Şimdi Ara

ERWIN ROMMEL

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
2.410
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Erwin Rommel (Tam adı: Erwin Johannes Eugen Rommel, d. 15 Kasım 1891; Heidenheim an der Brenz, Stuttgart – ö. 14 Ekim 1944; Herrlingen (Ulm'a yakın), Tübingen) II. Dünya Savaşı sırasında Almanya Afrika Kolordusu komutanlığını da yapmış olan sıradışı general. Kuzey Afrika'da İngiliz birliklerine karşı kazandığı başarılar nedeniyle "Çöl Tilkisi" (Wüstenfuchs) lakabıyla anıldı. Sadece askeri başarılarıyla değil rakiplerine karşı olan şövalyevari tutmuyla da hatırlanır.

    Rommel, Ulm'a 50 km mesafedeki Heidenheim'da doğdu. On dört yaşındayken bir arkadaşıyla birlikte tam ölçekte bir planör yapmayı başardılar. Genç Erwin'in mühendis olma düşüncesine karşın 1910 yılında babasının ısrarıyla 124'üncü Württemberg Piyade Alayına subay adayı olarak katıldı ve kısa süre sonra da Danzig'teki Subay Hazırlama Okuluna gönderildi. Kasım 1911'de okuldan mezun olarak Ocak 1912'de Teğmenliğe atandı.

    Erwin Rommel 2.dünya savası öncesi Hitlerin özel koruma birliğinin basındaydı.Bu yüzden Hitler yakın bir ilişki kurmustu.Fransa işgali başlayınca Hitlerden kendisine bir panzer tümeni vermesini istedi.Kendisi bir piyade subayı olarak yetiştirilmişti ancak panzer birliklerine karsı bir ilgi duymaktaydı.2.dünya savası sırasında Fransa da büyük işler basarıyordu.Emrine verilen 7.Panzer tümeni hayalet tümen olarak adlandırılmıstı.Çünkü Rommel o kadar hızlıydı ki Hitlerin karargahında harita üzerinde yeri belirlenemezdi.Bir anda ortaya çıkar Almanların en büyük doktrini yıldırım harekatı ile düşmanı yokederdi.Bu, Rommel'in ilk zırhlı birliği deneyimiydi fakat bu görevde ne kadar yetenekli olduğunu gösterdi ve Arras'ta, İngiliz Yurtdışı Sefer Kuvveti'nin karşı saldırısını başarılı bir şekilde püskürttü. Meuse Nehri'ni geçen ilk birlik Rommel'in birliğiydi. 7. Panzer Tümeni Manş Denizi'ne ilk ulaşan Alman birliklerinden biriydi (10 Haziran'da) ve hayati öneme haiz Cherbourg limanını ele geçirdi (19 Haziran). Ödül olarak Rommel terfi ettirildi ve 5. Hafif Tümen (daha sonra 21. Panzer Tümenine dönüştürüldü) ve 15. Panzer Tümeni'nin komutanlığına atandı ki bu tümen 1941 başlarında yenik ve demoralize İtalyanlar'a yardım etmek için Libya'ya konuşlandırıldı ve Alman Afrika Kolordusu (Deutsches Afrika Korps) oluşturdu. Afrika, Rommel'in komutan olarak en büyük ününü kazandığı yer oldu.

