Şimdi Ara

BİR ARACIN MİNİMUM YAKIT YAKMASI İÇİN KULLANIM TAVSİYELERİ!!! (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
59
Cevap
0
Favori
11.580
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • peki arkadaşlar ben euro dizel yakıt kullanıyorum vede genellikle opetten alıyorum sizce yakıt şirketlerininde hangisini tercih etmeliyiz.
  • Gaz pedalına ayagının ucuyla bas
  • bi de yeşil dalga lara uymak lazım.
    elazığ çevre yolu, elazığın içinden geçiyor.
    16 tane ışık var sanırım.
    60 km yeşil dalga koymuşlar.
    60 la gittiğin müddet hiç bi kırmızıya yakalanmıyorsun.
    hem güvenli, hem konforlu, hem de ekonomik bir sürüş oluyor.
    yeşil dalgalara uyalım derim.
  • ya birde bişey duydum saçma olabilir ama yinede yazıcam.
    Ben sürekli farlar açık gidiyorum bunun etkisinin olacağını söylüyolar özellikle sis farları için böyle bişey varmıdır sizce ?
  • Opet iyi bir seçim kardeş... beende opet ve totalden ten alıyorum... ancak merkezi dağıtımdan yakıt alan opet olsun. bazı opet bayileri dışardan (özerk) da yakıt alabiliyormuş diye duydum. Aynı şek,lde total de iyidir ancak. totalin çok özerk bayiisi va rmerkezi olanı iyidir.
  • aracımı 2007 de sıfır aldım.
    B segment dizel araç.
    ilk 2 yıl opet kullandım
    bi kampanyasında kazık yiyince bıraktım.
    şimdi de PO dan alıyorum.
    fark varsada, çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum.
    (itiraf edeyimki opet in istasyonlarında belirli bi standart vardı, PO larda maalesef yok.)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi derememo -- 13 Ekim 2009; 16:33:46 >
  • ya opetin yakıtlarının calorileri daha yüksek diyorlar doğrumu acaba diğerlerinegöre daha fazla km gidebiliyormuşsun ölçüm yapan arkadaş varsa katılırsa iyi olur
  • kimse söylememiş daha doğrusu herkes sürüş sırasındakileri söylemiş. bir ekleme de ben yapayım. park stilinizi gözden geçirin. aracınızı park ederken nasıl park ediyorsunuz? özellikle uzun süreli park durumlarında aracınızı mutlaka çıkış yönüne göre park edin. park yerine girerken ve çıkarken yapacağınız manevraları hesaplayın. en çok manevrayı parka girerken yapın. çıkarken mümkün oldukça tek manevrada çıkabilecek, ileri geri yapmanıza gerek kalmayacak şekilde park edin. yani herkes park alanına aracının önünü bırakırken siz geri geri park edin. çünkü aracınızı park ederken motorunuz sıcaktır. oysa parktan çıkacağınız zaman motorunuz soğuk olacaktır. soğuk motor daha fazla yakar. bu nedenle manevralarınızın çoğunu parka girerken yapıp, çalıştırdığınızda soğuk motorla fazla manevra yapmadan tek manevrada çıkarsınız. uzun vadede ciddi faydası olacaktır.


    quote:

    Orijinalden alıntı: legendboxer

    ya birde bişey duydum saçma olabilir ama yinede yazıcam.
    Ben sürekli farlar açık gidiyorum bunun etkisinin olacağını söylüyolar özellikle sis farları için böyle bişey varmıdır sizce ?



    araç çalıştığı sürece motorunuz jeneratör görevi de görür. yani şarj dinamosu vasıtasıyla aynı zamanda elektrik enerjisi üretir ve bu enerji aracın ihtiyaçlarında ve akünün şarjında kullanılır. dolayısıyla aracınızda çalıştıracağınız her elektrikli alet, farlar olsun, radyo teyp olsun, sigara çakmağı olsun, tavan lambanz olsun, telefon şarjınız olsun, aklınıza gelen her elektrikli alet motordan enerji çeker. motor bu enerjiyi yerine koymak için daha çok çalışır ve deviri dengelemek için yakıt gönderir. dolayısıyla gereksiz yere yaktığınız sis farlarınız da fazla yakıt yakmanıza neden olur. yalnız bu durumu güvenlik için açacağınız kısa farlarla karıştırmayın. güvenliğiniz için kısa farlarınızı gündüz de yakın. hem görün, hem görünün. ama sisfarı mecburi bir donanım değildir ve süs amaçlı kullanılamaz. sadece sisli havalarda çalıştırılması gerekir ve yasal olarak da amacı dışında kullanımı zaten yasaktır. gereksiz yere sis farlarınızı yakarak hem suç işlemiş hem de fazla yakıt yakmış olursunuz.

