Şimdi Ara

Bilinç, Gerçeklik ve Kuantum Fiziği

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
0
Favori
651
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mfiz

    Bir gazı oluşturan molekülleri düşünelim. Belirli bir sıcaklıkta bu moleküllerin tek tek kinetik enerjileri ortalama bir değer çevresinde dağılım gösterir. Tek tek moleküllerin kinetik enerjileriyle uğraşmayız ama bunların kinetik enerjilerine toplu olarak "gazın sıcaklığı" deriz. Klasik fizik bakış açısıyla baksak, tek tek kinetik enerjileri bilebilmek için olağanüstü sayıda nümerik hesap yapmamız gerekir ama en azından klasik fizik bakış açısıyla prensipte her molekülün belirli bir t zamanındaki hızını ve konumunu bilebiliriz eğer ilk koşulları tam kesinlikle biliyorsak. Eğer ilk koşulları tam olarak bilemiyorsak o zaman kaotik bir durum söz konusudur. Ama bu durumda kaotik durumun sebebi "bizim" ilk koşulları çok iyi bilmiyor olmamızdır.

    Ancak işin içine kuantum mekaniksel bir yaklaşımı sokarsak, o zaman tek tek klasik fizik olaylarıyla değil kuantum mekaniksel ihtimallerle ilgilenmemiz gerekebilir. Bu sefer prensipte olayların ne olacağını kesin olarak bilemeyiz: teorik olarak örneğin bir olayın olma ihtimali %30 başka bir olayın olma ihtimali %70 olur. Biz gözlem yapmadıkça sonucun ne olacağını bilemeyiz. Gözlem yaptığımızda kesin olarak birinci ya da ikinci sonucu belirtilen ihtimaller dahilinde elde ederiz. Aynı deneyi 100 kere tekrar etsek yaklasik olarak 30 kere birinci 70 kere ikinci sonucu elde edeceğiz demektir. Bunu kaosla karıştırmamak gerek. Kaosun ve kuantum mekaniğin yaklaşımı farklıdır. Kaosun özünde ilk koşulları belirleyememek vardır, kuantum mekaniğin özünde bir gözlem problemi ve bununla ilgili felsefi zorluklar vardır. Gözlem problemi, görünüşte gözlemcinin "sonucu belirliyor görünmesidir", gözlemci olmasaydı olasılıklar olasılık olarak kalırdı ama gözlemci bu olasılıklardan birinin çıktı olarak karşımıza gelmesini sağlıyor. O zaman, kuantum mekaniğinin "bilinçle" ilişkisi de tartışılabilir hale geliyor. Eğer evrende bilinçli bir varlık olmasaydı evren "kendi başına" var olabilir miydi? Gözlem olmadan gerçeklik yok mudur? Ve tabii ki çok daha felsefi bir sorun: "bilinç nedir?". Hatta belki daha başka bir soru "eğer bilincin en temel kaynağı Tanrı'ysa (yani Tanrı varsa), Tanrı da kendi yarattığı evreni gözlediği için kuantum mekaniği teorisinde gerekli gibi görülen bir gözlemci -mesela adına baş gözlemci diyelim- oluyor olmasın?"


    Elektronlarla ilgili başlıkta konu "olasılıklara" ve "kaos"a uzanınca yukardaki cevabı yazdım. Bu konuda tartışılabilecek pek çok şey var bence. Kuantum mekaniği gerçekten de felsefi bakışımızı epeyce genişletiyor kanaatindeyim. Özellikle gözlemci problemi ve bilinç meseleleri çok önemli.



    _____________________________




  • Tabii burada bu gözlem sorununa en popüler çözümlerden biri olan "paralel evrenler" düşüncesinden de söz edilebilir. Bir gözlem yapmak paralel evrenlerden birine geçiş yapmak olarak algılanabilir. Bu durumda belki de "bilinç"le de uğraşmamıza gerek kalmaz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mfiz -- 6 Mayıs 2006; 10:41:27 >
    _____________________________
  • Kunatum fiziği olasılıkların fiziğidir. Tek bir atomun ne zaman bozunacağına ait ya da bir elektronon bir enerji seviyesinden diğerine ne zaman atlayacağına ait elimizde bir bağıntı ya da formül yoktur. Bunun yerine olayların geneline baktığımız zaman varılan istatistiki sonuçlar vardır. Albert einstein kuantum fiziğinin bu metafizik gibi gözüken yapısını kabul etmeyerek, bu olayların arkasında her zaman daha anlaşılabilir olaylar yattığını savunmuştur. "Tanrı zar atmaz" diyerek kuantum fiziğini reddetmiştir. Oysa bugün birçok bilimadamı tanrının zar attığını ve bu konuda oldukça dürüst davrandığına inanıyor.(*)

    Ben bu konuda Einstein'a katılıyorum. Ancak benim fikrim daha farklı. Bana göre

    ANLAŞILMAYACAK HİÇ BİR ŞEY YOKTUR
    İşte bu düşünce beni sonsuzluk fikrine götürüyor.

