Şimdi Ara

Eskiden Sokaklar Lambasız, Mahalleler Bekçili Olurdu ... Şimdi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
971
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Az önce dolaşırken buldum gayet güzel bir yazı.
     Eskiden Sokaklar Lambasız, Mahalleler Bekçili Olurdu ... Şimdi?


    Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde mahalle adlı bir kavram varmış. Bu mahallenin çocukları birbirlerini severlermiş. Sokaktan gelen şifreli bir ıslıkla uçarak evlerinden çıkarlarmış. Beraber olacakları anları iple çekerlermiş. Kavga da etseler kin tutmazlarmış. Her gün dünyayı yeniden kurarlarmış. Her birinde sevgi, paylaşma ve arkadaşlarını kollama duygusu mutlaka gelişirmiş...

    Bilmezlermiş pet şişelerde, plastik damacanalarda satılan suları; bilirlermiş bahçe hortumundan, mahalle çeşmesinden içilen suları.

    Bilmezlermiş "tam gün" eğitim veren okulları, öğle arası okullarda yenen "fast-food"ları; bilirlermiş yarım gün süren okulları, öğle yemekleri için eve gelindiğini.

    Bilmezlermiş yara-bere, çıkık-kırık için mahkemelere gidildiğini; bilirlermiş kendi hasarlarından sadece kendilerinin sorumlu tutulduğunu.

    Bilmezlermiş sağlığı, hijyeni, tiksinmeyi; bilirlermiş birkaç çocuğun bir bardak limonatayı paylaştığını, bu yüzden kimsenin hastalanmadığını.

    Bilmezlermiş arkadaşlarını ziyaret etmek için bir sürü formalite gerektiğini; bilirlermiş uzakta oturan arkadaşlarına bile yürüyerek gitmeyi, kapıyı çalmadan arkadaşlarının evine girmeyi.

    Bilmezlermiş...
    Hamburgeri, McDonalds'ı, Burger-King'i, Kentucky'yi,
    Uyduyu, MTV'yi, çizgi filmleri,
    İnterneti, MSN'i,
    Cep telefonunu, WAP'ı, GPRS'i, SMS'i,
    Tetris'i, Pac-Man'i, Half-Life'ı,
    Bilgisayarı, "internet kafe"yi,
    Şehrin en iyi dershanesini, hazırlık kurslarını.

     Eskiden Sokaklar Lambasız, Mahalleler Bekçili Olurdu ... Şimdi?

    Bilirlermiş...
    Duvarların üstünde oturup sohbet etmeyi,
    Hatıra defterleri doldurup sevgilerini belli etmeyi,
    Elma şekerciyi, macuncunun tornavida ile yarattığı renkli ahenkleri,
    Eve gitmeyi unutmayı, hava kararınca dayak yemeyi, bir ıslıkla sokağa kaçmayı,
    Küsmeyi, kan kardeşliğini,
    Meşe (misket, bilye, atak, lek, vs.) toplamayı,
    Değiş tokuşu, kırışmayı,
    Teksas'ı, Tommiks'i, Kulver kalesini,
    Taştan kale direklerini, üç korner bir penaltıyı, oyuncu seçerken yapılan adım hesabını, sonradan apartman dikilen top sahalarını,
    Hey dergisini, Sadun Boro'nun dünya seyahatini,
    Belediye otobüsündeki biletçiyi, boynuzları çıkan troleybüsü,
    Yoğurtçuyu, kalaycıyı, pamuk atıcıyı (hallacı), üç tekerlekli seyyar dondurmacıyı,
    Evlerin arkasındaki odun-kömür depolarını,
    Mantarlı gazoz kapaklarını, gazoz kapağı biriktirmeyi,
    Şans-talih-kader-kısmet oyununu, yaldız kazımayı,
    Yan mahalleler ile alınan/yapılan kavgaları, bu kavgaların çıkardığı kahramanları,
    İp atlamayı, topaç çevirmeyi, çelik-çomak oynamayı, tekerlek döndürmeyi, silik seksek çizgilerini,
    Açık hava sinemalarını, ücretli minderleri, Sunalko'yu, Fruko'yu, Cincibir'i...
     Eskiden Sokaklar Lambasız, Mahalleler Bekçili Olurdu ... Şimdi?

