Şimdi Ara

!!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
39
Cevap
0
Favori
1.396
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • keşke tam manasıyla yapsak...yada yapmaya çalışsak



     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!







     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!


     !!!Bu Öğütler Yüzyıllar Öncesinden Geldi!!!







  • Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini
    Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil...

  • İmzamda uzun zamandır mevcutlar
  • Yoksul şeyhin biri, bir vakitler kör bir pirin evinde bir musaf gördü.
    Temmuz ayı idi. Ona mihman olmuştu.
    O iki; zahit birkaç gün araya gelmişlerdi.
    Kendi kendisine “ Burada mushafın ne işi var? bu adam kör” dedi.
    Bu düşünceye düştü, huzuru kaçtı “ Burada bu körden başka kimsede yok, bu ne iş?

    Burada yalnız o var, bir de buraya mushaf koymuş ben ne bunağım, ne sersem.
    Onun için hiçbir şey sormayayım, sabredeyim de sabırla muradıma erişeyim” dedi.
    Sabretti, bir müddet gönlü sıkıldı, fakat nihayet meseleyi anladı.
    Çünkü sabır, genişliğin anahtarıdır






  • Topal olsan, sakat olsan bile, uyuklar gibi halde, hatta edepsizcesine de olsa ona doğru kımıldan, onu ara. Gah lafla, gah susarak, gah şuraya, buraya boynunu uzatarak, o padişahın kokusunu almaya çalış. Yakup oğullarına “ Yusuf’un kokusunu haddinden fazla arayın” dedi.

    Siz de her duygunuzu istidatlı bir hale getirin de her yanda adamakıllı onu araştırın. Allah, “ Tanrı lütfundan meyus olmayın, ümit kesmeyin” dedi. Çocuğunu kaybetmiş Yakup gibi sen de bucak, bucak yürü. Onu ağzınla sorup soruşturun. Dört yana kulak verip onu araştırın!

    Nereden bir güzel koku alırsan koklayın. Ne taraftan o aşinanın kokusunu alırsanız o tarafa yürüyün! Nerede bir kişiden lütuf görürsen o adama mukayyet ol, belki o lütfun aslına yol bulursun, olur ya! Bütün bu hoşluklar, ulu bir denizdendir. Sen cüzü bırak da külle dön.


    mevlana




  • BENLİĞİN ŞIMARTILMASI




    Ten kafese benzer. Girenlerin, çıkanların, insanla dostluk edenlerin aldatmasıyla can bedende dikendir. Bu, "Ben senin sırdaşın olayım" der. Öbürü "Hayır, senin akranın, emsalin benim"der.

    Bu der ki: "Varlık aleminde güzellik fazilet, iyilik ve cömertlik bakımından senin gibi hiçbir kimse yok." Öbürü der ki: "İki cihan da senindir. Bütün canlarımız senin canına tabidir." O da, halkı, kendisinin sarhoşu görünce kibirlenir, elden, avuçtan çıkmağa başlar. Şeytan onun gibi binlerce kişiyi ırmağa atmıştır!

    Dünyanın lutfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokmadır, ama az ye. Çünkü ateşten bir lokmadır! Ateş gizlidir, zevki meydanda. Dumanı sonunda meydana çıkar.

    Sen "Ben o medihleri yutar mıyım? O, tamahından methediyor. Ben, onu anlarım" deme! Seni metheden, halk içinde aleyhinde bulunursa onun tesiriyle gönlün, günlerce yanar.

    Onun; mahrumiyetten senden umduğunu elde edemeyip ziyan ettiğinden dolayı aleyhinde bulunduğu halde, O sözler, gönlüne dokunur, onun tesiri altında kalırsın. Medihten de bir ululuk gelir, dene de bak! Medihin de günlerce tesiri altında kalırsın. O medih canın ululanmasına, aldanmasına sebebolur.

    Fakat bu tesir, zahiren görünmez, çünkü methedilmek tatlıdır. Kınanmak acı olduğundan derhal kötü görünür. Kınanmak, kaynatılmış ilaç ve hap gibidir; içer, yahut yutarsa uzun bir müddet ızdırap ve elem içinde kalırsın.

    Tatlı yersen onun zevki bir andır, tesiri öbürü kadar sürmez.Zahiren uzun sürdüğü için de tesiri, gizlidir. Herşeyi, zıddıyla anla! Medhin tesiri, şekerin tesirine benzer; gizli tesir eder ve bir müddet sonra vücütta deşilmesi icabeden bir çiban çıkar.

    Nefis çok öğülmesi yüzünden Firavunlaştı. Alçak gönüllü, hor, hakir ol; ululuk taslama! Elinden geldikçe kul ol, sultan olma! Top gibi zahmet çekici ol, çevgan olma! Yoksa; senin bu letafetin, bu güzelliğin kalmayınca o, seninle düşüp kalkanlar, senden usanırlar.

