Şimdi Ara

İyilik ve Kötülük göreceli midir? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
40
Cevap
0
Favori
4.784
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard


    quote:

    Orjinalden alıntı: OPTİMİST

    Bir sahabenin "İyilik ve kötülük nedir ? " sorusuna Hz.Peygamber 'in mealen verdiği cevap şöyledir ;


    İyilik , yaptğında içini ferahlatan, huzurla dolduran şey

    Kötülük, yaptğında içini daraltan, yüreğini sıkan şeydir..



    Ya adam yaptığında kötülük olarak adlandırdığımız şeyi içi ferahlıyorsa.O sözde göreceli. Kiralık katiller, adam öldürdüklerinde içlerini ferahlatıyor olabilirler. Veya biri birine yardım edince kendini kötü hissediyordur. Tam olarak bahsettiğimde bu. Doğru iyilik içimizi ferahlatır. kötülük vicdanı sızlatır. Ama ya böyle, buna tam ters düşenlerde varsa diyorum.


    Böylelerine genellikle Psikopat teşhisi konuluyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi feylesof -- 26 Nisan 2008; 17:33:39 >




  • Vicdan ile iyi olan şeyler paralel midir?
    Ya da salt vicdan her zaman iyiyi mi gösterir?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    Vicdan ile iyi olan şeyler paralel midir?
    Ya da salt vicdan her zaman iyiyi mi gösterir?


    Evet. İnsanın içinde iki kutup vardır : vicdan, insana aralıksız olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu açıkça söyler. Nefis ise sürekli olarak insanın kendi istek ve tutkularını ön plana çıkararak günaha ve kötülüğe çağırır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    Bir bebeğimiz olsun.
    Bu bebeği kötülükler dünyasında büyütelim.
    Yani bize kötü ve uygunsuz gelen bütün davranışları yetiştireceğimiz çocuğa iyi diye sunalım.
    Aynı şekilde normalde iyi olması gereken davranışları da kötü diye sunalım.

    Bu çocuğun büyüdüğü zaman iyilik ve kötülük anlayışının bizimkiyle tamamen ters olması gerekir diye düşünüyorum.
    Bu da iyilik ve kötülüğün göreceli olduğunu gösterir sanırım.

    Relusoin forumdaşın da dediği gibi biz toplumsal değerlere göre iyiyi ve kötüyü ayrıt ediyoruz.




    quote:

    Orjinalden alıntı: OPTİMİST


    quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    Vicdan ile iyi olan şeyler paralel midir?
    Ya da salt vicdan her zaman iyiyi mi gösterir?


    Evet. İnsanın içinde iki kutup vardır : vicdan, insana aralıksız olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu açıkça söyler. Nefis ise sürekli olarak insanın kendi istek ve tutkularını ön plana çıkararak günaha ve kötülüğe çağırır.



    OPTİMİST,
    En başta sorduğum soruya dönersek, kötülüklerin sürekli iyi olarak gösterildiği çocuk, acaba vicdan sayesinde yalan söylemenin kötü olduğunu kavrayabilir mi?




  • @metalok

    Haklısın kavrayamaz. Yani aslında yetiştirilmeninde, bunda büyük etkisi vardır. Ama genede, insan insan olmasının doğasıyla, bunu ayırtta edebilir diye düşünüyorum şimdi. Yani insan olmasının getirdiği güdü ve hislerle bunun yanlış olduğunu anlayabilir sanırım. Ayrıca karşısındakinin verdiği tepkiylede ayırt edebilir. Ama genede bazı şeylerde iyilik ve kötülük kesinlikle görecelidir diye düşünüyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    @metalok

    Haklısın kavrayamaz. Yani aslında yetiştirilmeninde, bunda büyük etkisi vardır. Ama genede, insan insan olmasının doğasıyla, bunu ayırtta edebilir diye düşünüyorum şimdi. Yani insan olmasının getirdiği güdü ve hislerle bunun yanlış olduğunu anlayabilir sanırım. Ayrıca karşısındakinin verdiği tepkiylede ayırt edebilir. Ama genede bazı şeylerde iyilik ve kötülük kesinlikle görecelidir diye düşünüyorum.



    İşin bu boyutunu hiç düşünmemiştim.
    Evet, belli bir zaman sonra aldığı tepkileri analiz eden kişi, iyi olarak gösterilen şeylerin aslında kötü olduğunu kavrayabilir.

