Şimdi Ara

İnsanlık için bir çağrıdır ve açıklamadır.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
119
Cevap
0
Favori
19.947
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sayın forum yöneticileri ve forum üyeleri
    Yazacağım konu bir bilgisayarcı olmama rağmen ne bilgisayarla ilgili nede yazılımla.
    Forumda bulunan aktif üye sayısını görünce neden olmasın dedim.
    Hepimiz nihayetinde bir anne ve babanın yavrularıyız. Ve yaşadığımız dünya da aklımızı kullandığımız için mekan bağımsız olarak bir birlerimizle haberleşiyoruz.

    Çok uzatmamak için son olarak 15/08/2005 günü devletimizin en yüksek denetleme organı olan Cumhurbaşkanlığı Deevlet denetleme kuruluna gönderdiğim ve konuyu mümkün olan en kısa halde anlatmayı başardığımı sandığım dilekçeyi buraya alacağım.
    Gönderdiğim dilekçenin aynı gün işleme alındığının cevabı 19/08/2005 günü geldi.

    Lütfen önyargıyla konuya yaklaşmadan sadece konuyu anlamaya çalışıp, uygulanan sansürün nedenlerini araştırmaya, sorgulamaya çalışır mısınız? Bu konuda insanlık için olmazsa olmaz bilgilerin anlaşılması için yardımcı olur musunuz?
    Saygılarımla

    Dilekçe aynen şöyle

    T.C.

    CUMHURBAŞKANLIĞI

    ANKARA

    Konu: Her anne adayının hamile kalmasına sebep olacağı
    ilişki zamanını ayarlayarak sağlıklı bir çocuğa sahip
    olabileceği hipotezi.
    Bu hipotezin doğruluğu 26 Şubat 2003 günü matematikle
    İspatlanmıştır.
    Daha sonrada 9 Nisan 2003 günü Sağlık Bakanlığına
    sunulan fakat Bakanlığın Bilimsel ve etik bulmadığını
    belirttiği metodla Kanıta Dayalı Tıp çerçevesinde de
    ispatlanmıştır.

    Sayın Cumhurbaşkanım

    Ben 1987 Yılında D.E.Ü, İ.İ.B.F. İktisat bölümünü bitirip
    serbest çalışan bir iş adamıyım. 3 kız babası olduğum
    dönemde isteyenin erkek, isteyenin kız çocuk sahibi
    olabileceği iddiası olan bir Bilgisayar yazılımı geliştirdim.
    Ve aynı yazılımı kullanarak 11 Ağustos 2002 günü
    dünyaya gelen oğlumla da yazılımın doğruluğunu fiilen
    ispatladım.

    Bu programla ilgili çalışmalar yaparken Akşam Gazetesi
    26 Aralık 2002 günü sür manşetten hakkımda, manşette
    yer alan bölümü tamamen yalan olan bir haber yayınladı.

    Bu haberle ilgili olarak Yıldız Aile Planlaması programı adlı
    yazılımın hazırlanma aşamasında katkısı olan Kartal devlet
    Hastanesinde görevli Dr. Murat Api ile telefonla tartışırken
    sakat çocuk doğumları dikkatimi çekti. Ve programı 1
    Eylül 1997 tarihinden itibaren kullanan ailelerde neden hiç
    sakat çocuk doğumu görülmediğini araştırdım. Cinsiyet
    seçmek için hareket eden aileler doğal olarak spermler
    üzerinde ilişki zamanını ayarlayarak seçim yapıyorlardı.
    Bu seçimle aynı zamanda en sağlıklı spermin yumurtayı
    döllemesi de sağlanmış oluyordu. Bunun sonucunda da
    doğan çocuklar hep mükemmel oluyordu.


    Konuda belirtilen hipotez dünyada ilk kez tarafımdan
    ortaya konmuş olup hem matematikle hem de kanıta
    dayalı tıpla ispatlanmıştır. Kanıta dayalı tıp çerçevesinde
    dünyaya gelmiş olan 2. oğlum tam bir oyuncak bebek
    gibidir.

    Şimdi ben hiçbir mecburiyetim ve görevim olmadığı halde
    bu konuyla ilgili tüm çalışmamı zengin bir işadamı olarak
    başlayıp tüm servetimi kaybederek, yaklaşıkta 500 milyar
    gibi bir borcun altında ezilme pahasına sonuçlandırdım.
    Benim tekliflerimi ve makalelerimi bilimsel bulmayan
    Sağlık Bakanlığının ve Tıp Fakültelerinin dünyanın insan
    nesli için en önemli bilgisi olan bu konuda neler yaptığının
    Devlet Denetleme Kurulu tarafından araştırılmasını talep
    ediyorum.

    Yaptığım çalışmalar tamamen Anayasa ve kanunların
    verdiği yetkilere dayalı olup tümden bilimseldir. Yine
    benim bu araştırmanın sonuçlarını dahi açıklama
    mecburiyetim yoktur. Bu saatten sonrada bu konuyla ilgili
    hiçbir yere bilgi vermeyeceğim.

    Ama yine benim ödediğim vergilerle araştırma yapmak
    üzere maaş alan yetkili ve görevlilerden ne yaptıklarının
    sorulmasını talep ediyorum.


    Gereğinin yapılmasını yüksek müsaadelerinize
    saygılarımla arz ederim. 15/08/2005


    Osman Yıldız
    Adres vetelefonlarım.
    Kanıta dayalı tıp çerçevesinde dünyaya gelen oğlumun bir de resmini koyuyorum.
     İnsanlık için bir çağrıdır ve açıklamadır.




    ---------------------

    @: Özel Not: Başlığınız genel teamüllere aykrıdır. Bu nedenle forum yönetiminin verdiği yetkiye dayanarak değiştirilmiştir. Zira içeriğindeki mesajlara da bakılırsa bu başlık ile uyumlu olmadığı dikkati çekmektedir. Üstelik forumumuzda izinsiz yardım talebi uygun değildir. Bu nedenle '' İnsanlık için yardım talebi'' adıyla konu açılamaz.

