Şimdi Ara

Çipura ve Levrekler maliyetine Migros ve Carrefoursa da (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
132
Cevap
5
Favori
20.067
Tıklama
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
21 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • meteor68 M kullanıcısına yanıt
    Bugün aldım bu fiyatlardan, gayet iyi bir kampanya.

    Edit: bayatlamış vs değillerdi, Mavişehir Hilltown avm'de kimse bayat balık satmaya cesaret edemez bence. :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EknCn -- 4 Nisan 2020; 21:34:56 >
  • Maliyetine değil piyasa fiyatına...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Piyasa fiyatı değil onu belirteyim. Özellikle boyutu büyük olanların fiyatı iyi. Kampanyanın sebebi ihracatın durmasi. Ayrıca 7 nisina uzatıldı. Detaylar için;
    http://suymerbir.org.tr

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Metrodan aldım ancak temizlemeden verdiler balığı. Yeni bir kural mı geldi bu corona ayağına? Herkes alıp gitti mecburen. Neyseki çipura temizlemek çok zor değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: by_bozkurt

    Konya da deniz var. Oradan tutarız artık. Kültür balığı yemeyin yazmış..

    Ayrıca en taze balık Metro da.
    aga oooo orda oxford da var :)
  • dondurma işi temizleme olmadan , olması gerekmiyormu ?
  • Kültür balığının nedense omurgası şekli bile garip bozuk oluyor. doğal beslenen deniz balığıyla besin içeriği farkı olmaması inandırıcı gelmiyor.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İstanbul MarmaraPark Carrefour'dan Mart ayı içinde kültür Çupralar kokmuş idi..solungacını aralayıp kokladığınızda leş kokusu geliyordu. Gidip depodan yeni getirdiklerinin çoğu da kokuyordu; gelen kasalardan bir tanesinden 2 tane kokmamış bulup aldıydım. Carrefour yada başka bir yerden balık alacaklar dikkat etsinler, sadece solungacın rengine değil kokusuna da bakın arkadaşlar..
  • Veteriner hekimi falan oldugunu iddia eden cahili dinlemeyin. Ciftlik baligi denilen baliklar yogun ortamda, sagliksiz, antibiyotikli cakma mama besinlerle, deniz baligina oranla besin orani cok daha dusuk kalitesiz urunlerdir. Bir yemek sadece kalori degeri degil bircok eksik vitamini minerali micronutrientleri karsilamalidir. Farkini verdiginiz dogal besinler parasinin hakkini verir. Lezzet ve saglik olarak cok fark vardir. Yok agir metalmis, denizler pismis vs vs aldanmayin bunlara...

    Norvec gibi bir ulkedeki meshur somonlarin bile ciftlikte uretilenleri nasil, izleyin siz karar verin:
    https://www.youtube.com/watch?v=RYYf8cLUV5E


    Arkadasin bilimsel calisma dedigi de sadece 20-30 tane baligin uzerinde yapilmis testler...Ki zaten agir metal dedikleri genelde sudan ve besinden geldigi dusunuluyor deniyor. Yani oyle endustriyel atik sanmayin. Genelde solungac ve karacigerinde agirlikli oluyor, kaslarda etli kisimda daha az oluyor diyor zaten. Dunya saglik orgutu ve avrupa birligi birsey diyorsa tam tersini yapin zaten. Bunlar sizin iyiliginizi dusunen orgutler DEGIL. Hicbirseyin ucuzu daha saglikli ve kaliteli degil bu dunyada. Kafanizi karistirmayin, yiyebildiginiz en dogal ve gercek urunleri yiyin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LasciateSperanza -- 5 Nisan 2020; 1:21:23 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: carlitoss