    ayrıca aracınızı boşa aldığınız durumda yol bilgisayarında yakıt yaktığını gördüğünüzü söylemişsiniz bir mesajınızda ve bir arkadaş bunun program hatası olduğunu söylemiş. program hatasıyla alakası yok bu durumun. bu gayet fizik kuralları çerçevesinde işleyen bir durum. konuyu uzun uzun anlatmayacağım. forumda CUT-OFF sistemini araştırırsanız, bu konuda yeterince bilgi bulursunuz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    1. Motoru ısıtmadan yola çık. Motor kendi kendini birkaç dakikada ısıtır.
    2. Devirli kullan ama çok düşük veya yüksek devirde de vites değiştirme.
    3. Motor freni ve boşta gitme arasındaki dengeyi geliştirmeye çalış.
    4. Durman gerektiği belli olan yerlere yaklaşana kadar boşa alma
    5. Motor freni kullanırken vites küçülterek git, fren balatalarını koru.
    6. Yokuş ve inişlerde doğru vitesi kullan, 5. veya 6. vites her zaman az yaktırmaz.
    7. Tırmanmayı öğren, seyir hızına hemen çık, uçak gibi kullan, helikopter gibi değil.
    8. Uzun inişlerde ara sıra motoru boşa al, rahatlamasını sağla, hızlanırsan vitese tak.
    9. Depoyu tamamen boşaltma, lastik basıncına dikkat et, gereksiz yük taşıma.
    0. Motordan güç alan tertibatlara dikkat et (far, klima, rezistans, ısıtma gibi parçalar).


    Okula gidip gelirken araci ekonomik kulllanmaya dikkat ediyorum.. her gun minimum 70km yol yapiyorum.. 3000devir civarlarinda vites degistiriyorum, otobanda 120km hizi gecmiyecek sekilde kullaniyorum vs..

    fakat isik yanmadan da benzin almiyorum.. depoyu tamamen bosaltmayin derken? ne gibi bir dezavantaji oluyor?




  • Üstadlar güzel açıklamalar yapmış. Ek olarak aracı mümkün olan en yüksek viteste, en az gazla, en düşük devirde ilerletin. Bu olay bulunduğunuz rakıma, yolun eğimine, iklime, aracınızın dişli oranlarına göre değişkenlik gösterir.
    Bu şekilde kullanarak katalog değeri 6.5 lt/100 km olan araca 5.9 lt/100 km yaktırdım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: medvet

    Üstadlar güzel açıklamalar yapmış. Ek olarak aracı mümkün olan en yüksek viteste, en az gazla, en düşük devirde ilerletin. Bu olay bulunduğunuz rakıma, yolun eğimine, iklime, aracınızın dişli oranlarına göre değişkenlik gösterir.
    Bu şekilde kullanarak katalog değeri 6.5 lt/100 km olan araca 5.9 lt/100 km yaktırdım.

    kesinlikle işe yarıyor, benim arabamım katalog değeri sanırım 8,5 lt ama ben ankarada cok dur kalk trafige girmezsem eger 7 lt yakıyorum şehir içinde, bide arkadasların dediği gibi kırmızı ısıgın yandıgını görüp daha hala gaza basan adamlarıda hiç anlamıyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tuuberk

    Okula gidip gelirken araci ekonomik kulllanmaya dikkat ediyorum.. her gun minimum 70km yol yapiyorum.. 3000devir civarlarinda vites degistiriyorum, otobanda 120km hizi gecmiyecek sekilde kullaniyorum vs..

    fakat isik yanmadan da benzin almiyorum.. depoyu tamamen bosaltmayin derken? ne gibi bir dezavantaji oluyor?