    İyi Günler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi osman yıldız -- 2 Haziran 2007; 20:11:53 >







  • "Ama yine benim ödediğim vergilerle araştırma yapmak
    üzere maaş alan yetkili ve görevlilerden ne yaptıklarının
    sorulmasını talep ediyorum.


    Gereğinin yapılmasını yüksek müsaadelerinize
    saygılarımla arz ederim. 15/08/2005 "



    Ben böyle birşeyi daha önceden duymuştum. yani bu konuda bir ç.alışma. Alınma ama buda oda mantıksız geliyor. Bu olayı matematikle ve Tıpla ispatlamışsın. Matematikle nasıl ispatladın bunu merak ediyorum gerçekten. Ayrıca eğer Tıpla ispatladım diyorsanda biraz ne yaptığından bahset. Eğer mantıklı gelirse buradan birçok insan destek verir. Şu anda bilgisayar yazılımıyla bu çok mantıksız gözüküyor. Ayrıca 500 milyarı bu davada nereye nasıl harcadın oda ayrı bir merak konusu. Keşke daha temkinli olsaydın demekten başka birşey gelmiyor şu anda elimizden.
  • Yunus bey
    Okuduğunuz sorular sorduğunuz için teşekkür ederim. Gelen sorulara açık açık, dobra dobra cevap yazacağım. Bana yönelik cevap yazanlarında aynı dobralıkla yazmalarını rica ediyorum. Klavyenizle tümden içinizden geçeni yazarsanız çok daha rahat konu anlaşılır.

    Bu konuda yapılan şu ana kadar dünya üzerinde resmi bir araştırma yok. Benden izin alarak ABD deki bir üniversite 28 Şubat 2003 ten sonra FDA denetiminde araştırmaya başlamıştı. FDA 5 yıl dolmadan bilgi açıklanmasını kabul etmediği içinde oradan en erken 27 Şubat 2008 günü sonuç açıklaması gelecektir.

    Üniversiteler de araştırma görevlisi olarak işe başlayanlar, devletten maaş alırlar. Bu maaşlar da toplanan vergilerden ödenir. Ve bu kişileri araştırdıkları ve sonuçlandırdıkları tezlerle de terfi ederler. Bildiğiniz gibi Ülkemizin ilk 500 de üniversitesi yok. 2 sene önce tüm Üniversitelerin Tıpları bu konudan haberdar olduğuna göre günümüze kadar yaptıkları Devlet Denetleme Kurulu tarafından sorgulanacaktır.

    Matematikle ispata gelince.
    O ispatın temeli şuna dayanıyor.
    100km hızla giden bir vasıta ile, 200 km hızla giden bir vasıta yarışırsa her halukarda 200km hızla giden vasıta kazanır mantığında kesin sonuçlu bir ispattır.

    1 den 6 ya kadar üzerinde sayılar olan bir zar atıldığında 7 gelme ihtimali vardır gibi bir ispat yapılmadığı müddetçe de değişme ihtimali yoktur. Tıp çevrelerince matematik ispata itiraz olmadı. Sadece matematik insan vücuduna uymaz gibi bence mantıksız bir görüş ortaya koydular.

    Bu bilgilerin ortaya çıkmasını sağlayan bilgisayar yazılımıdır.
    Yazılımda ilişkiye girme zamanlarının kayıtları tutuluyordu. Bu kayıtların amacı da gelecekte istatistiki veriler ortaya koymaktı. Bu cümle aynen şöyle yer alıyordu programda.

    "Bu kayıtları yapmakta ki amaç ilişki zamanına bakarak, doğum zamanını tahmin etmeye çalışmak ve diğer istatistiksel çalışmaları yapabilmektir."

    Bu konu için harcanan para tutarı 1 tirilyondan fazladır. Sadece ar-ge safhasında PTT ye ödenen telefon faturaları (Kayıtlı belgeli.) 400 milyardan fazlaydı. Tüm bilgiler ar-ge safhasında telefonla toplanıyordu. Ve bu telefonlar doğal olarak ta tarafımızdan açılıyordu.

    Temkin kelimesini niye paraları harcadınız anlamında kullanıyorsanız, dünyaya 100 kere gelsem, her seferinde de yaşayacaklarımı da önceden bilsem bile bu konuda gözümü kırpmadan tüm her şeyimi harcardım. Gelecekte anlaşılacağı gibi bu bilgiler İnsan nesli için gelmiş geçmiş en büyük bilgiler olarak anılacaktır.

    Her tür sorunuza içtenlikle cevap vermeye hazırım.
    Saygılarımla




  • Osman bey,

    Bu yazılımı satışa sundunuzmu, isteyenler onu nerden temin edebilirler, eğer satışı varsa, fiyat olarak nekadardır.

    ayrıca bende programcıyım, yardım olarak ne yapabilirim merak ediyorum.


    Saygılarımla
  • Bu yazılım 1 Eylül 1997 günü tanıtıldı. Başlangıçta Kartal devlet hastenesi ile beraber yürüyecek araştırma için öncelik kullanıcılarda olduğu için ücretsiz dağıtıldı.
    Daha sonra ise Yıldız bilgisayarın bir parçası haline getirildi.
    Programı şu an için ben satmayı kabul etmiyorum. Sadece daha önce programı satın alıp kullananlar kendi çevrelerine satıyorlardı. Bir dönem de konya da bir firma programı satmaya çalıştı. Ama pek fazla başarılı olamadı. Kullanılan program ilk ar-ge versiyonuydu.
    Ar-ge versiyonu sonucu çıkan sürümelri ise etik kurulun yasağı dolayısıyla hastane programdan çekildiği için ben piyasaya sürmedim. 1999 da Compex'te kısa bir tanıtımını yapmıştık.
    12 Marttan sonra ise programı çalıştıracak basit bir bilgisayar tasarımı yapıldığı için artık bilgisayar programı olarak programı satmayı da düşünmüyorum.
    Şu anda programın nerden baksanız 20.000den fazla kullanıcısı halen daha vardır. Çünkü program süreklilik arz eden bir programdı.
    Program fiyatına gelince.
    29 milyon, 50 milyon, 100 milyon, 160 milyon ve son olarak 500 milyona çıkmıştı rakamı. Şu an satışı yok.

