Şimdi Ara

Enerji nedir, nasıl bir keyfiyeti vardır?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
335
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar,enerji nedir, nasıl bir keyfiyeti vardır?Teşekkür ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 14 Ağustos 2015; 19:14:02 >



  • Cok damardan sordun yav

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Bir cismin iş yapabilme yeteneğine enerji denir" (İlköğretim 7.snf fen b. kitabı)
    "Bir cismin iş yapabilme yeteneğine enerji denir" (Serway fizik-1)

    Bu tanım oldukça popüler galiba.
  • maddenin ışık hızına çıkmış halidir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İlginç bir yazı okumuştum, enerji de görecelidir.

    Mesela Birisi +10 km/s, diğeri -10km/s giden iki araba birbirini 20km/s hızla gidiyor gibi görür.
    Ve enerjilerini 1/2 m 400 şeklinde hesaplarlar. (1/2mv^2)
    Halbuki yere göre enerjileri 1/2 m 100 şeklindedir.

    İlginç bir durum. Çok kafa karıştırıcı.
  • Fiziksel olarak, kutlesi var olan her maddenin sahip oldugu ozelliktir. Ancak bu tanimin onumuzdeki yuzyilda degisebilecegini dusunuyorum, zira kutle ile enerji arasindaki iliski konusunda gelismeler kaydediyoruz.
    Bigbang le birlikte gelen entropi etkisi sebebiyle, kapali bir sistemdeki toplam enerji miktari maddeleri daha da duzensizlestirme egilimindedir. Belirli bir duzen kazandirmak icin enerji harcamak gerekir.
    Giden bir arabayi durdurmak, duran bir arabayi harekete gecirmek, atomun elektronlarini alip baska bir atoma transfer etmek ( kimyasal bag ) ya da var olan kimyasal baglari yikmak icin hep enerji transferi gerekir.
    Bir binanin ust katina ciktiginda potansiyel enerjin artar, ancak cikmak icin enerji harcaman gerekir.
    Keyfiyetten kastettigini anlamadim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enes1406

    İlginç bir yazı okumuştum, enerji de görecelidir.

    Mesela Birisi +10 km/s, diğeri -10km/s giden iki araba birbirini 20km/s hızla gidiyor gibi görür.
    Ve enerjilerini 1/2 m 400 şeklinde hesaplarlar. (1/2mv^2)
    Halbuki yere göre enerjileri 1/2 m 100 şeklindedir.

    İlginç bir durum. Çok kafa karıştırıcı.



    Fizikteki her hesaplama belli bir koordinat sistemi seçilerek yapılır.
    Enerjide buna dahil. İki farklı koordinat sisteminden yapılan hesapları karşılaştırmak yanlış olur.
    Enerji için önemli olan şu, belli bir referans seçtikten sonra bir hesap yapılır ve bir değer bulunur,
    bu değer asla değişmez. Bu, enerjinin korunum ilkesidir ve önemli olan kısımda burası.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: savarog

    quote:

    Orijinalden alıntı: enes1406

    İlginç bir yazı okumuştum, enerji de görecelidir.

    Mesela Birisi +10 km/s, diğeri -10km/s giden iki araba birbirini 20km/s hızla gidiyor gibi görür.
    Ve enerjilerini 1/2 m 400 şeklinde hesaplarlar. (1/2mv^2)
    Halbuki yere göre enerjileri 1/2 m 100 şeklindedir.

    İlginç bir durum. Çok kafa karıştırıcı.



    Fizikteki her hesaplama belli bir koordinat sistemi seçilerek yapılır.
    Enerjide buna dahil. İki farklı koordinat sisteminden yapılan hesapları karşılaştırmak yanlış olur.
    Enerji için önemli olan şu, belli bir referans seçtikten sonra bir hesap yapılır ve bir değer bulunur,
    bu değer asla değişmez. Bu, enerjinin korunum ilkesidir ve önemli olan kısımda burası.

    İşte demek istediğim de bu.
    Biz ölçümlerimizi herhangi bir noktayı, bilgiyi referans alarak hesaplıyoruz.
    Ama E=mc^2 denklemine göre kütlesi olan cismin enerjisi bellidir.
    Enerji de yok olmayacağına göre, bizim hesapladığımız hangi enerji doğru?

