Şimdi Ara

KIYAMET

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
64
Cevap
0
Favori
1.314
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar sizce kıyamet yakın mı? Yecücle mecüc yoksa ingilizlerle amerikalılar mı?



  • Kıyamet yakın gözleri şaşı din adamları çıkmaya başladı, toplu ölümlerde oluyor, daha ne olsun, kıyamet bugun yarın gelir [evlol] zaten bugunde cuma aksam ezanıyla sur'u duyarsanız bilinki hersey bitti.
  • yecuc ile mecuc
    siyahlar ve beyazlar
    kıyamet 2147 de kopacak
  • Gecenlerde bir kitapta okumustum, kucuk alametler'in hemen hemen tumu gerceklesmis durumda. Yazılanlarda Hz. Muhammed (S.A.V.)'den alınmıs. Yanlız birkac tane buyuk alamet var, onlar gerceklesmemis durumda, yani en azından bana gore...
  • kuran da falan ne yazıyor bu konuyla ilgili ?
    incil de ilk başta hindistan ile pakistan arasında bir savaştan bahsediyordu (e bu da bayyaa yakın)..

    aslında abd şimdide yapar bu işi ama :) ...
  • arkadaşlar boş bunlar kıyametin nezaman kopacağı bilinemez ancak allah bilir
  • koray08 dogrusun da
    ama bazı seyler için bazı ipuçları verilmiş bu dünyada
    mesela ebcet hesabı denen bi şey var
    bu hesaba gore kıyametin tarihini bulmuşlar gibi bişey yani inanan inanır
    en azından ben inanıyorum
    tabii ki gaybı sadece ALLAh(c.c) bilir
    buna inancımız gereği inanıyoruz
    amam bazı şeyler de insanların kendi edinimleri sonucu elde edilirler.
  • apocalypse has began..
  • <b>2015'den sonra bu dünyada yaşamayı kimse istemeyecek.</b>
  • yaw o ecüş le mecüş değil mi yaw?
    Benmi yanlış biliyorum?

    Kıyamete daha çok var bence...
    Büyük alametler gerçekleşmedi daha mesala güneşin batıdan doğması vs...
  • 1) İki büyük (İslâm) ordusu birbirleriyle harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır.
    Bu iki kütlenin ikisi de bir (yani İslâm ve hak) iddia (sın) da (bulundukları) halde aralarında büyük bir harp olacaktır. (Hazreti Ali ile Hazreti Muaviye'nin arasında geçen harbe işarettir. A.K.).
    2) — Yine hepsi ben Allah'ın Resulüyüm, peygamberiyim, diye iddia eden otuza yakın yalancı, mel'un deccallar turemedikçe,
    3) _ (Hakikî ilim adamlarının ölümleri ile İslâmî) ilimler alınıp kaldırılmadıkça,
    4) — Zelzeleler çoğalmadıkça, •
    5) — Zaman tekarrub edip gece ile gündüz yaklaştırılmadıkca (İmam Mehdi'nin zamanında yeryüzünde emniyet olup herkes onun adaletiyle dünyanın zevkini tadınca zaman kısalır. Çünkü insanlar uzun olsa bile zevkle geçen günlerini kısa sayar, sıkıntılı geçen günlerini de uzun sayar. Kastalani C. 12/111).
    6) —- Birtakım fitneler zuhur etmedikçe.
    7) — Hercümerç (yani) adam öldürme vakaları çoğalmadıkça, kıyamet kopmayacaktır.
    8) — Keza, aranızda mal, servet çoğalıp sel gibi akmadıkça,
    9) _ Mal sahibi malının zekâtını kim kabul eder? diye endişelenmedikçe,
    10) — Mal sahibi bazı kimselere malının zekâtını vermeyi isteyip fakat zekâtını arzettiği kimse:
    — Benim zekâta ihtiyacım yok, diye red etmedikçe,
    11) — Yine, halk yüksek kâşaneler yapmak yarışına çıkmadıkça,
    12) —Bir kimse herhangi birinin mezarı başından geçerken (1): _ Keşke bunun yerinde (yatan) ben olsaydım diye temenni etmedikçe, '
    13) — Güneş batı tarafından doğmadıkça —ki güneş bata tarafından doğduğunda halk görünce hepsi toptan iman edecekler. Fakat bu İman, önce iman etmemiş olan yahut imanında hayır ve fazilet kazanmamış olan kimselerin imanları kendilerine hiçbir fayda vermediği bir zamandır, (İşte o zaman gelmedikçe)— kıyamet kopmayacaktır.

