Şimdi Ara

Kader Sırrı (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
143
Cevap
0
Favori
2.403
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yelkenler foraaa:)
    ALLAH (c.c.) tekrardan başlayacak güç ve kuvvet nasip etti şükürler olsun.
    Sahiden günlerdir ateş başında oturup durmaktan başka bir şey yapmadım. Enerjim de yoktu sanırım.(Güç ve kuvvet gerçekten ALLAH in yardımı iledir, o enerjiyi vermezse ne yapabilirsin ki ?)
    Bugün tekrar Güneş doğdu. Sonuna dek gemiyi yüzdürmeyi denemem lazım.
    ALLAH im para verirsen tropikal ormanları ve adaları gezelim. Zürafalarına bakayım, zebrana rızkını ulaştırayım, fillerini izleyeyim...Amin:)

    (Buralardan gideceğiz yolluğumuzu alıp, diyar diyar gezip her zerrede O'nu izlemek niyetindeyim.)

    Kaç yaşıma kadar para önemli olmadı. Hala da biliyorum ki para sadece bir araç ama bu yaşımda paranın ne büyük nimet olduğunu, paranın güzel amel işleyip ALLAH ı razı etmeye vesile olabileceğini idrak ettim. Maddi manevi helal ve hayırlı zenginlik isterim ki O Güzeli razı edeyim. İsterim ki helal ve hayırlı şekilde rahmeti ile kaderime yazılmış olsun.

    Geminin yapım aşamasını beraber yürüteceğiz. Beklemede kalın.
    Gün geçtikçe erkenden öleceğimi düşünmeye başladım. Bir ara 75-80 leri görürüm hissediyordum. Gidişat değişti sanırım.:) şu kısacık ömrümde O'ndan (c.c.) başka Dostumm olsun istemem...
    Hastalandığımda bana şifa veren O'dur. Beni yiyip içeren de O...Elhamdülillah.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 27 Kasım 2023; 9:54:48 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 3. Gün
    Hayatım yine ışık hızı ile değişmeye devam ediyor. Şu an gündemimde hiç hayal bile etmediğim yeni gelişmeler oluyor. Koşa koşa ALLAH in tayin ettiği kadere gidiyoruz, hem de senelerdir...bunu anladım. Cidden ne de garip. Sanırım şu yakında hayatım yeniden değişecek ve hiç beklemediğim şekilde=



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 6 Aralık 2023; 14:53:0 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir selin önüne katıp sürüklediği çer çöp gibi :)
    La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin
    Sabır adasındaki yolculuk.

    "Evet, ilmektir boynumdaki ama ben kimsenin kölesi değilim.
    Tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya,
    Tarantulaymış benim adım diyecek değilim.
    Tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime Rabb bellemeyeceğim !!
    Razı değilim beni tanımayan tarihe,
    Beni sinesine sarmayan tabiattan rıza dilenmeyeceğim."

    İsmet Özel



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 29 Kasım 2023; 5:36:59 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eskiden bir kartpostal vardı. Saman balyasına sırtını dayamış bir adam. Ağzında bir parça ot. Belli ki bir işçi, tüm o yüklerin arasında mola vermiş, kaygısızca uzanmış. Sırtını saman balyasına vermiş.
    İnsanın kulağında uğuldayan kışa rağmen, midem bulansa da kalkıp devam edeceğim.
    Bugün adım adım geçmiş ve geleceğe gideceğiz. Bazı kapıları çalacak, bazı sorular soracağız. Bakalım neler yaşanacak...Saman balyasına sırtını dayamış kaygısız adamı hatrımda tutacağım Rabbimin güç vesilesi kaldığı :)
    Yüzümü beni yaratan Rabbe dönerek. Özgürlüğü dilenerek, Kavuşmayı dileyerek.

    Kader Sırrı


    Ve gerçekten sıkıntıların ve zorlukların arasına gizlenmiş ruhun aldığı müthiş lezzetler var. Rahatlığın içerisinde de ruhu rahatsız edebilen bir boşluk var.
    "Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır."
    Zorluklar, seni biraz daha başrol yapıyor sanırım:)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 29 Kasım 2023; 6:30:5 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Uyanırsın, peşinde bir ordu dolusu atlı koşturuyordur.

    Tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime Rabb bellemeyeceğim !!

    Oradan oraya koşuşturup durursun. Ey Rabbim, zemzemini bekliyorum Hz Hacer validemiz gibi. Eyüp Aleyhisselama dediğin gibi;

    "(Biz ona): 'Ayağını yere vur! İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su' dedik." (Sâd Suresi/42.ayet)

    (Rahatsızlanan Eyyub (a.s.), bu su ile yıkanmış, mucize olarak iç ve dış hastalıklarının hepsinden bu sayede kurtulmuştu.)

    demeni bekliyorum...Bir Gün, Bir Güneş bekliyorum, yaralarımı tedavi edecek Rahmetini bekliyorum. Ne şu şehir umrumdadır, ne de herhangi bir insan. Bizim bir hayalimiz vardı, son nefesimle de onun için çabalayayım...

  • Sanırım kader sırrını Okumaya başladım :) Allahu Teala'nın sevk ettiği yeri görüyorum.
    Rabbi; zamanında kıymeti anlaşılmayan bir inci tanesini, en güzel zamanda hediye edilmek üzere duvarın altında saklanmasını emretmiş, ta ki yetim çocuk onu bulsun ve Rabbinin kendisine nasip ettiği büyük ihsanına , ikramına, lütfuna şükretsin. Rabbinin kendisine olan sevgisini görüp, şükür ile yüzünü O'na (c.c.) dönsün; verdiği nimetinin de en güzel şekilde kıymetini bilsin. Elhamdülillah...
    Rabbimin ne hayret verici işleri var; SubhanAllah...

    Sanıyorum ki yakında mevsimler değişecek; bu güz, bahara dönüşecek... "Her zorluktan sonra da bir kolaylık vardır."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 29 Kasım 2023; 19:24:12 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Onu hatırlayınca aklıma salyangoz kabuğu gelir. İç içe geçmiş, sarmal bir hikâye. Rikkate bürünür, kalbimi inceden inceye bir hüzün sarar. Rabb'den gelen ne güzel bir tecelli idi bana dost ve arkadaşlık vesilesi. Kader sırrınca, gizemi çözülemeyen bir masal kitabının içerisinde saklı kaldı....ALLAH'tan ne gelirse güzeldir...

    Kalbim bu hüznü kaldıramaz, bu hikayeyi de kalbimden büsbütün silmeden; ALLAH'ın rızasını kazanmak için yola devam ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 2 Aralık 2023; 9:11:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ânestu Nârâ

     

    Deniz feneriyim ben.

    Hırçın dalgaların arkadaşı.

    Koyu gecelerin saklambacı.

    Yalnızların yoldaşı.

    Dolunayın sırdaşı.

    Yolunu kaybetmişlerin kardeşi.

    Uzun bekleyişlerin aydınlık köşe başı.

    Kederli özleyişlerin tatlı sarmaşığı.

     

    Deniz feneriyim ben.

    Ümitsize göz kırpan.

    Ufukları fısıldayan çaresize.

    Şevk veren yorguna.

    Rüyalar sunan uykusuza.

    "Seni düşünen var, bak işte!" diye sarıp sarmalayan nefes.

    "Yalnız değilsin!" fısıltısı.

    Sessiz, aheste.

    Gidenin, kalan duymasın diye içine attığı hıçkırık;

    yarım hecelik beste.

     

    Deniz feneriyim ben.

    Ne demeye geldiğimi lügatte arama.

    Yalnızlıkları her dalga vuruşunda derinleşen

    tayfaların yüreğinde ara anlamımı.

    Sıcacık odalardan sızan tanıdık ışıkları gördükçe

    yarası tazelenen kaptanların buğulu gözlerinde ara tarifimi.

    Huzmelerimle dokunur dokunmaz,

    içinde bir yerde tutuşan yangında ara hatırımı.

     

    Deniz feneriyim ben.

    Soğuk uzaklıkların aşina yakasından tutuyorum sessizce. 

    Kederli hasretlerin avuç içlerine köz düşürüyorum ince ince.

    Kara ile denizin dudakları arasında tekrarlanan bilmeceyim.

    Belki şairin arayıp durduğu, bir türlü bulamadığı son hece.