    Bu noktada kafam karışmıştı. Yoksa potansiyel hesaplarken bile, 10 m yerden yüksekliği, yer olarak alabilirsiniz.




  • Yukarıdaki anlatılan daha çok kinetik enerji için geçerli,
    E=mc2 relativistik fiziğin konusu, klasik anlamda enerjiyi anlamadan işin içine karıştırılmazsa daha iyi olur.
  • Ben daha çok atomları oluşturan proton,nötron ve elektronların aslında birer enerji dalgaları olması babında enerjinin keyfiyetini merak ediyorum, mesela çeşitli atomları-elementleri(altın,demir,karbon,hidrojen vs.) birbirinden ayıran sadece atolarının sahip oldukları proton sayılarının farklılığı(ki proton bir enerjiden ibarettir),buradan atomlara özelliklerini-niteliklerini sahip oldukları porton sayılarının verdiğini anlıyoruz,demekki her atoma-elemente sahip oldukları proton sayılarının farklılığına göre birer nitelik- özellik taksimatı yapılmış, aslında canlı olduğunu düşündüğüm bu niteliklerin-özelliklerin birleşmesinden de bütün algıladığımız dünya oluşuyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: true bluee

    Ben daha çok atomları oluşturan proton,nötron ve elektronların aslında birer enerji dalgaları olması babında enerjinin keyfiyetini merak ediyorum, mesela çeşitli atomları-elementleri(altın,demir,karbon,hidrojen vs.) birbirinden ayıran sadece atolarının sahip oldukları proton sayılarının farklılığı(ki proton bir enerjiden ibarettir),buradan atomlara özelliklerini-niteliklerini sahip oldukları porton sayılarının verdiğini anlıyoruz,demekki her atoma-elemente sahip oldukları proton sayılarının farklılığına göre birer nitelik- özellik taksimatı yapılmış, aslında canlı olduğunu düşündüğüm bu niteliklerin-özelliklerin birleşmesinden de bütün algıladığımız dünya oluşuyor.

    Karakteristik kısmına gelmişken ben de bir şey sorayım foruma, izninizle.

    Evet atomların proton sayıları değiştikçe özellikleri de değişiyor. Ben şunu merak ediyorum. Gerek elementlerin proton sayısında, gerekse bileşiklerdeki moleküllerden maddenin önceden nasıl özelliklere sahip olacağı biliniyor mu? Mesela sodyum ve klordan oluşan sofra tuzunu ele alalım. Elimizde sodyum ve klor ayrı ayrı olduğunda, daha bunu tecrübe etmeden hangi koşullarda (ısı, basınç vs) ve hangi elementten kaçar adet bir araya gelebilir;gelirse de oluşan bileşiğin özellikleri ne olur (katı, sıvı, gaz; iletken, yalıtkan, yarıiletken; sert, yumuşak, esnek; yakıcı, yanıcı, söndürücü; yanıcıysa yanarken çıkardığı alev rengi; maddenin kendi rengi, şeffaf olup olmayacağı; matlığı ya da parlaklığı, yapışkan ya da kaygan olması vs) sorularına cevap verilebiliyor mu? Deneme yanılma yapmada , tecrübe etmeden? Hidrojen yanıcı oksijen de yakıcı (evet biraz fazla halk dilinde oldu) özelliğe sahipken üstelik ikisi de Dünya koşullarında gaz halinde olan maddelerken H2O formülüyle suyu oluşturuyor. Aradaki kimyasal özellikler epey farklı. Bunu bilmeseydik suyun özelliklerini önceden tahmin edebilir miydik ve bu özellikte madde için 2 hidrojen 1 oksijen gerekiyor diyebilir miydik ve şu an farklı maddeler için bunu diyebiliyor muyuz? Aynısını artan proton sayıların göre elementlere de uygulayabiliriz. Mesela altını ele alalım? Sarı, parlak rengi, erime noktası,iletkenliği, katı oluşu vs. Bu özellikler tahmin edilebiliyor mu atom incelendiğinde? Hatta şöyle sorayım. Altından 1 proton fazla olan sonraki elementin özellikleri ne olur, neden niçin olur desem? Kendisinden sonra da diyebiliriz kendisinden önce de. Merak ettiğim bir durum.

