Şimdi Ara

Hidrojenli otolar geliyor! (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
118
Cevap
1
Favori
3.217
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Şu ana kadar gördüğüm en efsane hort olabilir, o gün doğan çocuklar şimdi üniversite öğrencisi.

  • Konudaki yorumlar şahaneymiş ya. Geleceğe dönüş filmi gibi tahminler var.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Eski güzel günler.

    Sıfır araba 20 bin.

    Dolar 1.5 TL, 50 lira büyük para o zamanlar.

    Ülke demografik olarak iyi.

    Sokaklar güvenli.

    Bu ülkenin kaymağını 70-80'lerde doğanlar yedi.

    Lise mezunu atanıyor vs.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sniper23 kullanıcısına yanıt
    Evet maalesef elektrikli araçları sisteme hidrojenden önce katmaya karar verdiler ,ortalık batarya çöplüğü olunca iş işten geçmiş olacak

    Gelecek hidrojendedir ,elektrik hibrit sistemler ,güneş vb ara basamaklar sadece geçişi yavaşlatıyor sonucu uzatıyor .

    Sanırım petrol krizi çıkınca öncelikler tekrar revize edilebilir

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 70lerdeki TRT röportajları gibi okudum 😂😂😂
    K.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Bu yüzyıl içinde hidrojen tüm alanlarda kullanılacak çünkü buna alternatif bir kaynak yoktur.
    Sadece zaman meselesi elektrikli araçlar zaman içinde otomobiller tarihi içinde anlatılacak bir ara dönemdir maalesef. Sizler olmasanız da çocuklarınız veya torunlarınız illaki hidrojen teknolojisi ve bununla çalışan araçlarla taşıyacaktır. SADECE zaman meselesi

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Hidrojen hayali kuranlar üzülecek ama hidrojenin parlak bir geleceği yok. Otomobillerde zaten hidrojen yakıt hücresi (fuel cell) olarak kullanımının aşırı verimsizliği, karışık teknolojisi, hala batarya içermesi ve güvenlik gibi nedenlerle önü kapalı. Geriye hidrojeni doğrudan ICE motorda petrol yerine yakıt olarak kullanma seçeneği kalıyor ki, bu seçenek de güvenlik, hacim ve maliyet gibi nedenlerle çok cazip durmuyor.


    Hidrojen belki ağır iş makinelerinde, trenlerde ve gemilerde kullanılabilir ancak bunun için en az 2 hususta rüştünü ispatlaması gerekiyor:


    1. Karbon emisyonları açısından elektrikle yarışacak temizlikte üretilebilir olması lazım. Günümüzde hidrojen doğalgazın yakılmasıyla üretiliyor yani karbon emisyonları açısından bir felaket. Elektrikle üretilirse de temiz enerji olabilmesi için yeşil elektrikle üretilmesi gerekiyor ama bu üretim tekniği ile üretilen hidrojen hem pahalıya mal oluyor hem de elektrik-hidrojen dönüşümünde verim %70 gibi düşük bir rakam. Elektrikle hidrojen üretip elektriğin %30'unu dönüşümde kaybetmektense, elektriği doğrudan elektrikli arabanın bataryasına yüklemek çok daha mantıklı, çok daha fizibıl. Hele bu %70 verimle üretilecek hidrojen fuel cell otomobillere yüklenecekse, verim %20'lere kadar düşüyor. Berbat bir verimsizlik.
    2. Maliyet. Hidrojenin litre maliyeti elektrikle ve biyoyakıtlarla yarışabilir düzeyde olmazsa yine şansı yok.


    Hidrojeni temiz bir şekilde alternatiflerinden çok daha ucuza üretmenin bir yolu bulunmadığı sürece ben hidrojene şans tanımıyorum.





  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    Maalesef bu söylemler gerçeği ötelerden ve elindekiyle yetinmek isteyen petrol kartellerinin uydurmasıdır .

    Sizin bilginize ve yorumlarınıza saygı duyuyorum ancak aynı söylemler 2000 başlarında elektrikli otolar için de söyleniyordu, ancak son 10 yılda bile batarya teknolojisi verimlilik açısından misliyle gelişmiş iken arge için adam gibi para ayırt edilmeyen hidrojen için verimsizlik söylemleri ancak bu işten çıkarları olab kartellerin söylemleridir.

