Şimdi Ara

Edebi Değeri Olmayan İğrenç Popüler Kültür Kitapları

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
58
Cevap
1
Favori
2.324
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Türkiye'de her sene 50 bine yakın yeni kitap çıkıyor. Bunların 10 binini edebiyat türleri arasında sayarsak bu 10 bin kitabın kaç tanesi düzgün, okunmaya değer sizce? Bence en fazla 3-5 tane. Geri kalanı Pegasus Yayınları'nın tüm kitapları veya Elif Şafak kitapları gibi hiçbir edebi değeri olmayan, sadece kurguya dayanan uyduruk kitaplar. Ortada para kazanmak için edebiyatı değersizleştiren, gösteriş meraklısı, pornografik ögeler kullanıp okurların ilgisini çekmeye çalışan bir ton yazar var. İşin kötü tarafı hayatında hiç Kafka, Dostoyevski, Ahmet Hamdi Tanpınar okumayan gençler sürekli bunlara baktığı için gerçek edebiyatın ne olduğunu hiçbir zaman öğrenemiyor.

    Ayrıca bu işin bir de yayıncılık sektörüne yansıması var. Popüler kültür kitapları basan yayınevlerine (Pegasus, April, Epsilon, Doğan Kitap vs.) ilgi her geçen gün arttığı için gerçek edebiyat kitapları basan İletişim Yayınları gibi yayınevleri her geçen gün kan kaybediyor. Türkiye'de günümüzde edebiyat yayıncılığı yapan 4 yayınevi var; Can Yayınları, İletişim Yayınları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ve Yapı Kredi Yayınları. Bunlardan Can Yayınları ve İletişim Yayınları'nın arkasında bir banka veya holdingin desteği olmadığı için her daim destek olmaya çalışıyorum. Zamanında Varlık Yayınları, Adam Yayınları, E Yayınları gibi yayınevlerinin kapanmasının veya güç kaybetmesinin nedeni de gerçek edebiyata ilgi gösterilmemesiydi.







  • Aynen katılıyorum hocam. Eline kalemi alan kitap yazıyor, kalite sıfır. Pazara döndü ortalık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kesinlikle katılıyorum. Grinin elli tonu gibi fason kitaplar çıkarıyorlar.
  • Tanpınar'a Bardakçı, "yürüttüğü" eserleri ve kimden "yürüttüğünü" açık açık söyleyerek intihalci diyordu. Övüyorsunuz fakat sonradan hayal kırıklığına uğraşmayın. Ayrıca kendi sevdiğiniz yazarları okumayanları hor görme gayesi de nedir? Sanıyorum ki burada kibir ile ilgili alınması gereken bir ders var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Be All My Sins Remembered -- 12 Eylül 2016; 13:24:25 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kötü Çocuk 2. Vaaay!. The100. Oha inanılmaz cool yaa! Açlık Oyunları. Ay bayılırııımm. Twaylayt. Çok sefiyom ya. Labirent Oyunları falan benim en sevdiğim kitaplar olurlar çünkü ben kendini okur zanneden aptal bir türk genciyim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rosarian -- 30 Kasım 2016; 18:30:29 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Maalesef haklısın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bende genelde bestseller popüler kitaplar okuyorum yeni suç ve cezaya başladım yarısındayım kitap boşuna klasik değilmiş ve dostoyevski ye de hayran kaldım.edebi değeri olan,klasik kitaplar da mutlaka okunmalı iletişim yayınları da rus klasiklerde gerçekten bir numara .bir klasik bir polisiye (tarzım) okumaya karar verdim bundan sonra bakalım...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Düşünen Biri

    Tanpınar'a Bardakçı, "yürüttüğü" eserleri ve kimden "yürüttüğünü" açık açık söyleyerek intihalci diyordu. Övüyorsunuz fakat sonradan hayal kırıklığına uğraşmayın. Ayrıca kendi sevdiğiniz yazarları okumayanları hor görme gayesi de nedir? Sanıyorum ki burada kibir ile ilgili alınması gereken bir ders var.

