Şimdi Ara

Bir Çok fikrada benden ;) 127 tane laz teme fıkrası

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
14
Cevap
0
Favori
1.051
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • arkadaslar burada öyle fıkralar varki gülmekten çatlayacaksınız



    http://www.literaturk.com/kategori.asp?ktn=197



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi necroza -- 10 Ocak 2004, 21:28:21 >



  • Bakmakda fayda var o zaman bakalım evet bakalım bakıyorum
  • bak tabiki hep laz fıkraları çok komik yaw
  • girilmiyo sayfaya (en azından ben giremiyorum)
  • Buraya yaz da okuyalım.

    Kullanıcıları daldan dala atlatma
  • ok yazayım ama siz uğrasyın siteye de yinede bekleyin 127 tane azmı yaw
  • 127
    Aptallık
    - Temel her dakika aptallığını niye gösteriyusun?
    - İnsanin pi şeyi varda köstermeyisa ne faidesi olayi

    126
    Zeka
    Fadime:
    - Çocuk zeçasuni penden almuş.
    Temel:
    - Pelli, penum ki yeri yerine durayi

    125
    Gemi ile
    İstanbul'da deniz kuvvetşerinde askerliğini yapan Temel'e sormuşlar.
    - Burya torpilli mi geldin?
    - Hayır, cemi ila celdum.

    124
    Karşıdaki binada
    Temel kapıcı çalıştığı on katlı binanın asönsörü bozulunca bir kağıt asıyor.
    "Asönsör bozuk en yakın asansör karşı binadadur".

    123
    Aynı sorular
    sınavdan sonra öğrenciler Temel'e:
    - Hocam geçen senedeki soruların aynısını sormuşsunuz.
    - Aynı cvevapları alamadıkki.

    122
    Papağan
    Temel bir papağan almış. Papağan konuşmuyor.
    - Eğitmek lazım siz devamlı tekrarlayın o zaman kelimeleri öğrenir.
    Satıcı iki ay sonra telefon ederek durumu sormuş. Temel cevap vermeye kalmadan arkadan papağanın sesi gelmiş.
    - Hayir konuşmayi, hayir konuşmayi, hayir konuşmayi

    121
    Değişti Demesinler
    Temel son işinde nihayet başarılı olmuş. Çok para kazanmış,
    - Uyyy Temel zencin oldin ama porçlarini ötemiyisun, nedendur?
    - Zencin oldi da teğiştu temesunlar daa.

    120
    Kaç Fıçı
    Temel birahene sahibine sormuş.
    - Pi künde kaç fiçi satayisun?
    - Aşağı yukarı üç fıçı.
    - Dört fiçu satmak ister misun?
    - Tabi
    - Pardaklari tam doldurmalisun

    119
    Tavşan
    Zengin Temel arkadaşı Cemal ile ava çıkmış. Temel'in bütün eldiven ve giysileri en iyi markadan ve gıcır gıcırmış. Topu topu bir tavşan vurmuşlar.
    Cemal:
    - Ula pir tavşan yüz milyona mal oldi.
    İyiçi içi tane furmadık.

    118
    Teklif Mektubu
    Dursun iş görüşmesine almnya'ya gider. Teklif mektubunu ofiste unuttuğunu farkeder Temel'e faks çeker.
    - Teklif mektubunu ofiste unuttum oradaysa lütfen acele cevap ver. Ertesi gün cevap gelir.
    - Evet burada.

    117
    Cenaze Merasimi
    Temel çok üzgün ve yorgundu.
    - Pizum köyde yirmi kişi eldi.
    - Allah Allah
    - Emicemizi gömerken telef oldiler
    - Nasıl oldi bu?
    - Emicemuz vasiyetini peni tenize cömün tiye vermişdi daa.

    116
    Hırsız
    Fadime polise evlerinin soyulduğunu haber vermiş. Polis sormuş:
    - Niye hemen bildirmediniz. Bütün dolaplar çekmeceler, çelik eşyalar nerede? Niye görür görmez haber vermediniz? Soyulduğunuzu anlayamadınız mı?
    - Hayı, Temel2in çorap aradığını sandım.

    115
    Sekreter
    Temel'i bürosundaki odasında kucağında bir kız ile yakalayan Fadime,
    -Pileydum seçreterle kiriştirdığını.
    -Saçmalama pu penum seçreterim teğil, Tursun'un seçreteri.

    114
    Gereği düşünüldü
    Hakimin davanın sonunda:
    -Gereği düşünüldü, suşu sabiyt görüldüğü için altı yıl hapsine karar verildi.
    Temel dayanamamış:
    -Haçim pey hep çare tüşünüldü tiyisun pir da bu zavallıyı tüşünsene.

    113
    Tuvalet kağıdı
    Temel arkadaşı ile Eminönü'de gezerken başına güvercin pislemiş.
    -Koş Cemal tuvalet kağıdı çetir.
    -Ne yapacağısun küvercin çoktan uçtu çitti.

    112
    Garez
    Temel Cemal ile kavgalıdır ve hiç sevmez. Cemalölür. Temel'e haber verirler.
    -Cemal ruhunu Azrail'e teslim etti.
    -Azrail'in kabul edeceğini sanmiyirum.

    111
    Değişiklik
    Sokakta rastladığı adamın ensesine bir tokat atan Cemal:
    -Uyy Tursun, ne kadar değişmişsun, yıllar seni ne hale getirmuş. Saçmalama kardeşim benum adım Tursun değil Hüseyin.
    -Uyy bu kadarı da fazla onca değişukluk yetmiyormuş cibi adinida mı değiştirdun.

    110
    Mayın
    İnsan Hakları Derneğinden bir grup Trabzon'a gitmiş. Temeller önden Fadimeler arkadan yürüyor.
    -Olmaz böyle birşey diye isyan etmişler. Anlatmışlar, anlatmışlar. Yine geleceğiz, o zamana kadar bu durumu düzeltin, deyip gitmişler. Ertesi yıl bir de bakmışlar. Fadimeler önde Temeller arkada. Temel'i tebrik edip:
    -Nasıl oldu bu iş?
    -PKK puraya da keldi Fadime mayin kontroli yapayi

    109
    Balayı
    Fadimeyle balayına gidecekleri yer üzerine günlerce konuştuktan sonra Antalya'da karar kılmışlar. Bunun üzerine Temel:
    -Pen Antalya'yı çördüm, demiş ve Fadime'yiyalnız göndermiş.

    108
    Basamak
    Temel ayağını kırmış onbeş metrelik merdivenden düştüğünü söylüyormuş:
    -Yine iyi kurtulmuşum.
    -Nasil oldi?
    -Piruncu pasamaktaydum, ayağum kaydi.

    107
    Kaçamayacağız
    Temel ve arkadaşları hapisten kaçış planları yapıyorlar. Duvar alçakça şöyle yaparız, yüksekse pöyle yapariz diye hesap yapıyorlar.
    Temel:
    -Kaçamıyacağuz, planlar alt üst oldu, diye bağırmaya başlıyor, nedeni sorulunca
    -Duvar yok daa.

    106
    Temel ile Fadime
    Temel ile Fadime'yi İstanbuldaki akrabaları "Kuğu Gölü" balesine davet etti. Temel bale sırasında sıkıntıdan uykuya kalmış sonradan Fadime'ye
    - Uyudum, ama kimse farketmedi deyince, Fadime:
    -Olurmi karilar seni uyandırmamak içun parmak uçlarina pasaydiler

    105
    Aylık Kredi
    Temel'in gözü morarmış.
    -Lokantaya çittim, karnımı iyice doyurdum. Param yokti pöyle ötedim.
    Bir ay sonra Temel'in yüzü gözü, eli her tarafı sarılı:
    -Ne oldi?
    -Lokantada pi aylik kredi açtılar.

    104
    Dikkatsizlik
    Temel benzin almış, fatura almak için arabasından inip büroya gitmiş döndüğünde arabasının içinde bağırıyormuş:
    -Hırsızlar, tireksiyonumu, çösterceleri, vitesdi çalmışlar yakalayın.
    Benzinci gelmiş bakmış hepsi yerinde.
    -Ne bağırıyorsun. arka koltukta oturursan tabi ki öyle sanırsın.

    103
    Aday
    Temel seçimde aday olmuş. Büyük kalabalığa konuşma yapacak, hazırlanmış kürsüye çıköış, cebi
    nde kağıdı aramış bulamamış.
    -Sevgilu hemşehrilerum, puraya celurken neler söyleyeceğumu pir Allah pir de pen bilurdum. Şimdi ise sadece Allah piliy, konuşmamiz pitmiştur.

