Şimdi Ara

Felsefe ile Bilim tam olarak nerede ayrılır?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
41
Cevap
0
Favori
750
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Benim gördüğüm kadarıyla Felsefe'nin büyük bir kısımı Bilim'in o an için bir şey söyleyemediği konularda atıp tutarak oluşmuş. Şu an Felsefe'nin işlevi nedir? Bilim ile nerede ayrılırlar, Bilim'e kıyasla artıları nelerdir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Felsefe kendisinde kusur bulunmaması gerekeni tespit eder. Bilim ise bu yapıyı kainata monte eder. Bu şekilde bilim iş görme adına fiilde bulunabilir.



    Anne baba başta olmak üzere madde atom gibi yapıların kusurlu olmaması gereken yapılarından muteşekkil bir çaba ve emek sarfı felsefeyi bilimden ayırır diyebiliriz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Felsefe ile bilim arasındaki ayrım galiba test edilebilirlik noktasındadır. Bilimin savları doğrulanabilir(veya yanlışlanabilir) türden olmalıdır. Bu nokta bizi deneye götürür, ama değerlendirmeyi yapan akıldır. Buradan tekrar akla gideriz, felsefe bir şekilde karşımıza çıkıyor işte.
    Felsefenin şu anki yararını ben açıkçası sorgulama açısından görüyorum, her ne yaparsanız yapın sizi sorgulayabilecek tek makamdır felsefe.
  • sanırım felsefe kısaca; akledemediğini saçmalamaya başlamadır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: forvet09

    sanırım felsefe kısaca; akledemediğini saçmalamaya başlamadır.


    Neden saçmalamaya başlamaktır dediniz? Bu önermenizi ispatlayabilir misiniz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • dünyayı çok çok ince ayarları ile incelemek isterseniz bir ayrışmayı görürsünüz. sanki madde ve onu oluşturan yapıların boşanması gibi bir halet vardır. ayrışmadaki bu tabir önemli.

    boşanma fiil olarak iradi birleşimlerin amaçlarından saptıklarını düşündükleri zaman olurken ayrışma fiil olarak iradi birleşmelerin amacını oluşturduktan sonra çözülmesi şeklindedir.

    bana göre iradi yapılar bir şekilde amacını gerçekleştirme konusunda geri adım atma yönünde şekil değiştirmeye başlamıştır. bir sapma hali vardır ve bu hal bir şekilde ulaşılmak istenen hedef bakımından bir görülen yapıları ayrıksı olarak ifade etme gereğine evrilecektir veya evrilmiştir. bu açıdan kainat aslında yoktur.

    bu açıdan düşünüşte ortaya çıkan ürünlerin boşanma esnasında taraflar arasında paylaşımı esasken, ayrışma anında mevcudiyetini koruması ise apayrı kişiliklere neden olur. bu açıdan ise kainat bir sonuçtur ve nesneler kümesidir.

    ........................

    amacı konusunda ayrışmayı yol edinen yapılar bireysel olarak ortaya nesne denen şeyi koyabilirken, boşanma denen süreçte taraflar ürünlerini de yanlarına alarak sahneden çekilir.

    ........................

    kainattaki maddesel varolum yani artık nesneler bakımından ayrışma iken gözle görülemeyen nicelikler bakımından boşanma denen hal mevcuttur denebilir.

    bilimin varolum üzerinden felsefenin de nesneye yönelmeyen aklediş süreci bakımından bu ayrımı gözlemlemesi önemli olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 22 Aralık 2017; 18:11:26 >
  • Benim bildiğim kadarıyla bilim bir şeyin "nasıl" olduğu ile ilgilenir felsefe ise onun "neden"ini bulmaya uğraşır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör

    Benim bildiğim kadarıyla bilim bir şeyin "nasıl" olduğu ile ilgilenir felsefe ise onun "neden"ini bulmaya uğraşır.

    İyi de hiçbir şeyin "neden"i olmaz ki, neden "niyet/ özne" önkabulü içeren bir sorudur. Birine "Bunu neden yaptın" diye sorabilirsiniz, bunu sorarak aslında onun motivini/ niyetini sormuş olursunuz. Bunun haricinde "Neden" diye sormak hatalı olur. Bu yüzden "Evren neden var" yahut "Biz neden varız" gibi sorular hatalıdır.



    Eskiden bu pek bilinmediği ve bilim çok geride olduğu için herkes kendince bu konular hakkında atıp tutabiliyodu. Şu an felsefe bu bağlamda işlevsiz kaldı. Hani, "Mantık" alanı haricinde şu an felsefenin bize kattığı pragmatik bi şey var mı emin değilim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Felsefi olarak yaşanılan sureç ilahın en sevmediği helal olarak tabir edilse idi diynsel veride boşanma olarak anlam kazanırdı.



