< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr. Cheritto -- 10 Ağustos 2020; 18:1:56 > < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
Kadınlar GERÇEK aşk acısı çeken bir erkeği neden anlayamaz ve neden hep erkekler mağdur ? GERÇEKLER
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-CA021941S
Bu mesaj silindi.Yakışıklılara işlemez. Yakışıklıysan 10 adım öndesin.
-
Bunun pek tiple falan alakası yok kardeşim. Diyorum ya kadınlar bir erkek kadar ASLA sevemez, bu mümkün değil (en az benim sevdiğim kadar).
Karşılıklı aşkı yaşamak eskiden zordu, şimdiyse imkansıza yakın diyecem de umarım değildir (gerçek aşktan, koşulsuz sevgi ve saygıdan söz ediyorum).
Not: Aşık olduğum kız bulgardı (23 yıl bg'de yaşadım). Türk kızlarına zor aşık olunur. Bu da ayrı bir acı gerçek daha.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr. Cheritto -- 22 Ağustos 2020; 14:14:7 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Erkek adam aşık olmaz. Sadece beyni yıkanmış feminen erkekler aşık olur.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
erkekler aşkı daha kolay atlatır. biyolojik olarak böyle. çünkü erkekler günde on kere çocuk yapar ama kadınların yılda bir hakkı var. bu yüzden psikolojik olarak erkekler daha kolay bağlanıp daha kolay ayrılır, kadınlar ise daha zor bağlanıp daha zor ayrılır. dünyada da bu yüzden daha fazla kadın var. erkek çok eşliliğe kadından daha yatkın.
-
BOŞ laf ! Trol olduğunu hemen belli etmişsin.
Aşık olan o kadar çok erkek tanıdım ki aklın almaz. Sedece forumdan 10'larcası var ve hepsinle detaylı sohbetlerimiz oldu.
Not: Çöp kutumda hala bazı yazışmalar duruyor.
Belli ki aşık olacak kadar tatlı ve zeki birini tanımamışsın sen. Gerçek aşk geliyorum demez ve bir kez yaşanır.
İlgili konu
https://forum.donanimhaber.com/11-yil-ask-acisi-cektim--138527395
Burada asıl mesele ne kadar çok sevdiğinidir. Fakat sevgi zamanla azalsa da o eski acı hep yerini koruyor. İşte o acıdan (yaradan) kurtulamıyorsun. Geçmişinden kaçamıyorsun, o er ya da geç seni buluyor bir şekilde. Gerçek aşk acısı budur. BÜYÜK bir kederdir. Yaradır !
Ayrıca bir erkeğin bir kadını çok sevmesi için sevgili olmuş olup olmaması şart değil. Bir kere tutuldun mu, seni yavaş ve emin bir şekilde sarmalıyor o duygu ve %100 emin olana kadar bu bir kaç ay sürlebilir. Hemen farkına varamayabilirsin. Farkına vardiğin an zaten hayatın kaydı demek.
Sadece duygusal erkeklerden söz ediyorum, konu diğerlerini ilgilendirmez.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Boş bir önerme. Bu dediklerin duygusal olmayanları ilgilendirir. Ustteki mesajımi oku.
Sen benim kadar acı çekmemişsin. 2001'de aşık oldum hala da tam unutamadım.
Tam 19 yıl olmuş bak.
Tabi her zaman mutsuz değilim. Yılda bir kaç kez ufak krizlerim oluyor (2 - 3 kez). En son 2 ay önce. Ayrıca benim kadar sevseydin başkasının böyle konuşmasına müsade etmezdin. Bu acı beni fiziksel ve psikolojik olarak epey yıprattı (ilk 2 - 3 yıl kabus gibiydi).
Artık mutlu olduğum her hangi bir anda o eski neşeyle gülümseyemiyorum bile. Hep bir tereddüt içerisindeyim. Alışkanlık haline geldi. Genelde mutluyum ama böyleyimdir ve çevremdeki hiç kimsenin bundan haberi yok. Bazı şeylerin önüne geçemiyorsun, sadece sen bilirsin sen yaşarsın.
Geçmişte onu unutmak için çılgın şeyler denemiştim ve biraz da olsa faydasını gormüştum ama fazla değil tabi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr. Cheritto -- 22 Ağustos 2020; 16:44:27 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Mr. Cheritto
BOŞ laf ! Trol olduğunu hemen belli etmişsin.
Aşık olan o kadar çok erkek tanıdım ki aklın almaz. Sedece forumdan 10'larcası var ve hepsinle detaylı sohbetlerimiz oldu.
Not: Çöp kutumda hala bazı yazışmalar duruyor.
Belli ki aşık olacak kadar tatlı ve zeki birini tanımamışsın sen. Gerçek aşk geliyorum demez ve bir kez yaşanır.
