Şimdi Ara

Geçmiş görülebilir mi? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
100
Cevap
1
Favori
2.405
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • başka bir gezenden dünya yı izleseydik belki geçmişi görebilirdik
    _____________________________
    KeDiLeRiN kRaLiÇeSi
    MAWWW DEDİK GÜLÜM
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Merkür gözlemlerindeki tuhaflıkların açıklaması da yine ışığın, güneşin kütleçekim gücü karşısında yörüngesinin eğrilmesinden kaynaklanmaktadır. Benim görüşlerim şu şekildedir: Muğlaklık deneylerde ve ölçümlerde değildir. Göreliliğin felsefi yorumundadır. Görelilik algı ve ölçme ilgilidir ve bir mühendislik meselesidir. Görelilik kullanılarak uydular yörüngelerine oturtulur, GPS sistemleri çalıştırılır. Buradaki bence yanlış yorumlama uzay-zamanın eğrilmesi tabiri ile mekanın dördüncü boyut üzerine eğrilmesi anlamı çıkarılmasıdır. Uzaydaki geometri, uzaydaki madde ile ilgilidir ve biz bu eğrilmeyi yine üç boyut algısı ile ölçeriz ve kavrarız. İki boyutlu bir gerçeklik olmadığı gibi dört boyutlu bir gerçeklik de yoktur (zaman bir mekan boyutu değildir). Kuantum kuramına göre kütleçekimi olgusuna "uzayın eğriliği" değil, kuramın öngördüğü "graviton" denen parçaçık sebep olmaktadır. Ayrıca görelilik, ışık hızına yakın hızlarda zamanın yavaş geçmesi olgusuna muhtaç değildir.

    Bunlar benim fikirlerim olup, iddia ve tartışma amaçlı değildir.



    kendi fikirlerinizi ortaya koymanız daha güzel olmuş size katılıyorum
    _____________________________
    a href="http://imageshack.us"img src="http://img396.imageshack.us/img396/8179/trwinceez2.jpg" border="0" alt="Image Hosted by ImageShack.us" //a




  • Dört boyutlu bir hiperküp matematiksel olarak çok sade ve mükemmel bir cisimdir. Aşağıda dört boyutlu bir hiperküpün üç boyuttaki yansıması temsili olarak resmedilmiş (resme dönüşünce üçüncü boyutunu da kaybediyor). Aslında bütün kenarların eşit uzunlukta ve bütün açıların 90 derece olduğunu düşünün. Ama gerçek dünyada hiperküp diye bir şey yoktur. Kuram (teori) denilince kesin olmayan bilgiler topluluğu olarak anlaşılmasının yanlış olduğuna katılıyorum ama diğer yandan da bilim tarihinin terkedilmiş kuramlar ile dolu olduğu da unutmamak gerekir.

