Şimdi Ara

Kelam Felsefe olabilir Mi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
1
Favori
815
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Gazali öncesi tam olarak değil. Her ne kadar mutezile biraz yakınlaştırsa bile başarısız oluyor. Ve olay sadece itikad-iman ve amel gibi konularda kalıyor. Gazali sonrası içine her felsefi konu girmeye başlayıp felsefeleşiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tom.waits -- 27 Ağustos 2017; 8:17:27 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Felsefe kendisine rağmen yapılır mı sonuç odaklı düşünürsek aksini onaylayamayız mutezile niye başarısız oluyormuş ayrıca özgür irade konusu yabana atılmaması gerekiyor
  • tom.waits T kullanıcısına yanıt
    Nasıl alakası yok, özgür iradenin?

    Zihin felsefesi boşuna mi?



    Islam medeniyetin çökme sebebi akılcı rasyonel akımların deger kaybedip, yerini hurafelerin almasıdır.

    Mutezıle çok akılcıydı,ve islam ile celısmeye başladı. Çünkü vahiy yanlıştı

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ayrıca

    Kelam = Teoloji

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gazali çok değerli bir adam ama yanlışları da vardı. Mesela filozofları tekfir etmesi çok saçma bence. Gazaliyle ilgili bende yerleşmiş başka yargılar da var ama hiç bir kitabını okumadığım için kesin konuşmayayım. El münkız ı alıp okuyacağım yakın zamanda.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tom.waits T kullanıcısına yanıt
    Amacım tartışmak değil. Senin tarafsız düşünmeni istiyorum.



    Nasıl astronomide altın çağ geçirdiler? Daha Güneşin dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyorlardı. Galileodan sonra bile kabullenemediler bunu. Erzurumlu Ibrahim hakkı 18yyde hala tam tersini yazdı. Biz kurandan Güneşin etrafımızda döndüğünü anlıyoruz diye.

    Onlara ek olarak Fahreddın Raziyi de ekle;

    Bu adamlar aklı,bilimi ve nedenselliği küçümsemediler.

    Küçümsenen bir olgu ilgi cekmez ve gelişmez.

    Mogol ıstılası islam altın çağının sonu oldu. Bu adamlarda doğa bilimlerine comak soktu.

    Bu insanların zeki ve bilgili olduklarına şüphem yok, ama din konusunda tarafsız düşünemedikleri için büyük bir felsefi yanılgıya girdiler.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öncelikle şuradan başlamak istiyorum. İmam Gazali'nin yaşadığı dönemde cidden birçok alim ve kelamcı denilen şahıslar mantığa öcü olarak bakmıştır. İmam Gazali mantığın İslam'a karşıt bir şey olmadığını zaten El-Munkız kitabında belirtmiş ve İslam alimlerinin bu bakış açısının yanlış olduğunu belirtmiştir. Gazali'nin mantığa yer açması belki İslam alimlerinin kafalarında çok büyük ufuklara yol açması sebebiyle başarıdır ancak Mantık alanında saydığınız birçok isim İmam Gazali mantığı haklı bulduğu için eser vermemiştir. O dönem zaten İslam'ın Altın Çağıdır. Bu çağda Müslümanlar Yunanlıların ilerlettiği mantığı dahada ilerletmiştir. En ön plana çıkan isimler ise Kindi, Farabi, İbn-i Sina, Er-Razi ve İbn-i Rüşd gibi önemli şahsiyetler ki, bunların sanırsam dördü İmam Gazali'den çok önce yaşamış şahsiyetler. Yani demek istediğim zaten büyük bir gelişim çağı vardı ortada. İmam Gazali'de bu çağda diğer alimlere mantığın yanlış olmadığını söyleyen bir İslam alimiydi. Yani İmam Gazali'nin yaptığı bir süreçle ortaya çıkan güçlenme harekatı yok. Ayrıca bir diğer gülünç nokta şudur ki, mantığı soktuğunu söylemeniz, ancak matematikle ilgili El-Munkız'da yaptığı eleştirileri göz ardı etmenizdir. İmam Gazali özellikle İslam dünyasında felsefeyi en ağır şeklide eleştirmiştir ve buda bizim gerilememize sebep olmuştur. Örneğin El-Munkız'ında Felsefecilerin hepsi Ateist damgası taşır der. Bu sözünü ise 17 madde ile açıklamaya çalışır. Bu 17 madde felsefecilerin söylediği şeylerdir, tabii İmam Gazali'ye göre. İlk maddeye bakalım ve bir açıklama yapalım.

    "Ölmüş bedenler bir daha dirilmeyecektir. Mükafat ve ceza görecek olan sadece ruhlardır. Mükafat ve ceza görmek bedenlere değil ruhlara özgü bir durumdur.(Felsefeciler bunu söylüyormuş. Sonraki yer İmam Gazali'nin eleştirisi.)

