Şimdi Ara

Kapitalizmin iyi yanları, Komünizmin kötü yanları? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir (1 Mobil) - 4 Masaüstü1 Mobil
5 sn
155
Cevap
2
Favori
5.657
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    ben yanlış göremedim komünizmde bireysel olarak yükselmek alçalmak yok neden yolsuzluk yapılsın?
    Vatandaş sosyalist devletlerden bahsediyor aklınca. Komünizme geçene kadar sosyalizmde de yolsuzluklar kaçınılmaz.
    Kaldı ki insan doğası gereği komünizmde de yolsuzluklar kaçınılmaz.
    Bunun önüne geçecek tek kuvvet sınıfsız toplumda, Toplumsal örgütlenme ve toplumsal baskıdır.
  • Hatior kullanıcısına yanıt
    Agresif tavrına karşılık şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu yazdığım şey zaten arkadaşın bir şeyi çürütme metodunu eleştirmek içindi. Yazdığım şey bir iddia değildi. Madem agresif oluyoruz söyleyeyim, evvela bir konuyu baştan ayağa anla, sonra yaz. Laf cımbızlama. İdeolojileri senden öğrenecek zaten değilim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1AB9A40D5 -- 18 Eylül 2020; 12:44:35 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsan tabiatı gereği sahip olmak, biriktirmek ister, bundan dolayı insandaki mülk sahibi olmak ve birikim yapmak arzusunu engelleyemezsiniz, hal böyle iken komünizmin mülkiyetsiz sistemi çökmeye mahkumdur, peki hiç mi sosyal adalet olmasın; sosyal adaleti, hür teşebbüsün/ liberalizmin olduğu bir devlet düzeninde fonksiyonel yapmanın yollarını aramamız gerekir, mesela Avrupa ülkeleri sosyo-kapital sisteme çok güzel birer örnekler,
    biz de bireysel zenginliğe karşı gelmeden bireysel zenginlikten esaslıca vergi alabilirsek onların refahlarını toplumun diğer tabakaları ile paylaşmalarını sağlayabilirsek ve bu suretle de bu paraları sosyal politikalarda harcayarak iyi bir sosyo-kapital devlet olabiliriz,
    böyle olursa gelir dağılım adaletsizliği azalır, toplumda herkes huzurlu olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 18 Eylül 2020; 17:42:53 >
  • fakirler olmasaydı zenginler olmazdı fakir ülkeler olacakki avrupa gibi ülkeler rahat yaşayacak sen diyorsunki hem paylaşımcı olalım hemde serbest piyasa olsun bu mümkün değil. dünyada 80 trilyon dolar para var nüfusa bölersen kişi başı 10 bin dolar düşer senin hesabında 20 bin dolar varsa bir kişi senin yüzünden aç kalır.
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    quote:

    Uzun uzun yazmama gerek yok, sorunları çok bariz. Açıkçası hiçbir lingua franca'yı (tek ortak dili) kendi ana dilime değişmem, başkaları değişir mi dersek eminim değiştirmeyecek çok insan çıkacaktır. Neden tanıdığım Türk insanlarla İngilizce konuşayım mesela? İngilizce'yi bir dil olarak sevdiğim halde söylüyorum. Bir lingua franca elbette gerekli ancak tamamen empoze edilemez ve bence edilmemeli de.


    ingilizce olacak diye bir şey yok bunun kararını uzmanlar verir dil uzmanları futuristler vs. mevcut diller arasında geleceğe yönelik bir dil yoksa yeni bir dil yazılır ya da mevcut dillerden biri modifiye edilir hataları düzeltilir global dil olarak ilan edilir eski nesil aynı dilden devam eder yeni nesil okullarda hem anadili hem de global dili öğrenmeye başlar 30-40 yıla kadar tamamen geçiş yapılır bu sadece dil için olan süreç diğer kategorilerde daha kısa süreler olabilir. burada konu türkçe ingilizce değil en uygun olan neyse o, "eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin." m. k. atatürk. kapitalizm insanları birbiriyle yarıştırıyor savaştırıyor hem adil değil hem de enerjinin büyük bölümü israf ediliyor behsettiğimiz gibi bir düzen kurulursa haftalık çalışma süresi 5 saate bile düşer şimdikinden daha rahat bir yaşam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4D62BFE91 -- 18 Eylül 2020; 21:19:34 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    fakirler olmasaydı zenginler olmazdı fakir ülkeler olacakki avrupa gibi ülkeler rahat yaşayacak sen diyorsunki hem paylaşımcı olalım hemde serbest piyasa olsun bu mümkün değil. dünyada 80 trilyon dolar para var nüfusa bölersen kişi başı 10 bin dolar düşer senin hesabında 20 bin dolar varsa bir kişi senin yüzünden aç kalır.
    Yazın çok farazi kalıyor.

