Şimdi Ara

Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler? (6. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
6 Misafir (4 Mobil) - 2 Masaüstü4 Mobil
5 sn
141
Cevap
73
Favori
17.465
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cetinsangu


    quote:

    Orijinalden alıntı: Stoa

    sus lan bloklu k*. kim bilir kaç yıl önce engellemişim de hatırlamıyorum sen hala konumu bulup yorum atıyosun. senin babanın aylık maaşını bir günde kazanıyorum. tek bir insan, senin gibi çöp tenekelerinden oluşmuş bir toplumdan ne kadar üstün olabilirin kanıtıyım defol.

    O kadar kendini boşuna geliştirmişsin, senden hiçbir b*k olmaz allahın görgüsüz ayısı adamlıktan birhaberdarsın

    İstediğini almaktan başka adamlık yoktur. Adam istiyorsan scarface'deki tony montana'ya bak. Sana bok atanlara bile kibar ve saygılı olmak senin gibi ayda 4 rakam kazanan "hiçkimse"ler kendini iyi hissetsin diye uydurulmuş çöp ahlakın erdemleridir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Stoa -- 4 Şubat 2018; 22:31:48 >




  • Şunu fark ettim yapmak zorunda oldugum şeyi yapmadıgım için yaptıgım her şey çöp. Düşünme işi filozoflara bırakılsın. Yapmak zorunda oldugum şey çok net ve onu yapmak için 1 ay evde beklemem mi gerekiyor? O 1 ay boyunca yaptıgım her şey gerizekalıca boşa harcanmış zaman. Hayatımı kendi istedigim yönde yaşarken 1 kere bile dünyayı kurtarmak, ülke dertleri, ahlak vs. hakkında düşünmedim ama böyle boş zamanlarda salak salak teoriler üretip sonra geri döndüğümde onları uygulamaya çalışıyorum ve gerçekle alakası olmuyor. Bunların hepsi gereksiz şeyler. Gerçekten hayatta istedigi şeyi yapan insan bunlarla ilgili düşünmez. Bu boş zamanlarda insanların düşünceleri de çok önemliymiş gibi görünüyor ama gerçek hayatı yaşarken degil.

    Bir şeyde başarılı olmak istiyorsan nasıl başarılı olacağını anlamanın tek yolu tecrübe. Daha o yola girmeden evde oturup düşünerek hiçbir şeye ulaşamazsın. Hatta dışarıdan bakınca onların hepsini bir pazar olarak görüyorum. Başarmak için eyleme geçmek yerine kapıda bekleyip kendini oyalamak insanlar üstünden para kazanmak için yazılmış kitaplar, felsefeler, filmler.

    Hatta şunu söyliyim o şeye girip gerçekten başarılı olmanın yolunu öğrenmiş kişilerin başarısını arttıran en önemli şeyler de bunlar. Misal finansal piyasalarda üzerinden en çok para kazanılan yığın piyasaya girip ne olduğunu görmek yerine "gurulardan" tavsiye alan, kitaplar okuyan, ekonomi programları izleyen yani kapıda bekleyen cesaretsiz insanlardır. Misal kadın erkek ilişkilerinde bir kişinin başarısını arttıran şey digerlerinin girip yaşamak yerine aşk filmleri vs. izleyerek kafalarında yarattıgı gerçek olmayan görüşleridir. Her şeyde böyledir. Bir şeyi gerçekten yaşamak/öğrenmek/fethetmeye cesaretin yoksa sana birşeyler pazarlamaya hazır insanlar hemen gelir seni kullanır.

    Hayatta toplum tarafından bize öğretilen neredeyse her şey yanlıştır. İnsanın gelişme süreci toplumun öğrettiği saçmalıklardan kurtulma sürecinden başka birşey değildir. Sizi duygularınızı ve sezgilerinizi kullanarak "kapıda" bırakırlar. Duygularınızı kullanarak sizi nazi almanyasına bile inandırırlar. Şu an duygularını rehber edinen herkes o dönem Almanya'da İtalya'da yaşasa nazi veya faşist olurdu, duyguların rehberliğinin getireceği nokta oradır. Duygular rehber olamaz, duygular sonuçtur. Ama siz duyguların rehberliğine inanırsanız sizde duygular yaratarak istedikleri her şeyi yaptırırlar. Diger canavar sezgilerin rehberligidir, din tüccarları burada devreye girer. Bunlar sizi kendinizi reddetmeye ikna etmenin yollarıdır. Bir kere akıl yerine duygunun sezginin rehberliğini kabul edersiniz başkasının aklının köpeği olursunuz. Siz kendiniz için düşünmezseniz sizin için düşünecek insanlar vardır. Hani karşı cinsle ilişki yaşamayıp kapıda bekleyenlere birşeyler satan üçkağıtçılar vardır dedim ya bu da kapıda beklemenin en üst ve en yaygın yolu: HAYATI YAŞAMAK YERİNE KAPIDA BEKLEMEK, hayatı yaşamayı reddedersiniz birileri gelir sizi bu saçmalıklarla kendi çıkarına kullanır. Hayatı yaşamanın tek yolu aklın rehberliğidir. Kendi aklını kullanıp ona güvenen insan toplum için en büyük tehlikedir çünkü toplum kendini inkar etme üzerine kuruludur, aklını kullanan insan ise kendini inkar etmeyi reddedecektir.