    Aynı söylemler 80li yıllarda rüzgar ve güneş ve diğer yeşil enerjinin de payını küçümser raporlar ile yapıldığını daha dün gibi hatırlıyorum

    Öncelikler sadece ilgili konu için ne kadar kaynak ayırt edildiği ile doğru orantılıdır .Sadece savaş teknolojisi için ayırt edilen paranın onda biri bu tür teknolojilerin daha verimli olması için ayırt edilirse 15 yıla kalmadan çok hızlı bir dönüşüm gerçekleşecektir .Ama kendi kendine bırakılan ve atıl olarak görülen her konu diğer yatırım yapılan sektörlerin baskısı altında kalmaya mahkumdur .

    Mesela çok uzun süredir kullandığımız dört zamanlı motorların verimleri acaba hidrojen kullanımının daha mı üstündedir, önce detaylı bilgi sahibi olalım sonra al takke ver külah derine inebileceğimizi sanıyorum.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • vezir kullanıcısına yanıt

    Bu fikirler benim fikirlerim. Öncelikle bunu düzeltmek isterim. Petrol kartelleri mevcut düzenleri devam etsin ister. Dolayısıyla petrol dışı her türlü çözüme karşıdırlar. Elektriğe de karşıdırlar, hidrojene de karşıdırlar, biyoyakıtlara da karşıdırlar. Bense petrol dışı her türlü çözümü savunan biriyim çünkü dünyanın felakete gidişini görüyorum:


    İlk kez böyle görüntülendi, Büyük Menderes Nehri kurudu (cumhuriyet.com.tr)


    O bölge çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği yerler. Pek genç sayılmam. Menderese nehrini böyle gördüğümü hiç hatırlamıyorum. O nehirde en sıcak ağustosta, eylül ve ekimde bile adam boyundan fazla su hep olurdu.


    Dünya adım adım bir felakete gidiyor ve bu gidişi insanın fosil yakıt üzerine bir medeniyet kurmasından başka açıklayan hiç bir iklim modeli yok.


    Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok sanırım. Yani neyi savunduğum ortada: Fosil yakıtlı medeniyet modelinden vazgeçip çevreye en az zararı veren bir enerji kaynağı üzerine bina edilmiş bir medeniyet fazına hem de hızlıca geçmeyi savunuyorum.


    Eğer bunda mutabık değilsek zaten konuşmaya gerek yok. Mutabıksak, o zaman bu en çevreci enerji kaynağı nedir sorusuna cevap bulmamız gerekiyor. Ben elektrik diyorum. Siz hidrojen diyorsunuz. Bana hidrojenin elektrik kadar çevreci olduğunu verilerle, rakamlarla ispatlayabilirseniz ben fikrimi değiştirmeye hazırım.


    Elektrik eğer yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyorsa en çevreci enerji kaynağıdır, daha çevrecisi yoktur. Çevreye sıfır zarar vererek enerji elde etmenin bir yolu olmadığını biliyorum. O yüzden her şeye karşı çıkan romantik budalalardan değilim. Termik santralların nasıl büyük bir çevre sorunu olduğunun farkındayım. O nedenle nükleer santralları destekliyorum. Fosil yakıtla elektrik üretimi ilkelliktir ve bu yüzyıla yakışan bir teknoloji bile değildir.


    Evet, elektriği çevreye en az zararla üretebilirsek gidişatı belki durdurabiliriz. Şimdi gelelim hidrojene...


    Hidrojen doğada en bol bulunan element ama kolay bağ yapması yüzünden de hep başka elementlere bağlanmış halde var doğada. Bugün hdirojen elde etmenin bilinen sadece 2 yolu var.


    1. Doğalgaz.
    2. Suyun elektrolizi


    Doğalgazdan da 2 yolla üretiliyor:

    1. Kısmi oksidasyon
    2. Buhar-metan reformasyonu


    İlk yöntem adı üstünde yakma işlemi yani yan ürünü CO2. Oysa bizim baş belamız CO2'nin ta kendisi ve ondan kurtulmaya çalışıyoruz. O zaman bu yöntemle hidrojen üretmek dünyayı kurtarmaz. Belki karbon yakalama kullanılabilir ama bu da astarı yüzünden pahalıya gelir ve hidrojeni makul fiyatlı bir alternatif olmaktan çıkarır.

