Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Güncel
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

İlk Milli Patetesimiz Oldu.

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
0
Favori
1.008
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • TÜBİTAK'ın desteğiyle Niğde'deki Patates Araştırma Enstitüsünde yürütülen projede, ilk Türk milli patatesi adayları üretildi.

    AA

    Niğde- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösteren Patates Araştırma Enstitüsünde 2005 Kasım ayında başlatılan ''Ülkesel Patates Tohumluk Üretim Sisteminin Geliştirilmesi Projesi'' tamamlandı.

    TÜBİTAK'ın desteği, 8 enstitü ve 3 üniversitenin işbirliğiyle yürütülen projede, tohumculuğun geliştirilmesi konusunda önemli aşama kaydedildi.

    Enstitü Müdürü Hüseyin Onaran, patates üretim alanı ve üretim miktarı açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olan Türkiye'nin, ancak üretimin önemli girdisini oluşturan tohumluk konusunda büyük oranda dışa bağımlı olduğunu belirtti.

    Türkiye'de yıllık ortalama 160 bin hektar alanda patates üretimi yapıldığını, bunun için 500 bin ton civarında tohumluk kullanıldığını bildiren Onaran, sertifikalı tohumluk kullanım oranının ise ancak yüzde 8-10 seviyelerinde kaldığını vurguladı.

    Patates üretimi maliyetinde tohumluğun payının yüzde 70'lere kadar çıkabildiğine dikkati çeken Onaran, şu bilgileri verdi:

    ''Tespitlerimize göre son 4 yılda, her yıl ortalama anaç tohumluk ithalatı için 17-18 milyon Avro ödenmiştir. Çiftçilerimiz sertifikalı tohumluk kullanmadan babadan kalma yöntemlerle üretim yaptıkları zaman verim çok aşırı şekilde düşmektedir. Anaç ve sertifikalı tohumluk kullanımı ise dışa bağımlılık sorununa yol açmaktadır. Türkiye, Avrupa ülkeleri ağırlıklı olmak üzere tohumluk patates ithalatı yapıyor. Bu dışa bağımlılık durumu, ekonomik zararın yanı sıra hastalıkların taşınması gibi sorunlara da neden oluyor. Bu sorunların önlenmesi için milli bir patates politikamızın olması ve tohumluğumuzu kendimizin üretmesi gerekiyor. Bu proje, bu açıdan büyük önem taşıyor.''


    İlk milli patetesimiz oldu

    Yaklaşık 5 yıldır sürdürdükleri proje kapsamında anaç tohumluk ve yerli cins patatesler üretmek için çalıştıklarını ifade eden Onaran, laboratuvar ortamında elde ettikleri yeni tür patatesleri, proje kapsamında belirledikleri özel üretim alanlarında çoğalttıklarını kaydetti.
    Büyük aşama kaydettikleri projenin tamamlandığını ve ilk Türk milli patatesi adaylarının üretildiğini dile getiren Onaran, şöyle devam etti:

    ''Proje kapsamında enstitümüz bünyesinde doku kültürü laboratuvarı ve seralar oluşturduk. Buralarda önce bilimsel yöntemlerle hastalıklardan arındırılmış 40 bin civarında mini patates yumrusu elde ettik. Araştırmalarımız sonucunda Sivas, Kayseri, Konya, Tokat, Kahramanmaraş, Eskişehir, Erzincan ve Erzurum'da 200 bin hektar alanda tohumluk patates üretimi yapılabileceğini belirledik. Yüksek verimli patates çeşitlerinden ebeveynler seçerek, bitkilerin çiçeklerinden tozlama yapıp melez tohumlar elde ettik. Melez tohum sayımız 211 bine ulaştı. Bu melez tohumlardan 70 bini kullanılarak melez çeşit adayları seçildi ve seleksiyon çalışmaları ile 5 bine yakın milli patatesimiz diyebileceğimiz çeşit adayları geliştirdik. Bunların arasından da ilk etapta üretime hazır 15 yeni çeşit adayı belirledik. Bu çeşit adaylarını, projemizin devamında çoğaltarak ilk Türk milli patatesleri olarak tescil ettireceğiz.''


    Patateslere Türk ismi

    Bu ilk milli patates çeşit adaylarını bir süre daha çoğaltmak istediklerini, daha sonra talep doğrultusunda istenildiği kadar bu patates çeşitlerinin anaç tohumluklarının üretilebileceğini belirten Onaran, bu nedenle çalışmalarını devam ettirmek için yeni bir proje hazırlayarak TÜBİTAK'a sunacaklarını kaydetti.