    Bir insan nasıl mı büyük bir insan olur? Duyguları için -örneğin vatanı için- ölmeye bile hazırken, sezgisi için -dini için- ölmeye hazırken, aklı'yla vardığı sonuç yolunda ilerlemek için de ölmeye hazırsa büyük bir insan olur. Çok acı birşey bu: vatanseverken ölmeye hazırdım, dindarken şehit olmaya hazırdım ama kendim için hiçbir bok yapmaya hazır olmadım. Kendim için bir şey yapınca tüm toplumun nefretiyle karşılaştım. Ama hiçbir zaman kendi aklımın rehberliğine güvenemediğim için tüm nefreti göğüslemeyi düşünemedim. Bu kadar insan yanılıyor olamaz dedim, ben kendi dogrumu yapsam bana neler neler yaparlar dedim. Ama başından beri aklımın rehberliği haklı çıktı ve onu başından beri izlemedigim için utanç duyuyorum. Geri kalan hayatımı kendim'e olan bu borcumu ödemek için aklımın verdigi kararlara vatanı-dini için ölmeye hazır bir insan gibi güvenicem gerekirse bütün dünya ile savaşıcam.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Stoa

    Şunu fark ettim yapmak zorunda oldugum şeyi yapmadıgım için yaptıgım her şey çöp. Düşünme işi filozoflara bırakılsın. Yapmak zorunda oldugum şey çok net ve onu yapmak için 1 ay evde beklemem mi gerekiyor? O 1 ay boyunca yaptıgım her şey gerizekalıca boşa harcanmış zaman. Hayatımı kendi istedigim yönde yaşarken 1 kere bile dünyayı kurtarmak, ülke dertleri, ahlak vs. hakkında düşünmedim ama böyle boş zamanlarda salak salak teoriler üretip sonra geri döndüğümde onları uygulamaya çalışıyorum ve gerçekle alakası olmuyor. Bunların hepsi gereksiz şeyler. Gerçekten hayatta istedigi şeyi yapan insan bunlarla ilgili düşünmez. Bu boş zamanlarda insanların düşünceleri de çok önemliymiş gibi görünüyor ama gerçek hayatı yaşarken degil.

    Bir şeyde başarılı olmak istiyorsan nasıl başarılı olacağını anlamanın tek yolu tecrübe. Daha o yola girmeden evde oturup düşünerek hiçbir şeye ulaşamazsın. Hatta dışarıdan bakınca onların hepsini bir pazar olarak görüyorum. Başarmak için eyleme geçmek yerine kapıda bekleyip kendini oyalamak insanlar üstünden para kazanmak için yazılmış kitaplar, felsefeler, filmler.

    Hatta şunu söyliyim o şeye girip gerçekten başarılı olmanın yolunu öğrenmiş kişilerin başarısını arttıran en önemli şeyler de bunlar. Misal finansal piyasalarda üzerinden en çok para kazanılan yığın piyasaya girip ne olduğunu görmek yerine "gurulardan" tavsiye alan, kitaplar okuyan, ekonomi programları izleyen yani kapıda bekleyen cesaretsiz insanlardır. Misal kadın erkek ilişkilerinde bir kişinin başarısını arttıran şey digerlerinin girip yaşamak yerine aşk filmleri vs. izleyerek kafalarında yarattıgı gerçek olmayan görüşleridir. Her şeyde böyledir. Bir şeyi gerçekten yaşamak/öğrenmek/fethetmeye cesaretin yoksa sana birşeyler pazarlamaya hazır insanlar hemen gelir seni kullanır.

