Şimdi Ara

ELEKTRİKLİ BİSİKLET - MERAK EDİLENLER... (80. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.987
Cevap
72
Favori
754.697
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7879808182
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • medvet M kullanıcısına yanıt
    cvp için teşekkür ettim eyvallah hocam bende az önce notere gidip sordum ne olur ne olmaz temiz iş yapalım diye bu tür araçların plakası olmadığı ve trafiğe kaydı olmadığı için kişiler arasında sözleşme yapılarak satış yapılabiliyormuş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bartin744

    Oncelikle burdakilerin cogu 1500 ustu motor bakıyor. 250 wat dedigin motor bisikletten kotu dik yokus cıkmaz normal yokustada eh işte.bosuna pedallı modellerini koymamıs adamlar her halde. Bunlarda ortalama 4 akü var. Ortalama bi aku 125 tl. O kadar yola akümü dayanır. Ben insanlarin aldıktan sonra pişman olucagını biliyorum. 1500 ustu motor alır o baska onada ehliyet ruhsat olucaksa oda olmaz bana gore. Ha adam der para benim istedigimi alırım onada biz karısamayız. Ben sadece oneride bulunuyorum.

    Öncelikle 1500w veya 3000w bunlar teorikte motor gücünü ifade etse de pratikte satış taktiğinden öte bir anlam ifade etmez. Arora modellerinin çoğu 249 wattır. Mesela benim kullandığım BL , ancak motor içi açıldığında ST Max Star 1000, 2000, 3000, Yuki ve Asya Panter 3000, Mondial Emon Cub 3000 vs.... motorları ile birebir aynıdır sadece jant kapağı farklıdır. Bunun dışında yine Arora YLS ve JNW 249 W fakat 6 akülüdür. Tork ve hızı mükemmel olmasa da 1500 w diye satılanlardan aşağı değildir. 250w dediğim bu modeller bisikletten kötü olmadığı gibi ekstrem dik olmadıkça yokuş çıkar. Adamlar pedalı boşuna mı koymuş bilemem, ama pratikte pek uygulanmasa da pedallı modellerin çoğunun kitapçığında da yazar pedal yokuş çıkmaktan çok araca ilk hareketi vermek içindir. Çünkü bu araçlar yapıları gereği en yüksek amperi ilk harekette çekerler, dolayısıyla aracı pedalla harekete geçirmek başta bir şarjla gidilecek mesafenin daha uzun olması içindir, bunun yanında dolaylı olarak akü, motor sürücü(beyin), tesisat gibi akımın geçtiği parçaların daha uzun ömürlü olmasını sağlar. Zaten en hafifi 80 kg civarı olan bu araçların pedalla sürülmesi zordur. Pedal ilk kalkış yanında şarj azaldığında ara ara motora destek için vardır. O kadar yola akü mü dayanır derken ne kadar yol kasdettiğinizi bilemiyorum ancak ben bundan önceki elektrikli mopedimi 19 ay kullanıp 9000 km'de iken 6 ay önce arkadaşıma sattım. Mecburi istisnalar dışında genelde şarj seviyesi yarıya düşünce şarj ederdim. Araç son hız olarak belli modifiyelerle 70 km/s'e çıkabiliyordu, satıldığı aşamada eğer sürekli dip gaz kullanılırsa aküleri 25-30 km, ılımlı bir şekilde kullanılırsa 45 km gidebiliyordu. Şu an kaç km'de ve bir şarjla ne kadar gidiyor bilmiyorum ama alan arkadaşım henüz akü değiştirmedi. Ancak arkadaşımı evi iş yeri arası günlük gidiş dönüşü 20 km olduğundan tahmini en az 12000 km'dedir. Demek ki bu kadar yola akü dayanabiliyormuş. Benim gaybı bilmek gibi bir özelliğim yok, bu nedenle insanların aldıktan sonra pişman olup olmayacaklarını bilemem. Ancak önceki mesajımda da söylediğim gibi bu araçlar her yönüyle benzinli motorların alternatif ekonomik seçeneği değildir, akülerin uzun ömürlü olması için ortalama yarı seviyede şarj edilmeleri gerekir. Şarja takınca dolmaları beklenmelidir. Sürekli 2 kişi rampada dip gaz gitmeye uygun değillerdir. Bu ve benzeri belli kullanım koşullarına uygun kullanıldığında pişmanlık olacağını sanmıyorum. Hız ve tork olarak benzinli motorlar seviyesinde değillerdir. (250 w olan modeller bile belli tadila işlemleriyle güçlendirilir, 100cc benzinli performansı alınabilir ama şu an konumuz bu değil)




  • Elektrikli motorlar her türlü daha karlı çünkü uzun vadede kendini amorti edecektir zaten. Tek düşünmeniz gereken olay nerde kullanacağınız. Tabiki istanbulda otobana çıkılmaz ama zaten bir honda todaylede çıkılmaz. Ben araştırdım. Bir kere elektrikli motorun bakımı yok. Ehliyet ruhsat sigorta vergi yok. Doğa dostu. Titreşim yok. Ses yok. Vites yok. Kafanızı afedersiniz mikmiyor. Çok daha konforlu. Sadece yazları çeşmedede kullanıyorum. Park derdi yok. Bu yaz 3. yazı. 2000kmye geldi. Hesaplayın 2000 kmlik benzinle elektrik arasındaki farkı ve tabiki bakımları. Bu arada motor stmax elite 2000. İki kişide cok rahat biniliyor. En dik yokuşuda çıkıyor. Olay zaten motor gücü değil akü şarj durumu. Aküsü dolu olduğu zaman çıkamayacağı rampa yokuş yok. Tam dolu aküyle 40 km civarı gidebiliyor. Taşidiğınız ağırlığa görede menzil değişiyor tabiki ama zaten günde 40 kmden fazla gidiyosanız evet benzinli birşey alın derim.




  • Merhaba arkadaşlar,
    Benim dedem bir bacağını kazada kaybetti ve o günden beri triportör kullanıyor. (Bilmeyenler için hani şu seyyar koftecilerin ve bazı pazarcilarin kullandığı arkası kasalı motor.) ancak uzun zamandır düzenli arıza yapan bu motora çok masraf yapıyor ve başka imkanı da olmadığı için el mahkum yaptırıyor.
    Ben onlara yuki'nin midilli long modelini önerdim daha önceden yolda falan gördüğüm için ve hoşlarına gitti. Bunun fiyatını sormak için Balıkesir'deki bir motorcu yu arayıp durumu anlattım. O ise kral grande adlı modelin çok daha uygun olacağını söyledi. Baktım gerçekten de her yerinin kapalı oluşu bizimkiler için çok iyi. Tipi de çok hoş, babaannem inanılmaz sevindi görünce bile.

    Şimdi sorum şudur ki başta grande olmak üzere bu iki motor hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Sadece şehir içi kullanacaklar (max 10km), her gün düzenli kullanmayacaklar,cogu zaman 2 kişi binecekler.

