Gençler iş beğenmiyor. O yüzden AKP'nin kaymak tabakası yönetim kurullarında falan üçer beşer iş yapmak zorunda kalıyor. Genel ve/veya eşit oy sebep, işsizlik sonuç. |
Gençler neden işsiz? (3. sayfa)
-
-
Gençler işe girdiği gibi 30 -40 bin TL maaş bekliyor. Çoğu işte böyle maaşlar yok. Gireceksiniz asgarî ücretten -belki üç beş bin yüksek - işe başlayacaksınız, sona yıllar geçtikçe o istediğiniz paraları alacaksınız bu işler böyle.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
bari ötanazi hakkımız olsaydı. cehennemde yaşıyoruz resmen.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi teamwork -- 11 Ağustos 2024; 0:58:1 > -
kamuda 1 işçinin işini 3 kişiye yaptırıyor üstelik bunun için %70 vergi alıp para yetmeyince %70 enflasyon yaratıyor..
kapitalizm bir işçiyi 16 saat çalıştırmak isteyebilir ama 8 saat ile sınırlasan bile o işçi 2 işte çalışır 4 saatle sınırlasan 3-4 işte çalışır. Yani kapitalizmde uzun ve zor çalışma şartları işçinin de istekleri ile olmakta. samsung tv , telefon, tatil , 120 m2 ev alma isteği olmasa ve devlet %70 vergi almasa insanlar uzun ve yorucu çalışmasına gerek duymayabilir
-
tahminime göre her kamu çalışanı 2-3 kişiyi işsiz bırakıyor her emekli de 1 kişiyi işsiz bırakıyor. 6 milyon kamu çalışanı yerine 3 milyon olsa 6-9 milyon kişi iş bulabilir 19 milyon emekli yerine 9 milyon emekli olsa ordan 10 milyon kişi iş kazancı olacaktır .Türkiye'de 17 milyon özel sektör ssk'lı var sanırım emeklilik ve kamu çalışanı reformu ile ssk'lı sayısı 2 katına çıkabilir... kamu çalışanı ve emekliler nedeniyle %70 vergi+%70 enflasyon ( dolaylı vergi) var ülkede. Tabii buna 5li 10lu çete giderlerini de eklemek lazım . Doğu karadenizli sömürücü tayfa yolsuzluk yapabilmek yani 5li çeteye ülkeyi soyma imkanı sunmak için kamuya 2 kat çalışan yığıp seçimlerde kazanmak için emekliliği kolaylaştırdı
-
neden öyle bir maaş bekliyor peki? sen de biliyorsun ki; insan gibi yaşamak için. işe girmeden evvel bir maaş üzere anlaşırsın. işe başlarsın, yetenek becerilerin o işi yapmaya uygun olmadığı konusunda yöneticilerine bir fikir verir ve o iş için anlaşmış olduğun ücreti almaya başlarsın. bizde yürüyen nasıl sence? ben söyleyim, ilk maaşı önce asgariden vereceksin. çünkü karpuz aldın ama kelek çıktı diyelim. imkanın varken, niye kelek karpuza hak etmediğini verelim diyerekten, fazlasını yani anlaşmak istediğin ücreti hak etmiş olsan bile, ilk maaşta önce bir hoşgeldin şeklinde öperler seni. tabi sıfır beceri, yetenek yok ise bu sefer de işçinin işvereni öptüğü anlar da olabiliyor. hatta, ya adam bir şey yapmadan ilk maaşı aldı gitti ya da beğenilmedi gönderildi bile olabiliyor. iyi çıktın mı fazlasını da teklif eden olabiliyor. kötü çıktın mı hiç şansın yok.
"işinde ustalaştıkça, aldığın maaş yükselir." böyle mi oluyor gerçekten? enflasyon varken böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değil. bu anlatılan da hikaye.
olması gereken şudur. yetenek ve beceriler, maaşa fark yansıtır bu bir gerçek. ancak insanca yaşamak için işçiye verilecek olan maaşın, mevcut ekonomik şartlara göre kabul görür bir değeri olmalı. verilecek maaşın sıkıntı değil, çözüm üretiyor olması gerekir. detay üstüne detay konuşup yazmaya gerek yok. gurtbetteki vatandaşlar ile ülkemizde çalışan vatandaşların bir değerlendirilmesi yapılıp karşılaştırılacak olursa, avrupa'dan davet alıp veya almadan, hangi gencimiz bu zamanda ülkeyi terk etmek istemez?
enflasyon derdinden kurtulmak, insanlara yaşamını sıkıntısız bir şekilde sürdürme imkanı verecek olmak, iş ayırımı yapılmasını engeller. bilen bilir. bir işe girdin mi hemen biz bir aile gibiyiz derler. aileden biri olmak için fedakarlık gerekir. ama nedense fedakarlık da hep işçiden beklenir.
