Şimdi Ara

Din ve İnançlar Üzerine (15. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
362
Cevap
20
Favori
13.455
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1314151617
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhaba, benim sormak istediğim bir kaç soru var.hem evrimi ve teorisini hem yaratışcılığı ve islamı araştıran okuyan biriyim. Ve kendim bazı soruların içinden çıkamadım. belki bir beyin fırtınası yapabiliriz.en uygun başlık burayı gördüm.
    siz genelde olayın felsefik yönüne doğru kaymışsınız bu başlıkta ama benim farklı bir tarzda sorum olacak. öncelikle sorum islam ve diğer dinlerle ile ilgili. ben müslümanım ve allah a inanan biriyim. çünkü dürüst olmak gerekirse öldükten sonra hiçliğe gitmeyi ve bunu kabul etmeyi kaldıramıyorum biraz. ama tabi bilime baktığımda evrimi de kabul etmemek zor. Böylece arada kalarak kafamdaki sorgulamaları durduramıyorum. çünkü şu anda ki günümüze göre dinlerdeki bazı mantık dışı ve bazı yazılmış olan şeyleri kabullenemiyorum

    1.bütün semavi dinleri biz insanoğlunun adem ve havva dan geldiğimizi, onların cennetten kovuluşuyla dünya serüvenimizin başladığını yazıyor. eğer adem ve havvadan geliyorsak nasıl 2 kişinin genetiğinden bu kadar farklı çeşit insan ve ırk türeyebiliyor (kimisi zenci ,kimisi çekik, kimisi beyaz kimisi sarı kimisi esmer vb....) ? ve bunun islam veyahut herhangi bir semavi din de açıklaması var mıdır? ve eğer ki yoksa bu evrimin gerçekliğini göstermez mi?

    2.Adem ve havva dünya da var olduklarında ,Allah'ın varlığını ve onun tekliğini biliyorlarsa ve bunu onların çoçuklarının ve onların çoçuklarının çoçuklarıda biliyor ise [not:böyle söylüyorum, çünkü dinlerin kaç yüzyıllardır genellikle aileden alınan bayrak taşıma geleneğiyle sürdüğünü biliyoruz, ve inandığımız dini ne kadar az sorguladığımızı da] ve böyle gide gide insanlar yıllar içinde bu bilgiden kopuyor ve çok tanrılı dinler ve farklı inanışlar ilk olarak ortaya çıkıyor mesela yunan mitolojisi ,iskandinav mitolojisi ,maya ve azteklerin inanışları , samanizm ,paganlıklar....vb. bu nasıl mümkün olabiliyor? Yani demek istiyorum ki ,ilk insanlar Allah'ın varlığını ve onun tek olduğunu ,şeytanın olduğunu, cennetin olduğunu ,meleklerin olduğunu biliyorlarsa , bunu sonradan gelen insanlar nasıl bilemiyor ve bir sonraki nesillere aktaramıyor? kaldi ki tevratta ve kuranda ademin 1000-2000 yıl yaşadığını yazılıyor, bu kadar yıl içinde adem insanlara nasıl doğru yolu gösterememiştir ki insanlar hak yolundan sapmış ve farklı mitolojilere ve bazı çok tanrılı dinlere ya da farklı inanışlara geçmiştir?



    yalnış algılamayın ama adem ve havva hakkında ve bir sürü konuda soru ve mantıksızlık silsilesi var ,başka sorularda soracağım ilerki günlerde ama bu gecelik bu kadar. sizden ciddi ve seviyeli yorumlar almayı umuyorum ,hepinize iyi bayramlar:)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi zyxelcenk -- 16 Ekim 2013; 3:31:36 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kei$er$oZe

    Birilerinin annesi yada kızkardeşi olabilir.Birey kendi hür seçimlerinde özgürdür.Açıkçası karşılıklı olarak birbiriyle isteyerek beraber olan çiftler olması daha iyidir.Zira kapalı toplumlarda bu olay ayıplanırken yani birbiriyle isteyerek ilişkiye girenler namussuzken 8-12 yaşındakilerle evlenen yaşlı ihtiyarlar sırf dini nikah yaptı diye namuslu görülüyor ve ayıplanmıyor.Birbiriyle isteyerek zina yapanlar toplumu çökertiyor ama sübyancılık desteklenerek yapılan dini evlilikler toplumu çökertmiyor..
     Din ve İnançlar Üzerine


    Bu kızda bir çocuk.Çocuklar ne zamandan beri iktidarsız olan yaşlıların cinsel ihtiyaçlarını karşılar hale geldi.Asıl en büyük namussuzluk,ahlaksızlık budur20 yaşlarında iki çift birbiriyle kendi rızalarıyla birlikte olunca namus elden gider ki bu çiftlerin kimseye zararı yoktur.Ama torunu yaşındaki adamla evlendirilen kızlar sırf dini nikah yaptı diye namus korunur.Yok öyle bir dünya..

    Alakaya maydonoz diyeceğim ama olmayacak. Çocuk yaştaki biriyle evlenmek caiz falan değildir, bu ise dini nikah hiç değildir. Buna izin veren imamın günahı boynunadır.
    Dini nikah denen şey resmi nikahtır zira Osmanlı zamanında nikah yetkisi imamdaydı ve imam nikahı kıydıktan sonra verdiği belge ile kadıya gidilir o belge ile kadılıkta kayıt ettirilirdi. Nikah denen şey ise iki kişinin beraberliğini cümle aleme duyurarak meşrulaştırmaktır. Bu da erkek ile ergenliğini tamamlamış bir kız ile yapılır ki ergenliğini tamamlamayan bir kız zaten kadınlık vazifesini göremez. Eskiden yaş kanunu olmadığından da fiziksel özelliklerine bakılırdı. Ayrıca İslami nikahta kadın erkekten belli bir ücret isteme hakkına sahip olduğu gibi sözleşme imzalatma hakkına da sahiptir. O sözleşmede kimin kimi boşama hakkı vardırdan boşanma sonrası erkeğin kadına ödeyeceği tazminata kadar kadının hakkını korumayı bırak kadını el üstünde tutan birçok madde var. Kafası çalışan aklı başında bir kadın bu haklarını istediği gibi kullanabilir ve boşanma hakkını kendi üzerine alabilir.
    Örneğin saraydan dışarıya verilen bütün kadınlar boşanma hakkına sahiptir, erkekler bu hakka hiç sahip olmamıştır. Nitekim ailemden de saraydan kız alanlar olduğu için oldukça iyi biliyorum ki onların belgelerinde kalın kalın boşanma hakkı kadının, erkek şu kadar para ödeyecek, boşanma durumunda kadına şu kadar para ödenecek yoksa cezası şudur şeklinde maddeler vardı.
    Yani şu anki evlilik sözleşmesinden çok daha mantıklı olan hakları İslam zaten kadına tanımıştır. O benimde en ağır küfürleri ettiğim evlilikleri sorgulamadan önce neden bu hakların toplumda bilinmediğini, neden halkı bu konuda cahil bırakıp bu tip şeylerin bilinmesini istemediklerini sorgularsak zaten kökten çözüme ulaşacağız.
    Ayrıca erkek tarafı için konuşmak çok kolay. Hür irade ile cinsel birliktelik olabilirmiş. Evet olabilir doğrudur fakat yarın öbür gün senin kardeşin veya kızın hür iradesini kullanıp Allah korusun itin biriyle birlikte olursa hatta birde üzerine hamile kalırsa aynı şekilde konuşabilecek misin çok merak ediyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kei$er$oZe