    @savarog

    @- Black Widow -

    Çağırdım ama rahatsız ettiysem kusura bakmayın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 17 Ağustos 2015; 14:17:55 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz


    Karakteristik kısmına gelmişken ben de bir şey sorayım foruma, izninizle.

    Evet atomların proton sayıları değiştikçe özellikleri de değişiyor. Ben şunu merak ediyorum. Gerek elementlerin proton sayısında, gerekse bileşiklerdeki moleküllerden maddenin önceden nasıl özelliklere sahip olacağı biliniyor mu? Mesela sodyum ve klordan oluşan sofra tuzunu ele alalım. Elimizde sodyum ve klor ayrı ayrı olduğunda, daha bunu tecrübe etmeden hangi koşullarda (ısı, basınç vs) ve hangi elementten kaçar adet bir araya gelebilir;gelirse de oluşan bileşiğin özellikleri ne olur (katı, sıvı, gaz; iletken, yalıtkan, yarıiletken; sert, yumuşak, esnek; yakıcı, yanıcı, söndürücü; yanıcıysa yanarken çıkardığı alev rengi; maddenin kendi rengi, şeffaf olup olmayacağı; matlığı ya da parlaklığı, yapışkan ya da kaygan olması vs) sorularına cevap verilebiliyor mu? Deneme yanılma yapmada , tecrübe etmeden? Hidrojen yanıcı oksijen de yakıcı (evet biraz fazla halk dilinde oldu) özelliğe sahipken üstelik ikisi de Dünya koşullarında gaz halinde olan maddelerken H2O formülüyle suyu oluşturuyor. Aradaki kimyasal özellikler epey farklı. Bunu bilmeseydik suyun özelliklerini önceden tahmin edebilir miydik ve bu özellikte madde için 2 hidrojen 1 oksijen gerekiyor diyebilir miydik ve şu an farklı maddeler için bunu diyebiliyor muyuz? Aynısını artan proton sayıların göre elementlere de uygulayabiliriz. Mesela altını ele alalım? Sarı, parlak rengi, erime noktası,iletkenliği, katı oluşu vs. Bu özellikler tahmin edilebiliyor mu atom incelendiğinde? Hatta şöyle sorayım. Altından 1 proton fazla olan sonraki elementin özellikleri ne olur, neden niçin olur desem? Kendisinden sonra da diyebiliriz kendisinden önce de. Merak ettiğim bir durum.

    @savarog

    @- Black Widow -

    Çağırdım ama rahatsız ettiysem kusura bakmayın.

    Altından bir sonraki elementin özellikleri bence metalik parlak ve oda sıcaklığında sıvı olur he he :)
    Kimya ile daha çok ilgili gibi ama şu anki bilgimize göre bunları önceden bilmekten uzağız galiba,

    Ama belki bazı tahminler yapılabilir, altına bir proton eklersek başka bir element olacağını tahmin edebiliriz,
    proton sayısı elementi tanımlamada ilk özellik.
    Bir proton ekleyince atomun çapının büyüyeceğini ,dolayısıyla
    birim hacimdeki atom çekirdek sayısının düşeceğini dikkate alarak kütle numarısından hareketle bu yeni elementin öz kütlesi hakkında
    bir tahmin yapılabilir sanıyorum.
    Başka özellikleri tahmin etmek zor sanıyorum, elektronlar işi karıştırıyor :)




  • savarog kullanıcısına yanıt
    Burda benim en çok dikkatimi sadece proton sayılarındaki farklılığın atomlara farklı nitelikleri vermesi,yani bir atoma bir enerji dalgası-proton daha eklenince elementin-atomun niteliğinin değişip farklı bir atom-element olması,öyleyse atoma-elemente farklılıklarını sadece sahip oldukları proton sayıları veriyor, burada bir yanılma var,esasta birbirinin aynısı olan protonların bir eksik veya bir fazla olması atomlara-elementlere farklı nitelikler vermeye yetmez,ben de diyorum ki demekki atomlara-elementlere sahip oldukları proton sayılarına göre bazı algılar(canlar) taksim edilmiş.
  • Yani tahminler oldukça kısıtlı ve maddenin çoğu özelliğini görmeden, tecrübe etmeden bilmek, en azından tahmin etme imkanı şu an için yok.

