DOOM: The Dark Ages (Çıktı) [PC ANA KONU] #Türkçe (10. sayfa)

çok sıkı bir DOOM fanı değilim ama ezici bir karakter yapma imkanı vermesine bayıldım. Henüz başlarındayım ama bitirmeyi hedefliyorum.

Merhaba Outsider  ,

Yaklaşık 32 saatin sonunda bütün başarımlarını tamamlayarak Pandemonium(Mahşer) zorluğunda oyunu bitirdim. Oynadığım süre zarfında sıkıldığım bir an bile olmadı. Hatta başarımları tamamlamak adına silah challengelarını yaparken bayağı eğlendiğimi dahi söyleyebilirim. Tekrar oynanabilirliğin sıkmadığı bir oynanış sunulmuş durumda. Ayrıca Yapımcı firma sağolsun içimdeki Kaliteli Gore aşkını yeşertti.  

Öncelikle Old-School/Arena ve hızlı Shooterları oldukça sevdiğimi tekrar söylemeliyim. Shadow Warrior ve Painkiller serilerini keyifle oynamış, Doom 2016 ve Eternal'e ise bayılmıştım. "Amaçsız düşman öldür Shooterlarında" bir Serious Sam'i sevemedim herhalde. Bu arada artık yaşın getirdikleri ile bilekler ağrır oldu. Kahrolsun olgunlaşmak. Son olarak Painkiller konusuna tekrar geleceğiz. 

FPS türünü yaratan firmalardan olan id Software bu prequel yapımda Doomguy'ı farklı bir hikayeye sürüklüyor. Eternal ile genişletilen Lore'da önemli bir yer alan Argent D'Nur gezegenini bu kez bizzat ziyaret ediyoruz. Tema olarak Ortaçağ Haçlı Seferlerini andıran bir yapıya sahip olan bu gezegenin kelimenin tam anlamıyla içinden geçiyoruz. Bu heybetli ve kasvetli Gezegenin mimarisi bana Gears of War serisindeki Sera gezegenini anımsattı. Yeni eklenen silahlar ve oyunun teması ise direk Painkiller serisini hatırlattı. Öyle ki Ankara Pavyonlarından fırlamış ve RGB destekli yeni Painkiller oyununun oynanış videolarını görünce Dark Ages'ın bu yapımdan daha çok bir Painkiller oyunu olduğunu yazmıştım.  Doom için tercihler olumlu yansımışken yeni Painkiller oyunu için aynı şeyleri yazamayacağım maalesef. 

Oyunun hikayesi diğer iki oyuna göre daha oturaklı görünüyor fakat sahaya indiğinizde görevin ne olduğu pek umurunuzda olmuyor. Bütün işleyiş git o savunmayı güçlendir, git bu butona bas vs.

Açıkçası oyun için eleştireceğim ilk kısım da bu olacak. O kadar hikaye yazılmış ve Lore yaratılmış. Sunum şekli yüzünden çoğu konuşmayı dinlemedim ve okuma gereği duymadım. Görev başladığında kimsenin telsiz konuşmasını dinleyerek ilerlediğini sanmıyorum. Veya ara sahneyi izleyerek brifing aldığını. Adam; Ölüm makinesi, salın çayıra koştursun yahu. En azından ben öyle ilerledim.

Karakterlerden söz edelim biraz. 2016 ve Eternal'in introlarında bize ölmeyi ve öldürmeyi buyuran Kral Novik ile sonunda tanışıyoruz. Külliyatın yarısında ismi geçen Kralı kanlı canlı görmek iyiydi.

Eternal'da vitaminsiz NPC'ler dışında gördüğümüz tek insan olan Betrayer karakterini burada Komutan Valen olarak görmek ise güzel bir gönderme olmuş. Düşüşü DLC olarak anlatılabilir bence. Havada bırakılmayacak bir konu.  Bunun dışında Kral'ın okunmuş Kızı, Cehennem Prensi ve Yancıları gibi klasik ve bence sıradan karakterler var. Açıkçası ilk iki oyundaki AI yancımız dışında bu kez has İnsanoğulları ile aksiyonlara girmek farklı bir tat olmuş. Malum sürekli yalnız kovboy gibi takılıyorduk.  Assolistler en son çıkarmış gibi gelelim Doomguy nam-ı diğer Slayer başkana. Veya bu yapımda dedikleri şeklinde Outsider(Yabancı).

