Şimdi Ara

Çocuk istismarı mı sayılır?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
1
Favori
1.210
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • kendi düşünceleri olgunlaşmadan bir çocuğa din dersi verilmelimidir ? eğer verilirse bu Çocuk istismarı olayına tabii tutulur mu



  • Çocuk hakları
    Madde 44-
    (1) Her çocuk, kendi iyiliği için gereken himaye ve bakımdan yararlanma hakkına sahiptir. Çocuklar görüşlerini serbestçe açıklayabilir ve bu görüşleri kendilerini ilgilendiren konularda, yaşlarına ve olgunluklarına göre dikkate alınır.
    (2) Kamu veya özel kurum ve kuruluşlarca çocuklarla ilgili olarak yapılan eylem ve işlemlerde, çocuğun azamî iyiliği gözetilir.
    (3) Her çocuk, kendi menfaatine açıkça ters düşmedikçe, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
  • Aileler kendi düşüncelerini çocuklarına aşılarlar. Dış ortamdan da çeşitli fikirler duyar çocuk. Eğer sorgulayıcı, araştırmacıysa büyüyünce kendine doğru geleni bulur zaten.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Din dersleri pek tabii ki verilir ama Türkiye'de yapılan gibi değil.Yani çocuğa dinler,mitolojiler,inanışlar genel olarak temel bilgiler şeklinde verilir.Çocuk ileriki yaşlarda kendine uyanı alır.Ama Türkiye'de din dersi falan verilmiyor İslam aşılama dersleri veriliyor.Bu da yanlış bir şey.
  • Okula gerek yok bunu çocuk doğduktan itibaren her aile yapar. Her aile kendi dünya görüşünü ister istemez kendi çocuğuna öyle ya da böyle aşılar. Fakat yukarıdaki @OutSecT nickli arkadaşın dediği gibi çocuk ergenlik dönemine eriştikten sonra özellikle 20 li yaşlarda birşeyleri sorgulamaya başlar hayatla ilgili. Öyle ya da böyle kendi yolunu bulur bir şekilde.
  • Tabiki de verilmeli. Tarih, matematik, edebiyat kadar önemli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 24 yaşından önce din çocuklara öğretilmemeli, bu yaştan sonrada zaten kimse öğrenmeye gereksinim duymaz!
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karpuz luteum

    Tabiki de verilmeli. Tarih, matematik, edebiyat kadar önemli.

    ben dinin öğretilmesine karşı değilim insanın kültüründe tarihinde her şeyinde var tanrı rolü dinler v.b fakat bir dine yönlendirmek sizce etik midir
  • Türkiye'de doğduğum için zaten direk olarak müslüman kültürüyle birleşik olarak yaşadım. Yaşım şu anda 20. Lisede üçüncü sınıfa kadar sıradan bir Türk müslümanıydım, Ramazan'da oruç tutuyor, Cuma namazları hariç namazları kılmıyordum. Kötü bir alışkanlığım yok. Üçüncü sınıfta felsefe dersi sayesinde farklı düşünce biçimleriyle karşılaştım. Materyalizm, Deizm, Panteizm, Spinoza, Gazali; birçok düşünür ve fikirler ile tanıştım. Kuran'ı Türkçe meal olarak okudum, tamamen bitirmedim ama açıkçası artık benim için artık bir anlamı olmadığını söyleyebilirim. Çoğunluğun düşündüğü her zaman doğru olmayabiliyor, en büyük örnek ise ülkemiz.

    Şu anda ailem ile büyük sıkıntılar yaşıyorum. Tartışıyoruz ama iki taraftanda bir gelişme olmuyor. Misal annem bana "Allah seni doğru yola yöneltsin" diyor. Bazen çok şiddetli atışmalar olabiliyor. İslamın hoşgörü dini olduğunuda burdan anlıyorum

    Müslümanlar sürekli insanları "doğru yol"a yöneltmeye çalışıyor. Kendileri doğru yol olduğunu nasıl biliyorlar. Etrafımda çoğu kişiden görüyorum. Herkes alışkanlık olarak müslüman. Hayatında bir kere bile farklı düşüncelere kapılmıyor, kapılsa bile şeytan beni kandırmaya çalışıyor diye düşünüyor. Cehennem ve ölüm korkusu çoğu kişide olan şeyler. Sevap için yapılıyor bütün iyilikler.

