Şimdi Ara

Kanuni sultan süleymanın alman imparatoru şarlkene mektubuna şarlken neden cevap vermeyip savaşmadı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (2 Mobil) - 2 Masaüstü2 Mobil
5 sn
10
Cevap
0
Favori
389
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1

Kanuni sultan süleymanın alman imparatoru şarlkene mektubuna şarlken neden cevap vermeyip savaşmadı?


(En Son Oy Tarihi: 4.7.2023)
Giriş
Mesaj
  • Türk tarihinin en büyük hükümdarlarından kanuni sultan süleyman ile avrupa tarihinin en büyük hükümdarlarından alman imparatoru şarlken rekabeti ve dönemi tüm dünya tarihinde safkan avrupalılar yani almanlarla türkler arasındaki en büyük savaş ve üstünlük rekabeti olarak bilinir.bu dönemde almanların osmanlıya karşı zaferleri yok denecek kadar azdır.dönem boyunca özellikle osmanlının orta avrupaya hücumlarında türkler almanlara karşı ezici bir üstünlük oluşturmuşlardır.kanuninin hayatı boyunca en büyük ve en çok fetih yaptığı seferinde yani büyük alman seferinde kanuni şarlkeni meydan savaşı yapmaya çağırır ama şarlken gelmez.kanunide viyanayı fethedecek konuma gelince sinirlerine daha fazla hakim olamayıp şarlkene aşağıdaki mektubu yazar.bu mektup tarihçiler tarafından dünya tarihinin en ağır ve aşağılayıcı sözleri olarak gösterilir.işte o mektupta yazanlar;


    Bu kadar zamandır erlik davasın eder, merdi meydanım dersin. Şimdiye değin kaç keredir ki üzerine geliyorum ve mülküne dilediğim gibi tasarruf ediyorum. Ne sende, ne karındaşında nam ve nişan yok. Size saltanat ve erlik davası haramdır. Askerlerinden, belki avradından da utanmaz mısın ki, belki avratta gayret var sende yoktur. Er isen meydana gelesin. Hak Teala Hazretlerinin takdiri ne ise o olur. Senin ile saltanatı Beç (Viyana) kapılarında görüşelim. Reaya fukarası dahi asude olsun. Yoksa meydanı aslanlardan boş buldukça tilki gibi fırsatla avlanmayı erlik sayma. Bu kere meydana gelmezsen kadınlar gibi yün ve çıkrık alıp padişahlık tacını almaya kalkmayasın. Erlik adını diline getirmeyesin.


    sonuç olarak şarlken bu mektubada cevap vermez.kanunide daha fazla dayanamayıp viyanayı ikinci sefer kuşatmaya alacağı sırada güns kalesinin fethi gecikince anadoluda iç isyan başlayınca ve üstelik iran imparatorluğu doğuda osmanlı sınırlarına girince seferden vazgeçmek zorunda kalır.yüce hükümdar kanuni her şeyi halledip almanları boşta bulduğunda ise 70 yaşına geldiğinden artık çok geçtir.zigetvar kuşatması sırasında 71 yaşında hayata veda eder.zigetvar kalesi kanuni öldükten sonra fethedilsede devlet hükümdarsız kaldığından türkler istanbula geri dönmek zorunda kalırlar.eğer kanuni zigetvar kalesini fethettiğinde hayatta olsaydı ve yaşama devam etseydi viyana arasında boşluk kalmayacak ve kanuni son çare olarak tüm osmanlı ordusunu çullandırır gibi viyanaya yığacaktı.neyse benim bu rekabet ve dönemde en çok merak ettiğim şarlkenin tavrı ve düşüncesi.sizce şarlken neden kanuninin mektubuna cevap vermedi? üstelik osmanlının büyük alman seferinde fethettiği ve işgal ettiği bölgeler o kadar fazla ki şarlkenin ülkesi ve halkı yok olma seviyesine gelmiş.osmanlı ordusunun almanlarla savaşlarında yaptıkları aşağıda listelenmiştir;


    Fethedilen yerler:avusturyanın batı sınırının yakınlarına kadar güney avusturyanın tamamı,kuzey avusturyanın yarısı,orta avusturyanın viyanaya kadar olan kısmı.

