Şimdi Ara

Etrüskler hakkında neler söyleyebilirsiniz ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
508
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • ??




  • Mevcut arkeolojik veriler ışığında Orta Avrupa ve proto Kelt - Cermen çıkışlı, aşağı yukarı Toskana merkezli Helenleşmiş antik bir İtalyan kavmi. Demir çağın Villanova kültüründen geliyorlardı. Yoğun Helen ve Yakın Doğu etkilerine rağmen kendilerine has bir kültürleri, dilleri ve dinleri vardı. Modern Latin alfabesinin temelini atan Fenike - Grek tabanlı bir alfabeyi kullanıyorlardı. Kendi içlerinde yerel çeşitlilik gösteriyorlardı. Şehir devletleri ve krallıklardan, ittifaklardan oluşan bir siyasi yapıları vardı. Romalılar dahil Latin toplulukları ve kentleri domine etmişler; onlara kentli uygarlık, siyasi teşkilatlanma ve yerleşik din modeli (disciplina Etrusca) ihraç etmişlerdir. Güneydeki Greklerin ve Fenikelilerin rakipleriydiler. Zaman içerisinde Latin Roma gücü tarafından domine edilip Latinleşmişlerdir ancak söylendiği üzere başta dini olmak üzere pek çok Etrüsk gelenek ve uygulaması öncesinde gerek Etrüsk egemenliği gerekse de Etrüsklerle asırlarca iç içe yaşama sonucunda Romalılara geçmiştir. Yunan yazar Halikarnaslı Dionysos'un aktardığına göre onlar kendilerine Rasenna diyorlardı. Bir yazıtta ise Etrüsk dilinde Rasnal kralı (mechl rasnal) yazıyor. Bu Etrüsklerin tamamının kralını değil de Toskana Etrüsk dünyasındaki Rasnal denilen bir yeri yöneten yerel bir kralı da ifade ediyor olabilir. Bu çerçevede onlara Rasenna da Rasnallar da diyebiliriz. Çoğu zaman birebir aynı cemiyetler olmasa da Romalılara Latin, Latinlere de Romalı dememiz gibi. Romalılar Latindir ancak çok uzun bir süre boyunca Latinlerin tamamı Romalı olmamıştır. Roma Latium'da yerel bir Latin mekanıydı. Roma şehir devleti de (Res publica Romana) Etrüskler ve Yunanların uygarlıksal etkisiyle, avantajlı coğrafi konumunun da yardımıyla gelişmiş bir Latin şehir devletiydi. Rasenna toplumuna dönersek, Etrüskler (Etrusci) Romalıların onlara verdiği bir isim tıpkı Etrüsklere Romalılarca yapıştırılan diğer bir isim olan Tuskiler veya Toskanalılar (kısaca Tusci) gibi. Türkiye'de şu anda Rasenna (Etrüskler) hakkında çok büyük bir bilgi kirliliği var o yüzden bu konuyu açmanıza şaşırmadım. Etrüsk kelimesinin etimolojisi Türk ismiyle alakasız; muhtemelen "kule yapanlar, kuleciler" gibi bir anlamı var Etrüskler surlarla çevrili şehirler yapan gelişmiş bir halk olduğu için erken dönemin görece daha ilkel Latin çiftçisinin algısı çerçevesinde böyle adlandırılmışlar. Etrüskler Türkik bir dil konuşmuyorlar. Geldikleri Villanova kültürü Türkik değil; "Avrupalı", proto Kelt veya belki proto Cermen denebilecek bir kültür.

    Daha fazla bilgi ve yorum için tavsiye edilir kaynak: Etrüskler, Friedhelm Prayon, Alfa Yayınları.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Sınav konusu diye soruyorum. Ayrıca çeşitli kaynaklarda Türk soyuyla bir bağları olabileceğini falan söylemişler.