    102
    Bit İlacı
    Temel oğlu Dursun'u bit ilacı almak üzere eczaneye göndermek ister. Ancak Dursun eczaneye gitmek istemez.. Babası:
    -Ula uşağum niye kitmeyesun?
    -Uyy... babaciğum,ha utaniyirum da...
    -Utanma uşağım utanma, haçan pi şey sorarsalar sağa, tersun çi pen bu ilaci hediyeluk alayirum

    101
    Prostat
    Temel ile Cemal hastane koridorunda karşılaştılar. Selamlaştıktan sonra, kekme olan Cemal Temel'e sorar.
    - Ha pu pu purada, ne ne ne araysun daa uşağum?
    - Prostatım vardur, pelçi ameliyat olacağum.
    - Pr..Pr..Prostat ne... ne... nedur?
    - Haçan sen nasul konuşuyusun pen de öyle işiyrum.

    100
    Sürücü Hataları
    - Ula Temel!... Sen telefonla çok az konuşan adamsın. Niye ha bu kadar yüksek fatura geldi sana? Sakın bi yanlişluk olmasun?
    - Yok ula!... Arapaların arkasina yazayi "Sürücü hatalarını lütfen şu numaraya bildirin" yazılarından tolayı pende kördüğümi ihpar eteyum da.

    99
    Dükkanda Kim Turiyi
    Temel'in Trabzon şehir merkazinde gayet işlek bir tuhafiye dükkanı vardır. Hayatı devamlı olrak işle geçmiş ve işten başka bir düşüncesi olmayan bir kişidir. Bir gün çok ağır hastalanır. Artık ömrünün son günlerini yaşamaktadır. Yatakta yatarken iniltili bir sesle eşine seslenir.
    - Hanimciğum purdamisun?
    - Hee herif.
    - Oğlum Tursun purdamisun?
    - Hee pobacuğum
    - Kızum Aişee sen ta purdamisun?
    - Hee çanum pubaçuğum penda purdayum
    - Ula! Peki Tükanda kim turuyi?

    98
    Tutmayan Otobüs
    Temel, annesiyle Rize'den Samsun'a seyahat etmrk üzere otobüse binerler. Temel:
    - Anacuğum hiç merak etme! Ha bu otopus, tutmayan otobüstendur ha...! Annesi:
    - İnşallah tutmaz beni da, rahat çiderum.
    - Yok anacuğum yok!... Merak etma) Tutan otopusleri firma ceri alayi.

    97
    Sınav
    Bizim temel matematik öğretmenidir ve öğrencilerini final sınavı yapacaktır. Aynı evde kalan dört kafadar gece geç saatte yattıklarından sınava yetişemezler. Bu aceleyle okula gidip hocayı bulurlar ve yalvar yakar özel bir sınav için Temel Hocayı razı ederler. Temel Hoca:
    -Uşaklar haçan sınava geç kalmanuzun sebebi nedur?
    -Hocam sabah evden çıktık, otobüse bindik, daha 100 metre gitmedik ki otobüsün tekeri patladı. Temel:
    - Peçi oyle olsun çıkarun kağutlarınuzu der, öğrencileri sınıfın ayrı ayrı dört köşesine yerleştirir.
    - Öğrencilerin geçmek için 50 puana ihtiyaçları vardır. Temel kağıdın ön yüzüne herbiri 10 puanlık 4 kolay soru, arka yüzünede 60 puan değerinde şu soruyu sorar.
    - Haçan otobüsün hançı teçerleğu patladi?

    96
    Anlaşilir mi?
    Temel Londra'da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.' ula' diyor
    - Pen aşağudan içki isteriçen Laz olduğum anlaşılır mi acaba?
    Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor....
    - Pahaa pi fiski,,,,,yoh pöyle anlaşilur
    - Pahaa pi raki......'yo pöyle de anlaşilur'
    - Pahaa pi pira... Ha... şimdu oldi pöyle eyidur anlaşulmaz......
    Ve aşağıya iniyor Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor.
    -Parmen paha pi pira
    Barmen Temeli biraz süzdükten sonra soruyor:
    - Birader sen Laz mısın?
    Temel:
    - Uuuy nasıl anladun da?
    - Çünkü burası resepsiyon, bar karşıda.

    95
    Dua
    Tursun Temel'e sormuş :
    - Ula Temel kaç dua piliyusun?
    Temel:
    - Dörd dua pileyrum.
    Tursun:
    - Hancilerini piliyisun?
    Temel:
    - Üç ihlas bir Elham'i piliyrum da.

    94
    Uçak
    Temel Ankara'dan Trabzon'a gelmek için uçak bileti alır. Tam uçağa bineceği sırada merdivenlerden geri döner. Hostes hanım ve görevliler uçuş için hazır olduklarını ve uçağa binmesini isterler. Lakin Temel bir türlü binmez. Sebebini merak eden pilot Temel'e yaklşarak sorar:
    -Beyefendi niçin uçağa binmekten çekiniyorsunuz?
    Temel:
    -Kardeşum, çekinduğum filan yok. Pen pizum Trabzon uçağini pekliyrum. Paksana punun haburasina ANTALYA yazayii daa...

    93
    Gazete
    Temel köylerden hayvan alır satar, geçimini böyle temin edermiş. Yine köyün birinden inek sarın alıp şehre inmiş. Sıkı bir pazarlıkdan sonra ineği Dursun'a satmış. Bir zaman sonra Dursun inekte bir kusur olduğunu anlamış. Temel'i bulan Dursun:
    - Yahu Temel senin inek körmeyi.
    Temel'de cevap hazır:
    - Ula pu inek yiyi mi; yiyi, içiy mi; içiyi, süt veriyimi;veriyi. Haçan ineğe kazetemi okutacaksın?

    92
    Gene mi?
    Temel ikinci defa hakimin karşısına çıkartılmıştı:
    - Gene mi sen? Bir daha karşıma çıkmayacaksın diye sana tembih etmemişmiydim?
    - Haçim bey haçim bey, haçan siz peni hiç körmek istemiyeceğinizi söyleyince, artık hau polislerde peni yakalamazlar sanayidum.

    91
    Su parası
    Temel kahvehane açmış, gelen geçen Temel'e:
    - Temel popağun çani için pi pardak su verirmisin? Diyor ve Temel'de veriyor. Bir iki böyle derken aradan epeyi zaman geçer ve Temel'e sonunda yüklü bir su faturası gelir.
    Temel faturayi öder ve cebinde çay, şeker ve kahve almaya para kalmaz.
    Fatura'nın ardından kahveye gelen ilk müşteri yine Temel'e
    - Temel popağun çani için pi pardak su verirmisin? diyince
    Temel:
    - Ula akşam popami rüyamda gördüm, pağa tetiki; "Ula uşağum Temel, purasi su toldi, penum çannum içun taha kimseye su verme."

    90
    Ayı kadar
    Vaktiyle Temel, Trabzon'dan İstanbul'a göç etmek zorunda kalır. Geçimini el arabasıyla sattağı meyvelerle kazanmaktadır. Temel, sevecenliği ve sıcaklığı ile kısa sürede geniş bir müşteri çerçevesi edinir. Öyleki; ondan birşey almak isteyenler dahi Karadeniz şivesiyle konuşur olur. Temel'i lafta mat etmeye uğraşırlarmış. Bir gün mahalenin delikanlılarından biri armut almaya gelir.
    - İyisünden iki kilo tartarmisun.
    Temel poşeti uzatırken:
    - Armudun iyisini veriyrum sağa, pilmem anlatabiliyrum mi?
    Delikanlı:
    - Temel abi hep pize satayisun ama kendun yemeysun al şurdan bir armut der. İştahlanan Temel poşetteki en gürbüz armutlardan birini seçmersi üzerine delikanlı :
    - Bana deyusun ama kendun de yeyusun armudun iyisuni.
    Temel sakince armudu ağzından çeker:
    - Ha ayu kadar aklım yok mi sanaysun da? der.

    89
    Yantaki komşi da alttaki komşi olmayi mu?
    Öğretmen sınıfa çıkarma işlemi öğretirken küçük sayıdan büyük sayı çıkmayınca yandaki komşudan bir onluk alır, sağ taraftaki sayıya veririz diye tarif eder.
    Öğrenciler işlemi yapar, öğretmen kontrol edince Temel'in yanlış yaptığını görür neden yanlış yaptığını anlamak için nasıl yaptığını anlatmasını söyler.
    Temel:
    - Öğretmenum arkadaşlar hep yantaki komşudan isteyidi ayip omasin teyi na pende alttaki komşutan isteduım, paha o onluk verdi.
    Öğretmen:
    -Oğlum öyle olmaz yandan alacaksın.
    Temel:
    -Öğretmenum ne farkederki yandaki da komşi... alttaki de komşi.

    88
    Öyle da yapılabilir mu?
    Temel okula başladığı ilk gün, ikinci derste ayağa kalkar:
    - Teyze, çişum celdi
    - Öyle olmaz Temel, parmağını kaldıracaksın.
    - Uyyy, öyle da yapilabilir mu?