    İkinci yöntem ise kabaca şu: CH4 + H2O (+ ısı ve basınç) → CO + 3H2. Bu yöntemde yan ürün olarak az da olsa CO2 açığa çıkıyor ama ilk yönteme göre çok az. Fakat bu yöntemin açmazı buharı 700-1000 derece sıcaklığa ne ile getirdiğimiz. Eğer fosil yakarak getiriyorsak yine çıkmaz yola girdik demektir. Yok eğer elektrik kullanarak ısıtıyorsak, o zaman bu yöntem bir seçenek olabilir ama tek şartla: Elektrik ya nükleer santraldan gelmeli ya da YEK santralından, asla termik santraldan değil.


    Ancak bu durumda ikinci bir ikilem ortaya çıkıyor: Verimlilik ne alemde? Sonuçta hidrojen elde etmek için bir enerji dönüşümü yapıyoruz, elektriği ısıya çeviriyoruz. Okuduğum kaynaklarda eğer saf hidrojen elde edilecekse, net verimin %70 olduğu söyleniyor. Şimdi bunu bir cebe koyalım.


    Hidrojen elde etmenin ikinci yöntemi suyun elektrolizi. Bu yöntemin de verimini biliyoruz: %70 ve bu verimi artırmanın fizik yasaları yüzünden pek bir yolu yok.


    Şimdi elimizde %70 verimle elde edilen hidrojen var. O zaman karşılaştıralım:


    Elektrik kaynağında %100

    Hidrojen kaynağında %70


    Elektriği arabamıza kadar %5-10 transmisyon kaybıyla taşıyabiliriz. Ortalama %8 diyelim. %92 bataryaya girdi ama girerken ısındı ve %10-25'i ısıya dönüştü. Buna ortalama 16 dersek 92 *0,84 = %77. Elektrikli araba bataryasına kaynağında 100 olan elektriğin 77 birimi giriyor. Bunun ne kadarı işe dönüşüyor? %5 de motorda gitse &72 falan toplam BEV verimi söz konusu.


    Peki hidrojende durum ne?


    Hidrojende 2 olasılık var:

    1. Hidrojen yakıt hücreli elektrikli araba (FCEV)
    2. Benzin yerine hidrojen yakan ICE motorlu araba (HICEV)


    Bunun için şuraya şöyle bir grafik koyuyorum:


     Hidrojenli otolar geliyor!

    Bu tabloda HICEV yok ama biz FCEV ve ICEV verilerini harmanlayarak toplam verimi bulabiliriz: %44 yerine %52 alırsak HICEV için toplam verim kabaca %21 olur. Muhtemelen gerçek hayatta bundan daha düşük olacaktır çünkü hidrojenin ısıl verimi benzinden daha düşük.


    Özetlersek; Elektriği direkten alıp arabamıza koyarsak tekerleği %73 verimle döndürüyoruz. Elektriği hidrojen üretmek için kullanıp o hidrojeni arabamıza koyarsak sırasıyla %22 ve %21 verimle tekerleği döndürüyoruz.


    Bu durumda neden hidrojeni tercih etmeliyiz?


    Hidrojenin diğer sıkıntılarını saymadım henüz ki yeri gelmişken onları da sayalım: Emniyetsiz oluşu, depolama zorluğu, yüksek maliyeti, FCEV arabanın aşırı komplike oluşu, HICEV arabanın da benzer şekilde komplike oluşu ve bakım ihtiyacı vs. vs.


