Celal Şengör: 'Bir ülkeyi cehalet yönetemez, yönetirse bu olur.' (2. sayfa)

Hani Ecevit döneminde memur maaşları bile ödenmemişti bunun üzerinden sizin zihniyetiniz az prim kasmıyordu ne oldu çevir kazı yanmasın.

40 yaşın üstüyüm ve o günleri o dönemdeki insanların hoş görüsünü yaz akşamları apartmanın önüne çıkıp gece saat 10- 11 e kadar sıcak çay çekirdek eşliğinde edilen muhabbetleri mumla arıyorum.

Adam daha ne desin. Bu işler düzelir ama biz görmeyiz heralde. Bu ülkenin diğer büyük problemi ders almamak ve utanmamak

Onlar hatalı diye şimdikiler iyimi oluyor. O zaman ki teknoloji ile şimdiki teknoloji bir mi o zaman cep telefonu kaç kişide vardı şimdi kaç kişide var. Yangın olur siyaset yapmayın sel olur siyaset yapmayın deprem olur siyaset yapmayın işte zihniyetiniz yüzünden bunlar olduğunda çok fazla zarar görüyoruz az biraz vicdan edinin de su insanların hallerine bir bakın. Tabii ateş düştüğü yeri yakıyor yıkılın binada oğlunu kızını eşini annesini babasını birileri kurtarsın diye beklemek nasıl bir şey fikrin varmı ?

Şu deprem İzmir'de olsa "Allah cezalarını veriyor da görmüyorlar işte!" minvalinde konuşacak tonla insan varken bilim falan hak getire. O da ne? Bu böyle devam eder. Yıkılan binaların yerine yenileri yapılır ama böyle depremlere dayanıklı olacak şekilde yapılacağını pek sanmıyorum. Umarım yanılırım ama yanılacağımı da pek sanmıyorum.

Şu acılı günde şunu yazabilmek insanlığınız bitmiş...

Dinin ihya ya mı ihtiyacı ? Nasıl ihya ediyorlar ne yapıyorlar ihya etmek için ?

Konuya yazan diğer varlığa birşye demeğe gerek yok. Herkes içinden geleni söylemiştir.

ADAM DOĞRULARI SÖYLEDİ DİYE Mİ ZORUNA GİTTİ DE ADAMA LAF EDİYORSUN? SENİN DİNDOŞLARIN DA KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARA TECAVÜZ EDİYOR. ULAN İYİ Kİ KARŞIMDA DEĞİLSİN. VALLA ÇOK FENA OLURDU.

Nerden biliyorsun söylemediğini? Neden giydiriyoruz ona ? Yanlış birşey mi söylemiş?

Peşpeşe iki depremi söylemisi mi gerekiyordu? Bunlar bilim adamı. Ne yaparlar bilmiyorsun sanırım?

Adam kendi evine bile ekip çağırıp denetim yaptırmış biri.

Sen söyledin aferin dinleyen oldu mu seni?

Naci hocayla Celal hocayı hangi belediye hükümet kurum kuruluş çağırıp dinlemiş?

Of of.

Günümüzde yaşanılan afette görülen ve yaşanılan eksikliklerin konuşulmaması için yine geçmiş dönemler karalanmaya başlanmış...Ben aslında 1939 Erzincan depremi üzerinde ''Eyyy CEHAPE senin tek parti iktidarında yaşanılan Erzincan depremini unuttun mu?İnönü'yü unuttun mu?'' demelerini bekliyordum ama bu kez 'biraz' daha insaflı davranıp 1999 depremini ileri sürüp Ecevit'i kötülemeye ve bunun üzerinden günümüzde yaşanılan yetersizliği 'normal' göstermeye başlamışlar...

Öncelikle Ecevit'i suçlayabilmek için 1999 öncesindeki siyasi iktidarlara kısaca değinmek gerekiyor.Zira Ecevit'i suçlayanlar ne hikmetse sanki memleketi o dönem '20' yıl boyunca Ecevit yönetmiş gibi hava estirirler.Ama bu doğru değildir..Bakalım 1980 darbesinden 1999'a kadar ülkeyi kimler yönetmiş;

1)1980 darbesinden üç yıl sonra seçimler yapılıyor ve bu seçimleri ANAP kazanıyor.1983-1991 yılları arasında ülkeyi ANAP yönetiyor

2)1991 seçimlerinde DYP birinci parti olarak çıkıyor ancak mecliste çoğunluğu sağlayamadığı için SHP ile koalisyon hükümeti kuruyor.Bu hükümette 1993'e kadar görev başında kalıyor

3)1993 seçimlerinde DYP tekrar birinci parti olarak çıkıyor ancak yine mecliste çoğunluğu sağlayamadığı için SHP ile tekrar koalisyon kuruyor.SHP 1995'te CHP ile birleşince 1995'te DYP-CHP koalisyonu kuruluyor.