    Almanya hangi fakir ülkeyi sömürüyor, ya da İskandinav ülkeleri hangi ülkeyi sömürüyor. Bir bak bakalım komünizm hangi ülkede işçi çiftçi maaşlarını yükseltmiş, hangi ülkede çiftçiye işçiye yaşanabilir bir hayat sunmuş yaşanabilir bir para sunmuş. Bugün hala Rusya'da işçi maaşları Avrupa'nın gerisinde, googleden bakabilirsin. Evet hür teşebbüse izin verilsin, ama mümkün mertebe hür teşebbüsün parasından sosyal adalet için para alınsın. Ben de senin gibi devletin sermayeyi kontrol etmesini savunuyorum, bu özel sermayenin işçiyi sömürmesini engellemek için de gerekli. Devlet sermayenin sahibi de olabilir, sosyo kapital ülkelerde olduğu gibi sermayeyi iyi kontrol ederek işçiye yaşanabilir bir ücret ve yaşanabilir bir çalışma hayatı verilmesini sağlamak yoluyla da olabilir, ama şunu unutma sermayenin kamunun olduğu durumlarda her zaman suistimali engellemeyi başaramayabilirsin.
    Evet haklısın ya devlet sermayenin sahibi olmalı, ya da sermayeyi iyi denetlemeli. Ama komünizm olmamalı, çünkü komünizmin sosyal hayata dair uygulamaları da var, bu uygulama da hepimizin bildiği evlilik kurumunu yok saymaları. Evet aşkın garantisi olan/tecellisi olan nikah kurumunu reddettiği için komünizmin düşmanıyım, zaten komünizmi savunanlar da ekonomik öğretilerinden ziyade komünizmin komin hayatını aradıkları için komünizmi savunuyorlar, bundan dolayı komünist değilim ama sosyal adaleti savunuyorum, evet sosyal adaletin amacı bireysel zenginliği yok etmek olmamalı ama bireysel zenginliği minimize edip bireyde toplanan parayı diğer toplum tabaklarına yaymak olmalı, çünkü kimse bireysel zenginliğinin tamamını paylaşmak istemez ve bireylerin bu isteği de dinlere de uygun, dinler bireysel zenginliği inkar etmez.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 18 Eylül 2020; 22:44:42 >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Yalnız katı kurallarla, ılımlı olmak üzere iki fraksiyonda kullananlar hâlâ var komünizmi. Katı kurallarla uygulayanlar Kuzey Kore, Vietnam. Bu ülkeler başarılı ekonomik modeller değiller. Fakat Maoculuk pek başarısız olmuşa benzemiyor. Çin ekonomik olarak ABD gibi katı liberal devletleri tedirgin ediyor. Bu da ilginç bir durum. Bugün Huawei, Xiaomi gibi markaları da yeni yeni çıkarmaya başladılar ki bunlardan Huawei en çok kullanılan telefonlar sınıfına girince Abd (arka planda Apple ve Amerikan teknoloji firmaları) bunun önünü almak Çin'i ekarte etmek istedi. Fakat edemediler.
  • farazi değil matematik var dünyadaki toplam para ne kadar araştır. bahsettiğim sistemde para yok değiş tokuş yok ihtiyacın olanı gidip marketten alıyorsun yiyeceğin iki tabak yemek, örnek: -https://10layn.com/10-maddede-venus-projesi-kaynak-bazli-ekonomi-ve-jacque-fresco/

    tahminen enerjimizin %80 i boşa gidiyor şuan haftada 40 saat çalışıyoruz bunun %80 i 32 saat yapar haftada 8 saat çelışmakla aynı refah seviyesi yakalanabilir robotlar yeni yeni piyasaya girmeye başladı yakında insandan daha verimli daha karlı olacaklar o zaman tükettiğin oksijen göze batacak