    Yazılımcı olarak ne yapabilirsiniz.
    Neden sorusunun cevabını arayabilirseniz insan olarak gerekeni yapmış olursunuz.
    Neden bu kadar önemli bir konuya sansür uygulanıyor. Bunun araştırılması kanımca her bireyin en doğal hakkı. Bulunduğunuz yerdeki resmi makamlara bu konunun araştırılması talebinizi e-posta yoluyla da iletebilirsiniz.
    Saygılarımla




  • arkadaş
    bence böyle şeylerle bir yere varamassın
    kim email'ere değer verirki, kim onları okurki
    bence sen başka bir çözüm yolu peşinde ol

    Saygılar
  • Benim adım yunus değil. Heralde yanlışlık oldu.
    Anladığım kadarıyla :

    "istatiksel olarak günün belli zamanlarında olan birleşmelerde y veya x kromozomu taşıyan spermlerin hızında istatiksel artış var ben bunu bilgisayar yazılımıyla hesapladım argede araştırdık ve denedik sonuç olumlu"

    Diyorsun.EĞER GERÇEKTEN BÖYLE İSTATİKSEL BİR ARTIŞ VARSA gerçekten şimdiden seni tebrik ederim harcadığın paraya değer çünkü bunu ilk düşünüp bulan insansın. Yani çalışmaların sonuç veriyor daha güzel ne olabilir ki?

    Neden sorusunun cevabıda etik olarak, insanlar çocuklarının cinsiyetini belirlemeye başlarsa bunun farklı ülkelerde farklı olumsuz sonuçları beraberinde getirmesi, olabilir.

    Ama bu bilgi(artı araştırmalarım param ve emeğim yok olmamalı diyorsan) arena olur deşifre olur böyle havalı adı olan tv programlarına başvur derim. Oda olmadı tv ler seni konuk olarak almayı reddeddi, adını ve işini duyura bilmek için kayıtsız kalınmayacak olaylar yap. Mesela nerede oturuyosun bilmiom ama atıyorum istanbuldaysan adamın birinin yaptığı gibi koca bi pankart hazırla "Ben buluşumu paylaşmak istiyorum" fln gibi iddialı birşey yaz As boğaz köprüsüne . Öğleye doğruda yada daha erkenden ara bissürü kanalı adamın biri boğaza pankart asmış diye adını duyur. Yada başka yerdeysen fln dikkat çekecek birşeyler yap ama bu senin elinde patlamasın mesela intihar edecek gibi çıkma bir yere derim. Çünkü komedyen durumuna düşersin. YA illa sesini duyurmak değilmi amaç? ARA KADININ SESİNİ YADA AH KALBİMİ İZLEYİCİ GİBİ FİKRİNDEN BAHSETMEDEN İŞTE PROGRAMLA ALAKALI BİRŞEYLER SIK BUNLARI KONUŞACAM DİYE ARA , SENİ CANLI YAYINA ALINCADA SESIN DÜZGÜN GİTTİĞİNDEN EMİN OLUP PROGRAM SUNUCUSU SANA SESLENDİĞİNDE BİR SOLUKTA NE BULDUĞUNU VE NEDEN SUSTURULMAYA ÇALIŞLDIĞINI TÜM ÜLKEYE SOR.

    Ama işin sonunda rezil olmakda var. Eğer seni doğru anlamışsam işin ucunu bırakma derim . Çünkü rezil olunacak birşey yok.

    Hadi yolun açık olsun




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: osman yıldız

    Yunus bey
    Okuduğunuz sorular sorduğunuz için teşekkür ederim. Gelen sorulara açık açık, dobra dobra cevap yazacağım. Bana yönelik cevap yazanlarında aynı dobralıkla yazmalarını rica ediyorum. Klavyenizle tümden içinizden geçeni yazarsanız çok daha rahat konu anlaşılır.

    Bu konuda yapılan şu ana kadar dünya üzerinde resmi bir araştırma yok. Benden izin alarak ABD deki bir üniversite 28 Şubat 2003 ten sonra FDA denetiminde araştırmaya başlamıştı. FDA 5 yıl dolmadan bilgi açıklanmasını kabul etmediği içinde oradan en erken 27 Şubat 2008 günü sonuç açıklaması gelecektir.

    Üniversiteler de araştırma görevlisi olarak işe başlayanlar, devletten maaş alırlar. Bu maaşlar da toplanan vergilerden ödenir. Ve bu kişileri araştırdıkları ve sonuçlandırdıkları tezlerle de terfi ederler. Bildiğiniz gibi Ülkemizin ilk 500 de üniversitesi yok. 2 sene önce tüm Üniversitelerin Tıpları bu konudan haberdar olduğuna göre günümüze kadar yaptıkları Devlet Denetleme Kurulu tarafından sorgulanacaktır.

    Matematikle ispata gelince.
    O ispatın temeli şuna dayanıyor.
    100km hızla giden bir vasıta ile, 200 km hızla giden bir vasıta yarışırsa her halukarda 200km hızla giden vasıta kazanır mantığında kesin sonuçlu bir ispattır.

    1 den 6 ya kadar üzerinde sayılar olan bir zar atıldığında 7 gelme ihtimali vardır gibi bir ispat yapılmadığı müddetçe de değişme ihtimali yoktur. Tıp çevrelerince matematik ispata itiraz olmadı. Sadece matematik insan vücuduna uymaz gibi bence mantıksız bir görüş ortaya koydular.