    Yemin ederim ki kıyamet (meselâ) iki kişi (alışveriş için) aralarında elbisesini açıp da alışverişlerini tamamlayamadan ve o elbiseyi durup paket etmelerine zaman bulamadan ansızın kopacaktır.

    Yine muhakkak ki kıyamet, kişi sağmal devesinin sütünü sağacak fakat içmek kısmet olmadan (ansızın) kopacaktır.

    Vallahi kıyamet, kişi havuzunu sıvayıp tamir edecek fakat havuzun suyundan devesini sulaması kısmet olamadan ansızın kopacaktır.
    Keza muhakkak kıyamet, kişi lokmasını ağzına götürdüğü halde onu tatmaya zaman bulamadan birdenbire kopacaktır (i).

    İmam Kurtubi der ki:
    İşte bu 13 alâmettir ki, onları Ebu Hüreyre (r.a.) tek bir hadîs-i şerifte rivayet etmiştir. Zayıf hadîslerde varid olan muayyen senelerde muayyen olayların olacağını haber veren alâmetleri serdetmeye hacet yoktur. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizden şöyle rivayet edilmiştir:
    — Muhakkak ki 80'inci yılda şu ve şu hadisler olacaktır. 210'uncu yılda şu ve şu olaylar olacaktır. 220'nci senede şu hâdise, 230'da şu olay olacak ve 260 yılında da bir saat güneş tutularak, cinlerle insanların yarısı ölecektir gibi. Bu zamanlar geçtiği halde söylenilen şeyleri hiçbiri olmamıştır. Şayet olsaydı (o hâdiseleri) kendilerinden sonrakilerin anlatmaları insanlara gizli kalmazdı. Keza (hicrî) tarih olarak Hazreti Peygamber'in (s.a.v.) vefatından sonra Hazreti Ömer (r.a.) zamanında ihdas edilmiştir.
    Hazreti Huzeyfe'nin sahih hadîs-i şerifinde bu alâmetlerin çoğu geçmiştir. Ancak (itiraz edilen) söz, gününü tayin ve tesbittir başka husus değildir.

    Hâsılı kelâm Peygamber'in (s.a.v.) fitneler ve olacak şeylerden haber verdiklerinin hepsi muhakkak olacaktır. Zamanının tayini ise onun en doğrusunu Cenab-ı Hâk bilir.
    Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
    (Şu) hadîs-i şerifin mânâsı ki (Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur) :

    * — insan, bir kimsenin mezarının başına varıp da:
    — Ah keşke bunun yerinde yatan ben olsaydım, diye temenni etmedikçe kıyamet kopmayacaktır (1) hadîsinin mânâsı, o zamanda cahillerin büyütülmesi, yüksek makamlara çıkarılması ve onların devlet başkanları olmalarının zuhur etmesi, ilim adamlarının gözden düşmeleri, velilerin aldanmaları, hükümleri bâtılların istilâ etmesi, umumî zulüm olması, alenen günah işlenmesi, halkın malını haram olanların kaplaması ve haksız olarak insanlara, mallara ve namuslara tahakküm edilmesi gibi fenalıkları görmelerinden ve çetin belâlardan dolayı (insan mezar başında bu temenniyi yapacak)tır.

    İmam Kurtubi şöyle devam eder:
    — Bunların çoğu şu zamanımızda mevcut olmuştur (2).
    Yine bize, Ebu Zer'den (r.a.) rivayet olundu ki o, şöyle dermiş:
    — Yakında insanlar üzerine öyle (kötü) zaman gelecek ki o zaman da hali hafif olana —yani ailesi ve çocuğu olmayan .kimseye— özenilecek. Bugünde 10 tane evlâdı olan babaya özenildiği gibi. Bugün, halkın işlerini görmek için kişinin devlet ricaline yakın olması arzu edildiği gibi, o zamanda kişinin hükümdardan uzak bulunulması arzu edilecek ve sokakta cenaze geçerken halk başlarını çevirip:
    — Keşke birimiz o ölünün yerinde olsaydı diyerek (ölmeyi) temenni edecekler.