    İşgal edilen yağmalanan ve baskın yapılan yerler:güney almanyanın tamamı,kuzey almanyanın orta kesimleri.

    Fethedilmeyen işgal edilmeyen ve ayak basılmayan yerler:orta almanya ve avusturyanın doğusu.


    bütün bunlara rağmen şarlken neden kanuniye cevap vermedi ya da savaşa gitmedi?








  • hiçbiri çünkü schalke 04  

  • Flying Dutchman kullanıcısına yanıt

    schalke 04 derken neyi ima ettin? bütün dh ye sesleniyorum; yahu sevgili kardeşlerim lütfen anlatmak istediklerinizi üşenmeyip lütfen biraz orta uzunlukta yazın.adam akıllı ne demek istediğinizi anlayalım.

  • Flying Dutchman kullanıcısına yanıt

    her havzın di bayna

  • iran ile vatikan ortak. doğudan yardımın geleceğini biliyor habsburg. bu sebeple zaman kazanıyor.


    eğer osmanlı ile savaşsaydı hre ordusu imha olurdu. osmanlının elindeki ateş gücü çok yüksekti.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tanisiyormuyuz31 kullanıcısına yanıt

    osmanlının o dönemdeki ateş gücü neredeyse tamamen toplara yani büyüklü küçüklü toplara ve topçulara dayanıyordu.kanuni şarlken rekabetinin geçtiği yüzyıl yani 1500 lü yıllarda toplar dışında dünyanın hiç bir ülkesinde ve bölgesinde tüfekler fazla gelişmemişti.hatta osmanlı askerlerinin bile tüfekleri ateşlemek için önce barutu ve kurşunu kendileri koymaları gerekiyordu ve her tüfek doldurmada sadece 1 kurşun ateşlenebiliyordu.hatta o zamanın tüfek kurşunlarının hızının günümüz tabancalarına göre çok daha düşük hızlara sahip olduğu bile söylenir.yani osmanlının orta avrupayı ve bizansı yenmesindeki en büyük sadece 3 sebep vardı;

    1-daha büyük, hızlı, üstün ve yıkıcı toplar

    2-osmanlı piyadelerinin yakın dövüşteki hız ve hareket kabiliyeti ve yakın dövüş silahlarının keskinliği

    3-turan taktiği ve osmanlı süvarilerinin manevrası gibi askeri taktikler ve stratejiler

    bunlarla birlikte ordu çok iyi örgütlenmişti ve her padişah ordusunu ne zaman nereye ya da nerelere dağıtacağını ve konuşlandıracağını çok iyi biliyordu.osmanlı piyadeleri ise avrupa ordularındaki bütün askerlerin en seçkin avrupa askerlerinin hatta şövalyelerin bile sahip olmadığı keskinlikte kılıçlar kullanıyorlardı.bu kılıçlar savurmada hamlenin hızını arttırmakla beraber kıyma makinesinin inek etine yaptığı gibi avrupalıların etini derin uzun ve oluk oluk kan akıtacak kadar şiddetli kesebiliyorlardı.bununla birlikte osmanlı askerleri kılıçlarının hafifliğinden zırhları kalın olmadığı için zırhların getirdiği gevşeklik rahatlık ve serbest hareketten avrupa askerleri ve şövalyelerinden çok daha hızlı hareket edip daha hızlı kılıç savurabiliyorlardı.hatta bunların dışında bazı tarihçilere göre eşit şartlarda bile bir osmanlı askeri kılıçla 3 şövalyeyi güle oynaya rahatlıkla öldürebiliyordu.osmanlı piyadelerinin kılıç balta ve gürzdeki kabiliyeti o dönemde emsalsizdi ve japon samurayları bile savaşmak için 2 kez düşündürecek kadar tehlikeli insanlardı.ve hatta bazı tarihçiler japon samurayların ordu savaşlarında osmanlı türkleri kadar etkili ve korkutucu olmadığını defalarca söylerler.