    87
    Teve küreşecek değil ya
    Gewceyi şehrin ucuz otellerinden birinde geçiren adam, odalara bakan görevliye telefon eder:
    -Burası nasıl otel böyle, bütün gece fareler güreş etti.
    Otel görevlisi olan teml aldırmaz bir tavırla cevap verir:
    -Siz ha bu odayi kaç parya tutuniz peyefendi?
    -500.000 liraya
    -E o zamaninsaf edun. 500.000 liraya size teve küreştirecek teğilduk ya...

    86
    O Bayburt'li dur
    Öğretmen ilkokul birinci sınıf öğrencilerden birine (kedi miyav dedi) cümlesini okumasını söyler. Öğrenci ıkılır, sıkılır ve kekeler. Sonuçta okuyamayınca yanında bulunan arkadaşı Temel güler. öğretmen neden güldüğünü sorduğunda,
    Temel:
    -Öğretmenim oni okuyamaz.
    Öğretmen:
    - Niçin oğlum?
    Temel .
    - O Bayburtlidur, kediye pisuk der.

    85
    Hakkuğuzi Helal Edun
    Temel İstanbul'dan Rize'ye seyahat etmektedir. Arka koltuklarda Cemal ile Dursun habire sigara içmekte ve Temel'i dumana boğmaktadır.
    Temel ineceği sırada helallik istemek üzere Cemal ile Dursun'a dönerek:
    - Ula uşaklar bağa hakkuğunuzi helal edun.
    Cemal ile dursun şaşırarak sorar. Ula Temel ne olayi, bu da nereden çikti, hem saha ne hakkimuz olacak da?
    -Olmaz olur mi uşaklar, hağu mertlerun parasinni siz verdunuz, İstanbul'tan puraya oretal içeyruk.

    84
    Peş kişiluk
    Cemal, silahçı dükkanına girer,
    -Ha pi tapanca almak isteyrum.
    Satıcı sorar:
    -Nasıl bir tabanca?
    Cemal:
    -Peş kişiluk.
    Alıntı :www.trabzon.tc

    83
    Gelişme
    Karadenizli doktor, hastasına sorar:
    -Omizun hala ağrıy mi?
    -Evet Doktur bey.
    -O zaman sıcak havlu koyacasun.
    Koltukta rahatsız oturan hasta şaşırır.
    -Ama toktor pey, iki kün önce keltuğumte puz torpası koymami söylemiştinuz, unuttunuz mi?
    -O iki kün önce idi...Tıpta hiç ilerleme olmayacak midur?

    82
    Pakamam
    Ölüm döşeğinde karadenizli son nefesini vermekte olduğuna inanır ve can havliyle bağırır.
    -Kari, kari, öleyrum çabuk kel.
    Yan odadan karısının sesi duyulur:
    -Uy efendu kelemem... Pileysun ölilere pakamayirum.

    81
    Deniz bitmiş
    Açık denizde geminin kaptanı ölünce Karadeniz'li diyerek Temel'i kaptanlığa getirirler. Bir gün derken işler iyi gider, fakat üçüncü gün sabaha karşı gemi karaya oturunca bütün tayfalar; -Ne ettin de karaya oturttun gemiyi kaptan? Diye sorunca Temel cevap verir:
    -Pen pişey etmedum... Teniz pitti.

    80
    Ağır Yük
    Temel kaynanası ile birlikte İstanbul'a giderken bindikleri gemi yolda fırtınaya tutulmuş ve batmak üzere imiş. Kaptan anons yaparak yolcuların ağır eşyalarını denize atmalarını istenmiş. Temel'in kaynanasını suya attığını gören kaptan sormuş:
    -Kadını niye denize attın?
    Temel:
    -Penum en ağır yüküm oydi.
    Diye cevap vermiş.

    79
    Dördüncü motor
    Temel Reis, İdris Reis'le birlikte uçakla İstanbul'a gidiyorlarmış.
    Bir sarsıntı olmuş herkeste bir telaş, derken, pilot konuşmuş:
    -Bir motorda arıza var ama üç motorla biz gideriz. Meraklanmayın.
    Onbeş dakika sonra bir ses daha ve yine pilot:
    -Bir motor daha stop etti ama meraklanmayın iki motorla gideriz.
    On dakika sonra üçüncü motor stop etmiş ve pilot uçağın bir motor gidebileceğini söylemiş.
    Temel Reis dayanamayıp:
    -Ula İtris Reis, istermisun şimti törtünçü motor da pozulsun ta hepten havada kalalum.

    78
    Hediyelik
    Temelin bütün ev halkı uyuz olmuştur. Herkesi bir kaşıntı alınca babası, Temel'i eczaneye yollayıp uyuz ilacı aldırmaya karar verir. Temel'e:
    -Uşağum, al şu parayı, kit eczaneten uyuz ilaçı al...
    Temel tam kapıdan çıkmaktadır ki babası bağırır ardından:
    -Eczacu sorarsa sakun pize altuğunu söylema uşağum, sonra hercese rezul oluruz. Hetiyeluktur tersun...hetiyeluk...
    Alıntı :www.trabzon.tc

    77
    Bozuk kamyon
    Temel üç beş kuruş birikmiş parasıyla bir kamyon alıp çalıştırmaya niyetlenmiş. Kamyon fabrikasına gidip bir kamyon almış. Şöforlüğü de olmadığından yanındaki şöfor arkadaşı ile beraber Trabzon'a doğru yola çıkarlar. Birkaç saat gittikten sonra kamyon bir kütürdü çıkartarak durur.
    Temel sorar:
    -Hapu kamyona ne olti?
    Şöfor cevap verir:
    -Vites koli kırıldi.
    Temel hemen sinirlenerek;
    -Pelliyti, yola çıktuğumuztan Peri viteslan oynayi turıysun. Der.
    Alıntı :www.trabzon.tc

    76
    Keçi gözü
    Çok uzun yıllar önce ameliyatların açık havada yapıldığı bir dönemde, Temel, göz ameliyatı için masaya yatmış. Doktor birini çıkarıp gerekli ameliyatı yaparken gökten süzülen bir atmaca gözü kaptığı gibi havalanmış. Gözden ümidi kesen Doktor çaresizlik içinde kıvranırken merada otlayan bir keçiyi görmüş, hemen koşup boğazladığı gibi keçinin gözünü çıkartıp Temel'e takmış. Durumdan haberi olmayan Temel bir süre sonra taburcu olmuş. Aylar sonra Temel Doktoruyle yolda karşılaşmış. Doktor Temel'e sormuş;
    -Nasıl, ameliyattan sonra gözünden memnun musun?
    Temel cevap verir;
    -Allah razı olsun. Közlerum eyi köriy ta yalnız habu sağ közümte pi tuhaflık var. Pir yeşilluk kördum mi ayaklarum peni oriye çekiy.

    75
    Burda Adam mi varidi?
    Temel kahvahaneye girerken arkadaşları şaka olsun diye selamını almamaya karar verir. Bu sırda Temel içeri girer.
    -Selamunaleykum
    Kimseden sess yoktur. Temel sinirlenerek başlar üstündekileri çıkarmaya, sıra pantolonuna gelince, arkadaşları şaşkın bir şekilde:
    -Ula tur nayapayisun?
    Temel gayet ciddi bir şekilde
    -Allah Allah, purda adami varidi?

    74
    İki Köfte
    Temel hastalanır ve doktora gider, tahliller, filmler derken hastalık çıkar. Perhiz yapmalıdır. Üzgün eve gelir. Komşular eve gelir sorarlar:
    -Anlat pakalum teml, toktor ne tedi?
    -Ne tiyeçek, hiçbir şeyun tadi kalmati, bağa perhizlusun, künte iki köfte ancak yiyepilirsun tedi, pen iki köfte ile toyar miyum?
    -Ula tetuğun şeya pak, senda köfteleri püyük püyük yapup yersun.