     

    Ben olmasam eksik kalır telde en içli nota.

    Ben görünmesem, yüzüne gamze düşmez sevgililerin.

    Bekliyorum; kalbin vuruşlarına son noktayı koymak için;

    kesik bir nefes gibi.

     

    Kederli hasretlerin közlü akışlarını

    kıyılara kazımak düşmüş nasibime.

     

    Deniz feneri olmuşum bir kere.

    Bildiğin gibi değil; bir başkayım ben.

    Başka dertlerin hüznündeyim.

    Gözüm yok ama gözü olanların ışığıyım.

    Gönle ışık düşüren şiirlerin gölgesi say beni.

    Kayıplar çölünde vaha bil.

    Evden kaçmışları sevindiren soluk sarı sokak lambası gör.

    Köşesi yanmış kâğıda unutmaların simgesi diye yaz adımı.

     

    Deniz feneriyim ben.

    Dünya gurbetinin sessiz çığlığı benim.

    Sınana sınana fırtınaya tutulmuş kalbe dünya ötesi bir bakış tesellisiyim.

    Kaç şiirin kalbine kan diye damladı hayalim!

    Kaç ayrılığın ateşine köz düşürdü terk edilmişliğim!

     

    Deniz feneriyim ben.

    Ben sadece ben değilim.

    Bir hayal ufku. 

    Hasret tohumu.

    Vuslat mayası.

    Ne taşım ben ne soğuk duvar ne bilinçsiz ışık.

    Şuur parıltısı...

    Söz kesilmiş sükûnetim.

    Cümle gürültülerin sonuna beyaz nokta olsam yeridir.

     

    Haykırışların çarpıp geri döndüğü ışıltılı bir sedayım ben.

    Deniz feneriyim ben.

    Şehrin alnında bir veda çizgisi.

    Ümidin eğilişi köpüklü kıyılara.

    Yeniden dirilişin mavi belgesi.

    Fırtınaların durulacağını söyleyen haberim.

    Ak köpüklü sevdaların bitmeyeceğine dair yemin üstüne yemin.

     

    Vallahi, deniz feneriyim ben.

    İnsanın kadim arayışının nişanesiyim.

    Karaların son ucunda deniz sesiyim.

    Okyanusların yüreğine vuran kıyı nefhasıyım.

    Soğuk fırtınaların gözünde sükûnet limanıyım.

    Ümit şavkı olsun diye yorgunluklara.

    Kurtuluş aydınlığı sunarım tükenmişlere.

     

    Deniz feneriyim ben.

    Issız kıyıların kıvrımlarına çentiklenmiş soru işaretiyim.

    Dönmemek üzere gidenlerin dönmek için utana sıkıla aradığı kıvılcım çıtırtısı. Utangaç özleyişlerin kırık sesi.

    Gururuna yenilmiş hicranlı bekleyişlerin acılı inleyişi.

     

    Deniz feneriyim ben.

    Beni buraya dikenler

    kendi devrilmişliklerine korkamadan dokunabiliyor mu ki?

    Beni buraya bin bir zahmetle dikenler,

    kendi yalnızlıklarını görüyorlar mı acaba?

     

    Boranların tokatlarına direnmek üzere yapayalnız bırakanlar beni,

    yüreklerinin dünya fırtınalarında oraya buraya savrulduğunu fark etmezler mi?

     

    Deniz feneriyim ben.

    Şairin dediği yerde duruyorum hâlâ.

    Can kulağın varsa,

    iç sesini duyunca yıkılmaktan korkmuyorsan,

    aynamda yüzünü görünce utanmayacaksan,

    gel dinle ikimizi. Şairi ve beni.

    Unutulmaya terk edilmiş eski limanları,

    rüzgârlı tepeleri, hüzünlü yağmur şıpırtılarını,

    için için yanan 'dön!' çığlıklarını ninniliyoruz ikimiz.

    Şiir ve ben:

    "Dön diyorsun

    Nasıl yüz yüze geliriz, yüzsüzler şahıyım ben

    Hadd-i müntehadayım, bir kıyl ü kal içindeyim

    Hiçbir yerde tarifim yok sanki muhal içindeyim

    Büzüldükçe üzerime kurar çadırını korku

    Söyle neyim

    Yakup muyum

    Yusuf muyum

    Kuyu mu?"

