Şimdi Ara

Black Swan (2010) | Darren Aronofsky (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
234
Cevap
0
Favori
9.411
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Sonu ile insanı ürperten bir film arıyorsanız Black Swan doğru tercih bana kalırsa. Natalie Portman'ın oyunculuğuna oyunculuk kattığının resmi belgesi.

    Black Swan inceleme
  • quote:

    Orijinalden alıntı: De Profundis

    Tek kelimeyle mükemmel bir film. Aronofsky gerçekten bir deha. Kendine özgü bir sinema dili geliştirdi. Görüntü teknikleri ve müthiş besteci Clint Mansell'la birlikte her filminde daha bir geliştiriyor kendini The Wrester'ı ayrı tutarsak. Natalie Portman'ı iliğine kadar sömürüp oyunculuğa dair ne varsa son zerresine kadar çıkarmış adeta. Portman'ın Oscar ödülüne garanti gözüyle bakıyorum bu büyüleyici performanstan sonra. Son yıllarda böylesi 'yaşanan' bir role pek rastlamadım. Oyuncu seçimleri de harika. Vincent Cassel her filminde olduğu gibi burada da döktürüyor ve kısa bir süreliğine de olsa Winona Ryder'ı görmek güzel bir sürprizdi. Biraz filme dair notlara geçelim.


    Aronofsky kuğu balesi üzerinden kötülük ve iyilik kavramlarını sorguluyor. Lars Von Trier'ın Antichrist'i ve David Fincher'ın Fight Club'ıyla örtüşen epey noktaları var. Bilhassa ana karakter olan Nina'nın siyah(kötülük) ve beyaz(iyilik) arasında gidip gelişi ve hedefe doğru gitmek için hırsını son raddesine kadar kullanarak paranoya noktasına gelmesi pek yabancı olmadığımız mizansenler. Natalie Portman bu noktada işin içinden başarıyla sıyrılıyor. Öyle bir masum karakter oynuyor ki; masumiyetin sembolü ancak bu olabilir derken izleyici, birden şeytani bir yapıya bürünen Portman karşısında buz kesiliyor adeta. Birbirine sonsuz derecede zıt olan bu eğriler arasında dengeli bir senkron tutturmak çok ama çok zor. Masumiyetin olması gerektiğini ama hırs karşısında masumiyeti sonuna kadar taşıyabilme dürtüsünün kişide şeytani depremler oluşturduğunu yansıtıyor alt metinde yönetmen. Beyaz kuğuyu çok iyi oynar ama siyahı beceremez Nina. Nitekim rüya ve hayal aleminde dolaşır bir noktadan sonra masum Nina. Hayal aleminde balerin arkadaşıyla lezbiyen ilişkiye girmesi, yolculuk ederken karşı koltukta oturan yaşlı adamın sapkın jestler sergilemesi hep bu baskınlığın sembolüdür. Ve bir noktadan sonra kontrolü hepten kaybeder Nina ve içindeki şeytani yanın esiri olur. Bu esaret o derece şiddetlenir ki; hırs ve şehvetin verdiği coşkunlukla baledeki rakibini cam parçasıyla yaraladığına inandırır kendini. Oysa son sahnede görürüz ki; kendisine sokmuştur cam parçasını. Siyah kuğu sahnesini inanılmaz bir şehvet ve hırsla oynar. Salonda yer yerinden oynar. Kapanış beyaz kuğuyla yapılacaktır. Ve tam o anda cam parçasının verdiği yara belli olur. Buradaki metaforik anlatımda, masumiyeti ve iyilik adına herşeyi kaybettiğini anlatır Nina'nın Aronofsky. Galip gelen şeytandır, şeytani yandır, hırstır, öfkedir. İyilik ve kötülüğün insanın içinde patlamaya hazır bomba olduğu mesajını alırız buradan. Ve bir soru sorar yönetmen: Masumiyetle kaybetmek mi istersiniz? Yoksa şeytanilikle kazanmak mı? Günümüz dünyasının hangisini tercih ettiğini ve neden dünyanın siyaha büründüğünü bu muhteşem sanatsallıkla gözümüzün içine sokuyor Aronofsky. Aslında daha çok ayrıntı var ama sıcak sıcak bunları yazalım şimdilik.




    Çok başarılı bir inceleme olmuş kelimesi kelimesine katılıyorum




  • bu filmde resmen hipnoz olmuştum. Yani aslında genelde bir hareketlilik olmamasına rağmen son saniyesine kadar göz kırpmadan izledim bu filmi.
  • çok beğendiğim filmlerden biridir kesinlikle çok başarılı bir dra bence
  • favorilerim arasında ve natalie portman oyunculuğu süperdi
  • Oscara aday olduğu zaman izledim de hiç beğenmedim. Abartıldığını düşündüğüm filmlerden. Psikolojik filmleri de severim requiem for a dream'e çok ama çok bayılmıştım ama bu film onun yanında fos geldi açıkçası. Oyunculuk hariç bir şey yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emmesen -- 16 Eylül 2012; 10:54:18 >
  • Soluksuz izledim, bence harikaydı.
  • Zaman kaybı diyen arkadaş gördüm... O kadar da değil be gayet iyi film 10 / 7 alır..
  • Bu filmi izlemeye korkuyorum yahu.Filmi yarıda kapatmak da hiç adetim değildir napsak ki
  • bluray olarak izledim

    harcadığım zamana ACIDIM

    kolay kolay hiçbir film için böyle demem ama resmen zamanımı ziyan etti
  • Dodge kullanıcısına yanıt
    Bugün izledim çok beğendim filmi, forumdaki konusuna bakayım dedim bu mesajı gördüm. Kimse alıntılamamış, 6 yıl sonra söyleyeyim.

    Evet ölüyor hocam.

    Edit: Alıntılanmış ama direk gözükmemiş mesajda. Sayfayı indirince gördüm.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LePortaBim -- 4 Şubat 2017; 23:29:12 >
  • nina karakterini canlandıran natalie portman'nı daha yakından tanımak isteyenler için..

    https://www.youtube.com/watch?v=RHDnO2lPE_E
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozznurdgn

    Sonu ile insanı ürperten bir film arıyorsanız Black Swan doğru tercih bana kalırsa. Natalie Portman'ın oyunculuğuna oyunculuk kattığının resmi belgesi.

    Black Swan inceleme

    Sonunu anlamadim ben ? Natali sonuna kadar Oscari hak etmis ama Film kotuydu

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.