    Metrodan aldım ancak temizlemeden verdiler balığı. Yeni bir kural mı geldi bu corona ayağına? Herkes alıp gitti mecburen. Neyseki çipura temizlemek çok zor değil.
    22,9 metro da

    hem levrek hem cıpura temızlenıp verdı eleman.. asırı sıra olmasına ragmen
  • Ben hiçbir zaman pazardan balık almam. Çünkü ne bulurlarsa satıyorlar ve o balıklar sabahtan akşama o tezgah üzerinde duruyor. Şu an havalar iyi biraz ısındığında balık bozulabilir.
    Ayrıca palamut diye yazdığı balıkların hiçbirisi palamut değildi.
    Çiftlik çipura zorunluluktan alırım. Eskiden deniz çipura bulunuyordu şimdi çok nadir. Bunun gibi ucuzda olmaz.
    Metrodan ise balık alınır adamların sistemi çok güzel. Buzun içinde bayağı soğuk bir yerde tutuyorlar.
    İzmirde balıkçıların olduğu bir çarşı var hep oradan balık alırım temizlerler ve ucuzdur ama balık alacaksan anlaman gerekir yoksa her türlü balığı kaktırırlar.
  • https://www.migros.com.tr/balik-deniz-urunleri-c-6a burada iki balığında kilosu 80 gözüküyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne diyorsunuz bu mesaja? @Aytürk
  • Kozyatagi carrefour'dan balik alip zehirlenmis birisi olarak kesinlikle cok dikkat edin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 14 senedir balik satıyorum. Size uyarim buyuk marketlerden balik alırken cok dikkat ederek alın. Bilmiyorsanız kendi sağlığınızı riske atmayın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kampanyada bu gün son gün mü?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Çağdaş’ta da var midir acaba, denk gelen oldu mu Ankara’da

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Jose Mari kullanıcısına yanıt
    Balıkçıdan bu mevsim ne alalım hocam peki.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PeerNet*

    Ne diyorsunuz bu mesaja? @Aytürk
    "Veteriner hekimi falan oldugunu iddia eden cahili dinlemeyin. Ciftlik baligi denilen baliklar yogun ortamda, sagliksiz, antibiyotikli cakma mama besinlerle, deniz baligina oranla besin orani cok daha dusuk kalitesiz urunlerdir. Bir yemek sadece kalori degeri degil bircok eksik vitamini minerali micronutrientleri karsilamalidir. Farkini verdiginiz dogal besinler parasinin hakkini verir. Lezzet ve saglik olarak cok fark vardir. Yok agir metalmis, denizler pismis vs vs aldanmayin bunlara...

    Norvec gibi bir ulkedeki meshur somonlarin bile ciftlikte uretilenleri nasil, izleyin siz karar verin:https://www.youtube.com/watch?v=RYYf8cLUV5E


    Arkadasin bilimsel calisma dedigi de sadece 20-30 tane baligin uzerinde yapilmis testler...Ki zaten agir metal dedikleri genelde sudan ve besinden geldigi dusunuluyor deniyor. Yani oyle endustriyel atik sanmayin. Genelde solungac ve karacigerinde agirlikli oluyor, kaslarda etli kisimda daha az oluyor diyor zaten. Dunya saglik orgutu ve avrupa birligi birsey diyorsa tam tersini yapin zaten. Bunlar sizin iyiliginizi dusunen orgutler DEGIL. Hicbirseyin ucuzu daha saglikli ve kaliteli degil bu dunyada. Kafanizi karistirmayin, yiyebildiginiz en dogal ve gercek urunleri yiyin."


    Demiş arkadaş.

    1) Denizlerin yeterince, ya da istediğimiz düzeyde temiz olmadığını, özellikle sanayi ve tarımın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde bu durumun daha sıkıntılı olduğunu, üstteki arkadaşa rağmen iddia ediyorum, bu konuda yeterli çalışma var. İnsanları cahil diye yaftalamak yerine okusun.

    2)
    quote:

    "Ki zaten agir metal dedikleri genelde sudan ve besinden geldigi dusunuluyor deniyor. Yani oyle endustriyel atik sanmayin."


    Bu metallerin suya ve besine nasıl geldiğini açıklamamış. Sanırım bilinmeyen kaynaklardan, aniden giriveriyor balığın metabolizmasına. İlginç.

    3)
    quote:

    "avrupa birligi birsey diyorsa tam tersini yapin zaten."



    buna yapacak yorum bulamadım.

    4)
    quote:

    "Hicbirseyin ucuzu daha saglikli ve kaliteli degil bu dunyada. Kafanizi karistirmayin, yiyebildiginiz en dogal ve gercek urunleri yiyin."