    O yazıyı şimdi okudum, bazı mısralarında Fransız şiirlerinden almış demiş. Ben şiirlerini hiç okumadım, romanlarından ve Beş Şehir denemesinden bahsediyorum. Tanpınar sadece Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü yazıp bıraksaydı bile Türk Edebiyatı'nın gelmiş geçmiş en önemli yazarları arasına girecekti. Hayal kırıklığına uğramam çünkü yazarları değerlendirirken sadece yazdıklarına bakıyorum, siyasi görüşleri ve kişilikleri beni ilgilendirmiyor. Mesela Louis-Ferdinand Celine'in Nazi destekçisi olması, Gecenin Sonuna Yolculuk kitabının dünya edebiyatının gelmiş geçmiş en önemli kitapları arasında olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Aynı Şekilde Dostoyevski'nin milliyetçi hatta yerine göre ırkçı olması onun gelmiş geçmiş en iyi yazarlardan biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    Ayrıca kibir değil bu gerçeği söylemek, kötüye kötü iyiye iyi diyorum. Gidip EL James - Grey, Açlık Oyunları, Dan Brown gibi saçmalıkları okuyan birinin kitap okuduğunu sanması ve edebiyatın ne olduğunu bilmemesi çok acı bir gerçek. Ayfer Tunç'un bu konudan bahsettiği idefix Sözünü Sakınmadan söyleşisini izlemenizi tavsiye ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C0963D60D -- 12 Eylül 2016; 15:19:44 >




  • İyi ve kötü; daha doğrusu "sizin" ıyi ve kötünüz genelleme yapmaya uygun mu, daha da önemlisi ise bir konu hakkında ulaşılan "iyi ve kötü" kavramları objektif midir? Siz, iyi ve kötüyü belirlerken değerlendirdiğiniz şeyi "kendi" kıstaslarınıza, parametrelerinize göre değerlendirerek bir sonuca ulaşıyorsunuz ve görüyorum ki halen ulaştığınız bu sonucu genele yayma gayesi içerisindesiniz.

    İyi ve kötü objektif değil, görecelidir. Savunduğunuz görüşün aksini savunun yazarlar, kişiler bulabilirim ve size, tıpkı sizin yaptığınız gibi onları okumanızı tavsiye edebilirim; fakat bu bizi bir yere götürmez.

    Bardakçı şiir intihali üzerinde giderek Saatleri Ayarlama Enstitüsü hakkında "şiir intihal eden adam o denli şaheseri de intihal etmiştir" diyordu, kendi görüşdüt; doğruluğunu bilemem. İlk mesajda benim değindiğim nokta kişiliği değildi; övdüğünüz kişinin, belki de övmenizi sağlayan eserinin intihal olabileceği ve sizi hayal kırıklığına uğratabileceği yönündeydi.

    Kimi yazarlar ve eserleri göstererek "saçmalıklar" diyorsunuz da o zaman ben de meşhur Matrix filminin temelinde yatan düşünceyi barındıran "Simülakrlar ve Simülasyon" kitabını okumayanları, Platon'un kitaplarını okumayarak onun bize aktardığı "Sokrates"i tanımayanları eleştireyim; zira bana göre "iyi" olan kitap ve yazarlardan kimileri bunlar. Bunlar ve diğerleri dışındaki sizin övdüğünüz yazarların kitaplarını da saçmalık olarak ilan edeyim. Nasıl olur? Elbette olmaz. O sebeple kelimeleri özenle seçmenizi tavsiye ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Be All My Sins Remembered -- 12 Eylül 2016; 15:43:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • kitap okumakla ilgili ekşisözlük'te gördüğüm bir entryi paylaşmak istiyorum. adamın yazdığına sonuna kadar katılıyorum.
    https://eksisozluk.com/entry/32967302
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Düşünen Biri

    İyi ve kötü; daha doğrusu "sizin" ıyi ve kötünüz genelleme yapmaya uygun mu, daha da önemlisi ise bir konu hakkında ulaşılan "iyi ve kötü" kavramları objektif midir? Siz, iyi ve kötüyü belirlerken değerlendirdiğiniz şeyi "kendi" kıstaslarınıza, parametrelerinize göre değerlendirerek bir sonuca ulaşıyorsunuz ve görüyorum ki halen ulaştığınız bu sonucu genele yayma gayesi içerisindesiniz.

    İyi ve kötü objektif değil, görecelidir. Savunduğunuz görüşün aksini savunun yazarlar, kişiler bulabilirim ve size, tıpkı sizin yaptığınız gibi onları okumanızı tavsiye edebilirim; fakat bu bizi bir yere götürmez.

    Bardakçı şiir intihali üzerinde giderek Saatleri Ayarlama Enstitüsü hakkında "şiir intihal eden adam o denli şaheseri de intihal etmiştir" diyordu, kendi görüşdüt; doğruluğunu bilemem. İlk mesajda benim değindiğim nokta kişiliği değildi; övdüğünüz kişinin, belki de övmenizi sağlayan eserinin intihal olabileceği ve sizi hayal kırıklığına uğratabileceği yönündeydi.

