Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
En Beğenilen Resimler
Hızlı 
Bildirim
Hastalığım başa sarıyor
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Benim de direnci aşırı düşük. Atlattım ama az Bi taşa bassam boğazım alarm veriyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Benim de negatife döneli 10 gün oldu ama öksürük devam ediyor. Öksürünce boğazıma ağrı yapıyor, kulağa da vurmaya başladı bugün . 20 gündür öksürüğü atlatamadım
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
arkadaşlar bu bahsettiğiniz belirtiler, medya ve hükümetler tarafından Corona propagandası devreye alınmadan önce de herkeste ve her mevsim görülebilen durumlar yani olay corona adında bi virüs vücudunuza girip içerden o belirtilere yol açmıyor, o belirtiler, yediğiniz / içtiğiniz şeyler örneğin kahvaltıda börek ve ayran, ardından sigara öğlen k.fasulye pilav ekmek akşam yağlı patates kızartma ve bira gibi, vücuda uymayan maddelerden kaynaklı. vücudu bozan birçok madde var, ve bu maddelere karşı vücut er geç bu belirtileri verir. vücut size "bu maddeleri yemeyin içmeyin" der aslında.
@GizliÖzne35 akciger sağlığı için düzenli olarak bol yağlı et ve süt tüketmek gerekli. fakat süt konusunda bir problem var: markette satılan süt, günlük denilen şişedeki süt dahil, aslında süt değil, cunku pastörize ve homojenize işlemiden sonra süt olmaktan cıkıyor. köyden çiftlikten taze süt alıp kaynatmadan içilen süt, gerçek süt fakat o zaman da sütten virüs bulaşır vs diyorlar. eti de özellikle ızgara ve fırınlama ile fazla pişirince et, et olmaktan cıkıyor. et cok az pişirilmeli, ortası kırmızı ve sulu olmalı, ancak o zaman yararlıdır ve tadı da güzeldir. ben polonyada lokantalarda bonfile et yedim, içi kırmızı harika birşeydi. avrupalılar bol et yer ve eti cok pişirmez o yüzden acaip sağlıklıdırlar, biz ise hamur işi fasulye ekmek börek ayran üstüne de sigara ile öksürükten kurtulamıyoruz.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
arkadaşlar bu bahsettiğiniz belirtiler, medya ve hükümetler tarafından Corona propagandası devreye alınmadan önce de herkeste ve her mevsim görülebilen durumlar yani olay corona adında bi virüs vücudunuza girip içerden o belirtilere yol açmıyor, o belirtiler, yediğiniz / içtiğiniz şeyler örneğin kahvaltıda börek ve ayran, ardından sigara öğlen k.fasulye pilav ekmek akşam yağlı patates kızartma ve bira gibi, vücuda uymayan maddelerden kaynaklı. vücudu bozan birçok madde var, ve bu maddelere karşı vücut er geç bu belirtileri verir. vücut size "bu maddeleri yemeyin içmeyin" der aslında.quote:
Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153
arkadaşlar bu bahsettiğiniz belirtiler, medya ve hükümetler tarafından Corona propagandası devreye alınmadan önce de herkeste ve her mevsim görülebilen durumlar yani olay corona adında bi virüs vücudunuza girip içerden o belirtilere yol açmıyor, o belirtiler, yediğiniz / içtiğiniz şeyler örneğin kahvaltıda börek ve ayran, ardından sigara öğlen k.fasulye pilav ekmek akşam yağlı patates kızartma ve bira gibi, vücuda uymayan maddelerden kaynaklı. vücudu bozan birçok madde var, ve bu maddelere karşı vücut er geç bu belirtileri verir. vücut size "bu maddeleri yemeyin içmeyin" der aslında.