    African Korps deneyimi:
    Rommel Afrika da kendinden kat kat üstün ve iyi lojistik desteğe sahip Montgomery komutasındaki İngilizlere karşı eksik kadrolu tümenleri ikmal desteksiz tanklarıyla baş etmek zorundaydı.Öyle ki Rommel coğu zaman biz Türklerin Kurtuluş harbinde yaptığı gibi ikmali düşman birliklerinden sağlıyordu.Rommel Al alameynde İngiliz birliklerini önüne katmıs tam anlamıyla rezil etmişti ancak İngiliz birlikleri al alameynde gerekli ikmal ve takviyelerle Rommeli püskürtmüstü.Burda bir parantez acmak istiyorum.Rommel tam bir mühendisti cocukluğunda da mühendis olmak istiyordu.İngilizlere karsı büyük sürprizler hazırlamıstır bu mühendis beyniyle.Pek çok şaşırtmaca kullanmıştı. Bunlardan bazıları; tankların ve araçların arkasına çalı çırpı bağlatarak tozu dumana katmasıdır, ki bunu gören İngilizler çok büyük bir gücün kendilerine saldırdığını sanarak geri çekilmişlerdir. Mayın dedektörlerini yanıltmak için her mayının yanına konserve kutuları gömdürmüştür. Bazen araçları tahtadan tank haline getirip, şaşırtmaca da kullanmıştır.

    İşler Crusader de tersine dönmeye başlar.Rommel birliklerine geri çekilme emri verir.Ancak müttefik kuvvetler Rommelin cekildiğini anlar ve saldıraya geçer Rommel ani bir manevrayla(ki 2.dünya savasının en iyi manevracılarındandır.)kendisini takip eden düşmanları geri püskürtür.Klasik bir Yıldırım savaşı taktiği ile Rommel, 24 Mayıs 1942 günü taarruza geçerek, Gazzala'da İngiliz kuvvetlerini kanadının dışından dolanan bir çevirme harekatına girişmiştir. Bu çevirme harekatı, Bir-Hakem'deki kuvvetli birliklerini, pozisyonlarını savunamayacak duruma düşürmüştür. Bunun üzerine İngiliz birlikleri, kaçınılmaz görünen kuşatmadan kurtulabilmek için hızla geri çekilmek zorunda kaldılar.
    Rommel'in bu saldırısı sonucunda Tobruk, kuşatılmış bir vaziyette Afrika Kuvvetleriyle Mısır arasındaki tek engel olarak kaldı.Ocak 1942'de Rommel'in direktifi ile bir haber el altından, Rommel'in karargâhından İtalyan Kuzey Afrika baş komutanlığına doğru sinsice yayıldı: 'Rommel çekilmeye hazırlanıyor'.İtalyan Komutanlar ve kurmay subayları hayretler içinde kalmıştı.18 Ocak'ta Kahire'de duyulan bu haber hayret uyandırmakla beraber İngiliz Baş komutanı Auchinleck buna pek de inanmamıştı.Auchinleck ısrarla Londra'dan daha fazla bilgi istiyor, herkes merakla cevabı bekliyordu.Acaba Berlin ne biliyordu?Ajanlar ufacık bir bilgiyi bile havada kapacak konumda bekliyorlardı.Herkes bu soruları sorarken21 Ocak günü Rommel emrini orduya dağıttı.Düşmanı imha maksadıyla taarruza geçilecekti.21 Ocak 1942 günü Merselbrega'daki İngiliz İleri Karakolları saat 08.30'da Alman tanklarının olanca hızıyla kendilerine doğru geldiğini görünce hayretten ağızları açık kalmıştı.21 Haziran 1942'de hızlı, koordine ve başarılı bir kombine saldırı ile Tobruk, 33.000 askerle birlikte teslim oldu. Daha önce sadece Singapur'un düşüşünde bu büyüklükte bir İngilz askeri birliği teslim olmuştu. Müttefikler tartışmasız bir şekilde yenilmişti ve haftalar içinde Mısır'a kadar çekilmek zorunda kaldılar. Rommel'in, İngilizlerin "Çöl fareleri", 'Desert rats' olarak bilinen bu afrika ordusu karşısındaki keskin başarıları O'nu yaşayan bir efsane haline getirdi ve Desert Fox (çöl tilkisi) lakabını kazandı ve Afrika savaşları boyunca bu isimle anıldı.Rommel'in saldırısı, Kahire'ye 90 Km mesafedeki El-Alameyn'de durdu. Birinci El-Alemeyn Savaşı, bazı ikmal problemleri ve müttefiklerin inşa ettiği mevziler nedeniyle Rommel'in aleyhine sonuçlandı. Müttefikler, arkalarını duvara yaslamış, destek hatlarına çok yakın olduklarından sürekli ikmal yapabiliyor ve yeni birliklerle mevzilerini güçlendirebiliyorlardı. Auchinleck'in zayıf İtalyan birliklerine sürekli ve tekrarlayan saldırıları Rommel'i Alman Afrika Birliklerini (Deutsches Afrika Korps) bir tür ilk yardım ekibi gibi kullanmak zorunda bıraktı. Bu da inisiyatifi Müttefiklere verdi. Rommel'in Alam Halfa Savaşında Müttefik hatlarını kırma girişimi Afrika'ya yeni gönderilen Tümgeneral Bernard Montgomery tarafından kararlı bir şekilde püskürtüldü. Bunun nedeni bölgenin haritasını çıkarmaya çalışan Alman keşif kollarının çöl'de aslen İngilizler tarafından patlatılmış bir keşif aracının içinde buldukları ve gerçek haritaların basıldığı İngiltere'de bir karargahta basılan haritaydı.Harita o kadar gerçekti ki üzerinde seri numarası bile vardı.Ancak Rommel yine de karamsar davrandıysa da kurmaylarının ısrarıyla buna kandı ve belki de tüm savaş boyunca en büyük hatasını yapmış oldu.Harita öylesine ustaca yapılmıştıki,bütün yollar Almanlar'ı İngiliz'lerin olduğu yöne doğru sevkediyordu.Yolların yerinde kum tepeleri,düzlüklerin yerindede yükseltiler mevcuttu.Haritaya göre geçilmesi mümkün olmayan yerlerde düzgün yollar ve patikalar bulunuyordu.Almanlar bunu ancak saldırıya başladıkları 30 Ağustos günü farkedebilmişlerdi.Bunun sonucunda kendilerini piyade tümenleri yerine tanksavar tümenlerinin,İngiliz tanklarının karşısında bulan Alman panzerleri hedeflerine ulaşamamıştır.Tanklar mayınlar yüzünden çok yavaş ilerliyor ve yoğun düşman ateşi altında kalıyordu.Rommel en sonunda 1 Eylül'de yenilgiyi kabul etti ve ilk başlangıç noktasına çekildi.