    Filozoflar, mükafat ve cezanın ruha verileceği görüşünde doğrudurlar. Ruhların mükafat ve azap göreceği sabittir. Fakat bedenin mükafat veya azap görmeyeceğini söylemekle yalan söylemişlerdir. Böylece dinin bildirdiği temel esaslardan birini inkar ederek kafir olmuşlardır.
    "(El-Munkız- Sayfa: 75)

    Ancak ilginçtir ki İslam alimleri arasında bu konuda fikir ayrılıklar vardır. Kelamcıların birçoğu sadece bedenin ceza veya mükafat göreceğini yazar. Felsefecilerin bir çoğuda yine aynı şekilde sadece ruhun. İmam Gazali'nin mantığına göre o zaman kelamcılarda yalan söylemiş ve kafir mi olmuştur ? Bunu söylemek bir insanı İslam alimi bile olsan kafir ilan etmek nerede izin verilmiş ? Bir İslam alimi bunu yaptığında insanları dinden çıkarma hakkına sahip olan papazla arasındaki farkı ne olarak tanımlayacaktır ? Ayrıca Ehl-i Sünnet bu konu hakkında bir görüş bildirmenin doğru olmayacağını söylemiştir. Sudan bir sebeple ve hiç bir kesinliği bulunmayan bir sebebten ötürü sırf eleştirmek için eleştiri ortaya atmıştır ve İslam alemine felsefeyi yanlış göstererek büyük zararlar vermiştir. Ayrıca felsefecilerin hepsinin 1 konu hakkında binlerce farklı görüşü vardır ve İmam Gazali ise bunu tek bir görüş olarak ele alarak körü körüne bir eleştiri sunmuştur. Zaten Matematik hakkında sunduğu eleştirilerde bir acayiptir. Fazla uzatmamak için matematikle ilgili Munkız'da söylediği şu sözleri ekleyeyim;


    "Bu yüzden bu ilimlerle (Matematik) fazlaca meşgul olan herkesi alıkoymak gerekmektedir. Her ne kadar matematik ilimleri din ile ilgili değilse de felsefenin ilkelerindendir ve bunlara filozofların kötülük ve uğursuzlukları bulaşmıştır."(El-Munkız Sayfa:63)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ChampSmasher -- 3 Haziran 2017; 18:24:43 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tom.waits

    Bugün o astronomi çalışmalarının Kopernik'i etkilediği biliniyor. Eğer araştırma yaparsan bulabilirsin.



    Ben burada aşağılık kompleksli bir vaziyette kendi geçmişimi yermiyorum, ya da hayali bir geçmiş üretmiyorum. Herşey ortada diyorum. Okuduğum çoğu akademik çalışmadan yola çıkarak bunları yazıyorum.



    Bu adamlar nedenselliği veya tümevarımı küçümsemediler, sen bunları Eş'ari'yle karıştırıyorsun. Doğa bilimlerine çomak sokmak? Bugün Osmanlı bilimi araştırılıyor, hem de o taptığımız batılılar araştırıyor ve her defasında daha ilginç ayrıntılarla karşılaşıyorlar. Bir örnek çalışma; (Miri Shefrr- Scşence Among the Ottomans) Ve tarih her araştırmada kendini güncelliyor.



    Daha düne kadar Osmanlı'nın 17. Yy sonrası gerilediğini sanıyorduk ama mesele öyle değil. Baki Tezcan - Second Ottoman Empire, Rifaat Aboue el-hajj- Formation of Modern State gibi çalışmalar bize gösteriyor ki o gerileme diye adlandırdığımız dönemler tıpkı Avrupa'daki gibi erken modern kurumlarının oluştuğu bir dönemmiş.



    Ya da mesela Geoffrey Parker Askeri devrim tartışmalarında Osmanlı'yı taklitçi diye yaftalıyordu, ama Gabor Agoston - Guns For Sultan çalışmasında bunun geçersizliğini gösterdi ve o Parker çalışmasını güncelledi.



    Sadece Osmanlı'yla ilgili çalışmalar değil, Memlükler, Moğol imparatorlukları hakkında çalışmalar da güncelleniyor. Mesela Moğollar İslam bilimini bitirmedi, sadece merkezini değiştirdi. Semerkant'a taşıdı.



    Problem Batı merkezlilik. Bugün Hobbes'a filozof takısı takılıyor ama ondan hiç de aşağı kalır eserler yazmayan Kınalızade filozof görülmüyor. Burada bir problem var.



    Batılılar araştırıp bunları buluyor ve takdir ediyorlar bizim kültürümüzü biz ancak o zaman takdir ediyoruz buradaki problemi anlaman lazım.



    Ve ek olarak bu konular basit konular değil. Daha bahsi geçen eserlerden birini bile okumadan yorum yapma. Bugün Jack Goody-Rönesanslar kitabında bütün toplumların bir Rönesansı olduğunu yazdı. Bugün o toplumlardan biri hakim olsaydı siz bu sefer o hakim olanı yüceltip batılı büyük filozof gösterdiklerinizi yerecektiniz. Anladığım o, yoksa bu derece araştırma yoksunu beylik laflarla geçmişi itham etmezdiniz.

    Gazalinin kitapların apaçık şekilde dediklerimi küçümsediğini gördüm. Karıştırmadığıma eminim.

    Belki farklı kitaplar okuduğun için yukarıdaki gibi algıya sahip olmuş olabilirsin.

    Saydığın insanlar döneminin kötü şartlarına rağmen bilim yaptılar.

    Ömer Hayyamı halkın arasına bıraksan linç edilirdi. Fakat binom açılımını ve birçok şeyi bulmuş matematikçidir.

    Batıda islam dünyasının bilimsel çalışmaların ciddiye alınmamasının altında, islam toplumunun o çalışmanın sonuçlarını benimsememesi yatmaktadır.Batı onları benimsedi.




  • tom.waits T kullanıcısına yanıt
    Teşekkürler dediğiz filozoflara bakacağım

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gazali değil miydi bilim yapmanın şeytan işi olduğunu söyleyen o değil miydi doğu daki özgür düşünce ortamını hurafelerle ve yanlışlarla dolduran.Ben mi yanlış biliyorum?
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.