@GizliÖzne35 akciger sağlığı için düzenli olarak bol yağlı et ve süt tüketmek gerekli. fakat süt konusunda bir problem var: markette satılan süt, günlük denilen şişedeki süt dahil, aslında süt değil, cunku pastörize ve homojenize işlemiden sonra süt olmaktan cıkıyor. köyden çiftlikten taze süt alıp kaynatmadan içilen süt, gerçek süt fakat o zaman da sütten virüs bulaşır vs diyorlar. eti de özellikle ızgara ve fırınlama ile fazla pişirince et, et olmaktan cıkıyor. et cok az pişirilmeli, ortası kırmızı ve sulu olmalı, ancak o zaman yararlıdır ve tadı da güzeldir. ben polonyada lokantalarda bonfile et yedim, içi kırmızı harika birşeydi. avrupalılar bol et yer ve eti cok pişirmez o yüzden acaip sağlıklıdırlar, biz ise hamur işi fasulye ekmek börek ayran üstüne de sigara ile öksürükten kurtulamıyoruz.
NE alakası var arkadaşım , bundan önceki senelerde hiç böyle birşey olmuyorken virüsü kapanlarda niye oluyor saçma bir şey yazdığın
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi helsloot -- 23 Eylül 2020; 9:39:15 >
-
helsloot
kullanıcısına yanıt
ateş yükselmesi, halsizlik, uyku istegi, tüm vücutta agrı, bogaz agrısı, balgam atma vs bunlar corona propaganda devreye girmeden önce hiç yoktu diyorsun... Asıl saçma senin yazdığın.
bu arada aynı alıntıyı 2 kez yapmışsınız, üstte mesajım zaten var dolayısıyla aynı paragraf 3 kez tekrar etmiş. böyle yaparak fikrinizi savunmaktan cok forumda gereksiz yer ve Internette bandwidth harcamış oluyorsunuz.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
avrupalılar mı çok sağlıklı ? bu istatistik nereden ulaştı elinize.quote:
Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153
arkadaşlar bu bahsettiğiniz belirtiler, medya ve hükümetler tarafından Corona propagandası devreye alınmadan önce de herkeste ve her mevsim görülebilen durumlar yani olay corona adında bi virüs vücudunuza girip içerden o belirtilere yol açmıyor, o belirtiler, yediğiniz / içtiğiniz şeyler örneğin kahvaltıda börek ve ayran, ardından sigara öğlen k.fasulye pilav ekmek akşam yağlı patates kızartma ve bira gibi, vücuda uymayan maddelerden kaynaklı. vücudu bozan birçok madde var, ve bu maddelere karşı vücut er geç bu belirtileri verir. vücut size "bu maddeleri yemeyin içmeyin" der aslında.
@GizliÖzne35 akciger sağlığı için düzenli olarak bol yağlı et ve süt tüketmek gerekli. fakat süt konusunda bir problem var: markette satılan süt, günlük denilen şişedeki süt dahil, aslında süt değil, cunku pastörize ve homojenize işlemiden sonra süt olmaktan cıkıyor. köyden çiftlikten taze süt alıp kaynatmadan içilen süt, gerçek süt fakat o zaman da sütten virüs bulaşır vs diyorlar. eti de özellikle ızgara ve fırınlama ile fazla pişirince et, et olmaktan cıkıyor. et cok az pişirilmeli, ortası kırmızı ve sulu olmalı, ancak o zaman yararlıdır ve tadı da güzeldir. ben polonyada lokantalarda bonfile et yedim, içi kırmızı harika birşeydi. avrupalılar bol et yer ve eti cok pişirmez o yüzden acaip sağlıklıdırlar, biz ise hamur işi fasulye ekmek börek ayran üstüne de sigara ile öksürükten kurtulamıyoruz.
hiç kaynatılmayan süt içilebilir mi? bakteriler ne olacak?
az pişmiş et başta E. (koli basili) olmak üzere çeşitli bakteriler bulundururlar bağırsağa yerleşen bakteriler ciddi sıkıntılara yok açar. hamile kadınlarda düşük çocuklarda ölüme sebep verir. çok pişmiş olması da kansere sebep verir.
size göre vücüdumuzun sağlığı için yağlı şekerli ürünler yememek lazım ama ak ciğer için de bol YAĞLI et yememiz lazım.
neresinden tutarsan orada elinizde kalır bu yazı.