ben iş konusunu tek bir resim ile özetleyeceğim. işiniz ister iyi ister kötü, maaşınız ister iyi ister süper olsun başınıza gelecek olan şey, aşağıda verilen resimdeki gibidir. uyanık olun ve manevi değerlerinizden kopmayın. para havuzu içinde yüzecek olmanız dertlerinizi sona erdirmeyecek. hayatınız devamını sağlamak için bir şeylere mecburiyetten sabır göstermeniz gerekir ama teslim de olmamak lazım. sonuç olarak, söylenebilecek tek şey: sorun gençlerimizde değil. gençleri mutsuz hale getirenlerde.
-
Asgari ücretle işe gireceksiniz, tabi yetmediği için kredi kartı vb. borçlarınız olacak.
Borçlar arttıkça artacak, işveren bunun farkına varırsa durum fena.
Tecrübe kazanınca bakmışsınız elde bir mok yok, boşuna çalışmışsınız.
Çalışsan da aç çalışmasan da aç.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Türkiye bir vücut ise şu an bünyede her hastalık var. Neresinden tutsan sıkıntı. Bu vücudu bir iyileştirmek lazım. Ondan sonra bir şeyler yapılabilir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Her yere üniversite açarak herkesi üniversite mezunu yaptık, bu yüzden de ara eleman bulunmuyor. Sıkıntı burada başlıyor, okusun başını kurtarsın mantığı yüzünden bu hallere geldik. Aslında buna da sebep yine iş verenler oldu. Çocuk garsonluk yapıyor, garson mu köle mi belli değil. 5 dakika oturunca , oturuyorsun çalışmıyorsun mantığıyla hareket ediliyor hakaretler falan filan. Mesai saati de yok , sabahtan akşama kadar çalış calisabildigin kadar.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
garson ol diyen yok ara eleman bile olmuyorlar dandikte olsa üni mezunuyum işçi değilim, masa başında laptop ve kahve çay eşliğinde çalışırım hafta sonuda full yatarım maaşımda dolgun olucak kısaca memuriyet hayatı istiyorlar, gökten siyasi tanrılarını bile indirseler böyle bir şey olmuycak onuda kabullenemiyorlar depresyondan depresyona atlıyorlar homeless piskolojisi megalomani.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 11 Ağustos 2024; 11:19:47 > -
elalam iyi okullar bitirirken ,iyi kalifiyeli prestejli yerlerde staj çevre yaparken bunların akılları nerdeydi? he aynen ab abd de her vasat eğitimli vatandaş masa başında klimalı lüks plazalarda yüksek maaşa çalışıyor git abd ye uberlerin,satış elemanlarının,bebek çocuk bakıcılarının,teknik servis elemanlarının %80+ sı üni mezunu değilse gel suratıma tükür.
gençlerin bir kısmı dev aynasında görüyor kendini, abd de yaşasalar çoktan aileleri kapının önüne koyardı başının çaresine hayatına bak diye birazda aile şımartıyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 11 Ağustos 2024; 11:57:48 > -
Batının geleneği zaten 20 civarı yaş çoğu genç ailesinden ayrılır, gencin vasat eğitimi varsada gider barda çalışır,markette çalışır,mc,burger king,mağzalarda satış elemanı olarak çalışır kendi hayatını idame ettirir yok orada,beyaz yaka,masa başı,takım elbiseli iş isterim öyle iş yoksada evde oturur 2.80 yatar protesto ederim ülkeyi,anam babam eşek gibi hep ağzıma beslesin modu Türkiyede doğmak isteyen milyonlarca homeless vardır,Türkiye cennet bu konuda kazık kadar adam olmana rağmen halen ailen bakıyorsa sana paradise dünyanın en ebeveyn süper mega über yatış ülkelerinden biri.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 11 Ağustos 2024; 13:53:18 > -
Duyar duyar
Amerikaya giden arkadaslarim 2 3 işte çalışıyor
Dünyanın en gelişmiş ülkesine de gitsen eşek gibi çalıştırıyor sistem insan gibi değil
Anca gelismis ülkede kalburüstü ailede dogarsan biraz insan gibi yasarsin takip ettigim biri vardi UKde zengin ailede doğdu hukuk okudu suanda mesela normal bir hayati var 9 5 iş artık lüks oldu lüks anca böyle kalburustu kesimin cocuklari...
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Ben konu başlığına göre yorum yaptım. Gençler...Yani iş hayatına yeni başlayanlar için ülkemizdeki gerçek bu. Hatta dünyadaki gerçek de bu.