    Fiilen olmasa da ismen bir boşanma zaten farzdı. Nurullah Ayetullah Meryem yasin elif bunlar eş edinemezler.



    Bu durum bile negatif onlarca olaya sebeb olmuşa benziyor. Önemli olan kainat en sevilmeyen helalden muteşekkil ise helal nedir haram nedir?



    Felsefenin ilahiyata kayan yonunun diyn tabanlı arayışı bu olsa gerektir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mutatio kullanıcısına yanıt
    Neden sorusu bilimin uzak kalmak istediği bir soru olabilir ama feldefede doğal olarak sorulabilir, ki bana göre bilimin bile, örneğin evrenin neden var olduğu sorusunada verecek cevabı bir gün olacaktır. Bu cevap hiç bir nedenin olmadığı şeklinde de olabilir mesela. Varoluşun nedeni, amacı gibi sorular felsefede tartışılabilir.

    Felsefenin pozitif bilimler dışındaki çoğu alanda hala etkili olduğunu düşünüyorum örneğin hukuk, örneğin eğitim.. Ve ayrıca felsefe gibi bir alanda pragmatik yarar aranmaz.
    Aradığın şeyi tartışmaktadır zaten o.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi savarog -- 22 Aralık 2017; 21:59:11 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mutatio


    quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör

    Benim bildiğim kadarıyla bilim bir şeyin "nasıl" olduğu ile ilgilenir felsefe ise onun "neden"ini bulmaya uğraşır.

    İyi de hiçbir şeyin "neden"i olmaz ki, neden "niyet/ özne" önkabulü içeren bir sorudur. Birine "Bunu neden yaptın" diye sorabilirsiniz, bunu sorarak aslında onun motivini/ niyetini sormuş olursunuz. Bunun haricinde "Neden" diye sormak hatalı olur. Bu yüzden "Evren neden var" yahut "Biz neden varız" gibi sorular hatalıdır.



    Eskiden bu pek bilinmediği ve bilim çok geride olduğu için herkes kendince bu konular hakkında atıp tutabiliyodu. Şu an felsefe bu bağlamda işlevsiz kaldı. Hani, "Mantık" alanı haricinde şu an felsefenin bize kattığı pragmatik bi şey var mı emin değilim.

    Ama o kişi size o işi neden yaptığınızı söyler, nasıl yaptığını değil? Ben bu işi kıskandığım için yaptım bunu da x kişisinin kafasını karıştırarak yaptım, gibi.
    Mesela evren neden var sorusu neden hatalıdır?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mutatio


    quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör

    Benim bildiğim kadarıyla bilim bir şeyin "nasıl" olduğu ile ilgilenir felsefe ise onun "neden"ini bulmaya uğraşır.

    İyi de hiçbir şeyin "neden"i olmaz ki, neden "niyet/ özne" önkabulü içeren bir sorudur. Birine "Bunu neden yaptın" diye sorabilirsiniz, bunu sorarak aslında onun motivini/ niyetini sormuş olursunuz. Bunun haricinde "Neden" diye sormak hatalı olur. Bu yüzden "Evren neden var" yahut "Biz neden varız" gibi sorular hatalıdır.



    Eskiden bu pek bilinmediği ve bilim çok geride olduğu için herkes kendince bu konular hakkında atıp tutabiliyodu. Şu an felsefe bu bağlamda işlevsiz kaldı. Hani, "Mantık" alanı haricinde şu an felsefenin bize kattığı pragmatik bi şey var mı emin değilim.

    İşte tam da bu sebepten bilim dünyasında bitecek gibi görünmeyen bir tartışma alevlendi. Bilhassa fizikçiler arasında felsefenin gereksizliğini savunan kişiler var. Ki bunlar Stephen Hawking, Neil DeGrasse Tyson, Lawrence Krauss gibi işinde uzman isimler. Tabii onların karşıtları da bir hayli fazla.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör


    quote:

    Orijinalden alıntı: Mutatio


    quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör

    Benim bildiğim kadarıyla bilim bir şeyin "nasıl" olduğu ile ilgilenir felsefe ise onun "neden"ini bulmaya uğraşır.

    İyi de hiçbir şeyin "neden"i olmaz ki, neden "niyet/ özne" önkabulü içeren bir sorudur. Birine "Bunu neden yaptın" diye sorabilirsiniz, bunu sorarak aslında onun motivini/ niyetini sormuş olursunuz. Bunun haricinde "Neden" diye sormak hatalı olur. Bu yüzden "Evren neden var" yahut "Biz neden varız" gibi sorular hatalıdır.