    Bu bilgilerin ortaya çıkmasını sağlayan bilgisayar yazılımıdır.
    Yazılımda ilişkiye girme zamanlarının kayıtları tutuluyordu. Bu kayıtların amacı da gelecekte istatistiki veriler ortaya koymaktı. Bu cümle aynen şöyle yer alıyordu programda.

    "Bu kayıtları yapmakta ki amaç ilişki zamanına bakarak, doğum zamanını tahmin etmeye çalışmak ve diğer istatistiksel çalışmaları yapabilmektir."

    Bu konu için harcanan para tutarı 1 tirilyondan fazladır. Sadece ar-ge safhasında PTT ye ödenen telefon faturaları (Kayıtlı belgeli.) 400 milyardan fazlaydı. Tüm bilgiler ar-ge safhasında telefonla toplanıyordu. Ve bu telefonlar doğal olarak ta tarafımızdan açılıyordu.

    Temkin kelimesini niye paraları harcadınız anlamında kullanıyorsanız, dünyaya 100 kere gelsem, her seferinde de yaşayacaklarımı da önceden bilsem bile bu konuda gözümü kırpmadan tüm her şeyimi harcardım. Gelecekte anlaşılacağı gibi bu bilgiler İnsan nesli için gelmiş geçmiş en büyük bilgiler olarak anılacaktır.

    Her tür sorunuza içtenlikle cevap vermeye hazırım.
    Saygılarımla


    Osman bey sizi tebrik ederim..benim önerim başbakanlığa bu yazınızı iletmeniz.bir de kendiniz vatandaş öneri hattına bizzat telefon açarak durumu anlatın.bence başbakan ilgilenebilir..

    yazık oluyor böyle içinde araştırma ruhu olan insanlar bu ülkede değer görmüyor.hatta adı kötü olup ceza yiyenler bile var..umarım siz de öyle olmazsınız..

    konuyla alakası yok ama birisini dinlemiştim adam şuanki arabalrın motorlarında ufak bir dizayn farklılığı yaparak 1 piknik tüpü ile isatnbul -ankara arasını gidebiliyordu..ama adamı ajan diye hapise atmışlar bir sürü rezillik çekmiş adamcağız..

    yazık ya acıyorum..




  • Arkadaşlar çok teşekkür ederim.
    Emin olun sadece istediğim bu kadarcık duyarlılık.
    Yeni Türkü
    İmzanda Yunus Emre'yi görünce mısraları dikkate almadan isminin Yunus Emre olacağı varsayımıyla yanlışlık yapmışım. Bunun için özür dilerim.
    Konunun inanamayacağınız boyutta mücadelesi var. Bir tek eylem mantığı ile eylem yapmayı kabul etmiyorum.
    26 Şubat 2005 günü "Taşlamaya Davet" çağrısyla Ülkemize deki hemen hemen tüm kurumlara da aynı mektubu göndererek Taksim Meydanında çocuklarımla beraber bir eylem yaptık.
    TBMM nin tüm üyelerine de tek tek gönderilen bu mektup şöyle başlıyordu.

    "26 Şubat 2003 günü bir Türk’ün buluşuyla SAĞLIK ÇAĞI başladı.

    26 Şubat 2005 günü saat 15:00 te ben ve ailem Taksim Meydanında olacağız.
    Sizleri beni ve ailemi taşlamaya davet ediyorum.
    İnsanlık için bir taş atar mısınız?

    Evet her ailenin matematiksel olarak sağlıklı bir çocuğa sahip olabileceğinin ispatının yapıldığı gün Sağlık çağı başladı.
    Yetkiler, ilgiler ve basın konuyu 2 senedir insanlığa ulaştırmıyor. Duyarsızlık hat safhada.
    İlgili ve görevlilerin duyarsız kalmasından dolayı Kanıta dayalı tıp çerçevesinde yapılan araştırmada: 98. bebek olan Fatih Emircan Yıldız’ın dünyaya gelmesi ile 6 Ekim 2004 günü matematikle ispatlanan bilginin kanıta dayalı tıpla da ispatlandığı gün oldu.
    Duyarsızlığın son bulması için sizleri buluşu bulan beni ve ailemi taşlamaya yada duyarsız kalan yetkililer, ilgililer ve basın kuruluşlarını sorgulamaya davet ediyorum.
    Bu barbarlığa dur denmesi için yardımcı olur musunuz?
    Saygılarımla
    Osman Yıldız"

    Ama bilinerek konuya sansür uygulandığı için hiç kimse bir şey yapmadı. Doğal olarak ta halk hiç bir şey anlamadı. Flash Tv, Ulusal Kanal bunların 2sinin merkezlerine de çocuklarla beraber gittik. Buradan anlayabilirsiniz uygulanan sansürü.
    Dağıttığım binlerce broşür hiç bir şey ifade etmedi. 2si bebek olmak üzere 4 çocuk ve anne babanın davranışını bir çok kişi dilenci olarak algıladı.

    Son olarak 15/08/2005 günü Cumhurbaşkanlığımıza, Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirmesi için yazdığım dilekçeyi biliyorsunuz. Devlet Denetleme Kurulunun aynı gün yazdığı cevapla konu işleme girdi. Ama ben halk konuya sahip çıkmadığı müddetçe sansürün kırılacağına inanmıyorum.

    Web sayfamın girişinde ise aynen şu cümleler var.

    Oku. Şüphe et. Araştır, Yine araştır. Aklına ve
    gözlerine güven. Doğruyu mutlaka bulacaksın.


    Tepki ver. Küfret, Sinirlen, Hakaret et. Ama sessiz kalma. Koyun sürüsü
    olma. Bu sayfalarda tek kelime yanlış varsa beni bu dünyadan kaldırmak
    için gerekeni yap. Ama bu sayfalardaki bilgilere uygulanan sansürden
    dolayı süren katliamın durması için mutlaka araştırma yap.

