Şimdi Ara

Dünyayı değiştirmek istiyorum fakat ne yapabilirim ki?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
49
Cevap
4
Favori
2.801
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • everwhere is freaks and hairies, dykes and fairies
    tell me where is sanity?
    tax the rich, feed the poor, till there are no rich no more
    i'd love to change the world, but i don't know what to do
    so i'll leave it up to you
    population - keeps on breeding, nation bleeding
    still more feeding - ecomomy
    life is funny, skies are sunny, bees make honey
    who needs money? monopoly!
    i'd love to change the world, but i don't know what to do
    so i'll leave it up to you
    world pollution, there's so solution, institution, electrocution
    just black and white, rich or poor, them and us
    we'll stop the war!
    i'd love to change the world, but i don't know what to do
    so i'll leave it up to you


    Halimiz dizelerdekinden hallice...Var mı önerisi olan? Ne yapmalıyız?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 00FFCC -- 4 Mayıs 2010; 19:47:11 >



  • Önce tercüme yapalım
  • Her yerde zorbalar(freak deli anlamında da kullanılabilir), lezbiyenler, homoseksüeller
    Peki nerede aklı başında olanlar?
    Zenginlerden vergi alın, fakirleri besleyin, kimse zengin olmayıncaya kadar
    Dünyayı değiştirmek istiyorum, fakat ne yapacağımı bilmiyorum
    Bu yüzden bunu size bırakıyorum
    Nüfus-artıyor, ulusumuz yaralanıyor
    Hala besliyoruz- ekonomiyi
    Hayat eğlenceli, gökler güneşli, arılar bal yapıyor
    Paraya kimin ihtiyacı var?Monopoly!(zenginler, holding sahipleri anlamında.Tam çevirisini bulamadım.)
    Dünyayı değiştirmek istiyorum, fakat ne yapacağımı bilmiyorum
    Bu yüzden bunu size bırakıyorum
    Dünya kirleniyor, bir çok çözüm var, enstitüler, elektrikli sandalye (idam cezası kast ediliyor.)
    Sadece siyah ve beyaz, zengin ve fakir, onlar ve bizler
    Savaşmayı durdurmalıyız
    Dünyayı değiştirmek istiyorum, fakat ne yapacağımı bilmiyorum
    Bu yüzden bunu size bırakıyorum

    Elimden geldiğince çevirdim.Hataları görenler düzeltirse, daha yararlı bir çeviri olur.

    Yıllar sonra gelen edit: Çeviri hatası.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kyrafionn -- 18 Temmuz 2014; 22:57:23 >




  • Dünya'yı değiştirmek isteyen , kendini değiştirmeli.
  • herkes kendini değiştirirse dünya da değişmiş olur ütopik hedefler yerine bireysel hedefler konulursa daha başarılı olunur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • önce bu şiiri yazan arkadasın tükce ögrenmesi lazım:)))

    khodah sen ise bence agac dik.
    evine yakın bir park olabilir, yolların arasındaki o yeşillik alan olabilir.
    rahatlatır bak.gurur duyarsın.


    kişininkendini degiştirerek dunyanında degişcegini sanmıyorum.(bence tabi) karsı tarafı anlamak bence daha mantıklı.
    sonucta hersey bu anlaşmazlıktan ortaya cıkıyor.
  • namussuzlar kadar cesur ol.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • İnsanların çoğu bu soruya yanıt bulmuş olsa da, kolları sıvayamamıştır. Bunun sonucunda göçüp gidenlerden kahramanlar yaratmış, anıtlar dikmişlerdir. Çünkü tüm bunlar, dünyayı daha yaşanılabilir bir yere dönüştürmekten daha kolaydır.

    Tüm bunları ben değil, Carl Wendell Hines şu şiirinde söylüyor:


    Now that he is safely dead
    Let us praise him
    build monuments to his glory
    sing hosannas to his name.
    Dead men make
    such convenient heroes: They
    cannot rise
    to challenge the images
    we would fashion from their lives.
    And besides,
    it is easier to build monuments
    than to make a better world.
  • Tamam anladık ingilizce biliyorsunuz da tadını kaçırmayın artık...
  • Ne zamandır dinlemiyordum, çok iyi geldi
    sağol

    http://www.youtube.com/watch?v=EPEWwZ7o57I
  • ölmeyi dene. eğer gerçekten çabalamış ve ölmemişsen ilk değişim gerçekleşir.
  • bir iz bıraksakda olur
  • “Eğer etkili olamayacak kadar küçük olduğunu düşünüyorsan, yatak odana hiç sivrisinek girmemiş demektir.” Betty Reese.