    Hayatta toplum tarafından bize öğretilen neredeyse her şey yanlıştır. İnsanın gelişme süreci toplumun öğrettiği saçmalıklardan kurtulma sürecinden başka birşey değildir. Sizi duygularınızı ve sezgilerinizi kullanarak "kapıda" bırakırlar. Duygularınızı kullanarak sizi nazi almanyasına bile inandırırlar. Şu an duygularını rehber edinen herkes o dönem Almanya'da İtalya'da yaşasa nazi veya faşist olurdu, duyguların rehberliğinin getireceği nokta oradır. Duygular rehber olamaz, duygular sonuçtur. Ama siz duyguların rehberliğine inanırsanız sizde duygular yaratarak istedikleri her şeyi yaptırırlar. Diger canavar sezgilerin rehberligidir, din tüccarları burada devreye girer. Bunlar sizi kendinizi reddetmeye ikna etmenin yollarıdır. Bir kere akıl yerine duygunun sezginin rehberliğini kabul edersiniz başkasının aklının köpeği olursunuz. Siz kendiniz için düşünmezseniz sizin için düşünecek insanlar vardır. Hani karşı cinsle ilişki yaşamayıp kapıda bekleyenlere birşeyler satan üçkağıtçılar vardır dedim ya bu da kapıda beklemenin en üst ve en yaygın yolu: HAYATI YAŞAMAK YERİNE KAPIDA BEKLEMEK, hayatı yaşamayı reddedersiniz birileri gelir sizi bu saçmalıklarla kendi çıkarına kullanır. Hayatı yaşamanın tek yolu aklın rehberliğidir. Kendi aklını kullanıp ona güvenen insan toplum için en büyük tehlikedir çünkü toplum kendini inkar etme üzerine kuruludur, aklını kullanan insan ise kendini inkar etmeyi reddedecektir.

    Bir insan nasıl mı büyük bir insan olur? Duyguları için -örneğin vatanı için- ölmeye bile hazırken, sezgisi için -dini için- ölmeye hazırken, aklı'yla vardığı sonuç yolunda ilerlemek için de ölmeye hazırsa büyük bir insan olur. Çok acı birşey bu: vatanseverken ölmeye hazırdım, dindarken şehit olmaya hazırdım ama kendim için hiçbir bok yapmaya hazır olmadım. Kendim için bir şey yapınca tüm toplumun nefretiyle karşılaştım. Ama hiçbir zaman kendi aklımın rehberliğine güvenemediğim için tüm nefreti göğüslemeyi düşünemedim. Bu kadar insan yanılıyor olamaz dedim, ben kendi dogrumu yapsam bana neler neler yaparlar dedim. Ama başından beri aklımın rehberliği haklı çıktı ve onu başından beri izlemedigim için utanç duyuyorum. Geri kalan hayatımı kendim'e olan bu borcumu ödemek için aklımın verdigi kararlara vatanı-dini için ölmeye hazır bir insan gibi güvenicem gerekirse bütün dünya ile savaşıcam.

    Hayatta toplum tarafından bize öğretilen neredeyse her şey yanlıştır. İnsanın gelişme süreci toplumun öğrettiği saçmalıklardan kurtulma sürecinden başka birşey değildir. Sizi duygularınızı ve sezgilerinizi kullanarak "kapıda" bırakırlar. Duygularınızı kullanarak sizi nazi almanyasına bile inandırırlar. Şu an duygularını rehber edinen herkes o dönem Almanya'da İtalya'da yaşasa nazi veya faşist olurdu, duyguların rehberliğinin getireceği nokta oradır. Duygular rehber olamaz, duygular sonuçtur.

    güzelmiş.




  • askere git
  • Vay anasını konuya bak, konu başında kendime benzettiğim insan benim yanlış bir şeyler yaptığımı farkedip döndüğüm yerden dönmeyip all in devam etmiş ve ortaya bir canavar çıkmış.. Çok garip duygular içerisindeyim şuan
  • Ailesi yanında yaşayan insan hiçbir hedefine ulaşacağını sanmasın. İnsanın kendine karşı ilk sorumlulugu ailesinden ayrılmaktır. Nasıl rahimden çıkıp bambaşka bir dünyaya gidiyorsanız tekrar annenizden ayrılıp bambaşka bir dünyaya girmeniz şart. Üniversiteyi başka şehirde mi okursunuz lisede yurda falan mı çıkarsınız naparsanız yapın ama ailenizin yanından taşının bu sizin göreviniz!


    Uçak beklerken konuya birşey yazayım dedim fakirler bilmez zenginligin en güzel yanı kendine yaşam deneyiminsatın almaktır, mobilitedir. Öğlen degisiklik istedigimi fark ettim akşama bilet aldım ve 3 gün sonra da dönücem(Tabiki ailemin evine degil :d). Hayat böyle güzel.

    Edit: Yukarda akılla ilgili birşeyler saçmalışım akıl tek rehberdir falan. Akıl bu hayatta güveneceginiz son şey olsun. Akıl hafızadan ve geçmişten başka birşey degildir ama hayat her an degişir. Akıl size yeni hiçbir şey söyleyemez. Kesinlikle kendi inandıgınız şeyi tek inanan sizseniz bile ölene kadar savunun ama aklı sallayın.