    buna ben cevap vereyim ;

    bakın, modern araçlarda yakıt sistemi şöyle çalışır : kontağı açtığınız anda benzin deposu içindeki benzin pompası yakıt belli bir basınçla enjeksiyonların üzerinde bulunduğu enjektör kütüğüne basar. (kabaca böyle, aralardaki regülatör vs. gibi parçaları geçiyorum). motorunuzun işletim sistemi motorun durumunu kontrol eder ve açılması gereken enjektörleri açar. açılan enjektörlerden pistonlara yakıt püskürür ve kapanır. ama tabii bu silindirlere püskürtülen yakıt iğne başı kadar bi şeydir. orda kullanılmayan yakıtsa aynı şekilde depoya geri döner. yani örneğin cutt-off durumunda depodan gelen yakıt hiç kullanılmadan depoya geri döner. dolayısıyla depo ile motor arasında sürekli bir yakıt akışı ve döngüsü mevcuttur. motor normal ısısında çalışırken ise, depodan soğuk gelen yakıt motor bölümünde motorun da ısısıyla bir miktar ısınır ve sıcak olarak depoya döner. bu döngü sürekli tekrar eder. soğuk gelen yakıt, ısınır depoya döner, soğuk gelir, sıcak döner. ve zamanla depodaki toplam yakıtınızın ısısı yükselir. ısınan yakıt da buharlaşıp, deponun buhar tahliyesinden atmosfere karışır. yani yaktığınız yakıtın dışında, buharlaşma yoluyla da yakıt kaybedersiniz. deponun full dolu olduğu zaman totaldeki ısınma ve buharlaşma ısısına ulaşma süresi daha uzun olacaktır. boş depodaki az kalan benzinin buharlaşma ısısına çıkması da daha kısa zamanda olacaktır. dolayısıyla dolu depo yakıt tasarrufu yaptırır. kabaca durum bu... ayrıca depoda benzinin içinde çalışan pompa, sonuçta bir çeşit elektrik motoru. ve çalıştıkça ısınıyor. ısınan parçanın ısısı kontrol altında tutulmazsa bir süre sonra aşırı ısıdan tahrip olur. dolayısıyla benzin pompasının ısısı da, içinde bulunduğu benzin tarafından kontrol altında tutuluyor. benzininiz az olursa pompanız da daha çok ısınacaktır. bu da pompanın ömrünü kısaltan bir etkendir. hatta bazı araçların kılavuzlarında aracı çeyrek deponun altında kullanmamanız konusunda uyarılar da yer alır.

    bununla birlikte aracınızın maksimum tork devrini öğrenin ve o devirde vites değiştirmeye gayret edin. ancak her zaman böyle düşük devirde kullanım da iyi değildir. zaman zaman motoru yüksek devirde kullanmak ona iyilik etmek anlamına gelir. pistonlar ile silindir duvarları arasında segman adı verilen çemberler bulunur. bunlar sayesinde silindirdeki yanma odası yağlama yapılan kısımdan ayrılır. piston yukarı çıkarken yağlanan silindir duvarları , piston aşağı inerken segmanlar tarafından süzülür. böylece yağ ile yakıt birbirine karışmaz. ayrıca segmanlar olmasa silindire alınan hava yakıt karışımı da sıkıştırılamaz. bu segman denen çemberler piston kafasının içinde kendileri için ayrılmış yarıklarda oturur ve kapalı çember şeklinde değil de, ısındıklarında genleşebilmeleri için bir tarafları açıktır. sürekli düşük devirlerde sakin sakin kullanılan motorlarda segman yarığında kurumlanma olur.
    tıkanan segman yatağı yüzünden basınçlı hava segmanı silindir duvarına itemez, silindir basınç kaybeder. üretilen güç düşer, motor yağ yakmaya başlar.
    bunu önlemek için sıcak motoru zaman zaman yüksek devirlerde kullanmak yeterlidir. yanan kurum segmanların normal çalışmasını sağlayacaktır.

    bazı servislerde kurum temizliği yapılır... silindir kapak sökülür.bu kurumlar manuel olarak temizlenir. işte ordaki olay da budur. arada bir uygun yolda inletin motorlarınızı daha faydalıdır, ömrüne ömür katarsınız motorun..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aya -- 14 Ekim 2009; 13:26:36 >