    Kaosun temel prensibi başlangık koşullarına hassas bağımlılık. Başlangıç koşullarındaki en ufak bir değişiklik katlanarak çoğalıyor ve geleceği tahmin edilemez hale sokuyor. Başlangıç koşullarının izini sonuna kadar sürmek durumundayız. Bugün kuantum belirsizliğine gelip kalmışsak. Başlangıç koşullarının izini süremiyoruz demektir.

    Bilinç konusunda da fikirlerim var. Bilincin maddeden bağımsız olup olmaması ile ilgili. Ancak birisi çıkıp çürütme mantığı ile ters bir laf eder ortam alt üst olur. Bir ara yazarım ya da PM atarım.

    (*) Bu cümle Heinz R. Pagels'in kozmik kod isimli kitabından alıntıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 6 Mayıs 2006; 11:29:08 >
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Kaosun temel prensibi başlangık koşullarına hassas bağımlılık. Başlangıç koşullarındaki en ufak bir değişiklik katlanarak çoğalıyor ve geleceği tahmin edilemez hale sokuyor. Başlangıç koşullarının izini sonuna kadar sürmek durumundayız. Bugün kuantum belirsizliğine gelip kalmışsak. Başlangıç koşullarının izini süremiyoruz demektir.



    Dediğiniz gibi "Heisenberg ilkesinin" de aslında gerçekten bir belirsizlik değil sadece bizim henüz "daha doğru" bir teoriyi bulamamızdan kaynaklanan bir belirsizlik olduğunu düşünmemiz felsefi olarak probleme mantıklı yaklaşma yollarından biri olabilir. Ancak bilimsel olarak henüz böyle bir aşamada değiliz hala "zar atmak" gibi bir eylemin gerçekleşip durduğunu gözlüyoruz ama bu gerçek zar mı yoksa "psuedo" zar mı ona birşey diyemem. Bunları söyleyince aklıma bir anda bilgisayarların ürettiği "random" sayıların, teorik olarak random sayıların bir sürü özelliğini verdiği ancak gerekli kontroller yapıldığında bunların random değil "psuedo-random" olduğunun ortaya çıkarılabileceği geldi. Belki Heisenberg ilkesi de böyle bir şeyin fiziksel karşılığıdır.
    _____________________________




  • Allah elbette zar atmaz. Zar atma gibi görünen olay sadece bizim olayları algılayabilecek kadar gelişmemiş olmamızdan kaynaklanır. Zamanla bilim yeterli seviyey gelip olayları gözlem sahasına sokarak işin zar işi olmadığına karar verecektir.
    _____________________________
  • Bir sorum var ve özellikle @mfiz hocama;
    Kuantum Fiziğine göre, kayıp olasılıklar gerçekten hiç olmamış ya da olmayacak olan olasılıklar mıdır yoksa kayıp hiç bir olasılık yok mudur? Gözlem sırasında gerçekleşmeyen olasılıkların gittiği ve gerçekleştiği bir mekan var mıdır? Örn; cam bir bardak masadan yere (betona) düşüyor, bardağın kırılma olasılığı %95 dersek ve bardak kılırsa, geri kalan %5 lik olasılık hiç gerçekleşmemiş midir ya da gerçekleşmeyecek midir?

    Not: Kuantum Fiziğinden herkesin kendine has bir anlam çıkarmasından bahsedilir, yukarıdaki bardak örneğinden dolayı sakın ola Kuantuma metafizik bir anlam yüklediğim düşünülmesin. Sadece makro ölçekte bir düşünce.
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: redstorm

    Bir sorum var ve özellikle @mfiz hocama;
    Kuantum Fiziğine göre, kayıp olasılıklar gerçekten hiç olmamış ya da olmayacak olan olasılıklar mıdır yoksa kayıp hiç bir olasılık yok mudur? Gözlem sırasında gerçekleşmeyen olasılıkların gittiği ve gerçekleştiği bir mekan var mıdır? Örn; cam bir bardak masadan yere (betona) düşüyor, bardağın kırılma olasılığı %95 dersek ve bardak kılırsa, geri kalan %5 lik olasılık hiç gerçekleşmemiş midir ya da gerçekleşmeyecek midir?

