Şimdi Ara

İyilik ve Kötülük göreceli midir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
40
Cevap
0
Favori
4.784
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İyilik ve Kötülük göreceli midir? Sonuçta, birinin iyilik olarak düşündüğü şey, başkası için kötülük olabilir. Veya tam tersi. Bir hırsız çalarken kötülük yapıyor bize göre, belki bu onun için iyilik yapmak. Malı fazla olandan biraz alıp kendime iyilik yapıyorum onuda sevaba sokuyorum diyerek bunu iyilik olarak düşünebilir. Bu her ne kadar yaptığını iyi göstermek sayılsada buna tam olarak inanıp böyle sanabilir. Veya bir katil, adamı öldürmesini iyi bir şey olarak söyleyebilir. Onu hayatın çilesinden kurtardığını savunur. Yani buna böyle bir çok örnek verilebilir. Burdanda göreceliymiş gibi duruyo. Ama yasalarda kötü olan ve ceza gerektiren şeyler bellidir. Ama kötülük yapan kişi bunu iyilik diye yaptığını iddia ediyorsa nolucak? Tabi belli yasalar vardır ve toplumdaki herkes buna uymak zorundadır, ama sonuçta o adamın onu iyilik olarak görmesi, iyilik ve kötüşüğün göreceli olduğunu koymaz mı ortaya? Bu ceza gerekiten yasalar çıkarılırken bu hiç düşünülmüş mü? Belkide bunların hiçbiri kötü değil, kim nerden bilebilir ki?Ama sonuçta, kötülük ve iyilik denen şeylerin belkide herkes için uyandırdığı düşünce aynı şeylerdir. Ama ya benim dediğim gibi düşünenlerde varsa? Bu göreceli yapmaz mı bunu?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lokomatif Portakal -- 25 Nisan 2008; 18:23:43 >







  • Bence göreceli ve iyi niyette bağlı.

    Mesela;

    Çölde biri devesini bağlayacak taş bulamamış.Oraya bir kazık çakmış.Benim gibi geçenlere iyilik olsun diye düşünmüş.Bir hafta sonra başka bir çöl insanı oradan geçerken o kazığa takılıp düşmüş. Ve demiş ki: Hangi akılsız koydu bunu? Bari sökeyimde benim gibi düşmesinler diye sökmüş.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: You and Me

    Bence göreceli ve iyi niyette bağlı.

    Mesela;

    Çölde biri devesini bağlayacak taş bulamamış.Oraya bir kazık çakmış.Benim gibi geçenlere iyilik olsun diye düşünmüş.Bir hafta sonra başka bir çöl insanı oradan geçerken o kazığa takılıp düşmüş. Ve demiş ki: Hangi akılsız koydu bunu? Bari sökeyimde benim gibi düşmesinler diye sökmüş.