İlgili konu
https://forum.donanimhaber.com/11-yil-ask-acisi-cektim--138527395
Burada asıl mesele ne kadar çok sevdiğinidir. Fakat sevgi zamanla azalsa da o eski acı hep yerini koruyor. İşte o acıdan (yaradan) kurtulamıyorsun. Geçmişinden kaçamıyorsun, o er ya da geç seni buluyor bir şekilde. Gerçek aşk acısı budur. BÜYÜK bir kederdir. Yaradır !
Ayrıca bir erkeğin bir kadını çok sevmesi için sevgili olmuş olup olmaması şart değil. Bir kere tutuldun mu, seni yavaş ve emin bir şekilde sarmalıyor o duygu ve %100 emin olana kadar bu bir kaç ay sürlebilir. Hemen farkına varamayabilirsin. Farkına vardiğin an zaten hayatın kaydı demek.
Sadece duygusal erkeklerden söz ediyorum, konu diğerlerini ilgilendirmez.Sana göre boş senin bahsettiğin aşık olma değil hastalıkla derecede saplantı.
Bir insan karşı cinsten sadece hoşlanabilir bunun fazlası saplantılı ruhsal bozukluktur. 11 yıl aşk acısı çektim diyen bir insan ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatırılıp tedavi edilmeli. Çok mu ezel gibi erkekleri ezik ve feminenliğe iten dizileri seyrediyorsunuz birader?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Merak etme psikolojim gayet düzgün, saplantılı falan da değilim. Epey duygusalımdır ve sevginin kıymetini ve benim için neyi ifade ettiğini çok iyi bilirim. Sevmeye hala meyiliyim tabi, her zaman şans var ama asla aşık olamam. Bunca acıdan sonra mümkün değil, buna gücüm yetmez.
Ben diyeceğimi dedim, detaylar üstte. Trollüğünü ötede yap, konuyu kirletme.
BLOK
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr. Cheritto -- 22 Ağustos 2020; 15:36:43 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Mr. Cheritto
Boş bir önerme. Bu dediklerin duygusal olmayanları ilgilendirir. Ustteki mesajımi oku.
Sen benim kadar acı çekmemişsin. 2001'de aşık oldum hala da tam unutamadım.
Tam 19 yıl olmuş bak.
Tabi her zaman mutsuz değilim. Yılda bir kaç kez ufak krizlerim oluyor (2 - 3 kez). En son 2 ay önce. Ayrıca benim kadar sevseydin başkasının böyle konuşmasına müsade etmezdin. Bu acı beni fiziksel ve psikolojik olarak epey yıprattı (ilk 2 - 3 yıl kabus gibiydi).
Artık mutlu olduğum her hangi bir anda o eski neşeyle gülümseyemiyorum bile. Hep bir tereddüt içerisindeyim. Alışkanlık haline geldi. Genelde mutluyum ama böyleyimdir ve çevremdeki hiç kimsenin bundan haberi yok. Bazı şeylerin önüne geçemiyorsun, sadece sen bilirsin sen yaşarsın.
Geçmişte onu unutmak için çılgın şeyler denemiştim ve biraz da olsa faydasını gormüştum ama fazla değil tabi.Kadınlardan bahsetmişsin hocam. Ona karşılık dedim. Kıyas yapıyorum sadece. Yoksa kimsenin senin hislerine laf ettiği yok.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Hocam biyolojik anlamda genelleme yaptın, tamam güzel de bu sevgi olayı tamamen kişinin duygusallık ölçütüyle alakalıdır. Duysallık o da vicdanla, (adil) onurla alakalı ve hepsi birbirine bağlılar. Bunları hissediyorsan ve eminsen kolay kolay o çizginin dışına çıkamıyorsun zaten. Kısaca o kişinin yapısı böyledir ve değişmez.
Ne kadar duygusalsan (duyarlıysan) birini o kadar çok sever veya nefret edersin, duruma göre. İşte çok seven kişiler hep böyledir. Bu forumda 5 yıl umutamadım diyeni gördüm, hatta 10 yıl ama hiç kimse benim kadar cesaret edememiş sanırım veya bana böyle biri denk gelmedi.
Şu an genel anlamda mutluyum ama keşke o yaşadığım acıları da unutabilseydim diyorum. Çok denedim, çok uğraştım ama olmuyor işte.
Onu en son 2002'de görmüştüm. Netten bir ara baya araştırdım ama hiç bir iz bulamadım, ölü mü diri mi belli değil. Ölmüş olduğunu bilsem gidip mezarını ziyaret ederdim. O derece çok sevmiştim, annemden, hatta kendi canımdan bile.