    73
    Vurduk Oni!
    "Babam oldu!" demis, Temel..
    Ilyas sormus "Neden oldu?"
    "Apartmanin sekizinci katinin balkonundan dustu!"
    "Eyvah parcalandi mi?"
    "Yok, giristeki bakkalin tentesine dusunce oradan havalanip karsi apartmana yoneldi."
    "Apartmana mi carpti, nasil oldu?"
    Temel, "Yok, karsi apartmanin balkonunda camasirlar asili idi. Camasir ipine vurup fabrikanin bahcesine dustu.
    Ilyas, "Orada mi oldu?"
    "Yok, fabrika celik yay fabrikasi, bahcedeki yaylarin uzerine dusup havalandi yeniden..."
    Ilyas,"Peki sonra?"
    Temel sinirlenir, "Sonrasi ne?
    Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk oni!"
    Alıntı :www.trabzon.tc

    72
    Garip şaka
    Yakın arkadaşları Temel'e bir şaka yapmak için;
    -"Temel, Hasan öldü biz yıkamaktan çok korkayiruk. Onu sen yıkar mısun. " Demişler.
    Temel, Hasan'ın ölüsünü, arkadaşlarını kırmayarak yıkamaya razı olur ve hazırlanır. Yıkama sırasında Hasan'ın el ve kolları hareketlenir ve garip sesler çıkarır. Temel'in uzun süre içerden çıkmadığını merak eden arkadaşları içeri girince şaşırırlar:
    -Ula Temel ne yaptun? Diye hayretle sorarlar.
    -Pir taha pana yari canlu insan ketirmayun. Ellerum, oni boğasıya katar kopti. Der.
    Alıntı :www.trabzon.tc

    71
    Her halde
    Temel, organ bağışında bulunmak istemişti:
    -Tilumi pağışlamak istetum. Olmaz" tetiler.
    Cemal
    -Neten açapa?
    Temel
    -Her halte şivemi peğenmediler.
    Alıntı :www.trabzon.tc

    70
    İnanmayisanuz kitun pakun
    Temel çevresini saran gençlere cesaret aşılıyordu.
    -Siz istersanız her işte paşarili olursunuz. Mesela Ay'a çiktuğum zaman...
    Gençler kahkahayla gülünce,
    -Yahu inanmaysanuz Ay'a çikup pakun. Eğer Ay'da Kırkbeş numarali ayaklarumun izi yok ise gelun, ne tersanuz teyin.
    Alıntı :www.trabzon.tc

    69
    Bilmece
    Kayseri 'li, Temel'i saf bularak:
    -Gel birbirimize bilmece soralım. Sen bilirsen bin lira veririm ben bilirsem beş yüz lira alırım. Demiş.
    Temel:
    -O halde sor pakalum.
    Kayseri'li;
    -Önce soruyu sen sor.
    Temel:
    -Peki üç ayaklı hayvan hankisitur? Diye sorunca Kayseri'li düşünür, taşınır cevap veremez. Ve bin lirayı öder Temel'e. Kayseri'li, sıra bende demiş ve sormuş:
    -Merak ettim bana sorduğun hayvan neydi? Temel:
    -"Pen ta pilmeyirum. Al şu peşyüz lirayı" der.
    Alıntı :www.trabzon.tc

    68
    Balık yağı
    Hastanede günlerdir perhizde olan Temel'i sabah vizitesinde muayene eden doktor.
    -Ateşin biraz düşmüş ama çok zayıfsın. Kaç gündür yemiyorsun?
    -On küntür.
    -Kimbilir canın ne yemekler ister. Balık severmisin?
    Ağzı sulanan Temel:
    -Hem ta nasil!. . Deyince, doktor hemşireye döner;
    -Yemeklerden sonra bir kaşık balık yağı vermeyi unutmayın.
    Alıntı :www.trabzon.tc

    67
    Borç
    Temel, bir gün kendine borcu olan bir adamdan, verdiği parayı geri almak istiyor. Borçlu olan adam Temel'i her görüşünde kaçıyor. Temel düşünür ve mezarlığa gider. Beş altı gün mezarlıkta kalır.
    Bunu gören bekçi, Temel'e sorar:
    -Sen manyak mısın kardeşim? Kaç gündür buradasın? Temel de:
    -Pir atamun pana porcu var. Peni her körtüğünte kaçayi. Elpette pir kün o puriye kelir.
    Alıntı :www.trabzon.tc

    66
    Saat Kaçtur
    Temel, boks maçında dayak yiyerek yere yıkılmış. Hakem Temel'in başında 1, 2, 3, 4...saymaya başlamış. Temel'in menejeri Dursun,
    Temel'in kulağına eğilerek:
    -Sakın 9'dan önce kalkma,
    Temel uflayarak puflayarak mırıltanır
    -Şimti saat kaçtur?
    Alıntı :www.trabzon.tc

    65
    Nenem öldi
    Karadenizde durumu iyi ve yaşlı insanlar birden fazla evlendikleri gibi karısı öldüklerinde tekrar evlenirlerdi. Temel bir gün patronuna:
    - Efendum cenazem var pağa bi izin.
    - Cenazenmi var? Başın sağolsun. Kim öldi..
    - Nenem
    -Nenemmi? İki senede bu üçüncü nenenin ölümüyle ilgili izin isteği.
    - Toğru deyisunuz ama napayım. Dedem karisi öldükçe yeniliyor, o da ölüyor daa.

    64
    Aişe Nene
    Temel, nenesi Aişe'yi zorla kandırıp tiyatroya getirdi. Aişe nene ilk kez tiyatroya gidiyordu. Oyun başlar. Oyunun bir sahnesinde rol gereği zavallı, perişan bir ihtiyarı oynayan oyuncuyu görünce, torunu Temel'e:
    - Hay lanet olsin havu fukaraluğa. Habu kerip ehtiyarun ayağuni kimildayacak hali yok. Parasi osaydı haburda üç kuruş için ak sakaliyla kendini rezil eder miydi?

    63
    Peni arayi
    Fadime yine hamile kalmıştı. Eve gelen misafir arkadaşlarına ilk defa hamile olduğunu söyleyince oğlu Temel:
    - Anaaa hamileluk nedur?
    - Oğlum, karnumda yeni kardaşun var, dedi. Temel'in gözleri dehşetle açıldı.
    - Karnunda çecuk mi var?
    - Heee
    - Peki ana oni nasi yedun karnuna girdi?

    62
    Peni arayi
    Bir köy okulunda okula yeni başlayan öğrencilere, öğretmen nasihat ediyordu:
    - Bakın çocuklar. Hayvanlar hiçbir zaman öpülmemelidir. O taktirde hastalık bulaşır. Bana bir örnek verebilirmisin Temel?
    - Verurum öğretmenum. Teyzem, evdeki pisiği tevamli öpeyi idi.
    - Eee sonra?
    - Sonrasi öğretmenum pisik öldü daa.

    61
    Peni arayi
    Temel bir avukat yazıhanesine gider. Avukata:
    - Karim geçeleri o meyhane senun bu bar benum tolaşup duruyor.
    - Vayy! Demek kötü yola sapti ha!
    - Ne kötü yoli avukat pey. Bi daha ole bişe teme vururum seni. O oralarda sadece peni arayi.

    60
    Pulaşıklar
    Birgün çok iri ve şişman olan Dursun ile çok ufak tefek zayıf olan amcasının oğlu Temel ile sohbet ediyorlardı. Dursun:
    - Ula Temel, havu haline bak. Sanki açluktan kiriluysun. Görenda memlekette kitluk var sanacak.
    - Hee. Toğri tiyisun aslinda. Ama seni kören da bu kitluğun sebebini anlar.

    59
    Pulaşıklar
    Temel yeni evlenmişti. Birgün amcaoğlu Dursun muhabbet ederken ona:
    - Puğün yenkeni sevindurdum. Bi pulaşuk makinası hediye ettum oğa deyince Dursun:
    - İyi ama penum pilduğum o çamaşır makinasi istemeyi miydi?
    - Hee, istemesine isteyidi da pulaşıkları da pen yıkaydum sen oni biliy musun?

    58
    İki kaynana
    Temel, ikinci sefer evlenmişti. Bir arkadaşı diğerine:
    - Ula piliymusun Temel ikinçi tefa evlendi
    - Uh! Salah midur, nedur?
    - Niye?
    - Niyesi varmi daa. Piz bi kaynana ile paş edemiyruk, onun iki kaynanasi oldi daa.

    57
    Cülmek
    Temel kahvede bir masa etrafına oturan dört kişiyi görünce gülmeye başlar. Neden güldüğünü sorarlar. Temel:
    - Uyyy pirunuz Recep, öbürünüz Şaban, diğerinuz Ramazan, ha pu da Payram'dur. Siz olsaydunuz cülmezmiydunuz?

    56
    Ne anlıyorsunuz?
    Dilbilgisi dersi sırasında öğretmen, öğrencilerine:
    - Okumadım, okumadın, okumadı deyince ne anlıyorsunuz? diye sorar.
    Ön sırada oturan Temel hemen soruya cevabı yapıştırır:
    - Hiç kimse okumamış efendum.

    55
    Ne zaman
    Temel akşam üzeri tarladan elinde kazması dönmektedir. Yorgundurda. Tam caminin önünden geçmekteyken kazmasını bırakır ve elini cami avlusundaki mezarlara uzatarak:
    -Uyy, haçan siz işinizu kücinizu ne zaman pitidinuz ha puraya yatayisunuz?