-
selam, inanmayanlara belki ekteki resimlerle eski normal hatırlatılabilir :) 
-
Şeker ve yağı bir tutmayın. Şeker çok çok ama çok daha sağlıksız.quote:
Orijinalden alıntı: polatts
avrupalılar mı çok sağlıklı ? bu istatistik nereden ulaştı elinize.
hiç kaynatılmayan süt içilebilir mi? bakteriler ne olacak?
az pişmiş et başta E. (koli basili) olmak üzere çeşitli bakteriler bulundururlar bağırsağa yerleşen bakteriler ciddi sıkıntılara yok açar. hamile kadınlarda düşük çocuklarda ölüme sebep verir. çok pişmiş olması da kansere sebep verir.
size göre vücüdumuzun sağlığı için yağlı şekerli ürünler yememek lazım ama ak ciğer için de bol YAĞLI et yememiz lazım.
neresinden tutarsan orada elinizde kalır bu yazı.
Alıntıları Göster
-
polatts
kullanıcısına yanıt
Cok detaya girmeden Avrupalıların ortalama yaşam süreleri bizden yüksek.
Kaynatılmayan süt içilebilir ben 3 haftadır (haftada 2-3 gün) içiyorum ve birçok önemli pozitif etkisini görmeye başladım bile örneğin kaslarım sıkılaşmaya başladı yani vücudumdaki yağ kasa dönüşmeye başladı. 3 haftada 0.5-1kg arası kilo verdim. Bisikletle cıktığımda yokuşlarda hiç yorulmamaya başladım. Çiğ süt akciger ve nefes kapasitesine olumlu etkiyor. Çiğ süt konusunda bir konu açtım fakat yeni bir tane daha açmayı düşünüyorum, o konudan kısa başlıklar ile Almanya'da Biyolojik Tarım Araştırma Enstitüsünden Prof. Dr. Ton Baars "Çiğ süt sağlıklıdır, içtiğimiz süt, süt değil" diyor bu konuda konferans veriyor:
The World Foundation for Natural ScienceyoutubeRohmilch ist gesund: Warum ist Milch nicht gleich Milch? (1/2)https://www.youtube.com/watch?v=lOr2WHolUMk
Amerika'dan Dr. Josh Axe, Kasım 2010 'da çiğ sütün yararları videosuDr. Josh AxeyoutubeRaw Milk: Is It Good or Bad?-Transformation TV-Episode #014https://www.youtube.com/watch?v=OkSDm710vx0
Kemikleriniz için iyi denilen süt, pastörize edilmiş ise, kemikleriniz için kötüdür.
sütü homojenize etmek sütteki yağları oksitleştirir ve iyi yağları kötü yağa cevirir, oluşan yağ hidrojenize yağdır yani içtiğiniz süt bitkisel ve hidrojenize yağdır ve bu sağlığınız için kötüdür
Pastörize işlemi şeker molekülünü laktozdan beta-laktoza dönüştürür ve bu kan şekerini etkiler.
Çiğ süt vücudunuz ihtiyacı olan tüm amino ve proteinleri içerir
İyi bakteri probiyotik (pro-biotics) bağışıklık sistemini destekler
D3 vitamini içerir ve hormonları dengeler
CLA (Conjugated Linolic Acid) vücudunuzdaki yağları azaltır
Pastörize süte sentetik D2 vitamini koyuyorlar ve o da kalp hastalıklarına yol açıyor.
Çiğ sütte D3 vitamini vardır
realmilk.com 'da çiğ sütün pastörize süte göre üstünlüğünü kanıtlayan birçok bilimsel araştırma belgesi, çalışma ve veriler var.
dünyanın en meşhur doktorlarından, girişimci ve yazar Dr. Mercola: Çiğ süt ticari olarak üretilen "pastörize" süte göre sadece lezzet değil, besleyicilik olarak da açık ara üstün. Tamamen belgelere dayanak ve kaynak link içeren Dr. Mercola'nın makalesi:
https://foodfacts.mercola.com/raw-milk.html ve örnek bir cevirisi:
Çiğ sütte vücut için gerekli tüm protein ve yağlar bulunur.