    _____________________________




  • Ben yine de birkaç yüzyıl önce gerçekleşmiş bir olayın, dünyadan birkaç yüz ışık yılı ötedeki başka bir gezegenden (ne kadar yüksek bir teknoloji ile bakılırsa bakılsın) net bir konu bütünlüğü ile algılanamayacağı kanaatindeyim. Bunun nedeni bence şu olur: Bilgiyi fotonlar taşıyacak. Fotonlar her bir yana dağılıyorlar. Günlük hayatta karşımızda cereyan eden bir olaydan gözümüze çok sayıda foton gelir. Bu kadar kısa mesafede fotonların birbirlerine olan konumları ve enerjileri hemen hemen tümüyle cereyan eden olayın bilgisini taşır. Oysa birkaç yüz ışık yılı öteye gidildikçe olaydan gelen bilgiyi taşıyan foton sayısı son derece azalır. Ayrıca uzay kütleçekim alanları ve muhtelif maddeler ile doludur ve bu da fotonların birbirlerine olan konumlarını ve enerjilerini etkiler ve artık konu bütünlüğünü taşıyacak bilgi kalmaz.
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Ben yine de birkaç yüzyıl önce gerçekleşmiş bir olayın, dünyadan birkaç yüz ışık yılı ötedeki başka bir gezegenden (ne kadar yüksek bir teknoloji ile bakılırsa bakılsın) net bir konu bütünlüğü ile algılanamayacağı kanaatindeyim. Bunun nedeni bence şu olur: Bilgiyi fotonlar taşıyacak. Fotonlar her bir yana dağılıyorlar. Günlük hayatta karşımızda cereyan eden bir olaydan gözümüze çok sayıda foton gelir. Bu kadar kısa mesafede fotonların birbirlerine olan konumları ve enerjileri hemen hemen tümüyle cereyan eden olayın bilgisini taşır. Oysa birkaç yüz ışık yılı öteye gidildikçe olaydan gelen bilgiyi taşıyan foton sayısı son derece azalır. Ayrıca uzay kütleçekim alanları ve muhtelif maddeler ile doludur ve bu da fotonların birbirlerine olan konumlarını ve enerjilerini etkiler ve artık konu bütünlüğünü taşıyacak bilgi kalmaz.


    Yani bir televizyon anteninin hasarlı bir vericiden bozuk bir görüntü almasına benzetebilir miyiz bunu? Anteni gelişmiş teknoloji ürünü bir görüntü derleyici gibi düşünürsek?
    _____________________________




  • Trackfind500, hakikaten yazdığın doğru. Öyle de düşünebiliriz. Uzayın uzak bir köşesinden radyo sinyalleri ile gelen mesaj yolculuğu boyunca sadece parazit toplamakla kalmaz (dalganın genliği ile ilgili) aynı zamanda bilginin kendisi de bozulabilir (dalganın frekansı ile ilgili). Ama bir de şöyle bir şey var, gelişmiş teknoloji sahibi canlılar bir bilgisayar (artık ona her ne diyorlarsa) yardımı ile parazitleri filtreleyip sinyali de düzeltebilirler.
    _____________________________
  • peki şöyle düşünsek, çok uzakta düz bir aynaya baksak, geçmişimizi görmez miyiz?

    (gerçi yakındakine de baksak geçmişi görürüz ama algımız onun geçmiş olduğunu anlamaya yetmez)
    _____________________________
    .: :.
  • aslında hepimiz birbirimizin geçmiş bir anını görmekteyiz.Şöyle ki;

    Eğer einstein teorimini iredelediyseniz, birbirinden belli bir uzaklık içinde ayrı olan cisimler veya bunu dünyamıza indirgersek insanlar.Birbirini belli bir zaman aralığında gecikme ile gördüğünden dolayı GEÇMİŞİNİ görüyor ,diyorum. Bu 5 metre ötede duran kşi için belki çok çok kısa bir zaman aralığı yapar ancak , yine de herkezin atomik saati farklı işler.

    Bunu abartarak düşündüğümüzde buradan 5 milyar yıl öncek yıldıza veya galaksiye baktığımzda bunun 5 milyar önceki fiziki durumunu ve şartlarını görebiliriz.Yani şu an baktığımız yerde herhangi bir yıldız yoktur diyebiliriz.Siz ne kadar uzağa bakıp gözlem yparsanız (ışık yılı) o kadar yıl önceki halini görürsünüz.
    _____________________________
    JUPİTER ve yörüngesindeki tüm UYDULARI ve doğal kaynakları ,madenleri Türkiye'nindir .

  • evet çok uzaktaki aynaya bakarsanız , geçmişinizi görürsünüz .Şöyleki marsa bir ayna yerleştirsek ve dünyada harhangi bir şehre odaklasak. Sanıyorum 20 dakika idi ışık yılı cinsinden , gidiş geliş 40 dakika öncesini görürüz dünyasının.Ancak sizin 40dakika önceki haliniz teleskoun başı oladuğu için bir şey değişmeyecektir. Biraz dikkatli olursak mantık ikilemini anlayabiliriz.


    quote:

    Orjinalden alıntı: msurucu

    peki şöyle düşünsek, çok uzakta düz bir aynaya baksak, geçmişimizi görmez miyiz?