    54
    Tirek
    İYeni iş yeri açan Temel, tanıtım için hazırlattığı reklam levhasını yol üzerindeki elektrik direğine astırınca TEDAŞ"tan bir yazı gelir. Yazı da elekterik direğine levha asmanın izne ve ücrete tabi olduğu belirtilir. Yazıyı okuyan Temel, kısa ve özlü cevabını yazıyla verir.
    "Pen levhamdan memnunum.siz tireğunuzdan memnun değulsanuz oradan alun"

    53
    Yarım iğne
    Temel, hastalanan çocuğunu doktora götürür. Doktor gerekli muayyenesini yapar ilaçlarını yazar. Reçeteyi Temel'e uzatarak:
    -Şurubunu günde üç kez içireceksin, iğnede yazdum. Onları da günde bir defa yarım vurduracaksın.
    Reçeteyi alan Temel muayenehaden çıkar gider. Eczaneden aldığı ilaçları evde açıp bakınca kafası karışır ve doktoru telefon ile arar.
    - Doktor bey, çocuğa yazdığın iğnelerin yarısını bugün yarısı yarın, şeklinde mi vurduracağız. Diyince doktor sinirlenir ve tekrar izah eder.
    - Beyefendi iğnelerin sadece yarısını vurduracaksın. Temel cevap verir.
    - Tamam toktorum kızma anladım şimdi. Kutuda on tane var peşini pugün, peşini yarin furduracağım.
    52
    Ayni yaştadur
    Temel, dizinden rahatsızdır.Doktora gider. Doktor:
    - Rahatsızlığın nedir? diye sorar.
    - Tizum ağruyi.
    - Amca, yaşlılıktandır.
    - Madem oyle, ebir dizum ta ayni yaştadur. o niye ağırmayi?
    51
    Çamurlanmasın
    Temel tarlayı çapa yapıyordu. Yanından geçen arkadaşı Dursun, Temel'in koskoca yeri bu kadar çabuk kazıdığını görünce şaşırır ve sorar:
    - Ula Temel ne çabuk gazidun burayi?
    - Ben gazimayrum, gazma gaziyi.
    - Madem gazma gaziy, niye birakip eve gitmiysun, bırak da gazma gazisun.
    - Sapini tutarum ki çamurlanmasun.
    50
    Hayal
    Dursun yolun kenarına oturmuş el kol hareketleriyle kendi kendine konuşuyormuş. Oradan geçmekte olan teml:
    - Ula Tursun ne yapayisun?
    - hiç sorma Temel, kurayirum 15 milyarluk hayal, ev alayirum, araba alayirum ama anlamayirum uşaği evlendirmeye para kalmayi.
    Temel:
    - Ula uşağum ondan kolay ne var. Kur 50 milyarluk hayal... işleruni rahat kör.
    49
    Canları ne isterse
    Bir zamanlar, her şeyden vergi alınırdı. Vergi görevlileri Temel'in evine gelmişler. Besili semiz tavukları görünce sormuşlar.
    - Sen bu tavukları neyle besliyorsun böyle hepsi semiz?
    - Misurla.
    - Vay, senin demek tavuklara yem olacak kadar mısırın var ha... Şu kadar daha vergi yazıyorum sana. Der ve gider, ertesi sene aynı kişi:
    - Sen bu tavukları neyle besliyorsun böyle hepsi semiz?
    Geçen seneden ağzı yanık olan Temel:
    - Ula uşağum, haçan özel bir yemum yoktur. Ben onlarun üç beş kuruş atayrum, onlar canlari ne istersa onlari alup yiyiler.