    Her türlü görüşünüz önemlidir, teşekkür ederim.

    Ha bu arada tavanı kapalı midilli long 7000₺, kral grande 9800₺.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Midilli long benzinli 50cc motor.
    Kral graneda ise 3000 what elektrikli araba olarak geçio...
    İkiside olabilir. Ben yazları akçay a geliyorum. Sezonluk boyle bi sey dusunmus olsam kral graneda gibi komple kapalı bi sey dusunmezdım mesela, dedenizin dusuncesi ne o onemli bence ikiside anlatımınıza uygun sadece dedenizin bu iki model icin fikri ne...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gary_1907

    Merhaba arkadaşlar,
    Benim dedem bir bacağını kazada kaybetti ve o günden beri triportör kullanıyor. (Bilmeyenler için hani şu seyyar koftecilerin ve bazı pazarcilarin kullandığı arkası kasalı motor.) ancak uzun zamandır düzenli arıza yapan bu motora çok masraf yapıyor ve başka imkanı da olmadığı için el mahkum yaptırıyor.
    Ben onlara yuki'nin midilli long modelini önerdim daha önceden yolda falan gördüğüm için ve hoşlarına gitti. Bunun fiyatını sormak için Balıkesir'deki bir motorcu yu arayıp durumu anlattım. O ise kral grande adlı modelin çok daha uygun olacağını söyledi. Baktım gerçekten de her yerinin kapalı oluşu bizimkiler için çok iyi. Tipi de çok hoş, babaannem inanılmaz sevindi görünce bile.

    Şimdi sorum şudur ki başta grande olmak üzere bu iki motor hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Sadece şehir içi kullanacaklar (max 10km), her gün düzenli kullanmayacaklar,cogu zaman 2 kişi binecekler.

    Her türlü görüşünüz önemlidir, teşekkür ederim.

    Ha bu arada tavanı kapalı midilli long 7000₺, kral grande 9800₺.

    Öncelikle dedenize geçmiş olsun.
    http://www.zengen.com.tr/pinfo.asp?pid=723
    http://www.zengen.com.tr/catinfo.asp?cid=92
    buralarda fiyatlar daha düşük. Bence her ikisi de ehliyet tescil gerektirdiğinden benzinli daha mantıklı. Belki elektrikliyi satan plaka ehliyet gerektirmiyor herkes böyle kullanıyor diyebilir. Belki doğrudur da; bulunduğunuz şehirde yasa uygulanmıyor olabilir, ancak yasal olarak 250w üzeri tüm elektirkliler ehliyet, ruhsat, plaka, sigorta gerektirir. Trafik bu konuda uygulama yapmıyor olsa bile Allah korusun bir kaza olduğunda kanun uygulanır, sigortası olmayan araç trafikten men edilir, kusurluysa karşı tarafın maddi hasarlarını tazmin etmek zorunda kalır vs...
    Özellikle elektrikli olanın akü fiyatını araştırmak lazım. Standart 20 amper elektrikli moped aküsü olmadığından akü değişimi gerektiğinde çok rekabeti olmayan bir piyasa olacağından fiyatlar uçuk çıkabilir. 5 akü var tanesi tahminimce 300 lira civarıdır. Bu nedenle ortalama 2 yıl içinde yapacakları km'yi hesaplamak lazım. Elektrikli motor aküleri, tamamen gerektiği gibi şarj edilse, çok kullanılmasa dahi genelde 2 yıl içinde ölür, ya da ciddi performans kaybeder. Beklenmedik bir yerde şarj bitse motor gibi itip kaldırıma çıkarma şansı olmaz. Elektrikli çok satılan bir model olduğunu sanmıyorum. Acaba aküleri ne zaman üretildi? Akü üretildiği andan itibaren kullanılmasa da eskimeye başlar, 6 ay bekleyen akü bayatlamaya başlamıştır. Böyle bir durumda şarj beklenenden çok daha erken biter. Sıfır araç olduğundan garantiden değiştirilir ama aküler ölçülecek, fabrikaya yollanacak, ordan yenisi gelip takılacak vs.... bir sürü eziyet. Bir de elektriklinin hesaplı gelmesi için ortalama şarj yarıya düştükçe şarja takmak gerekir. Dolunca şarjdan çekilmezse aküler şişip anında kullanım dışı kalabilir, her gün kullanmayacaklar , kullandıkları zaman da günlük 10 km diyorsunuz, bu durum da önemli. Bunlar sonuçta yaşlı insanlar için bu tip şeylere dikkat etmek onlar için zor olabileceğinden bence benzinli daha mantıklı.
    Bir de benzinliye alışık olduğundan elektriklide benzinlinin torkunu bulamayabilir. Elektrikliler motor yapısı gereği hangisi olursa olsun şarj azaldı mı voltaj düşümüne bağlı hızı ve torku da düşer, yoğun akan trafiğe ayak uyduramayıp kaza tehlikesi yaşanabilir, rampada ister istemez zorlanır, kışın aküler soğuğa bağlı olarak yaza oranla %30 civarı az yol gider. Bunların hepsi yaşlı insanlar için eziyet.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi medvet -- 24 Eylül 2016; 19:03:54 >




  • selam arkadaslar ben simdi sunu meraq ediyorum on tekerede arka tekerdeki gibi motorlu teker ve bunuda akuye baglarsak mesafe uzuyormus bu ne kadar dogru . akuler bi nevzede olsa kendini sarj ediyormus sonucta arka tekerde motor var oda elektrik uretiyor

    2 hp leptop bataryalarindan 1865 3.7 volt lityum pil hucrelerini parelel ve seri baglayaraq istenilen voltta aku yapiyorlar bunu bizde yapip scootere yurutebilirmiyiz simdiden tskler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ön teker isi karısık. Aku ilave edebilirsin hem hız artar hemde uzun süre gidebilir ama hız artısı olucagı için erkende bitebilir. Aku ilave edince volt artcagı için motorun beyniyle alakalı arızada verebilir. Hıc akusu yoksa volt u ayarlarsan kalem pille bile hareket eder ama kac metre gider.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bartin744 -- 3 Ekim 2016; 19:28:48 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hocam bu convertor kullanmak sagliklimi acaba 4 aku yada 3 aku ile bile calisiuormus cihaz bunla ilgili bilgi istiyorum sizden birde kursun asit aku dahami iyi araba akusude kursun asit akumu hizli sarj cihazi akuleri bozarmi simdiden tskurler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: system6666

    selam arkadaslar ben simdi sunu meraq ediyorum on tekerede arka tekerdeki gibi motorlu teker ve bunuda akuye baglarsak mesafe uzuyormus bu ne kadar dogru . akuler bi nevzede olsa kendini sarj ediyormus sonucta arka tekerde motor var oda elektrik uretiyor

    2 hp leptop bataryalarindan 1865 3.7 volt lityum pil hucrelerini parelel ve seri baglayaraq istenilen voltta aku yapiyorlar bunu bizde yapip scootere yurutebilirmiyiz simdiden tskler