    Geliştirdikleri yeni çeşitlere Türk isimleri koyacaklarını anlatan Onaran, patateslere Niğde Güzeli veya Niğde Sarısı gibi yöreyi çağrıştıran isimler ile Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma gibi isimler de konulabileceğini, buna Tarım ve Köyişleri Bakanlığının karar vereceğini söyledi.

    Yürüttükleri bu bilimsel çalışmaların özel sektöre de model oluşturduğunu, yeni çeşitlerin ve özel sektöre ait olan çeşitlerin elit tohumluklarının çoğaltılması için talep almaya başladıklarını bildiren Onaran, bu çalışmalar ile Türkiye'nin patates tohumluğunda dışa bağımlılığını azaltarak, ekonomiye ciddi katkılar sağlamayı ve patates üretiminde milli bir politika oluşturulmasına katkı sağlamayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.

    18 Şubat 2010

    Not:İyi bir iş yapmışlar ama Ayşe,Fatma da ne oluyor :)







  • güzel olmuş onları yaptığı sizi de paylaştığınız için tebrik ediyorum.
    konuyla alakası yok ama imzanızın kanıtı var mdır?
  • aslında çok önemli bir gelişme
    bir milletin geleceği adına tarımda kendi tohumunu üretebilmek uzaya çıkabilmekten daha önemli

    şey kadar israil tüm dünyaya tohum satıyor üstelik altından pahallı
    çokta stratejik bir mesele

    biz diyoz işte f- 16 lar savaş durumunda uçarmı
    elektroniğini yabancılar yapmış felan

    onu bırakın aç kalırız savaş durumunda(hatta uzun vadeli etki edecek şekilde zehirlenmemiz bile mümkün)
    yediğimiz içtiğimizin tohumu dışardan geliyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bahtiyar0011

    aslında çok önemli bir gelişme
    bir milletin geleceği adına tarımda kendi tohumunu üretebilmek uzaya çıkabilmekten daha önemli

    şey kadar israil tüm dünyaya tohum satıyor üstelik altından pahallı
    çokta stratejik bir mesele

    biz diyoz işte f- 16 lar savaş durumunda uçarmı
    elektroniğini yabancılar yapmış felan

    onu bırakın aç kalırız savaş durumunda(hatta uzun vadeli etki edecek şekilde zehirlenmemiz bile mümkün)
    yediğimiz içtiğimizin tohumu dışardan geliyor

    aslında çok güzel bir nokta savaş durumunda o olur mu bu olur mu diye düşünmeden önce aç kalmamayı düşünmeliyiz
  • Hayırlı olsun.
  • Devletin tarıma desteğinin gün be gün azaldığı, tarım ithalatının %30 düştüğü bir ülke için gösteriş için atılmış bir adım gibi göründü bana.
  • Konuyu görünce aklıma geldi aralık ayında antik bir kazıda 4000 yıllık bir mercimek tohumu bulunmuştu.Bu tohum filizlenirse belkide dünyanın ilk genetiği değiştirilmemiş bitkisi olacaktı. Bu konuda herhangi bir gelişme var mı?
    • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Arjantin Ligi (bir lig bu kadar mi sacma olur ?)
    16 yıl önce açıldı
    Bir devrin sonu: İngiltere'de kömür enerjisi tarih oldu
    6 ay önce açıldı
    En büyük korkum orta yaşa gelince hala dhde sayfa yeniliyor olmak
    6 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: s£stavina

    Konuyu görünce aklıma geldi aralık ayında antik bir kazıda 4000 yıllık bir mercimek tohumu bulunmuştu.Bu tohum filizlenirse belkide dünyanın ilk genetiği değiştirilmemiş bitkisi olacaktı. Bu konuda herhangi bir gelişme var mı?


    Filizlenmesine gerek var mı ki bu mercimeğin; dnasına bu haliyle de ulaşılamaz mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Darkness


    quote:

    Orijinalden alıntı: s£stavina

    Konuyu görünce aklıma geldi aralık ayında antik bir kazıda 4000 yıllık bir mercimek tohumu bulunmuştu.Bu tohum filizlenirse belkide dünyanın ilk genetiği değiştirilmemiş bitkisi olacaktı. Bu konuda herhangi bir gelişme var mı?


    Filizlenmesine gerek var mı ki bu mercimeğin; dnasına bu haliyle de ulaşılamaz mı?


    İyide DNA'sına ulaşmak ne getirecek ki ? istedikleri şey dünyanın genetiği tohumu itibariylede oynanmamış , ilk ürününü elde etmek.




