Şimdi Ara

Edebiyat Ne İçin, Kim İçin?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
292
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bence edebiyat hiçbir zaman yalnızca sanatsal kalite yada yalnızca bir şeyler öğretmek derdinde olmamalıdır. Sadece fikirlerimi anlatayım, insanları eğiteyim diyerek paldır küldür yazma işine girişmemek ama bunun yanında sadece sanata önem verip insanlığa hiçbir şey vermemek, anlatmamak yada yanlış anlatmak olmamalıdır. Ben her zaman böyle düşündüm ve sadece edebi kalitesi yüksek diye bir kitabı okumadım, eserlerin yaşama dair öğretilerine dikkat ettim. Ama bunun yanında edebi kaygı gütmeyen bir şeyler anlatmak için alelade yazılmış eserleri de hiçbir zaman beğenmedim. Yani toplumsal gerçekçilik bende bir ölçü iken sanatı da arka plana atmadım. Sizin bu konuya bakışınızı ve edebiyatı nasıl düşündüğünüzü merak ediyorum...



  • hocam bana göre kimse alınmasın ama edebiyat kelime çokluğu,aşırı betimleme olan aşk romanları değildir.yüzüklerin efendisi de edebiyattır,kara kule de yeşil yol da.yani kitapların az edebisi çok edebisi olmaz.peki edebiyat ne için var:adam olmak için.bizim cahil millet "boşuna kitap okuma,bir işe yaramaz" diye söylene söylene bugün kitap okuyan bi biz kaldık.bu ülkenin geldiği konumun en büyük sebebi budur işte.(abartıyorsun diyebilrsiniz ancak hatırlarsanız rusyadaki devrim dostoyevski,tolstoyun sayesinde ortaya çıkmıştır)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Edebiyat, edebiyatın gerekliliği ölçüsünde, edebi değerden alması gerektiğini almalı ancak salt edebi kaygı güderek toplum gerçeklerinden de uzak kalmamalı. Buradan sanat sanat için mi yoksa toplum için mi konusuna bağlanmakta mümkün ama yine sonuç aynı benim nezdimde. Olay; topluma yararlı olanı, toplumun önüne estetik bir biçimde sunmaktır.
    "Sanat filmi nedir? İyi film sanattir ki zaten? !" Ertem Eğilmez'in bu sözü açıklar olması gerekeni aslında.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yoldakiadam

    Bence edebiyat hiçbir zaman yalnızca sanatsal kalite yada yalnızca bir şeyler öğretmek derdinde olmamalıdır. Sadece fikirlerimi anlatayım, insanları eğiteyim diyerek paldır küldür yazma işine girişmemek ama bunun yanında sadece sanata önem verip insanlığa hiçbir şey vermemek, anlatmamak yada yanlış anlatmak olmamalıdır. Ben her zaman böyle düşündüm ve sadece edebi kalitesi yüksek diye bir kitabı okumadım, eserlerin yaşama dair öğretilerine dikkat ettim. Ama bunun yanında edebi kaygı gütmeyen bir şeyler anlatmak için alelade yazılmış eserleri de hiçbir zaman beğenmedim. Yani toplumsal gerçekçilik bende bir ölçü iken sanatı da arka plana atmadım. Sizin bu konuya bakışınızı ve edebiyatı nasıl düşündüğünüzü merak ediyorum...

    Senin için :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ikiodayediduvar

    Edebiyat, edebiyatın gerekliliği ölçüsünde, edebi değerden alması gerektiğini almalı ancak salt edebi kaygı güderek toplum gerçeklerinden de uzak kalmamalı. Buradan sanat sanat için mi yoksa toplum için mi konusuna bağlanmakta mümkün ama yine sonuç aynı benim nezdimde. Olay; topluma yararlı olanı, toplumun önüne estetik bir biçimde sunmaktır.
    "Sanat filmi nedir? İyi film sanattir ki zaten? !" Ertem Eğilmez'in bu sözü açıklar olması gerekeni aslında.

    "Olay; topluma yararlı olanı, toplumun önüne estetik bir biçimde sunmaktır." evet işte anlatmak istediğim buydu kardeşim sen daha açık anlatmışsın. Ama burada senin dediğin sanat toplum için mi yoksa sanat için mi meselesi ile başlamakla beraber, benim esas takıldığım mevzu; sanatçı toplum iyiliği için mi sanat yapmaya başlamalıdır yoksa insan içinden gelenler ile tamamen öznel mi yola çıkmalıdır?




  • Edebiyat edeb sözünden türemiş ,insanların duygu ve düşüncelerinin yazılı ya da sözlü olarak aktarılmasıdır.Edeb adı altında insani duyguların,heyecanların,mutlulukların,üzüntülerin vb. dışa vurumudur.Yani edebi ürünler ,insanlığı ilgilendirmeli,insanı yansıtmalıdır.Edebi eserleri okuyan bir okuyucu eserdeki duygulardan esinlenerek kendi içerisinde duygu fırtınaları yaşamalıdır.Yani okuyucu edebi ürünlerden etkilenmelidir.Bu etkilenme de ya eserin üslubu ile ya konusu ile ya da sanatsal değeri ile olabilir.Yani gerçek bir edebi eser okuyucusunu bir şekilde etkiler.Tabi burada yazarının kaygıları da önemlidir.Kimi yazar geniş halk kitleleri için yazar,üretir kimisi de sadece belli zümreler belli kitleler için yazar ve üretir.Edebi eserin yazarının taşıdığı kaygılar o edebi eserin niteliğini de belirtir.Çok sanatsal mı yoksa çok sade ,anlaşılır mı diye.
  • Edebiyat anlayabilen içindir diye bir giriş yapıyım bende İster süslü bir dil içeren ister az kelimeyle çok lafın anlatıldığı bir eser olsun karşısında onu anlayabilen, eserdeki duyguyu,düşünceyi yaşayabilen hissedebilen içindir edebiyat. Burda anlayabilenden kastım edebiyatla ilgilenen kişide biraz olsun birikim olması. Yoksa ister kötü bir eser olsun ister çok iyi bir eser olsun okuyan tabiri caizse odun olduktan sonra bir anlamı kalmaz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gply37 -- 7 Eylül 2012; 22:04:44 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.