    Birilerinin annesi yada kızkardeşi olabilir.Birey kendi hür seçimlerinde özgürdür.Açıkçası karşılıklı olarak birbiriyle isteyerek beraber olan çiftler olması daha iyidir.Zira kapalı toplumlarda bu olay ayıplanırken yani birbiriyle isteyerek ilişkiye girenler namussuzken 8-12 yaşındakilerle evlenen yaşlı ihtiyarlar sırf dini nikah yaptı diye namuslu görülüyor ve ayıplanmıyor.Birbiriyle isteyerek zina yapanlar toplumu çökertiyor ama sübyancılık desteklenerek yapılan dini evlilikler toplumu çökertmiyor..


    Bu kızda bir çocuk.Çocuklar ne zamandan beri iktidarsız olan yaşlıların cinsel ihtiyaçlarını karşılar hale geldi.Asıl en büyük namussuzluk,ahlaksızlık budur20 yaşlarında iki çift birbiriyle kendi rızalarıyla birlikte olunca namus elden gider ki bu çiftlerin kimseye zararı yoktur.Ama torunu yaşındaki adamla evlendirilen kızlar sırf dini nikah yaptı diye namus korunur.Yok öyle bir dünya..

    Alakaya maydonoz diyeceğim ama olmayacak. Çocuk yaştaki biriyle evlenmek caiz falan değildir, bu ise dini nikah hiç değildir. Buna izin veren imamın günahı boynunadır.
    Dini nikah denen şey resmi nikahtır zira Osmanlı zamanında nikah yetkisi imamdaydı ve imam nikahı kıydıktan sonra verdiği belge ile kadıya gidilir o belge ile kadılıkta kayıt ettirilirdi. Nikah denen şey ise iki kişinin beraberliğini cümle aleme duyurarak meşrulaştırmaktır. Bu da erkek ile ergenliğini tamamlamış bir kız ile yapılır ki ergenliğini tamamlamayan bir kız zaten kadınlık vazifesini göremez. Eskiden yaş kanunu olmadığından da fiziksel özelliklerine bakılırdı. Ayrıca İslami nikahta kadın erkekten belli bir ücret isteme hakkına sahip olduğu gibi sözleşme imzalatma hakkına da sahiptir. O sözleşmede kimin kimi boşama hakkı vardırdan boşanma sonrası erkeğin kadına ödeyeceği tazminata kadar kadının hakkını korumayı bırak kadını el üstünde tutan birçok madde var. Kafası çalışan aklı başında bir kadın bu haklarını istediği gibi kullanabilir ve boşanma hakkını kendi üzerine alabilir.
    Örneğin saraydan dışarıya verilen bütün kadınlar boşanma hakkına sahiptir, erkekler bu hakka hiç sahip olmamıştır. Nitekim ailemden de saraydan kız alanlar olduğu için oldukça iyi biliyorum ki onların belgelerinde kalın kalın boşanma hakkı kadının, erkek şu kadar para ödeyecek, boşanma durumunda kadına şu kadar para ödenecek yoksa cezası şudur şeklinde maddeler vardı.
    Yani şu anki evlilik sözleşmesinden çok daha mantıklı olan hakları İslam zaten kadına tanımıştır. O benimde en ağır küfürleri ettiğim evlilikleri sorgulamadan önce neden bu hakların toplumda bilinmediğini, neden halkı bu konuda cahil bırakıp bu tip şeylerin bilinmesini istemediklerini sorgularsak zaten kökten çözüme ulaşacağız.
    Ayrıca erkek tarafı için konuşmak çok kolay. Hür irade ile cinsel birliktelik olabilirmiş. Evet olabilir doğrudur fakat yarın öbür gün senin kardeşin veya kızın hür iradesini kullanıp Allah korusun itin biriyle birlikte olursa hatta birde üzerine hamile kalırsa aynı şekilde konuşabilecek misin çok merak ediyorum.

    Alıntıları Göster
    http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=146542




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Raskolnikov -- 16 Ekim 2013; 13:34:10 >




  • 2 kişiden nasıl farklı ırk ,renk çıkıyor sorusu teknik bir soru, yani işin uzmanları cevap verebilir.
    zenci çiftten beyaz çocuk doğma haberleri çıkmıştı basında..
    dini açıdan cevap verilemez.uzmanlık sorusu yani.
    bu arada "en iyisini allah bilir" gibi bir cevap gelebilir tabiki ama ne derece cevap olur..
    neticede bilim insanları versin cevabı.

    2. konu ise "ilim-kurgu" konusu, yani bilimde kurgu vardır ya, "bilim- kurgu" deriz, filmleri ,kitapları falan olur..bir süre sonra elle tutulur, gözle görülür.
    işte bu da ilim-kurgu oluyor, yani dini açıdan cevaplanırsa ilim-kurgu yapmak lazım.
    uzman olmak gerekmez, gözümüzü kapayıp hayal kuralım..bir süre sonra elle tutulmaz, gözler görülmez.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: zyxelcenk

    Arkadaşlar merhaba, benim sormak istediğim bir kaç soru var.hem evrimi ve teorisini hem yaratışcılığı ve islamı araştıran okuyan biriyim. Ve kendim bazı soruların içinden çıkamadım. belki bir beyin fırtınası yapabiliriz.en uygun başlık burayı gördüm.
    siz genelde olayın felsefik yönüne doğru kaymışsınız bu başlıkta ama benim farklı bir tarzda sorum olacak. öncelikle sorum islam ve diğer dinlerle ile ilgili. ben müslümanım ve allah a inanan biriyim. çünkü dürüst olmak gerekirse öldükten sonra hiçliğe gitmeyi ve bunu kabul etmeyi kaldıramıyorum biraz. ama tabi bilime baktığımda evrimi de kabul etmemek zor. Böylece arada kalarak kafamdaki sorgulamaları durduramıyorum. çünkü şu anda ki günümüze göre dinlerdeki bazı mantık dışı ve bazı yazılmış olan şeyleri kabullenemiyorum

    1.bütün semavi dinleri biz insanoğlunun adem ve havva dan geldiğimizi, onların cennetten kovuluşuyla dünya serüvenimizin başladığını yazıyor. eğer adem ve havvadan geliyorsak nasıl 2 kişinin genetiğinden bu kadar farklı çeşit insan ve ırk türeyebiliyor (kimisi zenci ,kimisi çekik, kimisi beyaz kimisi sarı kimisi esmer vb....) ? ve bunun islam veyahut herhangi bir semavi din de açıklaması var mıdır? ve eğer ki yoksa bu evrimin gerçekliğini göstermez mi?