    Kimi yazarlar ve eserleri göstererek "saçmalıklar" diyorsunuz da o zaman ben de meşhur Matrix filminin temelinde yatan düşünceyi barındıran "Simülakrlar ve Simülasyon" kitabını okumayanları, Platon'un kitaplarını okumayarak onun bize aktardığı "Sokrates"i tanımayanları eleştireyim; zira bana göre "iyi" olan kitap ve yazarlardan kimileri bunlar. Bunlar ve diğerleri dışındaki sizin övdüğünüz yazarların kitaplarını da saçmalık olarak ilan edeyim. Nasıl olur? Elbette olmaz. O sebeple kelimeleri özenle seçmenizi tavsiye ederim.

    Sadece benim görüşüm değil bu, edebiyatla uğraşan herkes bunun farkında. Hiç edebiyat eleştirmenlerinin yazdığı bir eleştiri yazısı okudunuz mu?
    Bir de bu popüler kültür yazarlarının hiçbir zaman Nobel Edebiyat Ödülü gibi prestijli ödülleri aldığını göremezsiniz. Tek amaç para kazanmak olduğu için niteliğe önem vermezler ve sadece kurgu üzerine çalışırlar. Bu kitapların edebiyattan anlayan kişiler tarafından beğenilmemesinin nedeni çok satması değil, niteliksiz ürün olması.

    Tanpınar konusunda ise bilgim yok. İntihal yaptığı kanıtlarsa fikrim değişir tabi ama birkaç şiirinde intihal yaptığı iddiası ile (ki bunun da gerçek olduğu kesin değil) önyargıyla yaklaşıp böyle değerli bir yazarın roman ve denemelerini okumamak mantıklı bir iş değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C0963D60D -- 12 Eylül 2016; 21:06:44 >




  • Ulkemizde kitap okuma orani bu kadar dusukken kitap okuyanlarida elestirmeyelim lutfen. Bu tarz kitaplari bende sevmiyorum ama herkesin dunya klasiklerini yada tarih kitaplarini okumasini bekleyemeyiz. Kisisel tercih ve zevkler mesele.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kitap okumak tercih ve ilgi meselesidir. Telefon- Net müptelası yetişen nesil okusun da varsın o kitapları okusun.
    Öyle gençler varki artık reel değil sanal alemde yaşıyorlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Güneyli Kitapkolik

    Kesinlikle katılıyorum. Grinin elli tonu gibi fason kitaplar çıkarıyorlar.

    Söyleme o rezil kitabın adını birde utanmadan çok satanlara girmiş +18 beş para etmez bişi...
  • Kitap zevkleri tartışılmaz edebi okumak kendini geliştirmek istersem goethe tolstoy okurum ama rahatlıyıp başka dünyalara uçmak istersem 5.dalga okurum açlık oyunları okurum ve eminim ki okuduğum her kitap bana birşey kattı fakat kitap okuyan sayısının çok az olduğu bir ülkede senin böyle şunu okuyan salaktır bu saçmadır demek saygısızlıktır ve egodur insanları eleştirmeyi bırakın ve bir sayfa daha okuyun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • April yayınları Kurt Vonnegut basarak çok önemli bir iş yaptı. Doğan, Epsilon ile aynı kefeye kesinlikle konulmamalı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eleştirmen yazısı mı? Allah korusun, yaptıkları en büyük şey başkalarının emekleri üzerinde fütursuzca yazmak olan kişilerin düşüncelerini okumak bana göre vakit kaybından başka bir şey değil. Sorunuza gelecek olursak evet, okudum; kitap sitelerinden kitap sipariş ederken sepet bölümünde "şu fiyatı geçtiğiniz için şu dergi x lira" gibi veya yine aynı sebepten hediye ettikleri edebiyat dergilerine göz atmışlığım var. Orada yazan şeyler, eleştirmenlerin kendi fikirleri; beni ilgilendirmiyor ve etkilemiyor. Bu konudaki görüşümü yazının başında belirttim

    Ben intihal sebebiyle "okumam" ve "okuyamayın" demedim, mevcut durumdan bahsettim.