    Sınırlı bir beyin sınırsız bir beyni düşünemez, aynı şekilde bizim Tanrı'nın var olup olmadığını anlamamız, ne şekilde olduğunu, bizi niye yarattığını, gerçek amacını kavramamız pek mümkün durmuyor.

    Şu anda hala bir kesin bir fikre ulaşmış değilim. Ve bu pek mümkün gözükmüyor. Ölüpte geri gelen, anlatan yokken insanların bu kadar kesin bir şekilde belli bir şeye inanabilmesi. Bu gerçekten ilginç.

    Ek: Konudan baya sapmışım. Kısaca insanlar kendisi düşünüp kendi yolunu bulmalı. Türkiye'de malesef böyle değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi .jotunn -- 4 Temmuz 2014; 1:35:42 >




  • Hz.Simyacı kullanıcısına yanıt
    Türkiye'de olduğu gibi olmamalı. Daha küçücük çocuklara sure, dua bilmemne ezberlettirilip not veriliyor. Türkiye'de dini eğitim yok gibi bir şey.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karpuz luteum

    Türkiye'de olduğu gibi olmamalı. Daha küçücük çocuklara sure, dua bilmemne ezberlettirilip not veriliyor. Türkiye'de dini eğitim yok gibi bir şey.

    haklısın işte bilmem 7 yaşında hafız.
    türkiyede durum vahim tamam diğer ülkelerde de var başka dinlerde olsun yani global bir sorun
  • kendi düşünceleri olgunlaşmadan bir çocuğa din dersi verilmelimidir; bireyin dini algilarini şekillendiren birşey olmamissa, dini temeli bossa düşünceleri olgunlastiginda üzerine inşa edeceği bir manevi dunyasi olmayacaktır, bu bir secimsizligi iktidarsizligi beraberinde getirecektir, çocuğun basladigi bir yol yoksa düşünceleri olgunlastiginda kiyaslama yapacagi neye gore doğru neye gore yanlis diye analiz edeceği bir durum olmayacaksa onun için tek secim hiçlik olacaktır, boyle safsatalara gerek yok, çocuğa onun hur iradesinin iktidarı altında bir dini altyapi hazirlanmali, ama ortaci gibi yok bi İslam bi hristiyan yok bi musevi saman mitoloji bilmam ne olmaz, olacaksa sağlam bir müslüman sağlam bir hristiyan sağlam bir musevi

    Bu istirmar değildir zaten, bir noktada çocuğun istismarinin onlenmesi ile ebeveynlerin çocuğu koruma görevleri cakisiyor muhakkak, ikisi de vazgeçilemez, çocuk bu dünyaya anne babasinin koruması altında geliyor, belli konularda temeli aile verecektir elbette, herkesin kendi doğrusu vardır ve aile de kendi doğrusu adına çocuğun hur iradesinin iktidarına zarar vermeden onu kendi doğru yolunda eğitme hakkina sahiptir, belli şartlar saglandiginda iki hak ne yarismis olur ne de cakismis olacaktır

    Öbür taraftan ateist safsatalari ile aman çocuğun beynini yikiyorlar laflarina da hic gelemiyorum, zaten herşeyi hiclige biraksak çocuk onlar gibi olacak ... Neyse öyle iste



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-0299B8CF8 -- 4 Temmuz 2014; 12:57:32 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Din eğitimi alanlar ile almayanlar arasında, başarı anlamında hangisi daha pozitif ise o yönde davranmanın doğru olacağını düşünmekteyim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Madem ülkemizde çocuk yetiştirirken din olgusu ve buna bağlı olarak da geleneklerin etkisinden bahsedeceğiz o halde bunda Türk kültürü ve Din olgusunda yaşanan değişikliklere de değinmemiz gerekiyor.

    - Osmanlı kültüründe milliyetçilik esas alınmamış, din olgusu üzerinde durulmuş ve hem devşirmeler hem de yerli halk, tamamen dini açıdan öğretilere tabii tutulmuş ve pozitif bilimler hakkı ile okutulmamıştır.