    İkmal hatlarının Malta üzerinden sürekli baltalanması ve çölde katetmek zorunda kaldıkları uzun mesafeler nedeniyle Rommel'in El-Alameyn'i uzun süre elinde tutması mümkün değildi. Yine de Rommel'in kuvvetlerini geri çekilmeye zorlamak için İkinci El-Alameyn Muharebesi gibi büyük çaplı bir operasyon gerekti. Hitler ve Mussolini'nin bütün baskılarına rağmen Rommel'in kuvvetleri Tunus'a girene kadar bir daha durup savaşmadı. O zaman bile İngiliz Sekizinci Ordusuyla değil Amerikan 2nci Kolordusuyla savaştılar. Rommel, Kasarin Geçidi Savaşında Amerikan birliklerine ağır bir darbe indirdi.Kendisi 1.000 asker ve 20 tank kaybederken Amerika'lılara 6.000 asker,183 tank ve 200 top gibi ağır bir kayıp verdirdi.

    Rommel birliklerini Tunus'a kadar geri çekerek Hitler'in Tobruk zaferinden daha büyük zaferler elde etme hayaline darbe vurmuş olsa da, Stalingrad'da Hitler'in emirlerine uyup ordusunun yok olmasına neden olan Friedrich Paulus'un aksine o, birliklerini kurtarmış oldu.