    Güzel örnek. Aynen böyle işte bu göreceli olduğunu gösterir ama şuda var insanlara kötülük deyince akıllarına gelen ilk şeyler, adam öldürmek, hırsızlık vs.dir. Ama birisi öldürülmeyi isteyebilir ve bunu kendine yapılan bir iyilik olarak kabul edebilir.(bu kişinin her ne kadar ruh sağlığında sorun olduğu düşünülcek olsada, belkide o hayatı bir çile olarak görüyor ve kurtulmak istiyor. Veya başka bir nedenden dolayı)
    Ancak ceza hukukunda cezası olan şeylerde bellidir, adam öldürmek, hırsızlık vs. Bunlar kötü, kötülük diye adlandırılsada dediğim gibi bu herkese göre değişiyo olabilir. Benim adam öldürmeyi kötülük olarak görmediğim ne malum?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lokomatif Portakal -- 25 Nisan 2008; 18:35:00 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    İyilik ve Kötülük göreceli midir? Sonuçta, birinin iyilik olarak düşündüğü şey, başkası için kötülük olabilir. Veya tam tersi. Bir hırsız çalarken kötülük yapıyor bize göre, belki bu onun için iyilik yapmak. Malı fazla olandan biraz alıp kendime iyilik yapıyorum onuda sevaba sokuyorum diyerek bunu iyilik olarak düşünebilir. Bu her ne kadar yaptığını iyi göstermek sayılsada buna tam olarak inanıp böyle sanabilir. Veya bir katil, adamı öldürmesini iyi bir şey olarak söyleyebilir. Onu hayatın çilesinden kurtardığını savunur. Yani buna böyle bir çok örnek verilebilir. Burdanda göreceliymiş gibi duruyo. Ama yasalarda kötü olan ve ceza gerektiren şeyler bellidir. Ama kötülük yapan kişi bunu iyilik diye yaptığını iddia ediyorsa nolucak? Tabi belli yasalar vardır ve toplumdaki herkes buna uymak zorundadır, ama sonuçta o adamın onu iyilik olarak görmesi, iyilik ve kötüşüğün göreceli olduğunu koymaz mı ortaya? Bu ceza gerekiten yasalar çıkarılırken bu hiç düşünülmüş mü? Belkide bunların hiçbiri kötü değil, kim nerden bilebilir ki?Ama sonuçta, kötülük ve iyilik denen şeylerin belkide herkes için uyandırdığı düşünce aynı şeylerdir. Ama ya benim dediğim gibi düşünenlerde varsa? Bu göreceli yapmaz mı bunu?



    Sizin dediğiniz örnekleri bence ancak akıl sağlığı yerinde olmayan bir insan düşünebilir.Yani adam öldürmek,hırsızlık gibi şeyler.

    Fakat diğer konularda tabi ki yapılan şeyi algılamakla alakalı bir durum.Mesela size bir misafir gelecek ve siz ona baharatlı bir yemek yapıyorsunuz,iyi ağırlamak istiyorsunuz ama gelen misafirlerden birinin baharata alerjisi var bunu bilmiyordunuz.Gelen misafir ona kötülük olarak algılayabilir bunu oysaki siz iyi bir şekilde ağırlamak istemiştiniz.Bunun gibi bir şey.




  • Evet akıl sağlığı durumu var, ancak üsttede yazdığım gibi ya bir adam öldürülmek istiyosa, hemde hayatta hiçbir sorunu yokken. Sadece hayattan kurtulmak, hayatla uğraşmaktan sıkıldığı için ölmek istiyorsa ve birinin onu öldürmesini istiyorsa.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    Evet akıl sağlığı durumu var, ancak üsttede yazdığım gibi ya bir adam öldürülmek istiyosa, hemde hayatta hiçbir sorunu yokken. Sadece hayattan kurtulmak, hayatla uğraşmaktan sıkıldığı için ölmek istiyorsa ve birinin onu öldürmesini istiyorsa.



    Bu da onun akıl sağlığıyla ilgili

    Karşıdaki insan onu öldürerek iyilik yapmaz.Eğer onu tekrar hayata kazandırabilirse işte bu iyilik olur.
  • ''İyilik ve kötülük'' olarak nitelendirilecek eylemlere farklı bireylerin, farklı durumlarda farklı değerler atfetmesi genel olarak iyiliğe ve kötülüğe toplumsal olarak biçilen değeri değiştirmez. Yani; bir insanın kendini öldürme gibi bir düşünceye sahip olması ve ''kendi yararım için yapıyorum, bana göre adam öldürmek iyidir'' demesi iyiliğin ne olduğunu tanımladığı anlamına gelmez. Sadece kendi içirisinde bulunduğu durumdan dolayı toplumsal değerlerle bağdaşmayan bir eylemde bulunmuş olur. Aynı insanı, mutlu ve hayatından zevk aldığı bir anda insan öldürmek ve intihar hakkındaki görüşlerini dinleyin. Bu defa da bu eylemlerin toplum ve birey için kötü olarak nitelendirilecek eylemler olduğunu söyler.