    - Cumhuriyetin çiçeği burnunda zamanlarında Atatürk bi komite toplayarak, din olgusundan sıyrılış ve pozitif bilimlere yönelme adına bir takım ıslahat çalışmaları içine girmiş ve bir komisyon kurarak, Osmanlının aksine milliyetçilik olgusunu ön plana çıkaran Türk tarihi araştırmasını hazırlatmıştır. 1930 lu yılların başından itibaren orta okul-liselerde okutulmaya başlatılan tarih kitabında, Kuran ın, yaratıcı tarafından değil, Muhammed in eseri olduğu anlatılmıştır. Bunun yanı sıra bütün dinleri ele almış ve kısaca bahsedilmiştir. Bu kitap uzun süre okutulduktan sonra 1950 senesi DP döneminin başlaması ile tarih kitaplarının içerğide değişmiş ve zorunlu din dersi başlatılmış, şuan bize öğretilen şekli ile müfredatta yerini almıştır.

    Türk kültürünün maneviyatını etkileyen en yakın süreçte bunlar oldu. Yaklaşık yarım asırdır bir süreçte Kuran ve Ehli Sünnet üzerine din dersi okullarımızda zorunlu olarak okutuluyor. Kimsenin dini ve mezhebi sorulmadan henüz ufak yaşlardan itibaren Kuran ı hakkı ile değil, 1961 senesinden bu yana Diyanetin istediği şekilde öğreniyoruz. Din, hayatımızın bi parçasıdır. Hangi dine mensup olduğun önemli olmamakla birlikte, verilecek olan din dersinin, bütün tarihsel süreçlerde yaşanan dinlerden bahsedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yoksa bunun adı din dersi değil, Sünni-Hanefi mezhebini aşılamak olur, amaç dini öğretmek değil, Sünni Mezhebini öğretmek olur ve bu beyin yıkamaktan başka bi şey değildir.

    NOT: Burda Osmanlının yanlışlarını, Atatürk ün yanlışlarını ve Ata dan sonra gelenlerin bu yanlışları devam ettirdiğini söyledim. Bir dersin ders olabilmesi için bilimsel olması şarttır. Dinin içeriği hakkında yorum yapılmaz, ancak var olan din, bilgi amaçlı okutulursa eğer istismar olmaktan çıkar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ǤЅ -- 4 Temmuz 2014; 13:35:38 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ǤЅ

    Madem ülkemizde çocuk yetiştirirken din olgusu ve buna bağlı olarak da geleneklerin etkisinden bahsedeceğiz o halde bunda Türk kültürü ve Din olgusunda yaşanan değişikliklere de değinmemiz gerekiyor.

    - Osmanlı kültüründe milliyetçilik esas alınmamış, din olgusu üzerinde durulmuş ve hem devşirmeler hem de yerli halk, tamamen dini açıdan öğretilere tabii tutulmuş ve pozitif bilimler hakkı ile okutulmamıştır.

    - Cumhuriyetin çiçeği burnunda zamanlarında Atatürk bi komite toplayarak, din olgusundan sıyrılış ve pozitif bilimlere yönelme adına bir takım ıslahat çalışmaları içine girmiş ve bir komisyon kurarak, Osmanlının aksine milliyetçilik olgusunu ön plana çıkaran Türk tarihi araştırmasını hazırlatmıştır. 1930 lu yılların başından itibaren orta okul-liselerde okutulmaya başlatılan tarih kitabında, Kuran ın, yaratıcı tarafından değil, Muhammed in eseri olduğu anlatılmıştır. Bunun yanı sıra bütün dinleri ele almış ve kısaca bahsedilmiştir. Bu kitap uzun süre okutulduktan sonra 1950 senesi DP döneminin başlaması ile tarih kitaplarının içerğide değişmiş ve zorunlu din dersi başlatılmış, şuan bize öğretilen şekli ile müfredatta yerini almıştır.