    @- Black Widow -
    @savarog

    Teşekkürler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 17 Ağustos 2015; 20:34:54 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Yani tahminler oldukça kısıtlı ve maddenin çoğu özelliğini görmeden, tecrübe etmeden bilmek, en azından tahmin etme imkanı şu an için yok.

    @- Black Widow -
    @savarog

    Teşekkürler.

    Tahminler kısıtlı demek yanlış olur.Çünkü tahmin yapmaya gerek yok.Zaten hepsinin özellikleri biliniyo.Yani periyodik cetveldeki tüm elementlerin yaptığı bileşiklerin tamamı bence bugüne kadar çözülmüştür.Mesela demirin oksijenle yapacağı bileşik olan demiroksidin özellikleri zaten bilinen bişey.Üniversitelerin kayıtlarında her türlü bileşiğin tüm özelliklerini bulmak mümkün bence.Ancak carbonik bikeşikleri ayrı tutmak lazım.Carbon elementi o kadar çok bileşik yapıyo ki , belki daha keşfedilmemiş bazı bikeşikleri olabilir.Organik kimya zaten çok farklı bir dal.Ancak onun dışındaki tüm bileşikler bugüne kadar labaratuvar ortamında mutlaka denenmiştir ve özellikleri mutlaka kayıt altına alınmıştır.

    Ancak neden bileşiklerin özellikleri bu kadar farklılaşıyo?Mesela oksijen demirle bileşik yapınca , pas dediğimiz demiroksit ortaya çıkıyo.Demir çok sağlam bi madde iken demiroksit elimizde parçalanıyo.Diğer yandan oksijen hidrojenle bileşik yapınca ortaya su çıkıyo.Su da bambaşka özellipi olan bir madde.İşte neden böyle olduğunun bir açıklaması var mı acaba?Bu önemli bir soru bence.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Yani tahminler oldukça kısıtlı ve maddenin çoğu özelliğini görmeden, tecrübe etmeden bilmek, en azından tahmin etme imkanı şu an için yok.

    @- Black Widow -
    @savarog

    Teşekkürler.

    Tahminler kısıtlı demek yanlış olur.Çünkü tahmin yapmaya gerek yok.Zaten hepsinin özellikleri biliniyo.Yani periyodik cetveldeki tüm elementlerin yaptığı bileşiklerin tamamı bence bugüne kadar çözülmüştür.Mesela demirin oksijenle yapacağı bileşik olan demiroksidin özellikleri zaten bilinen bişey.Üniversitelerin kayıtlarında her türlü bileşiğin tüm özelliklerini bulmak mümkün bence.Ancak carbonik bikeşikleri ayrı tutmak lazım.Carbon elementi o kadar çok bileşik yapıyo ki , belki daha keşfedilmemiş bazı bikeşikleri olabilir.Organik kimya zaten çok farklı bir dal.Ancak onun dışındaki tüm bileşikler bugüne kadar labaratuvar ortamında mutlaka denenmiştir ve özellikleri mutlaka kayıt altına alınmıştır.

    Ancak neden bileşiklerin özellikleri bu kadar farklılaşıyo?Mesela oksijen demirle bileşik yapınca , pas dediğimiz demiroksit ortaya çıkıyo.Demir çok sağlam bi madde iken demiroksit elimizde parçalanıyo.Diğer yandan oksijen hidrojenle bileşik yapınca ortaya su çıkıyo.Su da bambaşka özellipi olan bir madde.İşte neden böyle olduğunun bir açıklaması var mı acaba?Bu önemli bir soru bence.