    Bulduğun doğruyla dünyanın ilahi adaletle değişeceğini biliyor musun?

    Bu çağrımı sizlere de sunuyorum.
    Lütfen
    Aklınıza gelecek hemen hemen her şeyin denendiğini düşünerek sadece mümkün olan en fazla noktada halkın bu bilgilerden haberdar olmasını sağlamaya yönelik yardımcı olmaya çalışınız. Halk konuyu sorgulamaya başlamalı. Medya da 100'lerle ifade edebileceğim haber çalışması yapıldı. Her seferinde bir yerlerden gelen emirler doğrultusunda haberler sansüre uğradı.

    Saygılarımla




  • Sevgili Osman Yıldız,
    "Kaos teorisi" yüzünden böyle birşeyin olabileceğine inanmıyorum. Döllenmenin nasıl olduğunu göz önünde bulundurursak, o kadar çok değişken var ki böyle birşeyi matematik programı ile ispatlamak imkansız. Olsa olsa yüzde birkaç etkisi olabilir. Her ne kadar inanmasam da, yinde de önyargı ile yaklaşmamak gerekir diye düşünüyorum. Nasıl bir program lütfen açıklar mısın? Çünkü verdiğin ispatlar ispat niteliği taşımıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 21 Ağustos 2005, 13:59:06 >
  • Kaotika
    Kaos teorisini ortaya koyan akıldır. Aklın ispatı ise kişinin kendisine faydalı olanı seçebilme iradesiyledir.
    Şu anda Dünya üzerinde bilinmeyenler hariç her şeyi birey gücü yeterse seçmektedir.
    Doktorlara göre yaratılma amacı olan bir yavruyu dünyaya getirme noktasında ki tavır ise şu anda tüm dünyada denemeye başlamaktır. Yani tesadüfler sonucu bebeğin oluşmasını beklemektir.
    Çok kısa ve öz.
    İnsanlığın yarınları için artık insanlık hangi gün ilişkiye girersem döllenme olacak konusunu bilmek zorundadır. Ve döllenme konusun da tesadüfler ortadan kaldırılmalıdır.
    Çünkü artık döllenme bir bilinmeyen değil bilinendir.
    Mesaj yazan arakadaşların birinin imzasında güzel bir söz var. O söz ne diyorsa odur.
    Nasıl ki yağmurun ne zaman yağacağını bilmeyenler için yağmurun yağması bir bilinmez ve tesadüf işi ise, döllenme işleminin ne zaman olduğunu bilmeyenler içinde döllenme bir bilinmez ve tesadüftür.
    Dünya üzerinde kadın yumurtasının spermi kabul ettiği saati önceden hesaplayıp % 90'ın üzerinde bir doğrulukla bilen tek kişiyim. Yani şu an için tıpça bilinmez olan döllenme zamanı benim için bir bilinmez değil.
    Yine yağmurdan yola çıkarsak, yağmurun temel çıkış noktasının taa kutuplardan başlayan akıntının soğrulması ile gerçekleştiğini ve bu akıntının tüm hesaplarını yapabilmeyi beceren biri için herhangi bir noktaya yağmurun yağma zamanı ve oranı bilinmez değildir. Tesadüf hiç ama hiç değildir.
    Ama yağmurun ne şekilde oluştuğunu araştırmamış kişiler için yağmur bir bilinmezdir.
    Dünya üzerinde döllenme zamanı konusunda 10 yıllık net çalışması olan tek kişiyim.
    Tıp döllenme zamanıyla ilgili çalışmalar yapıyor. Ama benim yaptığımdan çok farklı.
    Ben tamamen doğal süreci yaratılışı takip ettim. Onlar ise doğal süreçte, yaratılışta sorun olanları takip ediyorlar.
    Yani kısaca tıpla koptuğumuz nokta şu.
    Tıp hastalar üzerinde araştırma yapıyor. Çünkü görevleri o. Hastaları iyileştirmek.
    Bense sağlam kişilerin geleceğini planlamaları için araştırma yaptım. Çünkü benimde görevim geleceği planlamak. Ama İktisatçı ne iş yapar sorusuna cevap veremeyen İktisat Fakülteleri dekanlarının olduğu Ülkemde ben derdimi anlatacak kapasitede yetkili bulamıyorum.
    Ben ne bulduğumu biliyorum.
    Konunun uzmanları da benim ne bulduğumu biliyorlar.
    Sadece halkın konuya sahip çıkması, sorgulaması gerekiyor ki konu cevap bulsun.
    Saygılarımla




  • Bir olgunun bilimsel olarak tanımlanması için ya çalışma mekanizmasının açıklanması lazım ya da bağımsız bir bilim kurumu tarafından yapılan konrollü deneylerle istatistiksel olarak bir takım verilerin ortaya konması lazım. Ona bakarsan Astrolojinin de çok bilimsel olduğu iddia ediliyor.

    İnsan aklı her zaman doğryu biliyorum zanneder ama her zaman yanılır. Diyebilirsin ki "ben aklımla buldum, doğruyu biliyorum, kesin budur" ama insan zekası insanı yanıltır. Rasyonalizm çoktan aşıldı. Bu noktada güveneceğimiz olgu, deney ve gözlemdir.
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: kaotika

    Bir olgunun bilimsel olarak tanımlanması için ya çalışma mekanizmasının açıklanması lazım ya da bağımsız bir bilim kurumu tarafından yapılan konrollü deneylerle istatistiksel olarak bir takım verilerin ortaya konması lazım. Ona bakarsan Astrolojinin de çok bilimsel olduğu iddia ediliyor.