    Bence önemli şeyler yapabiliriz..


  • Yapman gereken şey domuzları yok etmek.

    bana ne oldugunu umursamasaydin eger,
    ve ben de umursamasaydim seni,
    zikzaklar cizerek gecerdik uzuntu ve acilardan.
    ara sira yukariya göz atarak yagmurun altindan,
    merak ederek hangi pis heriflerin suclu oldugunu,
    ve yolunu gözleyerek ucan domuzlarin.

    biliyorsun ki sana ne oldugunu umursuyorum,
    ve biliyorum ki sen de beni umursuyorsun,
    bu nedenle yalniz hissetmiyorum kendimi,
    ve hissetmiyorum ta$in agirligini,
    artik guvenli bir yer buldum
    gömmek icin kemigimi,
    ve bir ahmak bile bilir köpegin bir eve gereksinimi oldugunu,
    korunabilmek icin ucan domuzlardan.




  • Dünyayı neden değiştirmek istediğini anlayamadım. Eğer o şiirde bahsi geçenler senin için bir sebepse, bunların çoğu bir bireyin değiştiremeyeceği kadar sistematik. Ama diyorsan ki; daha önce bir kişinin yarattığı mucizeler oldu, ben niye yapmayayım? o zaman derim ki; tarih zaten öyle birini ortaya çıkarır, sen olmasan da olur o kişi. İlla ben olmalıyım diyorsan, sen demek ki tarih kitaplarında adının yazmasını isteyecek kadar egoistsin.

    Yani demek istediğim şu ki; insan sadece kendi biricik hayatını olabildiğince yaşamaya çalışmalı, dünyayı düşünmek niye?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kinslayer

    Dünyayı neden değiştirmek istediğini anlayamadım. Eğer o şiirde bahsi geçenler senin için bir sebepse, bunların çoğu bir bireyin değiştiremeyeceği kadar sistematik. Ama diyorsan ki; daha önce bir kişinin yarattığı mucizeler oldu, ben niye yapmayayım? o zaman derim ki; tarih zaten öyle birini ortaya çıkarır, sen olmasan da olur o kişi. İlla ben olmalıyım diyorsan, sen demek ki tarih kitaplarında adının yazmasını isteyecek kadar egoistsin.

    Yani demek istediğim şu ki; insan sadece kendi biricik hayatını olabildiğince yaşamaya çalışmalı, dünyayı düşünmek niye?


    Asil egoistlik bu degil mi?

    Insanlarda birliklesme duygusu yok, yardim yok, dusunceleri ugruna herseyi yapabilecek kahramanlar yok. Insanlarin cogu uygulamadan korkuyor. Bunun sebebide varolan sistem zaten. Varolan sistem insanlara uygulama gucunu vermiyor. Butun dunya bu sistemi kabul edincede olay cigrindan cikiyor.

    Sistem karsitlari ise uygulama olarak anarsizmi goruyor. Sistem karsiti olma kdemek ona zarar vermek demek degildir, once birliklesilmelidir.

    Ama goruyorum, yok! Yok arkadas, konusan sadece laf ebeligi yapiyor. Kimse uygulamada yok. Bir dernek kursam, kim bagis yapacak? Kim boyle bir yol icin parasini feda edebilecek? Adam daha parasindan vazgecmis degil, sisteme karsi geldigi zannediyor.

    Insanlarda inanc yok. Geldik gidiyoruz mantigi. Eskiden yok muydu? Evet, eskiden vardi. Ancak o bunyelerin, kahramanlarin yetistigi zamanlarda bu kadar gelismis bir sistem yoktu...