4)24 Aralık 1995 genel seçimlerinde TBMM'ye RP,DYP,ANAP,CHP ve DSP (Ecevit'in partisi) girebiliyor.Mecliste koltuk dağılımı söyle;RP 158 koltuk,DYP 135 koltuk,ANAP 132 koltuk,DSP 76 koltuk ve CHP 49 koltuk alabiliyor.Görüleceği üzere 1995 seçimleri meclisin sağ-muhafazakar partilerin hükmü altına girmesini sağlıyor.Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'de hükümeti kurma görevini ANAP'a veriyor ve ANAP-DYP koalisyonu iktidara geliyor

5)DYP'nin 1996'da ANAP koalisyonundan çekilmesi sonucunda Haziran 1996'da RP-DYP koalisyonu kuruluyor.

6)RP-DYP koalisyonu 1997'de yaşanılan MGK toplantısı ve 28 şubat süreci ile dağılıyor.Bunun üzerine hükümeti kurma görevi ANAP'a veriliyor ve ANAP-DSP-DTP koalisyonu kuruluyor

7)25 Kasım 1998'de CHP'nin Türkbank ihalesine karışılan yolsuzluk hakkında mecliste gensoru vermesi üzerine ANAP koalisyonu dağılıyor ve Süleyman Demirel hükümeti kurma görevini DSP'ye yani Ecevit'e veriyor.

8)28 Mayıs 1999'da yapılan seçimlerde mecliste DSP-MHP-ANAP-FP ve DYP giriyor.Süleyman Demirel hükümeti kurma görevini yine Ecevit'e veriyor ve DSP-MHP-ANAP koalisyonu kuruluyor.

Ve Ecevit iktidara üstelik koalisyon hükümeti ile gelmesinin üzerinden henüz 2-3 ay geçmeden 17 Ağustos 1999 depremi yaşanıyor.

Şimdi el insaf 1980'den 1999'a kadar ülkeyi sağ ve muhafazakar partiler yönetmişken nasıl oluyor da 1999'da yaşanılan depremin faturası daha o yıl ilk defa iktidara üstelik koalisyon hükümeti ile gelen Ecevit'e kesilebiliyorken bugün yaşanılan depremin faturası 20 yıl boyunca ülkeyi kesintisiz bir şekilde idare eden zihniyete kesilemiyor?

20 yıl yahu YİRMİ YIL ülkeyi tek başına yöneten üstelik bu 20 yılın son beş senesini adeta 'tek adam' yetkileri ile yöneten bir zihniyet ile Ecevit'in dönemi nasıl bir tutulabiliyor?İki dönem aynı mı?

Yahu 1999'da Türkiye genelinde ne internet yaygındı ne de cep telefonları vardı.1999'da yaşanılan iletişimsizlik sorunları ile 2023 Türkiye'sinde yaşanılan iletişimsizlik sorunu aynı mı?Nasıl bir kafa yapısıdır bu?

Son 20 yıldır 'yeniden osmanlı' hayalleri kurulacağına ve Türkiye'yi Suriye bataklığına sokuncaya kadar eğer gerçekçi politikalar yürütülseydi bu 20 yıl içinde pekala depreme karşı ülke genelinde kentsel dönüşümler sağlanabilir ve bugünlerde yaşanılan bu deprem felaketi 'minimum' düzeyde bir hasarla atlatılabilirdi.

Bu gerçeği gizlemek için 20 yıl öncesini örnek vermek ve bugünle kıyaslamak nasıl açıklanır gerçekten bilemiyorum!

İkinici beşinci onuncu. Sadece Celal hoca değil bütün deprem bilimciler bu bölegyi uyarıyorlardı. Keza İstanbul'u da uyarıyorlar olacak diye.

Bingöl'de uyarılıyor sürekli.

Öncesinde yapıalcaklar yapılıyor mu? Bu insanları dinlediler mi?

İmar barışı neden çıktı?

Aflar neden çıkıyor?

Şimdi seni kim kandırıyorsa devam etsin. Ben düşünebilen, araştırabilen, okuyan, sorgulayan bir bireyim. Aydın vs değilim.

Yanlışım, hatam , eksiğim olabilir. Ben kimseden üstün değilim kimsede bende üstün değil.

Sen bilim adamlarını dinlemez isen, önlem almaz isen cahilce davranırsan işe sonuç bu olur.