    İnsan aklı her zaman doğryu biliyorum zanneder ama her zaman yanılır. Diyebilirsin ki "ben aklımla buldum, doğruyu biliyorum, kesin budur" ama insan zekası insanı yanıltır. Rasyonalizm çoktan aşıldı. Bu noktada güveneceğimiz olgu, deney ve gözlemdir.


    arkadaşım osman beyin hareket ettiği nokta matematiksel kesinliklerdir..sence daha doğru ne var bu dünyada matematik haricinde?

    deney ve gözlem diyorsun osman bey tasarladığı programı zaten bir çok kişi üzerinde denemiş.okumadın mı?


    quote:

    Tıp döllenme zamanıyla ilgili çalışmalar yapıyor. Ama benim yaptığımdan çok farklı.
    Ben tamamen doğal süreci yaratılışı takip ettim. Onlar ise doğal süreçte, yaratılışta sorun olanları takip ediyorlar.
    Yani kısaca tıpla koptuğumuz nokta şu.
    Tıp hastalar üzerinde araştırma yapıyor. Çünkü görevleri o. Hastaları iyileştirmek.
    Bense sağlam kişilerin geleceğini planlamaları için araştırma yaptım. Çünkü benimde görevim geleceği planlamak. Ama İktisatçı ne iş yapar sorusuna cevap veremeyen İktisat Fakülteleri dekanlarının olduğu Ülkemde ben


    Osman bey

    bu ülkede temel bilimler hiçbir zaman değer görmez.onun için bu ülkede teklonoji üretilememektedir..

    matematikçi,fizikçi araştırma yapar belli teklonojiler geliştirir ve mühendis onun sadece uygulamasından sorumludur

    aynı şekilde,biyologlar,biyokimyacılar,kimyagerler ve eczacılar bunlar araaştırmacı insanlardır. çalışmalar yaparak sadece hastalıklı değil sağlam yapıları de inceler ve aksaklıkları görürler.doktorların görevi ise saptanan bu eksikliklerin tedavisidir.

    fakat bizim ülkemizde adam matematik bölümü okuyor gidiyor dersanede alinin velinin 3 yıl sonraki yaşını anlatıyor öğrenciye,kimyager eğer iş bulursa gidiyor sabun yapıyor,biyolog ise ya dersanede öğretmen oluyor ya da gidip laborantlık yapıyor..

    işte bizim kaybımız bu..

    ben ege üniversitesi tıp fakültesinde staj yapıyordum..orada tıbbi biyoloji anabilim dalından biyolog kökenli bir uzman doktor ile görüştüm..hanım efendi remen bana kan ağladı..

    hastanede biyologlar genetik anabilim dalı kurarak araştırma yapmaya başlamışlar ama tıpçılar gelmiş ve ellerinde almışlar..ne yapmaya kalksalar hep engellenmişler..resmen bilim yapmak yasaklanmış

    bugün ülkemizde bir çok kişi heves ederk değil sadece garanti meslek olduğu için tıbbı seçiyor.ve amacı sadece para kazanmak..maalesef hiçbir zaman adam olmayacak bu ülke

    bence siz gidin amerikaya derdinizi onlar anlarlar..

    biz de sizi büyük buluşa imza atan türk asıllı amerikalı diye tvden izleriz

    saygılar




  • Kaotika
    Yukarıda yazılanların tamamına bir göz attım. Acaba ben hiç bir şey anlatmadan mı yardım istedim diye.
    Yukarıda çok net ve anlaşılabilir şekilde ben süreci yazmışım. Hem de Devlet Denetleme Kuruluna.

    Yukarıda ki yazıda bir cümle daha yazmışım. Bundan sonra konuyla ilgili açıklama yapmayacağım diye.
    Niye bu noktaya geldi.
    Bu konuda şu ana kadar binlerce insan binlerce şekilde konuyu ispatladım. Sonra bir şey fark ettim. Konuyu öğrenen herkes kendine uygulamaya yöneliyor. Diğer insnalardan bana ne tavrına giriyor.
    Yaklaşık 2.5 senedir hemen hemen her nokta da anlattığım bu konu 12 Mart 2005 tarihine kadar dünyaya hediye edilmiş bir bilgiydi. Ama belirttiğim duyarsızlık nedeniyle ben insnalara anlattıkça toplumsal duruşun ortadan kalktığını, bireysel düşüncenin ön planan çıktığını gördüm.

    Şimdi sizlere bu nedenle ispat yoluna gitmeyeceğm.
    Çok net ve yanılgısız. Çağrım.
    Dünya üzerinde bebeğin sağlığını ilişkiye girme zamanının doğrudan etkilediğini iafade eden ve bu konuda hem matematikle hemde kanıta dayalı tıpla ispat yapan kişiyim.
    Bu bulunan bilgiler insanlık için olmazsa olmazdır. Bu nedenle en kısa sürede dünyaya ulaşması gerekir. Bilgiler dünyaya ulaşıncaya kadar da artık hiç kimseye bir şeyler ispatlamaya yönelik bir şey yazmayacağım.
    Sorgulanmasını istediğim Şu. Bu bilgi bulunalı 2.5 sene olmasına rağmen, görevi doğrudan araştırma yapmak olan yetkili, etkililer ne yaptılar. Verilen dilekçelere sessiz kalarak kendielri araştırma yaptılar mı?
    Neden yapmıyorlar.

    Ben dünya üzerinde oluşturulacak her platform da, ne bulduğumu hem matematikle, hemde kanıta dayalı tıpla her zaman ispatlamaya hazırım.
    Bu sayfalara gelip Tıp Fakülteelrinde araştırma görevi olan uzman, veya daha üst seviyede ünvanlı bir kişiye de ispatı anlatmaya hazırım.
    Veya yine Bakanlık yetkilisi olarak hani ispat diyecek her kişiye ispat yapmaya hazırım.

    Şimdi diyebilirsiniz ki; EEE biz ne bilelim senin doğru söylediğini. Doğru haklısınız.

