafa felan sonra bir daha baktım bu sefer uzun uzun bildiğin kafası kopmuş bir ceset hasta bakıcı kıyafeti var vücudunda yarısı parçalanmış kanlar var yerde ama barut kokusu burnumu etkiliyor asansör ilerde bir kaç ceset daha gördüm kendime soru sormaktan korkuyorum acaba teröristlermi bastı çünkü bir adet g3 ile tabanca gördüm yerde tabancayı aldım neden aldığımı bilmiyorum . Benim kafamda şöyle canlandı olay Teröristler Askeri hastaneye girdi ardındanburayı boşalttılar galiba tüm senti güvenlik için çatışma çıktı çoğu rehine öldürürdü ama ben ölmemiştim galiba o askılık açıklıyor herşeyi girememişlermi unutmuşlarmı bişe olmuş işte asansörün olduğu koridor kavşağını döndüm sandalyede 2 adet asker üniformalı kafalarından vurulmuş suratları garip yeşilimsi 2 tane adam gördüm çok üzüldüm şehit olmuşlar galiba kafaları delik deşik birisin alt dudağı paramparça topukları felan inceledim baya kokmaya başlamışlar çok pis bir koku var sonra asansör dikkatimi çekti asansör yerinde yoktu bildiğin kabin yok boş simsiyah bir is var boşlukta geliyor dumanlar hafif gittim iyice yaklaştım aşşağıya baktım asansör aşşağıda gözüküyor hafif bir ışıkla sanırım el bombası patlamış asansör infilak etmiş sonra personel odasına doğru yöneldim.

    ....




  • Telsizi yol boyunca ara ara denemiştim. Tekrar denedim ama cevap yoktu. İlk önce iyice çevreyi inceledim. Yapacağım en iyi şey arka kapı olacaktı sanırım orası daha sakindi. Arka tarafa doğru olaştım arabayla ama devasa mal giriş kapıları kapalıydı ve bunları açmak imkansızdı. Arka taraftan olcak iş değil dedim bu bişey yapmalıydım. Bu arabayla zombilere meydanda okuyamazdım. Ön tarafa doğru gittim kapının açık olduğından emin olamıyordum. Arabadan inip bakmalıydım arka tarafa geri döndüm tam o sırada;
    -"Hakan çok kötüyüm ateşim çıktı" dedi birden o kız
    -"Aman tanrım durduk yere buda nerden çıktı hay aksi" dedim
    -"Bilmiyorum!!!" diye bağırdı.
    -"Hey sakin izin verde ateşine bakayım"dedim kız resmen cayır cayır yanıyorudu. Bu hayra alamet değildi.
    -"Sen burda bekle ben ön kapıyı kontrol edicem dedim."
    -"Çabuk ol korkuyorum" Ağlıyordu...
    Arabadan inip ön tarafa doğru ilerledim onların dikkatini çekmemeliydim. Ve ne olursa olsun tek bir kurşun bile sıkmamalıydım. Kapıya emekleyerek ilerliyordum çok ama çok dikkatli bir şekilde ilerliyordum. Kapıya vardım iteledim açılmadı zorladım açılmadı elektroniğiyle oynamayı denedim yukardan belki klitli değildir dedim. Tam o sırada ALARM ÇALDI..
    KAHRETSİN...!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XPHOS

    Telsizi yol boyunca ara ara denemiştim. Tekrar denedim ama cevap yoktu. İlk önce iyice çevreyi inceledim. Yapacağım en iyi şey arka kapı olacaktı sanırım orası daha sakindi. Arka tarafa doğru olaştım arabayla ama devasa mal giriş kapıları kapalıydı ve bunları açmak imkansızdı. Arka taraftan olcak iş değil dedim bu bişey yapmalıydım. Bu arabayla zombilere meydanda okuyamazdım. Ön tarafa doğru gittim kapının açık olduğından emin olamıyordum. Arabadan inip bakmalıydım arka tarafa geri döndüm tam o sırada;
    -"Hakan çok kötüyüm ateşim çıktı" dedi birden o kız
    -"Aman tanrım durduk yere buda nerden çıktı hay aksi" dedim
    -"Bilmiyorum!!!" diye bağırdı.
    -"Hey sakin izin verde ateşine bakayım"dedim kız resmen cayır cayır yanıyorudu. Bu hayra alamet değildi.
    -"Sen burda bekle ben ön kapıyı kontrol edicem dedim."
    -"Çabuk ol korkuyorum" Ağlıyordu...
    Arabadan inip ön tarafa doğru ilerledim onların dikkatini çekmemeliydim. Ve ne olursa olsun tek bir kurşun bile sıkmamalıydım. Kapıya emekleyerek ilerliyordum çok ama çok dikkatli bir şekilde ilerliyordum. Kapıya vardım iteledim açılmadı zorladım açılmadı elektroniğiyle oynamayı denedim yukardan belki klitli değildir dedim. Tam o sırada ALARM ÇALDI..
    KAHRETSİN...!



    Hemen devamını istiyorum bunun




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cesmuru


    quote:

    Orijinalden alıntı: XPHOS

    Telsizi yol boyunca ara ara denemiştim. Tekrar denedim ama cevap yoktu. İlk önce iyice çevreyi inceledim. Yapacağım en iyi şey arka kapı olacaktı sanırım orası daha sakindi. Arka tarafa doğru olaştım arabayla ama devasa mal giriş kapıları kapalıydı ve bunları açmak imkansızdı. Arka taraftan olcak iş değil dedim bu bişey yapmalıydım. Bu arabayla zombilere meydanda okuyamazdım. Ön tarafa doğru gittim kapının açık olduğından emin olamıyordum. Arabadan inip bakmalıydım arka tarafa geri döndüm tam o sırada;
    -"Hakan çok kötüyüm ateşim çıktı" dedi birden o kız
    -"Aman tanrım durduk yere buda nerden çıktı hay aksi" dedim
    -"Bilmiyorum!!!" diye bağırdı.
    -"Hey sakin izin verde ateşine bakayım"dedim kız resmen cayır cayır yanıyorudu. Bu hayra alamet değildi.
    -"Sen burda bekle ben ön kapıyı kontrol edicem dedim."
    -"Çabuk ol korkuyorum" Ağlıyordu...
    Arabadan inip ön tarafa doğru ilerledim onların dikkatini çekmemeliydim. Ve ne olursa olsun tek bir kurşun bile sıkmamalıydım. Kapıya emekleyerek ilerliyordum çok ama çok dikkatli bir şekilde ilerliyordum. Kapıya vardım iteledim açılmadı zorladım açılmadı elektroniğiyle oynamayı denedim yukardan belki klitli değildir dedim. Tam o sırada ALARM ÇALDI..
    KAHRETSİN...!



    Hemen devamını istiyorum bunun


    Devamı gece yarısından sonra




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.