    2.Adem ve havva dünya da var olduklarında ,Allah'ın varlığını ve onun tekliğini biliyorlarsa ve bunu onların çoçuklarının ve onların çoçuklarının çoçuklarıda biliyor ise [not:böyle söylüyorum, çünkü dinlerin kaç yüzyıllardır genellikle aileden alınan bayrak taşıma geleneğiyle sürdüğünü biliyoruz, ve inandığımız dini ne kadar az sorguladığımızı da] ve böyle gide gide insanlar yıllar içinde bu bilgiden kopuyor ve çok tanrılı dinler ve farklı inanışlar ilk olarak ortaya çıkıyor mesela yunan mitolojisi ,iskandinav mitolojisi ,maya ve azteklerin inanışları , samanizm ,paganlıklar....vb. bu nasıl mümkün olabiliyor? Yani demek istiyorum ki ,ilk insanlar Allah'ın varlığını ve onun tek olduğunu ,şeytanın olduğunu, cennetin olduğunu ,meleklerin olduğunu biliyorlarsa , bunu sonradan gelen insanlar nasıl bilemiyor ve bir sonraki nesillere aktaramıyor? kaldi ki tevratta ve kuranda ademin 1000-2000 yıl yaşadığını yazılıyor, bu kadar yıl içinde adem insanlara nasıl doğru yolu gösterememiştir ki insanlar hak yolundan sapmış ve farklı mitolojilere ve bazı çok tanrılı dinlere ya da farklı inanışlara geçmiştir?



    yalnış algılamayın ama adem ve havva hakkında ve bir sürü konuda soru ve mantıksızlık silsilesi var ,başka sorularda soracağım ilerki günlerde ama bu gecelik bu kadar. sizden ciddi ve seviyeli yorumlar almayı umuyorum ,hepinize iyi bayramlar:)



    Hocam ben yukarıdada bahsettim islam kabullenme dinidir. Elbetteki sorgulamak isteğiniz olacaktır. Ancak sorgulama ile alacağımız cevaplar veya sorduğumuzda irademizin yetmediği durumlarlada karşılaşabiliriz. Ben biraz yukarıda bir mesaj yazdım biraz uzunca, Oradada belirttiğim gibi Kuran sadece yol göstermiştir ve bilim kitabı değildir. İnsanoğlu bulacaktır bunları. Kuran sadece işin manasını Ve önemli noktalarını belirtmiş bir noktada, Ancak benim varsayımlarımdada hata olabilir zira belkide çok çok fazla şey var yine biz anlamıyoruz.

    Evrim hakkında çok fazla bilgim olmamakla beraber İnsanların değişen bazı fiziksel özellikleri farklıdır. Bir hayvandan deişmesi çok çok farklıdır. Zira Bu ten değişikliği ve belli bir yüzyılda olan bazı değişiklikler belki gözlemlenebilirler. Ama Bir hayvandan evrilmesi çok çok farklı bir konudur. Evrim hernekadar Hayvandan evrildiğimizi savunsada kanıtlarının yanında tam böyledir diyememiştir. Dolayısı ile bir evrim bilimcide İlahi dinler hakkında böyle düşünüyor olabilir. Aslında buradaki ince nokta sadece tercih meselesidir. Öncelikle Yaratanı anlamak için kabullenmek gerekir. Kabullenmeden onu anlamaya çalışmak mantıksız olur. Tabi tam tersi durumda olabilir.

    Sizin sorunlarınız üzerinden değerlendirmek gerekirse

    1- Bu soruyu eğer Trojka ve başka evrim ile ilgilenen bir arkadaş varsa cevaplarlar Soruya onları etiketlerim. Ancak ben acizane fikrimi yukardada belirttiğim gibi Ten rengi gibi duru farklı bir durumdur zira öteki uzuvlarında kol bacak vs gibi çok büyük farklılıklar yoktur. Sadece fiziksel güç bakımından farklı olabilirler.

    Mesela

    Ey insanlar! Muhakkak ki Biz, sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Ve sizi milletler ve kabileler kıldık ki, birbirinizi (soyunuzu, babalarınızı) tanıyasınız. Muhakkak ki Allah'ın indinde en çok kerim olanınız (ikram olunanınız, en şerefli olanınız), (ırk ya da soy olarak değil) en çok takva sahibi olanınızdır. Muhakkak ki Allah, en iyi bilen ve haberdar olandır. (HUCURÂT - 13)

    Diyanetin mealinde ise

    Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.

    İfadesi kullanılmış yani ben burada evrimsel durum sorgulanırken Hayvandan vs varlıklardan olduğumuz kanısına varamadım. yani bahsettiğiniz olaya aslında değinilmiş Kuranda. Evrimsel bir asıl evrim teorisindeki gibi olsa idi bu bence Kuranda yer bulurdu zira bu küçük bir teoriden ibaret küçük bir olay değildir. (Bu kısımdaki yazıyı arkadaşa cevap olması noktasında yazdım. Evrim vs bir durumu çürütmek niyeti ile yazmadım. Zaten arkadaş inanan bir arkadaş, dolayısı ile soruya cevaptır.)

    2-Aslında bu soruyu sorarken yanlış anlamazsan baştaki temel inanç kavramlarında sorun yaşadığını düşünüyorum. Zira bahsettiğin nokta sınavın en temel konusudur. yani bu Kurandada birçok yerde belirtilmiştir ancak sen ayetlerde kesin ifadelere bakmıyorsun o zaman sorgulama noktasında sanırım öteki tarad daha ağır basıyor. Dikkat etmeni dilerim. İyide bahsettiğin toplumları sen sorgularken o toplulukları onlar neden kendilerini sorgulamıyorlar sence. Yani insan ineğe tapmaması gerektiğini anlamayacak bir varlıkmı. Bunu kavramak için Haşa Kuran bile olmasa yine insan ineğe tapmamalıdır. Yani bunu bilimsel düşünmek isteyen insanda bilir. İslam inancı olan insanda bilir. Bilmiyor diyelim. Ama zaman artık çok çok farklı teknoloji çok ilerledi ve Ortada 4 büyük din var dolayısı ile insan bir merak eder sorar. Senin sorunda ise sen insanın üzerinden bütün yükü almış gibi sormuşsun yani herşey açıklansın gibi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84


    2-Aslında bu soruyu sorarken yanlış anlamazsan baştaki temel inanç kavramlarında sorun yaşadığını düşünüyorum. Zira bahsettiğin nokta sınavın en temel konusudur. yani bu Kurandada birçok yerde belirtilmiştir ancak sen ayetlerde kesin ifadelere bakmıyorsun o zaman sorgulama noktasında sanırım öteki tarad daha ağır basıyor. Dikkat etmeni dilerim. İyide bahsettiğin toplumları sen sorgularken o toplulukları onlar neden kendilerini sorgulamıyorlar sence. Yani insan ineğe tapmaması gerektiğini anlamayacak bir varlıkmı. Bunu kavramak için Haşa Kuran bile olmasa yine insan ineğe tapmamalıdır. Yani bunu bilimsel düşünmek isteyen insanda bilir. İslam inancı olan insanda bilir. Bilmiyor diyelim. Ama zaman artık çok çok farklı teknoloji çok ilerledi ve Ortada 4 büyük din var dolayısı ile insan bir merak eder sorar. Senin sorunda ise sen insanın üzerinden bütün yükü almış gibi sormuşsun yani herşey açıklansın gibi.



