intihar etmemek için sebepler (2. sayfa)

hahah bi sebep yok ailem dışında :D

Nilizmle alakası olmasa da motivasyonsuzluklu alakası olabilir. Motivasyon mutluluğu etkiler. Bu da intiharı. Bir de insanların iç dünyasını bilemezsin. Dışardan psikolojisi sağlam görünür ve iç dünyasını dışarıya yansıtmayabilir. Neticede herkes dürüst, içten ve dışa dönük değil; herkes her şeyini anlatmıyor. Anlatmaması da normal tabi.

Arkada üzüleceğiniz ve sizi sevenler varsa bu bir bahane olabilir.Ahiret mahiret hikaye.

Bunalıp kendi iç sorunları ile zengin olmasına rağmen intihar edende var.Sebebi kişide biter.

Maddi mi manevi mi esas kısas budur.

Etmek için daha çok sebebim var. Başkaları adına konuşamam, benim kendi nedenim artık genç olmamam ve kıçımı taşımaktan yorulmuş olmam, etin idamesinin f/p değmemesi. Genç olsaydım devam ederdim. Yurt dışına gitmek için çabalardım. Yaşadığımız toplumun ekonomik ve ahlaki olarak hızla çöküyor olması da isteğimi kuvvetlendiriyor. Kısaca varolmamak bu şartlarda çok daha çekici.

Madem beni etiketlemişsin o zaman kendi düşüncelerim yerine Camus'dan alıntı yaparak ekleme yapayım. Merak eden arkadaşlar kitabı okuyabilir: Albert Camus - Sisifos Söyleni

Sisifos Söyleni, Fransız yazar ve düşünürü Albert Camus'nün II. Dünya Savaşı ortasında yayımlanan deneme kitabıdır. 1942 yılında Fransa'da Le Mythe de Sisyphe adıyla basılmıştır. Kitap, adını Yunan mitolojisinden alır. Yaşamı ve intiharı sorgularken, saçmayı, başka bir deyişle uyumsuzu anlatır.

Sisifos, Homeros`a göre ölümlülerin en bilgesiydi. Tanrıları kızdırması sonucu bir kayayı dağın tepesine çıkarmakla cezalandırılmıştı. Tam çıkardığı sırada taş aşağı yeniden yuvarlanıyor, taşın ardından bakan Sisifos aşağı inip tekrar taşı çıkarmaya çalışıyordu. Camus'ye göre bu kısır döngüyü trajik yapan da kahramanın her deneyişinde tekrar düşeceğini bile bile taşı çıkarmaya gayret etmesidir. ( Hikayenin tamamını internetten bulabilirsiniz.)

Bu hikâyeden oldukça etkilenen Camus Sisifos Söyleni adında bir kitap yazmıştır. Camus, kitabında "Acı başlangıçtadır, kayayı dağın tepesine çıkarmaya uğraşmak, keder ve üzüntü verir, bu kayanın zaferidir” der. Camus’a göre bu kısır döngüyü trajik yapan da Sisifos'un her deneyişinde tekrar düşeceğini bile bile taşı çıkarmaya gayret etmesidir. Taşın düştüğü anların birinde, Sisifos durumun saçmalığını kavrar ve uyanır. Kaya, umut ve başarı isteğiyle de tepeye çıkarılabilir. Her seferinde kayanın düşeceğini bilse de Sisifos’u bu umutsuz döngü içerisinde farklı kılan, kazanmak için önce yazgısını kabullenmesidir. Bu aslında bir başkaldırıdır, boyun eğme değil. Çünkü tanrılar, tüm umudunu elinden almak için ona bu cezayı vermişlerdir. Sisifos umudunu kaybetmek üzereyken uyanmış ve kendi kurtuluşunu yaratmıştır. Camus der ki: “İnsan, anlamsızlığına ve tüm baskılarına karşın yaşamı yenmek zorundadır.” Tıpkı Sisifos’un tanrıları yendiği gibi. Aksi bir seçenek düşünülemez çünkü.

Kendi sebebimi söyleyeyim, sadece bir umut. Gerçekten. Sadece bu. Ahiret inancı, aile faktörünün de ötesinde. Umut ya. Belki iyileşirim, belki düzelirim umudu. Belki bu iğrenç döngüden bir şekilde çıkarım, belki bir noktada zihnim benimle eğlenmeyi bırakır umudu. Ya kaderimde bu varsa ama ben intihar edip bunu yok edersem düşüncesi. Yoksa bir saniye beklemezdim. Eğer bunun ömür boyu süreceğinden, hiç aydınlık göremeyeceğimden emin olsam, emin ol ki tam şu anda bunu yazmayı bırakır, gider evde ne kadar ilaç varsa içerdim ki bizim ev ecza deposu gibidir. Belki üstüne bilekten bir giriş bilmiyorum. Kendimce senaryolarım var. Düşüncen olduğu için kafanda plan oluşturmanın tehlikeli olduğunu düşünüyorum sana burda uzun uzun şunu yapardım demeyeceğim. Ama bilemiyorum. İyileşme ihtimalimi çöpe atamıyorum, ama düzelemeyeceğime emin olsam, yapardım. Galiba yakında yapacağım. Korkuyorum. Ama sen, her şeye rağmen yapma. Belki senin için hala umut vardır.

Hasta bir zihniniz varsa işe yaramıyor. Test edildi, onaylandı. Nispeten sağlıklı olmak gerekiyor bunu bir sebep olarak görebilmek için. Çünkü çarpık bir zihnin en kötü tarafı, senden daha kötü olan insanların acısını çeşitli oyunlarla sana yaşatması, daha da beterini yaşatması. O hasta zihin insanla öyle güzel oynar ki, sanki dünyada en kötü durumda olan sensin gibi gelir, hiçbir telkin de düzeltemez bunu. Önce stabil olmak lazım, dediğiniz gibi düşünebilmek için.

Hocam mahsuru yoksa kaç yaşındasınız acaba?

nick mesaj uyumu

"hayat anlamsızdır fakat itinayla yaşayınız"

benim hayatımdan daha saçma bir fikir bu, anlamsız olanı yapmanın mantıklı bir açıklaması yok

Hocam kusura bakma cevap yazmayı unutmuşum. +30 diyelim  

Yok hocam ne kusuru. Saygılar