Proteinler: Süt proteinlerinin coğu kaseinden yapılmıştır ve o da sağlıklı kan basıncını ayarlar ve mineral emilimini arttırır.
Enzimler: Çiğ süt çeşitli enzimler içerir ve onlar yediğiniz diğer gıdalardaki besinlerin sindirimini iyileştirebilir.
Geniş yelpazede vitaminler ve mineraller: Çiğ süt A,B,C,D,E ve K vitaminleri artı magnezyum, fosfor ve demir minerallerini içerir, bunların hepsi sağlığınızı arttırabilir.
Omega-3: Araştırma çiğ sütün klasik (pastörize) süte göre 62% daha fazya Omega-3 yağları (sağlığa iyi yağ) ve 25% daha az omega-6 yağı (sağlığa zararlı yağ) içerdiğini göstermiştir.
Probiyotikler: Çiğ süt iyi bakteriler açısından zengindir ve bu da sindirim sisteminize fayda sağlayabilir.
Kalsiyum: Süt en meşhur kalsiyum kaynaklarından biridir ve kalsiyum kuvvetli kemik ve dişleri destekler. Daha ötesi, inek sütündeki kalsiyum vücudunuz tarafından kolaylıkla emilir.
Teoride pastörizasyon yararlı görünebilir fakat aslında sütün kalitesini azaltmaktadır. Isı süt proteinlerini vücüdun sindiremeyeceği bir şekle dönüştürür. Aynı zamanda sindirim sistemine destek olabilecek doğal probiyotikleri de yok eder ve bu da zararlı bakterilerin coşabileceği bir ortam hazırlar ve sütü ekşitir ve içildiğinde sindirim problemlerine yol açabilir.
Ek yorum:
Marketlerde satılan pastörize sütler yağ oranı %3 'ün de altında, pancar posası ile beslenerek cok süt veren ineklerden sağılan ve homojenize işlemiyle sütü nano partiküllere indirgeyen, doğal olmayan işlenmiş gıda sınıfındadır. Pastörize işlemi ile sütteki enzim ve vitaminler yok olur, homjenize işlemi ile oluşan nano partiküller bağırsaklardan kaçak geçiş yaparak vücutta antikor reaksiyonuna yol açar. Midesi bağırsakları rahatsızlananlar pastörize ve homojenize süt içtikleri için öyledir.
Fabrikasyon olmayan doğal sütte yağ oranı %5 ve yukarısıdır. En ideal beslenen ineğin sütünde yağ oranı %7'yi bulmaktadır
Kaynatılarak pastörize edilmemiş, çiğ süt içtiğinizde içindeki su vücutta tutulur cunku çiğ sütteki katı maddeler su ile doğal şekilde bağlıdır ve o su vücutta kullanıldığı için atılmaz ve doku yenilenmesi veya yeni doku üretimi için kullnaır. Kaynatılmış hele ki homojenize edilmiş sütte, katı maddeler ile su arasındaki bağ kopar, vücut o suyu değerlendiremez ve atar. Yarım litre çiğ süt içerseniz uzun süre küçük tuvalet isteği duymazsınız fakat yarım litre kaynatılmış ve homojenize edilmiş tipik market sütü içerseniz cok geçmeden küçük tuvalet istegi duyarsınız.