    Elektrikli bisiklet - mopedlerde kullalnılan DC motorlar aynı zamanda dinamodur ve elektrik üretebilirler. Asıl konu bu üretilen elektrikle aküler şarj edilebilir mi, edilse de bu şarj gidilen mesafeye ne kadar katkı sağlar ve en önemlisi aküler bir şarj, bir deşarj olup, şarj aleti ile şarj edilmediği sürece hiçbir zaman tam dolamayacağından içlerinde sülfatlanma şekillenip zarar görürler mi?
    Bazı forumlarda eski model aküleri sürücünün ayakları altında olan ve kolayca çıkarılabilen modellerde aküler sökülmüş vaziyette yokuş aşağı veya pedalla giderken sinyallerin ve kornanın çalıştığını, bunun da arka tekerlek motorunun ürettiği elektrik sayesinde olduğunu okumuştum.
    Yine başka bir internet sayfasında elektrikli bisiklet motorunu söküp, kanatlı pervaneye çeviren, böylece rüzgardan elektrik üretildiğini anlatan bir yazı okumuştum.
    Benim mopedde aküleri çıkarma şansım olmadığından, yokuş aşağı kontak kapalı korna, sinyal kullanmayı denedim çalışmadılar. Kontak açık ancak koltuk altındaki sigortayı kapatarak aküleri devre dışı bırakıp denedim, yine çalışmadılar.
    İthalatçı ST Max firmasına attığım konu ile ilgili maile gelen cevap şöyle:
    "Arka tekerlek hareket konumuna geçtiği an, iç sargı akım üretmeye başlıyor, Buna emin olmak istiyorsanız motor sehpa üzerinde hareket halindeyken motor içinden çıkan üç adet ana kablonun ikisinden kablo ile 55 w bir ampulu yakabilirsiniz."
    55 watt'lık bir ampulu beslediği söylendiğine göre anladığım doğruysa motor, bir saatte 55 watt üretiyor. Zaten süre olarak aküler kullanım hızına bağlı olarak 1-1.5 en fazla 2 saatte bitiyor. Eğer üretilen elektrik aküleri şarj etse bile akü bitene kadar 50-100 watt civarı bir şarj kazanımı olacaktır. Ortalama 1000 watt'lık bir akü grubu mopedi 50 km götürdüğüne göre 55 watt/s üretim akülere verilebilirse 3-5 km fazladan bir yol gidilebilir demektir. Yorumum doğru mu, bilemiyorum.
    Bu konuda firmaya konuyu daha net açıklaması, aküleri ne kadar şarj ettiği ile ilgili ikinci bir mail daha attım.
    Cevap : "Motor sadece elektrik üretiyor, aküleri şarj etmiyor."
    Bu cevap kafamı karıştırdı.
    Üretilen elektrik AC elektrik, DC'ye dönüşüyor mu? Dönüşmesi için redresör denilen bir alet lazım. Böyle bir şey bildiğim kadarıyla mopedlerde bildiğim kadarıyla yok. Şu an üretimi olmayan bazı eski modellerde gazı bırakınca yanan "energy feedback" yazan bir lamba vardı, sanki boşta giderken elektrik ürettiğini çağrıştıran bir lambaydı ama belki de içi boş, sadece gaz verilmeyince ampul yakan bir sistemdi. Gerçek olsa da o modeller sıradan diğerlerine göre çok farklı bir mesafe gidemiyordu. Demek ki onlar da kendi kendini şarj etse dahi çok büyük bir katkısı yoktu.
    Ayrıca bence işin en önemli tarafı Trojan akü gibi profesyonel akü üreten firmaların açıklamalarına göre "aküler şarj edilmeye başlandı mı, mutlaka tamamen doldurulmalı, tam dolmadan şarjı durdurmak aküde sulfatlanmaya dolayısıyla akü ömrünün en az %15 kısalmasına neden olur". Bu nedenle eğer motor elektrik üretse de hiç aküye uğramadan direk motora, far, sinyal, korna vs.. gibi aletlere verilmeli.
    Tabi bu konuda farklı düşünenler de var.
    Genelini incelediğimde her yazılanın doğru olmadığını düşündüğümhttp://elektriklibisikl...daha-uzun-yol-gidin.php sitesinde aşağıdaki açıklama yer alıyor.
    Elektrikli bisiklet ve scooter'lardaki arka tekerlek motoru ön tekerleğe de takılır, yani araçta hem ön hem de arka tekerlek motorlu hale getirilir. Ön fren bağlantıları yeni tekerleğe uygun hale gelmesi için modifiye edilir. Ön tekerlek motorundan gelen 3 faz kablosu 3 fazlı bir redresör (6 diyotlu doğrultmaç devresi) ile motorda üretilen 3 faz AC elektrik DC akıma çevrilerek akülere aktarılır. Bu sayede ön tekerlek herhangi bir şekilde döndüğünde üretilen enerji direk akülere arada bir yük olmadan aktarılır. Bu sayede araç en az 2 ya da 4 şarj aleti kapasitesi ile aküleri şarj edecektir. Sonuçta aküler aracın gittiği mesafeye oranlı şarj olacağından bir şarjla gidilen mesafe %40 artacaktır. "
    Açıklama böyle ancak bana fizik kurallarına ters geldi. Enerjinin üretilmesi için aradaki kayıplar da dikkate alındığında mutlaka üretilenden fazla bir tüketim olması gerekir. Örneğin normal ön tekerleği elimizle havada çevirdiğimizde dönmesi ile motorlu arka tekerleğinki farklı. Arka tekerlek daha zor dönüyor, bu mantıkla hareket edersek öne takılan motorlu tekerleğin arkadaki gerçek motor tarafından döndürülmesi için üretilenden daha fazla güç gerekir diye düşünüyorum.
    Bu şekilde yapılan kısmi şarj akü ömrünü de azaltacaktır.
    Ayrıca öne takılacak motorun üreteceği elektriğe, motorun kaç watt'lık olduğu etki eder mi? Büyük ihtimalle etkili olacaktır, ancak yüksek elektrik üretebilen motor muhtemelen daha zor dönecektir.
    Bunlar kafamdaki soru işaretleri??????
    Ancak sadece gazı bıraktığımızda veya frene dokunduğumuzda devreye giren gaz verildiği anda devreden çıkan bir sistem olmalı. Elektrikli arabalarda rejeneratif fren sistemi diye adlandırılan böyle bir sistem var. Bu şekilde yapılan şarj (akülere zarar verme vermeme meselesini dikkate almazsak) mantıklı olabilir. Zaten elektrikli arabalarda aküler lityum olduğundan onlarda kısmi şarjın zarar vermesi sözkonusu değil. Bunun için ön tekerleğe de bir motor takmadan arka motora yapılan bağlantılar sayesinde şarj esnasında beyin devreden çıkıp şarj sistemi devreye girecek - gaza basıldığında tam tersi beyin devreye girip şarj sistemi devreden çıkacak şekilde bir sistem ayarlanabilirse bu iş mümkün olabilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: system6666