    Bakma öyle çok ışıklı olduğuma, körüm ben.

    Kör olduğunu bile göremeyecek bir kör.

    Her kör gibi bir kör.

    Görenlerin göz göre göre yitirdiği görme sevincini

    yeniden bulduran bir çift şaşkın gözbebeği.

     

    Deniz feneriyim ben.

    Gösteriyorum, göremiyorum.

    Beni görüp de kirpik uçlarına kadar taşan o eşsiz sevinçleri göremiyorum.

    Sen görmüş olmalısın.

    Kalbinin kıyısına ara sıra vurmuştur o huzurun sıcacık ateşi.

     

    Öyleyse Mûsa'yı an şimdi:

    "Hani bir vakit, ehline demişti ki:

    ‘gözüme bir ateş ilişti,

    ondan size bir haber getireceğim ya da bir yalın şu'le alıp geleceğim,

    olur a ısınırsınız.""

    Deniz feneriyim ben.

    Soğuk ve karanlık şu dünya gecesinde

    sevdalarını tutuşturan,

    sevinçlerini alevlendiren,

    dönüş yolunu seslendiren 'ânestu nârâ” müjdesinin ışıklı sesi...

    Duyuyor musun:

    "Haberin olsun,

    bu ateşin eriştiği herkes ve çevresindekiler mübarek kılınmıştır!

    Subhan'dır O âlemlerin Rabbi

    Allah!"


    Semine Çemrek




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 4 Aralık 2023; 9:29:4 >




  • Kader Sırrı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Deniz feneriyim ben.
    İnsanın kadim arayışının nişanesiyim.
    Karaların son ucunda deniz sesiyim.
    Okyanusların yüreğine vuran kıyı nefhasıyım.
    Soğuk fırtınaların gözünde sükûnet limanıyım.
    Ümit şavkı olsun diye yorgunluklara.
    Kurtuluş aydınlığı sunarım tükenmişlere.


    Bazen ne yapmalı hiç bilmiyorum. İşaret edilen yerlere yürümeye çalışıyorum yalnızca; doğru mu yanlış mı bilmeden...İşaret Edenin hatrına... Bambaşka bir açıdan izliyorum şimdi kendimi, fırtınalar dindiğinde ne olacak ?

    Bir annenin evladına samimi bir şefkati; deniz fenerine dönüşüyor sanki, karanlığı aydınlatıyor. Sonra ayakların vapurun korkuluklarından sarkarken öyle gamsız, neşe içinde mutlu hissediyorsun ki, insanın aradığı bu muymuş ? Güven, destek, sevgi, şefkat. Bazen geç kalmadı mı hepsi için?
    Bilirim ki Kaderden...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 4 Aralık 2023; 17:38:27 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Ey Rabbim ben nefsime zulmettim, Sen ise merhametlilerin en Merhametlisisin...."

    ne olup bittiğini anlamıyorum. bu yolun nereye açılacağını çok merak ediyorum. Tek bildiğim Rabbim O'nun için ne yaptımsa, bazı zorlu sabır günlerinden sonra bana hep çok daha iyisini, iyi bir yol ve hayatı; daha hayırlı daha mü'minlerden oluşan bir çevreyi nasip etti. ama muhakkak şiddetli zorlukların ardından gelen güzel günler...

    elimde sadece tek bir mektup var, bana yakışan güzel bir sabırdır. sanırım yine şehir değiştirme, ve sonra tekrar şehir değiştirme vakti yaklaşıyor. Nereye gönderilmem arzulanıyor, sahiden bilmiyorum. kaybetmeye başladığım ümit ve güveni tekrar tazelemek, yeniden bir başlangıç yapmak üzere;


    "Ey Rabbim ben nefsime zulmettim, Sen ise merhametlilerin en Merhametlisisin...."