    Türk kültürünün maneviyatını etkileyen en yakın süreçte bunlar oldu. Yaklaşık yarım asırdır bir süreçte Kuran ve Ehli Sünnet üzerine din dersi okullarımızda zorunlu olarak okutuluyor. Kimsenin dini ve mezhebi sorulmadan henüz ufak yaşlardan itibaren Kuran ı hakkı ile değil, 1961 senesinden bu yana Diyanetin istediği şekilde öğreniyoruz. Din, hayatımızın bi parçasıdır. Hangi dine mensup olduğun önemli olmamakla birlikte, verilecek olan din dersinin, bütün tarihsel süreçlerde yaşanan dinlerden bahsedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yoksa bunun adı din dersi değil, Sünni-Hanefi mezhebini aşılamak olur, amaç dini öğretmek değil, Sünni Mezhebini öğretmek olur ve bu beyin yıkamaktan başka bi şey değildir.

    NOT: Burda Osmanlının yanlışlarını, Atatürk ün yanlışlarını ve Ata dan sonra gelenlerin bu yanlışları devam ettirdiğini söyledim. Bir dersin ders olabilmesi için bilimsel olması şarttır. Dinin içeriği hakkında yorum yapılmaz, ancak var olan din, bilgi amaçlı okutulursa eğer istismar olmaktan çıkar.



    güzel yorum olmuş katılıyorum din eğitimi bilgi olarak verilmeli ve sadece islam değil değinebilceği tüm dinlere değinmeli




  • Bilimsel olarak da felsefi olarak da iki seçenek var zaten: Yaratıcı ya vardır, ya yoktur.

    "Neden bir tek yaratıcı, başka bir şey olamaz mı?" diye saçma bir soruyu zaten sormayacağını bildiğimden onu da şöyle açıklayayım. Bilim bize maddenin sonsuz olduğunu söylüyor. "Yok edilemez, yoktan var edilemez" diyor yani (Termodinamik yasaları). Bu da maddenin zaman boyutundaki sonsuzluğuna referans gösteriyor. Matematiksel olarak saçma olsa bile gösteriyor. Çünkü göstermek zorunda.

    Çünkü, "sonsuzluk yok" demek; "yaratılış var" demektir.

    Sonsuzluk kavramının varlığı bir paradoks. Ve bu paradoksa bakarak ben yaratılışın var olduğunu düşünüyorum. Deizm gibi oyun parkına bırakılmış çocuk tablosu saçma geliyor. Yahudiler zaten üstün ırk olduklarını öne sürüyor. Tanrının oğlu olabileceğini de sanmıyorum. O yüzden müslümanım.

    Baktığın zaman müslüman olmak hiç de öyle saçma filan değil. Bir şeye inanmam lazım, senin de inanman lazım. İkilemler beynini yiyip bitirdiğinde, 15 kilo vermiş bir halde psikiyatrın önünde bulunca kendini sen de anlarsın. Ama oralara kadar gitmezsin bence.




  • Dinsiz toplum düşünülemeyeceği gibi din eğitimi vermeyen okul da düşünülemez M.K.ATATÜRK
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bond94

    Dinsiz toplum düşünülemeyeceği gibi din eğitimi vermeyen okul da düşünülemez M.K.ATATÜRK

    ben eğitiminde değilim kimse okullarda tüm dinleri öğretmiyor sonuçta hiçbiri kanıtlanmış değildir 21. yy'da sanki kanıtlanmış gibi islamı empoze etmeleri sizce çocuk istismarlığı değil midir ? yada 7 yaşında çocuğu hafız yapmak
  • Ebeveynler çocuklarına gereken sorgulama araştırma yeteneğini ve öğrenme isteğini aşıladıkları takdirde istedikleri dini eğitimi veya dinsizlik eğitimini de verebilirler bence. Eğer sorgulama, araştırma ve öğrenme konusunda gerekli eğitimi de veriyorlarsa, çocuk yaşı ilerledikçe kendi doğrusunu her halükarda bulacaktır. Yani kısaca çocuğa dini öğretmen değil ama onun zihnine tabular aşılamak istismardır. Bu sadece din ile yapılmıyor ki, hemen her konuda yapılabilir. Mesela en zıt örnek ile belirtmem gerekirse ateizm tabuları da bir çocuğa aşılanabilir. Siz sadece dinin istismar olup olmadığı konusunu açıyorsanız dine olan bakışınızda bir problem var demektir.
  • Hz.Simyacı kullanıcısına yanıt
    çocuk istismarının yanında beyin istismarı da oluyor maalesef
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.