    -https://evrimagaci.org/soru/039039komunistlerin-kadinlari-ortaklasa-kullanimini-getirmelerine-gerek-yok-kien-eski-caglardan-bu-yana-var-olan-bir-sey-bu039039-bu-pasajda-ne-demisler-7673




  • Hatior kullanıcısına yanıt
    İnsan doğası, hangi sistem gelirse gelsin değişmez. İnsan tabiatı doyumsuzdur, hiçbir idea kurtaramaz. Çünkü insanlar idealardan taviz veriyorlar, her şekilde yangından mal kaçırıyorlar. Bir şekilde hırs yapıyorlar. Kapitalizmde bu mal mülk hırsı oluyor, komünizmde makam mevki konum hırsı oluyor fakat insan doğası hiç değişmiyor.Şimdi diyeceksin ki komün devletlerde makam mevki nasıl olacak, adam aynı maaşı alacağını bilse de politbüro başkanı, Kp genel sekreteri, Kgb istihbarat şefi olmak için hırs yapıyor. Kapitalizmde doyum parayla sağlanırken, komünizmde doyum kimlikle oluyor. Sonra tüm dünyada olması bekleniyor. 1988'de Sovyet gazeteleri Özbekistan hakkında çılgınca yazılar yazmıştı. Sistemin mükemmel olduğu söyleniyordu fakat bir avuç gazeteci bir düzine inciri mahvedecek yazılar yazdı. Sonrasında Gorbaçev tamam Prestroyka, Glasnost yapacağım dedi, bunu demokrasi açılımı, ve orta asya SSC'leri için yapmak istedi. SSCB Afganistan'da satrancı kaybedince 1991'de birlik dağıldı. Bazı şeylerin olması mukadderdir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    farazi değil matematik var dünyadaki toplam para ne kadar araştır. bahsettiğim sistemde para yok değiş tokuş yok ihtiyacın olanı gidip marketten alıyorsun yiyeceğin iki tabak yemek, örnek: -https://10layn.com/10-maddede-venus-projesi-kaynak-bazli-ekonomi-ve-jacque-fresco/

    tahminen enerjimizin %80 i boşa gidiyor şuan haftada 40 saat çalışıyoruz bunun %80 i 32 saat yapar haftada 8 saat çelışmakla aynı refah seviyesi yakalanabilir robotlar yeni yeni piyasaya girmeye başladı yakında insandan daha verimli daha karlı olacaklar o zaman tükettiğin oksijen göze batacak

    -https://evrimagaci.org/soru/039039komunistlerin-kadinlari-ortaklasa-kullanimini-getirmelerine-gerek-yok-kien-eski-caglardan-bu-yana-var-olan-bir-sey-bu039039-bu-pasajda-ne-demisler-7673
    Hocam ben komünizmi de kapitalizmi de doğru bulmuyorum. Birisi imkansal olarak beş parmağın beşi bir olmalı diyor. Sonra zor kullanarak gerekirse parmakları acıta acıta kesip eşitliyor. Diğeri ise vahşi doğanın ekonomiye uyarlanmış hali. Güçlü güçsüzü karınca gibi eziyor, yiyor parçalıyor. Koronavirüs ABD'de neden çok ölüme neden oldu. Çünkü evsiz çok fakat hastaneye verecekleri 30 bin dolarları, milyon dolarları yok.

    ABD'de bir üniversitenin yarım dönemlik harcı 30 bin dolarla- 60 bin dolar arasıdır. Amerika'da genç kızlar okumak için kötü işler yapıyorlar, umarım anlamışsınızdır. Abd çok acımasız sert bir liberal ekonomiye sahip. Lobiler, para babaları ve Yahudi bankerler yönetiyor Abd'yi. Aynı zamanda Abd'yi küresel güç yapan tüm dünyadaki ülkeleri alışverişi sadece dolarla yapması. Halbuki evrensel bir para birimi de gerekli. Yoksa aynı ''vahşi acımasız doğa'' dünyaya da uygulanmış oluyor.