  • Daha saf DNA'ya ulaşmanın faydası olmaz mı?
  • Peki bu tohumun DNA sına ulaştılar ve diğer ürünleride bu değiştirilmemiş dna ya benzetmeye çalıştılar. E sonuç yine genetikle oynamak olmuyor mu?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi s£stavina -- 26 Şubat 2010; 14:04:01 >
  • Genetikle oynanması illa ki olumsuz birşey olacak değil ki, belki 4000 sene öncesinin mercimeğinin farklı bir özelliği vardı, belki proteini daha boldu, onu da geçin mercimeğin o günden bugüne geçirdiği değişimi de bulup medeniyetler arasında nasıl ticari bağlantılar olduğuna kadar pek çok şey açığa kavuşabilir, anavatanından tutun da ordan oraya göç edişine, bugün hangi bölgenin mercimeğine daha çok benzediğine kadar. Binlerce sene öncesinde de, bu zamanda da var olan organik bir tür sonuçta. Hoş, baklagiller Ortadoğu ve Mezopotamya bölgesinden çıktı diye biliniyor ama.
  • Genetik degisim acisindan en ilginci "misir" bitkisidir. Hani suda haslayip yada izgarada kizartip yedigimiz misir

    Dogada gercekte misir diye bir bitki yoktur. Misirin temeli Aztekler zamaninda atilmistir ve bugunde degismeye devam etmektedir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Genetik degisim acisindan en ilginci "misir" bitkisidir. Hani suda haslayip yada izgarada kizartip yedigimiz misir

    Dogada gercekte misir diye bir bitki yoktur. Misirin temeli Aztekler zamaninda atilmistir ve bugunde degismeye devam etmektedir.


    İlginçmiş peki hangi tahılın genetiğini değiştirerek mısırı üretmişler.

    Sayın darkness , ama amaç dünyanın ilk genetiğiyle oynanmamış bitkisini elde etmek    .
  • Neyse, imzam güzel oldu sonunda, bu yüzden bu tartışmayı uzatmak istemiyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: s£stavina

    Konuyu görünce aklıma geldi aralık ayında antik bir kazıda 4000 yıllık bir mercimek tohumu bulunmuştu.Bu tohum filizlenirse belkide dünyanın ilk genetiği değiştirilmemiş bitkisi olacaktı. Bu konuda herhangi bir gelişme var mı?

    filizlendi
    İlk Milli Patetesimiz Oldu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: onlyone

    güzel olmuş onları yaptığı sizi de paylaştığınız için tebrik ediyorum.
    konuyla alakası yok ama imzanızın kanıtı var mdır?


    İnternette tek bulabildiğim kaynaklar Çetin Altan'ın yazıları ve şu:

    http://www.botav.org/boynuegri-mehmet-pasa/

    Siz araştırmak zorundasınız malesef.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: s£stavina


    quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Genetik degisim acisindan en ilginci "misir" bitkisidir. Hani suda haslayip yada izgarada kizartip yedigimiz misir

    Dogada gercekte misir diye bir bitki yoktur. Misirin temeli Aztekler zamaninda atilmistir ve bugunde degismeye devam etmektedir.


    İlginçmiş peki hangi tahılın genetiğini değiştirerek mısırı üretmişler.

    Sayın darkness , ama amaç dünyanın ilk genetiğiyle oynanmamış bitkisini elde etmek    .


    Sizin icin kisa bir arastirma yaptim. Ilk misir turu 7000 yil once Meksika`da ortaya cikmistir. Misirin atasi teosinte adi verilen vahsi bir cimen turudur. Asagida ki resimde teosinte ile modern misirin karsilastirmasini gorebilirsiniz. Aztekler tarimda cok ileri olduklari icin zamanla bu bitkiyi baska bitkilerle melezleyerek bildigimiz misiri elde etmislerdir. Tabi ki bu degisim hemen olmamis tam aksine yuzyillar sonucunda gerceklesmistir.

    Daha fazla bilgi icinhttp://www.campsilos.org/mod3/students/c_history.shtml (ingilizce)

    İlk Milli Patetesimiz Oldu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bethrezen -- 26 Şubat 2010; 15:56:04 >




  • @Bethrezen çok teşekkür ederim .Konuyu detaylı şimdi okuyabildim,tarımdaki ilerlemiş durumlarını biliyordum ancak bu bir süs bitkisini yenilebilir hale getirmek , oldukça şaşırtcı .
  • ne kadar acı bir hal!
    millet mars'a ürün ekip yetiştirecek, bizimkiler ilk milli patetesi yetiştirdik diye sevinecek!
    • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz, DH'yi kullanırken depoladığımız çerezlerle ilgili veri politikamıza gözatın.
Kabul Ediyorum