    Buna tamamen katılıyorum. Doğal ve gerçek halini tüketmek daha doğru. Fakat dünyanın bazı gerçekleri de var. 8 milyar nüfusu, ne kadar akılcı balıkçılık yaklaşımlarında bulunursanız bulunun, doğal olarak besleyemezsiniz. Sonsuz talebi, sonu olan kaynaklarla doyuramazsınız.

    Mesela doğadan sığır yakalayarak insanların et ihtiyacını gideremezsiniz. İlk ve vahşi hallerini koruduğunuz meyve-sebze-hububat ile insanlığı doyuramazsınız. Doğadan tavuk yakalayarak insanları doyuramazsınız.

    Bu yüzden, maalesef endüstriyel üretimle bu açığı kapatmalısınız. Bakın dünya levrek üretiminde lideriz. Ama kişi başı balık tüketimimizin hali içler acısı:


    Çipura ve Levrekler maliyetine Migros ve Carrefoursa da


    Burda da dünyanın ortalama tüketimine bakabilirsiniz; tüketimde Zambia ile falan denk durumdayız:
    https://www.helgilibrary.com/indicators/fish-consumption-per-capita/


    Bu değeri yükseltmemiz lazım. Nasıl yükseltiriz? Ülkeyi daha müreffeh yapmalıyız, ayrıca bu ürünlerin maliyetini daha ulaşılabilir düzeye indirmeliyiz. Bunun yegane yolu da, yetiştiricilik.

    Şimdi geldik en önemli kısma;

    5)
    quote:

    Ciftlik baligi denilen baliklar a)yogun ortamda, b)sagliksiz, c)antibiyotikli cakma mama besinlerle, d)deniz baligina oranla besin orani cok daha dusuk kalitesiz urunlerdir. Bir yemek sadece kalori degeri degil bircok eksik vitamini minerali micronutrientleri karsilamalidir.



    a) Evet, balıklar mantıken de deniz ortamından daha sıkışık bir alanda büyütülüyor. Fakat stok yoğunluğunun optimum değeri (balık refahı, sağlığı vb açısından) yapılan çalışmalarla belirlenmiştir, bu rakamın üstüne çıkmayı yetiştiricinin kendisi de istemez. Çünkü balıkta stres ve buna bağlı sorunlar, o kafesin sonunu getirir. Dolayısıyla yetiştirici bu şartlara uyar.

    b)
    quote:

    Sağlıksız:


    Neye göre, ne açıdan? Siz şu anki sahilleri püripak, tamamen temiz, herhangi bir sediment içermeyen, cennet gibi bir şey olarak mı hayal ediyorsunuz? Ya da bir balığın sağlıklı olarak nitelendirilmesi için kullandığınız parametreler nedir? Güldürmeyin.

    c)
    quote:

    "Antibiyotikli çakma mama besinlerle:"


    Bu besinlerde antibiyotik bulunmaz. Antibiyotik maliyetlidir, antibiyotiği bilinçsiz ve sürekli kullanmak, sonraki hastalıklarda tedavi şansını çok düşürür. Antibiyotiği sürekli kullanmak, viral ve paraziter hastalıklara karşı balığı savunmasız bırakır. Dolayısıyla mecbur kalınmadıkça antibiyotik kullanımı, kimse tarafından tercih edilmez. Eğer balıkta antibiyotik kullanılmak zorundaysa, bunların kullanımı ihracat nedeniyle çok dikkatli yapılmakta. Antibiyotiğin, İKAS denen kaslardan arınma süresine uyulmak zorunda. Hatta bu konuda maalesef balıktan çok dana eti mimli. Çünkü üretimi esnasında herhangi bir regülasyon ya da takip maalesef yok. Yeni yeni adımlar atılmaya başlanıyor.

    d)
    quote:

    "deniz baligina oranla besin orani cok daha dusuk kalitesiz urunlerdir. Bir yemek sadece kalori degeri degil bircok eksik vitamini minerali micronutrientleri karsilamalidir."