    2 hp leptop bataryalarindan 1865 3.7 volt lityum pil hucrelerini parelel ve seri baglayaraq istenilen voltta aku yapiyorlar bunu bizde yapip scootere yurutebilirmiyiz simdiden tskler

    Burda dikkat edilmesi gereken her lityum pil veya bunlardan oluşturulabilecek akü elektrikli bisiklet- mopede uygun olmayabilir. Elektrikli bisikletlerde en zayıflar bile yaklaşık 25 amper kalkış akımı gerkiriyor, biraz daha güçlü modeller 35-40 amper çeker , bizim modifiye araçlarda anlık 260 amper çekiyor. Eğer ürtilen lityum akü veya aküyü oluşturan piller bu amperi karşılamaya müsait değilse aracın farlarını sinyallerini çalıştırır belki tekerleği orta sehpada döndürebilir. Mesela power banklarda bakın output akımı değeri 1 ya da 2 amper yazar.
    Bunun dışında bu piller punto ile birleştirildiğinden işi iyi bilmeyen kimse biraz fazla ısıtıverirse pili daha o an bozar. Yine pilleri düzgün bağlamakla iş bitmiyor, bunu dışında lityum pillerin hepsi olmasa da bazı grupları ısıya hassas şarj esnasında patlama riski olmaması için BMS denilen bir kontrol devresi de gerekli. Herşey mükemmel olsa da arada birkaç pil arıza yapınca aküyü açıp arızalı pilin değiştirilmesi gerekli bunu yapacak kimse olmazsa yine lityum akü kullanmak mantıklı olmaz. Şu an elektrikli mopedlerde kullanılabilecek randımanlı bir lityum akü maliyeti yaklaşık 1000 dolar. Bence klaşik kurşun asit akülerle devam.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: system6666

    hocam bu convertor kullanmak sagliklimi acaba 4 aku yada 3 aku ile bile calisiuormus cihaz bunla ilgili bilgi istiyorum sizden birde kursun asit aku dahami iyi araba akusude kursun asit akumu hizli sarj cihazi akuleri bozarmi simdiden tskurler

    Sorunun cevabı için iki sorum var. Birincisi kim için sağlıklı mı? Konvertör üreten-satan, akü satan, beyin üretip satan, şarj aleti üretip satan, elektrikli bisiklet tesisat tamiri yapanlar için kesinlikle sağlıklı. Çünkü bu alet bilinçsiz kullanılırsa başta aküler olmak üzere, ikinci derecede beyin, tesisat ve şarj aletinin canına okur. Bu nedenle saydığım kesimler için vazgeçilmez bir ekmek kapısıdır.
    İkinci sorum nasıl bir mopedde kullanılacak, modifiye anlık çok yüksek akımlar çekebilen dolayısıyla ciddi voltaj düşümlerine maruz kalan elektriklilerde kullanılacaksa şarjı bitene kadar değil, ara hızlanmalarda ani elektrik kesilmelerini önlemek maksadıyla kısa süreli kullanılacaksa moped sahibi için de sağlıklıdır. Ya da standart bir elektrikli mopedde konvertör satanların satanların dediği gibi sürekli daha uzun yol gitmek için değil ama gecede bacada, çok kritik mecburi durumlarda en asgari şekilde kullanılacaksa moped sahibi için yine sağlıklıdır.
    Bu özet girişten sonra konuyu bildiğim kadarıyla neden-niçinleriyle açıklayayım. Elektrikli bisiklet - moped - scooterların aküleri genel kategori olarak kurşun asit akü olmakla birlikte normal araba akülerinden farklı olarak derin deşarja daha dayanıklıdırlar.
    Bu dayanıklılık konvertörsüz dahi beyinin aküleri kapattığı gerilim olan 10.5-10.75 voltlara kadar sürekli kullanılabileceği anlamına gelmez, hele hele bir konvertör aracılığıyla akünün voltajı sıfıra yakın bir değere kadar düşebilecek şekilde kullanılır anlamına hiç gelmez. Bunun anlamı sürekli olmamak kaydıyla aküler 10.5-10.75 voltlara düşerse çok sorun olmaz demektir.
    Derin döngülü akülerin kesme voltajı yani elektrikli motorun kendisini kapatması gereken voltaj 12 voltluk akü başına ortalama 10.7 -10,5 volttur. Bu değerler ortam sıcaklığı ve akü içindeki elektrolit yoğunluğuna göre değişebilmekte ise de genel ortalama bu şekildedir. Bu da demektir ki; 4 akülü bir motor 40-42 volta, 5 akülü bir motor 50-52.5 volta düştüğünde artık şarja bağlanmalıdır. Zaten bu voltajlara geldiğinde elektrikli bisiklet - motorlar yürümüyor. (aslında bu voltajlara sürekli inilmesi bile zararlıdır ve akü ömrünü kısaltır, ancak ara sıra inilmesinde sakınca olmaz)
    İşte bu noktada akla şu soru gelebilir. Madem 4 akülü bir motorda tam şarjı iken 53 volt olan bir enerjinin ancak 13 volt civarını yani %25ini ancak kullanabiliyoruz, bu kullanımı artıramaz mıyız, böylece bir şarjla daha uzun mesafeler gidemez miyiz? Evet bu mümkün DC-DC Konvertör isimli cihazla aküde kalan 40 voltu motorun ideal çalışma voltajı olan 48 volta çevirmek mümkün. Böylece aküleri fabrikasyon derin deşarj limitinin daha altında deşarj eder ve bir şarjla daha fazla yol gidebiliriz. Ayrıca bir diğer avantaj ise bilindiği gibi elektrik mootrlarının rpm yani dakikadaki devir sayısı dolayısıyla hızı ve torku motora uygulanan voltaja bağlıdır. Dolayısıyla voltaj düştükçe hız ve tork da düşer. Ancak bu cihaz voltajı sürekli sabit verdiğinden şarj azalmasına bağlı hız ve tork düşmesi de daha az hissedilir. Ancak bu kadar derin deşarj akü iç direncini arttırır, plakaların sulfatlaşmasına neden olur, bu durumlar ise akü kapasitesinin ve akü ömrünün ciddi oranda azalmasına yol açar. Akü içinde normal deşarj sırasında oluşan sülfat kristalleri yerine, onlardan daha büyük-şekilsiz sülfat taşları oluşmaya başlar, ki bunlar kısa sürede akü kapasitesini düşürür. Ayrıca yine normal deşarj sırasında oluşan ikinci ürün olan su daha fazla ortaya çıkar ki, bu durumda özellikle sıcak havalarda suyun buharlaşarak kaybolması sonuçta da akünün kapasite kaybetmesi riski fazlalaşır. Bunlara ilaveten, derin deşarjlarda akü içindeki asidin özgül ağırlığı çok fazla düşeceğinden gerçekleşen kimyasal reaksiyonların kararlılığı bozulur. Akü içinde tabakalşma başlar, bu tabakalaşma aküdeki kurşun plakalarda dökülmelere, seperatörlerde eğilip kırılmalara bazı hücrelerde kısa devre ve yanmalara neden olabilir.
    Konvertör kulalnımından aküden sonra olumsuz etkilecek ikinci parçalar beyin ve tesisattır. Akülerin şarjı azaldıkça otomatikman sürücü dip gaz gitmek zorundadır bu durumda da beyin ve tesisat aşırı ısınır yanma riski artar.
    Son olarak da çok derin deşarj olan akülerin şarj olabilmesi için şarj aletinin üretim karakteristiğine göre alet ya uzun süre yüksek gerilim ya da gerilimi sabitse yüksek akım göndermek zorundadır. Bu durumda hem aküler ısınarak bir kere de şarj sırasında zarar görür hem de şarj aletinin ısınma yanma riski daha fazla olur. Bir de tüm şarj aletlerinde olmasa da bazılarında şarj süresinin uzamasına bağlı olarak alet bir türlü yeşil ışık yakamayabiliyor yani nerede duracağını bilemiyor bu da akülerde şişmeye neden oalbilecek bir ayrı faktör.
    Fakat maalesef bu konuda önce yanlış bir iddia ortaya atılıyor. Neymiş aküler ne kadar derin deşarj olursa o kadar uzun ömürlü olurmuş, ama elektrikli bisiklet beyinleri Çin malı dandik olduğu için buna izin vermiyormuş. Biz de bunun için DC- DC çevirici yani konvertör kullanacakmışız böylece hem daha derin deşarj yaparak akü ömrümüzü uzatacak hem de bir şarjla daha uzun yol gidecekmişiz. Üstüne bir de hızlı şarj makinesi kullanılırsa daha sağlıklı şarj olur ve akü ömrü daha da uzarmış. Bir de buradan kazançlı çıkacakmışız. Halbuki gerçek tam tersidir . Ne güzel iki olumsuz uygulama sanki faydalı imiş gibi gösterilip bunun için gerekli aletler satılıp para kazanılıyor .Bunun üzerine bir de akü satışı varsa ne ala memleket önce satılan iki akü öldürücü aletin üzerine bir de akü satıldı mı tamamdır. Şeytan üçgeni misali üç yönlü kazanç.....
    Ancak Konvertörler, ileri derece modifiye edilmiş ve aküden anlık çok yüksek amperler çeken elektrikli araçlar için bilinçli kullanılırsa faydalı bir ekipmandır. Şöyle ki, orjinal elektikli mopedlerin beyinlerinin en güçlüleri dip gaz yapıldığında akülerden anlık 40-45 amper, sonrasında araç belli bir hıza ulaşınca da 20-25 amper çekerler. Bu nedenle özellikle şarj dolu iken bu çekilen amperler ani voltaj düşümü yapmazlar. Kalkış esnasında şarj ibresine bakıldığında dip gaz kalkılsa bile ibre kıpırdamaz. Ancak modifiye beyinlerde hem yazılım yüklenip hem de beyin iç komponentleri değiştirilip güçlendirilerek anlık 250 amper , sürekli 130-140 ampe rçekilmesi mümkün. Bu durumda dip gazda kaçınılmaz olarak voltaj düşümü olmakta, bu sırada şarj ibresine bakıldığında tam dolu yeni şarjdan ayrılmış akülerde bile ibre kırmızı bölgenin en dibine anlık olarak vurmaktadır. Tabi araç hızını alınca voltajla birlikte ibre de yükselir fakat bu tip modifiye araçlarda konvertör kullanılmazsa ya da yazılımla beyin kapanma voltajı aşağılara çekilmezse 10-15 km gittikten sonra her dur kalk sırasında aslında şarj bittiğinden değil ama aşırı voltaj düşümü nedeniyle beyin anlık olarak elektriği keser, bu durumda araç tekler ve hızlanamaz. Ancak konvertör bu sırada kesmeyi önleyeceğinden araç teklemeden rahatlıkla ivmelenir. Aynı şekilde normal modifiyesiz bir elektrikli bisiklette de çok nadir yolda kalmamak için asgari düzeyde kullanılabilir. Bilinçli kullanım budur, aksine konvertörle şarj bitene kadar kullanmak akü katliamıdır.