    (gerçi yakındakine de baksak geçmişi görürüz ama algımız onun geçmiş olduğunu anlamaya yetmez)
    _____________________________
    JUPİTER ve yörüngesindeki tüm UYDULARI ve doğal kaynakları ,madenleri Türkiye'nindir .

  • ikilemi tam anlayamadım sevgili vezir. biraz daha ayrıntılı anlatır mısınız?
    _____________________________
    .: :.
  • burada zaman bir boyut parametresidir.Yani zaman kaldırılmış olsa 40 dakika önce iel 40 dakika sonranın bir önemi yoktur.çünkü sadece x ,y,z koordinatı söz konusudur.Eğer teleskopa bakan kişi yer değiştirmemeiş ise koordinat aynı olacaktır.Bakan kişi kendini uzaydan aynı noktada görebilecektir.Ancak zaman konusu olduğunda bakan kişi 40 dakika boyunca aynı noktada değil ise aynı anda 2 noktada bulabileceği gibi bir varsayım gibi görünmekle birlikte , asıl olan ile görünen aynıdır .Sadece zaman gecikmesi söz konusudur.
    aynı noktadn bakan bir zaman makinası yapmış olursunuz.

    quote:

    Orjinalden alıntı: msurucu

    ikilemi tam anlayamadım sevgili vezir. biraz daha ayrıntılı anlatır mısınız?
    _____________________________
    JUPİTER ve yörüngesindeki tüm UYDULARI ve doğal kaynakları ,madenleri Türkiye'nindir .

  • zaten bahsi geçen konu zaman gecikmesinden başka birşey değil ki. geçmişi görebilmek demek, geçmişin görüntüsünü görmek demek.
    yanılıyor muyum?
    _____________________________
    .: :.
  • işte bu noktaya kadar herşey tamam da yirmiyıl evvel aklıma takılıp da üniversitede bir fizik bölümünden bir doçent ile tartıştığım şey tam olarak bu idi. Acaba geçmiş aynı geçmiş mi olurdu !!!

    O zamanlar bilgimiz kıt ama beynimiz zehir gibi olduğu için , çesitli aykırı görüşü çocukça saflıkta dile getirmek kolay oluyor idi. Acaba geçmiş aynı geçmiş mi olurdu .Yani x,y,z koordinatı aynı sekilde mi kalır seçilimi aynı mı yapardık.Ben şimdi milleti o zamnlar çok güldüren shell (kabuk) terorisini orataya atmış ve meşhur karadelikleri inceleyen hawkins amcamızın kitaplarından örenekler ile zamanı anlamaya çalışmıştım.

    Detaylarına girmeden iç içe kabuk şeklinde zamanın kendi içinde geçerli olugu mekan birlikteliği fikri idi.Hiçbir kabuktaki diğer kabukta oluşan ile temas yapamamakta bir sürü mekan iç isçe fakat farklı zman dilimlerinde aynuı anda mevcut olmaktaydı.Üsütnden çok zaman geçti bizler de değişik uzmanlık alanlarında çalışmakyayız.
    Birkaç yıl evvel aynı Hawkins in paralel evrenler kitabını okuyunca şok olmuştum.Adam aynı benim fikrimi daha bilimsel fakat kabul edilebilir tarzda yayınlayarak bu konuya imzasını atmış idi.Şimdi fikir bir zamanlar benim düşüncem idi desem ne yazar.Sonuçta fikir değil sonuç önemlidir, ana bilim dallarında
    _____________________________
    JUPİTER ve yörüngesindeki tüm UYDULARI ve doğal kaynakları ,madenleri Türkiye'nindir .