    48
    Konuşmam yasakmış
    Temel, otobüste cep telefonu ile konuşmaktadır. Konuştukları öyle pek ortalıkta konuşulacak gibi değilmiş. Yolcular Temel'i uyarır. Bunu üzerine Temel:
    -Ula Çemal, otopüsün içinde konuşmam yasakmuş. Otopüste değilasan sen konuş saha yasak değuldur, pen tinleyirum.
    47
    Biz daha çok attık
    Hoca sınıfta deney yapmaktaydı. İki kap almış birinde normal musluk suyu, birinde bol tuz katılmış su. Hoca'nın elindeki iki yumurtayı iki kaba da bırakır. Tatlı suya konan yumurta batıyor. Tuzlu sudaki batmıyor. Temel bu sırada kendi dünyasında dalmış gitmiş, hocayı dinlemiyor, kah yanındaki arkadaşlarına laf atıyor, kah elindeki kağıda bir şeyler karalıyordu. Hoca bir iki kez ikaz etti ise Temel oralıklı olmaz. Bakdı olacak gibi değil Temel'i sözlüye kaldırır.
    - Temel söyle bakalım oğlum, bu yumurtaların biri batıyor diğeri batmıyor niçin?
    Dersi dinlememiş olan :Temel:
    - Padan tavuk yumurtasıdır, tavuk yüzme bilmediği için padayi, yaüzen ördek yumurtasidur, ördek yüzme pildiğu için yüzeyi.
    46
    Birinci kim oldu?
    Dursun bir takımın antrenörü olmuş. Takımla beraber Eskişehir'de yapılan İllerarası Türkiye Şampiyonasına gitmişler. Yapılan müsabakalarda finale kadar yükselmişler. Finalde İstanbul İl Takımıyla birincilik için müsabaka yapmışlar, yenilmiş ve ikinci olmuşlar. Bu arada Dursun'u en iyi arkadaşı Temel aramış.
    - Alo Tursun, ne haber nasilsun?
    - Eyuyum, Temel sen nasilsun?
    Gibi konuşmaların ardından Temel maçların sonucunu merak ederek Dursun'a sormuş.
    - Ula tursun, müsabakalarda ne yaptunuz?
    - Final maçında İstanbul İl Takımına yenulduk ve iginci olduk.
    Temel:
    - Peki pirinci kim oldi daa...
    45
    Biz daha çok attık
    Temel ve arkadaşları kırda piknik yaparken tabancalarıyla bir kaç kutu mermi atarlar. Olay yerine jandarma ekipleri gelir. Temel jandarma ekibine:
    - Komudanum şardolsun bi dane mermi atmaduk der. Komutan inanarak gider. Arkadaşlarından birisi Temel'e:
    - Ula Temel, boyle yalana habole yemin edulur mi?
    - E uşaklar ben oğa bidane mermi atmaduk dedum. On kuti admaduk demedum ya.
    44
    Teknoloji İlerde
    Nenesi ilkokul birinci sınıfa giden oğlu Temel'in gözleri kapalı yazmaya çalıştığını görünce:
    - Uşağum ne yapaysun?
    - Fişlerumi yazayirum nene.
    - Haçan niçun közlerun kapali yazayisun? Habuni pakarak yazsana!
    - Neneçuğum öğretmen pize fişleri bir yere pakmadan yazun tedi.
    - Ya bak haburiye, zaman ne kadar teğişti. Uşaklara pakmadan yazmayi öğretiyler.ı43İşler ceri kalmasun
    Temel arkadaşlariyla fidan çukur açıyormus, bir grup da açılan çukurları fidan dikmeden kapatıyormuş.
    Bu işten pek bir şey anlamayıp da soranlara Temel şöyle cevap veriyormuş,
    - Bi gurup daha vardi, onlar da fidan tikiyidi, bucün celmedular, piz de pizum işler ceri kalmasun tiye çalişiyiruz.
    42
    Güzel dul
    Temel'e hani sen guzel bir dulla evlenecektin, ne oldu diye sormuşlar.
    - Kocasinin olmesini pekleyirum, demiş.
    41
    O kadar çirkinmidir?
    Cemal Temel'e evlenmesi icin kiz oneriyormus.
    - Senun yerinde olsam o cizla cozi kapalu evlenurdum.
    - Neden, o kadar çirkun midur, diye sormus Temel.
    39
    Manalı manalı
    Temel otobüse binmiş. Sormuşlar,
    - Ne yaptin, pilet aldin mi?
    - Piletci sançim pilet almamuşum kibi pağa manali manali paktu.
    - Peki sen ne yaptn?
    - Pen de sankim pilet almişum gibi ona manali manali paktum.
    38
    Her ihtimale karşı
    Temel Cemal'e anlatiyormus.
    - Pi herif bağa cok sempatiksinuz dedi.
    - O da ne demektur?
    - Pen de pilmeyrum ama, onun içun her ihtimale karşi furdum oni.
    37
    Duymasın Diye
    Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanlari bir bakmis
    Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
    - N'apiyorsunuz, demis.
    Temel:
    - Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo paga.
    - Peki Cemal'in kulaklarindaki pamuk ne?
    Temel:
    - Mektubi tuymasin diye....
    36
    Fark
    Temel'e sormuşlar,
    - Evli kadin ile dul kadin arasinda ne fark vardur?
    - Tul kadin kocasinin nerede olduguni pileyi, evli kadın pilmeyi.
    35
    İlk günden
    Dursun Amerikaya kider. 5,6 ay sonra arkadasi Temel'i ariyor:
    - Ula Temel haçan cabuk buraya kel. Temel:
    - Niye la Tursun? Dursun:
    - Ha burada cabuk zengin olayisun. Temel:
    - Ne is yapacagum? Dursun:
    - Ula sirf yere duşsen paralari topla yeter.Baska is yapma. NeyseTemel Amerika'ya gidiyor.Ucaktan iniyor.Taksi
    garajina giderkenbakiyor yerde 100$.Temel kendi kendine:
    - Ula ilk gunden mi ise başlayacaguz. diyor ve yerdeki parayi almadan yoluna devam ediyor.
    34
    At olayı
    Temel ile Dursun tatile giderler. Bir otele yerleşip at alırlar ve gezerler. Akşam atlarını bağladıklarında Temel Dursun'a::
    -Ha Dursun ben kendi atımın kuyruğunu keseyrum ki yarın bindiğimizde atları karıstırmayalım.
    Dursun da tamam dedikten sonra atın kuyruğunu keser. Bunu goren bir adam ne icindir bilinmez diğer atın da kuyruğunu keser. Derken sabah atlara binmek icin geldiklerinde iki atın da kuyrugunun kesik oldugunu görünce biraz kızarlar. Ama bu günlük idare edelim diyerek rasgele binerler. Akşam otele gelip atlarını bağlarken bu sefer Dursun Temel'e söyle der:
    -Ula Temel ben kendi atımın sağ kulağını keseyrum. Ve keser... Diğer adam öbür atın da kulağını keser. Sabah yine kalkıp atları görünce kızarlar yine idare edelim deyip tekrar gezerler. Akşam geldiklerinde Temel atının sol kulağını da keser. Diğer adam da boş durmaz o da keser. Sabah bunu gören kafadarlar çok kızarlar. Temel sinirli sinirli:
    -Ha Dursun bu böyle olmayacak sen siyah ata bin ben beyaz ata...
    33
    Atalarımız
    Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir.Amerikalılar anlatmaya başlar :
    -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk.Öyleyse bizim atalarımız
    asırlar önce telefon kullanmışlardır.
    Sıra Türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya:
    -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık.Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.
    32
    BMW
    Temel BMW almış ve on saatte Rize'ye varmış. Dönüşte, BMW ile geri geleceğim karşılayın diye İstanbul'a telgraf çekmiş. Temel 40 saat sonra varmış, merakla sebebi sorulunca
    -Pu BMW'lerin ileri pes vitesi, ceride ise sadece pi vitesi var.
    31
    Dik Açı
    Temel kolej sınavına hazırlanan oğluna yardım ederken sormuş
    -Su kaç terecede kaynayi?
    -Toksan terece, deyince
    -Pilemedun, demiş, toksan terecede dik açı kaynayi!
    30
    Buzdolabı
    Eve geç saatte zilzurna sarhoş gelen Temel, yatmadan önce tuvalete gider.Daha sonra yatak odasının ışığını
    yakar kapıya dayanır.Gözleri kamaşarak uyanan Fadime'ye :
    -Ula kari der, sana helal olsun.Sen Rize'nin en iyi karisusun.
    İltifata alışık olmayan Fadime :
    -Ne oldi herif nereden icabetti bu laflar?
    -Daha ne olsun.Biraz önce tuvalete su dökmeye gittum.Tuvaletin kapisuni ne güzel yaptirmişsun öyle, kapiyi
    açunca elekturuk kendiluğundan yanayi, deyince, Fadime yataktan fırlar ;
    -Ula herif sen buzdolabuna işedun ya!
    29
    Çevreci
    Sabahın erken saatinde avdan dönen Temel, kayığını kıyıya çektikten sonra balıkçı kahvesine doğru yürür.
    Kahvedekiler yalnızca sağ ayağı dizine kadar ıslak olan Temel'e sorarlar :
    -Ula, balık vuriy mi?
    Temel :
    -Yok yahu ne gezer.
    -Madem baluk vurmayi ayağın niye dizine kadar islandi.
    Temel küçümseyerek yanıtlar :
    -Uşağum, haçan denizde sigara içeyrim.İzmariti suya atınca basıpta söndirmeyecek miyum oni?
    28
    Firar
    Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık rahatsızlanmakta haftada bir doktora gitmektedir.
    Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı, sonra kolu, eli...
    Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülümseyişle :
    -Uy! hemşerum sanmaki anlamayirum.Bağa öyle geliyi ki galiba sen kisim kisim firar edeysun...
    27
    Kanun
    Küçük Rıza okuldan dönmüştü.Babası Temel'e anlattı:
    -Baba bilirmisin, yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havada uçacaktık?
    -Vay anasını, dedi Temel.... Peki ne zaman kabul edilmiş bu kanun?
    26
    Prensip
    Temel askerliğini bahriyede denizaltı eri olarak yaptığını anlatmaktadır.
    -Bu tenüzaltı tetugun da nedür, diye sorarlar.
    -Ha bizim takalarin denizin altinda gidenidur.
    -Kapaklarini kapatayi, batayi, tüşman çörünce kapaklarini açayi, mermilerini atayi.
    -Haçan o teduğun olur mi? Kapaklarini açar da o takaya su cirmez mi?
    -Haçan sen tenüze cirmedun mi?
    -Cirdum.
    -Hiç sıçmadin mi?
    -Sıçtiim.
    -İçine su kacayi mi, da. İşte pu prensiple calişayi.
    25
    Son Nefes
    Temel'e sormuşlar:
    -Hangi nefesleri çok seversin ?
    Temel cevap vermiş:
    -Cigaramun ilk nefesiyle, kaynanamın son nefesini.
    24
    Ajan
    Bizim Temel ajanliga soyunmus ve talimatlari ogreniyor tabi ajan oldugu icin temel isminin yerine takma isim kullanmasini soyleyip takma ismini mustafa koyuyorlar ve Temeli Ingiltereye gonderip oradaki ajanlarla tanismasini soyluyorlar bizim Temel de İngiltereye gidiyor ve ajanlarin bulustugu bir bara giriyor burada karsisina cikan birine tanismak icin adini soruyor: tabi ingiliz cevap veriyor: Bond, James Bond da bizimkine adini soruyor bizim Temel de : Tafa , Mustafa
    23
    Boynuz
    Temel bicün keçinin boynuna tasma takmış kezdiriyurmuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp, Ula Temel Napiysin demiş.
    Temel; Ula cörmiymisin Çöpeğimi cezdurayrum demiş.
    İdris; Ula bunun boynuzlari var.
    Temel; Valla ben onin özel hayatina karışmayrum demiş.
    22
    Şöförü Unuttu
    Rize'ye iki katlı otobüs ilk kez gelmiştir. İnsanlar hayretle otobüsü izlemektedir. Otobüs şöförü otobüse binme izni verir. Her iki kat Rizelilerle dolmuştur. Yolcular araba ile bir tur atmak isterler. Şöfor kırmaz onları. Tur başlar, az sonra üst kattan müthiş bir gürültü gelir. Üsttekiler bağırmaya başlar.
    - Habu arabayı Cavur ayi yaptı ama, üst katın şöförünü unuttu. İndirin bizi aşağı.
    21
    Işığı Gören Geliyi
    Rize köylerinin biri.Gece. Henüz köylere elektriğin gelmediği günlerden biri. Ebe doğum yaptırıyor. Temel de ebeye yardım olsun diye beş numara lambayı eline almış ışık tutuyordu.
    Önce bir bebek doğdu, sonra ikinci ve nihayet üçüncü...
    Temel dayanamayarak;
    - Ebe hanum, ebe hanum lambayi sondureceğum, ışığı cören geleyi, ışığı cören geleyi,
    20
    İstanbul kadar ben senin baban olayım
    Temel gemi ile İstanbul'a gitmektedir. Biletsizdir. Bilete verecek parasıda yoktur. Gemide bilet kontrolunu yapan gemicilerin başı Sefer Reis'tir. Yapılan kontrolde Temel'in biletsiz olduğu anlaşılır. Cezalı bilet alması gerekmektedir. Ben Sefer'in babsıyım diyerek bu sıkıntıdan kurtulmak ister. Gemicileri inandır. Gemiciler Sefer Reis'e babasının gemide olduğunu söylerler. Sefer Reisa halden anlayan biridir. Temel'i kamerasına alır.Babalık davasını Temel'e sorar. Teml düştüğü zor durumdan kurtulmak için:
    - İstanbula kadar ben senun baban olayım, ondan sonra hep benum babam olursun, der.
    19
    Temel'in Muskacılığı