    Komünist sisteme gelince Lenin zamanında çiftçilerden zorla toplanan buğdaylar, depolarda çürüdü. 1920-1930 arasında Rusya ve Kazakistan'da kıtlık ve açlık baş gösterdi. Bunun üzerine Lenin alelacele ''Novaya Ekonomiçeskaya Politika'' yı yayımladı. Liberal ekonomiye çok sınırlı ölçüde izin vermeye mecbur kaldı. Çiftçilerin mallarına bir süre dokunmadı. Nepmen adı verilen iş adamlarının da kısıtlı miktarda bunları satmasına izin verdi.

    İkisine de bakınca ben mükemmel bir tablo göremiyorum.




  • Parmağını kesmiyor sen oltayla avlanırken adam tekneyle ağı atıp tonlarca balık avlıyor birey olarak yükselmeyi engelliyor birileri yükselirse birileri alçalmak zorunda.
  • quote:

    ingilizce olacak diye bir şey yok bunun kararını uzmanlar verir dil uzmanları futuristler vs. mevcut diller arasında geleceğe yönelik bir dil yoksa yeni bir dil yazılır ya da mevcut dillerden biri modifiye edilir hataları düzeltilir global dil olarak ilan edilir eski nesil aynı dilden devam eder yeni nesil okullarda hem anadili hem de global dili öğrenmeye başlar 30-40 yıla kadar tamamen geçiş yapılır bu sadece dil için olan süreç diğer kategorilerde daha kısa süreler olabilir. burada konu türkçe ingilizce değil en uygun olan neyse o, "eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin." m. k. atatürk. kapitalizm insanları birbiriyle yarıştırıyor savaştırıyor hem adil değil hem de enerjinin büyük bölümü israf ediliyor behsettiğimiz gibi bir düzen kurulursa haftalık çalışma süresi 5 saate bile düşer şimdikinden daha rahat bir yaşam.


    Şu anki sistem ekonomist Attila Yeşilada'nın da dediği gibi insanlar istediği için var. Kapitalizm pratik ve etkili, serbest ticaretle beraber bolluk ve konfor da sağlıyor. Tabii bu herkesi kapsamıyor; üretkenlik bazında kapitalizm daha çok üst ile orta sınıf dostu bir sistem, sosyal anlamda ise çok çetrefilli bir profili var. Hem zararlı hem de faydalı yanları var ve açıkçası kapitalizmin sosyalizm veya devletçi modellere nazaran üretkenliği ve esnekliği "bizim için oldukça faydalı" olsa da bir yandan tabiatı ve gezegeni bizim aleyhimizde dönüştürüyor. Popülasyonlar risk altında ve tarımsal çıktı nüfusa nazaran düştüğü anda, eriyen donuk su kütleleriyle deniz seviyesinin yükselişi Venedik gibi yerleri yutmaya başladığı anda kapitalizmimizin artı değerinin tabiî sorunları çözmede işe yaramaz hale geldiğini göreceğiz. Zira insan ve kapitalizm ne denli büyük işlere muktedir olursa olsun, doğadaki büyük değişimlere karşı fazla savunmasız (vulnerable) ve kırılgan (fragile). Daha iyisini geliştirmek, en azından belirli iyileştirmeler yapmak elbette mümkün, yalnız biraz daha yaratıcı ve gerçekçi düşünmemiz daha iyi olacaktır. Dil ile ilgili dediklerin esasında asırlar boyunca kısmen geçerli oldu; gelecek nesillerin bilingual olmasını ve bildikleri dillerden birisinin lingua franca ya da küresel dil olmasını istiyorsun gibi mesela ama dünyadaki ülkelerin eğitim sistemleri bu yabancı dil öğretimini sağlayabiliyor mu? Sağlıyorlarsa ne derece de sağlıyorlar ve ne kadar başarılılar? Yabancı dil öğretme başarısının dağılımı homojen mi? Değil. İlaveten İngilizcenin üstlendiği rolü zamanında eski Yunanca (Koine), Latince, Arapça ve Fransızca da üstlendi ancak bu çok bir şey değiştirmedi çünkü insanlar yerel lisanlarını ebeveynlerinden ve çevrelerinden aldıkları bir alışkanlık olaraktan konuşmaya ve yazmaya devam ettiler. İnsanları ailelerinden soyutlaman, içinde büyüdükleri çevredeki yerel dili ortadan kaldırman lazım ki yeni küresel dil yeni nesilleri domine etsin. Bu da hem fiziken çok zor, hem de çok kasıntı bir iş olacaktır. Gerçekçi düşünmelisin. Lingua Franca İngilizceyi bilen şahsım günlük konuşmada diğer Türkler arasında Türkçe'den vazgeçmez. Türkiye'deki diğer insanlar da. Çocuğumda haliyle vazgeçmeyecek; ne denli bilingual tarzda yetişmiş olursa olsun çünkü Türkçe şahsi çevresini kuşatacak. Atatürk de çağının Lingua Francası Fransızca'yı iyi biliyordu ama uygarlığa hayran olmasına rağmen bir gün bile oturduğu yerde Fransızca uygarlığın dilidir diyerek Türkçe'den vazgeçmedi. Aksine gelişmiş insan medeniyetinin çok dilliliği ya da dilde çeşitliliği her daim barındıracağına inandı. Mantık zaten bunu söylüyor.