    Şimdi diğer husus: İddianız şu: Hidrojen için yeterli arge kaynağı ayrılmıyor, ayrılsa verim artacak. Birincisi bu sizin iddianız. Yeterli kaynak ayrılmadığını nereden biliyorsunuz? Velev ki ayrılmamış olsun. Sonuçta hidrojenin alternatifi var: Biyo yakıt ve pilli araba. Sonuçta ekonomi dersi alan herkesin bildiği bir şey vardır. Kaynaklar kıt, ihtiyaçlar sınırsızdır. O yüzden alınan her ekonomik kararın bir fırsat maliyeti vardır. Hidrojene ayrılacak kaynağın maliyeti başka bir şeyden vazgeçmektir. Belki vazgeçilecek olan şey hidrojenden daha önemli olacaktı insanlık için, eğer vazgeçilmeseydi? Kaldı ki kapitalist bir dünyada yaşıyoruz. Zenginler daha çok zengin olma derdinde. Dolayısıyla da paralarını gelecek gördükleri alanlara yatırıyorlar. Hidrojende gelecek görselerdi oraya yatırırlardı. Demek ki görmüyorlar ve hidrojenle ilgili firmalara yeterli yatırım gelmiyor o yüzden. İnsanları suçlayabilir miyiz bunun için? Tabii ki suçlayamayız. herkes parasını dilediği gibi harcamakta özgürdür. Zenginler de paralarını batarya firmalarına yatırıyorlar çünkü onlar da benim gibi orada gelecek görüyorlar.


    Ben yazdım yeterince. Şimdi de sizi dinlemek isterim. Neden elektrik değil de hidrojen? Veya neden biyo yakıt değil de hidrojen? Sizin gözünüzde hidrojeni böyle üstün kılan nedir?


    Not: Eğer dünyayı hidrojen kurtaracaksa hiç itiraz etmem, seve seve kabullenirim. Ben herhangi bir şeyin fanı değilim. fanlık yapmak için fazlaca yaşlıyım. fanboyluk adı üstünde genç işi.





  • Amanin uzun zamandır böyle seviyeli tartışma görmemiştim. Tabii ki konunun 18 yıllık olması da manidar.
    Bence hidrojenin alternatifi yok enerji depolama açısından.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    sanırım tamamen aynı görüşteyiz ancak ben olayı araç için değil tüm dünyanın geçeceği ve çağ değiştiren hidrojen çağı olarak bakıyorum olaya

    ne zaman sorusu maalesef savaş ve peak oil kavramları ile alakalıdır

    evet elektrik enerjisi kullanılabilecek en verimli enerji türüdür ve elektrik motorları da bunu iletebilecek en verimli mekanik sistemdir .

    sorunun kaynağı elektiriği hangi verimle ürettiğiniz ve dağıtımdaki kayıpları da düşündüğünüzde fişe taktığınızda kaç verimle yola koyulduğunuzda düğümleniyor

    elektrik doğada bulunan birşey değildir ve fosil kaynaklar başta olmak üzere üretilen bir enerjidir .

    en büyük dezavantajı depolanma koşullarının masraflı ve ülke çapında dağıtımının zorluklarıdır .

    işte hidrojen burada devreye girmesi gerekiyor elektriğin depolanması sonsuz döngüden ibaret olan hidrojen ve tüm diğer türevleri ile olacak .

    mesela ülkenizde bor hidrür ciddi bir alternatif depolama yöntemi olabilir lityum yoksa bor,bor da daha verimsiz olsa da bu işi yapabiliyor .

    özetle forumdaşlar hidrojeni bir batarya ve elektirği de bunun kullanılmasında bir araç olarak görsünler .

    aşırı güneş mi var ,güneş panellerinden üretilecek elektrik bir tankta hidrojen olarak depolanacak ,rüzgar mı esiyor devletin dağıtım kanalı yerine kendinizin özgür olacağı hidrojen üretme tesisinde depolanacak

    nükleer santralınız mı var üretilen elektrik tüketimin düşük olduğu zamanlarda regenerasyon ile verimliliği artırılan sistemler gibi hidrojen olarak depolancak

    Biryerde aşırı ısı mı var soğutma sistemleri ile havaya para atmak yerine ,atık ısı hidrojen üretmek için kullanılacak

    Evinizin çatısı uygun ve yeterli bahçeniz var ise , yazın güneşten ısınacak paneller ile hidrojen üreteceksiniz ,kışın da bunu kullanacak belirli bir süre cebinizden para çıkmayacak ,doğalgaz üretmek gibi düşünebilirsiniz .Bilerek teknik detaylara girmiyorum artık internette yeterli bilgi fazlsıyla mevcut ,bir de yapay zekaya diğer detayları anlamak isteyen sorabilir

    Buna hidrojen ekonomisi diyoruz ve her ısı kaynağı size hidrojen üretmek için bir fırsat sunmaktadır .