    Sanırım iyilik kavramını da açmak gerekiyor.
    Ahlâki değerler ile çöldeki kazık hikayesinde geçen iyilik arasında farklılık var.

    Çöldeki kazık olayını ahlâki olarak değerlendiremeyiz.
    Çünkü her iki açıdan da doğru yapılan bir davranıştır.
    Bu örnekte görecelidir.
    Ama yalan söylemeyi ele alırsak birçok toplumda ayıplanan bir davranıştır.
    Çünkü bir şekilde karşı tarafı aldatmaktır yapılan eylem.
    Bu açıdan göreceli olduğunu düşünemeyiz sanırım.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok


    quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    @metalok

    Haklısın kavrayamaz. Yani aslında yetiştirilmeninde, bunda büyük etkisi vardır. Ama genede, insan insan olmasının doğasıyla, bunu ayırtta edebilir diye düşünüyorum şimdi. Yani insan olmasının getirdiği güdü ve hislerle bunun yanlış olduğunu anlayabilir sanırım. Ayrıca karşısındakinin verdiği tepkiylede ayırt edebilir. Ama genede bazı şeylerde iyilik ve kötülük kesinlikle görecelidir diye düşünüyorum.



    İşin bu boyutunu hiç düşünmemiştim.
    Evet, belli bir zaman sonra aldığı tepkileri analiz eden kişi, iyi olarak gösterilen şeylerin aslında kötü olduğunu kavrayabilir.

    Sanırım iyilik kavramını da açmak gerekiyor.
    Ahlâki değerler ile çöldeki kazık hikayesinde geçen iyilik arasında farklılık var.

    Çöldeki kazık olayını ahlâki olarak değerlendiremeyiz.
    Çünkü her iki açıdan da doğru yapılan bir davranıştır.
    Bu örnekte görecelidir.
    Ama yalan söylemeyi ele alırsak birçok toplumda ayıplanan bir davranıştır.
    Çünkü bir şekilde karşı tarafı aldatmaktır yapılan eylem.

    Bu açıdan göreceli olduğunu düşünemeyiz sanırım.


    öyle ama mesela biri saçını yaptırıp bize yakışmışmı derse bizde onu kırmamak için yakışmış deriz. sonra o çocuk başka biyere gider ve orda saçıyla dalga geçerlerse bizim için saçımı değiştirmiyim diye iyi dedi beni rezil etti diye düşünebilir




  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok


    quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    @metalok

    Haklısın kavrayamaz. Yani aslında yetiştirilmeninde, bunda büyük etkisi vardır. Ama genede, insan insan olmasının doğasıyla, bunu ayırtta edebilir diye düşünüyorum şimdi. Yani insan olmasının getirdiği güdü ve hislerle bunun yanlış olduğunu anlayabilir sanırım. Ayrıca karşısındakinin verdiği tepkiylede ayırt edebilir. Ama genede bazı şeylerde iyilik ve kötülük kesinlikle görecelidir diye düşünüyorum.



    İşin bu boyutunu hiç düşünmemiştim.
    Evet, belli bir zaman sonra aldığı tepkileri analiz eden kişi, iyi olarak gösterilen şeylerin aslında kötü olduğunu kavrayabilir.

    Sanırım iyilik kavramını da açmak gerekiyor.
    Ahlâki değerler ile çöldeki kazık hikayesinde geçen iyilik arasında farklılık var.

    Çöldeki kazık olayını ahlâki olarak değerlendiremeyiz.
    Çünkü her iki açıdan da doğru yapılan bir davranıştır.
    Bu örnekte görecelidir.
    Ama yalan söylemeyi ele alırsak birçok toplumda ayıplanan bir davranıştır.
    Çünkü bir şekilde karşı tarafı aldatmaktır yapılan eylem.
    Bu açıdan göreceli olduğunu düşünemeyiz sanırım.


    Evet haklısın. Bu yönden bakınca göreceli değil. Ama hala nedense bana, birini öldürmenin iyi bir şey olduğunu düşünmek psikopatlık dahi olsa, göreceli gibi geliyo.