  • Sistem son yuzyil icinde cok guclendi. Egitim kurumlari, askerlik kurumlari, televizyon ve sinema, seri uretimde suan. Barkodlar kafalara basilarak, fabrikadan cikan urunler buyuk saati calistirmak icin, o buyuk civiye bir kere vurup atiliyor. Fabrikadan cikanin onemide yok, zaten onlardan yuzlerce var. Kullan, at hesabi.

    O barkodu birde gittikce somutlastirmaya basliyorlar. Yakinda gorursunuz elimize verilen elektronik vatandaslik (barkod) numaralarini. Hatta bunu bebekken, derimize enjekte etmeyi dusunenler bile vardir.

    Insan dedigimiz seyin, insanlik fonksiyonlarini yerine getirmesi icin sadece zorunlu ihtiyaclarini gidermesi yeter. Bunuda bize sunan doga var zaten, ama oyle bir noktadayizki dogayi satin almak zorundayiz. Aksi takdirde senin dogman, dunya icin birsey ifade etmiyor. Hukuk ve adalet kavrami bu olaya nasil bakiyor merak ediyorum.

    Ekleme:

    Gercek insancil yasamdan kopus asirlar once basladi. Insanlar kendilerine bir simulasyon insa etti. Bu simulasyonun icinde doganlar, bu simulasyonu hayat zannetti. Bunun icinde irademiz var, bunun icinde yasayabiliyoruz. Disaridaki dunyayi dusunebilmemiz imkansiz gibi. Dusuncelerimiz sadece hayallerden ibaret kaldi. Gercekcilik, insanlarin oynadigi oyun oldu. Gercek ve sahte yer degistirdi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sofistike Sinist -- 11 Mayıs 2010; 13:26:55 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sofistike Sinist


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kinslayer

    Dünyayı neden değiştirmek istediğini anlayamadım. Eğer o şiirde bahsi geçenler senin için bir sebepse, bunların çoğu bir bireyin değiştiremeyeceği kadar sistematik. Ama diyorsan ki; daha önce bir kişinin yarattığı mucizeler oldu, ben niye yapmayayım? o zaman derim ki; tarih zaten öyle birini ortaya çıkarır, sen olmasan da olur o kişi. İlla ben olmalıyım diyorsan, sen demek ki tarih kitaplarında adının yazmasını isteyecek kadar egoistsin.

    Yani demek istediğim şu ki; insan sadece kendi biricik hayatını olabildiğince yaşamaya çalışmalı, dünyayı düşünmek niye?


    Asil egoistlik bu degil mi?



    Bunun egoistlik olduğunu düşünmüyorum. Tahayyül edelim ki sevdiğimiz bir arkadaşımız doğum günümüzde bize bir motosiklet aldı. Çok güzel bir makine ve çok hoşumuza gitti, zevkle kullanıyoruz. Bundan faydalanmamız, istediğimiz yere gitmemiz, istediğimiz yerde parketmemiz, istediğimiz renge boyamamız, kısaca tadını çıkarmamız egoistlik olur mu? Zaten bizim. Biz ona hediye et demedik, ama etmiş, o zaman istediğimiz gibi kullanırız.

    Bazılarımız işe veya okula giderken, "dur başka birini daha motorun arkasına alayım yolda kalmasın" diye düşünebilir. Bunu düşünmesi takdir edilesi ve güzel, ama hepimiz bunu düşünemeyiz. Düşünmemiz de gerekmez. Çoğumuz kendi keyfine bakarak sürecektir o motoru ve halinden şikayet etmeden. Ancak bir gün yağmur yağdığında, yolda kaldığımızda düşünürüz o vicdan sahiplerini, bekleriz yardımlarını. Ama o güne kadar, altımızda motor olduğu sürece, yollar bizim.