    Diger konu: karakter oluşturmak. Sosyal medya modern insanın en büyük belasıdır. Hesabınız varsa kapatın. Orada karakter oluşturur o kişi oldugunuza inanırsınız ama kimse belli bir kişi olamaz. Bir karakterin her durum için reçetesi vardır her an tutarlı olmaya çalışırsınız ama tutarlılık sizi öldürür. Eger bu yıl 1 yıl önce ne kadar malmışım demiyorsanız muhtemelen o yılı boşa yaşamışsınızdır. Sosyal medyadan uzak durun kendi “karakterinizi” yansitmayi falan boşverin öyle birşey olamaz hayat boyu acı çekersiniz. Her an degismeye hazır olun. Hayatın en mükemmel yanlarından biri budur 1 dakika önce oldugunuz insan bile olmak zorunda degilsiniz her an istediginiz her şey olabilirsiniz. Geçmişe tutunmayın geçmiş yok sadece aklınızda cesurca yaşayın risk alın yaşadıgınızı hissedin kalbiniz ne derse onu yapın belli insan olmaya çalışmayın öyle bir büyüyüp gelişeceksiniz ki artık geçen yıl mükemmeldim şimdi daha mükemmelim diyecekiniz. Sosyal medya insanın aynı yerde kalmasının en iyi aracıdır. Sürekli insanlara o an nasıl biri oldugunuzu anlatıyor olursunuz ama “o an” bitmez yeni bir takipçi gelir ve ona da o an öyle oldugunuzu anlatıyor olursunuz. O an bitmeli. Gerizekalı degilseniz gelişmelisiniz. Gelişmek için o an oldugunuz şeyi o anki dogrularınızı o günlü inançlarınızı o günkü herşeyinizi bırakmak zorundasınız. Her an yeni bir insan olabilirsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Stoa -- 26 Mayıs 2018; 18:28:46 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Mesajim bulunsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Disiplin kazanmak için yapacağım şeyler

    Yukarı çıkarken hep merdivenlerden gitmek

    Yatağa oturmamak.koltuğa sandalye oturup yatakta yatmak.

    Haftada 1 gün stadda koşmak

    Yatmadan 1 saat önce telefonu bırakmak ve kalktıktan en erken 1 saat sonra telefona bakmak

    Gökyüzünde güneş varken gündüz 1.5 saatten fazla uyumamak.

    Hello English uygulaması bildirim attığında her şeyi bırakıp onu çalışacağım.

    Her akşam ve sabah bir şeyler yazmak ve önceden yazdıklarımı okumak için seyir defteri tutmak

    Şimdilik bu kadar...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu konuda niye kavga çıktı
  • Düşüncem: Zengin olmanin yolu bir anda çok para kazanmak degil uzun süre oyunda kalmak. Çok para kazandıgınız işteyseniz her ay yeni zirveler yapmanıza gerek yok zaman geçince zaten zengin olacaksınız. Ben bırakın ayı her gün yeni zirve yaptım sürekli günlük rekorumu kırmaya çalıştım. Gerek yok. Ama yalan da yok çok zevkli bunu yapmak.



    Çocuklugumdan beri rap dinledigim icin rapten örnek vericem. Forbestte İlk 5deki rapcilere bakıyorum puff daddy(90larda biggieden beri prodüktör), dr. dre(n.w.a’dan beri ayakta), jay-z(adam parasıyla müzik uygulamalarına falan yatırım yapmıs) veee dört numara Drake.



    İlk ikili sadece zamanı en yakın arkadaşları yapıp zirveye gelmişler, ilk girmenin ve buraya kadar kalmanın sonucu. Konu dagılmasın ama bir online oyunda bile ilk girmenin avantajı aşırı büyüktür betada bir oyun oynuyordum herkese açıldı oyuncular doldu ve ben bile ne oldugunu anlamadan 3 ay sonra oyunun en iyi oyuncularındandım. Jay z hakkında çok bilgim yok drakeden eski ve side businesslarla işi götürmüş gibi görüyorum.