    quote:

    Yalnız katı kurallarla, ılımlı olmak üzere iki fraksiyonda kullananlar hâlâ var komünizmi. Katı kurallarla uygulayanlar Kuzey Kore, Vietnam. Bu ülkeler başarılı ekonomik modeller değiller. Fakat Maoculuk pek başarısız olmuşa benzemiyor. Çin ekonomik olarak ABD gibi katı liberal devletleri tedirgin ediyor. Bu da ilginç bir durum. Bugün Huawei, Xiaomi gibi markaları da yeni yeni çıkarmaya başladılar ki bunlardan Huawei en çok kullanılan telefonlar sınıfına girince Abd (arka planda Apple ve Amerikan teknoloji firmaları) bunun önünü almak Çin'i ekarte etmek istedi. Fakat edemediler.


    Maoizm, Marksist Leninist Stalinist ideolojinin bir türü olarak katı ve baskıcı bir tek parti sistemine karşılık düşse de ve Çin'deki siyasi ve sosyal sistemin temeli olsa da, Maoizm'de kesinlikle piyasa düzeni ve özel teşebbüs bulunmaz. Çinliler Mao Zedong'un ölümünden sonra ekonomik anlayış olarak Maoizmi ülkeye özel sektörü getiren Deng Xiaoping döneminde terk ettiler. Çin'e Maoculuğun Stalinist tek parti sistemi miras kaldı, sosyalist ekonomik sistemi değil. Çin Komünist Partisi kıdemlileri Mao'ya kurucu olaraktan saygı gösterse de teorik olarak artık Mao'yla tam uyuşmadıkları için Mao'ya eskisi kadar atıfta bulunmazlar ancak sistemlerinin hala Marksist sosyalist bir düzene sadık olduğunu da ülkedeki bariz kapitalist düzene rağmen iddia ederler. Kimi araştırmacılar Çin'deki sistemi market Stalinizmi veya parti kapitalizmi olarak adlandırıyor. Çin'de komünist parti üyeleri ayrıca şirket sahibi. Yatırım yapıyorlar ve kâr yarışına giriyorlar ama komünist parti kimliklerini de özellikle kendileriyle iş yapan yabancılara gururla sergiliyorlar ve liberal kapitalist ülkelerden farklı olarak Çin'de herkes devletin veya diğer deyişle politbüro ve genel başkan (chairman) tarafından temsil edilen mutlak iktidarın ağzının içine bakıyor. Parti, devlet organları ve milli özel sektörün iç içe geçmişliğiyle Çin'de devlet Çin toplumuna o denli hakim ki, herkes kolayca dinleniyor, takip ediliyor, fişleniyor. Çinli bir şirketin teknoloji hırsızlığı yapması Çin devleti ve diğer Çinli şirketlerin de bundan istifade etmesi anlamına geliyor. Çok fazla gelişmiş teknoloji yürüttüler, tersine mühendislik (reverse engineering) konusunda uzmanlaştılar. Böylece rekabet edebilecek düzeye geldiler ve Çinliler ayrıca Batılı ülkelerle girdikleri ekonomik rekabet ve ticari işbirliğinde devasa denebilecek nüfuslarının getirdiği işçi gücü ve üretkenlik avantajından çok istifade ediyorlar. Açıkçası Çin'in gelişiminden rahatsızım. Çok kalabalıklar. Karbon ayak izleri korkunç. Hızla kalkınıp Batılılar gibi refah içerisinde yaşamak istiyorlar ancak tüm bir Çin Amerika'nınkine muadil bir refah elde ederse artık bunu Dünya kaldıramaz. Ürettikleri kirlilik, tükettikleri doğal kaynaklar ve kuruttukları tatlı su kaynakları yeter de artar. Kötü haber, son hız bu yolda ilerliyorlar; çoktan bir ekonomik süper güç oldular. Esasında Çinlilerin de dahil olduğu insanların genelindeki tüm bu vurdumduymazlık milyonların hayatını kaydıracak, potansiyel olarak da bir sürü insanın hayatına mal olacak. Diyorum ki, vurdumduymazların esas kralı olan ve bu konuda insanlara toz yutturacak tabiatın insanlara ödeteceği bedel buysa insanlar bu bedeli ödesinler. Bir noktada herkes hak ettiğini alıyor. İnsanlık zira bunu istiyor.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Dil meselesini o kadar büyüttünki bana göre bu, problem bile değil. Sürecin uzun olma sebebi eskileri mağdur etmemek, normalde 2-3 yıllık iş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    Dil meselesini o kadar büyüttünki bana göre bu, problem bile değil. Sürecin uzun olma sebebi eskileri mağdur etmemek, normalde 2-3 yıllık iş.