    4 büyük din varsa diğerleri ne peki? Küçük din mi? 4 büyükler ve anadolu takımları gibi olmuş.

    Bir de 4. sü ne?




  • Şeytan taşlama

    quote:

    Taşlama, bir anlamda şeytana karşı girişilen bir savaşı sembolize eder. Attığı her bir taşı, nefsine, şehvetine ve şeytana karşı fırlatır. Kendisini çeşitli hatalara, günahlara sürükleyen bu farklı cepheleri bir bir yok etmeye çalışır. Sahip olduğu her şeyi Allah için feda erme yolunda, karşısına şeytan nereler de çıkıyorsa, hangi silahları ve cepheleri kullanıyorsa oraları bertaraf etmelidir. Gurur, kibir, mal, mülk, mevki, rütbe, şan, şöhret, benlik, gençlik, evlilik, çoluk-çocuk… Kulluğun ve sorumluluğun önde engel olan şeyler her ne ise…


    Tamam dedik buna hiçbir itirazım yok. İneğe tapmak=ineğe tapmak diyen gene aynı insanlar olunca sıkıntı oluyor. Eh be arkadaş bir siz mi ritüellerini rasyonelleştirme yetisine sahipsiniz. O adama sorsan o da sana destan yazar. Sen hangi hakla onun inancına dil uzatıyorsun. Ayıp değil mi bu yaptığın ?





  • Adem - Havva ve nasıl türedik konusunda ilahiyatçılar zorlanıyor,
    kardeşlerin birleştiğini ve bunun sorgulanmaması gerektiğini veya o zamanlar kardeşlerin birleşmesinin
    yaratıcı tarafından yasaklanmadığını ve meşru olduğunu, yasağın sonra geldiğini söylüyor.
    bu konuda "ilim-kurgu" yu genişletenler ise birçok Adem ve Havva dan bahsediyorlar..

    Bir başka konu, cennet ve cehennemim sonsuzluğu konusu;

    Cennet-Cehennem sonsuz mu ?
    kimisi sonsuz kimisi değil diyor, ağır basan görüş sonsuz olduğu konusunda,
    sonsuz değil diyenler, cennetteki kullar eğer yaratıcı ile beraber sozsuza kadar yaşar ise, bunun
    sonsuza giden yaratıcı ile çeliştiğini söylüyor.

    bir kısım kullar cennete gitti, bir kısmı cehennemde hesap kesildikten sonra cennete gitti,
    bir kısmı ise cehennemde devamlı kalacak.

    sonra ne olacak, yani sonsuza kadar birileri cennette vur patlasın çal oynasın, diğerleri cehennemde sıkıntılı
    azaplı günler geçirecek, diğer tarafta Yaratıcı ve melekler,şeytanlar vs..
    peki ne olacak yani ,nedir yani bunun sonu, o andan itibaren amaç ne

    hiç kimsenin,hiçbir dinin inancın bilmediği bir durum var sanki..
    binlerce yıl sonra bu inançlar ortada kalacak mı..yeni inançlar mı çıkacak..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eloko -- 16 Ekim 2013; 21:27:00 >




  • Devam edersek;
    öte tarafta da kullar için eğer sonsuzluk yoksa ,yani öbür dünyada da öleceksek, geriye Yaratıcı kalacak..
    sonuç ne?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84


    2-Aslında bu soruyu sorarken yanlış anlamazsan baştaki temel inanç kavramlarında sorun yaşadığını düşünüyorum. Zira bahsettiğin nokta sınavın en temel konusudur. yani bu Kurandada birçok yerde belirtilmiştir ancak sen ayetlerde kesin ifadelere bakmıyorsun o zaman sorgulama noktasında sanırım öteki tarad daha ağır basıyor. Dikkat etmeni dilerim. İyide bahsettiğin toplumları sen sorgularken o toplulukları onlar neden kendilerini sorgulamıyorlar sence. Yani insan ineğe tapmaması gerektiğini anlamayacak bir varlıkmı. Bunu kavramak için Haşa Kuran bile olmasa yine insan ineğe tapmamalıdır. Yani bunu bilimsel düşünmek isteyen insanda bilir. İslam inancı olan insanda bilir. Bilmiyor diyelim. Ama zaman artık çok çok farklı teknoloji çok ilerledi ve Ortada 4 büyük din var dolayısı ile insan bir merak eder sorar. Senin sorunda ise sen insanın üzerinden bütün yükü almış gibi sormuşsun yani herşey açıklansın gibi.



    4 büyük din varsa diğerleri ne peki? Küçük din mi? 4 büyükler ve anadolu takımları gibi olmuş.

    Bir de 4. sü ne?

    Bu kadar yazılandan bunu çıkarttıysanız gerçekten garip, Konuda ciddiyetsizde yazmadım ama siz bu knuda takım benzetmesi ile zaten ne kadar ciddiye aldığınızı belirtmişsiniz. Google sor arkadaşım, Diğer anadolu takımlarıda yazar sanırım...




  • Bence İnançları anlayamamanın altında okuma sorunu var.

    Şu forumda 50 bin kere olmasa da 500 kere rahat söylediğim bir şey var. Oda zaten ön yargı ile gelip düşmanlık beslediğiniz bir şeyi neden tartışıyorsunuz ?

    Ben değişik yöntemler izliyorum artık.


    Birincisi bu tip konularda yöneticiler tamamen taraflı davranıyor. Ve bir kısmı tarafın ötesinde kasıtlı davranıyor. Önce bu ortadan kalkmalı. Daha sonra ön yargı ile, düşman gibi yaklaşan kişiler ya gerçekten sorsun eğer bir şey öğrenmek istiyorsa veya konulara karışmasın.

    Yukarıdaki kız örneği verilmiş. Adama sorsan Seks turizmi yapılan ülkeler var diye ve bunlar Müslüman mı diye, her tür cins, düşünce vesaire grupların içinde böyleleri çıkıyor diye cevap veremiyorlar.

    Sonunda çareyi kankalarına konuları kilitletmekte buluyorlar, yazıklar olsun. O kilitlenen konuda mesaj atan son kişiyi T.C.K. ya göre halkı kin ve düşmanlığa sevk ediyor diye savcılığa suç duyurusunda bulunsan ceza alır.

    Ama bu bölümün yöneticileri böyle adamları koruyor.