az pişmiş değil, hiç pişirilmemiş çiğ et / karnivor diyeti uygulayan milyonlarca insan var ve hiçbirine hastalık uğramıyor. koli basili, brusalla vs bakteri ve virüslerin hastalık yaptığı sadece bir teori. 1860'lı yıllarda fransız profesör Antoine Béchamp yaptığı deneylerde virüslerin hastalık yapıcı değil, dokularda başlayan bir bozulma sonrası vücut tarafından üretilen moleküller olduğunu gördü, deney ve çalışma sonuçlarını bilim akademilerinde yayınladı, Louis Pasteur o çalışmaları kendine göre yorumlayarak virüsler hastalık yapar teorisini ortaya attı ve sadece teoriyi gerçek göstermek amaclı özel hazırlanmış deneyler yaptı. O dönemde 1890'larda İngiliz Dr. Montague R. Leverson Pasteur'un deneyleri için "fake experiment"
yani direkt sahte deneyler diyor. Bunlar belgeli.
"size göre vücüdumuzun sağlığı için yağlı şekerli ürünler yememek lazım ama ak ciğer için de bol YAĞLI et yememiz lazım." ==> Bir ayrıntıyı atladınız: bitkisel kökenli örneğin kanola yağında pişirilmiş patates gibi ürünleri yememek lazım. Hayvansal yağ ≠ Bitkisel yağ :)
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Ben ondan mı bahsediyorum o koyu alıntıladığım kısımdan bahsediyorum bu ne saçmalık arkadaşım yediğimiz şeylerle ne alakası var hay ben senin verdiğin örneğe varyaquote:
Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153
ateş yükselmesi, halsizlik, uyku istegi, tüm vücutta agrı, bogaz agrısı, balgam atma vs bunlar corona propaganda devreye girmeden önce hiç yoktu diyorsun... Asıl saçma senin yazdığın.
bu arada aynı alıntıyı 2 kez yapmışsınız, üstte mesajım zaten var dolayısıyla aynı paragraf 3 kez tekrar etmiş. böyle yaparak fikrinizi savunmaktan cok forumda gereksiz yer ve Internette bandwidth harcamış oluyorsunuz.
arkadaşlar bu bahsettiğiniz belirtiler, medya ve hükümetler tarafından Corona propagandası devreye alınmadan önce de herkeste ve her mevsim görülebilen durumlar yani olay corona adında bi virüs vücudunuza girip içerden o belirtilere yol açmıyor, o belirtiler, yediğiniz / içtiğiniz şeyler örneğin kahvaltıda börek ve ayran, ardından sigara öğlen k.fasulye pilav ekmek akşam yağlı patates kızartma ve bira gibi, vücuda uymayan maddelerden kaynaklı. vücudu bozan birçok madde var, ve bu maddelere karşı vücut er geç bu belirtileri verir. vücut size "bu maddeleri yemeyin içmeyin" der aslında
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi helsloot -- 23 Eylül 2020; 16:40:51 >
-
yaşadıklarınız normal. vücut direncinize göre zamanla geçecek diye umuyorum. ben pozitif çıkalı 1 ay 12 gün oldu. 1 hafta oncesine kadar hala her gün baş ağrısı, aşırı halsizlik, üşüme titreme vs. sorunlar yaşadım. yavaş yavaş azalmaya devam ediyor. baş ağrısı ataklarıyla hala uğraşıyorum. bunun dışında aşırı terleme sorunu peydah oldu. ayrıca artık spor yapamıyorum. fiziksel gücüm yarı yarıya düştü diyebilirim. bt temiz, kan testleri temiz çıkıyor. doktorlar yeni bir hastalık olduğunu bir çok kişinin bu sorunlarla uğraştığını zamanla geçmesini umduklarını belirtiyorlar. kısacası doktorların da neler olup bittiğinden çok haberi yok. zamanla fiziksel gücümün yerine gelmesini bekliyorum. umarım hepimiz iyileşiriz. not: sürekli spor yapan güzel beslenen saglıklı bir insandım.