  • güzel bir konuymuş.. dünya derken daha büyük düşünmek lazım.. dünyadaki tüm yaşamları düşünmek lazım.. biz bilgisayar başında bunları yazarken içecek su bulamayanları - ve 5000 dolara prada çanta almak üzere olanları...

    bu konuda 2 film tavsiye edeyim : açgözlülük ve sömürü - bizler için marketlere balık fletosu hazırlayan fabrikalar , diğer yanda doyabilmek için kokmuş - kurtlanmış balık kemiklerin toplanıp kızartılıp satıldığı insanlar..

    http://www.imdb.com/title/tt0424024/ darwins nightmare (konunun evrimleşme ile alakası yok.. evrimleşememe anlatılıyor)



    bu bir belgeseldi .. sıkıldım diyene de bir film : bu filmleri rahat koltuklarımızda cips yiyerek seyretmeye kahroluyorum.. nankör olduğumuzu hatırlatıyor bana..

    gerçekten bu dünyada su akan bir çeşmenin lüks olduğu yaşamlar varken, duş altında yıkanmanın ömürlük bir hayal olduğu yaşamlar varken..

    veya daha yumuşak gireyim : bir annenin- babanın matah olmayan *ittiriboktan bir oyuncak için çocuğuna "onun için paramız yok " demesinin zorluğu her gün binlece yaşanırken..

    aynı sokakta ailesini doyurmak için hırsızlık yapmak zorunda olanlar, babalarının hırsızlık yaptığı paralarla alınan PRADA çantalarla dolaşanlar varken..

    evet bu yaşananlar hiç adil değil ..

    bu arada filmi mi merak ettiniz, tabii ,- pardon : film güzel.. oyunculuklar çok doğal .. başlarda ağır ama sürükleyici , merak uyandırıcı kısımları var.. böyle bir dramın arasına macera ve sürükleyici etkileri sığdırabilmiş ekibi kutluyorum.. sonu gayet sürpriz ..

    macera filmi ama arada yaşanan hayatları , sefaleti , çocuklarını doyurabilmek için çaresiz anne - babanın neler yapabileceğini kaçırmayacağınızı sanıyorum.. bu gibi örnekler çok..

    http://www.imdb.com/title/tt1845838/ metro manila



    iki filmin de torrent ve türkçe altyazıları nette mevcut..

    evet değiştirmek lazım ama düzen çok büyük.. yine de gün geleceğine inanıyorum.. düzen tüketim üzerine kurulu.. yapılabilecek en basit şey -tüketimimizi azaltmak olmalı- gereksiz harcamalardan kaçınmak , lüks için değil ihtiyaç için harcamak... yemek ziyan etmemek , doyabileceek kadar yemek , giysi ziyan etmemek , ihtiyacı olanlara yardım etmek..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sg888 -- 26 Haziran 2014; 12:06:41 >




  • dünyayı değiştirmek... dünyayı tek başına değiştiremezsin ki. dünyayı değiştirmek ya safça bir ütopyadır ya da adım tarih kitaplarını süslesin isteği. sen etrafını mutlu edebildiğin kadar dünyayı değiştirebilirsin. yapabileceğin hiç bir şey yok mu? sabah uyanıp dışarı çıktığında insanlara gülümse. Sen insanlara gülümsersen insanlar mutlu olur .Mutluluk bulaşıcı sonuçta. O gülümseme tüm duygularını kaybetmiş birine bir yaşam kaynağı olabilir. misal hayattan bezmiş bir çalışan patronuna patlayacak ve kovulacak. Varsa ailesi mahfolacak. Ya da başka birşey düşünelim. En yakın markete gidin ve bir kutu çikolata alın. Gördüğünüz insanlara ikram edin. Bir kutuda 60 çikolata var diyelim. 60 kisiyi mutlu ettiniz. İçlerinden biri boşanacak biri olabilir. Güne mutlu başladı,karısıyla kavga etmedi ve evliliği kurtuldu. Çocuklarının hayatı kararmadı ve belki de büyük bir ilim adamı oldu. Tüm bunlar hayal diyelim. Siz bir kutu çikolatayla 60 kişiyi mutlu ettiniz. Bir laf var "her 10 kişiden 9 u çikolata sever diğer bir kisi de yalan söylüyordur" diye. Bunu günde üç kişi yapsa günde 240 ayda 7200 insan mutlu olur. Ya da sadece gülümse. Gülümsediğin insanlar mutlu ve sen erafındaki dünyayı daha iyi bir yer yaptın. Tüm dünyayı değiştirmek karmaşık biraz o konuya hiç girmeyin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OutSecT -- 28 Haziran 2014; 1:24:52 >
    < Bu ileti m.bolumsonucanavari.com kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.