    Rommel'in kuzey afrikadaki başarılarından sonra, 1942 yılında Winston Churchill avam kamarasında yaptığı konuşmada şöyle demiştir: "Singapuru kaybettik, doğudaki topraklarımız elden gidiyor, ama savaşın tüm karışıklığına rağmen şunu diyebilirim ki, en azından karşımızda (Rommel'i kast ederek) çok cesur ve yetenekli bir general var."

    FRANSA:1943-1944
    Rommel Afrikadan dönünce ordu grubu b nin basına getirilir.Rommel Fransa kıyılarına çıkartma yapılacağını biliyordur bu yüzden bir hazırlığa girişir mayın döser ve istihkamlar yaptırır. Rommelin görüşüne göre tanklar kıyıya yakın olmalı ve düşman köprü bası tutumadan imha edilmelidir.Rommel müttefiklerin ezici hava üstünlüğünü biliyordur ve Gerd von Rundstedt in tank birliklerinin içeri bölgelerde toplu şekilde durması fikrine karsı cıkıyordur.Ancak son karar Hitlerindir.Hitler iki planıda redderek tankları ortada toplar.Daha sonra Rommelin ne kadar haklı olduğu ortaya cıkacaktır.Çıkartma günü bazı tank birlikleri, özellikle 12. SS Panzer Tümeni sahile yeterince yakındılar ve ciddi zorluk çıkardılar. Ancak Müttefiklerin ezici sayısal üstünlüğü ve Hitler'in yedek birlikleri zamanında serbest bırakmaması sonucu köprübaşı elde edilir.

    Son Günleri:
    17 Haziran 1944 de Rommel'in makam aracı RAF(Royal Air Force)'ın Spitfire tipi bir uçağı tarafından vurulur.Rommel yaralanır.Haftalarca hastanede yatar.Bu sırada ordu içinde Hitlere suikast iddalarıyla ilgili bir sorusturma vardır ve bu sorusturmanın ucu Rommele dayanıyordur.Rommelin kurmay baskanı suçlu bulunmus ve bu yuzden Rommelde suclanıyordur.(Hala bu suikasta dahil olup olmadığı bilinmiyor.Oğlu Manfred Rommel babasının Hitlerin yanlıs yaptığını bildiğini ancak yinede böyle bir plana katılmadığını iddaa ediyor.)Hitler hastanede yatan Rommele iki secenek sunar.Ya halk önünde yargılanacak ki bu yargılamanın sonucu belli idam ya da intihar edecek ve onurlu bir asker gibi törenle uğurlanacaktır.Rommele ikinci seceneği secer ve intihar eder.Halka aldığı yaralardan öldüğü söylenir görkemli bir törenle defnedilir.

    Rommel şüphesiz Hitlerin en iyi mareşallerinden biriydi bana göre en iyisi.Hitler bir keresinde ona savası kazanmak için ne yapılması gerektiğini sorar ve Rommel herkesin içinde artık hiçbir sey yapılamayacağını barıs anlasması için uygun sartların aranması gerektiğini söyler.Bu büyük bir cesaret ister.Ancak halkın gözünde bir kahraman olduğunda Hitlerin onun bu çıkıslarına göz yumar.

    Rommel savas boyunca tam bir lojistik destek alamamıstır.Kendisine Hitlerden gelen ve Mareşalliğe yükseldiğini bildiren telgrafı aldığında keşke bu haber yerine bir tümen gönderseydi der.Von Mansteina verilen takviyeler ve lojistik destekler Rommele verilmiş olsaydı bugün Avrupa haritası cok daha farklı bir hal alırdı.