  • bence görülür.bazıalrı rüyasında görür bazıları hayatta yaşadığı olaylardan hatırlar.
    _____________________________
  • evet güzel cevap pau , eğer tekil bir zamanı sürüyorsak belki gelecekten algı , eğrr aynı anda paralel bir sürü dünyada hüküm sürüyorsak rüya , herşeyi yaratan beynimizin gerçekliğiyle olayı karıştırıyorsak anormal kişilik şeklinde bir sürü yorum yapılabilir ama hangisi doğru, mesele burada
    _____________________________
    JUPİTER ve yörüngesindeki tüm UYDULARI ve doğal kaynakları ,madenleri Türkiye'nindir .

  • bu birazda inanmakla ilgili bence. ama mesela bazen bişey oluyor vede ben bunu yaşadım diyorsun ama nerde ve nasıl olduğunu hatırlamiosun mesela bunu çok m erak ediyorum bana çok oluyo
    _____________________________
  • buna tıp alanındakiler dejavu diyerek açıklama yapıyorlar.Beynin oyunu olarak söylem içindeler.
    Ama zaman eğer bizi sürükleyerek götürebiliyorsa aynı zaman zarında ancak paralel konumlamada bulunan ikizimiz farklı bir gerçekliği hüküm sürüyor olabilir.Bu hissettiğin bundan bir algı olabilir.

    İkinci varsayım ise aynı zaman zarında bulunan kimliğinin zamanın ilerrisinde yaşadığı mekanı dondurarak geriden gelen bedeninin bunu algılaması .Eğer bu mümkünse gelecekte yapılan radyo yayınlarını da yakalamak söz konusudur.Ancak bunu alabilen bir cihaz tasarlanamamıştır.

    O halde tekrar birinci varsayın olasılığı daha geçerli hale geldiği için diyerek sonlandırayım.Yani kanımca tekil bir gelecek mümkün değil zamanın parametreleri olarak değişen olasılıklar dhilinde tesadüf ve seçilim rol oynamaktadır.Bundan dolayı tek bir geleceğin olamayacağı gibi ,tek bir mekanda belirli bir zamanda bulunma gerçekliğinde olmayabilecek gibi durmakta .

    Bu fikir aslında dinlerdeki geleceğin tek ve sınırlı olması fikrine karşı durmakla birlikte aynı zmanda seçilimin insan tarafından yapılabileceği ve karar aşamasının da farklı geleceğe yönelmedeki zıtlılığı açıklamakta.

    Bu da bir zihinlerimizin yarattığı üst soru olan aynı anda 2 farklı olasılık veya seçilim nasıl olabiliyor olğusunu karşımıza çıkarmakta. Matemetik bu cevaba hiç de akıllı adam fikri olarak bakmaz .Ama belki de yeni bir denlem ve açıklama gerekmektedir.


    quote:

    Orjinalden alıntı: pau_gasoll

    bu birazda inanmakla ilgili bence. ama mesela bazen bişey oluyor vede ben bunu yaşadım diyorsun ama nerde ve nasıl olduğunu hatırlamiosun mesela bunu çok m erak ediyorum bana çok oluyo
    _____________________________
    JUPİTER ve yörüngesindeki tüm UYDULARI ve doğal kaynakları ,madenleri Türkiye'nindir .





  • yazdığın yoruumlar için saol

    artık bilim sitelerine daha çok girmeye başladım
    _____________________________
  • Zaman açısından bakışınız sizin şöle; diyorsunuz dünyadaki adamın 10 senede yaptıgı işi uzay hızına çıkan adam 10 saniyede yapıyor.. Bu aynen şöle bir şey 2 atlet varsayalım biri x diğeri ise y , x atlet 100 metreyi 10 saniyede katediyor, y atlet 8 saniye de kat ediyor.. İnsan için zaman deişmez.. Yani bu ışık hızında adam 10 dk da bir gezegenden öbürüne giderken Dünyadaki adam için 10 sene geçmez sadece okuldan eve gelir o sürede.. Bilmiyorum benim yürüttügüm mantık bu

