Şimdi Ara

Kader Sırrı (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
142
Cevap
0
Favori
2.389
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bunun üzerine: “Ey Rabbim! Ben yenik düştüm. Sen yardım et!” diye Rabbine yalvardı. (Kamer Suresi)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sanki bi çağlayan var, Kur'an'dan gönlüne doğru akıyor umutlar...
    Elhamdülillah...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kader Sırrı

    Gün Batımı...
    Tatlı bir serinlik yokluyor ara sıra. Selvi ağaçları turuncuya doğru saçlarının uçlarını salındırıyor, sonsuz teslimiyetin verdiği huzuru yayıyor etrafına. Derdi yok, tasası yok. Şikayeti yok. Tam da olması gereken yerdelermiş gibi sanki.

    Gün bitmiş, dünya telaşı paydos vermiş. Geçim derdi, kaygılar, korkular da güneşin kuyruğuna eklenip, bir denizin içerisine dalıp gitmiş. Ayaklar karına doğru çekilip tefekküre dalınmış, Rabb ile sohbet özlenmiş. Şehrin ışıkları parıldamaya başlarken, sanki her şey sükunet bulmuş, Rab her şeyi susturmuş, hepsi Benim, hepsi Bendendi demiş ve Dost Dostu ile kavuşmuş...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Felak'ın Rabbi...
    Belki bir ayın, bir yıldızın dahi gözükmediği kapkaranlık günleri yarıp, aydınlığı çıkaran.❤

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • şu ara evimin özlemindeyim. gerçek evim nerede, onu bilmiyorum :) emaneten yaşadığım dünyada bile emin olması zor bazen.

    Hızlı bir dönüş, kendimi insanlara muhtaç gibi hissedersem biliyorum ki muhtaç edilirim. Bu yüzden yalnızca ALLAH'a güvenip dayanmayı istiyorum, bunun için sonsuz çabalayacağım İnşaAllah :) Çünkü O (c.c.), kendisine güvenenlerin güvenini boşa çıkarmaz. Bir deniz yosunu ile yolculuk yapmak istesen bile, O'nun rızasını gözetip çok güvenirsen, sahiden yaptırır :)


    Deniz yosunu demişken, size deniz yosununun içine saklanmış minik balıkcığın hikayesini anlatmış mıydım ?


    Bir varmış, bir yokmuş. Sıcak denizlerden birinde, rengi bilinmeyen bir balık yaşarmış. Rengini kimse gerçekte bilmemişse de herkesin O'nun rengi hakkında bir düşüncesi varmışmış. Bazısı sarı dermiş, bazısı siyah, bir kısmı rengi kırmızı (sevgiden) demiş, başka bir kısmı rengi beyaz (ilimden)...Bilge bir kimse ise, onun rengi hakkında gerçek bilgimiz yok, iyisimi haber verildiği kadarıyla yetinelim demiş.


    Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler. Allah da, “BEN SİZİN BİLMEDİĞİNİZİ BİLİRİM” demişti. (Bakara Suresi/30.Ayet)


    “Sana 'ruh' hakkında soru soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir ve bu mevzuda size ilim adına az bir şey verilmiştir.” (İsra Suresi/85.Ayet)


    nasipse devamı zamanın başka yolculuklarında...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 12 Ekim 2023; 19:24:57 >




  • Ne renk olduğunu kendisi de bilmeyen bu balık, okyanusun derinliklerinde bir deniz yosununun içinde yaşarmış. Günlerden bir gün rengini merak ederek, derin denizlerde büyük bir maceraya atılacakmış...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 14 Ekim 2023; 11:57:40 >
  • Umut ve Mücadele.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı da"
    (Duha Suresi)
    Karmaşık günler. Dış alemde olup biten savaş, iç alemimdek i yansımaları, hedeflediğim yer ve kendimi bulduğum yerin başka olmuş olması.

    Balık derin denizlere büyük bir amaç için çıkmış, bir balığın karnına yem olmuştu.

    O zaman, Balıklar Sahibi Yunus Aleyhisselam gibi dua etmeli:
    La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minez zalimin.

    Zünnûn'u da (balık sâhibi Yûnus'u da an)! Hani (kavmine) kızan biri olarak,(bizden izinsiz) gitmişti de kendisini (bu yüzden) aslâ sıkıştırmayacağımızı sanmıştı; derken(balığın karnında) karanlıklar içinde (kalıp): “Senden başka ilâh yoktur; seni tenzîh ederim! Gerçekten ben (nefsine) zulmedenlerden oldum!” diye nidâ etmişti.

    Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri böyle kurtarırız.
    (Enbiya Suresi 87-88.Ayet)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 18 Ekim 2023; 19:47:32 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kader Sırrı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eğer Rabbim ALLAH olmasaydı, umudum tükenebilirdi. Yeni şeyler öğreniyorum, duyguların manipülasyonu gibi. Oysa duyguları ne de çok önemsiyoruz. 'Akledip güzel amel işleyenler' rızasını kazanacak... Peki akıl neydi? Akıl nasıl inşa edilmeli ? İşte şimdi de bunun izini sürmeli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kader Sırrı

    *Ben ihsanımı hiç kesmediğime göre nasıl oluyor da benden başkasına ümit bağlanıyor ?!
    *Öyleyse her şeyinize kefil olarak bana güvenin, beni kendinize vekil edinin...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ALLAH bana yeter. O ne de güzel vekildir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bazen hayatın akışı ellerinden gider. Ya da hiç ellerinde değildir. Hâlâ içten içe aradığım birisi var, artık ne kadar tarikat/mürşid vb mesafeli gibi olsam da, hâlâ birisinin gelip, ALLAH'a (c.c.) varacağım yolda rehberlik yapmasını bekliyorum. Çaresizce, bazen umutsuzca.
    Böyle günlerde bir ayet geliyor gönlüme, tüm yükümü alıyor:

    "Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?" (Rahman Suresi)

    Sahiden, kendi duygularıma bırakılacak olsam umutsuzluk içerisinde olabilirdim. Ama başıma öyle şeyler gelmiş ki, SubhanAllah ?! Bu benim gibi birisine nasıl lütfolur. Kimselere verilmemiş nimetler sanki. Gerçekten belki sayılı kimselere verilen nimetler. Hani nasıl anlatsam, evinde kapalısındır. Kimse senden haberdar değildir. Bir anda sana bir bilet verilir ve Rabbinin sonsuz güzellikteki hikayelerinde gezmeye başlarsın.

    Evet, tabiat mı denilir bilmem, tabiatımın umutsuzluğa dönük bir tarafı da vardır. Bunu aşmak için oturup düşünmem gerekir. Bana verilen nimetleri hatırlayınca;

    "Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?"

    Evet, benim Rabbim Kerim'dir ve sahiden nimetini benden hiç ama hiç ayırmadı ki. Sonra anlarım, bu umutsuzluk hissi şeytandandır. Rabbime dönünce, güvenim ve umudum tazelenir.
    Kur'an-ı Kerim gerçekten umut aşılar. Olumsuz telkinlerden kurtarır insanı. Özgürlük hissi ALLAH'ın kelamındadır. Anlarsın ki Rabbin bu dünyayı karanlıklar içerisinde bırakmamış. Biz duygularımız ile (şeytanın olumsuz telkinleri de dahil olursa) kendimizi çaresiz ve umutsuz hissediyoruz.

    Bugünlerde çok umuttan bahsediyorum, çünkü hâlâ ne olduğunu idrak edemediğim bir yolculuk içerisindeyim:) Bu yolculukta umut ve güvene çok ihtiyacım var...

    "Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?"

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • https://vocaroo.com/1imtT7djEBGH (Halis Aydemir)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 21 Ekim 2023; 20:48:43 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Minik balık, kendisinin apansız yem olduğuna şaşıp kalmıştı. ALLAH (c.c.) minik balığın duasına icabet etmiş, büyük balığın karnından onu kurtarmıştı. Balıkcık ne olup bittiğini henüz idrak edememişti ki; gündüze ya da geceye dönen o lacivert havada, denizin yüzeyinden kafasını çıkarıp etrafa bakındı. Gitmeyi hedeflediği yerden bambaşka bir yerde olduğunu anladı...Kader sırrınca...İyi ama ? bu olanlar acaba bir ceza mıydı, yoksa ... Düşüncelere dalmıştı minik balık.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Suyun yüzeyinde, bir oraya bir buraya gidip duruyordu minik balık. Lacivert gökyüzünün, yavaş yavaş karanlığa yerini bıraktığını gördü. "Demek ki gündüzden değil, geceden başlayacağız; uzun bir gece olacak, dilerim Rabbim ne yapacağımı, yolumu gösterir." diyerek dua etti ve kendisini suyun akışına öylece bıraktı...Birkaç dakika geçmiş ya da geçmemişti ki, karanlıkları yarıp geçen göz alıcı bir aydınlık üzerine parlamıştı. Bir deniz feneriydi bu. Demek ki karanlıklar içerisinde olacağımı düşündüğüm bu yerde, göz alıcı bir aydınlık varmış, hemen de yanı başımdaymış. Kalbiyle Rabbine dönüp gülümsedi, "zaten beni hiç yalnız bırakmadın ki; Sen istedin Rabbim, büyük balık beni buraya bıraktığında, benim için en güzel yeri seçmiş ve bana umut verecek diğer sebepleri çoktan hazırlamıştın. Bunlar başıma gelmeden, beni ona (sır dolu kaderine) onu da bana uygun hale getirmiştin...Çünkü Sen Rahmansın, ve rahmetinin olduğu yerde hiçbir karanlık yoktur..."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 24 Ekim 2023; 6:54:41 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kuyruğunu salındıra salındıra deniz fenerine doğru yüzmeye başladı minik balık. Mutluydu, çünkü az evvel olup biten her şeyin ALLAH'ın kontrolünde olduğunu müşahede etmişti. İmani yakîn idi. Görür gibi inanıyordu. Kıyının yakınına geldiğinde, ağzına layık bir de yiyecek görmüştü. İşte her şey yolunda gidiyor diye düşündü. Yemeği kaptığı gibi, damağını bir kanca yardı. Kırmızılık... Balıkçının oltasına tutulmuştu...Tüm dünyası bir anda yeniden karardı...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 24 Ekim 2023; 9:56:17 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • çok garip birisi ile karşılaştım. sırtında bir çanta evini taşıyor. dünyaya ait tüm yükleri de ALLAH'a teslim eylemiş. yükleri'ni bile demiyorum. Yük etmemiş ki. dünyanın yükü bana ait değil demiş, bir teslimiyet hâli. Aklı fikri İslamı yaşatmakta. İbadetin güzelliğini onda seyrettim.