    Kopyala/Yapıştır yapanlara dedim ki, cesareti olan varsa çıkın klavye arkasından kimse çıkmadı.


    Daha neyi tartışıyorsunuz ki ?
    Cevap vermeye almıyorsun, dinlemiyorsun kendi bildiğini okuyorsun o zaman derdin ne ? Ben kimse dinlesin aman Müslüman olsun derdinde değilim. Ama her böyle konuya mutlak birileri çıkıyor.


    Dünya üzerinde toplulukların kitlelerin çoğunlukla tabi olduğu ama ne oldukları hakkında pek fikirleri olmayan 4 - 5 din var. Kitle sayıları fazla olduğu için büyük deniliyor.

    Bunlardan Hak din diye bilinen İslamiyet, Musevilik ve Hristiyanlık hak din olarak bilinir.

    Bu dinler de temel olarak bir yaratıcı fikri vardır. Musevilik, toplumun bozulması ve akabinde kitabın bozulması nedeni ile Hristiyanlık ise kitapların bozulması nedeni ile aslının ihtiva etmediğini İslam'ın kitabının aslının devam ettiği söylenir.

    Budizm hakkında farklı görüşler vardır. Buda rahiplerinden önce Budizm kökeninde bir hak dine dayanabileceği ile ilgili iddialar var. Hatta Kuran'da incir meyvesine farklı birkaç yerde atıp yapılması incir ağacının altında oturan rahip görüntüsü akıllara gelip buradan çıkarımlarda bulunanlar var. Ancak net bir bilgi yok.

    Dinlerdeki temel kitapların günümüze kadar sağlam gelip gelmediği ile ilgili bir sürü konu var.


    Dinler, insanın içerisindeki inanma dürtüsü yüzünden yeryüzünde en çok kullanılan ve suistimal edilmiş şeylerin başında geliyor. Ancak Tevrat, İncil ve Kuran'da farklı sayılarda bu duruma defalarca vurgu yapılmış. Kitap Ehilleri ve Kitabı az bir bedelle satmak ile ilgili ayetler var.

    Dolayısı ile buradaki kişilerin bir çoğunun temel sorunu, Kitapların insan yaşamı üzerinde kısıtlayıcı koydukları kurallar ve dine mensup kişilerin ayetleri tam okumadığı ve anlamadığı için getirilen kuralların tamamının dünya üzerindeki herkes için geçerli olduğunu zannetmesidir.

    İçki Müslüman'a yasaktır. Bir Müslüman, Müslüman ise ve içki içiyorsa, eğer İslam Devletinde, İslam Hukuku ile yaşıyorsa verilecek cezayı bilmeli ve ona göre davranmalıdır. Bir Müslüman bölgesinde veya İslam Devletinin hakim olduğu bir yerde, Müslüman olmayan ve kendi inançları gereği yaşasan birisi eğer içki içmesi normal ise içki içer.

    İçmesi yasak değildir, haram değildir. Ancak içip toplumsal alanlarda kamu huzurunu bozuyorsa o zaman kamu hukukuna göre cezalandırılabilir. Bu da içtiği için değil huzuru bozduğu için olabilir.

    Şimdi inanmayan bir adam şunu zannediyor. Eyvah, İslam hakim olursa, benim içki içmemi engellerler. Şu olur bu olur. Bu sefer hayatını değiştirmek istemediği için düşmanlık besliyor ve ben Müslümanım diyen herkesin yatıklarını getirip bunlar böyle yapıyor diyor. Oysa İslam temeli, paylaşmak, adalet, sevgi ve hoş görü üzerine kurulmuştur.

    Peygamberimiz için bile "Alemlere Rahmet Olsun Diye" tabiri kullanılır.

    Evet gerçekten sormak istedikleriniz var ise buyurun sorun... Düşmanlık yapacak alay edecek, akıllılık yapacaklar, cesaretinizi gösterecekseniz klavyelerin arkasından yapmayın.

    Bir buluşma tertip edelim, kim ne derdi varsa orada sorsun. :)




  • İki mesajınız hakkındada yazmak gerekirse. Aslında buradaki sonsuzluk kavramı birkaç farklı noktada düşünülebilir. Mesela İsteklerin her an gerçekleşebilmesi gibi. Yani heran farklı birşeyleri tatmak gibi.

    Bana garip gelen nokta ise insanoğluna dünyadaki elde edeceklerinden fazlası bahşedileceği söz konusu iken. Sonsuzluk durumuna kendini inandıramıyor. Oysa cennetin sonunu tartışırken dibimizdeki gezegenlere gidemiyoruz dolayısı ile cennetin ve cehennemin sonsuzluğu dünyadan baktığımızda kıyas kabul etmez gibi geliyor. Yani dünyada herşeyin bir sonu olacağı kanısı ile yaşıyoruz dolayısı ile bu durumun dışındaki durumlar biraz kafayı kurcalıyor.

    bence Cennet cehennem konusunu biraz basit ele almışsınız. Lütfen yanlış anlamayın yani ben vur patlasın çal oynasın olarak görmediğim için öyle dedim. Yukarıdada belirttim en büyük merakım daha önceden yaratılmamış hep var olan yaratıcıyı görmek. Başka bir konu ise kainatta cevaplar ararken çok büyük kuvvetleri sadece kağıt üzerinde değerlendiriyoruz. Bunu küçümsemiyoırum bilim insanları çokşey kazandırıyor ancak yinede sadece dışarıdan seyrediyoruz. Bu olayları dışardan izleyen bir gözlemci olarak ve dünyanında ömrüne bakarak cevaplayamadan gideceğimizi düşünüyorum ve Kuantumdan, Göreliliğe kadar olan bütün senaryoyu gerçekten çok merak ediyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi abdullahors84 -- 17 Ekim 2013; 1:11:17 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84


    2-Aslında bu soruyu sorarken yanlış anlamazsan baştaki temel inanç kavramlarında sorun yaşadığını düşünüyorum. Zira bahsettiğin nokta sınavın en temel konusudur. yani bu Kurandada birçok yerde belirtilmiştir ancak sen ayetlerde kesin ifadelere bakmıyorsun o zaman sorgulama noktasında sanırım öteki tarad daha ağır basıyor. Dikkat etmeni dilerim. İyide bahsettiğin toplumları sen sorgularken o toplulukları onlar neden kendilerini sorgulamıyorlar sence. Yani insan ineğe tapmaması gerektiğini anlamayacak bir varlıkmı. Bunu kavramak için Haşa Kuran bile olmasa yine insan ineğe tapmamalıdır. Yani bunu bilimsel düşünmek isteyen insanda bilir. İslam inancı olan insanda bilir. Bilmiyor diyelim. Ama zaman artık çok çok farklı teknoloji çok ilerledi ve Ortada 4 büyük din var dolayısı ile insan bir merak eder sorar. Senin sorunda ise sen insanın üzerinden bütün yükü almış gibi sormuşsun yani herşey açıklansın gibi.