    Düzeltme: Devrik Cümle..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BauglirXul -- 6 Aralık 2006; 1:40:13 >
    _____________________________
    Zor bir yolda yürümek mecburiyetinde olan insanlar yürümeye başlamadan önce gönüllerinde ve zihinlerinde yürümek ve yol almak zorundadırlar.. Evvela " Ben bu yolu nasıl aşarım ? " korkusundan kurtularak yola çıktıklarında görürler ki yol zorda olsa aşılmış, yürünmüş ve gidilmiştir. İşte o zaman insanların yüreklerinde aslında yolun zannedildiği kadar zahmetli olmadığına ve bütün sıkıntılı yolların aşılabileceğine dair bir iman doğar . . .
    Necm.Erb.
  • zaman matematik ğin uğraş konusu değildir,fizik ilgilenir bu mesele ile.Matemetik açısından x,y,z, ve daha üst modeller mevcuttur.Kolaylıkla da anlaşılabilir.Yüzey sayıları hesaplanabilir , her boyuttaki görüntü sayısı ve nasıl olacağı bilinebilir.(Gölge misali )

    işin içine hareket girdiği zamn fizik de girmektedir.Hız , ivme bunlar hep birer türevi integralidir hareketin.ve matemetiksel olarak incelenebilirler.

    Buraya kadar bir prolem yoktu ta ki 1905 yılına gelinceye kadar , einstein kafasına takılan bu hareket olgusunu her hız için kabullenmek istemiyor idi, sanki bir hata veya eksiklik olabilir miydi. SOnsuza kadar hızlanabilir miydik acaba.Kafasında bu sueller ile dolu birgün metroda tranway ile giderken tünele girdiğinde ampul yandı. Bu ampul bizim ampullere benzemiyordu .İnanışlarımızı kökünden değiştirecek relativite kavramının ana soru ve cevabına gidecek yolu tünelden çıktığında kafasında oluşturmuştu.

    Hız sadece ışık hızına kadar artabilir idi, arkası çorap söküğü gibi geldi denklemler flan , newtonu mezarında bile titretecek radikal değişim piyasaydı adı , görecelik kuramı idi.

    zaman her birey için aynı klamamakta hızın artması ile birlikte anı yaşayan kişi için sabit fakat sabit duran veya görece daha yavaş hareket edenler için diyelim daha hızlı hareket etmekteydi. Kendini tranwayda ışık hızında gittiğini hayal eden einstein çevreindekilerin daha yavaş hatta durağan halde sabit kaldıklarını hayal etmiş idi.

    O yıllarda bu kuram çok tartışıldı ancak insanoğlu her zaman ispat ister ya, ne zaman tam hatırlayamıyorum bunu test edebilmek için atomik çok hasas saatlerin bulunuşu gerekti belki de sezyum saatidir.

    neyse sonuç önemli olduğu için merak edenler araştırabilirler;

    2 adet çok çok hasas (saniyenin milyonda belki milyarda biri) 2 atomik saat sıfırlanarak dünyada ayarlandı.
    Birisi dünyada kalmak şartıyla diğeri uzaya giden roketlerden birinin içine kondu. Herşey basitti , eğer saatler şaşmaz ise einstein haksız olacak , eğer şaşarsa teori doğru olacak idi.

    deney yapıldı ve sonuç;

    Uzaya giden uzay aracındaki saat dünyaya göndüğünde çok az da olsa geri kalmışdı.Nasıl geri kalabilridi ,bu kadar kısa zman içinde milyonlarca yıla 1 saniye bile şaşmıyacak olan bir deney süresince gerçekleşmiş idi.

    ZAman izafi idi ,
    _____________________________
    JUPİTER ve yörüngesindeki tüm UYDULARI ve doğal kaynakları ,madenleri Türkiye&amp;#39;nindir .





  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.