    Açıkçası birçok şeyden bahsettik ama yalnızca veya daha doğrusu ağırlıklı olarak tek dil mevzusu üzerinden cevap verdiğiniz için ben de size cevap verdiğim yerde dil mevzusu üzerinden gittim. Dil konusunda aslında fazla yeni bir şey önermiyorsunuz. Tek dil bir çözüm olamıyor. Şöyle düşünün: Tek dil kalıcı bir çözüm olsaydı bürokraside ve orduda Latince kullanan ve Latince konuşan bir Akdeniz ve Batı /Güney Avrupa havzası meydana getiren Roma İmparatorluğu (bir nevi o günün koşulları dahilinde önerdiğin dünya devletinin bir karşılığı veya prototipi) dağılmazdı. Tek dilin benimsenmesi herkesin aynı zihniyette olacağı ve aynı politikayı savunacağı anlamına gelmiyor. En basitinden bunu düşünebiliriz. Dağıtım sistemi ve paranın lağvedilmesiyle ilgili yazılanları da irdeleyin iktisadi açıdan bunlar dilden daha büyük sorunlar ayrıca.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    yazdıklarının hiçbirisi imkansız değil hepsi sonradan edinilmiş kültür alışkanlık vs. dünyada herkese yetecek kadar kaynak var benim bildiğim bir tane problem var daha doğrusu olup olmayacağını kestiremediğim tek şey insanlar işten kaytarırmı? ilk zamanlar orta ve alt kesim kaytarmaz çünkü şuan günlük en az sekiz saat çlışıyorlar bu sistemde haftada 8 saat çalışacaklar üst kesim sayıca az olduğu için üstesinden gelinebilir ileriki zamanda orta ve alt kesim de kaytarma yaparsa işler bozulur bu yüzden bunun temelini ilk zamanlar oluşturmak gerek.
  • Vakti zamanında "herkes" Latince konuştu ya da bildi ne oldu işte ben de onu diyorum. Zaten İngilizce lingua franca. Hadi Roma dünyasındaki Latince gibi İngilizce herkes tarafından günlük kullanılan (küresel) lisan olsun. Bir şey değişmiyor. Yeni bir şey söylemiyorsun; problem burada. Dediklerin en temel gerçekleri görmezden geliyor. Seçtiğin küresel dil zaten hızla yerelleşecek, farklı ağızlara, giderek de lehçelere bürünmeye başlayacak yerel düzeylerde tercih edilmeyen şu anki İngilizcenin bile giderek Cermenik özünden uzaklaşması ve kurallarının muğlaklaşması gibi. Eğer İngilizce tüm dünyada yerel olarak konuşulsaydı tıpkı Latince gibi yerel dillerle karışır; yeni diller ve İngilizce lehçeleri türerdi. Bu durumda lisan gibi yaşayan ve evrilen devasa bir organizmayı kontrol altında tutman gerekiyor. Şimdiki teknoloji ve veri analizi imkanlarıyla dahi bunu yapabileceğin çok şüpheli. Yaptın diyelim, Dünya'nın geri kalanına bir standardı nasıl dayatabilirsin? Belirli temel gramer kuralları kendi kendisini standart olarak taşıyor ve aktarılabiliyor ama dilin evrimini kontrol edebileceğin, hele ki dünya çapında bir dilin evrimini kontrol edebileceğin çok şüpheli. Açıkçası bunu yapabileceğine inanmıyorum çünkü yine altyapıya dair bir şey söylemiyor ya da altyapı sorunlarını atlıyorsun. Dünya çapındaki bir küresel dilin homojenliğinin muhafızlığını yapmayı misyon edinmiş devasa bir organizasyon meydana getirmek çok zor olduğu kadar homojen ve donuk bir dil yaratmaya çabalamak dillerin evrimsel doğasına ya da diğer bir deyişle dillerin zamanla değişen ve gelişen doğalarına aykırı. Mesela common language örneği olarak bahsettiğimiz İngilizce, Latince, Fransızca dillerinin evrimine bakmanı tavsiye ediyorum:

    Kapitalizmin iyi yanları, Komünizmin kötü yanları?
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Dostum daha zor konular varken dil konusuna neden bu kadar taktın internet basın hepsi aynı dilde eskiyle şimdi bir değil artık dünyanın her yerinden iletişim kurulabiliyor gelecekte iletişim daha da kolaylaşacak standardı koruyan bu olacak.
  • Fransızca dediğimiz dil kabaca Latincenin Yüksek Almancayla harmanından çıkıyor; yani İngilizcedeki "Fransızcanın" yalnızca modern Fransızca olduğunu düşünme içerisinde Batı Francia'nın Frankçasından, ilaveten Viking istilaları sonucu Anglo Sakson dili haricinde Cermenik İskandinav lisanlardan ve öncesinde Roma egemenliği sonucu Latinceden elementler var. Batı Frankçasına eşlik eden Doğu Frankçası Yüksek Almancaya daha yakın / kökensel olarak Latinceye değil Yüksek Almancaya bağlı ve modern Almancanın atası. Bu ayrımın sebebi Roma İmparatorluğu'nun zamanında Galya ve Cermanya diye bir ayrım yapmış olması ve işgal ettiği Galya'yı Latinize etmesi. Ancak Roma 5.yüzyılda fragmente olduktan sonra Şarlman yönetiminde Frank adı altında zaten Cermen kavimlerin istilası altındaki Galya ve Cermanya belirli bir süreliğine birleşiyor (8 ve 9.yüzyıllar arası). Müslüman literatürüne Batı ve Orta Avrupalı için kullanılan Frenk kelimesi mesela buradan geliyor.

    quote:

    Dostum daha zor konular varken dil konusuna neden bu kadar taktın  internet basın hepsi aynı dilde eskiyle şimdi bir değil artık dünyanın her yerinden iletişim kurulabiliyor gelecekte iletişim daha da kolaylaşacak standardı koruyan bu olacak.


    Konuşurken sürekli internete bakıp dili kontrol eden yok ki. Ayrıca internette bir dille ilgili binlerce kaynak var. İngilizce için mesela Oxford kaynakları güvenilirdir ama Oxford Dictionary'da yazanlar İngilizce'nin evrildiği gerçeğini değiştirmiyor. Dil üzerinde duruyorum çünkü, 1. fazla muğlak olmayan bir argüman öne süremiyora benziyorsun 2. bir dilin ortak dil olmasını dile getirerek yeni bir şey söylemiyorsun 3. genel olarak ciddiyetsiz veyahut herhangi bir konuda hiç okuma yapmadan yazıyorsun. Yalnızca eleştiri olarak söylüyorum.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt


  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Dostum dünya tek devlet olursa dil zaten halk arasında evrimleşerek birleşir, tabiki ortaya gudubet bişiler çıkar bu yüzden baştan uygun bir dil seçilir ya da yaratılırsa daha sağlıklı olur.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.