  • hepinize hayırlı forumlar. bende babama elektrikli almayı düşünüyorum. Kullanacağı yollar genelde düzlük. fethiyeye gidecek. sizden ricam arıza yönünden sorun çıkarmayacak bir model önermeniz. Hepinize çok teşekkür ederim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aceryeni

    hepinize hayırlı forumlar. bende babama elektrikli almayı düşünüyorum. Kullanacağı yollar genelde düzlük. fethiyeye gidecek. sizden ricam arıza yönünden sorun çıkarmayacak bir model önermeniz. Hepinize çok teşekkür ederim

    ELEKTRİKLİ MOPED SEÇERKEN FAYDALI OLABİLECEK BAZI KRİTERLER
    1- Şu an kanunen 250 watt üzeri olanlar M sınıfı ehliyet (B ehliyet M yi de kapsadığından sadece B de yeterli), plaka, ruhsat ve sigorta ve ilk 3 yıldan sonra her 2 yılda bir muayene(vize) gerektiriyor; ancak bir kaç istisna dışında ülke genelindeki pratik uygulama sadece kask zorunlu, ehliyet sorulmuyor, fakat her geçen gün kontroller artıyor, yarının ne getireceği bilinmez.
    Nisan 2016'da Resmi Gazetede yayınlandığına göre; 01.01.2016'dan itibaren yine 250 watt altı olanlar ehliyetsiz kullanılabilir, 250 den - 4000 watt'a kadar olanlar M sınıfı ehliyetle kullanılabilecek. Ancak daha önceden B sınıfı ehliyeti olanlar da bu gruptraki elektrikli araçları yeni bir ehliyet almaksızın kullanabilecek.
    2- Tek kişi (90 kg civarı), aşırı rampalı olmayan bir yerde binilecekse ve maksimum 35 km hız idare eder derseniz 800 watt yeterli. İki kişi binecekseniz veya biraz daha hızlı olmalı ise ya da rampalar çoksa en az 1200-1500 watt olmalı. Ancak bu genellemedir yani bu watt değerleri üretici ya da ithalatçı firmalar tarafından belli sabit kriterlere göre tespit edilmiyor yani kafalarından uyduruyorlar. Aslında watt motor gücüdür ve 750 watt yaklaşık 1 beygirdir ve aracın öncelikle torku ve sonrasında hızı bu motor gücü ile ilgili olmalıdır ama maalesef pratikte böyle değil. Bazı markalarda 3000 watt diye satılan bir model yine aynı markanın 1200 watt olan modelinden hız ve tork yönünden daha düşük olabiliyor. . Arka tekerlek motoru iyi olan bildiğim markalar Yuki Dünya, Kral Güneş, Velostar V 120, Mondial Emon Derrace ve Revenge, Vitobis Likya, Kuba K8S, Volta VS 7
    3- Kalite olarak hepsi Çin malı ve birbirine yakın. Yedek parça sıkıntısı yaşamamak için önemli olan bulunduğunuz yerde yedek parça - servisinin yaygınlığı ve tercih edeceğiniz modelinin aynısından başka modellerde de farklı isimde bulunmasıdır, bu şekilde bir başka markanın parçasını rahatça kullanabilirsiniz.
    4- Boy - kilonuza uygunluk açısından mopedin üzerine oturduğunuzda ayaklarınızla kolayca yere basarak mopedi ileri geri rahat hareket ettirebilmelisiniz.
    5- İthalatçının stoklarına yakın tarihli girmiş olanı yani stokta fazla beklemeyeni araştırıp onu tercih edin. Çünkü aküler beklerken kendi kendine deşarj olur, bayiler -servisler genelde bekleyen aküleri şarj etmediklerinden akülerde sulfatlanma dolayısıyla kapasite kaybı şekillenir, bazı arkadaşlar bu şekilde bayat akülü sıfır elektrikli araç alıp bir şarjla 15-20 km ancak gidebiliyor, sonrasında satıcı - servis arasında bir sürü eziyet çekiliyor. Yani akü üretildiği andan itibaren kullanılmasa da bayatlamaya başlar. Bu nedenle çok kaliteli veya avantaj yönleri de olsa satışı hızlı olmayan marka modelleri almayın. Ya da bu konuda bayiden garanti alarak satın alın. Alışveriş merkezi - beyaz eşya bayisi yerine asıl işi motor olan - sirkulasyonunun hızlı olduğu bilinen yerler tercih edilmeli.
    6- Cub tipi yani büyük tekerli olanlar (st max star, arora bl... gibi) küçük tekerli scooter modellere göre daha dengelidir, hem daha konforlu bir sürüş sağlar hem de özellikle düz yolda devrini alınca aynı özelliklere sahip scooter tiplerden daha süratli olur. Ayrıca cub modellerin parçaları markadan bağımsız hepsi birbirine uyar, hatta bazı parçalar benzinli cublarla bile aynıdır. Bu nedenle bu modellerde yedek parça sıkıntısı olmaz. Ancak cub modellerin dezavantajı yük taşıma için çok uygun olmayışlarıdır. Scooterlarda genelde ön göğüse monte bir poşet asma kancası, torpido tipi bir cep vardır, ayak koyulan yer düz olduğundan eşya da konabilir. Ancak cub tiplerde eşya taşınabilecek tek yer arkaya monte edilecek çantadır. Zaten çoğu marka cublarda arka çantayı scooterlar gibi üzerine monte vermeyip ayrıca parayla satıyor. Cubların yük konusu ile ilgili bir diğer dezavantajı da bu arkaya takılan çanta (top case) nin altındaki montaj demiridir. Bu montaj demiri StMax Star, Presto, Arora, Kuba gibi bir çok modelde sadece sele altından dört civata ile şaseye monte edilmiştir. Bu durumda hareket halinde içi boşken bile sürekli yukarı - aşağı yönde esner, hatta motoru orta ayklıktan indirirken arka tekerin boşa düşmesi bile esnemeye sebep olur, hele içinde bir de yük varsa kısa zamanda çevresindeki plastik grenajlar kırılır. Ancak Mondial E-Mon, Yuki-Asya Panter modellerinde bu demir yanlara devam edip yolcu için basamak şeklini alıp çatal miline sabitlenir. Bu nedenle esneme yapmaz, grenajları kırmaz, yolcu için daha rahat bir basamaktır, arkada yolcu yokken bu basamaklara da kancalarla yük konabilir.