    Kısacası; kötülük ve iyilik deyince insanların aklında genel olarak bir şema belirir ancak bazı özel durumlarda bireyler kendi durumlarından da kaynaklanan şema değişikliklerine gidebilirler ve içlerinde bulundukları duruma göre algılarını ve yorumlarını değiştirebilirler. Değişen iyi veya kötünün genel olarak insan zihninde canlandırdığı değil bireylerin o anki durumlarından kaynaklı halleri, düşünceleri, duygularıdır. Dolayısı ile iyilik ve kötülük kavramlarının temelde ne olduğu belli ancak farklı durumlarda ve kararlarda insanların bunları algılayışının farklı olduğunu düşünüyorum.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Yanlış anlama,seni kesinlikle kızdırmak için falan sormuyorum ama nerden aklına geliyo böyle şeyler
  • Bir bebeğimiz olsun.
    Bu bebeği kötülükler dünyasında büyütelim.
    Yani bize kötü ve uygunsuz gelen bütün davranışları yetiştireceğimiz çocuğa iyi diye sunalım.
    Aynı şekilde normalde iyi olması gereken davranışları da kötü diye sunalım.

    Bu çocuğun büyüdüğü zaman iyilik ve kötülük anlayışının bizimkiyle tamamen ters olması gerekir diye düşünüyorum.
    Bu da iyilik ve kötülüğün göreceli olduğunu gösterir sanırım.

    Relusoin forumdaşın da dediği gibi biz toplumsal değerlere göre iyiyi ve kötüyü ayrıt ediyoruz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: farukaan

    Yanlış anlama,seni kesinlikle kızdırmak için falan sormuyorum ama nerden aklına geliyo böyle şeyler


    Öğle yemeğini yerken aklıma takıldı.

    @Relusion

    Peki bu toplumsal kuralları kim neye göre koymuştur. İlk zamanlardan beri, yani hukuğun adımlarının atıldığı zamanlardan beri, insanlar bu tür şeylere veriyor cezaları. Peki bu insanlar neye göre veriyor bu cezayı. Neden bunlara ceza verme gereği duymuşlardır?Herkese sormuşlar mıdır? Bunlardan rahatsız oluyor musunuz diye. Sizce adam öldürmeye ceza verilmeli midir? verilmeliyse ne kadar verilmeli falan diye sormuşlarmıdır? Sormamışlardır heralde. Peki bu toplumsal kuralları falan neye göre koymuşlardır. Bunlara uymayan şeylere neye göre ceza vermişlerdir.




  • Adam öldürmek, hırsızlık, tecavüz, sahtekârlık gibi suçlara yaptırım uygulamak zorundaydılar.
    Çünkü eski zamanlarda bu eylemleri güçlüler zayıflara karşı rahatlıkla yapabiliyorlardı.
    Zayıflar bireysel olarak kendilerini koruyamıyorlardı.
    İnsanlığın toplu yaşama geçişiyle beraber toplumsal kurallar da yavaş yavaş şekillenmeye başladı.
    Eğer ceza ve yaptırımlar olmasaydı; hayvanlardan bir fakları kalmazdı.
  • görecelidir. en basitinden bir sınavda kopya verirken arkadaşımıza iyilik yaptığımızı sanıryoruz. ama hocalar kötülük yapıyorsunuz diyor. ben kopya vermessem o sınıfta kalıcak bu yuzden iyilik yaptığımızı sanıyoruz ama kopya vermessem sınıfta kalıcak dersleri daha iyi öğrenecekde olabilir kötülükte yapmış olabiliiriz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: You and Me

    Bence göreceli ve iyi niyette bağlı.

    Mesela;

    Çölde biri devesini bağlayacak taş bulamamış.Oraya bir kazık çakmış.Benim gibi geçenlere iyilik olsun diye düşünmüş.Bir hafta sonra başka bir çöl insanı oradan geçerken o kazığa takılıp düşmüş. Ve demiş ki: Hangi akılsız koydu bunu? Bari sökeyimde benim gibi düşmesinler diye sökmüş.