    Temel köye cinculuk etmektedur. Bir gün komşulardan biru celur. Muska yaptırmak istediğini,bir kadını sevduğunu, kadının yüz vermediğini, kendine meyletmesi için bir muska yazmasını ister. Temel muskayı ister üzerine iki misli da para alur. anacka karının tavrında herhangi bir değişiklik olmaz. Muskayı taşıyan adam sonunda muskayı açar. Kağıtta şöyle yazılıdır.
    - Karısı olup da başkasının bakanın....
    18
    Önce Isunalum
    Temel'in evi yanmaktadur. Köylüler öteye beriye koşup evi söndürmeye çalışuyrken bakarlar ki Temel hiç alduruş etmemektedir. Mevsum da kıştur.Evin de öyle sönecek durumuda yoktur. Temel komşulara bakar bakar seslenur :
    - Ula uşaklar celun önce ısunalum, sonra evu söndürüruk.
    17
    Gözlerum Zayifladi
    Holo Dede'yi camide namaz kılarken gören ahali her zamanki gibi takılır:
    - Holo Dede, de bize bi yalan
    -Deli misunus? Camide yalan söylenur mi? Günahtur. Birakun yalanı da size bir şey anlatayum.Geçen dağda çerik (çam kalas) yaparken büyük bir gürgene rastladuk. İki gündür balta vuriyiruk oğa, baltanun sesi birbirumuze gitmedi.
    - Nasil bir şeydur bu?
    - Toplanalum haburiya onbeş adam anca kaplayabiluruk oni.
    Gurgeni merak eden ahali göstermesi için Holo Dede'ye yhalvarırı. Holo Dede ısrarlara dayanamaz, ahaliyi toplar ağacın olduğu yere götürür. ahali karşısında küçük bir gürgen görünce şaşırır:
    - Hane onbeş adamun sarduğu gurgen bu midur?
    - İyi göremedum demek ki, her halde gözlerum zayıfladi.
    - Yahu iki gün balta vurdunuız da sesunuz birburunuze gitmedi.
    - İyi duyamadum demek ki, her halde kulaklarum zayıfladi.
    - Yahu Holo Dede yalan olur da bu kadar olir mi?
    - siz bağa camenun içinde bi yalan de dedunuz. Korktum günahtan diyemedum yalan. Benda anlattum size buni. Aha gurgen! Yalan demedum hoş! Ama biraz abarttum!
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996:Menderes Yanık'tan derlenmiştir.
    16
    Aha Size Yalan
    Pilihoz deresinden Memiş Dede'ye Holo Dede derlerdi. Holo Dede şakayla karışık çok yalan söylerdi. Şakayla yalanı bir tutardı. Bütün köylü onun bu huyunu bilirdi. Ona zaman zaman takılırlardı. Böyle bir günde Holo Dede baltası omuzunda dağdan inerken ahaliyle karşılaşır. Selamlaştıktan sonra ahali Holo Dede'ye takılılarr:
    - Yahu Holo Dede, bize bi yalan söyle da,
    Holo Dede, üzgün, bir o kadar da kızgın bir tavırla:
    - Yahu ne deyi sunuz? Şimdi yalanun sirasi midur? Babam elmiştur duymadunuz mi? Birakun de eve gideyim.
    Der ve yoluna hızlı adımlarla devam eder. ahali bu durum karşısında çok üzülür. Konu komşuya haber verir ve Holo Dede'nin evine giderler. Ahali eve gidince, gördükleri durum karşısında şaşırılar. Holo dede, ateşliğin başında babasına taze mısır (hılça) pişirir bulurlar. Ahali duruma çok şaşırır; Holo Dedeye'de çok bozulur:
    - Yahu Holo Dede, hane senun baban elmiş idi.
    Holo Dede, muzip bir şekilde güler ve der ki:
    - Siz benden yalan deme mi istememiş miydunuz? İşte, aha size yalan.
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996: Menderes Yanık'tan derlenmiştir.
    15
    Kazitun Oni Benden
    Potamyalı Dede banyoda düşüp ayağını incitince doktora gider. Doktor muayene ettikten sonra ağrıyan yerlerine sürmesi için Bengay verir. Eve gfidince merhemden incinen yerlerine sürerler. Merhem iyi gelir. Ağrısı kalmaz. Hal böyleyken Potamyalı Dede, merhemin diğer vücut ağrılarına da iyi geleceğini düşünerek bütün vücuduna sürdürürür.
    Bir süre sonra Potamyalı Dede'ninbütün vücudu yanar ve başlar bağırmaya:
    - Kazitun oni benden! Kazitun oni benden!
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996:Orhan İstif'den derlenmiştir.
    14
    Nazikan da Nazikan
    Uzun bir sürenin üzerine iki karılı Potomyalı Denizci gurbetten gelmiştir. İlk gün evde hasret gideriri. Yemek vakti hanımlarından büyük olanı yemeği yapar, diğer küçük olanı sofrayı kurar.
    İçtiği çorbayı biraz tuzlu bulan PotyomyalıDenizci hanımlarına takılmak için söylenir:
    - Bu çorbayı hanginiz yapti? Çok tuzlu oldu.
    Hanımlarından büyük olanı küçük olanı kastederek.
    - Nazikan'da Nazikan.
    Der ama Potomyalı Denizci işin farkındadır.
    - Bu çorba tuzlu oldu ama çok güzel oldu. Hanginuz yaptıysa bu akşam onunla yatacağum.
    Diyince, büyük hanım hiddetlenir ve kocasına ters bakışlarla:
    - Ben derum oğa benum ben, o der bağa mir mir mir.
    Diyerek, Nazikan demekle aslında kendisini kast ettiğini anlatmak ister.
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996:Mehmet Erkan Mandevoğlu'ndan derlenmiştir.
    13
    Hastaluğumu mi Anlayacak?
    Potomyalı Delikanlı hastadır. Bir arkadaşıyla doktora gider. Doktor muayyeneye başlamadan önce Potomyalı'ya:
    - Nerelisiniz?
    Diye sorunca Potomyalı Delikanlı doktora kızar. Daha oturmadan arkadaşına döner ve sinirli bir şekild:
    - Ula kalk gidelum.
    - Niye?
    - Niye mi? Gormeyi misun? Bu doktor daha bizum nereli olduğumuzi anlayamadı. Hastaluğumu mi anlayacak.
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996:A.Şükrü Tufan'dan derlenmiştir.
    12
    Duami İsteyenler Var
    Potamyalı İbrahim, bir bayram günü kemençesiyle köyün mezarlığına gider. Yakıunlarına duasını okuduktan sonra başlar kemençe çalıp söylemeye. Kemençe sesini duyan köylüler İbrahim'e kızarlar.
    - Ula İbrahim, delirdun mi? Mezarlukta kemençe çalunur mi? Günahtur da. Kes kemeneyi.
    Diyince, ibrahim kızar ve karşılık verir:
    - Hoş burada yatanlar hep dua mı isteyi, dua mi isteyenler var, kemane mida. Dua mi isteyenlere dua ettum, kemane mi isteyenlere de kemane çalayırum.
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996:Eyüp Aydın'dan derlenmiştir.
    11
    Gideyi Geri Geri
    Potamyalı Nene ilk kez arabaya binmiştir. Bir süre sonra başı döner ve başlar yakınmaya:
    -Uuuuu ağaçlar gideyi geri geri. Uuu Moğmet (Mehmet) gozlerumi tut.
    Arahbadan inince de:
    - Elduk eldukta sual vermadan gelduk.
    Diye, kendi kendine yakınır.
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996:Orhan İstif'den derlenmiştir.
    10
    Ne Ciktun
    Potamyalı inşaat mühendisi olduktan sonra köyüne döner. Yolda Potamyalı Nen'ye karşılaşır:
    -Uşağum sen ne çiktun?
    - İnşaat mühendisi.
    İnşaat mühendislerinin ne yaptıklarıyla ilgili pek bilgisi olmadığından Potaomyalı nene:
    - Ne yaparsun, ne edersun?
    Diye tekrar sorar. Potamyalı mühendis de işini uygun bir dille anlatmaya çalışır:
    - Bina yaparum, kum taşıru çakıl taşırum.
    Diyince Nene şaşırır:
    -O uşağım, kumi çakılı eşeklerde taşıyı, onun içun mi bu kadar okudun?
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996:Orhan İstif'den derlenmiştir.
    9
    Paranun Deduğu
    Potamyalı Ağa, her an parası olan ve paraya sıkışanların isteklerini kişiliklerine göre karşılayan biridir. Kendisinden para isteyenlerin başvurularını hemen karşılamaz, gelenleri önce oturtur, ayaran ikram ederdi. Biraz sohbetten sonra ayrılır ve paraların bulunduğu odaya giderdi. Bir süre düşündükten donra tekrar gelirdi.
    Kendisinden para isteyen güvenilir biriyse isteğini karşılar ve borç para verirdi. Ama güvenilir birisi değil ise ona nezaketen:
    - Az önce gittum param ile konuştum.Ons dedum ki, param seni vereyim da mi koti olayım, vermeyeyim da mi koti olayım dedum. Param da dedi bağa ki beni vermesan da koti olsan daha iyi olur. Onun için kusura bakma, paramun deduğuni yapacağum.
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996:Ulucamili Hilmi Mamati'den derlenmiştir.
    8
    Hoca ve Yağmur
    Kuraklık yapınca Poomyalı Hoca'dan bir yağmur duası yapması istenir.Potamyalı Hoca bu istek karşısında ahaliye:
    - Yarın sabah namazını camiye kılalum, buradan ayene dağına çıkaruk yağmur duasını ederuk Diye uyarır.
    Sabah namazında ahali camiyi doldurur ve namazdan sonra yağmur duasına çıkmak için dişarı çıkarlar.
    Potomyalı Hoca, bakar ki yağmur duasına gelmiş ahalinin hiçbirinde şemsiye yok, çok şaşırır , düşünür ve:
    - Ey cemaat, biz yağmur duasına gideciyiduk. Şayet içimuzden Allah'un bir sevgili kulu olsada duası kabul edilseydi yağmur yağacayidi. Göriyirum ki sizun hiçbirinuzda şemsiye yok. Demekki yağmur yağacağına inanmayisunuz. Öyleyse dua mua yok herkes evine. Der ve ahaliyi kovar.
    Kaynak: Her Yönüyle Güneysu, Rize, Hakan Şeker Tavukçuoğlu, 1996: Ortaköylü A.Şükrü Tufan'dan derlenmiştir.
    7
    Akli başina çelir isa..
    Temel on seçizlik uşağini evlendiriyi. Çok erken değil mi teyi soranlara,
    - Haçan şimduk evlensun , sonra akli paşina celir, o zaman da evlentiremem, der.
    6
    Niye Koşayi?
    Pizum Temel ilan Tursun'un çanları sıkılur. Maçe kiderler. Topçiler koşar iken pirpirleriyle konuşurlar.
    - Ula, ha bu uşaklar niye koşayi?
    - Piri pirinci kelecek, madalya alacak.
    - Peçi öbürleri niye koşayi da ?
    5
    Sordularmı ki?
    Temel sinemanın pirina müdür olmuş. Pi seyirci celmiş,
    - Sigara içebilir miyim?
    - Hayır, temiş Temel.>
    - Ama herkes içiyor.
    - Onlar sordularmı ki.
    4
    İpnemisun?
    Temel Tursun'a sorar.
    - UlaTursun Aristo mantuğu da nedur?
    Tursun nasıl anlatacağını tüşündüktan sonra:
    - Pak Temel..senin akvaryumun varmidur ?
    - Vardur da..
    - Akvaryumunu severmisun?
    - He da.
    - O zaman paluklari da seversun ?
    - He da
    - O zaman tenizi de seversun değulmi ?
    - He da
    - Ozaman plajı ve plajdaki paçilarida seversun ?
    - He da. Nerden pileyisun?
    - Herhalde o kızlarla yatmayı da istersin ?
    - Eveetttt..
    - İşte Aristo mantığı budur Temel'ciğim.
    Bu olay Temel'in kafasına yer eder. Kahveye gider gitmez bir arkadaşına sorar.
    - Ula sen Aristo mantığını pilirmisun ?
    - Yoo... o nedurki ?
    - Anlatacağum.. Haçan senin akvaryumun var midur ?
    - Yok be Temel ..
    Bu cevap Temel'in aklını karıştırır..işin içinden çıkamayınca hiddetle sorar.
    - Ula yoksam sen ipnemisun?
    3
    Orospi
    Tursun arkadaşlarına sormuş.
    - "Ula uşaklar.... Sari saçli kiz ellerini pencerenun pervazına dayayup dişari pakti ve güldü" cümlesini kim bana kisaltip söyler ?
    Temel hemen ayağa kalkmış ve şöyle demiş.
    - "Orospi"
    2
    Citcide uzaklaşayıruk
    Temel ile Tursun pi hafta sonu ava çıkmuşlar. Uzun pi süre yürüdükten sonra oldukça iri bir ceyiğe rastlamuşlar.Uzun süren uğraşlardan sonra ceyiği vurmuşlar. Yanlarında ceyiği taşıyabilecekleri herhangi bir araç olmadığından hayvanı çekerek cötürmeye karar vermişler.
    Temel , Tursun'a
    "Ula Tursun habu hayvanin pi poynuzunu sen tut öteçini pen" temiş ve başlamışlar yürümeye.
    Yaklaşık 1 saat sonra çöyün epey yakınına çelmişken bir arkadaşlarına rastlamışlar. Onların halini gören arkadaşları
    "Yahu siz delimisinuz da bu böyle taşınır mı? İçiniz pi olun ha u hayvanı kuyruğundan çekin daha rahat taşırsınız " önerisini yaparak yola devam etmiş. Bu fikri çok beğenen Temel ile Tursun hayvanın kuyruğuna asılmışlar.. Temel yaklaşık yarım saat sonra Tursun'a dönerek
    - Ula Tursun pöyle kerçekten kolay çekiliyirmuş ama anlamaduğum pişey var ha punu kuyruğundan çektiğimuzdan peru çöyden citcide uzaklaşayruk..
    1
    Cüvenmeyesunuz
    Kazeteya pi ilan çıkmuş : "Tecrübeli Muhasebe müdürü aranıyor. Yüksek tahsilli, İngilizce bilen, askerliğini yapmış, 30 yaşından gün almamış ve bekar olması ..... "
    Temel paşvurmuş.
    - Pen temiş, yüksek tahsilli teğilum hatta ilç mektebu bile zor bitirdum. İnciluzce de pilmem. Yaşım 45 ve evliyum da.
    - Eeee, ne demek istiyorsun şimdi ?
    - Bu ilanla aradığınız müdür içun pi iş var ya, ha u iş için paha cüvenmeyesunuz temeye celdum...