    7- Motor kontrol cihazının (dolayısıyla motorun da) faz açısı 120 derece olanlar 60 derece olanlardan hız ve tork yönünden %15-20 avantajlıdır. Aynı şekilde motorsürücü mosfet sayısının çok olması veya mikroişlemci kontrolöre sahip olması beyinin daha iyi akım geçirmesini mopedin daha hızlı ve torklu olmasını sağlar. Bunları genelde ithalatçı firma ve bayiler bilmediklerinden teknik kataloglarında da yayınlamazlar, bu nedenle bir kullanıcının da bunu alım öncesi tespiti zordur. En iyisi bilen birine danışmak ya da en azından beyini görmektir. Beyin üzerinde anlık amper, faz açısı yazar, yine beyinin büyük olması da olumludur. Anlık olarak yüksek amper çekebiliyorsa ilk kalkışları seri olup, avantaj sağlar. St Max Star 3000 watt , Kuba K8-S, Yuki Dünya, Kral Güneş, Velostar TDR 125Z, Mondial Emon Derrace ... modellerinde beyin (motor sürücü veya hız kontrol cihazı) maximum 40 amperlik ve 18 mosfetli, diğer bir çok markada ise 3500 watt bile olsa yanlış hatırlamıyorsam 35 amperlik ve 15 veya 12 mosfetli. Bu da ilk kalkışta dip gazda özellikle rampada yüksek amper çekebilen - mosfet sayısı fazla olan beyine sahip mopedin daha seri kalkması, rampada daha iyi çekmesi demek. Kilonuz ağırsa yüksek amper çekebilen beyine sahip araçlar özellikle sıkışık kavşaklarda ve rampada seri kalkıp; sizden tarafa direksiyon kırmak isteyen veya arkadan acele eden otomobiller konusunda rahat etmenizi sağlar. Bazı marka - modeller benzinli motorlardaki vites benzeri beyne gönderilen amperi değiştirebilen TORK SWITCH ismini verdikleri bir düğme koymuşlar. Bunu sayesinde hızlı gitmek istendiğinde veya rampada farklı güç, düz yolda ve ekonomik kullanımda daha az güç sürücü tarafından ayarlanabiliyor.
    8- Akü sayısının fazla olması her zaman akü ile ilgili sorun yaşama riskini de fazlalaştırır, akülerde sorun yaşandığında iyi sonuç almak için 1 veya 2 akü bile sorunlu olsa tamamının değişmesi gerekir, ya da aküler hiç sorun çıkarmasa bile gün gelip değişmesi gerektiğinde çok akülü olan için daha fazla masraf demektir. Bir akü en az 120 TL. Dolayısıyla piyasada şu an en az akü sayısına sahip olan 4 akülü 48 volt modeller, 5 veya 6 akülü modellere göre daha güçsüz ve yavaştırlar ancak daha sorunsuz ve işletim giderleri daha düşük mopedlerdir.
    9- Akülerin yüksek kapasiteli (amperli) olması bir şarjla gidilebilecek mesafeyi arttırır, dolayısıyla bir günde gidilen mesafede akülerin kapasitesinin daha azı kullanılacağından aküler fazla yıpranmaz, akü ömrü uzun olur. Tabi bu söylediğim akü bitene kadar kullanılmaması şartıyla. Aküleri sürekli bitirerek kullanan için kullanım ömrüne yüksek amperin bir katkısı olmaz. Sadece bir şarjla gidilen mesafe artmış olur. Ancak yüksek amperli aküler kaçınılmaz olarak daha ağırdır, ebadları daha büyük olduğundan her modele uymayabilir ve değişimleri daha masraflıdır. Piyasada genelde aküler 20 amperlik ancak bazı modellerde aküler 28 - 35 ve en son 50 amperlik aküler çıkmaya başladı. Bu akülerin ebad ve ağırlıkları üzerinde yazan amper değerlerine bence uyumlu değil. Dolayısıyla gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. Gerçek bile olsa fiyatları nedeniyle bir cazibeleri yok. Online satış sitelerinde 25 amper-28 amper diye satılan akülere 250 TL civarı fiyat isteniyor. Bu durumda uzun yol gitse de bir avantajı kalmıyor. Akü değişiminde sıkıntı yaşamamak için en ideali 20 amper akülü mopedlerdir.
    Aküler yeni iken 20 amperlik akülerle 80 kg sürücü ağırlığı ile 25 km ortalama hız, 20-25 derece hava sıcaklığında, aşırı rampalı olmayan vasat bir güzergahta 60-70 km civarı yol gidilebilir. Ancak iklim- sürüş koşullarına bağlı olarak bu mesafe 35 km'ye kadar da düşebilir.
    Akülerin uzun ömürlü olması için bitene kadar değil en ideali yarıya geldiğinde ya da en fazla %80i kullanıldıktan sonra şarj edilmelidir. (Şarja bağlayınca dolmasını bekleyecek kadar zaman varsa mümkünse her kullanım sonrası şarj etmek en iyisidir) Dolayısıyla bir şarjla akünün kapasitesine göre 40 km'den fazla gidilmemelidir. Aküler bitirilene kadar kullanılırsa hem akü ömrü ciddi oranda azalır hem de akü itmeye yakın dip gaz yaptıkça motor sürücü(beyin) ısınır beyin ve kabloların yanma riski artar. Bir şarjla daha fazla yol gitmeye ihtiyacı olanlar için elektrikli mopedler normalden daha sık akü değişimi gerektireceğinden ekonomik olma özelliğini kaybedebilirler.
    10- Elektrikli mopedler sürekli yüksek hızda dip gaz- aşırı yüklü, bozuk arazide kullanılmaya uygun değildir. Bu koşullarda da elektrikli mopedler normalden daha sık akü değişimi gerektireceğinden ekonomik olma özelliğini kaybeder. Ayrıca özellikle yazın sürekli iki kişi dip gaz rampa kullanımda beyinin ve tesisatın aşırı ısınma nedeniyle yanma riki vardır, buna dikkat edilmelidir.
    11- İdeal şarj cihazının öncelikle aküleri tam doldurduktan sonra gerilimi akü başına 13.2-13.5 volt civarına düşmelidir. Bu şekilde aküler dolduktan sonra fişten çekilmese de akülere zarar vermez. Bu konuda satıcılar pek bilgi sahibi olmadığından şarj cihazının yanında bir kullanma kitapçığı varsa bakılmalı gerekirse multimetre ile ölçülmelidir. Şarj cihazında aranacak ikinci kriter akülerin kapasitesinin 1/10 u ile şarj etmesidir. Yani 20 amperlik aküler için 2 amperlik şarj cihazı gereklidir, daha yüksek amperli olanlar hızlı şarj edeceğinden akü ömrünü kısaltır. Şarj cihazının akım değeri genelde altındaki etikette yazar. Moped alırken şarj cihazında bu iki özelliğe de dikkat edilmelidir. Daha hızlı şarj eden cihazlar akülerin ömrünü kısaltır. Lityum aküler hızlı şarjdan kısmi şarjdan olumsuz etkilenmez ancak aşırı pahalıdır.