    Yemek duasının böyle güzel olduğunu nereden bilirdim. Ruh üfürmüş ya hani Rabbi, sanki o ruh ihlas imiş. İhlas ibadet ile buluşunca, ibadetin ne olduğunu anladım. Senelerdir ibadetin mahiyetini yeterince anlamama sebebim ihlassız olmak sebebiyleymiş. İbadet, sahiden hayatı ALLAH ile yaşamanın adıymış.

    Ruhundan üfürmüş işte, önünde saygı ile durmak dışında ne yapabilirim.


    Bi dolu hüznüm var. İnsan utanıyor. omuzladığımda yükünü kaldıramadığım 'sebepler'i benim halletmem gerekiyormuş gibi davranıyorlar. Sahibim yokmuş gibi. Hayatın bir amacı yokmuş gibi. İşim var Rabbim, dur da rızkımı kazanayım, şimdi konuşamayız ayıplanırım...Utanıyorum Rabbim, iş güç peşinde koşturmam gerekirken Sana dönersem, utanıyorum.

    ALLAH'ın izni ve yardımıyla.bunlar son vakitler. vakit tamam oldu mu, daha da bir saniye kimse tutamaz beni, esir olmam, esir olmam, esir olmam. hür yaratıldım, benim için yer gök yaratıldı, ben O'na kulluk etmek için yaratıldım. Arzını geniş kıldı, dünyanın esiri olmam. Amin.






  • < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • BİR VAROLUŞ MÜCADELESİ...

    Neden yaratıldım, bu soru yankılanıp duruyor ruhumda. Neden yaratıldım ? tamam işte, yaşadım gördüm neden ölmüyorum artık ? Rabbim ölme isteğim sana kavuşma arzusundan, buradan artık sıkıldım.


    diyorum bir süredir. uzun bir süredir. neler yaşadığımı ben bile anlamadan, kader sırrınca tüm ipler koptu. istidraç mı oldu, ne oldu ben dahi anlamadım :) belki Rabbim üzmek istemedi beni de birkaç düşü gerçeği çevirdi, sonra da kırmadan öylece usulca bitirdi. Bir bilebilsem ? Sahiden ALLAH'a çok güvenince, olmayacak işler oluyor.


    dünyada neden varız anlamıyorum pek. hem de dindar birisi olmama rağmen. içimde ölmeye meyil çok yüksek. bunu da anlamıyorum. Neden varız bunu anlarsam, gerçeği anlarsam, bu meyil gider belki. Yolun sonuna gelmişim ama burada kalmışım gibi hissediyorum, sanki yaşanacak her şeyi yaşadım. Düşe kalka aramaktan yoruldum, insanların yolumu saptırmasından da. Herkesin kendi rengi, kendi fikri var varoluşa dair. Tefsirler bile farklı farklı. Sahiden ALLAH'a giden yolda ne çok ayak izi var ? dindar hocalar/alimler keza, birbirleri ile çatışıp duruyor. Kimse mi bilmiyor, bilmem. Herkesin farklı bir rengi var.


    çok güvendiğim dağları defalarca fırtına söküp attı. yanılmaz dediklerim yanıldı, en iyi rehberler yolumu saptırdı. (En iyisi değil !) kimse gerçeği mi bilmiyor, gerçek mi yok ne bileyim ! yüzyıllar geçiyor ve daha sonra yanıldığın ortaya çıkıyor.


    Neden yaratıldım ? bunu sahiden anlamıyorum. bir soru ki ruhumda çınlıyor, anlamıyorum. Böyle kasvetli bitmesin, depresif insanlara hiç gelemem. umutsuz insandan cehennemden kaçtığım gibi kaçmaya çalışırım. Neden yaratıldım ? bu sorunun cevabını arıyorum. Gerçek cevabını. Yol gözüme çok büyüyor, sanki bir sürü dağ tepe aşmak gerekecek. Ama ben o tatmin eden cevabı bulacağım inşaAllah. ALLAH beni neden yarattı, neden hala dünyada tutuyor, neden tevhid etmeyi başarır başarmaz ölmüyoruz mesela, garip. neden yaratıldığımı anladığımda, hayatta kalmaya dair gerçek bir amacım olacak...


    De ki: Rabbim ilmimi arttır.





  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.