    Drake ise burada inceleyecegim adam. 50 yok(iflas etti), Eminem yok, Kanye bile yok(iflas etti), yeni çıkan her kelimesi para olan rapçiler yakın bile degil ama bu adam bu listede, neden? O da 50 gibi Eminem gibi patlamıs zamanında hatta onlardan az patlamıs ama onların tersine sönmemeyi başarmış. Yakın zamanda müzigi bırakıp oyunculuga dönmenin tam kıyısındayken dün albüm çıkardı albümde iyi diyebilecegim 3 şarkı da olsa ilk 25 şarkının 20si falan bu albümden spotifyda. İdolü biggie. Biggie rapi para için yapan kanadın belki en büyük temsilcisi paranın yanında gangsterlik de vardı şarkılarında kibri ve görmemişligi görebilirsiniz her şarkı geçmişindeki insanları kıslandırmak ezmek içindir(hepsi de mükemmeldir). Drake de tam bu noktadayken döndü. En patladıgı yıllarda aynı bu tip bir adamken yani Biggie’nin öldügü yerdeki mindsetteyken döndü ve duruldu. Sonra belki o döneminki kadar mükemmel şarkılar yapmasa da her yıl en azından patlayan 1 hit yapmıştır. Her yıl en az 1 albüm yaptı hep içlerinde 20 civarı şarkı oldu. İnstagramda heralde en çok takipçisi olan rapçi, spotifyda en çok dinlenen ŞARKICI. Ve buraları en iyi kullanan şarkıcı. İnstagramı düzenli kullanır youtubeda şarkıları yok sırf bunun için spotifyı silemem diyebilirim. Sözün özü parayı merkeze koymuş ve sadece oyunda kalmasının bile onu zengin edecegini anlamış bu adam. Her sektörde parlayıp sönen yıldızların aksine 2013den 2018e bu adam forbes listesinde zirveye tırmanmış. Her yıl albüm ve singlelar, her gün yeniden patlamıyor ama oyunda. Xtentacion’u öldürdügü iddialarından sonra hic acıklama yapmıyor ve albüm çıkarıyor tam bir pazarlama dehası, açtıgı ovo giyim magazalarının açılışında kapı önündeki izdihamları youtubedan izleyebilirsiniz.



    Büyük patlamalar yapıp sonra sönen insanlara ise örnek vermeye bile gerek yok. İnstagramda azıcık fazla takipçisi olan kızların çirkin olmalarına ragmen popolarını kaldırıp hayatlarını mahvetmelerini izledim, azıcık yakışıklı diye kibriyle hayatındaki her alanda batmış çocuklar gördüm. Ne zaman başarılı bir insan görsem orada kibirle vs bir batış gördüm. İnsanlar okulda bölüm başkanlıgını bile kaldıramıyor. İnsanlar derslerinde başarılı olmayı bile kaldıramıyor derslerinde başarılı ama en yakın arkadaşına bile not vermeyen herkesi kendinden nefret ettiren ama tek ödülü okulda asistan olmak olacak insanlar tanıyorum.



    Bana gelirsek. Ben bu parlayıp batışın önceden de farkındaydım ama insanların ilgisinden oluyor sanıyordum yani internet ünlüleri şarkıcılar futbolcular parlatılır ama bunlara insanlara muhtaç oldukları için kibir vs bunları batırır sanırdım ama olay öyle degilmis. En büyük düşman insanın içinde. Benim kovaladıgım şey para. İşimin diger insanların sevgisiyle hiçbir ilgisi yok tüm dünya benden nefret etse de işimde iyiysem kazanırım. Ama kendi kendine kendini batırabilecegin çok şeyler de var olay insanlarla alakalı degil kıskançlıkla alakalı degil egonu kaldıramamaları ile ilgili degil. Herkesin bir sınırı var heralde, o noktadan sonra işi zamana yaymak lazım. Okul 1.si olmayı kaldırabilirim, ayda 30bin kazanmayı kaldırabilirim, bazı kızların ilgisini kaldırabilirim ama geldigim son nokta benim de kaldıramadıgım noktaydı. Bir günde kazandıgım para 1 yılda kazansam mükemmel diyecegim bir para olunca kaldıramadım. İnsanlarla ilişkilere gelirsek herkesi benim yarattıgımı düsünücek kibir noktasına bile geldim her gün 1 arkadas cıkarıyordum hayatımda ama onlar birsey degistirmedi kazandıgım parada bu denli artış kendimi sabote etmemi saglayabildi.



    Neyse bu sefer karakterimdeki bozuklukları düzelterek(insanlara köpegim gibi davranmamak vs), uzun vadeli oyunda kalmayı düşünerek, hava atmak için saçma para harcamayarak(ulan kiraya neredeyse ederinin iki katı para veriyorum sırf sahibindendeki en pahalı dairede oturucam diye) geliyorum. İhtiyaç sahiplerine, yardım kuruluşlarına vs. yardımlarda bulunucam muhtemelen ölünce de hepsini bağışlarım. Egomu dizginlicem. İnsanlarla tartışmıcam, haklı olmaya, üstün oldugumu kanıtlamaya çalışmıcam. American Psycho olmaya bir adım kalmışken kurtuldum diyebilirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hayatı bir oyun olarak gorursek para bize her turlu kolayligi saglayan bizi one cikaran kapilari acan yegane anahtardir.Fakat kapilari bulacak olan bize asil yon veren kisiligimizdir.Maddiyatın olgunlastirdigi bireyler hayatta pismanligi diger insanlardan daha fazla yasarlar.Lakin pismanlik yasamak; zihnin acikliginin,ihtimalleri gormenin bir neticesidir.