  • Şarlken (5.Charles, Karl veya Karlos) Alman imparatoru değil. Alman İmparatorluğu diye bir olgu o zamanlar yoktu. Kutsal Roma İmparatorluğu vardı ki bu imparatorluğun "Germen" sıfatıyla da anılması Şarlken'den daha sonradır ve Alman kültürü imparatorluk bölgesinde en yaygın kültür olsa da Kutsal Roma İmparatorluğu "Almanlığın" değil, kendisine meşruluk, hiyerarşi ve düzen arayan Batı Ortaçağı siyasetinin statü ve güç ilişkilerinin bir ürünüydü, cihanşümul Hıristiyanlık ve Roma anlayışının Batı Avrupa dünyasındaki bir iterasyonuydu. Kutsal Roma dünyasında yalnızca Almanca konuşan popülasyonlar yoktu. Başkaları da vardı. Uzun bir tarihe sahip bu yapılanmanın bu konuda yaptığınız gibi anakronistik milliyetçi gözlüklerle okunmaması gerekir. Şarlken'in ana dili dahi (kendisi bu dili iyi şekilde konuşabilse de) Almanca değildi. Erozyona uğramış bir Danca'yla beraber Şarlken'in ana dili aslen Fransızcaydı. Sahip olduğu taçlar / tahtlar koleksiyonu içerisinde gücünün dayandığı birçok odak bulunsa da Şarlken'in esas güç merkezi desentralize yapıdaki Kutsal Roma Emperyal Birliği değil, tacına sahip olduğu deniz aşırı imparatorluğuyla İspanya Krallığı idi. O (kutsal) Roma İmparatorluğu tacını kudretini yasal ve meşru bir zemine oturtmak ve Avrupa'daki Hıristiyan hükümranlar hiyerarşisindeki üstünlüğünü belli etmek için aldı. İmparator seçilebilmek için emperyal ve eklesiyastik elektörlere muazzam miktarda rüşvet verdi. Bir yandan askeri gücüne de baş vurup zor kullanarak kendisini Caesar / Kayzer olarak selamlattı. Hıristiyan Avrupa'da bu şekilde rakiplerinkinden üstün bir hegemonya konsolide etti.