    Evvelce seni aldatıp duranlar, o vakit seni görünce "Şeytan" adını takarlar. Seni kapı dibinde görünce hepsi birden "Mezarından çıkmış hortlak" derler; Genç oğlan gibi. Ona önce Allah adını takarlar, bu yaltaklıkla tuzağa düşürmek isterler. Fakat kötülükle adı çıkıp da zaman geçince bu kötülükte sakalı çıkınca; artık ona yaklaşmaktan Şeytan bile utanır.

    Şeytan, adamın yanına bir kötülük için gelir; senin yanına gelmez. Çünkü sen Şeytan'dan da betersin. Şeytan, sen insan oldukça izini izler, ardından koşar, sana şarabını tattırırdı.

    Ey bir işe yaramaz adam! Şeytan huyunda ayak direyip şeytanlaşınca senden Şeytan da kaçmaktadır. Eteğine sarılan kimse de, sen bu hale gelince senden kaçar!



    HZ. MEVLANA (MESNEVİ) CİLT 4




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster



  • Nerde olursan ol, ne halde bulunursan bulun; sevmiye, âşık olmaya çalış. Sevgi mülkün, ülken oldu mu, boyuna âşık olursun; mezarda da, mahşerde de, cennette de âşık olursun; sonu gelmez ya; boyuna âşık olursun. Mademki buğday ektin, kesin olarak buğday biter; ambardaki buğday da o biten buğdaydır.

  • Hz. Mevlânâ, ogluna der ki:

    "Bahâeddin! Eger dâima cennette olmak istersen,

    herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreginde tutma!

    Fazla bir sey isteme ve hiç kimseden de fazla olma!
    Merhem ve mum gibi ol, igne gibi olma,
    Eger hiç kimseden sana fenalik gelmesini istemezsen
    fena söyleyici, fena ögretici, fena düsünceli olma!

    Çünkü bir adami dostlukla anarsan,

    daima sevinç içinde olursun, iste o sevinç

    Cennetin tâ kendisidir.

    Eger bir kimseyi düsmanlikla anarsan,

    dâima üzüntü içinde olursun, iste bu gam da

    Cehennemin tâ kendisidir.


    Dostlarini andigin vakit içinin bahçesi,

    çiçeklenir, gül ve feslegenlerle dolar.

    Düsmanlari andigin vakit, için dikenler ve yilanlarla dolar,

    canin sikilir, içine pejmürdelik gelir.






  • Mükemmel sözler !



    quote:

    Orjinalden alıntı: PHI

    İmzamda uzun zamandır mevcutlar


    gonya gonya dan başka bişi okumak imzanda zor doruya doru



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mczaga -- 6 Kasım 2007; 18:36:42 >
  • konyadan bi adam çıktı oda mevlana ama oda döne döne gitti
  • Kotalı kullanıcılara saygınız olsun
  • Tarum namazamı başladın
  • namazla alakalı birşey yokburda zaten namaza başlasam ne başlamasam ne başlamasam ne ibadet gizlidir... bu sözler sadece insanı insan yapan değerler...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mrfgyhu