    necrozan yazdı çalıntı alıntı malıntı yapmayın hulana bulana kadar canım çıktı iyi okumalar size mevluth abi sende oku sitemizde senide aramızda görmek isterizwww.literaturk.com




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Aha bir rekorda benden...:P
    22 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Teşekkürler canım benim.
  • Birşey Değil
  • Çok komik değilmi beyler

    quote:

    İpnemisun?
    Temel Tursun'a sorar.
    - UlaTursun Aristo mantuğu da nedur?
    Tursun nasıl anlatacağını tüşündüktan sonra:
    - Pak Temel..senin akvaryumun varmidur ?
    - Vardur da..
    - Akvaryumunu severmisun?
    - He da.
    - O zaman paluklari da seversun ?
    - He da
    - O zaman tenizi de seversun değulmi ?
    - He da
    - Ozaman plajı ve plajdaki paçilarida seversun ?
    - He da. Nerden pileyisun?
    - Herhalde o kızlarla yatmayı da istersin ?
    - Eveetttt..
    - İşte Aristo mantığı budur Temel'ciğim.
    Bu olay Temel'in kafasına yer eder. Kahveye gider gitmez bir arkadaşına sorar.
    - Ula sen Aristo mantığını pilirmisun ?
    - Yoo... o nedurki ?
    - Anlatacağum.. Haçan senin akvaryumun var midur ?
    - Yok be Temel ..
    Bu cevap Temel'in aklını karıştırır..işin içinden çıkamayınca hiddetle sorar.
    - Ula yoksam sen ipnemisun?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: necroza

    Çok komik değilmi beyler

    quote:

    İpnemisun?
    Temel Tursun'a sorar.
    - UlaTursun Aristo mantuğu da nedur?
    Tursun nasıl anlatacağını tüşündüktan sonra:
    - Pak Temel..senin akvaryumun varmidur ?
    - Vardur da..
    - Akvaryumunu severmisun?
    - He da.
    - O zaman paluklari da seversun ?
    - He da
    - O zaman tenizi de seversun değulmi ?
    - He da
    - Ozaman plajı ve plajdaki paçilarida seversun ?
    - He da. Nerden pileyisun?
    - Herhalde o kızlarla yatmayı da istersin ?
    - Eveetttt..
    - İşte Aristo mantığı budur Temel'ciğim.
    Bu olay Temel'in kafasına yer eder. Kahveye gider gitmez bir arkadaşına sorar.
    - Ula sen Aristo mantığını pilirmisun ?
    - Yoo... o nedurki ?
    - Anlatacağum.. Haçan senin akvaryumun var midur ?
    - Yok be Temel ..
    Bu cevap Temel'in aklını karıştırır..işin içinden çıkamayınca hiddetle sorar.
    - Ula yoksam sen ipnemisun?


    Yillardir aradigim fikra

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Güzelmiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu konu açıldığında ben daha portakalda vitamin bile değilmişim :D

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.