    Ubâde bin Samit (r.a.):
    — Ya Ebâ Zer, hakikaten bu çok büyük bir iştir, dedi. Ebû Zer de:
    — Evet iş sandığınızdan daha da büyüktür, dedi.

    İmam Kurtubi der ki:
    İşte bu öyle bir zamandadır ki o zamanda muhakkak bâtıl olan hak olanı, yanlış olan doğru olanı kaplar, köleler, hizmetçiler, hür efendilere karşı üstün olur, (haklı) hükümleri (paraya karşılık) satarlar, bu satışa da hâkimler razı olduklarından hüküm rüsum, hak ters olur ve hakka ulaşılmaz ona kıymet verilmez hale gelir, insanlar Allah'ın dinini bozarlar, Allah'ın hükmünü değiştirirler. Hâkimler devamlı olarak yalan söz dinlerler ve devamlı haram yerler.
    Hadîs-i şerifte (Resûl-i Ekrem Efendimiz):

    * — Yemin ederim ki sizler karış karış, arşın arşın sizden önceki milletlerin yollarını takip edeceksiniz. Hatta onlar kertenkele deliğine girseler bile muhakkak sizler de oraya gireceksiniz, buyurdu. Sahabeler:
    _ Ey Allah'ın Resulü (onlar) Yahudilerle Hıristiyanlar mıdır?-diye sordular. Resûl-i Ekrem: _ (Onlardan başka) kim var ki? buyurdu.
    (Abdullah) bin Mübarek şu şiirinde yemin ederim ki, ne güzel söylemiştir: .
    Muhakkak dini, hükümdarlar ve (amelsiz) kötü rahipler bozmuşlardır.
    Yine İmam Kurtubi:
    Keza Resûl-i Ekrem Efendimizin şu sözü de kıyamet alâmetlerin-dendirr

    * _ Ahir zamanda birtakım bilgisiz ibadet edenlerle fasık yani bilgisinin ehli olmayan ilim adamları ve Kurban okuyanlar türeyecek-tfr. (İşte bu zamanda o) iki sıfat mevcut oldn, demigtir.

    İmam Kurtubi (r.a.) şöyle derdi:
    insanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki (o zamanda) onların ilim adamları eşeklerin leşlerinden daha pis ve iğrenç kokulu olacaktır.
    Hakim-i Tirmizi'nin «Nevâdirü'1-Usul» adındaki kitapta rivayet ettiği hadîs-i şerifte Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur: .

    * — Ahir zamanda Kur'ân okuyanların birtakım nağme ve makamları olacak. Her kim o zamana yetişirse onların şerlerinden Allah'a sığınsın. Onlar çok iğrenç koku saçarlar. Sonra çizgili kumaştan başlıklar ortaya çıkacak ve o günde riyakârlıktan utanılmayacak ve çekinilmeyecek. O günde dinine sıkı sıkı yapışan kimsenin sevabı elli kişinin sevabı kadar olacak. Sahabeler:
    — O (elli kişi) bizlerden mi, yoksa onlardan mı? diye sordular. Resûl-i Ekrem de:
    — Sizden (olan elli kişi)dir, diye cevap verdi.