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 6 Aralık 2023; 14:51:49 >
  • Biraz sabır, ALLAH'a karşı hüsn-ü zan ve cesaret Yola koyulma vakti yaklaşıyor.
    Sanırım bu çağda hicret nasip oluyor, ne büyük lütuf, nasıl bir sevgi :) Elhamdülillah Elhamdülillah.
    Önce muhacirler gibi belki biraz zorluk, açlık, can, mal ve ürünlerden eksilerek sınanıp, devam edeceğiz. Ben Rabbimi biliyorum, bir yerde tüm akışın yeniden şekillendiği, huzurlu hayır kapılarının açılacağı bir gün muhakkak gelecektir.
    O, Alemlerin Rabbidir ve benim Velimdir.
    Bir sabah gelecek, kardan aydınlık:)
    "Hayatım ve ölümüm ALLAH içindir."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 7 Aralık 2023; 5:8:3 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bulutları rengarenk Boyayan mı beni unutacak ?

  • hayat dengesi gerçekten iki kanatlı kuş misali imiş, kanatlardan birisini kullanmayacağım dersen, diğer kanadını da kırıyormuşsun.

    işaretleri izleyerek dedim. kalbimizde öyle büyük ve derin derin derinden umutlarla tutanacağız ki O Rabbe, bir an olsun sana güvenmedim dememek için ! KİM ALLAH'A GÜVENİRSE, ALLAH O'NA KAFİDİR.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 7 Aralık 2023; 7:30:27 >
  • Mesnevi okuyana dek yüreği yangın yeri imiş. Mevlana bir hikaye atlatmış, neşe kalbine ince ince yayılmış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Rabbim çiçekleri süslerdi, ben çiçekleri sulardım.
    Rabbim bana elma verirdi, elmayı hediye etmeden önce dışına kırmızı bir paket sarmış olurdu. Üzerini beyaz beneklerle süslerdi. Şekli çok garipti, tam avucumun içine girecek gibi tasarlardı. Rabbim müthiş mühendisti, sanatkârdı. Birde beni seviyordu. Elmanın içi çok garipti, böyle un gibi değil, dökülmüyordu mesela. Beyaz bir işçilik harikasıydı, elmanın içini size nasıl anlatırım. Katı desem değil, sıvı desem değil. Rahatça yiyebiliyim diye yumuşak hazırlamıştı. Tadı, bilmem ben öyle bir tadı nasıl ifade edebilirim. Ferahtı tadı, hem şekerdi hem hiç insanı rahatsız etmiyordu. Birde ucuna süs olarak minik bir sapcık bırakmıştı. Sanki masal dünyasından gelmiş :) O'nun (c.c.) ne harika işleri var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bana büyük bir kütüphaneyi ev eylemişti, orada kitapları karıştırıyordum, derdim gamım yerini huzura bırakıyordu;


    bu sabah Rabbisinden canı kuluna:

    ”Hakk’ın sana selamı var, senin halini hatırını soruyor; hadsiz, hesapsız zahmetler, kederler, gamlar yüzünden nasıldır, ne haldedir diye soruyor.

    İşte zaruri ihtiyaçların için, birkaç altın. Bunları harca, yine buraya gel.”

    “Mesnevi 2182, 2183. beyit.”


    süreç bazen zorlu geçiyor evet ama sahiden günaha girmeden, takva ölçüsünde ilerleniyorsa gönle ateş dokunmuyor, o daima serin ve selamet içerisinde. Sonra sana durmadan neşeleneceğin, ümitleneceğin hikayeler anlatıyor Dostun (c.c.). Yemin ederim Seni hiç bırakmıyor. ALLAH ile olanın kaybetmesi imkansız ! İşte bu yüzden;

    De ki: ALLAH bana yeter, O ne güzel vekildir.’


    Kader Sırrı




  • "Yaşamak debelenir içimde kıvrak ve küheylan
    beni artık ne sıkıntı ne rahatlık haylamaz

    çünkü ben ayaklanmanın domurmuş haliyim
    Yürüsem rahmet boşanacak.
    ve sana bir karşılık vereceğim


    Sana bir karşılık vereceğim
    toprağı deşen boğuk sesimle
    sana bir karşılık vereceğim
    amansız kum fırtınası altında
    sana bir karşılık vereceğim
    birbiri üstüne yığılırken günler
    ey taşan suların imkanı
    ey taşan suların bekareti sana
    bir karşılık vereceğim."

    İsmet Özel



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 8 Aralık 2023; 19:7:39 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.