    Onun için Şarlken açısından Kanuni'nin karşısına çıkmak mantıksızdı çünkü Osmanlı'nın bilhassa Mohaç'ta rüştünü ispat etmiş güçlü kara ordusu karşısındaki gayet olası bir hezimette Şarlken Avrupa'daki kazanımlarını yok yere tehlikeye atabilirdi. Şarlken hepsinin önüne geçse de ve çoğuna otoritesini dayatabilse de Hıristiyan Avrupa ve Kutsal Roma dünyasında halen rakipleri vardı. Ancak yalnızca Osmanoğullarının hegemonyasının meşruluğunun mevzubahis olduğu ve Avrupa'daki gibi rekabetçi bir aristokrasi barındırmayan Osmanlı dünyasında Kanuni'nin böylesi bir derdi yoktu. Bir yandan diğer Avrupalı aktörler Hıristiyan olmayan Osmanlıları barbar kafirler sayıyordu ve zaten bu yüzden Şarlken'in aksine Kanuni ne yaparsa yapsın mutlak üstünlüğünü ancak tüm Avrupa'yı fethederek kabul ettirebilirdi. Ama Osmanlı yayılmasındaki ilerlemeye ve daha üstün kuvvetlerine rağmen Kanuni'nin böylesi bir gücü yoktu. O da haliyle savaş meydanında kendisi lehinde olan ibreden ve genel çerçevede Avrupalıların savunma, Osmanlıların da hücum halinde oluşundan üstünlük devşirmeye çalıştı. Buna dayanarak Şarlken'in cihanşümulluğunu tanımadı. Şarlken de - zaten aslında direnç gösterebildiği için - Kanuni'nin iddiasını tanımadı. Kanuni'nin paylaştığınız mektubunun ve Şarlken'in buna cevap vermemesinin anlamı budur. Kanuni tahrik yoluyla er meydanı diyor, ki zaferin yol açabileceği fırsatları toplayabilsin. Ama Şarlken bu şekilde oyuna gelebilmek için fazla akıllı. Şarlken Osmanlı gücünü yıpratarak boğmaya ve Osmanlı tehdidini Hıristiyanlık alemindeki kendi - güya birleştirici - üstün liderliği için araçsallaştırmaya çalışıyor. Burada - Hıristiyanlıktaki mezhepsel bölünmeyi önleyemese de - Şarlken daha başarılı çıkmıştır. Kanuni'nin er meydanı ve durmaksızın fetih stratejisi I.Viyana Kuşatması ve hezimetine dönüşmüştür. Şarlken'in daha incelikli stratejisi Avrupa'daki hegemonyasını muhafaza etmiştir. Yine de Viyana hezimeti sözünü ettiğimiz sebepten dolayı Kanuni'ye de fazla bir zarar vermemiştir. Çünkü çok aktörlü Avrupa sahnesinde oynayan Şarlken'in aksine Kanuni'nin - Osmanlı dünyasında herhangi bir kayda değer rakibi olmadığı için - kaybetme lüksü bulunuyordu. Kanuni'nin yenilgisi yalnızca Osmanlı'nın İslami dünya anlayışında Darül İslam'ın Darül Harb'e kaçınılmaz olduğuna inanılan yayılmasında bir gecikme addedilebilirdi. Yalnızca sıradan bir kul sayılan bir vezir veya kapı kulu ya da tımarlı sipahi çıkıp da tüm mülkün teoride Allah adına mutlak sahibi olan alem penah padişah hazretlerini alaşağı edemezdi. Kendisi padişah olamazdı. Charles'ların, François'lerin, Henry'lerin, William'ların Roma Kayzeri olmak için birbiriyle rekabet ettiği Avrupa'nın aksine haşa Osmanlı'da böyle bir şey düşünülemezdi. Avrupa zihniyeti ile Osmanlı zihniyeti birbirinden çok farklıydı. Bu farklılıkları anlamadan tarihi anlamlı biçimde yorumlamanız mümkün değil.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Kılıç Ustası kullanıcısına yanıt

    dediklerinin çoğunluğu doğru ama bir konuda sanki biraz fazla abartı yapmışsın.kanuninin 1. viyana kuşatması şehri tamamen tahrip edip yıkacak topların kuşatmaya getirilmemesi ve kış geldiğinden çetin ve zorlu kış şartlarından dolayı osmanlı ordusun zorlanması sebebiyle terkedilmiştir.bazı osmanlı askerlerinin hastalanması hatta bazılarının kış hastalıklarından ölmesi üstelik viyananın kuzey batısındaki bir konumda yer alan güney almanyanın doğusundaki bir şehirde taarruz için hazırlanan alman ordusunun varlığından haberdar olunması kanuniyi kuşatmayı bıraktıran önemli sebepler arasındadır.viyana kuşatmasının kaldırılması almanların askeri başarısından çok osmanlının zor durumda kalmasına bağlanabilir.çünkü viyana kuşatması kaldırılmayıp devam edilseydi daha çok osmanlı askeri kıştan dolayı daha savaşmadan telef olacak üstelik yardımcı alman kuvveti gelince osmanlı iki cephe arasında kaldığından osmanlı savaşı kazanıp iki orduyuda bozguna uğratsa bile olması gerekenden çok daha fazla kayıp vereceklerdi.ayrıca büyük alman seferi olarakta bilinen 2. alman seferinde güns geç alınsada anadoluda iç isyan çıkmayıp ortadoğuda iranlılar osmanlı topraklarına girmeseydi kanuni zaten tekrar viyanayı kuşatacaktı.





  • up.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.