    O zamanlar çocuklar evden okula servis minibüsüyle değil, buluşarak giderlermiş. Endişeyle gözlenmezmiş çocukların okuldan dönüşleri hiçbir zaman...

    Sonra, zamanla bu rüya misali mahallede çok şey değişmeye başlamış...

    Yaşları ilerledikçe bu beraberlik, koruma, kollama duyguları mahalle çocuklarının başlarına çok işler açmış.

    Daha sonra işsizlik, enflasyon, köşe dönme, adamını bulma, malı götürme falan derken, hepsinin yüzünde soluk birer bakış, içlerinde bezgin birer yenilgi, çaresizlik ve tatminsizlik duygularıyla baş başa kalmışlar...

    Şimdiki çocuklar mı? Onlar şimdi devasa apartmanların içinde, sağlıksız bir havada, sanal bir dünyada, emniyet içerisinde ama yalnız yaşıyorlar... Ebeveynleri onları çok fazla seviyorlar. Virüs kapmasınlar diye kalabalık ortamlara hiç sokmuyorlar. Trafik kazası korkusuyla köşedeki markete dahi göndermiyorlar.
    Hafta sonları hep beraber İkea'da veya Carrefour'dalar...

    Okul servisleri çocukları neredeyse yataklarından alıyor...

    Babalar şirketlerin bilançolarını, çocuklar da dershane "reyting"lerini izliyorlar. Hepsi birer test uzmanı, sayısal-sözel, yuvarlanıp gidiyorlar. Seksek oynamayı değil, ama taban puanı hesaplamayı çok iyi biliyorlar. Hayata açılan pencereleri yalnızca Windows, yani sanal pencereler. Onlar ekrana, ekran onlara bakıyor ve dışarıda koca bir hayat akıp gidiyor...

    Ve şehrin dışındaki ağaçlar tırmanacak, salıncak kuracak, harf kazıyacak mahalle çocuklarını bekliyor... Paylaşmayan, yalnız, bencil, kafesler içinde, soluk benizli ama güvencedeki çocukları. Bekliyorlar hiç sopa yememiş, ağaçtan düşmemiş, topu yan bahçeye kaçmamış, dizlerinde-dirseklerinde yara kabuğu olmamış çocukları...
     Eskiden Sokaklar Lambasız, Mahalleler Bekçili Olurdu ... Şimdi?

    Eskiden,
    Çember çevrilir, su musluktan içilir, ağaçlara tırmanılırdı.

    Bebekler bezden, silahlar tahtadan, resimler kömür karasından yapılırdı.

    Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin isimleri konulur, Saatli Maarif okunurdu.

    Komşuda pişen bize de pişer, bizde pişen komşuya düşerdi.

    Geceler ayaz, sokaklar karanlık, yıldızlar parlak olurdu.

    Turşu, salça, mantı evde yapılır, karpuz kuyuda soğutulurdu.

    Erik ağacının çiçeği pencere camımıza yaslanır, güz yaprakları bahçemize düşerdi.

    Kardan adam yapılır, evlerde soba yakılır, kış gecelerinde masal anlatılırdı.

    Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi.

    Evler badanalı, sokaklar lambasız, mahalleler bekçili olurdu.

    Ajans radyodan dinlenir, çizgili roman okunur, defterlere kenar süsü yapılırdı.

    Hayat "arkası yarın" gibiydi, kesintisizdi,

    Her gün yaşanacak bir şey vardı,

    Herkes kendi düşünü kurar, kendi hayatını oynardı...

    Şimdi,
    Hayat tek perdelik bir oyun, stand-up bir yalnızlık gibi...

    Şimdi,
    Herkes yoğun, yorgun ve tek başına...
    alıntı







  • quote:

    Eskiden Sokaklar Lambasız, Mahalleler Bekçili Olurdu ... Şimdi?






    sokaklar lambalı , mahalleler bekçisiz.
  • bundan çoooooook uzun yıllar sonra da uçan arabalar olcak, ışınlanarak gidicez sağa sola.. ondan sonra da bi yazı yazcaklar..