Oyun başta da belirttiğim gibi Prequel bir yapım, yani ilk iki oyunun öncesinde geçen bir hikaye anlatılıyor. İlahi Melekler gibi takılan Maykr'lara neden bilendiğimiz, Gece Muhafız'larına ise neden güven beslediğimizin bir özeti aslında yapım. Bu yüzden de Slayerımız daha toy ve agresif. Hatta "zincirlerini kırma" sahnesi gibi klişe bir sekans bile var oyunda. Bu noktada ters orantıda gitmeyi tercih etmiş yapımcı Firma. Eternal'in aksine daha ağır oynanışta bir karakteri kontrol ettiğimiz için ilk başta biraz bocalıyorsunuz. Double Dash yok, Double Jump yok. Bunnyhop hiç yok. 

Otomatik olarak platform sekansları da minimuma iniyor. Bu noktada Mobilite olarak Eternal'i sevenlerin üzüleceği bir yapım olmuş. Hızlı oynanışı ne kadar sevsem de bu mekanikleri kullanmak için platform saçmalıkları ile uğraşıyorduk bol bol. O yüzden buna da tamamım. 

Oyunun silahları ve mekaniklerinden bahsedelim biraz. Silahların yarısı seriye yeni eklenirken Gezegen temasına da uygun tasarlanmış durumda. Dediğim gibi Doom yerine Painkiller : The Dark Ages deseler hiç yadırganmaz. Gore seviyesi ve Fizik tabanlı silahları bayağı beğendiğimi belirtmeden geçmeyeyim. Bir diğer yenilik ise Melee kullanımlarının çeşitlenmesi olmuş. En önemlisi tabii ki Kalkan ve kullanım çeşitliliği. Kalkan kullanımı ile kazanılan Parry mekaniği ile Sekiro'ya(Ikuzo, Sekiro) da bir selam verilmiş bence. Kalkan Sol elimizde yer alıyorken Sağ elimizde ise ilerleyişimizle birlikte Güç Eldiveni, Gürz ve Topuz kullanabiliyoruz. Hepsinin kullanımları çok iyi ve tok bir hissiyat vermekte. Combat konusunda en iyi Doom oyunu diyebilirim bu yüzden. Veee tabii ki temaya uygun BFG silahımız da mevcut. 

Mecha ve Ejderha(Ejderyaaa) kullandığımız bölümlere söylenecek pek bir şey yok, Oyuncuya nefes aldırmaya yönelik hareketler. O yüzden oldukça Arcade bir yapıda olduklarını söyleyebilirim.

Yapımın bir diğer başarılı olduğu kısmı ise Grafikleri ve Sanat Tasarımı. Özellikle combattaki düşman parçalanmaları çığır aşmış vaziyette. Hasar aldıkça kopan uzuvlarına rağmen hareket etmeye çalışan yaratıkları gördükçe acıma hissi bile oluşabiliyor. Şaka, şaka vurun kafasına gürzü. Bunun dışında çevre tasarımı oyunun temasına uygun şeklinde gri ve kasvetli bir havada. Hem Ortaçağ ortamı hem de Angelic teknolojilerinin birleşimi güzel bir ambiyans sağlamış. Düşman çeşitliliği yeterli ve önemli olmamasına rağmen İnsan NPC'lerindeki sıradanlık serinin gedikli sorunu.  Düşmanlardan bahsetmişken ufak bir eleştiri yapayım. Oyunda BOSS problemi var, hatta ve hatta son iki bölümdeki Boss savaşlarını ölmeden geçtiğim için yaşam tılsımları full olarak kalmıştı. Önder olarak bazı arenalarda çıkan Minibosslar daha zorlayıcı açıkçası.

Harita tasarımı genel olarak beğenilmemişti fakat bu da benim hoşuma gitti.  Bölümler tek bir büyük harita, onun içerisinde de açık veya kapalı katmanlı arenalar şeklinde tasarlanmış. Dikkatli oynarsanız bir kez oyunu bitirerek bütün başarımlarını tamamlayabilirsiniz. Yani önceki bölüme gidip daha önce açamadığım kapıyı açayım gibi dertleriniz yok. Bu araştırma ve başarı hissiyatını azaltmış gibi görünse de size saf bir aksiyon sunarak zamanınızı harcamak istemiyor. O yüzden de içeriği tükettim diye üzülenlere Sonsuz Arena savaşları yaratabileceğiniz bir modu güncelleme ile getirdiler. Ben güncelleme öncesi oyunu bitirdiğim için tecrübe etme şansım olmadı fakat DLC ile birlikte onu da kurcalarım zamanı gelince. Son olarak Cthulhu sahneleri iyiydi hoştu fakat pek bir amaca hizmet etmedi. Daha epik kullanılabilirdi.