    Bize guc saglayan hayat kalitemizi belirleyen bir sey para fakat bu guce yon veremediginde bu gucu dengeleyemediginde bir insanin duygusal bosluklara dusmesinin kacinilmaz oldugunu dusunuyorum.Diger insanlardan kapasite olarak farkli calisan beyinler ister istemez toplumdan ayrisma ve yabancilasma yasarlar. Bu isin sonu ya normale donme ve dengeleme durumu olur ya da her seyi hirsimiz amacimiz ugruna kullanilabilecek bir kagit parcasi bir kalem gibi gormeye devam ederiz ki bu sahsi gorusumce duygusal tatmin saglayip insani mutlu etmez.



    Gen bencildir ama yalnizligi hissetmeyi de pek sevmez.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ilginç fakat tüm bu yazdıklarınzın bana hissettirdiği tek şey azim veya hırs değil sadece korku oldu. Ben asla tembel biri olmayı istemedim. Hatta çalışmamak benim için stres kaynağı olmuştur. Başta yaptıklarınıza çok imrendim. Yapamadıklarım, kırgınlıklarım sizin gibi fazlaydı. Evet tamam vücuduma karşı, kendime karşı bazı ödevlerim var fakat ben sizin gibi olamam. Çünkü sizin sonunuz Martin Eden'e çok benziyor. Bu kadar kuralcı olmanın kendim adına tünelin ucunu berbat bir yere çıkaracağını seziyorum. Haklı mıyım? Düşüncelerim yanlış mı? Hiçbirini bilmiyorum. Galiba ben şimdilik sadece hayattan haz duymak istiyorum. Gerçi siz de başta bunları haz duymak için yapmıştınız. Ama sanırım herkesin yolu apayrı. en fazla bize verilen 80 yıllık bir zaman diliminden sonra hepimiz öleceğiz.(konuyu birden genelledim kusuruma bakmayın). Kafamda çok soru işareti var. Ama siz de rehberlerimden biri olacaksınız değil mi?
    Saygılar.




  • Mart 2015’de açtığım bu konu Ağustos 2018’de felaketle bitti. En güzel sonuca son mesajı yazan arkadaş ulaşmış, keşke ben de yaşamadan onun kadar net görebilseydim.



    Başlangıçta neden kendimi geliştirmek istedim bilmiyorum. Kötü bir hayatım vardı mutlu değildim çözümün disiplinle geleceğini düşündüm yada belki başka nedenler. İlk yıllarda basitçe ders çalışmak ve günlük işleri halletmekken özellikle son yıl hayatımdan büyük bir kayıp oldu. Yıllarca biriktirdiğim parayı sermaye yaptım ve borsa dolar işine girdim. Bu konuda yazılan tüm türkçe kitapları okudum hatta yabancı kitaplar da okudum. Piyasaya girince zenginlerin fakirleri soyduğu bir araç olduğunu görsem de “asla vazgeçmemek” üzerine okudugum kitaplar tekrar girmeye beni zorladı. Sonucunda zengin oldum. Kişisel gelişim’le başlayan Amerikan kültürü de tamamen içime işledi. Zengin olunca lüxü elde ettim ve lüxün normalden hiçbir farkı olmadıgını anladım. Belki de sadece başkalarına hava atmak için yaşıyordum. Kazandığım para hiçbir zaman yetmedi. Günde 20.000 kazandigim oldu ama asla yetmedi en azından 1 milyonum olursa acilen okulu falan bırakıp her şeyin para oldugu abdye taşınabilirdim. Sonuç olarak kazancımın kaynağı zenginlerin fakirleri soymak için neler yaptıgını keşfetmekti ve hareketleri değişirse yada başka zengin gelirse yada ben rasyonelligimi kaybedersem para kaybedebilirdim. Bir kez para kaybetmeye başlayınca rasyonellik filan kalmadı en son her şeyimi kaybettim. Zengin oldugum bu yıl hayatımın en mutsuz yılıydı. Elimde bir sürü şey vardı ve her şeyi zengin oldugum için kaybettim. Başta tek istedigim mutlulukdu ama mutlu olmak için bu kadar hırsa paraya çalışmaya gerek yokmuş belki o an mutlu olabilirdim. Mutlu olmak için önüme o kadar çok fırsat çıktı ki ben hepsini reddedip parayı ve daha çok “gelişmeyi” seçtim.



    Hayatımın daha genç safhasında da ün’le ilgili böyle bir deneyim yaşamıştım. Cevap ün değil para değil. Cevap yok galiba. Benim gibi aptal olmayın. Hırs yapmayın. Hayatınızı harcamayın. O an sevin sevilin kovaladığınız şeyler mutluluk getirmeyecek mutluluğu götürecek.