    Buna bakarak göreceli :)
  • Tabi ki kişiden kişiye değişkendir.
    Ama kötülüğü suç bağlamında konuşacak olursak onun standart yazılı karşılıkları vardır.
  • @ Arukard

    Bir toplumun düzenini ve devamlılığını sağlayan o toplumu ayakta tutan ''formel'' ve ''informel'' yaptırımlardır. Sanırım sizin daha çok üzerinde durduğunuz formel değil informel yaptırımlar. Fomel olan yaptırımlar zaten ceza hukukunda belirtilir ve düzeni bozan bireylere yasalar çerçevesinde ceza yaptırımı uygulanır. Eğer bu yaptırım uygulanmaz ve tavizler verilirse toplumda çatırdamalar başlar. Cezanın olmadığı ve toplumsal hayatın düzenlenmediği toplumlarda çatışma süreklidir, çatışamanın ve kaosun olduğu toplumlarda da gelişme ve düzen olmaz. Kısacası formel yaptırımlar toplumu ayakta tutan, devamlılığı sağlayan ve bireylerin yaşam güvencesini sağlayan olmazsa olmaz kurallardır.

    İnformel yaptırımların kaynağı ise yine o toplumu oluşturan bireylerdir. Her toplum kendine ait değer ve normlar bütünü oluşturur. Bireylerin neyin iyi neyin kötü olduğuna karar vermesi ise bir süreci kapsar. Örneğin; 1000 yıl önce başka bir ülkenin toprağına saldırıp o ülkeyi kendi sınırları içerisine katmak oldukça normal bir davranış iken zaman içerisinde yaşanan gelişmeler bu eylemin yanlış olduğunu göstermektedir. Buna karar veren ise o toplumun içinde yaşayan bireylerin ortak bilinçleridir. Ortak bilin ise bireylerin üzerinde baskı oluşturur.


    Sizin bahsettiğiniz durum biraz farklı . İnsanların içerisinde bulundukları durum itibarı ile o anki iyi ve kötü algısı değişebilir. Ancak iyi ve kötü olan genel olarak bellidir. Bir insan içinde bulunduğu durum itibarı ile aslında apaçık kötü olan bir davranışa iyi diyorsa mutlaka ortamdan ve o anki duygusal durumundan kaynaklıdır. Bireylerin tek tek iyi ve kötü tanımları yapmaları kabul edilebilir ancak genel olarak iyi ve kötünün ne olduğunu değiştirmeye yetmez. Bu tür konular bireylerin üzerindedir ve konsensüs vardır.

    Ben bu şekilde düşünüyorum elbette herkesin görüşü farklıdır. Sonuçta iyilik ve kötülük soyut kavramlardır. Sadece iyiye ve kötüye işaret eden davranış ve eylemler bütünü somuttur.

    Ayrıca ufak bir anektot! Bence güzel ve düşündürücü sorular soruyorsun Arukard...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Relusion -- 25 Nisan 2008; 21:49:56 >




  • Bütün yorumları okuyamadım fakat zaten aslında iyilik kötülüktür kötülükte iyiliktir .İkiside birbiri içindedir yani ikisini çok fazla ayıramayız .yani bana göre tabiki görecelidir ve ikiside birbirlerinin içindedir.ama yazılanlar gibi bencede algı ve durum önemlidir.
  • Bir insanı haksız yere öldürmek birinin ekmek kapısını soymak gibi olaylara iyilik yönünden bakmak o kişinin akıl sağlığının yerinde olmadığını gösterir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Relusion

    @ Arukard

    Bir toplumun düzenini ve devamlılığını sağlayan o toplumu ayakta tutan ''formel'' ve ''informel'' yaptırımlardır. Sanırım sizin daha çok üzerinde durduğunuz formel değil informel yaptırımlar. Fomel olan yaptırımlar zaten ceza hukukunda belirtilir ve düzeni bozan bireylere yasalar çerçevesinde ceza yaptırımı uygulanır. Eğer bu yaptırım uygulanmaz ve tavizler verilirse toplumda çatırdamalar başlar. Cezanın olmadığı ve toplumsal hayatın düzenlenmediği toplumlarda çatışma süreklidir, çatışamanın ve kaosun olduğu toplumlarda da gelişme ve düzen olmaz. Kısacası formel yaptırımlar toplumu ayakta tutan, devamlılığı sağlayan ve bireylerin yaşam güvencesini sağlayan olmazsa olmaz kurallardır.