    4 büyük din varsa diğerleri ne peki? Küçük din mi? 4 büyükler ve anadolu takımları gibi olmuş.

    Bir de 4. sü ne?

    Bu kadar yazılandan bunu çıkarttıysanız gerçekten garip, Konuda ciddiyetsizde yazmadım ama siz bu knuda takım benzetmesi ile zaten ne kadar ciddiye aldığınızı belirtmişsiniz. Google sor arkadaşım, Diğer anadolu takımlarıda yazar sanırım...

    Bir şey çıkarmadım ki. Çıkarılacak bir şey yazmamışsın. Sadece yazdıkların içinde bir soru sordum.

    4 büyük din varsa diğerleri nedir? Onlar da mı gökten inmiştir yoksa yanılgı mıdır?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84


    2-Aslında bu soruyu sorarken yanlış anlamazsan baştaki temel inanç kavramlarında sorun yaşadığını düşünüyorum. Zira bahsettiğin nokta sınavın en temel konusudur. yani bu Kurandada birçok yerde belirtilmiştir ancak sen ayetlerde kesin ifadelere bakmıyorsun o zaman sorgulama noktasında sanırım öteki tarad daha ağır basıyor. Dikkat etmeni dilerim. İyide bahsettiğin toplumları sen sorgularken o toplulukları onlar neden kendilerini sorgulamıyorlar sence. Yani insan ineğe tapmaması gerektiğini anlamayacak bir varlıkmı. Bunu kavramak için Haşa Kuran bile olmasa yine insan ineğe tapmamalıdır. Yani bunu bilimsel düşünmek isteyen insanda bilir. İslam inancı olan insanda bilir. Bilmiyor diyelim. Ama zaman artık çok çok farklı teknoloji çok ilerledi ve Ortada 4 büyük din var dolayısı ile insan bir merak eder sorar. Senin sorunda ise sen insanın üzerinden bütün yükü almış gibi sormuşsun yani herşey açıklansın gibi.



    4 büyük din varsa diğerleri ne peki? Küçük din mi? 4 büyükler ve anadolu takımları gibi olmuş.

    Bir de 4. sü ne?

    Bu kadar yazılandan bunu çıkarttıysanız gerçekten garip, Konuda ciddiyetsizde yazmadım ama siz bu knuda takım benzetmesi ile zaten ne kadar ciddiye aldığınızı belirtmişsiniz. Google sor arkadaşım, Diğer anadolu takımlarıda yazar sanırım...

    Bir şey çıkarmadım ki. Çıkarılacak bir şey yazmamışsın. Sadece yazdıkların içinde bir soru sordum.

    4 büyük din varsa diğerleri nedir? Onlar da mı gökten inmiştir yoksa yanılgı mıdır?

    Bak hocam sana üslup öğretecek çapta değilim acizane bilgi paylaşıyoruz. Madem soracaksın dalga geçer gibi sorma. Senin yazdıklarına karşı bir dalga geçmem oldumu veya biryerden ahbaplığımızmı var. Forumda dünya kadar insanla yüzyüze geldim ve kimse bana yüzyüze geldiğimde ne bu 4 büyük takım ve anadolu takımlarımı demedi. Zira o kişiler forumdada bu şekilde yazmadı. Madem yazdıklarımdan birşey çıkartamıyorsun cevap bile verme bu kadar basit. Direk soruda sorabilirsin lafı koyar sonrada soru sorarsın. Ona görede cevap alırsın. Dolayısı ile sana konu dahilinde yazacak bir sözüm yok. Kalkıp yazdığımı veya şahsıma atıfta bulunup imalı laf eden birine "A dur arkadaşım yanlış anladınmı" diyeceğim.

    Yazdıklarımda birşey yoksa konuşacak birşeyde yok. Ben genelde yazıların sonunu veya bir kısmını okuyup adamına göre cevap yazmam. Gerekirsede defalarcada yazarım. Ama Senin üslubuna yazmam

    Yukarıdada dediğim gibi anadlu ve büyük takımlar googleda aratınca çıkıyor oradan öğreniniz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi abdullahors84 -- 17 Ekim 2013; 2:28:50 >




  • Bir tanrı var, 13 milyar ışık yılı genişliğinde bir evren yaratıyor... Galaksiler, kuasarlar, kara delikler, güneş sistemleri, yaşama elverişli gezegenler; hem de milyarlarca...

    Ve bu sonsuzluk içerisindeki küçücük bir gezegende, çevresine oranla çok daha akıllı fakat son derece basit ve aciz bir canlıya hitaben diyor ki: bütün bunlar senin için!

    Sonra korkunç evrenden minnacık bir gezegenin semalarına inen elçi-melek peygambere diyor ki, "peygamberin eşine perde arkasından baksınlar"

    Koskoca dünyanın büyüleyici manzarasından aşşağıya süzülüp bir mağaraya inen Cebrail... Doğa olaylarını, yoğun buharların aşağıya fizik kuralları gereğince düşerek yağmur olmasını sağlayan Mikail... Sürekli insanların yaptıklarını not eden melekler var. Büyük sonsuzluk insan için! Fakat bu kurguya sahip olanlar o muhteşem manzara içerisinde gözlerini insana çevirip diyorlar ki:

    "hiç sağır dilsiz sahibine yük insan ile "dilediğince yiyen" insan bir olur mu?"

    Milyarlarca canlı, milyarlarca insan... Tanrı diyor ki, bu yarattığımız bazı canlılar "pisliktirler"; onları gördüğünüz yerde öldürün! (Çünkü onlar da sizi öldürecekler fırsatını bulurlarsa, çünkü ben işi böyle bir duruma getirdim, idare edin...)

    Dünya'da harika ırmaklar, nefis doğa manzaraları, denizler-göller, olağanüstü ormanlar, güzel kadınlar... Tanrı demiyor ki burası senin yuvan!

    Diyor ki ben sana "Baldan akan ırmaklar, göğüsleri yeni tomurcuklanmış huriler" vaad ediyorum.

    Bu dünya geçici; sana görmediğin, bilmediğin, anlayamadığın ama daha güzeli var! Bu geçici dünyayı boşver ve erdemli ol, sabırlı ol, diğeri için uğraş. Benim için uğraş, "insan" olmanın gayesi ve senin amacın bu!

    Öte yandan savaşlardaki ganimetler ve amca-teyze kızları, göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızlar dünyada birilerine "cennet" oluyor... Kızabilirsiniz, yaşananlar "etik" değildi çünkü.

    Eğer anlattıklarımda gerçeklik payı olmasa idi, çelişkiler yumağı olmasa idi, tanrının ve elçilerinin "etik" olduğuna ve "gayelerine" inanılabilirdi. Ama perhiz-lahana turşusu olunca, tanrının "insansı" gayesi de gözler önünde oluyor...

    Deyin ki söylediklerin "yalan". Şöyle samanyoluna tanrının dışında kalmış "uzaktan bir yabancı edasıyla" bakınca, görünen bu...