    Saygılar...

    http://www.trmilitary.com/forum/viewtopic.php?f=31&t=24424







  • Çok güzel paylaşım teşekkürler, umarım devamı gelir
  • Aslında bunu ana başlık yapsak da bu başlık altında WW2'nin efsane tank komutanlarını vs paylaşsak?
  • Erwin Rommelin sesi



    Rommelin renkli görüntüleri.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi UberJager -- 4 Mart 2012; 13:57:19 >




  • Bence 2. dünya savaşının en iyi generallerinin içinde en önde olanlardan birisi. Çağdaşı Guderian ve Mainstein ile birlikte en başarılı tank komutanlarından birisi.. Bu arada profil resmimdeki pek seçilemeyen kişi de Rommel'dir..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RASEINIAI -- 4 Mart 2012; 14:46:13 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: RASEINIAI

    Bence 2. dünya savaşının en iyi generallerinin içinde en önde olanlardan birisi. Çağdaşı Guderian ve Mainstein ile birlikte en başarılı tank komutanlarından birisi.. Bu arada profil resmimdeki pek seçilemeyen kişi de Rommel'dir..
    2. dünya savaşında Rommel olacama Rus sniper vasili olmayı tercih ederdim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mczaga -- 4 Mart 2012; 15:18:20 >
  • adamın efsanevi olduğunu biliyordum da sonunda ingilizler harita olayıyla çok pis tuzak kurmuş. Hitler resmen üvey evlat muamelesi yapmış.
  • Ben Hitler'i bir lider olarak görmüyorum, halkını sonucu belli bir felakete göz göre göre götürmüştür. Hitler askeri strateji konusunda 10 başılık rütbesine sahip olan ve 1. dünya savaşında komutanı tarafından (bu adam takım lideri dahi olamaz) sözüne mazhar olmuştur.

    Hitler'in elle tutulur tek başarısı günümüze kadar ulaşan "TOSBA" lakablı woswos arabalarının tasarımını yapmasıdır. Onun dışında Hitler'in tüm başarıları kendi çevresindeki danışmanlarının ve emri altındaki mühendislerinin ürünüdür. Askeri strateji konusundaki savaşın başındaki bazı parlak başarıları ise çok sövdüğü ve ileride kendi suçlarını bastırma amacıyla savaşı kaybetme sebebi saydığı kendi generallerinin başarısıdır. Onun yerine keşke almanyanın başında Guderian veya Rommel olsaydı almanya en azından savaşı kaybetmez veya müttefiklerle bir anlaşma yapıp alman halkının nihai felakete ulaşmadan önce kurtulmasını sağlarlardı.

    Guderian derlediği "Bir askerin anıları" kitabının sonunda Hitler'i çok güzel analiz ediyor ve anlatıyor. Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Guderian Hitler'e karşı çıkma cesareti göstermiş çok ender generallerden biri, hatta savaşın sonuna doğru fuhrerbunker'de guderian savaşın kesin olarak kaybedildiğine dair laflar söyleyince hitler hiddetlenip son ses bağırıp guderian'ın üzerine yürüyor ve yumruk falan sallıyor Kitapta bu tarz çok özel anılar fazlasıyla yer alıyor guderian ve hitler arasında... Okuyunca olayı yaşamış gibi oluyorsunuz..

    Nazi almanyasında olmaması gereken 3 adamın ismini vereyim, almanyanın savaşı kaybetmesi bu 3 adamın yüzündendir.

    Liste başı;
    1-Adolf Hitler (almanyanın felaket mimarı, 1000 tonluk saçma ratte tank fikri sahibi, bütün dünyayı 65 milyon insanla kontrolü altına alabileceğini düşünen hayalperest bir lider)
    2-Herman Göering (III. Reich'ın onursal başkanı, hitler'in yasal varisi, luftwaffe komutanı)
    3-Heinrich Himmler (Savaştan önce tavuk yetiştiricisi ve büyük bir tavuk üretim fabrikası sahibi, savaşta waffen ss komutanı ve toplama kamplarının kurulması emrini veren tek ve yegane kişi)

    Bu 3 adam olmasa bugün almanya başka bir almanya olurdu..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RASEINIAI -- 5 Mart 2012; 11:20:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MerkavaV
    3-Heinrich Himmler (Savaştan önce tavuk yetiştiricisi ve büyük bir tavuk üretim fabrikası sahibi, savaşta waffen ss komutanı ve toplama kamplarının kurulması emrini veren tek ve yegane kişi)


    Şuna bir ufak düzeltme yapmak ihtiyacı hissediyorum.