  • birini öldürmenin kötülük-iyiliğide görecelidir

    mesela 10 kişi öldürmüş biri var.bir hakim diyor rehabilitasyona gönderelim tüm masrafları karşılayalım topluma kazandırakım. bir hakim de diyor idam edelim başkalarına zarar vermesin boşunada devleti masrafa sokmasın.

    burda 2 side haklı aslında biri diyor adamı öldürerek kötülük yapıyor diğeride bu adamdan hayorgelmez devleti zarara sokcak boşuna diyor diğer hakimi kötülükle suçluyor
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    İyilik ve Kötülük göreceli midir? Sonuçta, birinin iyilik olarak düşündüğü şey, başkası için kötülük olabilir. Veya tam tersi. Bir hırsız çalarken kötülük yapıyor bize göre, belki bu onun için iyilik yapmak. Malı fazla olandan biraz alıp kendime iyilik yapıyorum onuda sevaba sokuyorum diyerek bunu iyilik olarak düşünebilir.


    Bu bence asla söz konusu olamaz.Ama futbol için veya başka birşey için idda oynamış birisinin
    onu kaybetmesini isteyerek,iylik yapmış olabiliriz.Çünkü kazanırsa tekrar aynı şeyi yapmaya
    yönelicek.Kaybederse tekrar aynı şeyi yapma ihtimali azalacak.
    Bu bir iylik sayılabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ßy Spécops. -- 27 Nisan 2008; 0:48:05 >




  • İnneme’l-a’malü binniyat

    Ameller niyetlere göre değer kazanır.
  • asla göreceli değildir....

    iyiliğin ve kötülüğün kaynağı bellidir.

    iyilik bir elma, kötülük bir armut denemeyecek kadar nesnel bir olay değil, belli kurallara göre var olan değerlerdir.

    iyiliğin kaynağı Allahtır. Allah insanlara önce vermiş olduğu ve belkide vicdan olarak adlandırılabilecek doğuştan gelen bir ayırma yetisidir. daha sonra peygamberleri vasıtasıyla insanlara bu yetinin geliştirilmesi ve temel olarakta kendi varlığının bilinmesine dayanan semavidin olarak adlandırılan bir kaynaktır.

    kötülük ise bu söylenenlerin tersi. sahibimi. ( daha doğrusu emantçisi) de şeytandır.

    iyilik insanı Allahın rızasına götüren bütün hal hareket eylem düşünce, kötülükte insanı şeytanla birlikte cehenne götüren bütün hal hareket eylem düşüncedir. sanal bir olay değildir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: El-Cezeri

    İnneme’l-a’malü binniyat

    Ameller niyetlere göre değer kazanır.


    Peki adamı öldürmeyi, iyilik niyetiyle yaptıysa.
    @Combaba
    , peki adam ateistse, Allah'a ve şeytana inanmıyorsa.Yani onun için, söylediğin şeyler geçerli değildir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard


    quote:

    Orjinalden alıntı: El-Cezeri

    İnneme’l-a’malü binniyat

    Ameller niyetlere göre değer kazanır.


    Peki adamı öldürmeyi, iyilik niyetiyle yaptıysa.
    @Combaba
    , peki adam ateistse, Allah'a ve şeytana inanmıyorsa.Yani onun için, söylediğin şeyler geçerli değildir.




    sanırım yeterince düşünmeden bir değerlendirme yaptın...

    adam öldürmek veya başka birşey yine"Ameller niyetlere göre değer kazanır" kapsamı içindedir. savaşlarda adam öldürülür. bu öldürme sırasında sende ölürsen şehit olursun. kalırsan gazi. veya bir polis, teslim olmayan ve kendilerine silah sıkan birini öldürebilir. her hukukta yeri vardır. elbette iyilik olsun diye bir insan annesini babasının öldüremez. konumuzda zaten o. iyiliğin kökeni Allahın kuralıdır diye. ve bu hadis i tamalayacak bir hadis daha vereyim de belki daha anlaşılır. ameller sonuçlarıylada değer kazanır. bir düğme basma ile dünyayı büyük bir felaketten kurtarma ile, bir bilgisayarın açılması farklı değerlerdedir.

    gelelim 2. soruna

    kişinin Allaha inanıp inanmaması, kaynağı yok etmez. suyun varlığınada inanmayabilirsiniz. ama hergün su içer, onu çeşitli ihtiyaçlarınızda kullanırsınız. hatta öyleki siz farkında olmadan da vucud suyu kullanır.