    Muâz bin Cebel (r.a.) şöyle derdi:
    Peyderpey birbiri ardınca elbise eskiyip düştüğü gibi birtakım milletlerin kalplerinde, Kur'an-ı Kerim eskiyecek ve (onlara) tesir etmeyecektir. Onlar Kur'an-ı Kerim'i okurlar fakat Kur'an'a karşı bir istek, bir lezzet bulamazlar. Kurtların (yırtıcı) kalpleri üzerine koyunların derilerinden elbise giyerler. (Yani koyun postuna bürünmüş kurt olurlar.) îşleri hırstır. Amellerine (Allah) korkusu bulaştırılmaz. Eğer onlar ibadetlerini eksik yaparlarsa:
    — Biz (sonra biz onu tamamına) ulaştırırız, derler. Günah işleyince de:
    — Bizim için istiğfar edilir (bizim mağfiret edilmemiz için Allah'a istiğfar eden olur). Biz Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadık ki (biz mü'miniz) derler.
    Halbuki yüce Allah'ın:
    — Cehennemin yakıtı insanlarla taştır, (1) sözü babında (2) Kur'ân okuyan ve:
    — Benden daha güzel okuyan var mı (ve benden - daha iyi bilen var mı?) diye meydan okuyan ve onun, cehennemin ilk yakıp tutuşturacağı kimse olduğunu işaret eden müteaddit hadîsler geçmiştir.

    Sonra Muâz bin Cebel arkadaşlarına döndü ve, «Onlarda hiçbir hayır görür müsünüz?» diye sordu. Oradakiler:
    — Hayır görmüyoruz, dediler. Muâz bin Cebel de:
    — .İşte onlar sizdendir. Onlar bu ümmettendir. Onlar cehennemin yakıtıdırlar, dedi.
    * — el-Cehcâh denilen bir zat melik olmadıkça kıyamet kopmayacaktır, (3) buyurulmuştur.
    Keza hadîs-i şerifte:

    * — Kahtan oğullarından bir kişi çıkıp da insanları asası ile sevfc ve idare etmedikçe kıyamet kopmayacaktır, (4) buyurulmuştur.
    Buhari ile Müslim'in rivayet ettikleri hadîs-i şerifte Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur:

    * — Hicaz arazisinden bir ateş çıkarak Busra'daki (5) develerin boyunlarını aydınlatmadıkça kıyamet kopmayacaktır (6).
    Tinnizi'nin hadîsinde Allah'ın Resulü şöyle buyurmuştur:

    * — Yakın gelecekte Hadramut arazisinden yahut Hadramut tarafından bir ateş çıkacaktır, (7) buyurdu. Oradakiler:
    — Ey Allah'ın Resulü bize nasıl hareket etmemizi emredersin? diye sordular. Resûl-i Ekrem:
    — Şam'ın yolunu tutmaya ve oradaki fırkaya iltihak etmeye bakınız, buyurdu (»).
    Buhari'deki hadîs-i şerifte ise Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz:

    * — Kıyamet alâmetlerinin ilki, insanları doğu tarafından batı tarafına doğru sürüp toplayacak olan bir ateş olacak, buyurmuştur.
    Tirmizi'deki hadîs-i şerifte de, Allah'ın Resulü: . . . '

    * — Hayatım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler hükümet başkanlarınızla harp etmedikçe, kılıçlarınızla deriler yüzme-dikçe ve işlerinizin başına kötüleriniz ve şerlileriniz geçmedikçe kıyamet kopmayacak, (9) buyurmuştur.

    Yine hadîs-i şerifte:
    _ Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki yırtıcı vahşi hayvanlar insanlarla konuşmadıkça, insanlar (elindeki) kamçısı (nın başı), ayakkabısının tasması konuşup (kendisinden sonra evinde) ev halkının yaptıkları işleri kendisine haber vermedikçe kıyamet kopma-yacaktır, buyurmuştur.

    Başka rivayetteki hadîs-i şerifte:
    * — Kişi kamçısının bir tarafı ile (yani başı) ve ayakkabının tasması ile konuşmadıkça, mal çoğalıp sel gibi akmadıkça ve kişi malının zekâtını çıkararak kendisinden zekâtı kabul edecek kimseyi bulamadığı bir zaman gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır, buyurulmuştur.