    Waffen SS ile filmlerde izlediğimiz siyah elbiseli canavar SS'ler arasında çok ciddi bir fark vardır. Waffen SS, özetle elit savaş birliğidir. Bir nevi amerikalıların Green Beret versiyonu gibi. Her ne kadar savaş öncesi Himmler komutasında görülse de, aslında neredeyse tamamen bağımsız eğitim gören savaş birliğidir. Savaş başladıktan sonra da komutası OKW'ye devrolmuştur.

    Himmler'in ve yönlendirdiği vahşete katılımları çok ufak bir kısmıyla sınırlıdır. Siyah üniformalı SS birlikleri aslında çoğunluğu SD üyesi olup, birkısmı da Waffen SS birlikleri arasına serpiştirilmiş, yine Waffen SS içerisinden birkısım asker toplama kamplarında görev yapmıştır. Aradaki bu gri alanlar yüzünden Nürnberg mahkemelerinde Waffen SS ve tüm üyeleri insanlık suçu işlemiş sayılmış ve otomatik mahkum edilmiştir. Ancak daha sonra yoğun hukuki savaşlar sonrasında Waffen SS birlikleri (allgemeine-SS değil) iade-i itibar'a hak kazanmıştır ancak yazılıp çizilen olup geçtiği için tarih sayfalarında canavar organizasyon olarak kalmıştır.

    Waffen SS üzerine yazılmış derin incelemeler var. Bu kitapları incelediğinizde çoğu Waffen SS birliğinin herhangi bir ordudaki elit askerlerden farkı olmadığını göreceksiniz. Arada bazı birlikler (Liebstandarte Adolph Hitler ilk aklıma gelen) toplu olarak, çoğunda da ufak alt birlikler (Totenkopf'un bir kısmı) halinde insanlık suçu sayılacak faaliyetlerde de bulunmuştur. Diğerleri ise Müttefiklere savaş alanında hayatı zindan etmiş (ufacık bir Waffen SS kalıntısının Patton'un ordusunu durdurması gibi), bu yüzden de savaş sonrasında olduklarından daha vahşi gösterilmiştir

    Himmler'in esas komuta ettiği ve savaş öncesi ve boyunca terör estirmekte kullandığı ve her yerde SS diye geçen ekip aslında Allgemeine-SS'dir. Toplama kampları, diğer faaliyetler vs, hep bu grup altında faaliyet göstermiştir. Toplama kamplarında faaliyet gösteren Totenkopfverbande de mesela Totenkopf bölüğünün içinde yer almakla birlikte fiiliyatta biraz bağımsız takılmıştır.

    Kısaca "SS" diye tabir ettiğimiz ve bildiğimiz konu aslında bir şemsiye organizasyondur ve alt gruplarının farklı değerlendirilmesi gerekir. Hele ki Waffen SS'den bahsediyorsak daha da özen gerekiyor çünkü alt birliklerinde bile çooook büyük farklar var.

    Not: Bilgi olsun diye yazdım, Merko'ya katılıyorum.




  • Bir bilgi daha, Rommel hakkında.

    Afrika'daki El Alamein anıtında bir Rommel anıtı var. Bu anıtı Afrikakorps'da savaşmış askerler savaş sonrası kendi aralarında para toplayıp yaptırıyorlar. Bildiğim kadarıyla tarihte askerleri tarafından bu şekilde onurlandırılan başka bir komutan yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: burcakb

    Bir bilgi daha, Rommel hakkında.

    Afrika'daki El Alamein anıtında bir Rommel anıtı var. Bu anıtı Afrikakorps'da savaşmış askerler savaş sonrası kendi aralarında para toplayıp yaptırıyorlar. Bildiğim kadarıyla tarihte askerleri tarafından bu şekilde onurlandırılan başka bir komutan yok.