  • Söylediklerin yalan
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    Bir tanrı var, 13 milyar ışık yılı genişliğinde bir evren yaratıyor... Galaksiler, kuasarlar, kara delikler, güneş sistemleri, yaşama elverişli gezegenler; hem de milyarlarca...

    Ve bu sonsuzluk içerisindeki küçücük bir gezegende, çevresine oranla çok daha akıllı fakat son derece basit ve aciz bir canlıya hitaben diyor ki: bütün bunlar senin için!

    Sonra korkunç evrenden minnacık bir gezegenin semalarına inen elçi-melek peygambere diyor ki, "peygamberin eşine perde arkasından baksınlar"

    Koskoca dünyanın büyüleyici manzarasından aşşağıya süzülüp bir mağaraya inen Cebrail... Doğa olaylarını, yoğun buharların aşağıya fizik kuralları gereğince düşerek yağmur olmasını sağlayan Mikail... Sürekli insanların yaptıklarını not eden melekler var. Büyük sonsuzluk insan için! Fakat bu kurguya sahip olanlar o muhteşem manzara içerisinde gözlerini insana çevirip diyorlar ki:

    "hiç sağır dilsiz sahibine yük insan ile "dilediğince yiyen" insan bir olur mu?"

    Milyarlarca canlı, milyarlarca insan... Tanrı diyor ki, bu yarattığımız bazı canlılar "pisliktirler"; onları gördüğünüz yerde öldürün! (Çünkü onlar da sizi öldürecekler fırsatını bulurlarsa, çünkü ben işi böyle bir duruma getirdim, idare edin...)

    Dünya'da harika ırmaklar, nefis doğa manzaraları, denizler-göller, olağanüstü ormanlar, güzel kadınlar... Tanrı demiyor ki burası senin yuvan!

    Diyor ki ben sana "Baldan akan ırmaklar, göğüsleri yeni tomurcuklanmış huriler" vaad ediyorum.

    Bu dünya geçici; sana görmediğin, bilmediğin, anlayamadığın ama daha güzeli var! Bu geçici dünyayı boşver ve erdemli ol, sabırlı ol, diğeri için uğraş. Benim için uğraş, "insan" olmanın gayesi ve senin amacın bu!

    Öte yandan savaşlardaki ganimetler ve amca-teyze kızları, göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızlar dünyada birilerine "cennet" oluyor... Kızabilirsiniz, yaşananlar "etik" değildi çünkü.

    Eğer anlattıklarımda gerçeklik payı olmasa idi, çelişkiler yumağı olmasa idi, tanrının ve elçilerinin "etik" olduğuna ve "gayelerine" inanılabilirdi. Ama perhiz-lahana turşusu olunca, tanrının "insansı" gayesi de gözler önünde oluyor...

    Deyin ki söylediklerin "yalan". Şöyle samanyoluna tanrının dışında kalmış "uzaktan bir yabancı edasıyla" bakınca, görünen bu...

    İnsanı ateist yaparsınız siz.

    Buna benzer bir word dosyasında yıllardır toparladığım 14 sayfalık pek çok sorum var. İnançlı biriyim ama beni tatmin eden cevapları bulamıyorum. Farklı meallerden kuran'ı defalarca okudum, okudukça cevaplar bulmakla beraber sorularım daha çok artıyor. En büyük sıkıntım kuran'da genelde kesinliklerin bulunmaması, pek çok şeyin okuyanların anlayışına yorumuna bırakılmış olması. Neden diyorum Allah mevcut kuran'ın atıyorum yüz misli uzunlukta inmesini sağlamamış ? Dini yönden daha yeterli görülen insanlara sorularımın kesin cevaplarını sorduğum zaman ya tatmin olmuyorum ya da peygamberin veya din zamanınbüyüklerinin uygulamalarını, söylediklerini anlatıyorlar. Zamanında peygamber söylediklerinin yazılmasına asla izin vermemiş, bir kaç yüz yıl sonra yazılmaya başlanınca doğru olan bir tane varsa yanlış olan 10 tane de ilave gelmış. Allah bu karışıklığı görememiş mi ? O zaman şu cevap geliyor : Kuran'la çelişmiyorsa hadis doğrudur. Eee o zaman zaten benim kaynağım kuran, Allah'ın verdiği akılla ben onu anlayamayacaksam, kavrayıp ona göre yaşayamayacaksam neden bana kuran'da direkt "ey müminler" diye sesleniyor ? Ey din bilginleri, hacılar, hocalar demiyor.
    Bir yandan bir sürü soru ve bilinmezin boşluğu ile itikadımı korumaya çalışıyorum bir yandan sorularım artıyor ve korkuyorum. Yanlış yaşarsam, hepsi cazip olan günah şeylere bulaşırsam adeta benim günah işmememi tuzak olarak kurmuş pusuda beni cezalandırmayı bekleyen bir Allah var ki cehennemde beni derimi değiştire değiştire sonsuza kadar kızartıp yakacak. Diyelim ki dört dörtlük müslüman oldum ve cennete gittim. Ama sevdiklerim mesela oğlum, annem babam filan cehennemlik oldu. Biliyorsunuz kuran'da çeşitli ayetlerde açıkca yazar, genel bilgisizliğin aksine asla şefaat yoktur. Yani kimse kimseye yardım edemez, herkes kendinden sorumludur. Yani onlar cehennemde kızarırken ben cennette hurilerle mutluluk içinde olacağım ? Nasıl cennet bu ?! Dini bilgisi iyi olanlara bunu sorduğumda "öbür dünyadaki sen farklı olacaksın, onları zaten bilmezsin" Yahu bu dünyadaki ben ile öbür dünyadaki farklı ise diğerinden nasıl sorumlu oluyorum ? Ve nasıl o farklı ben için ibadet edip yaşayacağım ?
    Neyse bu sorular tükenmez ama yakında kafayı yiyip ben tükeneceğim.

    Bu arada; Tanrı 13 milyar ışık yılı genişliğinde bir evren yaratıyor demişsin. Bu evrenin bitiminde ne var ? Başka bir evren varsa onun bitiminde ne var ? Tüm evrenlerin sonunda duvar mı var ? Onun ardında ne var ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mehmet230023

    Söylediklerin yalan

    Söyledikleri şeyler kurandan.
  • "En büyük sıkıntım kuran'da genelde kesinliklerin bulunmaması, pek çok şeyin okuyanların anlayışına yorumuna bırakılmış olması. Neden diyorum Allah mevcut kuran'ın atıyorum yüz misli uzunlukta inmesini sağlamamış ?"
    Kur’an sayfa sayfa ezberlensin diye yirmi üç yılda indirilmiştir.Ezberlensin diye diyoruz çünkü okuma-yazma oranının çok az olduğu bir toplum var ki Peygamberimiz okuma-yazma bilmiyor.Kur'an her konuyu net çizgilerle anlatsaydı 600 sayfa değilde 3000-4000 sayfa olabilirdi.Bugün 600 sayfa nasıl korunur diyenler 3000-4000 sayfa korunmamıştır bunlar yalandır derlerdi yani :) Bunu geçtim ezber konusunda bu kadar sayfa nasıl ezberlenirdi.O dönemde bu kadar sayfanın yazılması işte hafızların savaşlarda şehit olmasıyla Kur'an kitap haline getirilince ayetlerin doğru hali belki tehlikeye düşebilirdi.Bazı ayetler belki unutulabilirdi.Yani biraz geniş düşününce bu sorunun cevabını bulabiliyoruz..