    Üretilen hidrojen bununla uğraşmak istemeyenlere hidrojen dağıtım firmaları sayesinde ulaştırılacak belli bir süre sonra interkonnekte boru hatları ile şehirler arası ve ülkeler arası dağıtılacaktır. Elektiriği dağıtmak yerine hidrojeni dağıtacaksınız zaten doğalgaz boru hatları ile bunu kullanmıyor muyuz?

    eskiden Ankara'da havagazı kullanırdık ,maltepe de bulunan düşük kalorili kömürden üretilen gaz başta içinde hidrojen bulunan ,evlerimizde 70 ve öncesinde kullanılırdı.Belediye belirli semtlere hem ocaklarda hem de şofbenlerde sıcak su kaynağı olarak bunu 50 sene önce bu hidrojeni kullanabilirken ,şimdi niye ruz gazına biat edelim .Kesinti olunca kışın millet anlayacak millet ama uzun vadeli çözüm bağımsızlık içeren hidrojen ekonomisinde yatar .

    Kaç kere bir sürü forumda yazdım ,karadenizin altı bomba gibi patlamayı bekleyen hidrojen sülfür ile dolu iken hem bunu kullanacak hemde karadenizdeki halkları sağlıklarını güvence altına alacak yatırımların yapılması lazım ,bizler inşaat yapıp buradan gelecek ranta odaklanmaktan öte hiçbir adım atmıyoruz .
    H2S biraz meşakkatli de olsa bir H2 kaynağıdır karadenizde 150 metre altında yatıyor boş boş ,küresel sıcaklıklar artıp da akdeniz su sıcaklığını biraz geçerse 30 derece civarı ,bu H2S derinliği azalarak yüzeye çıktığında ,dünyanın en zehirli gazlarondan olan H2S bir yaz gününde milyonlarca karadeniz halkını zehirleyecek .Depremden çok daha kötü birşey çünkü yüzeyde kalan gaz kısa sürede büyük kitlesel ölümlere açma olasılığı var !

    Konu derin ,benim de yaşım sabrım oldukça azaldı bu foruma ilk yazmaya başlayalı 20 sene olmuş bile ama aynı konuları anlamakta zorlanan bir kitleye bir şeyleri anlatmaya çalışmak büyük de bir çaba gerektiyor .

    şimdi,aklıma geldi bu konuları 40 lı yaşlarımda daha hevesle yazdığım bir başlık vardı ,sayfalarca yazıştık ,çok bilgili ve bilgiyi özümsemiş bir azınlık olarak PEAK OIL başlığı altında tartışdık ,bilgi alışverişinde bulunduk .Linkini bulunca buraya eklerim .Tek dileğim ilk sayfalardan bu konuyu okumanızdır ,eğer okumayan varsa çok bilgileneceğinden eminim.

    Sağlıcakla kalın ,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 16 Ağustos 2024; 10:13:47 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • ozgutozkan kullanıcısına yanıt
    Belki alternatifi vardır ama yeşil olan ve döngüden etkilenmeden çıkacak bir gaz yok .Dünyada da su sayesinde sınırsız üretilebilecek ve dünyanın ısınmasını azaltacak tek gaz.Abartmayayım ama evrendeki tek sınırsız kaynak H2

    Güneşimizin de bu yakıtı milyarlarca yıldır kullandığını hatırlatmak isterim

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Bahsettiğim Peak oil ile ilgili forum linki aşağıdadır

    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/22635659

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • vezir kullanıcısına yanıt

    Elektriği depolama amaçlı hidrojen kullanmak makul bir çözüm olabilir, konunun bu yönüne çok hakim değilim açıkçası. Ancak benim takıldığım yer hidrojenin kullanım alanlarından çok nasıl üretileceği. Temiz enerji ile üretilecekse çok muhtemeldir ki mükemmel bir çözüm olabilir, hararetle desteklerim ama yine karbon salınarak, karbon yakılarak hidrojen üretilecekse, bunun hiç bir anlamı olmaz.