    Dünya üzerinde 9 ay 10 gün veya 280 gün anne karnında kalarak dünyaya gelmiş hiç bir bebek yoktur. Bunu sorugulayın hemen size ispatlayayım. Ve buna bağlı olarak doktorların döllenme zamanını bilmediklerini de ispatlayayım.
    Bir iktisatçının doktorların alanında görülen bir konu, doktorların bilmediğini bulması bile büyük bir buluş değil midir?
    Bu yeter mi?
    Saygılarımla




  • quote:

    Orijinalinden alıntı: almancı

    bence siz gidin amerikaya derdinizi onlar anlarlar..

    biz de sizi büyük buluşa imza atan türk asıllı amerikalı diye tvden izleriz

    saygılar



    Almancı ilginize desteğinize çok teşekkür ederim. Şu anki sansürün temel noktası ABD kaynaklı. Çünkü ABD adına benimle görüşen Dr. Şahin Günaydın çok net olarak sen bu araştyırmayı Türkiye de yaptıramazsın dedi. Ben de yaptırırım dedim. Doktor haklı çıktı. Ama ben kendim yaptım sonuçlandırdım. Sadece halkı uyandırabilrisem Ülkemin kaderi değişecek. Adıma kürsü kurlması sözüyle yapılan teklifi red ettim. Ama Benim resmi bir kurum olan Antalya Devlet hastanesine gönderdiğim makalenin aynı gün ABD ye gönderilmesini bile sorgulatmayı sağlayamadım. Üstelik açık ve net bir şekilde belgeler elde iken.
    Bu mücadelem bitmeyecek. İstersenizwww.yb.com.tr adresinde yapılanların birazına bakabilirsiniz.
    Konunun açmazını görmek için dewww.hurriyet.web.tr veyawww.sabah.web.tr adreslerine bir göz atınız. Konuyu daha iyi anlayacaksınız.
    Saygılarımla




  • quote:

    sence daha doğru ne var bu dünyada matematik haricinde?


    Evet haklısın, istersen biraz matematikten bahsedelim.
    Nokta: Sayı doğrusu üzerinde bir reel sayıya karşılık gelen uzunluğu ve alanı olmayan yani sıfır olan boyutsuz olgu.
    Siz hiç hayatınızda nokta gördünüz mü?

    Doğru parçası: Başlangıcı ve sonu iki adet nokta olan ve bu noktalar arası en kısa yol olan ve sonsuz sayıda noktadan meydana gelen olgu. Oysa ki iki noktanın yan yana gelmesi bir şey ifade etmiyor iken 1 birimlik doğru parçasında da sonsuz nokta var 2 birimlik doğru parçasında da, şimdi o sonsuz o sonsuzdan büyük mü?
    Siz hiç hayatınızda doğru parçası gördünüz mü?

    Uçgen, daire, dikdörtgen v.s.: Bunlar iki boyutlu nesneler olup kalınlıkları yoktur.
    Siz hiç hayatınızda gerçek anlamda iki boyutlu nesne gördünüz mü?

    Bu gibi örnekler çoktur. Gördüğünüz gibi aslında matematiğin yaşadığımız dünya içinde pek bir anlamı yoktur.
    Matematik ile ancak matematiksel bir olgu ispat edilir. Matematik günlük hayattaki bir olaya uyarlanır. günlük hayattaki bir olay tek başına matematik ile ispat edilemez. ispat için deney ve gözlem şarttır.

    Türkiyeden Amerikaya saatte şu kadar hızla giden bir uçak şu kadar sürede ulaşıyor. O halde yapılan matematiksel bir hesaba göre aya şu kadar saatte ulaşır. Bu sadece bir önermedir. ispat için denemeye kalkınca uçak motorlarının oksijen olmadan çalışmadığı görülecektir. çünkü çoğu zaman hesaba katılmayan bir şeyler olacaktır.

    quote:


    bu ülkede temel bilimler hiçbir zaman değer görmez.onun için bu ülkede teklonoji üretilememektedir..

    Burada milliyetçilik felan yapmak niyetinde de değilim, seni sözlerinde haksız buluyor değilim. Ama "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" diyen bir Atatürk'ün ilkeleri ile kurulmuş lan bir ülkeden bu kadar ümidi kesmenin ve mücadele etmemenin ülkemize pek bir fayda sağlamayacağı kanaatindeyim.

    Bu projenin üzerine düşülmemesinde de bir haklılık payı olabileceğini düşünüyorum, ama siz doğru olduğuna inanıyorsanız mücadele edin bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 21 Ağustos 2005, 15:22:36 >




  • Kaotika
    Matematikle ilgili yazdıklarınız doğru. Yanlış olan ise şu.
    Gerçekte matematik ilminin çıkması mutlak doğrunun, mutlak yanlışın karşılaştırılması sonuçludur. Yani matematik ilmi tabanda mutlaklık yatan bir ilimdir.
    Matematiğin dalları ise tabiki tanım değerlendirmesin de bir çok çeşitlilik arz eder.

    Benim yaptığım ispat mutlak değerler üzerindedir. Ve bunu da yukarıda tanımlamışım. Ama yok ben de öğrenmek isterim derseniz ve katılımcı olursanız size de ispatlarım. Bundan da çekinmem.

    Hatta ben size örnek yazayım. Siz matematik hesaplama mantığına sahipseniz hemen hesaplarsınız. İşte örnek.

