Şimdi Ara

Kişisel Blogumdan Okumanızı İstediğim Bir Yazı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
1
Favori
224
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Kalemi elime alıp yazdığım, rahatladığım bir yazıydı... Sizden ricam önyargısız biçimde okumanız :)
    Bütün yazılarım için:http://erdemhasandemirci.blogspot.com.tr/


    Ben sadece bir insanım

    Elimdeki fotoğraf makinesiyle gördüğüm doğanın güzellikleri zırvasını ölümsüzleştiriyordum. Bu işin ne kadar monoton ve sıkıcı olduğunun farkındaydım. Bu saçmalıkları zaten herkes yapıyordu. Farklı bir şey yapmak istiyordum. Gözüm sahildeki banklara oturmuş kumral saçlı bir kadına takıldı. Kadının ağlamaklı suratında bir hüzün vardı. Bu kadar güzel olan bir şeyi kim üzer anlamıyordum. Bu üzme hakkını kim kendinde görmüş olabilirdi?

    Kadının fotoğrafını çekmek istiyordum. Bunu izinsiz ve gizlice yapabilecek olmama rağmen yanına gidip izin alarak yapacaktım. Belki bu üzgün haliyle beni başından kovacak ve kendisini rahat bırakmamı söyleyecekti. Belki de herkesin içinde bağırarak beni rencide edecekti. Ama ya bunların hiçbiri olmazsa ya o aslında benim hayatıma girip güzelleştirecek kişi ise. Denemeden bilemezdim bunu. Bu aslında benim özgüvenim açısından da iyi olurdu. Kendi içimde yaptığım devrimlerden biri sayardım bunu. Yavaş ve korkar adımlarla kadının yanına oturdum. Hiçbir kelime etmesine izin vermeden konuşmaya başladım. “Merhaba, ben buralardan geçiyordum ve sizi gördüm. Lütfen beni yanlış anlamayın ben sadece size dürüst olmak istiyorum. Ama yanlış anlaşılmaktan gerçekten çok korkuyorum. Belki de beni şuan umursamıyorsunuz bile. Ama ben gerçekten şunu demek istiyorum. Lütfen yanlış anlamayın ama gerçekten çok güzelsiniz. Şu anda yüz ifadenizden olacakları tahmin etmeye çalışıyorum. Üzgünsünüz, belki de o kadar derdiniz arasından gelip sizi rahatsız etmem büyük bir ukalalık sayılabilir. Ama ben sadece bir insanım sizde bir insansınız. Ve ben söylemek istediklerimi söylemek istiyorum. İçimde tutmak istemiyorum. Belki bu çok yanlış bir şey belki de çok büyük bir istek ama ben sadece bir insanım ve güzel olduğunuz için bunu söylemek istiyorum samimi bir şekilde. Hatta çok sade…

    Bir insan olduğum için güzelliklere bakmak hoşuma gidiyor. Bu belki çok küstahça sayılabilir sizin için ama zaten ben dört dörtlük biri olamam ki. Çünkü ben sadece bir insanım. Size dürüst olmak istiyorum en başta söylediğim gibi. Ben küstah, ukala, adi birinin tekiyim. Belki başka kötü özelliklerimde vardır ama ben bunların hepsini bilemem öyle değil mi? Hatta size bu soruyu sormam büyük bencillik. İnsan sizin karşınızda ne yapacağını şaşırıyor. Yanınıza gelip gelmeme konusunda biraz tereddütte kaldım ve korktum beni kovup rencide etmenizden… Ama şimdi ne kadar haksız bir ahmak olduğumu anlıyorum sizin sakin halinizden. Belki aşağılık bir herif bile olabilirim. Özgüvenim için iyi olacağını kendi içimde devrim yapacağım zırvalıklarını düşündüm buraya gelmeden. Düşündüm ama keşke düşünmeseydim. Bu güzelliği kendi pis amellerimle kirletmeseydim keşke. Güzel günlerin umudunu mahvettiğimi düşünüyorum. İsterseniz hemen gidebilirim buradan. Ağzınızdan çıkacak tek kelimeyi bekliyorum. Bekliyorum ve aslında bir yandan da korkuyorum. Nasıl bir cesaretle buraya yanınıza geldim, bilmiyorum. Tek kelimenizle defolup gidebilirim. Lütfen bir şey söyleyin. Hayır mı? Kalmalı mıyım? Yoksa biz birbirimizde kendimizi mi bulacaktık? Nereden bilebiliriz ki bunu… Denemeden bilemeyiz. Ben sadece bir insanım ve buraya güzel olduğunuzu söylemek için geldim. Güzel, güzelse bunu söylemenin bir ayıbı olur muydu hiç? Neden olsun ki? Ve şuan fotoğrafınızı çekmek istiyorum. Beni lütfen yanlış anlamayın. Ben sadece bu güzelliği sevebilecek bir değerde görmüyorum kendimi. Ama hiç değilse bu güzelliğin fotoğrafını çekip hayatın yaşanılır bir yer olabileceği umuduyla yaşamak istiyorum her fotoğrafınıza bakışımda. Ne kadarda bencil bir insanım böyle. Siz bu kadar üzgünken ben kendim için bir şeyler istiyorum. Lütfen anlatın sizi üzen nedir böyle. Yoksa sizi daha mı kötü yaptım? İsterseniz hemen gidebilirim. Hayır mı? Özür dilerim ama ben sadece bir insanım. Dört dörtlük biri olamam hata yaparım. Size karşı hata yapmamak için şuan burada ölmeyi bile isteyebilirim. Tekrar özür dilerim ama ben sadece bir insanım fotoğrafınızı çekebilir miyim?”