    Yine hadîs-i şerifte:
    * — Lat ile Uzza putlarına tapılmadıkça günler ve geceler gitmeyecek (yani kıyamet kopmayacak) buyurulmuştur.
    İmam Kurtubi (r.a.) der ki: Resûl-i Ekrem'in (s.a.v.), «Hicaz arazisinde bir ateş çıkmadıkça kıyamet kopmayacaktır» sözü (zuhur etmiş ve Medine'de) büyük bir ateş zuhur etmiştir. (Şöyle ki:)
    Bu ateş büyük bir zelzeleyi müteakip çıkmıştır. Hicrî 654 yılı cumadelahirin üçüncü çarşamba gecesi sabah imsaktan sonra şiddetli yer sarsıntısı başladı. Cuma günü kuşluk vaktine kadar sürdü. Sonra deprem durdu. (Volkan indifaı başladı. Bu feveran) Kurayza mıntıkasında ve Tenim mevkiinin Harra tarafındaki düz sahada ateş tufanı ortaya çıktı. Koca beldenin suratında orayı kuşatan bir sur, üzerinde kaleler, burçlar, gözetleme kuleleri ve ezan okunan şerefeler gibi kütleler ve kuleler görüldü. Ateşi tutuşturmakta olan birtakım kimseler de görüldü. Bu cehennemi ateş hangi dağa rastlarsa muhakkak onu eritip yok ediyordu. Bu ateş tufanından kırmızı ve mavi sel teşekkül edip önüne gelen kayaları ve tepeleri sürükleyerek akmaya başladı. Olayın devamı sırasında da gök gürültüsü gibi korkunç iniltiler duyuldu. Nihayet ateş selinin Rekbi Iraki menziline varıp orada dağ gibi muazzam bir sed teşkil etti. Bu cehennemi ateş Medine-i Münevvere'ye yaklaştı ise de o sırada Resûl-i Ekrem'in hürmetine Medine'de esmeye başlayan serin bir rüzgârın tesiriyle Medine bu âfetten mahfuz kaldı. Fakat ateş tufanı Yemen tarafına akarak Yemen köylerinden birini yaktı. Halk bu ateşin yanışı sırasında tencere kaynaması gibi birtakım kaynamalar görürlerdi.

    İmam Kurtubi der ki:
    Bazı dostlarımın, beş gün kadar Medine âfâkında bu ateş ziyasını gördüklerini bana zikretmişlerdir, İşte bunlar peygamberlik nişanele-rindendir.

    İmam Kurtubi (r.a.) der ki:
    Bu ateşten sonra başka bir yer ateşi de Medine-i Münevvere'nin hareminden yayılıp Medine'nin hareminin hepsini yaktı. O derece ki bu ateş (Harem-i Şerif'deki) direklerin bağlantı kurşunlarım erittiğinden direkler düştü ve surlardan başka ayakta hiçbir şey kalmadı.
    Bundan sonra İslâmın direği ve hilâfet merkezi olan Bağdad'ı Tatarlar istilâ edip orada bulunanların kimini öldürdüler, kimini de esir ettiler. (Etrafa) muazzam bir korku, sıkıntı, üzüntü yayıldı. Herkes korktu, çök üzüntü çekildi, insanlar halifesiz, başkansız olarak başı boş, şaşkın ve sarhoş vaziyette kaldılar.

    Hadîs-i Şerifte Resûl-i Ekrem Efendimiz:
    * — Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır. Ö ateş bugün Berehût denilen vadide sönük vaziyettedir (1). O ateş içinde müthiş azap olduğu halde insanları kaplar. O, ateş insanları, mallan yakıp bitirir. Sekiz gün içinde rüzgâr ile bulut gibi uçarak dünyanın her tarafına yayılır. Geceki sıcağı gündüzki hararetinden daha şiddetlidir. O ateş insanların başının üzerinden arşın altına kadar yaklaşarak yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur, buyurdu. Bunun üzerine Huzeyfe (r.a.):
    — Ya Resûlallah, bu ateş o günde mü'min erkeklerle mü'mine kadınlara karşı (soğuk ve) selâmet midir? diye sordu. Resûl-i Ekrem de:
    — Mü'min erkeklerle mü'mine kadınlar nerededir? İnsanlar o gün eşeklerden daha kötüdür. İnsanlar hayvanların çiftleştikleri gibi çiftlesirler de orada onlardan herhangi birine:
    —— Dur, dur diye ikaz edecek hiçbir kimse bulunmaz. Bu hadîs-i şerifi Ebu Nuaym rivayet etmiştir.

