FINAL FANTASY XV PS4/PRO - Rehber Niteliğinde Ana Konu - Metascore 84 (67. sayfa)

Final Fantasy 15'i 70 saat sonunda, tüm DLC'leriyle birlikte, yapılabilecek şeylerin herhalde bi %95'ini tamamlayarak, 94 level'da bitirdim. Valla ne diyeceğimi bilemiyorum, karışık hislere sahibim. Bir içerik üreticisi, inceleme videosunun sonunda ''most flawed game that i love'' yani kabaca ''sevdiğim en kusurlu oyun'' demişti. Sanırım birebir aynı fikre sahibim. FF15 pek çok kusuru olan, sonradan eklenen bir sürü ek içeriğe rağmen eksiklerini tamamlayamamış ancak başında saatlerin nasıl geçtiğini anlayamadığınız bir büyüye sahip olan ve keyifli anlar geçirtmeyi rahatlıkla başaran ilginç bir yapım. Bundan önceki bitirdiğim oyun Spider Man 2'ydi ve hani bir sürü açıdan FF15'ten çok daha iyi iş çıkarmasına rağmen oyunun başında olmadığım günlerde Spider Man 2'yi açma isteğim 10 üzerinden 7 falansa FF15'te 9'dan aşağı düşmedi hiç. Aslında aynı hislere FF7 Remake oynarken de sahiptim ama onda genel çıta hep belli bir seviyenin üstündeydi. FF15 ise bazı anlarda en baba AAA oyunlara taş çıkartacak seviyede bir deneyim sunarken bazı anlarda da basit bir indie oyunun bile yapmayacağı hatalara düşüyor. Çok uzatmadan gelelim oyunun artı ve eksilerine :

++ Savaş mekaniklerini genel olarak sevdim. Evet FF7 Remake veya diğer JRPG'ler kadar taktiksellik gerektirmiyor ama yeterli silah çeşitliliği olsun, ekip arkadaşlarımızın farklı yetenekleri ve kontrol edildiklerinde tamamen değişen oyun yapısı olsun, düşman çeşitliliği ve hepsinin ayrı ayrı zayıf ve güçlü yanlarını keşfetmek olsun, özel Armiger yetenekleri, büyüler olsun hepsi birleşince ortaya keyifli bir combat mekaniği çıkmış. Ayrıca ekip arkadaşlarını kontrol etmediğiniz veya onlara direktif vermediğiniz zamanlarda bile savaşlardaki konumunuza ve atak şekillerinize göre pek çok combo saldırı çıkartabiliyorsunuz

++ Grafikler çıktığı yıl için enfesmiş. Bugün için bile hiç sırıtmıyor hatta son yıllardaki pek çok açık dünya yapımdan daha bile iyi bir görsellik sunmayı başarıyor

++ Müzikler tek kelimeyle muazzam. Bunu çok uzatmayacağım, direkt The Witcher 3 seviyesinde dersem zaten ne kadar iyi olduklarını rahatça özetlemiş olurum

++ Genel ambiyans ve atmosfer sunumu başarılı, insanı içine çekmeyi başarıyor. Çok güzel tasarlanmış mekanlara sahip

++ Hikaye belli problemlere sahip olsa da genel sunum kalitesi ve özellikle ikinci yarısındaki temposu iyiydi. Ekip arkadaşlarımızla girdiğimiz diyaloglar çok eğlenceli, önemli bir görev için yola çıkan 4 yakın arkadaş temasını ve aralarındaki bağı oyuncuya güzel sunmuşlar. İyi bir lore'u var. Akılda kalıcı birçok epik sahneye sahip. Ama senaryonun sorunları da fazlaydı maalesef, ondan negatif taraflarda bahsederim

++ Büyüler görsel olarak aşırı etkileyiciler

++ Geceler resmen zifiri karanlık. Şu durumu pek çok yapımcı ya umursamıyor ya da görsellikten ödün vermemek için yapmıyorlar ama çoğu oyunda geceler bile oldukça aydınlıkken FF15 bu konuda gereken özeni göstermiş. Bi Dragon's Dogma'da böyle gerçekçi bir gece atmosferi görmüştüm daha önce

++ FF evreninin binek hayvanları olan chocobo'nun kullanımı çok rahat ve keyifli, hayvanın ağırlığını ve fiziğini vermeyi güzel başarmışlar

++ Açık dünyası görsel açıdan çok hoş

++ Dungeon'lar tasarım ve içerik olarak birbirinden tamamen farklılar. Çoğu oyundaki gibi bu mekanların ve kapalı alanların benzer dizayna sahip olması durumu FF15'te neyse ki yok

++ DLC'leri genel olarak sevdim. Hikayedeki önemli boşlukları dolduruyorlar. Ekipteki karakterlerimizin DLC'leri zaten kesin olarak planlıymış ama normalde yapımcılar Episode Ardyn'den sonra Aranea, Noctis ve Lunafreya odağında 3 tane daha ek paket yapılması planlıyormuş ama hem oyun beklenildiği kadar tutmadığından hem de yapan ekip arasında bazı önemli fikir ayrılıkları olduğundan hepsi rafa kalkmış, üzücü

Gelelim oyunun eksik kaldığı taraflara :