  • Etrüsklerin "Türk" soyuyla bağlantıları modern Türkiye Türkleriyle yani Küçük Asya insanlarıyla olan Akdeniz merkezli göçe dayalı görünen genetik bağlantılar. Yani diğer bir deyişle, günümüz Türkleriyle Etrüsklerin ataları kısmen ortak. Ancak Etrüsklerin ve Türklerin söz konusu ortak ataları Doğu Akdeniz ve Avrupa coğrafyasının insan toplulukları. Yani ne Etrüskler ne de antik Doğu Akdeniz coğrafyasında yaşayıp Toskana'ya sürüklenenler ve Etrüsklerin atalarından olan insanlar "Türk" değiller. Bir yandan ne Etrüsklerin ne de modern Türklerin tek atası Doğu Akdeniz'in insanları değil. Etrüsklerin dil, kültür ve popülasyon üzerinden Avrupai bağlantıları, Türklerin de Asyatik bağlantıları var çünkü göründüğü kadarıyla iki halkın da esas çıkış noktaları birbirinden ayrı o kıtalar. Bir Hint Avrupa dili konuşan Etrüsklerin kültürel çekirdeği (kozmopolit Akdeniz havzasına dayanan tüm yabancı etkilere rağmen) Avrupalı, Türklerin ise Asyalı. Aşağıdaki İngilizce makalede de mesela kastedilen Türkiye Türkleri, esas Asyalı Türkik halklar değil. Genetik ve kültürel referans içerisinde Türkiye Türkleri zaten "Türkleşmiş" Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Avrupa halkları. Etrüsklerle yalnızca atalarımız ortak görünüyor. Etrüskler zamanında zaten Türkler henüz yoktu; proto Türk denebilecek unsurlar vardı.

    quote:

    We chose the Basques as representative of western Europe, the Turks as representative of the eastern Mediterranean region, Karelians and Volga Finns as representative of northeastern Europe, and Egyptians and Algerians as representative of North Africa. 


    quote:

    the similarity between the Etruscan and Turkish gene pools may indeed reflect some degree of gene flow. Commercial exchanges are documented between the Etruscan harbours and Asia Minor (Tykot 1994) and trading is often accompanied by interbreeding, ultimately leading to detectable levels of genetic affinity (see Relethford and Crawford 1995). Thus, the present study suggests that gene flow from the eastern (and possibly southern) Mediterranean shores, not necessarily from Lydia as proposed by Herodotus, left a mark in the Etruscan gene pool, above and beyond what is observed in contemporary Italy.


    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1181945/#!po=70.1220

    Not: Makale Etrüsk diline non Indo European diyor doğru ancak ona aldırmayın. Güncel tartışmada ağır basan tez Etrüsk dilinin bir Paleo Avrupa dili olduğu. Türkik bir dil olduğu değil.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Roma’nın Kuruluş Efsanesi ve Etrüskler’in Türklüğü Bahsi.


    Romalılar; 9 kez yakılıp yıkılan, ilk defa ise M.Ö. 2920’de kurulan Troya’yı kutsal bir şehir olarak görürler ve soylarının Troya Prensi Aeneas’dan (İniyas) geldiklerine inanırlardı. Savaştan kurtulan Troyalılar’ın prens Aeneas öncülüğünde İtalya’ya göçüşünü başlatacak olan Troya Savaşı’nda, Aşk ve güzellik Tanrıçası Afrodit, Yunanlılar’a karşı oğlu prens Aeneas’ın yanında çarpışmış ve onu korumuştur. Afrodit, daha sonra da Tanrılar’ın da aldığı karar doğrultusunda, oğlu Aeneas’ı ve onunla birlikte orta İtalya’ya göç eden halkını yolcukları boyunca korumuştur. Aeneas’ın İtalya’ya yerleşmesinden yıllar sonra aynı zamanda savaş tanrısı Mars’ın da oğulları olan Aeneas’ın torunları Remus ve Romulus kardeşler geleneklere göre 21 Nisan 753 gününde yetim bebekler iken bir dişi kurt tarafından emzirildikleri yerde Roma şehrini kurdular. Romulus’tan sonra, cumhuriyete geçilen MÖ 509 tarihine dek Roma’nın 6 kralı daha oldu. Bunların son 3’ünün Etrüsklü olduğu düşünülüyor. Resimde gözüken Remus ve Romulus kardeşler ile onları emziren dişi kurt heykelini de MÖ 5.yy’da Etrüksler yapmıştır. Remus ve Romulus kardeşlerin bir dişi kurt tarafından emzirilme efsanesi bozkurt efsanesi ile benzerlikler göstermektedir; zaten emzirme efsanesinin, aslen Türk oldukları belirtilen Etrüskler vasıtası ile Roma mitolojisine girdiği bilinmektedir. 2007 yılında, genetik uzman Prof. Dr. Alberto Piazza, yapılan DNA testlerinin sonuçlarına göre Etrüksler’in kanlarında normal bir İtalyan'dan çok Türk kökenlilerinkine benzer kanların bulunduğuna rastladıklarını açıklamıştır.