  • GAZ PEDALININ ALTINDAKİ YUMURTAYI KIRMAYACAKSINIZ.... BİRDE ARACIN BAKIMLARINI ZAMANINDA YAPTIRACAKSINIZ...
  • araçlar için bazal metabolizma indeksi hesaplamak lazım aslında

    örneğin şöyle

    aracınız kaç kg 1500 kg motoru ne 1600 cc

    kardeşim senin aracın asgari kalkışı ve şu km ulaşması için şu kadar asgari yakıta ihtiacın var gibisinden o değer baz alınabilir
  • arkadaslar su an bindigim aracta soyle bi sorun var... (baktim burda herkes isin piri bu konuda buraya yazayim dedim)
    opel astra 1.6 benzinli var su an. 2000 model.
    sabahlari ilk calistirdigimda arac rolanti konumda kendi kendine fazladan gaz veriyor gibime geliyo. yani devir sayaci normalde 0,8 de filan olmasi gerekiyor galiba ama bu 1,5 a kadar cikiyor. arac bildigin gaz veriyor kendi kendine.
    3-5 dakika gittikten sonra kendi kendine duzeliyor.
    hatta debriyaj ve gaz ayarina alistigim icin, her sabah araba mecburen bagira bagira kalkiyor.
    sebep nedir acaba. gaz pedali mi takiliyo dicem ama yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: donmezozan

    arkadaslar su an bindigim aracta soyle bi sorun var... (baktim burda herkes isin piri bu konuda buraya yazayim dedim)
    opel astra 1.6 benzinli var su an. 2000 model.
    sabahlari ilk calistirdigimda arac rolanti konumda kendi kendine fazladan gaz veriyor gibime geliyo. yani devir sayaci normalde 0,8 de filan olmasi gerekiyor galiba ama bu 1,5 a kadar cikiyor. arac bildigin gaz veriyor kendi kendine.
    3-5 dakika gittikten sonra kendi kendine duzeliyor.
    hatta debriyaj ve gaz ayarina alistigim icin, her sabah araba mecburen bagira bagira kalkiyor.
    sebep nedir acaba. gaz pedali mi takiliyo dicem ama yok.



    otomatik cikle. normal bu her araçta var.
  • her zaman olmuyor ama...
  • Boşta aracın daha fazla yakmasının bir açıklaması var mıdır?
  • arkadaşlar motor freni kullanın diyor herkes...

    fakat ben şöyle bir şey duydum ve kafama takıldı. onun için pek kullanmıyorum.

    şimdi motor freni yapınca bütün yük şanzıman dişlileri üzerine biniyormuş. motor yavaşlama hareketi gösterirken, tekerler ileri gitme hareketi gösteriyor. bu durumda yük doğal olarak kesişim noktası olan aktarma organı şanzımana biniyor. bunun kötü olduğunu söylediler çünkü şanzıman dişlileri üzerine binen bu negatif kuvvet, zamanla şanzıman dişlilerinin eğrilmesine neden olurmuş. daha sonraları şanzımanda uğultu ve viteslerin zor geçmesi gibi sorunlara yol açarmış.

    ben bunu ustadan duyduktan sonra sürekli ayak freni kullanır oldum. sonuçta şanzıman daha önemli, balata biterse biter değişmesi kolay.

    Sizin fikriniz nedir?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ES3NT -- 14 Ekim 2009; 15:32:18 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aya

    quote:

    Orijinalden alıntı: tuuberk

    Okula gidip gelirken araci ekonomik kulllanmaya dikkat ediyorum.. her gun minimum 70km yol yapiyorum.. 3000devir civarlarinda vites degistiriyorum, otobanda 120km hizi gecmiyecek sekilde kullaniyorum vs..

    fakat isik yanmadan da benzin almiyorum.. depoyu tamamen bosaltmayin derken? ne gibi bir dezavantaji oluyor?