    12- Lastik ebadları benzinli motosikletlerle uyumlu olanlar ( cub modellere 17 inch motosiklet lastikleri uyar, scooter tiplerden de küçük kalın lastikli olanlara 10 inch benzinli scooter lastikleri uyumludur) tercih edilirse fren-viraj emniyeti daha yüksek, kaliteli lastik takma imkanı olur. Ancak 250 - 800 watt arası modellerde kullanılan 2.50 - 16 veya 3.0 -16 gibi (aslında 12 inch janttır) ebadlı klasik benzinli scooterlara göre tabanı daha ince - çapı biraz daha büyük lastik ebadları sadece elektrikli mopedlere özel ebadlar olup naylon malzemeden üretilmiş fren-viraj emniyeti düşük kayma ve savrulmaya eğilimli lastikler olup kaliteli alternatifleri yoktur. Aslında bu lastikler benzinli motorlardaki 12 inch lastiklerle uyumlu ancak tabanları ince, bu nedenle 12 inch lastikler elektrikli için tabanı kalın düşer. Montajda sürtme gibi sıkıntılar yaşanabilir, zaten zayıf olan motor performansını daha da düşürebilir, akü-beyin zorlanır.
    13- Benim önceden kullandığım ST Max'ta fabrika mümkün olduğunca ucuza maledebilmek için fren balatalarını çok adi yapmış. Aşırı hız yapmadan ve sık frenlemeden kullanmama rağmen balatalar 2500 km'de bitti. Değiştirirken Yamaha benzinli motosiklet balatalarının uyumlu olduğunu öğrenip bu balataları kullandım. Bu durumu genelleme yapacak olursak, sarf malzemeleri genelde adi olduğundan bu araçlara güvenli bir şekilde ve uzun süre binmek niyetinde olanlar balata, amortisör, fren teli vs... değişimlerinde motosiklet yedek parçacılarından daha kaliteli uyumlu modeller araştırmalılar. Aynı şey şarj makinesi için de geçerli, mümkünse bu sayılan malzemelerin uyumlu ve kaliteli olanlarını elektrikli mopedi almadan araştırıp, bayiye bu parçaları söküp fiyattan düşmesini söyleyip ilk günden itibaren daha kaliteli parçalarla yola çıkmak çok güzel olur. Ancak heralde bunu kabul edecek satıcı bulmak biraz hayali...
    14- Benzinli Honda today' kopyası olan ST Max Dora alfa, Yuki Dünya, Kral Güneş.... gibi modellerin kaportası (grenaj) az sayıda parçadan oluşmakta ve ucuza temin edilebilmektedir. Bu modellerin komple kaportası 250 TL civarı olup kolayca hızlı olarak bulunabilmektedir. Aynı şekilde cub tiplerin grenajları birbirine uyumludur. Bir de ST Max Kobra, Yuki Jupiter gibi paket servisçilerin tercih ettiği modellerin de grenajları birbirine uyumludur. Bunların demir şasesi dışta olduğundan kazalarda da en az hasarı gören tiplerdir.
    15- Elektrikli mopedin modifiye ile son hızının arttırılması mümkün. Bunun için akü ilavesi gerekiyor. Her bir akü ilavesi ile 10 km hız artışı mümkün. Akü ilavesi elektrik tesisatı, motor sürücü(beyin) , farlar için elektriği 12 volta düşüren konvertör ve motora yüklenen voltajı ilave akü başına 12 volt daha yükseltir. Bazı istisnai elektrikli moped beyinleri güvenlik payı düşünülerek üzerinde yazandan 12-15 volt kadar daha fazla gerilime uzun süreli olmamak şartıyla dayanırlar. Bu nedenle sadece bir akü ilave edip bir de yeni şarj makinesi alarak ortalama 200 TL gibi bir masrafla son hızı 10-12 km kadar artırmak mümkün. Fakat bazı modellerde akü ilave edildiğinde beyin koruma moduna geçip motor çalışmayabiliyor. Beyine müdahale edilmeden akü ilave edildiğinde iki kişi kullanırken ve rampalarda dip gaz yapmaktan sakınmak ve uzun süre rampada veya iki kişi binmemek gerekir. Aksi takdirde beyin ve tesisatın yanma riski vardır. Bu riske girilmemesi için en doğrusu akü ilave edilince yeni bir şarj makinesi yanında daha yüksek voltaja dayanıklı yeni bir beyin ve 12 volt düşürücü konvertör ve dayanıklı tesisat kabloaları alınmalıdır.(zaten çoğu modelde akü ilave edildiğinde beyin ya kendini korumaya alıp hiç çalışmaz ya da direk yanar bu nedenle önceden kesin bilgi olmadan beyine dokunmadan akü ilavesi risklidir) Bu durumda modifiyenin masrafı 500- 550 TL civarına çıkar. Ancak bu durumda bile düz yolda tek kişi orjinalden bir fazla aküsü olan bir mopede yakın bir performans alınsa da , iki kişi ve rampada motor değiştirilmediğinden orjinalden bir fazla aküsü olan ve daha güçlü motora sahip mopedin performansı alınamaz. Ancak yukarıda saydıklarımla birlikte arka tekerlek motoru da değiştirilebilirse orjinalden fazla akülü moped seviyesine ulaşılır ancak bu sefer modifiye masrafı 1000 TL belki de aşacaktır. Bu şartar altında bile fren güvenliği vs... zayıf kalacaktır. Bu nedenle modifiye araçların güvenlik önlemleri de artırılmalıdır.
    16- Her ne kadar tam gerçeği yansıtmasa da motor gücü ve anma gücü kavramlarına bakarak seçim yapılacağında dikkate alınması gereken "anma gücü veya nominal güç ya da çıkış gücü"dür. Giriş gücü ya da motor gücü aracın beynine ordan da motoruna akülerden yollanan güçtür. Elektrik tüketimiyle ilgili olup aracın hızı veya torku ile direk alakası yoktur. Çıkış gücü ise aracın motorundan yere aktarılan asıl güç olup çekiş gücü veya tork ile direk ilgilidir. Bazı firmalar motor gücünü ön plana çıkarıp asıl önemli olan çıkış gücün ya hiç belirtmemekte ya da geri plana atarak aracı olduğundan güçlü göstermeye çalışmaktadır. Bu nedenle hız ve güç isteniyorsa kesinlikle katalog verilerine değil kullanıcı ya da bilinçli tamirci vs... kişilerin tecrübelerine bakılmalıdır.
    Benim tüm bu kriterlere göre önerdiğim kendimin de kullandığı marka ARORA BL.