    Bu iddiayı destekleyecek bir literatür var mı mesela? Kaynak? Zira, aksini kanıtlayacak bazı veriler bende var;

    Çipura ve Levrekler maliyetine Migros ve Carrefoursa da (İtalya) (Bu biraz da videodaki yağ içeriğine ithafen)
    https://onlinelibrary.wiley.com/action/cookieAbsent


    Türkiye'de yapılan bir çalışmada, iz elementlerin karşılaştırılması:

    Çipura ve Levrekler maliyetine Migros ve Carrefoursa da


    (Mineral composition in fillets of sea bass (Dicentrarchus labrax) and sea bream
    (Sparus aurata): a comparison of cultured and wild fish
    By M. Yildiz)

    Bu da, Yunanistan'da yapılan bir çalışma. Vahşi ve kültür balıklarının aminoasit kompozisyonu karşılaştırması:


    Çipura ve Levrekler maliyetine Migros ve Carrefoursa da



    (Compositional and organoleptic quality of farmed and wild gilthead
    sea bream (Sparus aurata) and sea bass (Dicentrarchus labrax)
    and factors affecting it: A review)



    Peki, organik kirleticilerden PCB'nin Yunanistan'daki vahşi veya çiftlik balıklarındaki karşılaştırmasına bakalım:

    Çipura ve Levrekler maliyetine Migros ve Carrefoursa da



    Farklı ülkelerde yapılan kirletici testlerinde, ülkemiz de dahil olmak üzere AB regülasyonlarının altında değerlere sahibiz. Bu konuda içimiz rahat olabilir.

    Yani, bu konudaki bilgileriniz de, en nazik tabirle "yenilenmeye açık".



    Bu konuda fazlasıyla çalışma mevcut, bunları da tek tek paylaşmak isterdim ama, inanın vaktim yok. Bu konuda kimseyle daha fazla tartışmak istemiyorum.

    Düşüncemi daha önce yazmıştım, ama bazı arkadaşların anlayabileceği seviyede tekrar sunuyorum:

    "İmkanı olan insanların doğal balık tüketmesi, kendi yetiştirdiği sebzeleri yemesi, kendi yetiştirdiği tavuğu, sığırı, koyunu yemesi daha mantıklı. Fakat günümüz şartlarında bu kadar kaynak yok. Balık ürünleri, endüstriyel düzeydeki üretimi itibariyle Türkiye'nin lider olduğu, ya da ilk 3'te olduğu bir sektör. İhracatı en çok yapılan hayvansal gıda balık. Bu ihracatın çoğu da AB ülkelerine yapılıyor. Bu ülkelerdeki regülasyonlar, bizimkilerden daha sıkı. Dolayısıyla, çiftliklerdeki balık üretimi konusunda bilinçsiz uygulamalar çok çok çok daha az. Bu ürünlerin üretiminin genel amacı iç piyasayı doyurmak değil, ihracat. İç talebin artması, balıkçılardan çok ülkemizdeki insanlar için faydalı.

    Bu nedenle, deniz levreğine 80 TL verip yiyebilen insanlar yiyebilir, bu insanların tercihi. Balığı tutup da yiyebilir. Bu da insanların tercihi. İki tür üretimin de belli başlı avantaj ve dezavantajları olabilir, fakat -çiftlik balığı zararlıdır- iddiasında bulunan insanları, bunu destekleyen literatürü paylaşmaya davet ediyorum. Aksi halde yapılan birçok suçlama, cahilin kuyuya attığı taştan ötesi olamıyor. Çiftlik balığı gayet sağlıklı ve tüketilebilirdir. Yem kompozisyonu, yapılan araştırmalara göre balığın ihtiyaç duyduğu içeriklerden oluşur. Ülkemizde, diğer birçok sektörde olmayan sıkı regülasyonlara tabidir.







    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aytürk -- 5 Nisan 2020; 15:5:7 >




  • Jose Mari kullanıcısına yanıt
    Dikkat derken neye dikkat edelim hocam biraz açar mısın konuyu.
    Ben alırken taze olmasına dikkat ediyorum. Solungaçlarına bakıyorum taze mi diye pullarına bakıyorum parlak mı diye.
    Bunların dışında neye bakacağız?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.