Oyunla ilgili bahsedeceğim son nokta en az yorum yapabileceğim kısmı aslında. Müzikleri ve ses kullanımı. Müzikler oyunun en vasat kısmı. Düşünün Doom = Müzik/Soundtrack. Açıkçası Mick Gordon'un olmamasının bu kadar etkileyeceğini tahmin bile edemezdim. Akılda kalıcı olmasını geçtim, gaza getirebilecek bir parça zor yapmış arkadaşlar. Onu da aşağıda paylaşıyorum. Ses tasarımlarının kullanımı en azından iyi seviyede de kendi kendimize hiddetleniyoruz.  

Günün sonunda ilk iki oyuna göre çok farklı bir yapıda bir oyun ile karşı karşıyayız. Yapılan değişiklikler ve sunulan içerik benim oldukça hoşuma gitti. Beni tatmin etmeyen kısımlar olarak Hikaye anlatımı ve Müziklerinin vasatlığını söyleyebilirim. Hikaye bazlı ek paketinin çıkmasını sabırsızlıkla bekleyeceğim. 

"Cehennem'in yaratabileceği tüm şerre karşı, insanlığın üretebileceği tüm kötülüğe karşı.. Onların üstüne salacağız.. Yalnızca seni. Deş ve parçala, sona erene kadar."

Finishing Move Inc.youtube

Music composed by Finishing Move Inc. Please support game composer's official channels by subscribing and listening here, thanks! Stay up to date with the squad: https://www.instagram.com/finishingmoveinc/ https://soundcloud.com/finishing-move-inc https://www.facebook.com/FinishingMoveInc/ https://twitter.com/fnshing_move https://www.finishingmoveinc.com

https://www.youtube.com/watch?v=izQQgLg9VXI&list=RDizQQgLg9VXI&start_radio=1

Hocam guzel yorumların için teşekkürler forumda genel olarak siz dahil bir kaç arkadaşın oyun sonrası fikirlerini yazmasını cok seviyorum manga okur gibi ilaç gibi geliyor.  Birde Psyco90 yanlış yazmadiysam onunda yorumlarını takip ederim. Ben yeni kart sipariş verdim eski kart ile oynamadim bekletiyorum. Pazartesi gelecek gözüküyor. Şu PTX ve MFG gibi teknolojilerden yararlanmak adına çoğu oyunu beklettim hep DOOM'u cok severim özellikle benim icin DOOM 3 cok iyidir biraz onda Dead Space vibe ı vardı atmosfer olarak. Sonradan reboot yapılarak 2016'da çıkan DOOM'u cok begenmistim. Bunu da oynamak icin sabırsızlanıyorum.  

Güzel yorumlarınız için teşekkürler. Forumdan psycho90 ve R-10 hocalarım gibi kaliteli bir kaç kişi ile düşüncelerimiz genelde benzerdir. Hatta Doomu gördüğüm kadarıyla bir tık daha çok beğenmişim ben. Oyun performans olarak oldukça başarılı bir yapım. Firmanın bir önceki motoru olan iD Tech 7 ile çıkan Indiana Jones kanser seviyesindeydi. Umarım yeni kartınız ile sorunsuz bir performans elde edersiniz hocam. 

sizin de güzel yorumlarınız için teşekkürler.  

13 saat sonunda oyunu bitirmiş bulunuyorum.

Artılar:

- Grafikler çok iyi, harika optimize edilmiş pürüzsüz akan harika motor. Id tech 8 harika görünüyor.

- Hikaye ve sinematik anlatımı çok iyi (önce ki oyunlara göre) bu sefer hikaye ve sinematiğe baya önem verilmiş çok iyiydi.

- Bölüm tasarımı, atmosfer, görsel çok iyi.

- Vuruş hissi her zaman gibi müthiş! pompalı hep favorim oldu yine öyle.

- Kalkan kullanımı çok iyi. God of War dışında bunu iyi yapabilen yoktu ta ki DOOM: The Dark Ages'ı oynayana dek.  

Eksi yönleri

- Müzikler çok zayıf, üçlemenin son oyunundan daha iyi müzikler beklerdim. Mick Gordon'un müzikleri bile kullanılmamış. Aralarında ne gibi problem yaşandıysa artık.

onun dışında pek bir şey yok gibi, otur başında 2-3 oturuşta bitirirsin, benim için 8,5/10