İşveren olarak kimse tecrübesiz birine al sana 40 bin TL maaş, işi öğren,. demez. Asgarî ücretin SGK primi ile, 40 bin TL ücretin SGK primi arasında çok fark var, doğal olarak işverene hiçbir katkı vermeyen bir elemana ben de 40 bin TL maaş+Sgk primini ödemem. Sen öder misin? İşe yeni başlamış işi bilmeyen birine 40 bin TL maaş+SGK+yol+yemek aylık sana 60-70 bin TL'ye mal olacak bir elemanı işe alır mısın?
İşçi, işverene artı birşey vermezse para kazandırmaz ise işveren işçiye para vermez bu dünyanın her yerinde böyledir. Elbette 40-50 bin TL bugünün şartlarında olması gereken maaş ama gerçekler böyle değil istekler çok ama kaynaklar kısıtlı buna ekonomi diyoruz.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Sanki herkesin ARGE departmanı, laboratuvarları falan var, işyerine para kazandıracak.
Sen para vermeyerek para kazandırma potansiyeli olan elemanı zaten baştan kaçırdın.
Kendinden emin olan kişinin ne işi olur senin vereceğin asgarî ücret ile.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Güzel bir şehrin kesinlikle basit olmayan ama akademik personeli son senelerde biraz sıkıntılı çıkmış bir bölümünde eğitim aldım, özellikle kardeşim tıp bölümüne yerleştikten sonra üniversitedeki gerek sınıf arkadaşlarım gerekse akademik personel bana karşı çok farklı davranışlar sergilemeye başladılar, sanırım klimamızın ayarlarıyla oynadılar. Kardeşimi maalesef Fetöcüler çok sevdiler, benim beklentilerini ve arzularını karşılayamayacağımı sanırım liseden anladılar. Kardeşim öğretmenlere asker selamı veren biriydi, aklıma geldikçe babamın bazı sabahlar bizi uyandırırken "asker kalk" diye bağırışı kulaklarımda yankılanıyor, inanılmaz itici gelirdi ve çok kızardım böyle seslenince, kardeşim tamamen baba tarafından dominant çıktı çok fena çoook bildiğiniz gibi değil Babam Türkiye'nin ilk kurulduğu yıllardan Suriye göçmeni, ordu beslemesi de olmadığından maddiyatı sıfırdı annem ile evlenirken, asil kadınlar maddiyata bakmazlar bilirsiniz, şimdi kardeşimi yemek için pirana balığından beter kişiler fırıldak oluyorlar etrafında ve düşünün kardeşim de saf sade kamu doktoru, hem maaşı düşük (diğer doktorların 2 - 3 kat maaş aldıklarından eminim) hem de ek geliri yok, bazen kimi ek gelirleri onun adına bir yerlere yatırdıklarından şüpheleniyorum haraç gibi Bu halini gördüğüm kardeşimi de bana karşı dolduruyorlar, bana çok adi laflar söyletiyorlar özellikle işsizliğim ile ilgili, bir duysanız kurduğu cümleleri bir görseniz kullandığı beden dilini, hiç böyle biri değildi bana karşı...
İşsizlik konusunda o kadar çok şey yazdım ki tekrar etmeyeceğim, ekleyeceklerim var! Biraz kiloluyum ama güzel bir rutine geçersem daha fit olabiliyorum, kişisel bakım konusunda duyarsız değilim, gerekirse giyim kuşama da elime para geçerse para harcamaktan hiç çekinmem. Bir mühendis olarak geçmişe dönüp baktığımda 2 farklı şey buldum forum sayesinde; lisedeyken son sene depresyona girdim ve bir süre Lustral kullandım, buna dayanarak iş vermiyorlarsa söyleyebileceğim hiçbir şey yok. O kadar mutsuzdum ki; okuduğum lisenin son senelerinde Fetö'den dolayı öğretmen ve öğrenci yapısı feci bir şekilde değişmişti, eskiden de ucubelik vardı ama canım çok sıkılmazdı, son sene karşılaştığım tipler, hissettiğim rekabet ve kimilerindeki aşırı farklılaşan tutumlar beni yıprattı, analiz yapan bir teknoloji varsa bu durumu yakalamıştır, Lise 1'den itibaren yavaş yavaş ruhen karardım, ciddiyetimi kaybetmedim ama bazı derslerim çok iyiyken bazı derslerim de rezaletti, kim görse şaşırır ne bu diye sorar...