Artık eskisi kadar (delilercesine) sevmesem de o kız kalbimde sonsuza dek bir dost olarak yer edinmiştir. Kim bilir dünya küçük, belikde bir gün yine yollarımız kesişir ve oturup dostça bunları konuşuruz. Onu bir zamanlar nasıl sevdiğimi anlatırım gülüp geçeriz ama aramızda asla bir şey gerçekleşmez çunkü artık bunu kaldıracak kapasitede değilim. 100'lerce kez "ölüp dirildim" ben bir daha ölemem. Yıllar boyu yaşayan bir ölü olmanın yorgunluğunu atıyorum ve şu an kafam birazcıkta olsa daha rahat.
Şu sözü sakın unutma, ölene kadar hep öğreniyoruz hep olgunlaşıyoruz fakat genel karakter çizgimiz asla ama ASLA değişmiyor.
11 yıllık acının yükünü 9 senede anca atabildim. Ki etkileri hala bazen görülebiliyor.
Bilirsin ne derler "yaşamayan bilmez". Keşke bir beraberligimiz olsaydı diyorum, en azından bu kadar acı çekmezdim.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr. Cheritto -- 22 Ağustos 2020; 21:11:36 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Kız 2 yıllık sınıf arkadaşımdı. Sınıfta beraber iken bazen konuşuyorduk ama arkadaşça.
Bu güne dek hiç kimseyle paylaşmadıgım bir gerçek var. Aslında ilk dikkat çekici hareketi o yapmıştı bana ve bu davranış beni ileriki yaşantımda derinden etkiledi
Çok iyi hatırlıyorum, yıl 2001 idi. Sınıftayız kız baya mutlu görünüyordü. Ben arka sırada oturuyorum, kız kediler gibi gerinip kafasını geriye bana doğru uzatmıştı ve anlaşılmayan bir takın şeyler mırıldadı. İşte o tatlı gülüşü, neşeyle parlayan o çocuksu gözler, o yüz, o enerji beni sarıvermişti. Sonra da tüm inanç sistemim ona bağlandı. Bu meğer dönüşü olmayan bir felaketle sonuçlanacakmış ama farkında değilmişim. Ne olacağını nerden bilebilirdim ki, onu o kadar çok seveceğimi.
Ona sevdiğimi söylemiştim, teklif ettim ama sanırım kalbimden geçenleri tam anlayamadı.
Özet: Orta okul bittmişti ve tatildeyiz. Kızın aynı kasabamızda bir okula başlayacağını öğrendim ve ikna etmek için bir son şansım olabileceğini düşünmüştüm.
Gel zaman git zaman lise başladı. Bir kaç tanıdıktan kız hakkında bilgiler gelmeye başladı kasabayı terk etmiş diye. Duyduklarıma inanamadım. Kızın yaşadığı evi biliyodum bizim eski okula yakın. Bir gün sonra direk evinin kapısına gittim. Çıktım 3. ü kata zili çaldırıyom kimse yok. Yarım saat kadar aralıklı olarak hep çaldım açan yok. Sonra öğtendim ki daireyi satıp Annesiyle bize yakın bir kasabaya taşınmışlar.
Okuldaki eski öğretmenlerimden kızın hangi okula yazıldığını öğrendim. O kadar çok sevmiştim ki. Yemek yerken kıvrılıp bebek gibi sessizce titreyerek içim içim ağlardım. Can evim topaç gibi olurdu. Bunlar çok saf çok masumane duygulardı. İçim eriyordu, yemekler zehir, gözlerim sel olurdu.
Bindim otobüse okulu buldum. Güvenlikçilere ve nerdeyse tüm personele sordum ama böyle bir öğrenci yok dediler. Yani yalan değildi gerçek. Onun için her şeyi yapmaya aklıma koymuştum. İnsan dahi öldürebilirdim mutlu olması için ama olmadı işte.
Onu sonsuza dek kaybetmiştim ve sonra da kendi benliğimi.
Yıllarca hiç bir ize rastlayamadım. Beklide ölmüş olabilir kim bilir ama umarım iyidir ve onu sevecek birileri vardır. Çok tatlı, kibar ve zeki bir insan canlısıydı.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Erkekler kesinlikle kadınlardan daha yoğun aşk acısı çekerler. Bu bilimsel olarak kanıtlandı. Kadınlar her zaman bu konuda daha rahattırlar.
-
Haklısın. Sen aşık olup hiç üzüldüğün birisi oldu mu, ağladın mı ?
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Mr. Cheritto
Haklısın. Sen aşık olup hiç üzüldüğün birisi oldu mu, ağladın mı ?Tabii ki. Onun hiç umrunda olmamama rağmen
Benzer içerikler
- kinin nedir helal mi
- döndermek mi döndürmek mi
- trendyol araçlı kurye yorumları
- buzlukta 2 yıllık et yenir mi
- zoretanin kullanırken spor yapılır mı
- suudi arabistan
- exxen de neler var
- sodyum iyon batarya
- 5g nedir zararları
- dünyanın en büyük vinci
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X