    Bundan sonra yapacağım şey mutluluğu kovalamak olacak yada günü birlik yaşamak. Biriktirmeye gerek yok cidden bir bok getirdigi yok neyi biriktiriyorsanız boşverin hayatınızı yaşayın. Şu an hayatımın en dip noktasındayım. Bu yaz yavaş yavaş çökmekle geçti hayatımın en berbat günleriydi şimdi ise dipteyim emin olun hiçbir şey benim yaşadığım son 3 ayı yaşamaya değmez. Kaybettigim zamana o kadar üzülüyorum ki. Hele ben “mandıra filozofu” felsefesi yaşayan bir adamdan para için yaşayan bir adama nasıl dönüştüm anlayamadım. Kendinizi geliştirin tavsiyesi hayatımı mahvetti. Bu tavsiyeyle okumaya başladığım amerikan kitapları sonunda müziğiyle kültürüyle beni bambaşka bir insana çevirdi ve başladığım yerden dipteyim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu konu ağlatır aga

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuyu bakınca kendimin hayallerini ve sonunu gördüm.Sen muazzam birisin her şeye rağmen.Bu tecrübelerinizi 18 yaşında bir kardeşinize aktardınız,çok teşekkür ederim gerçekten.



    O kadar çok şey yazasım var ki.Bundan dolayı hiçbir şey yazamayacağım galiba.Konuda en az 1 saat durdum,okudum,düşündüm.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dh'nın en efsane konusu. Eğer konu sahibi psikopat bir csb ci değilse.



    Forumu bırakmama rağmen foruma tekrar mesaj atmamı sağlayan tek başlık. Disiplinli olun ama hayatınızı asla insanlardan soyutlayacak kadar egoist olmayın. İnsan kimyası gereği insanla yaşamak için var. Gevşek olmayın. Gevşek olan ve sizi tekrar disiplinsiz yapacak şeyler ve kişilerden uzak durun.



    Arkadaş benimle aynı kafada olmasına rağmen benden daha fazla düşündüğü şeyler olmuş. Yararlı olan şeyleri hayatıma sokup yaptığı hataları tekrar etmeden hayatıma yöntemleri almaya başlayacağım.



    Başlık ve tavsiye ler için teşekkürler. Bunun karşılığında sana verebileceğim tek şey 3 senelik emeğine rağmen umarım mutlu olabilirsin.



    Disiplinle alakalı değil ama bir kaç tavsiye de ben vereyim.



    1- insanlardan nefret etmeyin kendinizi toplumdan soyutlamayın.



    2- nedendir bilmiyorum hayatımda çok nadir sabaha kadar uykusuz kalır iken, yatakta düşünürken gece 2.5 3.5 arası insandaki tüm nefret ve kötü niyet uzaklaşıyor.



    Boş kaldığınız bir gecenizi olumsuz düşünmemek kaydıyla sabaha kadar düşünerek plan yaparak geçirin. Devam ettirebiliyorsanız o ruh halini sabah da devam ettirin.



    Fava aldım konuyu. Konu dışın da ki asosyalleri bu konu kurtarmazsa daha hiç bir şey kurtarmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yeni bir şey deniyorum. Rahatlamak isteyen “herkes” mesaj atabilir. Önce şu an hissettiğiniz olumsuz duygunun ne oldugunu anlayın, sonra bu duyguya sebep olan anıyı tespit edin. Sonra bana bu anıyı ve yaşarken hissettiklerinizi anlatın.



    Kurallar:

    -Sadece olanları ve hissettiklerinizi anlatın

    -Kendinize “neden” diye sorup buldugunuz cevapları yazmayın neden sorusu yasak, tahmin yapmak yasak

    -Benden tavsiye beklemeyin sadece okuyup dinleyecegime emin olun amaç cevap bulmak degil duygularınızı dışa vurmak

    -Anlattıktan belli süre sonra duygularınızda degisim hissederseniz bana bildirin



    Mesaj atanlara ben de kendi anılarımı yazabilirim. Olumlu degisim görürsek buna benzer etkinliklere devam edebiliriz.



    Duygularımı gizledigimde duyguları yaratan anıların tekrar tekrar ortaya çıktığını fark ettim. Bilinçaltı dramalar yaratarak duyguları bilinç seviyesine çıkarmaya çalışıyor. Benim için bu drama bile bile para batırmakla ortaya çıkıyor. Yada böyle duygular ortaya çıkmaya çalıştığında birkaç gün içinde başıma bin tane felaket geliyor üzerine düşününce bilinçsiz şekilde benim yaptığım seçimler/hatalar sayesinde başıma geliyor bunlar. Çok başarılı bir insan 90lardan beri böyle bir grup kurup duygularını bu şekilde dışa vurmuş biz de deneyebiliriz.