https://eksisozluk.com/stres-umutsuzluk-karamsarlik-uzuntu-korku--6992488
İkincisi olay olabilir; bu çağda artık çoğu kimse saklamıyor, ben zaten hissettiriyordum sesimden konuşmamdan farklı tercihlere karşı sempatim olduğunu ve maalesef akran zorbalığına uğradım, hem şişko hem top laflarını çok duyardım ki düşünün yaşadığım bölgenin en iyi okulu diyorlardı bu okula Anadolu Lisesi sınavı sonrası eğitim görebileceğim 3 Anadolu Lisesi vardı, beni yarı yolda bırakan kaltAK ilkokul öğretmenime rağmen fazladan sınıf açılan bir Anadolu Lisesi'ne gidecektim ama oturduğum adrese yakın yerdekinde şansımı deneyip tercih sıralaması avantajıyla boş kontenjan sayesinde girebildim. Tercih sıralamasında tüm kontenjanların toplamından sonra sırada ben vardım, kesin Anadolu Liseli olacaktım ama "iyi mal" diye tabir edilen okula girdim. Ben girdiğim zaman 7 senelikti kardeşim 4 senelik iken girdi ve dereceyle bitirip tıp okudu. Ben 7 sene boyunca öyle şeyler gördüm ki bazen aklıma geldiği ve inanamadıklarım oluyor. Aşırı top lafını duyunca çocuk kafamla biraz kızlara yakın görüneyim diye onların kendi aralarında yaptığı gibi onlarla şakalaşayım dedim sen misin bunu yapan? Adımı sapığa çıkardılar, sanki farklı eğilimlerimi hissedip ona tersten yaklaşıp bana damga vurdular, iğrenç Din Kültürü hocası benim gibi ana kuzusunun yanına gelip pişkin pişkin "Yakıştı mı sana?" muhabbeti yapıyordu düşünün artık nasıl bir zorbalığa maruz kaldığımı, katil soğukkanlılığıyla yaptılar bunu hissettiniz mi sütü? Bazen siyasi bir komploya kurban gittiğimi düşünüyorum çünkü şu an maalesef benim gibilerinin çoğu namuslarıyla kaldılarsa işsizler, benim gibilerini tu kaka gösterip beş para etmez kıro çocuklarını da terbiye ettiklerini hissediyorum. Nasıl bir süreç geçirdim bir bilseniz, babamı bile çağırıp kibarca oğlunu tedavi et demelerinden anladım bazı şeyleri, Allah'ın kara kuru çirkin babasının ensest prensesi kızları rahatsız olmuşmuş, sonradan anladım ki çoğu Mason kızı kaltAK bir şey zaten, nasıl sündüre sündüre dedikodumu yaptılar bir bilseniz, onlarla konuşup mastürbasyon yapıyormuşum yok uzaklaştırma almışım ki bunların hiçbiri olmadı, okulda bir kere bile boşalmadım bir kere bile mastürbasyon yapmadım ama bazıları buram buram meni kokuyordu. Ben özellikle çok pis bir dışlanmaya maruz kaldığımı ve diğer öğrenciler için klima malzemesi olduğumu düşünüyorum, ölüyorum bitiyorum sizlerle aynı çatı altında olmak için biliyor musunuz? En fakirinden en zenginine hepsinde bir hastalık var adını koyamadığım ve hastalık listesinin başında farklılıklara tahammülsüzlük gibi çağdışı bir ilkellik bulunuyor...
https://mini.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/158449899
Düşünün nedense bu okulu 6 Şubat depremi sonrası Ali Koç ziyaret ediyor ve öğrencileri de selamlaşma sırasına sokuyorlar, aman "Koç'um benim" gelmiş hoş gelmiş rezil şeyler
Öylesine vahşi bir ortamda yaşıyoruz ki bunu hissedip üniversitede para biriktirdim belki yurtdışına çıkarım diye ancak olmadı olamadı (biraz da ailesel sebeplerden dolayı) ama iyi ki burada kaldım, hikaye kanlı bitecek bu artık çok bariz bir şekilde ortaya çıkmış durumda, ben çöp olmayacağım
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tubytube -- 11 Ağustos 2024; 23:51:16 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
öyle bir işte vermiyorlar ki. yok hocam yok. iş hiçbir şekilde yok.
-
madem o kadar iş sahası açılmıyor, o kadar üniversite açma o zaman. üniversite mezunuyla ilk okul mezununu aynı kefeye mi koyacağız?
-
Bir genç arkadaşım var. Elinden her iş gelir. Adam kendi kapısının önünde e34 kasa BMW'nin M50B20 motorunu sıfırdan topladı. Ana yatak, kol yatak, segman vs bildiğiniz tek başına yaptı hepsini. Bu genç arkadaşım sanayide bir ustanın yanında işe girdi. Sabah 8 akşam 9 çalışma saatleri. Ustası her türlü işi bu genç arkadaşıma verdi, baskı balatasından üst kapak sök-tak yapmaya kadar tek başına hepsini yaptı. Netice?
Sigorta, yol, yemek yok; asgari ücret.
Şimdi bu çocuk burada çalışır mı sizce?
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X