    Not: Bu forumda bilgisi ve forum görgüsü olmadan bu bölümde yöneticilik yapanlar var, madem aynı konu var diye konumu sildin, mesajımı bu konuya taşıyıp bana bilgilendirme e postası gönderebilirdin, dh gibi kitlelere hitap eden bir sitede bunu yapmak çok mu zor.





  • Biz yöneticiler de insanız hatalar yapabiliriz. Ayrıca bir insanın arkasından göndermeli şekilde çirkin konuşmak da görgüsüz bir hareket. Her neyse. Böyle yıkıcı ve kırıcı konuşmanın anlamı yok.

    Bunu tartışmadan mevzu bahis konuya dönebiliriz. Etrüskler "Türk" değil. Hellenik, Doğulu, Levanten etkilerle biçimlenmiş, bundan ötürü modern Türklerle genetik bağları bulunan İtalya yerleşiği bir Hint Avrupa dili konuşan halk. Eski Türklerle alakaları yok ya da varsa da çok çok zayıf ve uzak bağ. Kurt, kartal, ayı, inek, boğa vb bunların hiçbirisi tek bir kültüre özgü motifler değiller. Doğadan geliyorlar çünkü. Şair Vergil ve yazar Livius'un şahsında antik Romalıların Roma'yı büyük Homerik destanlar ve Truva'ya inatla dayandırma çabaları Etrüskleri sırf Roma'yı kurdukları ve büyük bir kentli uygarlık sahibi oldukları için inatla [eski] Türklere dayandırma çabalarıyla büyük paralellik taşıyor. Buna bilimsel faaliyet veya düşünce demekten ziyade daha çok geçmişten ve büyüklükten kredi çıkarma çabası demek daha uygun düşüyor. Şu anda Türkiye'de Etrüsklerin Türklerden geldiği veya Türk olduğu gibi modern efsaneler ve bunu ispatlamak için çok amatörce ve keyfice uydurulmuş korelasyonlar tıpkı eski Roma'daki Truva'dan gelme efsaneleri gibi çok yaygın. Ama asla unutmayın, korelasyon gerçekliğin kendisi değil. Dünyanın neresine gitsem kartal motifi bulabilirim. Bu herkesi Alman mı yapar ya da Latin Romalı? Yapmaz elbette. Her türden yabancı ismi bir Türk isminin sesletim (telaffuz) dönüşümü addedebilirim ya da vice versa, tam tersini yapabilirim. İstemek yeterli. Ancak bilim yalnızca istekle yapılmıyor. Sizi bilimsel etiğin yüce soyut mahkemesi adına gerçeği değil; görmek istediğinizi görmekle suçluyorum.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Roma- İtalya sınırları içerisinde yaşamış bir halk. Roma şehir devleti olarak yeni kurulduğunda, rekabet etmeye çalıştılar ama Roma ile baş edemediler.

  • Guest-4A681DC35 G kullanıcısına yanıt
    quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4A681DC35

    Roma- İtalya sınırları içerisinde yaşamış bir halk. Roma şehir devleti olarak yeni kurulduğunda, rekabet etmeye çalıştılar ama Roma ile baş edemediler.