    Maddi durumumla ilgili güncelleme: Şu an 0 sermaye ile günde 5$ kazanıyorum. 30 günde 150$=900tl eder. Hiç vaktimi almıyor. Bir süreligine hem birkaç lüksümden vazgeçmememi hem de para biriktirmemi sağlar. Bundan sonra trade işine dönsem de günde 1 saatten fazla süremi almayacak şekilde çalışırım zaten normalde sistemim buydu bana 6-12k getiriyordu ayda, bu parayı 1 günde kazanmak bile bana yetmedigi ve çok kolay kazanabilecekken kazanmamak koydugu icin tam zamanlı trade’e geçmiştim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Stoa

    Yeni bir şey deniyorum. Rahatlamak isteyen “herkes” mesaj atabilir. Önce şu an hissettiğiniz olumsuz duygunun ne oldugunu anlayın, sonra bu duyguya sebep olan anıyı tespit edin. Sonra bana bu anıyı ve yaşarken hissettiklerinizi anlatın.



    Kurallar:

    -Sadece olanları ve hissettiklerinizi anlatın

    -Kendinize “neden” diye sorup buldugunuz cevapları yazmayın neden sorusu yasak, tahmin yapmak yasak

    -Benden tavsiye beklemeyin sadece okuyup dinleyecegime emin olun amaç cevap bulmak degil duygularınızı dışa vurmak

    -Anlattıktan belli süre sonra duygularınızda degisim hissederseniz bana bildirin



    Mesaj atanlara ben de kendi anılarımı yazabilirim. Olumlu degisim görürsek buna benzer etkinliklere devam edebiliriz.



    Duygularımı gizledigimde duyguları yaratan anıların tekrar tekrar ortaya çıktığını fark ettim. Bilinçaltı dramalar yaratarak duyguları bilinç seviyesine çıkarmaya çalışıyor. Benim için bu drama bile bile para batırmakla ortaya çıkıyor. Yada böyle duygular ortaya çıkmaya çalıştığında birkaç gün içinde başıma bin tane felaket geliyor üzerine düşününce bilinçsiz şekilde benim yaptığım seçimler/hatalar sayesinde başıma geliyor bunlar. Çok başarılı bir insan 90lardan beri böyle bir grup kurup duygularını bu şekilde dışa vurmuş biz de deneyebiliriz.



    Maddi durumumla ilgili güncelleme: Şu an 0 sermaye ile günde 5$ kazanıyorum. 30 günde 150$=900tl eder. Hiç vaktimi almıyor. Bir süreligine hem birkaç lüksümden vazgeçmememi hem de para biriktirmemi sağlar. Bundan sonra trade işine dönsem de günde 1 saatten fazla süremi almayacak şekilde çalışırım zaten normalde sistemim buydu bana 6-12k getiriyordu ayda, bu parayı 1 günde kazanmak bile bana yetmedigi ve çok kolay kazanabilecekken kazanmamak koydugu icin tam zamanlı trade’e geçmiştim.
    Duygularinizi asla bastirmaya calissmayin hocam sonu her zaman felaketle biter kendimden biliyorum, bunun yerine duygularinizi dusunmek icin kullanmaya calisin..



    Batmanizada cok uzuldum pmden konusmustuk biraz sizin biraz egoist oldugunuzu dusunmustum ama batmanizi istemezdim konu guzel rehberdi cunku, kendimi sizinle yakin goruyordum.. belki de bu iyi bir seydir cunku basarili is adamlari zamaninda en az bir kere batmistir.



    Her neyse okudunuz mu bilmiyorum fakat luks harcamalarinizin cok oldugunu gorunce onermek aklima geldi, okumadiysaniz Zengin Baba Yoksul Baba kitabini okumanizi şiddetle tavsiye ederim..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Cowinenge kullanıcısına yanıt
    Robert kyosaki yani "Yoksul Baba Zengin Baba"nın yazarinin ayni zamanda Trump ile yazdigi bir kitapta mevcuttur.



    Zengin Baba Yoksul Baba yı ozellikle ailesi olan ya da aile kurmayi dusunen insanlara tavsiye edebilirim.Temel ve basit olarak bazi seyleri cok guzel anlatmis.İnsanlarin orta gelir tuzaginda debelenmelerinin nedeni vs.



    Yoksullugun ve zenginligin daha genel sebeplerinin incelendigi Daron Acemoglu'nun "Ulusların Düşüşü" kitabı da guzeldir.Bu isin meraklilari zevkle okuyabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eve gideyim okuyacagim mesajim bulunsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.