    Konu ilgimi çekti, bir araştırayım.


    Teşekkürler.

  • hidrojeni yakıt olarak kullanan arabaları pariste görmüştüm.Toyata idi...

  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    Hidrojen üretimi yeşil olmalı yani yüzde 80 kadarı rüzgar ,güneş ,atık ısı ,nükleer santrallerin soğutma kısmından çıkan enerjiler ,regenerasyon dan elde edilen enerjiler ile üretilmesi halinde bir alternatif olabilir .
    Fosil kaynaklardan hidrojen üretmek entropi konusu nedeni ile düşük verimli olacaktır.

    Hidrojen enerjinin depolandığı bir gaz olarak düşününüz .Bu gazı suya dönüştürülen hem elektrik üretiliyor hem de ISI enerjisi ortaya çıkıyor.

    Mesela evde Hidrojen ile bir sistem kurulduğunda Hidrojen oksijenle yakıt hücresinde kontrollü yapıldığında evinizin elektirk enerjisini karşılarken çıkan atık ısı ile evin ısıtılmasına katkı sağlanacak .ECU sayesinde fazla ısı gerektiğinde kombide yakılarak da gereksinimizi karşılayacaktır .

    Yazın ise çatıdaki paneller ile ürettiğiniz elektrik kullanılmaz ise bu elektriği sudan hidrojen üretimi olarak stoklayacaksınız .
    İhtiyacınız olduğunda peşin para gibi hidrojeni kullanarak aracınızı veya evinizin ihtiyacını karşılaşabilirsiniz.

    Güneş panellerinin verimi hızla artıyor ve ürettikleri elektirk fazlasını devlete ucuza satmak yerine evinizde hidrojen üretip depolayabilir ,sonbaharda ise dışarıdan hiç bir enerji girişi olmadan bulutlu havalarda bile hidrojeni kullanarak ihtiyacınızı karşılaşabilirsiniz. Bunun için bataryalara yüklü yatırım yapıp dünyayı batarya çöplüğüne dönüştürmenin manası yok .

    Şimdiden belli ilerideki zamanlarda forumlarında en büyük tartışma konusu bu atık bataryaların nasıl bertaraf edilmesi olacaktır .

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • one man one engine kullanıcısına yanıt
    Evet mirai adlı araç Japonya'daki resmi sitesinde satılıyor ve çok az bir yakıt ile yüksek menzil sağlıyor dolumu da 5 dak deniyor

    https://www.toyota.com/mirai/

    Teknik şartnamesi

    www.toyota.com
    2024 Mirai Specifications | Toyota.com
    https://www.toyota.com/mirai/features/mpg_other_price/3002/3003

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Hyundai nin yeşil hidrojen alanında yapmış olduğu ve yapacağı bazı projeler için ilgili linki inceleyiniz .

    hyundai motors
    HTWO Grid Solution | Innovation - Hyundai Worldwide
    https://www.hyundai.com/worldwide/en/company/innovation/hydrogen-value-chain?cmpid=SEA
    |ACCOUNT:HyundaiWorldwide|CAMPAIGN:2024TUGenericSustainable|ADGROUP:Hydrogen|ENGINE:GOOGLE|NETWORK:SEARCH|REGION:TU|KEYWORD:hydrogen%20fuel|MATCHTYPE:b&gad_source=1&gclid=CjwKCAjw8fu1BhBsEiwAwDrsjCnWcR6odwcD7U8L1p_LV75sD94mSZJBsj8G33IpGGCenB6YNUXNqhoC6dcQAvD_BwE

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Amerika'da bu sene hidrojen dolum istasyonları için kapatma kararı aldı shell. Bitti o iş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Özellikle almanyada 85 adet istasyon var ama daha çok yetersiz
    Asıl sorun istasyon sayısından çok hidrojen satış fiyatı aşırı yüksek ,kg fiyatı üçte bire düşerse benzin dizel ve diğer yakınlara alternatif olabilir .

    Birim fiyatının düşmesi için üretimin de belki on misline çıkarılması lazım , büyük fabrikalar veya güneş panelleri vasıtasıyla üretilen elektrik hidrojene dönüştürülür ise maliyeti düşecektir

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.