    konyadan bi adam çıktı oda mevlana ama oda döne döne gitti

    terbiyesizliğin lüzumu yok...sevgide serbesiyet saygıda mecburiyet vardır ...
  • Söz, benim elimde değil; bu yüzden de incinirim. Çünkü dostlara öğüt vereyim derim, bunu isterim; söz, buyruğuma uymaz. Bu yüzden incinirim işte. Fakat sözüm benden daha yücedir, ben onun buyruğu altındayım; bu yüzden de sevinirim. Çünkü Tanrının söylediği söz nereye varırsa orasını diriltir; pek büyük tesirleri görülür. «Attığın zaman sen atmadın, Tanrı attı.» Tanrının yayından fırlayan oka hiçbir kalkan, hiçbir zırh engel olamaz; bu yüzden sevinirim. Bilgi, tümden insanda olsaydı da bilgisizlik bulunmasaydı insan yanardı, varlığı kalmazdı. Demek ki bilgisizlik de istenmede; şu yüzden istenmede ki varlığın durması onunla. Bilgi de istenmede; şu yüzden istenmede ki Tanrıyı bilmeye sebep. Demek ki ikisi de birbirine yardımcı. Bütün zıtlar da böyle. Gece, gündüzün zıddı amma ona yardımcı; gündüzle aynı işi görmede. Boyuna gece olsaydı hiçbir iş görülmezdi, hiçbir iş başa çıkmazdı. Boyuna da gündüz olsaydı göz, baş, beyin şaşırır-kalır, deli-divane olur, bir iş göremezdi. Geceleyin dinleniyorlar, uyuyorlar da beyin, akıl-fikir, el-ayak, göz-kulak, bütün organlar güç kuvvet buluyor; gündüzün de o kuvvetleri harcıyor; demek ki hiçbiri, öbürüne zıt değil. Şu dünyada bir kötü iş göster ki onun içinde bir iyilik olmasın; hangi iyidir o iyi ki onda bir kötülük gizli bulunmasın? Meselâ, birisi, birini öldürmeyi kastederken zinâ etmeye koyulur. Zinâya koyulduğundan da kan dökmemiş olur. Zinâ kötüdür ama adam öldürmeye engel olduğu için iyidir. Demek ki iyi-kötü, birşeyden ibâret, bir-birinden ayrılmalarına imkân yok. Burada Mecûsîlerle bahsimiz var. Onlar iki Tanrı vardır; biri hayrı yaratır, öbürü şerri derler. Şimdi sen bana şersiz bir hayır göster de şer Tanrısı vardır, hayır Tanrısı vardır diye ikrar edelim. İmkan yok buna: çünkü hayır, şerden ayrı değil ki. Mâdem ki hayırla şer, iki ayrı şey değil, mâdem ki aralarında ayrılık yok, şu halde iki Tanrı olması da mümkün değil. Biz, mutlaka inan, bu, söylediğimiz gibidir diye zorlamıyoruz seni; hiç olmazsa diyoruz; olmaya ki dedikleri gibi ola diye bir sanı bilirsin sende diyoruz; onun için söylüyoruz hani. Fakat bu da meydanda ki inanmadın sen. Nasıl oldu da böyle olduğuna inanmadın? Tanrı, a kâfirceğiz buyuruyor, «Onlar gerçekten de dirileceklerini sanmazlar mı bir pek büyük gün için?». Vaatlerde bulunduk ya, doğru olmasın sakın diye bir sanı da mı belirmedi sende? Kâfirler, bir sanıya damı düşmedin; neden ihtiyatla hareket etmedin, neden bizi aramadın diye kınanacaklar zâti.




  • Bir Ben Vardır Bende

    Severim ben seni candan içeri
    Yolum vardır bu erkândan içeri.

    Beni bende demen bende değilim
    Bir ben vardır bende benden içeri.

    Nereye bakar isem dopdolusun
    Seni nere koyam benden içeri.

    O bir dilberdürür yoktur nisâni
    Nisan olur mu nisandan içeri.

    Beni sorma bana bende değilim
    Sûretim hoş yürür don'dan içeri.

    Beni benden alana ermez elim
    Kadem kimbasa sultandan içeri.

    Tecelliden nâsib erdi kimine
    Kiminin maksudu bundan içeri.

    Kime dîdar gününden sûle deyse
    Onun sû'lesi var günden içeri.

    Senin aşkın beni benden aliptir
    Ne sirin dert bu dermandan içeri.

    Seriat, tarikat yoldur varana
    Hakikat mârifet andan içeri..

    Süleyman kuş dilin bilir dediler
    Süleyman var Süleyman'dan içeri..

    Unuttum din diyânet kaldı benden
    Bu ne mezhepdürür dinden içeri..

    Dinin terkedenin küfürdür işi
    Bu ne küfürdür îmandan içeri..

    Geçer iken Yunus sas oldu dosta
    Ki kaldi kapida andan içeri....




  • çok güzel paylaşım

    teşekkürler
  • güzel paylaşım eline saglık
  • arkadaşlar teşekkürler bu güzellikleri sizle paylaşmayı kendme bir borç bildim...

    Şükretmek avlanmaktır, nîmeti bağlamaktır. Şükür sesini duydun mu nîmetin çoğalmasına hazırlan. «Tanrı bir kulu sevdi mi sınar, belâlara uğratır.» Sabrederse onu seçer, şükrederse de akrânı arasında seçkin bir hale getirir onu. Kimi kullar vardır, kahrı yüzünden şükrederler. Tanrıya; kim kullarda vardır, Lûtfu yüzünden şükrederler Tanrıya; bunların herbiri de hayırlıdır; çünkü şükretmek panzehirdir; kahrı lûtfa döndürür. Akıllı, olgun, o kişiye derler ki gizli-açık, cefâya şükreder; öylesine bir kişidir o ki Tanrı, seçmiştir onu, maksadı öç almak bile olsa şükürle maksadına ulaşmayı hızlaştırır; çünkü ap açık şikâyetlenmek, içteki şikâyeti azaltmaktır.

    keşke tam manasıyla şükredebilsek




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.