    buna ben cevap vereyim ;

    bakın, modern araçlarda yakıt sistemi şöyle çalışır : kontağı açtığınız anda benzin deposu içindeki benzin pompası yakıt belli bir basınçla enjeksiyonların üzerinde bulunduğu enjektör kütüğüne basar. (kabaca böyle, aralardaki regülatör vs. gibi parçaları geçiyorum). motorunuzun işletim sistemi motorun durumunu kontrol eder ve açılması gereken enjektörleri açar. açılan enjektörlerden pistonlara yakıt püskürür ve kapanır. ama tabii bu silindirlere püskürtülen yakıt iğne başı kadar bi şeydir. orda kullanılmayan yakıtsa aynı şekilde depoya geri döner. yani örneğin cutt-off durumunda depodan gelen yakıt hiç kullanılmadan depoya geri döner. dolayısıyla depo ile motor arasında sürekli bir yakıt akışı ve döngüsü mevcuttur. motor normal ısısında çalışırken ise, depodan soğuk gelen yakıt motor bölümünde motorun da ısısıyla bir miktar ısınır ve sıcak olarak depoya döner. bu döngü sürekli tekrar eder. soğuk gelen yakıt, ısınır depoya döner, soğuk gelir, sıcak döner. ve zamanla depodaki toplam yakıtınızın ısısı yükselir. ısınan yakıt da buharlaşıp, deponun buhar tahliyesinden atmosfere karışır. yani yaktığınız yakıtın dışında, buharlaşma yoluyla da yakıt kaybedersiniz. deponun full dolu olduğu zaman totaldeki ısınma ve buharlaşma ısısına ulaşma süresi daha uzun olacaktır. boş depodaki az kalan benzinin buharlaşma ısısına çıkması da daha kısa zamanda olacaktır. dolayısıyla dolu depo yakıt tasarrufu yaptırır. kabaca durum bu... ayrıca depoda benzinin içinde çalışan pompa, sonuçta bir çeşit elektrik motoru. ve çalıştıkça ısınıyor. ısınan parçanın ısısı kontrol altında tutulmazsa bir süre sonra aşırı ısıdan tahrip olur. dolayısıyla benzin pompasının ısısı da, içinde bulunduğu benzin tarafından kontrol altında tutuluyor. benzininiz az olursa pompanız da daha çok ısınacaktır. bu da pompanın ömrünü kısaltan bir etkendir. hatta bazı araçların kılavuzlarında aracı çeyrek deponun altında kullanmamanız konusunda uyarılar da yer alır.

    bununla birlikte aracınızın maksimum tork devrini öğrenin ve o devirde vites değiştirmeye gayret edin. ancak her zaman böyle düşük devirde kullanım da iyi değildir. zaman zaman motoru yüksek devirde kullanmak ona iyilik etmek anlamına gelir. pistonlar ile silindir duvarları arasında segman adı verilen çemberler bulunur. bunlar sayesinde silindirdeki yanma odası yağlama yapılan kısımdan ayrılır. piston yukarı çıkarken yağlanan silindir duvarları , piston aşağı inerken segmanlar tarafından süzülür. böylece yağ ile yakıt birbirine karışmaz. ayrıca segmanlar olmasa silindire alınan hava yakıt karışımı da sıkıştırılamaz. bu segman denen çemberler piston kafasının içinde kendileri için ayrılmış yarıklarda oturur ve kapalı çember şeklinde değil de, ısındıklarında genleşebilmeleri için bir tarafları açıktır. sürekli düşük devirlerde sakin sakin kullanılan motorlarda segman yarığında kurumlanma olur.
    tıkanan segman yatağı yüzünden basınçlı hava segmanı silindir duvarına itemez, silindir basınç kaybeder. üretilen güç düşer, motor yağ yakmaya başlar.
    bunu önlemek için sıcak motoru zaman zaman yüksek devirlerde kullanmak yeterlidir. yanan kurum segmanların normal çalışmasını sağlayacaktır.

    bazı servislerde kurum temizliği yapılır... silindir kapak sökülür.bu kurumlar manuel olarak temizlenir. işte ordaki olay da budur. arada bir uygun yolda inletin motorlarınızı daha faydalıdır, ömrüne ömür katarsınız motorun..


    Bu forumda kac senedir aldigim en saglikli cevap bu oldu sanirsam.. Cok tesekkurler..




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.