-- Hikayede önemli problemler var. Bir kere oyuna eğer Brotherhood mini dizisini ve Kingslaive filmini izlemeden başlarsanız (ikisi de gayet güzeldi bu arada, öneririm) neyin ne olduğunu, hangi karakterin nasıl bir geçmişi ve motivasyonu olduğunu anlamanız son derece zorlaşır. Bunları izleyip girişseniz bile oyunun ilk yarısı çok odaksız ve neyi niye yaptığımız doğru düzgün anlatılmıyor. Bazı kısımlar çok oldu bittiye getirilmiş. Bütün bu DLC'lere ve ek materyallere rağmen hala her şeyi tam oturtamıyor. Büyük bir potansiyel maalesef heba edilmiş. Ben senaryonun şu anki halini de sevdim, hatta sonu da oldukça vurucuydu ama işte içini doldurması gereken bazı önemli şeyleri de ya yarım bırakmışlar ya da hiç bahsetmemişler

-- Açık dünya görsel olarak çok iyi demiştim, keşke aynı şeyi içerik açısından da diyebilseydim. Yan görevler çok basit sunumlara sahip, hepsi getir götürden veya bir yaratığı öldürmekten ibaret. Arada bazı merak uyandırıcı ve daha kaliteli yan içerikler de var tabii ama genele kıyasla bunlar oldukça az kalmışlar. Savaş dinamiklerini, ekibin uyumunu sevdiğimden ve haritada görmediğim ilginç yerleri keşfetmemi sağlamasından ötürü (bazılarında güzel ödüller de var ayrıca) yan görevlerin çok büyük kısmını tamamladım ama keşke içerik anlamında da tatmin olabilseydim

-- Bazı dungeon'lar gereksiz kriptik ve bir yerden sonra bayabiliyor

-- Regalia ismindeki aracımızın kontrol düzenini ve sadece gaza basarak dümdüz gitmek dışında hiçbir işlevi olmamasını kim tasarladıysa... Off-road yani serbest olarak kullanabileceğimiz aracı ancak Chapter 8'de yani oyunun yarısında falan elde ediyorsunuz. Yani neyse ki Nexus'ta bununla alakalı bir mod vardı da Regalia'yı da serbestçe istediğim gibi sürebildim ama modsuz geçirdiğim ilk 3-5 saat can sıktı

-- Aynı FF7 Remake'teki gibi FF15 de kendini tanıtıp öğretme ve hemen içine alabilme konusunda kısır. Onda her şeyin mantığının tam anlamıyla oturması ve kontrolü sağlamam 20 saate yakın bir vakit aldı demiştim. FF15'te de aynı şey yine rahat bi 10-15 saat sürdü

-- Optimizasyon kötü. Bu oyun çıktığında daha Nvidia 2xxx serisini bile çıkarmamıştı. Ben ise oyunu 5070 Ti - 5700x3d gibi çıktığı yıldaki gereksinimin çok ötesinde bir sistemle oynamama rağmen açık dünyada bazı yoğun sahnelerde gereksiz fps drop'lar ve stutter'lar yaşadım

-- Parry ve dodge sistemi biraz farklı ve kolay. İkisi aynı tuş ve basılı tuttuğunuz sürece Noctis mana'sı bitene kadar her saldırıyı otomatik olarak dodge'luyor. Ayrıca parry yapmanız gereken anda da oyun bunu haber veriyor ve parry aralığı fazla geniş olduğundan saldırıların %90'ını falan rahatça engelleyebiliyorsunuz

-- Büyüler görsel olarak aşırı etkileyici dedim ama inanın bunu o kadar az görüyorsunuz ki... Çünkü sevgili yapımcılar artık niyeyse büyüleri baya item gibi kullanmamızı istemiş. Ayrıca bunları craft menüsünden o kadar uğraşıp hazırlıyorsunuz ama elinizde sadece 3 tane büyü oluyor ve bunları kullanıp tekrar en baştan craft'lamanız gerekiyor. Yani şunu Witcher 3'teki veya ne bileyim Bethesda RPG'lerindeki gibi yapmak çok zor olmamalıydı

-- Ekibimizin dış görünüşünü ve giydiklerini doğru düzgün özelleştiremiyoruz

-- Oyunda Wait Mode isminde bir şey var. İsterseniz savaş anında oyunu durdurup kim nerede görüp taktik yapabilmenizi sağlıyor. Ancak bunu bir tuşa atamak yerine hareket etmeyi bıraktığınızda otomatik olan bir şey haline getirmişler ve bu yüzden zerre pratik değil. Keşke FF7 Remake'lerdeki aktif durdurma sistemini o zaman da düşünebilselermiş

İşte böyle. FF15 benim için girişte saydığım sebeplerden ötürü farklı bir tecrübe oldu. Son derece keyif aldım fakat önemli zayıf tarafları ve harcanan potansiyeli de üzdü maalesef. Bundan önce oynadığım tek FF; 7 Remake idi. Artık güncel FF'lere geçebilirim, sırada FF16 ve Rebirth var. Araya tabii başka oyunlar da alacağım ama bu sene bitmeden ikisini de aradan çıkarmayı düşünüyorum. Ha son olarak da puanım 80/100

Yorumunuz için teşekkür ederim hocam. Eski FF’lerin içerik anlamında daha dolu olduklarını duymuştum ama beni onlardan uzak tutan şey sıra tabanlı dövüş sistemi oldu yıllarca. 30 yıla yakındır oyunlarla içli dışlıyım, daha hayatımda South Park’lar dışında sıra tabanlı bir oyun oynamadım çünkü beni hiç sarmıyor (onları da sırf diziyi ve temasını çok sevdiğim için bitirmiştim). Baldur’s Gate 3 gibi bir şahesere bile sırf bu yüzden girişmedim hiç. Yakın zamanda çıkan Clair Obscur bu türde güzel yenilikler sunduğu ve çok övüldüğü için ona yakın zamanda başlamayı düşünüyorum. Belki ondan sonra gaza gelirsem 10 ve 12’ye bakış atarım, tavsiyeniz için teşekkür ederim