    Eskiden bu pek bilinmediği ve bilim çok geride olduğu için herkes kendince bu konular hakkında atıp tutabiliyodu. Şu an felsefe bu bağlamda işlevsiz kaldı. Hani, "Mantık" alanı haricinde şu an felsefenin bize kattığı pragmatik bi şey var mı emin değilim.

    Ama o kişi size o işi neden yaptığınızı söyler, nasıl yaptığını değil? Ben bu işi kıskandığım için yaptım bunu da x kişisinin kafasını karıştırarak yaptım, gibi.
    Mesela evren neden var sorusu neden hatalıdır?

    Neden kelimesi birden fazla anlamda kullanılıyor, bu da kavram kargaşasına neden oluyor





    "neden

    zarf

    1. zarf Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin

    "Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?" - H. Taner

    2. isim Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep

    "İzmir'in işgali faciası, özel nedenlerden onu ayrıca ilgilendiriyor." - A. İlhan

    3. felsefe Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet"



    Problem olan, "neden" kelimesinin farkında olunmadan "nasıl" anlamında kullanılması.



    Mesela "Evren neden var" sorusu. Yukarıdaki tanımlara baktığımız zaman bu gayet makul bir soru, zira burada "neden" aslında "nasıl" bağlamında kullanılıyor.



    Bi de bir olgunun ardında anlam/ bilinç/ özne/ niyet arayan "neden" sorusu var. İşte bu bağlamda sorarsanız yukarıda bahsettiğim sebepten dolayı bu soru hatalı olur. Zira niyet insanlara ait bir kavramdır.



    "Neden" sorusunun nasıl var olduğuyla, fonksiyonlarıyla, tanımıyla da bilim ilgilenir. Mesela tanımını ele alacak olursak, bununla formal bir bilim olan linguistik ilgilenir. Nasıl var olduğu ve fonksiyonlarıyla da yine nöropsikoloji, psikoloji, evrimsel psikoloji gibi alanlar ilgilenir.



    "Ama o kişi size o işi neden yaptığınızı söyler, nasıl yaptığını değil? Ben bu işi kıskandığım için yaptım bunu da x kişisinin kafasını karıştırarak yaptım, gibi. "



    Yukarıda söylediğim de bu zaten, "Bunu yapmaktaki niyetin neydi" bağlamında kullanılıyor senin verdiğin örnekte de.



    "Mesela evren neden var sorusu neden hatalıdır?"



    Çünkü evrenin var olmasında bir niyetin/ anlamın olduğu önkabullerini içerir ve bu önkabuller hatalıdır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu isimler tam ne dedi bilmiyorum ama felsefenin doğa bilimlerinin cevaplayabileceği sorularla uğraşması üzerine yorum yapmış olabilirler, aksi halde felsefeyi tümüyle
    gereksiz bulmak cahilce bir tutumdur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mualla Lahuti Efendi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Mutatio


    quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör

    Benim bildiğim kadarıyla bilim bir şeyin "nasıl" olduğu ile ilgilenir felsefe ise onun "neden"ini bulmaya uğraşır.

    İyi de hiçbir şeyin "neden"i olmaz ki, neden "niyet/ özne" önkabulü içeren bir sorudur. Birine "Bunu neden yaptın" diye sorabilirsiniz, bunu sorarak aslında onun motivini/ niyetini sormuş olursunuz. Bunun haricinde "Neden" diye sormak hatalı olur. Bu yüzden "Evren neden var" yahut "Biz neden varız" gibi sorular hatalıdır.



    Eskiden bu pek bilinmediği ve bilim çok geride olduğu için herkes kendince bu konular hakkında atıp tutabiliyodu. Şu an felsefe bu bağlamda işlevsiz kaldı. Hani, "Mantık" alanı haricinde şu an felsefenin bize kattığı pragmatik bi şey var mı emin değilim.

    İşte tam da bu sebepten bilim dünyasında bitecek gibi görünmeyen bir tartışma alevlendi. Bilhassa fizikçiler arasında felsefenin gereksizliğini savunan kişiler var. Ki bunlar Stephen Hawking, Neil DeGrasse Tyson, Lawrence Krauss gibi işinde uzman isimler. Tabii onların karşıtları da bir hayli fazla.