    Aslında Etrüskler uzun yıllar boyunca Roma'ya hükmettiler ve Yunanlarla beraber Latiumlu Latinlerin uygarlaşmasına büyük katkıda bulundular. Roma'nın Etrüsk kentleri ve Toskana üstündeki dominasyonu Roma'nın yükselişe geçmesiyle başlıyor. Roma'nın Etrüsk dünyasındaki ittifaklar sistemine ve ilaveten Yunan - Etrüsk rekabetine dahil olduğunu unutmayalım. Roma Etrüsklerin kendi içindeki rekabetten, bir yandan Yunan - Etrüsk rekabetinden istifade ederek etkinliğini ve gücünü zamanla arttırıyor. Ardından çevresindeki diğer güçlere yaptığı gibi Roma emperyal siyaseti çerçevesinde Etrüskleri yutuyor. Etrüsklerin aksine Latin bir güç olan Roma'nın egemenliği altında Etrüskler dil ve kimlik bazında Latinize / asimile oluyorlar. Ancak Etrüsk dini ve kültürüne ait pek çok unsur Romalılar ve diğer İtalyanlar tarafından absorbe ediliyor. Misal Roma dini (religio) kuş falcılığı (augurium) gibi pek çok Etrüsk unsur taşırdı. Roma'nın ilk büyük kent (urbs) planlamaları ve bir kent toplumunu (civitas) yönetmeye yönelik siyasi teşkilatlanmalarının (regnum) Etrüsklerden geldiği bildiriliyor.


    Romalı şair Horatius'a ait ünlü bir deyiş var: Tutsak Yunanistan vahşi fatihini esir aldı ve kırsal Latium'a (yani Roma ana toprağına) sanatları getirdi diye; Graecia capta ferum victorem cepit et artes intulit agresti Latio. Aynısını aslında Etrüsklerle Romalılar için de diyebiliriz; yani Etruria capta ferum victorem cepit et artes intulit agresti Latio. Şunu özellikle vurgulayalım; Latincede ünsüz köklü üçüncü çekim bir dişi kelime olan ars'ın çoğul hali olan artes kelimesi (yol yordam, yetiler, sanatlar veya zanaatlar gibi anlamlara sahip) çok kapsamlı bir manada kullanılıyor ve deyişte önemli bir yere sahip. Bir nevi şu sonuca ulaşabiliriz: Vahşi arsız Romalılar daha medeni ve incelikli Etrürya ve Yunanistan'ı cebir yoluyla fethetti ancak Yunanistan ile Etrürya'nın medeniyeti ve adabı da zamanla Romalıları fethetti. Bence bu evrensel bir norm. Oraya "Romalılar" ve "Yunanistan" yerine modern zamanların bağlamıyla "Çinliler" ve "Avrupa" da yazabilirsiniz. "Doğulular" ve "İstanbul" da yazabilirsiniz. Yokluktan çıkan nispeten yabani ve görgüsüz insanlar açgözlülükle siyasi, askeri veya ekonomik anlamda tüm piyasayı domine ediyorlar ancak zamanla bu vahşiler domine ettikleri medeniyetlerin yüksek vasıflarına özenip "evcilleşiyorlar". Daha medeni insanlar oluyorlar. Onlar olmasa dahi onların çocukları veya torunları oluyor. Böylesi doğal bir süreç Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden birisi. İnsanlara medeniyetin ve medeni olmanın güzelliklerini öğretmek, ebed - iyat veyahut Latin dilindeki karşılığıyla humanitas aşılamak lazım. Bu sürece böyle katkıda bulunmak lazım. Aksi takdirde insanlar birbirlerinin başına çıkıyor. Birbirine ve topluma açıkça zarar veriyor. Sömürü, istismar, terör, zorbalık çok yaygınlaşıyor. Gelişmiş ve kalkınmış ülkelerin hepsi bir medeniyet sermayesine dayanarak negatif nitelikler gösteren insani sermayelerini ıslah edip bu günlere ve bu medeniyet seviyesine geldi.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.