dipnot: üstteki propagandacılara hiç bakma hayatı ve hastalığı dh forumlarından ibaret sanan meczuplar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi chnd -- 24 Eylül 2020; 23:54:0 >
-
doktorların da neler olup bittiğinden çok haberi yok
Alman tıp doktoru Ryke Geerd Hamer, 1998'daki bir röportajda tıp eğitimi için "6 yıl boyunca telefon rehberi ezberler gibi bir yığın şey ezberletiyorlar telefon rehberindeki tüm no'ları bilirsen mezun oluyorsun" gibi birşeyler diyerek doktorların sağlık ile dahi alakası olmadığını söylüyordu. Link verebilirim :)
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
yeni bir hastalık olduğu için cok uzun süreli etkilerinin bilinmediği için neye yol açtıklarını henüz tam kestiremiyorlar demek istedim. doktorlar da cahil corona da yalan bi siz dogrusunuz bleh bleh demedim. zamanla deneyimler cogaldıkca tıp literatürüne enine boyuna girecektir elbet.quote:
Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153
doktorların da neler olup bittiğinden çok haberi yok
Alman tıp doktoru Ryke Geerd Hamer, 1998'daki bir röportajda tıp eğitimi için "6 yıl boyunca telefon rehberi ezberler gibi bir yığın şey ezberletiyorlar telefon rehberindeki tüm no'ları bilirsen mezun oluyorsun" gibi birşeyler diyerek doktorların sağlık ile dahi alakası olmadığını söylüyordu. Link verebilirim :) -
Adam korona olmuş halen gelip yediklerinden olmuştur diyebilecek seviyede zekası geri insanlar var. 
Oğlum siz niye böyle cahilsiniz ? Korona insan üretimi dersin anlarım da korona olmuş adama sen grip oldun yok yediklerinden oldu vs. demek nasıl bir kafadır ? Eğitimle bile çözülemeyecek bir cehalet bu.
-
Öncelikle forumda 'cevapla' butonu diye birşey var. Yukarda zaten görülen mesajımı alta alıntılayınca, mesajınız daha inandırıcı olmuyor sadece sunucuda gereksiz alan ve bandwidth harcıyor.
Ben doktorlar cahil demedim. Hiçbir mesajımda 'doktorlar cahil' ifadesi geçmez. Bu benim söylediğim veya düşündüğümü zannettiğiniz, sizin kendi ifadeniz.
"Corona yalan" şeklinde de bir ifadem olmadı. Medyanın 7x24 corona haberi ile insanları korkuya sevketmeye çalışması, vs den dolayı Corona propagandası, Corona yaygarası demişiimdir fakat "Corona yalan" sizin ifadeniz.
Doktorlar cahil veya aptal değil. Bildikleri baya birşey var. 6 yıl boyunca yığınla taxonomy, terminoloji ezberlemek herkesin yapabileceği şey değil. Ayrıca coğu doktorun tıp haricinde başka ilgi alanları, hobileri var ve o alanlarda da oldukça iyiler, kimi hobiler akıl isteyen şeyler ve o uğraşıları başarıyla yapan doktorlar var. Dolayısıyla doktorlar cahil , aptal falan değil. Tek sorun şu ki, doktorlar 1860-1890 arasında ortaya atılan 'hastalık yapıcı virüs teorisi' ni esas alan bir eğitimde 6 yıl harcıyorlar dolayısıyla sağlık ve hastalık alanında sadece bir tek kaynağa bağımlı kalarak insanları tedavi etmeye çalışıyorlar ve sonuçta kalıcı iyileşmeden cok 'başa sarma' durumu oluyor, nitekim ben bu konuyu tartışıyorum, doktorları birey olarak cahil olup olmadıklarını değil. Siz cok başka yerlerdesiniz.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
TAMAM.quote:
Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153
Öncelikle forumda 'cevapla' butonu diye birşey var. Yukarda zaten görülen mesajımı alta alıntılayınca, mesajınız daha inandırıcı olmuyor sadece sunucuda gereksiz alan ve bandwidth harcıyor.
Ben doktorlar cahil demedim. Hiçbir mesajımda 'doktorlar cahil' ifadesi geçmez. Bu benim söylediğim veya düşündüğümü zannettiğiniz, sizin kendi ifadeniz.