    İmam Kurtubi der ki:
    Ola ki bu ateş, Resûl-i Ekrem'in, «Hadramut'tan bir ateş çıkacaktır», sözü ile kasdedilen ateştir.
    En iyisini'Allah bilir..




  • Tam cinlerden kurtulduk derken şimdi de kıyamet muhabbeti başladı.
  • iran ve irak savasi acaba buna giriyor mu?
  • Doğal ın yazdıklarının hemen hemen hepsini internet sitelerinde okumuştum veya daha evvel kitaplarda. Benim sormak istediğim acab sizce burada anlatılanların çoğu oldu mu, ki bana göre çoğu oldu ve kıyamet çok yaklaştı. Ancak büyük savaş sırasında islam ordusunu zülkarneyn isimli mehdi kontrol edecek ve pek çok yeri müslüman yapacak. Bu ordular herhalde siyah sancaklılar olarak biliniyor. Ne ise fazla derine inmessek arkaaşlar sizce şu an yaşadığımız olaylar bunun yaklaştığını göstermiyor mu?
  • gösteriyor desek ne farkeder,göstermiyor desek ne farkeder...herşeyi allah bilir...bunları tartışmaya hiç gerek yok...bugün ölecekmişsin gibi ibadet et,hiç ölmeyecekmişsin gibi çalış...özellikle beynimizi çalıştıralım şu toplumda artık...yok cin,yok kıyamet,yok fal....biz yaşadıkça fazla önemi yok...
  • <blockquote id='quote'><font size='1' face='Verdana, Arial, Helvetica' id='quote'>quote:<hr height='1' noshade id='quote'><i>Originally posted by Qsman</i>
    <br />Doğal ın yazdıklarının hemen hemen hepsini internet sitelerinde okumuştum veya daha evvel kitaplarda. Benim sormak istediğim acab sizce burada anlatılanların çoğu oldu mu, ki bana göre çoğu oldu ve kıyamet çok yaklaştı. Ancak büyük savaş sırasında islam ordusunu zülkarneyn isimli mehdi kontrol edecek ve pek çok yeri müslüman yapacak. Bu ordular herhalde siyah sancaklılar olarak biliniyor. Ne ise fazla derine inmessek arkaaşlar sizce şu an yaşadığımız olaylar bunun yaklaştığını göstermiyor mu?
    <hr height='1' noshade id='quote'></blockquote id='quote'></font id='quote'>

    Zülkarneyn "iki boynuzlu" demek. Bu islam ordusu hangi ülkelerin müslümanlarından oluşacak?




  • Fenasi onu bilmiyorum. Sadece siyah sancaklılar olarak geçiyor ve sanki o zaman yaklaşıyoruz gibi geliyor. Perpi falla cinle Kıyametin ne alakası var Allah aşkına!!! Ben sadece herkeste benim gibi düşünüyor mu diye merak ettim. Yoksa kıyametin ne zaman kopacağını kimse bilemez. Sadece alametlerini yaşıyoruz gibime geliyor. Hatta büyük alametleri bence başladı bile. :)
  • evet. yakında hepiniz ö-le-cek-si-niz[dkkat]
  • şaka bir yana küçük alametlerin tamamı şu anda görülüyor. büyük alametler ise görülmeye başlandığında tövbe kapısı kapanır ve herkes o ana kadar ne yaptıysa onun hesabını vermeye hazırlanır. yani bu andan itibaren dinle alakası olmayan biri sabah akşam ibadet etse hiçbir faydası olmaz. büyük alametlerden bazıları:

    -güneşin batıdan doğması,
    -yecuc mecuc diye fitneci ve çok kısa boylu bir milletin ortaya çıkıp insanları birbirine kırdırması
    -deccal diye bir büyücünün kendini (haşa) Allah ilan etmesi.

    bu alamaetler 9 veya 10 taneydi ama şimdi aklıma gelmedi. ama şunu unutmayın herkesin kıyameti kendi ölümüdür ve kimin ne zaman öleceği belli olmaz...
  • diyelimki az sonra sokakta bir araba bizi çarpsa ve ölsek

    kıyametin, alametin , ne önemi kalıyor..

    bu dünya bizi idare eder gibi geliyor.
    o olayları görmek nasip olurmu acaba ?
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.