    Kadından onay almıştım ama demin söylediklerime inanamayan ben çok heyecanlıydım. Belki kadının yanına gidip bu sözleri söylemek gerçekten kolaydı ama önümdeki kadının fotoğrafını çekmek beni gerçekten zorluyordu. Yanlış bir şey yapmaktan korkuyordum. Bu güzelliği kötü fotoğraflamaktan korkuyordum. Keşke bu işte bir anlığına başarılı olsam ve bu kadına karşı mahcup olmasam ama onu bekletemezdim artık bir an önce yapmalıydım bunu.

    Deklanşöre basmıştım titrek ellerimle. Aslında o kadarda korkacak bir şey yokmuş, fotoğraf güzelliğine güzellik katmıştı. Ama ben onun doğal halini seviyordum. Anlayamadığım tek şey kadın hala yanımda oturuyor ve demin söylediklerimden yüzünde hiçbir şaşkınlık okunmuyordu. Bu durumu biraz garipsedim. Ağzını açıp bir kelime dahi etmemişti. Ah ahmak ben! O da insandı. Belki de söylediklerimin hiçbir önemi yoktu onun için. Bunun için ona kızamam. Hatta teşekkür bile edebilirim beni dinlediği için. Evet! Teşekkür etmeliydim. Ve bunu yaptım.

    Teşekkür edip tam kalkıyordum ki kadının elimden tutması ile tüylerim diken diken olmuştu. Sanki bir anda terlemiştim. Rüzgâr terlemiş suratıma çarpıp soğutuyordu. Bayılacak gibi hissettim bir an. Göğsümde bir yanma ve sonrasında soğukluk içimi rahatlatmıştı biraz. Kadın ayağa kalkmıştı. İkimiz de ayakta karşılıklı durmuş birbirimize bakıyorduk. Ve kadın “Size sarılabilir miyim?” dedi. Bu kadına sarılmayı hak ediyor muydum gerçekten? Ya yanlış sarılır canını acıtırsam. Gerçekten korkuyordum. Kadın bir cevap bekliyordu benden. Artık saçma sapan zırvalayamazdım. Başımla onayladım onu.

    Vücutlarımız birbirimiz için yaratılmıştı sanki. Bir kadının yumuşaklığını, kırılganlığını hissettim vücudumda. Keşke şuan zaman dursa dedim. Hatta şuan da zaman bile umurumda değildi. Şuan hayat bile umurumda değildi. Hiçbir şey umurumda değildi. Tek umurumda olan sarıldığım kadındı. Artık tek olmuştuk onunla. İnsanların saçma ve bazılarının kınayıcı bakışları altındaydık. Ama umurumda değildi işte. Şuan ölsem bile çok koymazdı bana. Bu kadına gerçekten teşekkür ediyorum. Yaşamımdan bugüne, binlerce saniye arasından bir kısmına bana bu anıyı bıraktığı için ona gerçekten teşekkür ediyorum. Dediğim gibi ben sadece bir insanım. Ve önemsiz hayatımın bu kadınla geçen önemli anını asla unutmayacaktım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erdemfb12 -- 8 Temmuz 2014; 21:33:40 >







  • Adam konuşmaya başlayınca ''Hüsniyeciğim seni uzun zamandan beri seviyorum. Sana bayılıyorum. Söyle benden daha iyisini mi bulacaksın'' diyecek sandım. Şaka bir yana yazınız çok hoşuma gitti. Cümle geçişlerinizi çok beğendim. Sadece kadın ''Size sarılabilir miyim?'' dediğinde birden şaşırdım. Bu tür hikayeleri sevdiğimden o da sorun olmadı. Bu yazdığınız bir kitabın kısa bir bölümü olsaydı eğer o kitabı hemen temin etmeye çalışırdım.Başarılar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Oliver_

    Adam konuşmaya başlayınca ''Hüsniyeciğim seni uzun zamandan beri seviyorum. Sana bayılıyorum. Söyle benden daha iyisini mi bulacaksın'' diyecek sandım. Şaka bir yana yazınız çok hoşuma gitti. Cümle geçişlerinizi çok beğendim. Sadece kadın ''Size sarılabilir miyim?'' dediğinde birden şaşırdım. Bu tür hikayeleri sevdiğimden o da sorun olmadı. Bu yazdığınız bir kitabın kısa bir bölümü olsaydı eğer o kitabı hemen temin etmeye çalışırdım.Başarılar.

    Teşekkürler. Bende her okuyuşumda sanki bir kitaptan bölüm gibi gelir. Belki devamını getirebilirm sağ olun




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.