"Corona yalan" şeklinde de bir ifadem olmadı. Medyanın 7x24 corona haberi ile insanları korkuya sevketmeye çalışması, vs den dolayı Corona propagandası, Corona yaygarası demişiimdir fakat "Corona yalan" sizin ifadeniz.
Doktorlar cahil veya aptal değil. Bildikleri baya birşey var. 6 yıl boyunca yığınla taxonomy, terminoloji ezberlemek herkesin yapabileceği şey değil. Ayrıca coğu doktorun tıp haricinde başka ilgi alanları, hobileri var ve o alanlarda da oldukça iyiler, kimi hobiler akıl isteyen şeyler ve o uğraşıları başarıyla yapan doktorlar var. Dolayısıyla doktorlar cahil , aptal falan değil. Tek sorun şu ki, doktorlar 1860-1890 arasında ortaya atılan 'hastalık yapıcı virüs teorisi' ni esas alan bir eğitimde 6 yıl harcıyorlar dolayısıyla sağlık ve hastalık alanında sadece bir tek kaynağa bağımlı kalarak insanları tedavi etmeye çalışıyorlar ve sonuçta kalıcı iyileşmeden cok 'başa sarma' durumu oluyor, nitekim ben bu konuyu tartışıyorum, doktorları birey olarak cahil olup olmadıklarını değil. Siz cok başka yerlerdesiniz.
-
Tipik bir bağnaz mesajı. Uzun süredir böylesini görmemiştim :)
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
bu sizin görüşünüz tabi. benim görüşüme göre de bu konuda sizle yarışamam, özellikle mevzu covidse. -
Hocam siz orada fikirler ile tartışma dahi yapmadınız ki? 3 - 4 paragraflık fikir içeren yorumumu gerekmediği halde alıntı yapıp altına da sadece "TAMAM" diyerek inatçı bir çocuk tavrı sergilediniz sadece.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
En Beğenilen Yanıtlar
Tüm Yanıtları Genişlet
|
arkadaşlar bu bahsettiğiniz belirtiler, medya ve hükümetler tarafından Corona propagandası devreye alınmadan önce de herkeste ve her mevsim görülebilen durumlar yani olay corona adında bi virüs vücudunuza girip içerden o belirtilere yol açmıyor, o belirtiler, yediğiniz / içtiğiniz şeyler örneğin kahvaltıda börek ve ayran, ardından sigara öğlen k.fasulye pilav ekmek akşam yağlı patates kızartma ve bira gibi, vücuda uymayan maddelerden kaynaklı. vücudu bozan birçok madde var, ve bu maddelere karşı vücut er geç bu belirtileri verir. vücut size "bu maddeleri yemeyin içmeyin" der aslında.
@GizliÖzne35 akciger sağlığı için düzenli olarak bol yağlı et ve süt tüketmek gerekli. fakat süt konusunda bir problem var: markette satılan süt, günlük denilen şişedeki süt dahil, aslında süt değil, cunku pastörize ve homojenize işlemiden sonra süt olmaktan cıkıyor. köyden çiftlikten taze süt alıp kaynatmadan içilen süt, gerçek süt fakat o zaman da sütten virüs bulaşır vs diyorlar. eti de özellikle ızgara ve fırınlama ile fazla pişirince et, et olmaktan cıkıyor. et cok az pişirilmeli, ortası kırmızı ve sulu olmalı, ancak o zaman yararlıdır ve tadı da güzeldir. ben polonyada lokantalarda bonfile et yedim, içi kırmızı harika birşeydi. avrupalılar bol et yer ve eti cok pişirmez o yüzden acaip sağlıklıdırlar, biz ise hamur işi fasulye ekmek börek ayran üstüne de sigara ile öksürükten kurtulamıyoruz. |
Benzer içerikler
- plaquenil kullananlar yorumları
- cetryn kullananlar
- mucovit-c 1200 kullanıcı yorumları
- çiğ süt içilir mi
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