    İşte benim sorduğum soru senin sorduğun soruyu da kapsıyor. Deneme-yanılma yaparak, tecrübe ederek öğrenmek başka bir şey; hangi elementten ne kadarı ile oluşturacağın moleküllerin ait olduğu maddenin özelliklerini önceden tahmin edebilmek başka bir şey. Mesele zaten bilinen şeyler olması değil. Sen demiroksiti daha önce hiç görmemiş olsan ama kimya bilgin olsa ve demir ile oksijen hakkında bilgin olsa, bunların FeO veya Fe2O3 ya da Fe3O4gibi bileşik hallerine geçişindeki halini, her molekülde kaç Fe kaç O olduğunu ve geometrik olarak dizilişini tahmin edebilir miydin? Tabi ki hayır. Geometrik olarak dizilişi bile maddeyi değiştiriyor. Kömürü ve elması (yanlış hatırlamıyorsam elmastı) araştırabilirsiniz. Neden demir oksijenle reaksiyona girince kahverengi dökülen dayanıksız madde halini alıyor sorusunun cevabı, oluşacak maddenin özelliklerini önceden tahmin etmekte yatıyor. Neden-sonuç ilişkisi matematiksel denklemlere oturtulabilir mi söz konusu madde iken? Madde bununla, şu miktarda, şu geometride, şu sıcaklıkta reaksiyona girince şu kadar elektronu olacak ve şu orbitallerde olacak; kütlesi bu, proton sayısı şu; şu halde olacak, ışığı kıracak, yarısaydam olacak, yalıtkan olacak, hafif sarı renkte olacak gibi gibi... Bu şekilde madde tasarımı bile yapılabilir neden-sonuç ilişkisiyle.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 18 Ağustos 2015; 12:10:38 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Yani tahminler oldukça kısıtlı ve maddenin çoğu özelliğini görmeden, tecrübe etmeden bilmek, en azından tahmin etme imkanı şu an için yok.

    @- Black Widow -
    @savarog

    Teşekkürler.

    Tahminler kısıtlı demek yanlış olur.Çünkü tahmin yapmaya gerek yok.Zaten hepsinin özellikleri biliniyo.Yani periyodik cetveldeki tüm elementlerin yaptığı bileşiklerin tamamı bence bugüne kadar çözülmüştür.Mesela demirin oksijenle yapacağı bileşik olan demiroksidin özellikleri zaten bilinen bişey.Üniversitelerin kayıtlarında her türlü bileşiğin tüm özelliklerini bulmak mümkün bence.Ancak carbonik bikeşikleri ayrı tutmak lazım.Carbon elementi o kadar çok bileşik yapıyo ki , belki daha keşfedilmemiş bazı bikeşikleri olabilir.Organik kimya zaten çok farklı bir dal.Ancak onun dışındaki tüm bileşikler bugüne kadar labaratuvar ortamında mutlaka denenmiştir ve özellikleri mutlaka kayıt altına alınmıştır.

    Ancak neden bileşiklerin özellikleri bu kadar farklılaşıyo?Mesela oksijen demirle bileşik yapınca , pas dediğimiz demiroksit ortaya çıkıyo.Demir çok sağlam bi madde iken demiroksit elimizde parçalanıyo.Diğer yandan oksijen hidrojenle bileşik yapınca ortaya su çıkıyo.Su da bambaşka özellipi olan bir madde.İşte neden böyle olduğunun bir açıklaması var mı acaba?Bu önemli bir soru bence.

    Bu dedigin olayin sebebi maddenin cogunlugunun bosluktan ibaret olmasi. Biz ic gudusel olarak butunun, ayni ozellikteki kucuk parcalardan olustugunu dusunuyoruz. Ancak aslinda oyle olmuyor. Atomlarin kimyasal yapisi atomun ( kararli , kararsiz, radyoaktif vs ), atomlarin olusturdugu elementlerin kimyasal yapisi elementlerin , onlarin olusturdugu bilesikler vs seklinde farklilasarak gidiyor. O sebeple Demir sertse, demir iceren her madde sert olmalidir argumani akla cok yatkin gelse de gercek oyle olmuyor. Ornegin maddelerin bilesik yaparken yaptigi baglarin acisi dahi, maddenin butununde cok farkli etkiler gosterebiliyor. Bu sebeple ben, bilesigin davranisini analiz etmeden, iki elementin birlesince nasil davranacagini tahayyul edemeyecegimizi dusunuyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.