     ERWIN ROMMEL


    Bu resim bu konuyu özetler, kuma saplanan aracı askerleriyle birlikte saplandığı yerden çıkarmaya çalışıyor. Ben mareşalim diye bir köşeye çekilip izlemiyor... Bunu yapan komutan gerçek bir komutandır.




  • rommel bana göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi komutanlarından ilk 3 te yer alır.adam tam bir asker.elinde tankı olmadan ingilizlere flak 88 lik toplarla tarihi bir hezimet uğratmış sanırım 200 küsür tank falandı.3. reich te adına anıt dikilen tek general erwin rommel dir.hitler bence akıllı adamdı.ama mantıklı değildi.hitlerin inanılmaz bi beyni varmış.bunu bi yerde okudum.düşman savaş ekonomisini ezbere biliyormuş.65 milyon ile avrupanın %75 ine sahip olabiliyorsa dünya neden olmasın. sadece ikmal desteği lazımdı.
    şunu söylemek istiyorum hitler türklerle savaşmaktan kaçınmış .edirne ye 1,5 milyon türk askerini görünce rusya cephesi açmış sonrada sonu geldi zaten
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MerkavaV

    quote:

    Orijinalden alıntı: burcakb

    Bir bilgi daha, Rommel hakkında.

    Afrika'daki El Alamein anıtında bir Rommel anıtı var. Bu anıtı Afrikakorps'da savaşmış askerler savaş sonrası kendi aralarında para toplayıp yaptırıyorlar. Bildiğim kadarıyla tarihte askerleri tarafından bu şekilde onurlandırılan başka bir komutan yok.

     ERWIN ROMMEL


    Bu resim bu konuyu özetler, kuma saplanan aracı askerleriyle birlikte saplandığı yerden çıkarmaya çalışıyor. Ben mareşalim diye bir köşeye çekilip izlemiyor... Bunu yapan komutan gerçek bir komutandır.

    En kötü durumda bile askerlerini oradan nasıl canlı çıkaracağını düşünmesi, savaştığı komutanın kitabını yanından ayırmaması nasıl bir komutan olduğunu gözler önüne seriyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nihat034

    adamın efsanevi olduğunu biliyordum da sonunda ingilizler harita olayıyla çok pis tuzak kurmuş. Hitler resmen üvey evlat muamelesi yapmış.

    konuda olan varsa şu harita olayını açıklayabilir mi

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Efsane komutandır. İngilizler bir fotoğrafını asıp Rommeli daire içine alıp, "çok tehlikeli" diye not etmişlerdi. "Çöl tilkisi" diye anıldı. Fransa seferinde kısa bir süre radyo menzilinin dışına çıktığı için panzer ordusuyla birlikte imha edildiği zannedildi fakat bir süre sonra tekrar ortaya çıktı, bu olaydan sonra tümeni "hayalet tümen" olarak anıldı. Afrikada yeterince mühimmat ve erzak elde edebilseydi ingilizler onu mağlup edemezdi. Hitler ona madalya yerine mühimmat göndermesi gerekiyordu. Ayrıca tam bir nazidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi K A N U N İ -- 14 Mayıs 2016; 21:34:56 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • flak88 F kullanıcısına yanıt
    1940'lı yıllarda Türkiye'nın 1.5 Milyon askere sahip olması kulağa pek mantıklı gelmiyor. O yıllarda nüfus 17-18 Milyon civarlarında zaten. 1939'da Fransa'nın 2.2 Milyon askeri vardı. SSCB'de 1941'de 4.5 Milyon askere sahipti ve SSCB'de savaşa dahil olduktan bir kaç ay sonra bu rakam 6-7 Milyona kadar yükseldi. Yani Hitler, 1.5 Milyon askerden çekinseydi, Ne Fransa ile ne de SSCB ile savaşırdı.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.