  • MEVDET HOCAM COK COK SAGOL COK YARARLI BILGILER VERDIN KAFAMDA SORU ISARETI KALMADI en iyisi uzun yolda aku bitince bi tirpan motoru takmak herhalde en azindan takviye yapariz yolda kalmamak adina

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • birde lifePo4 piller var onlar cok iyi diyorlar ama baya pahali sanirim elektrikli araclarda kullaniliyor krall vello 21 modelindede lityum pil kullaniliyor pilin tanesi 1500 tl baya pahali son olaraq plaka ve ruhsati 100 _ 150 tl arasi cikartiliyormus dogrumudur acaba

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: system6666

    birde lifePo4 piller var onlar cok iyi diyorlar ama baya pahali sanirim elektrikli araclarda kullaniliyor krall vello 21 modelindede lityum pil kullaniliyor pilin tanesi 1500 tl baya pahali son olaraq plaka ve ruhsati 100 _ 150 tl arasi cikartiliyormus dogrumudur acaba

    L,tyum piller çok çeşitli, bazılarında c değeri yüksek anlık yüksek amper verebilir yani beyin ve motor da destekliyorsa çok yüksek tork üretip, yüksek hızlara çıkabilir, kimsinde c değeri düşük. Yine kiminin kullanım ömrü 2000 dolumken, kiminde 500. Kısaca sizin de vurguladığınız gibi olması gereken üstün özellikleri bulunan Lipo4 ler ancak ebayda bile bunların fiyatları 1000 dolar civarı. Bu nedenle Kral motorda bu pilin olacağını sanmıyorum, zaten sitesinde sadece lityum akü demiş, büyük ihtimal lityum iyon. Onun için de 1500 vermeye değmez. çünkü klaşık kurşun asit jel akü grubuna göre en fazla 3 kat uzun ömürlü ama fiyatı da 3 kat . dolayısıyla hafiflik, hızlı şarj , tam dolmadan şarjdan çekince fazla zarar görmeme gibi ekstra avantajları olsa da bu kadar parayı bir anda bağlamak mantıklı değil.




  • arkadaslar aranizda elektrikli motorunuza sigorta yaptiran varmi varsa ne kadara yaptirdiniz. sigorta kriteri nedir ekektriklide?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bende heves ettim bu işe de medvet arkadaşımın yazısı mükemmel yine dh li herşeyin iyisini bilir sonuç olarak vazgeçtim. şöyle 80 km hız yapan ve 2 kişi binilebilip 60 km gitmeyen bi elektrikli araç yok sanırım anladığım kadarıyla

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • https://www.aliexpress.com/item/H6-Led-Motorcycle-Headlight-Bulbs-COB-Led-6-80V-800LM-BA20D-H-L-Lamp-Scooter-ATV/32705230883.html?spm=2114.13010308.0.0.mcKAXv

    arkadaşlar şu ürün elektrikli bisikletler için uyumlu mu sizce?

    kullandığım model ARORA JNW 3000

    6 AKÜ 72 V 24 AH

    Soran olursa diye bunları yazma gereği duydum :

    60 KM YOL KATEDEBİLİYORUM TEK ŞARJLA.3vitesli. 60 derece dik bayırı bile zorlanmadan tırmanabiliyorum.

    Mart ayında aldım yaklaşık 1300 km yol yaptım. balataları hariç hiçbir yerinden ses gelmiyor




  • 
Sayfa: önceki 7879808182
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.