    Tabi inanıp inanmamak kişinin kendi sorunu. Ancak şu kadarının söyleyeyim. Allahın varlığı ve yarattıklarıın ona ihtiyacı verdiğim su örneğinden çok çok daha fazla gerçektir. ve yaşanır. Öyle varlık yokluk tartışmasına çevirmek istemiyorum konuyu. tartışmamda. varlığıım bildiğimden çok daha net ve emin bir şekilde Allahın varlığını, birliğini, yarattığı alemlerin ona her daim muhtaç olduğunu (şeytan bile buna dahil) çok iyi biliyorum. bütün alemin kendi varlığının bildiğinden çok daha fazla net ve kesinlikle...

    bütün alemler hiç bir beşerin kavrayamacağı bir şekilde ve güçle Allahın iradesi altındadır. Bu irade alemlerde iyilik olarak tecelli eder. Alemlerin Allah ile olan ilişkisinde ise iyiliğin bir üst derecesi lütuf olarak tecelli eder. yani almelerin (insanlar hayvanlar taşlar topraklar bitlikerl uzaylılar cinler vs vs) Allahın lütfu ile var olmuş ve her an varlığının devam ettirmektedir. bunu içindir ki alemlerin bir birleri ile olan ilşkisi net bir ifadedir. sanal bir olay değildir.




  • Sen tam olarak demek istediğimi anlamamışsın. Savaş ya da hırsız polis olayı değil. Adamın düşüncesi şu; Ben birini öldürürsem onu bu berbat hayattan kurtarmış olacağım ve çok mutlu olucam. Eminim oda çok mutlu olucaktır. Veya aynı şekilde ölmek isteyen bir, kendini öldürecek olanın kendine iyilik yapacağını düşünebilir.

    Diğerine gelirsek, sen Allah'a inandığın için böyle söylüyorsun. Bende Allah'a inanıyorum ve bir ateist gibi düşünmem imkansız gibi. ama az da olsa onun gibi düşünebilirim. Oda senin Allah'a inanman gibi bilime veya başka bir şeye inanıyordur. Yani onun için Tanrı yok. Öyle bir şey onun hayatında yok. İmkansız böyle bir şey. Bizim için, Allah'ın olmaması nasıl imkansızsa, onlar içinde olması o kadar imkansız. Bu şekilde düşünücez. Kaynağı yok etmez demişsin ya ona göre öyle bir kaynak yokki, o kaynağı yok etsin. Umarım anlamışsındır. Yani burda demek istediğim böyle düşünen birisi, bir ayeti veya hadisi ciddiye almaz. Yada şeytanı.




  • Bence;Eğer yaptığınız içinizin rahat etmesini engellemiyorsa ve siz bu yüzden çevrenizdekileri üzmüyorsanız bu davranış iyidir.
    Yaptığınız davranış sizi üzmüyor ama çevrenizdekilere zarar veriyorsa ve onları üzüyorsa bu davranış
    yanlıştır.Çevrenizdekiler mutsuzken siz mutlu olamazsınız çünkü mutluluğunuzu paylaşacağınız birisi olmaz ya da bu mutluluk kısa sürer..
    Bana göre iyilik ve kötülük kavramları göreceli değildir.Suçlar da zaten bunun göreceli olduğunu kabul etmekle başlıyor.
  • İyilik ve kötülükle , yararlı ve zararlı kavramı birbirine karışmış konuda biraz.


    Size göre iyi olan topluma göre yararlı olmayabilir , ancak iyi ve kötüyü bir kalıba koymak pek doğru olmaz diye düşünüyorum .
  • Kendi zevki için başkalarına acı çektirmek her durumda kötüdür. Bu evrenseldir, hiçbir şekilde savunulacak tarafı yoktur.
  • Acı bir zevktir mutluluktan haz almak için kullanılır Kötü olmasaydı iyininde bir anlamı olmazdı
  • Insanin haklarina tecavuz edilmesi durumunda, yapilan eylem goreceli olmaktan cikar diye dusunuyorum. Kendi vucudunuza
    zarar vermenizi bazi kisiler iyi ya da kotu olarak algilayabilirler ancak bu tabi ki gorecelidir, ama ayni seyi bir baskasina yap-
    tiginizda ise bunun kotuluk oldugundan emin olabilirsiniz.

    Etik degerler, dinler, yasalar vs. zaten eylemleri iyi veya kotu diye sinirlandirmistir. Ancak sonucta sizi engelleyecek tek sey
    yine kendi vicdaniniz..
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.