    "Zamanında peygamber söylediklerinin yazılmasına asla izin vermemiş, bir kaç yüz yıl sonra yazılmaya başlanınca doğru olan bir tane varsa yanlış olan 10 tane de ilave gelmış."
    Peygamberimizin sözleri yazılmamış çünkü yeni bir Kur'an ortaya çıksın istememiş.Şimdi diyeceksin niye farklı şeyler mi söylüyor hayır aynı şeyleri söylüyor fakat Allah hadislerin değiştirilip değiştirilmeyeceği konusunda koruyacağını söylemiyor.Böyle bir durumda ne kadar zıtlıkların çıkabilieceğini siz düşünün.Ha günümüz de Buhari,Müslim,Tirmizi bunlardan bize aktarılan hadisler doğrudur yani bu konuda ayrıntılı bir çalışma yaparsınız hadis toplarken neler kullandığını bilirsiniz.Ha internette hadis olarak yazılan altına da Müslim vs yazılan yazılara çok dikkat edin :) Tirmiziydi yanlış hatırlamıyorsam kitabında olmayan bir yazıyı hadis olarak veripte alta numara yazmışlardı hani inandırıcı olsun :)

    "Eee o zaman zaten benim kaynağım kuran, Allah'ın verdiği akılla ben onu anlayamayacaksam, kavrayıp ona göre yaşayamayacaksam neden bana kuran'da direkt "ey müminler" diye sesleniyor ? Ey din bilginleri, hacılar, hocalar demiyor. "
    Tüm müslümanların kaynağı Kur'an tabiki.Allah'ın verdiği akılla onu çokta güzel anlarsınız ama her ayete balıklama atlamakta olmaz :) Mesela Ashâb-ı Sebt (Cumartesi Ashâbı) bu konu hakkında bilginiz olmadan veya okuduktan sonra araştırmadan Nisâ 47'yi nasıl anlayabiliriz :) Bu örnekleri çoğaltabiliriz.İşte bu tür durumlarda alimlerin veya din konusunda bilgili kişilerin görüşlerine danışmada fayda var.Yani ben bana yeterim demek yanlış bir görüştür.Dönemin şartları,ayetin indirilme sebepleri vs vs bunları araştırırken tabiki alimlerden faydalanmak gerekiyor..

    "Yanlış yaşarsam, hepsi cazip olan günah şeylere bulaşırsam adeta benim günah işmememi tuzak olarak kurmuş pusuda beni cezalandırmayı bekleyen bir Allah var ki cehennemde beni derimi değiştire değiştire sonsuza kadar kızartıp yakacak."
    Talihsiz bir cümle olmuş.Müslüman olmak için ne gerekiyor Kelime-i Şehadet tabiki.Peki bir de bu sözü biraz inceleyelim:
    "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" demektir.
    Manası: "Ben şehadet ederim ki, (Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki) Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür."
    Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanmak ve hepsini beğenmek demektir.
    Yani Allah diyor ki şehadetini tamamla ondan sonra ibadet konularına gel..

    "Diyelim ki dört dörtlük müslüman oldum ve cennete gittim. Ama sevdiklerim mesela oğlum, annem babam filan cehennemlik oldu. Biliyorsunuz kuran'da çeşitli ayetlerde açıkca yazar, genel bilgisizliğin aksine asla şefaat yoktur. Yani kimse kimseye yardım edemez, herkes kendinden sorumludur. Yani onlar cehennemde kızarırken ben cennette hurilerle mutluluk içinde olacağım ?"
    Bu düşündüklerinizi yakınlarınız da düşünsün.Sorunlarınız ortadan kalkar :) Açıkçası diyecek bir şey de bulamadım yani sorunuz biraz farklı olmuş.

    "Nasıl cennet bu ?! Dini bilgisi iyi olanlara bunu sorduğumda "öbür dünyadaki sen farklı olacaksın, onları zaten bilmezsin" Yahu bu dünyadaki ben ile öbür dünyadaki farklı ise diğerinden nasıl sorumlu oluyorum ? Ve nasıl o farklı ben için ibadet edip yaşayacağım ? "
    Kişi olarak aynı da karakter farklı.Şöyle ki burada aklınıza belki binbir türlü hile gelebilir veya şehvet duyguları farklı olabilir.Bu örnekler çoğaltılabilir KÖTÜLÜKLE İLGİLİ.İşte hayatınızda kötüyü siliyorsunuz böyle düşünün.Etrafınızda ki herkeste aynı şekilde kötüyü siliyor..

    Kendimce bir şeyler karaladım.İyi günler..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr.Lucky -- 17 Ekim 2013; 11:25:49 >




  • 0971 kullanıcısına yanıt
    Meleklerin sebebi Tanrının Arş da oturmuş olması. Her şeyi gören ve bilen bir Tanrı zamanla oturan bir kavram. Zaten Cebrail ile yollanan mesajlar diğer meleklere yüklenen görevler hep bunu destekleyen kanıtlar. Çok güzel 2 kaynak buldum birincisi benim dediğimi diyor diğeri tam tersini

    http://musabkoyluoglu.blogspot.com/2007/10/allah-gktedir-ve-ari-zere-istiva.html#.Ul-Pr_mndbw

    http://www.sorularlaislamiyet.com/qna/13666/ayette-gecen-allah-in-arsi-istivasi-nasil-anlasilmalidir.html

    Şu iki sayfayı kontrol edin. Birincisi ne kadar açık, net, anlaşılır ise ikincisi o kadar anlaşılmaz, ağır, karışık değil mi ? İnanan olduğunu iddia eden insanların işlerine gelmeyince kendi dinini inkar etmeleri kadar komik ve eğlenceli bir şey olabilir mi ?

    İşin birde güzel tarafı var. Dinin neden bir noktaya kadar tehdit olduğuyla alakalı. Bir şekilde kültürümüz dinin saçma, yanlış, eksik taraflarını buduyor; inkar edip, dışlıyor. Sen İslamın özünde olan bir şeyi doğal olarak İslamla özdeştirmeye çalışınca en büyük tepkiyi ''inananlarından'' alıyorsun.

    Toparlayıp yukarıdaki mesaja bağlayayım. İşte bu yeniden düzenleme sayesinde ülkemizde tutunabildiği için ilk kaynaklara ulaşan herkesin kafası karışır. @0971 kafa karışıklığın kadar doğal bir şey yok.




  • 
Sayfa: önceki 1314151617
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.