    Son olarak da şunu ekleyip bu tartışmayı kendi nezdimde bitirmek istiyorum. Bundan yaklaşık 5 yıl önceye haber kanallarından her yaz eksik olmayan bir haber vardı: su tüketimi. Her ama her yaz "çok az su tüketiyoruz!" haberleri yapılırdı, sonra bir yaz "çok su tüketiyoruz!" haberi yapıldı. İşte bu ikiyüzlülüktür. Sizin fikriniz, daha doğrusu dahil olduğunuz grubun fikirleri de buna benziyor. Bunca yıl "okumuyoruz!" diye eleştirenler artık "bunları okuyanlar, siz bunlara kitap mı diyorsunuz!" diye eleştiriyorlar. Bana kalırsa sizin derdiniz milletin okuması değil; bir şekilde onları eleştirmek, onları kendi istediğiniz gibi yönlendirmeye çalışmak. Aynı su haberinde olduğu gibi bu da ikiyüzlülüktür ve kibir göstergesidir, başka bir açıklaması olacağını düşünmüyorum. Bunları direkt olarak size söylemiyorum, dahil olduğunuz gruba söylüyorum; zira sizin "okumuyoruz" diye yakındığınıza dair bir şey bilmiyorum. Eğer ki hem öyle yakınıp hem de bu konuyu açtıysanız pekala üzerinize alınabilirsiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Düşünen Biri

    Eleştirmen yazısı mı? Allah korusun, yaptıkları en büyük şey başkalarının emekleri üzerinde fütursuzca yazmak olan kişilerin düşüncelerini okumak bana göre vakit kaybından başka bir şey değil. Sorunuza gelecek olursak evet, okudum; kitap sitelerinden kitap sipariş ederken sepet bölümünde "şu fiyatı geçtiğiniz için şu dergi x lira" gibi veya yine aynı sebepten hediye ettikleri edebiyat dergilerine göz atmışlığım var. Orada yazan şeyler, eleştirmenlerin kendi fikirleri; beni ilgilendirmiyor ve etkilemiyor. Bu konudaki görüşümü yazının başında belirttim

    Ben intihal sebebiyle "okumam" ve "okuyamayın" demedim, mevcut durumdan bahsettim.

    Son olarak da şunu ekleyip bu tartışmayı kendi nezdimde bitirmek istiyorum. Bundan yaklaşık 5 yıl önceye haber kanallarından her yaz eksik olmayan bir haber vardı: su tüketimi. Her ama her yaz "çok az su tüketiyoruz!" haberleri yapılırdı, sonra bir yaz "çok su tüketiyoruz!" haberi yapıldı. İşte bu ikiyüzlülüktür. Sizin fikriniz, daha doğrusu dahil olduğunuz grubun fikirleri de buna benziyor. Bunca yıl "okumuyoruz!" diye eleştirenler artık "bunları okuyanlar, siz bunlara kitap mı diyorsunuz!" diye eleştiriyorlar. Bana kalırsa sizin derdiniz milletin okuması değil; bir şekilde onları eleştirmek, onları kendi istediğiniz gibi yönlendirmeye çalışmak. Aynı su haberinde olduğu gibi bu da ikiyüzlülüktür ve kibir göstergesidir, başka bir açıklaması olacağını düşünmüyorum. Bunları direkt olarak size söylemiyorum, dahil olduğunuz gruba söylüyorum; zira sizin "okumuyoruz" diye yakındığınıza dair bir şey bilmiyorum. Eğer ki hem öyle yakınıp hem de bu konuyu açtıysanız pekala üzerinize alınabilirsiniz.


    "Başkalarının emekleri üzerinde fütursuzca yazmak?" siz eleştirinin mantığını anlamamışsınız, o eleştiri yazısı da büyük emek istiyor ki bence iyi bir eleştiri yazısı yazmak uyduruk popüler kültür kitabı yazmaktan daha zor bir iş.
    Kitap okumayanların bu kitapları okuyarak başlamaları tabi ki mantıklı fakat sürekli bunları okumak da insana bir şey katmıyor. Fazla kitap okumuyoruz bari okuyanlara laf etmeyin bakış açısı da tamamen yanlış. Eleştirmek yararlıdır, asıl sorun aman tadımız kaçmasın diye düşünüp sorunları görmezden gelmektir.




  • Kitapların artık ticari yönü ağır bastığı için içeriği üzerinde fazla durulmuyor, yazayım da bitsin, satsın mantığında. Ben bu konuda ön yargılıyım, o yüzden yeni çıkan Türk eserlerini okumuyorum, bilmiyorum iyi mi yapıyorum ama; günümüzde her şey artık ticari amaçlı ağır basıyor...
  • Rosarian kullanıcısına yanıt
    Haklısınız hocam . Ünlü bir oyuncumuzun sözü var ''Türk gençliği Dostoyevski'yi peynir markası sanıyor'' diyor.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.