    Felsefe'nin bütünüyle işlevsiz olduğunu söylemek komik olur. Bu fizikçiler de her alanda atıp tutuyolar. Bilim adamlarının, özellikle de halkın gözünde Bilim'i temsil eden isim yapmış bilim adamlarının böyle cahil cühela cümleler kurmamaları lazım. Michio Kaku da "quantuma göre hür irade vardır" falan diye böyle boş yapıyodu. İnsanlar zeki gördükleri ve saygı duydukları için bi yerleri kalkıyo, doğru düzgün düşünmeden etmeden alanları olmayanlar dahil her konuda kahvelerdeki amcalar gibi atıp tutuyolar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdi daha iyi anladım dostum teşekkür ederim.
    @Mutatio
  • Prof.Celal Şengör kullanıcısına yanıt
    Ayıpsın
  • Birleşmiyorlar ki ayrılsınlar.

    Bilim -> madde ile ilgilenir
    Felsefe -> maddenin "ötesiyle" ilgilenir, ki maddenin ötesi kavramını pek çok insan kabul etmemektedir, ayrıca görecelidir, herkes için aynı sonucu veren bir kavram değildir.

    Dolayısıyla bilim, his ve duyu organlarıyla hissedilmiş ve beyne aktarılan madde üzerinde çalışır. Ve sonuç verir. Zira hissedilir.

    Felsefe ise, varlığı somut delillere dayanmayan, ne olduğu net olarak tanımlanamayan "şey" lerle ilgilenir. Buna kabaca "madde dışı, madde ötesi" diyoruz. Haliyle sonuçlarda coğu zaman akıldan yoksun ve saçma oluyor, güzel kelime ve akıl oyunlarıyla süslenmiş bir zırvadan ibaret oluyor.

    Bilim ise, ileride yanlışlanabilir olmasına rağmen, yani bu ihtimali herdaim bünyesinde barındırıyor olmasına rağmen, o an ve öncesi için, "somut delil ve veriler" yardımıyla, doğru sonuç verir. En azından o an için işe yarar. Felsefede işe böyle bi şeyden bahsetmek mümkün değildir.

    Bu noktadan yola çıkarak, ateistlerin felsefe ile ilgilenmelerini herzaman abesle iştigal bulmuşumdur. Zira kendileri madde ötesini kabul etmemekle birlikte, madde ötesi bir uğraşı alanı olan felsefeyle ilgileniyorlar. Ya maddeyi tanımıyorlar, yada ateizmi anlamını bilmiyorlar, yada felsefenin ilgi alanına hakim değiller. Ülke şartlarını da göz önünde bulundurursak eğer, muhtemelen hiçbirini tam anlamıyla bilmemekteler.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Felsefe bilimin acınası durumdaki insan zihnine uydurulmaya çalışılmasıdır ..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Birleşmiyorlar ki ayrılsınlar.

    Bilim -> madde ile ilgilenir
    Felsefe -> maddenin "ötesiyle" ilgilenir, ki maddenin ötesi kavramını pek çok insan kabul etmemektedir, ayrıca görecelidir, herkes için aynı sonucu veren bir kavram değildir.

    Dolayısıyla bilim, his ve duyu organlarıyla hissedilmiş ve beyne aktarılan madde üzerinde çalışır. Ve sonuç verir. Zira hissedilir.

    Felsefe ise, varlığı somut delillere dayanmayan, ne olduğu net olarak tanımlanamayan "şey" lerle ilgilenir. Buna kabaca "madde dışı, madde ötesi" diyoruz. Haliyle sonuçlarda coğu zaman akıldan yoksun ve saçma oluyor, güzel kelime ve akıl oyunlarıyla süslenmiş bir zırvadan ibaret oluyor.

    Bilim ise, ileride yanlışlanabilir olmasına rağmen, yani bu ihtimali herdaim bünyesinde barındırıyor olmasına rağmen, o an ve öncesi için, "somut delil ve veriler" yardımıyla, doğru sonuç verir. En azından o an için işe yarar. Felsefede işe böyle bi şeyden bahsetmek mümkün değildir.

    Bu noktadan yola çıkarak, ateistlerin felsefe ile ilgilenmelerini herzaman abesle iştigal bulmuşumdur. Zira kendileri madde ötesini kabul etmemekle birlikte, madde ötesi bir uğraşı alanı olan felsefeyle ilgileniyorlar. Ya maddeyi tanımıyorlar, yada ateizmi anlamını bilmiyorlar, yada felsefenin ilgi alanına hakim değiller. Ülke şartlarını da göz önünde bulundurursak eğer, muhtemelen hiçbirini tam anlamıyla bilmemekteler.



    ööööfffff

    edit: yazmayı unutmuşum, blok



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mutatio -- 23 Aralık 2017; 0:41:0 >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.