    İnformel yaptırımların kaynağı ise yine o toplumu oluşturan bireylerdir. Her toplum kendine ait değer ve normlar bütünü oluşturur. Bireylerin neyin iyi neyin kötü olduğuna karar vermesi ise bir süreci kapsar. Örneğin; 1000 yıl önce başka bir ülkenin toprağına saldırıp o ülkeyi kendi sınırları içerisine katmak oldukça normal bir davranış iken zaman içerisinde yaşanan gelişmeler bu eylemin yanlış olduğunu göstermektedir. Buna karar veren ise o toplumun içinde yaşayan bireylerin ortak bilinçleridir. Ortak bilin ise bireylerin üzerinde baskı oluşturur.


    Sizin bahsettiğiniz durum biraz farklı . İnsanların içerisinde bulundukları durum itibarı ile o anki iyi ve kötü algısı değişebilir. Ancak iyi ve kötü olan genel olarak bellidir. Bir insan içinde bulunduğu durum itibarı ile aslında apaçık kötü olan bir davranışa iyi diyorsa mutlaka ortamdan ve o anki duygusal durumundan kaynaklıdır. Bireylerin tek tek iyi ve kötü tanımları yapmaları kabul edilebilir ancak genel olarak iyi ve kötünün ne olduğunu değiştirmeye yetmez. Bu tür konular bireylerin üzerindedir ve konsensüs vardır.

    Ben bu şekilde düşünüyorum elbette herkesin görüşü farklıdır. Sonuçta iyilik ve kötülük soyut kavramlardır. Sadece iyiye ve kötüye işaret eden davranış ve eylemler bütünü somuttur.

    Ayrıca ufak bir anektot! Bence güzel ve düşündürücü sorular soruyorsun Arukard...


    Hmm. Anladım. Ama, sanırım cinayet vs dışında, yani üstteki örnekler gibi, birine kopya vermek vs. Bunlar iyilik ve kötülüğün göreceli olduğunu gösteriyor. Benim demek istediğim cinayet, hırsızlık gibi şeylerin iyilik mi kötülük mü olduğuydu. Sizde yeterli cevabı vermişsiniz teşekkürler.
    quote:


    Ayrıca ufak bir anektot! Bence güzel ve düşündürücü sorular soruyorsun Arukard...


    Teşekkürler.




  • Bir sahabenin "İyilik ve kötülük nedir ? " sorusuna Hz.Peygamber 'in mealen verdiği cevap şöyledir ;


    İyilik , yaptğında içini ferahlatan, huzurla dolduran şey

    Kötülük, yaptğında içini daraltan, yüreğini sıkan şeydir..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: OPTİMİST

    Bir sahabenin "İyilik ve kötülük nedir ? " sorusuna Hz.Peygamber 'in mealen verdiği cevap şöyledir ;


    İyilik , yaptğında içini ferahlatan, huzurla dolduran şey

    Kötülük, yaptğında içini daraltan, yüreğini sıkan şeydir..



    Ya adam yaptığında kötülük olarak adlandırdığımız şeyi içi ferahlıyorsa.O sözde göreceli. Kiralık katiller, adam öldürdüklerinde içlerini ferahlatıyor olabilirler. Veya biri birine yardım edince kendini kötü hissediyordur. Tam olarak bahsettiğimde bu. Doğru iyilik içimizi ferahlatır. kötülük vicdanı sızlatır. Ama ya böyle, buna tam ters düşenlerde varsa diyorum.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.