    Kendinizi büyük bir firmanın 20 katlı binasının 20. Katında yönetici olarak düşününüz.
    Ve firmanıza yılda bir kere 1 eleman aldığınızı ve sizin bu elaman alımınızdan dolayı da her gün veya 2 günde bir veya 3 günde bir 100 kişinin işe müracaat ettiğini düşününüz.
    Bu müracaat eden kişilerden de 80 kişisinin hiçbir işe yaramayacağını ve sizin kesinlikle böyle bir elemanı istihdam etmek istemediğinizi düşününüz.
    Fakat çalıştığınız firmanın prensip kararı olduğunu ve her ayın 10 ila 16. Günleri arasında sadece sizin bilebildiğiniz bir saatte 100 tane kapısı olan bir odada siz hangi kapıyı açarsanız o kapıdan içeri girecek elemanı işe alma zorunluluğunuz olduğunu düşününüz.
    Yine bu kişilerden 20. Katta olan odanıza en fazla 21 veya 22 kişinin ulaşabildiğini, diğerlerinin ise bina içinde kaybolarak sizin odanıza bile ulaşamadıklarını düşününüz.
    Yine siz tecrübelerinizden dolayı işe müracaat eden elemanlardan en zeki ve en iyi olanının 20. Kattaki odanıza binanın durumundan dolayı en erken 4 saatte ulaşabildiğini biliyor olunuz.
    Yine bu 100 kişiden en sabırlı ve dayanıklı olanında binada 3 gün dolaşabildiğini ve sabırla sizin odanızın kapısının açılmasını beklediğini düşününüz.
    Yine diğerlerinin ise en fazla 24 saat binada kaldıklarını ve eğer sizin odanızın kapısı açılmazsa o saatler arasında vaz geçip gittiklerini düşününüz.
    İşe müracaat eden elemanların dış kapıdan içeri girmelerine ise siz karar veriyorsunuz. Ve sizin talimatınızla dış kapı açılıyor.
    Bu bilgiler elinizde iken matematiksel hesap yaparak istediğiniz vasıfta bir elemanın odanızın açılan kapısından içeri girmesini sağlayabilir misiniz?

    Kotika bu örneği cevaplarsanız sizde matematikle konuyu ispatlamış olursunuz.
    Saygılarımla




  • quote:

    Evet haklısın, istersen biraz matematikten bahsedelim.
    Nokta: Sayı doğrusu üzerinde bir reel sayıya karşılık gelen uzunluğu ve alanı olmayan yani sıfır olan boyutsuz olgu.
    Siz hiç hayatınızda nokta gördünüz mü?

    Doğru parçası: Başlangıcı ve sonu iki adet nokta olan ve bu noktalar arası en kısa yol olan ve sonsuz sayıda noktadan meydana gelen olgu. Oysa ki iki noktanın yan yana gelmesi bir şey ifade etmiyor iken 1 birimlik doğru parçasında da sonsuz nokta var 2 birimlik doğru parçasında da, şimdi o sonsuz o sonsuzdan büyük mü?
    Siz hiç hayatınızda doğru parçası gördünüz mü?

    Uçgen, daire, dikdörtgen v.s.: Bunlar iki boyutlu nesneler olup kalınlıkları yoktur.
    Siz hiç hayatınızda gerçek anlamda iki boyutlu nesne gördünüz mü?

    Bu gibi örnekler çoktur. Gördüğünüz gibi aslında matematiğin yaşadığımız dünya içinde pek bir anlamı yoktur.
    Matematik ile ancak matematiksel bir olgu ispat edilir. Matematik günlük hayattaki bir olaya uyarlanır. günlük hayattaki bir olay tek başına matematik ile ispat edilemez. ispat için deney ve gözlem şarttır.

    Türkiyeden Amerikaya saatte şu kadar hızla giden bir uçak şu kadar sürede ulaşıyor. O halde yapılan matematiksel bir hesaba göre aya şu kadar saatte ulaşır. Bu sadece bir önermedir. ispat için denemeye kalkınca uçak motorlarının oksijen olmadan çalışmadığı görülecektir. çünkü çoğu zaman hesaba katılmayan bir şeyler olacaktır.


    arkadaş senin neyi anlatmaya çalıştığını daha doğrusu neye ulaşmaya çalıştığını anlamış değilim..

    din ve inanç gibi kavramları tamamen bir kenara bırak sen matematiği bile kabul etmiyorsun..

    bir kavramın doğruluğu ve varlığının kanıtı için onun görülmesi gerekmez..

    evet uçağın motorlarındaki arıza senin önermende yer almıyor çünkü sen o önermeyi kurarken kusursuz koşullar olrak bir kabullenme yaptın..

    ama oldu da uçakta arıza çıktı işte o arızanında bir matematiksel boyutu vardır..milin yapımındaki mühendislik hatası yüzünden arıza çıkmıştır ve arızanın nedeni matematik ile açıklanabilir..

    bence sen çok farklı noktalara sapmış kalmışsın.biraz realist olsan şu dünyaya bakarak işleyişini çok rahat görürsün..senin o nerede görünmeyen dedğin doğru ve noktalar kullanılarak bugün insanlar uzaya gidiyorlar..başka bir değişle senin olmadığına inandığın doğru ve nokta olmasa idi insanlar uzaya gidecek aracı üretemiyeceklerdi..
    seni gerçekleri görmeye davet ediyorum..




  • tartışmanın akıbetine gülüyorum kimse üzerine alınmasın.
    yada bu mu daha uygun giderdi?
  • Arkadaşlar burada mantıklı düşünen @kaotika arkadaşa yapılan baskıyı anlamıyorum.
    Velhasıl Osman bey eğer bana yapay dölleme olmadan bunu yapabildiğini iddia ediyorsa elini öpmeye razıyım.Dahası belki cinsiyet erkek spermine bağlı olabilir ama sağlık ve kalıtım ile ilgili ağırlık genler kadın tarafından alınır.Osman bey yumurtaları da mı seçiyor onu bilelim.Velhası gördüğüm herkesin sazan gibi desteklemeye çalıştığı konu koftur.Bahsettiğiniz şeyler ise bilinen şeylerdir ve siz bulmadınız ama burada bahsetmediğiniz şeyleri biliyorsanız nasıl bildiğinizi de bize anlatın da biz de bilelim.Bilgi öyle kafadan sallamakla üretilmez.Ve zaten yumurta ile birleşen sperm duruma bağlı olarak en iyisidir.Ve gene @kaotika arkadaşın kaos teorisi olarak bahsettiği gibi bu koşulları da siz yönetemezsiniz.Yani elde var koca bir 0(sıfır)
    Lütfen mantıklı olun
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.