    * eskiden arabaların tekeri vardı, dönerdi güzel güzel

    * eskiden bir yerden bir yere yürüyerek giderdik, otobüsler vardı böle kalabalık bir şekilde binerdik sıkış tıkış
  • Çook eskiden kış vaktinde belirli bir saatten sonra evde soba yakmak yasaktı. Yakılırsa bacanızdan bulup para cezası keserlerdi. Zamanında herkes soba kullandığından dolayı insanlar dışarıda kirden dolayı rahat nefes alamıyordu.
  • çok saçmaymış
  • Sadun Boro'nun dünya seyahatini, boynuzları çıkan troleybüsü, Yoğurtçuyu, kalaycıyı, pamuk atıcıyı (hallacı), üç tekerlekli seyyar dondurmacıyı...Hele ki mahalle kavgaları. Hakikaten unutulmazdı hiç bir zaman o yenilgiler veya galibiyetler. Aşağı mahalle ile yukarı mahalle arasında ki tekme tokat kavga, akşam evde yenilen dayak ve ertesi gün yine aynı mahalle çocuklarının beraber top peşinde koşması.

    Güzel yazı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JustNow

    Yav he he

    Şikâyetiniz başarıyla iletildi

    Bu mesajın devamındaki url'yi kullanarak şikayetinizin durumunu kontrol edebilirsiniz.

    Ayrıca her zaman yukardaki şikayet kısmından son durumu görebilirsiniz.
    ticket.asp?rid=646206

    Pencereyi kapa ?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • mahalle bekcılerı kaldırıldıktan sonra devlet daırelerınde gerı hızmet bırımı olarak memeur oldular
  • eskiden ne oynardık
  • Bu çok eskiymiş. En az 40 sene.
  • kardeşim,buradaki liseliler bu tarz yazılardan anlamazlar.konu çok güzel ama yeri yanlış yerde.zeka meselesi.

    bunlara tipim nasıl ss li,yok efendim yaların tarzında konular aç,bak nasıl balıklama atlarlar.
  • Buradan cikaracagimiz sonuc FOK BALlKLARlNlN NESLİ TUKENİYOR
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tassa

    quote:

    Eskiden Sokaklar Lambasız, Mahalleler Bekçili Olurdu ... Şimdi?






    sokaklar lambalı , mahalleler bekçisiz.



    Forum silinebilir.
  • Eskiden elektrikte yokmuş mum ışığında playstation oynarlarmış :)
  • mahalle kavgaları, dizlerde yara kabuklanmaları, ağaçtan düşme, mahalle maçları ( ki hep ilk yazdığımla sonuçlanırdı), bahçelerdeki musluklar bile kapatıldığı için bazen tanımadığımız bi evin kapısını çalıp "teyze bize su verir misin" demeler... benim de çocukluğumda bunların büyük bi kısmı vardı yani. hiçbişeye değişilmez o dönemler

    not: 99 doğumlular filan konudan defolsalar iyi olur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AtillaHuN -- 18 Aralık 2011; 16:41:02 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mktrnk

    mahalle bekcılerı kaldırıldıktan sonra devlet daırelerınde gerı hızmet bırımı olarak memeur oldular

    memeur olmuslar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KKochaKK

    eskiden ne oynardık
    />


    Len şu kediler yok mu
  • Şu soba işine biran önce çözüm bulmaları lazım aslında. Ulen akşamları dışarı çıkamaz olduk yahu zehir gibi çöküyor kentin üzerine soba kokusu. Debetleyici kurum hangisi ise denetlesin kalitesiz kömür satanlar cezalandırılsın hatta doğalgaza geçişlerin bile zorunlu olması lazım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sandasian



    Şimdi,
    Hayat tek perdelik bir oyun, stand-up bir yalnızlık gibi...

    Şimdi,
    Herkes yoğun, yorgun ve tek başına...
    alıntı


    Gelecekte kim bilir nasıl olacak durumumuz..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sandasian

    quote:

    Orijinalden alıntı: JustNow

    Yav he he

    Şikâyetiniz başarıyla iletildi

    Bu mesajın devamındaki url'yi kullanarak şikayetinizin durumunu kontrol edebilirsiniz.

    Ayrıca her zaman yukardaki şikayet kısmından son durumu görebilirsiniz.
    ticket.asp?rid=646206

    Pencereyi kapa ?

    Yav he he
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.