Şimdi Ara

Bütün Bunlar Bir Simülasyonsa...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
1
Favori
243
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bütün bunlar efektse ve gerçek değilse, yani bir simülasyonsa dünyada gerçeklik söz konusu olabilir mi, ve neye göre gerçeklik vardır?




  • Bayesçi anlamda dış dünyanın varlığını kanıtlamak mümkün:


    Let Q and R be collections of mutually inconsistent propositions. Suppose:

    1. R is bigger than Q.

    2. S should be at least as confident in every proposition in R as in every proposition in Q.

    Then: S should be at least as confident in R as in Q.


    1. R is infinite.

    2. R is bigger than Q.

    3. S should be exactly as confident in every scenario in R as in every scenario in Q.

    4. S should be certain that the actual world is either in Q or R.

    Then: S should be at least 99.99999% confident that the actual world is in R.

  • Gerçeklik derken simülasyonda bile olsak bizim gerçeğimiz değişmez ki. Yazılan kodlar bizim gerçeğimiz olur zaten. Asıl dünya ile senin bir bağın olmadığı için o dünyanın gerçekliği seni bağlamaz.
    Mesela kodlardan oluşan bir Yapay zeka için gerçeklik sıfır ve birlerden ibarettir. Senin gördüğün renkler o yapay zeka için anlamsızdır, bir bağı yoktur, gerçek bile değildir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hakiki Osmanlı Torunu

    Gerçeklik derken simülasyonda bile olsak bizim gerçeğimiz değişmez ki. Yazılan kodlar bizim gerçeğimiz olur zaten. Asıl dünya ile senin bir bağın olmadığı için o dünyanın gerçekliği seni bağlamaz.
    Mesela kodlardan oluşan bir Yapay zeka için gerçeklik sıfır ve birlerden ibarettir. Senin gördüğün renkler o yapay zeka için anlamsızdır, bir bağı yoktur, gerçek bile değildir.

    hocam mesela 4.boyut var. Fark edemediğimiz için herkes 4. boyut yokmuş gibi davranıyor, ama matematikçiler bunu çok güzel izah ediyordu.


    Neil Degrasse Tyson adlı ünlü bir astrofizikçi var. Mesela 2 boyutlu bir düzlemde yaşayan -yani kağıt üzerinde yaşayan- bir insan grubu düşünelim, 3.boyutu matematikçiler anlatıyor ama başka kimse anlamıyor diyordu.


    Biz ne kadar yokmuş gibi davransak da, ötelerde bir yerde farklı gerçeklikler var. Ama varsa bile bizim gerçekliğimiz -varsa- kısıtlı bir gerçeklik.


    Alttaki video 4.boyut simülatörü. 4.boyutu simülatörde göremiyoruz.





  • Bu videodaki mesele varsayımsal yalnız. İspatlanmış bir mesele değil. 3 boyutun dışında bildiğimiz tek dördüncü boyut zaman.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hakiki Osmanlı Torunu

    Bu videodaki mesele varsayımsal yalnız. İspatlanmış bir mesele değil. 3 boyutun dışında bildiğimiz tek dördüncü boyut zaman.

    Demek istediğim algılamadığımız başka şeyler de varsa, gerçeklik tartışmalı olmaz mı?

  • Bu soru paradoks.

    Algılamadığımız şeyler varsa bunu hiçbir zaman bilme şansımız olamaz. Çünkü böyle bir fenomenin var olduğunu biliyorsak zaten algılamışızdır.


    Bu nedenle bu şekilde gerçekliği sorgulayamazsın.

    Gerçekliği tartışmak bence çıkmaz sokak. Tartışmakla hiçbir yere varılamaz.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hakiki Osmanlı Torunu

    Gerçeklik derken simülasyonda bile olsak bizim gerçeğimiz değişmez ki. Yazılan kodlar bizim gerçeğimiz olur zaten. Asıl dünya ile senin bir bağın olmadığı için o dünyanın gerçekliği seni bağlamaz.
    Mesela kodlardan oluşan bir Yapay zeka için gerçeklik sıfır ve birlerden ibarettir. Senin gördüğün renkler o yapay zeka için anlamsızdır, bir bağı yoktur, gerçek bile değildir.

    Katılıyorum. Simülasyonda dahi olsak simülasyon bizim gerçekliğimizdir ve tüm gerçekliğin boyutlarından birisidir. Gerçeklik çok kapsamlı bir ontoloji (varlıkbilim) terimi ve verilmiş olan fiziksel dünyayla bu dünya bizden ya da bir tür işlemciden ya da bizatihi bizden bağımsız ve bizi kapsadığı varsayılan tabiat anadan kaynaklansın yakından ilişkili. Açıkçası bana simülasyon tabiri imitasyonu veya taklidi ifade eden bir bilgisayar bilimi terimi gibi geliyor ve ontolojik sorgulamada bu terime başvurmaktan kaçınmak istiyorum zira benzetme yakıştırmasını yapan insan olduğu için kendi bildiğim gerçekliği bilmediğim bir gerçekliğin replikası veya sanal uzantısına benzetmeyi (gerçekliği esas bir gerçekliğin yanında onun benzeri veya güya sahte gerçeklik yapmayı) insan refleksine bağlıyorum. Biz bence bu refleksle böyle anlamsız ve muhtemelen gerçek olup olmadığını asla bilemeyeceğimiz bir kozmolojik veya ontolojik model varsamaya meylediyoruz. Bilimden yola çıkarak şu anlamda bir simülasyonda olduğumuz söylenebilir evet biz gerçeklikle zihnimiz ve duyularımız aracılığıyla temas ediyoruz yani gerçeklikle aramızda sanal bir bariyer var ancak simülasyonuzun kuralları bizatihi bu tamamen temas edemediğimiz gerçeklikten geliyor. Yerçekiminin yeterli bir yükseklik sözkonusuysa öldürücü olduğu hepimize açıktır ama yerçekiminin öldüren açıklığının altında elbette algılara kapalı daha büyük bir şey yatıyor olabilir. Misal kütleçekim denilen ve tüm çevremize (evrene) gizlice yayılmış bir kuvvet alanı. Bu kuvvet alanının altında ise başka bir gizemli olgusallık yatıyor olabilir. Bu böylece uzayıp gidiyor, en sonunda algılamakta ve üstünde düşünmekte zorlandığımız seviyelere kadar.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.