    Not: Kuantum Fiziğinden herkesin kendine has bir anlam çıkarmasından bahsedilir, yukarıdaki bardak örneğinden dolayı sakın ola Kuantuma metafizik bir anlam yüklediğim düşünülmesin. Sadece makro ölçekte bir düşünce.


    Aslında olasılığın "kayıp" olmasının sebebi bizim gözlem yapmamız. Biz gözlem yapmasaydık tüm olasılıklar kuantum fiziğine göre var olmaya devam edecekti. Gözlemin önemi bundan kaynaklanıyor. Gerçek, sanki gözlemci yüzünden oluşuyormuş gibi metafiziksel yoruma gitme ihtimalimiz olabilir. Ya da belki biz gözlem yaptığımız anda evren iki ayrı evrene ayrılıyor ve biz evrenlerden birinde bizim "aynımız" ise evrenlerden diğerinde gözlemi yapıyor. Biz böyle bir bölünmeyi farketmiyoruz biz hep aynı evrende olduğumuzu düşünüyoruz. Ama belki her an sonsuz paralel evren oluşup duruyor.
    _____________________________




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: redstorm

    Bir sorum var ve özellikle @mfiz hocama;
    Kuantum Fiziğine göre, kayıp olasılıklar gerçekten hiç olmamış ya da olmayacak olan olasılıklar mıdır yoksa kayıp hiç bir olasılık yok mudur? Gözlem sırasında gerçekleşmeyen olasılıkların gittiği ve gerçekleştiği bir mekan var mıdır? Örn; cam bir bardak masadan yere (betona) düşüyor, bardağın kırılma olasılığı %95 dersek ve bardak kılırsa, geri kalan %5 lik olasılık hiç gerçekleşmemiş midir ya da gerçekleşmeyecek midir?

    Not: Kuantum Fiziğinden herkesin kendine has bir anlam çıkarmasından bahsedilir, yukarıdaki bardak örneğinden dolayı sakın ola Kuantuma metafizik bir anlam yüklediğim düşünülmesin. Sadece makro ölçekte bir düşünce.


    redstorm haklısın, bu anlattıklarını bilimadamları ve profesörler tartışıyor zaten. Bunlardan metafiziksel anlam çıkarmaya çalışıldığını düşünenler zaten olaya dar çerçeveden bakıyordur.
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    redstorm haklısın, bu anlattıklarını bilimadamları ve profesörler tartışıyor zaten. Bunlardan metafiziksel anlam çıkarmaya çalışıldığını düşünenler zaten olaya dar çerçeveden bakıyordur.


    Aslına bakarsanız bence bu durumda "metafizik" yorumlar yapmakta çok da sakınca yok. Bilimsel gözlem, deney belli bir sayıda tekrarlandığında bir kısım deneyde bir sonucun bir kısım deneyde başka sonucun vs. vs. oluşacağını söylüyor sadece. Ama sadece bir deney ele alındığında sonuçlardan hangisinin çıkacağını bilimsel olarak bilemiyoruz.
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mfiz

    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    redstorm haklısın, bu anlattıklarını bilimadamları ve profesörler tartışıyor zaten. Bunlardan metafiziksel anlam çıkarmaya çalışıldığını düşünenler zaten olaya dar çerçeveden bakıyordur.


    Aslına bakarsanız bence bu durumda "metafizik" yorumlar yapmakta çok da sakınca yok. Bilimsel gözlem, deney belli bir sayıda tekrarlandığında bir kısım deneyde bir sonucun bir kısım deneyde başka sonucun vs. vs. oluşacağını söylüyor sadece. Ama sadece bir deney ele alındığında sonuçlardan hangisinin çıkacağını bilimsel olarak bilemiyoruz.


    Mfiz sen de haklısın, ben onu demek istemedim. Yani bunları bu şekilde tartışıyoruz diye hiç kimse çıkıp "siz bilimsel değilsiniz", bunlar metafizik konuları diyemez. Onu demek istiyorum.
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    quote:

    Orjinalden alıntı: mfiz

    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    redstorm haklısın, bu anlattıklarını bilimadamları ve profesörler tartışıyor zaten. Bunlardan metafiziksel anlam çıkarmaya çalışıldığını düşünenler zaten olaya dar çerçeveden bakıyordur.


    Aslına bakarsanız bence bu durumda "metafizik" yorumlar yapmakta çok da sakınca yok. Bilimsel gözlem, deney belli bir sayıda tekrarlandığında bir kısım deneyde bir sonucun bir kısım deneyde başka sonucun vs. vs. oluşacağını söylüyor sadece. Ama sadece bir deney ele alındığında sonuçlardan hangisinin çıkacağını bilimsel olarak bilemiyoruz.


    Mfiz sen de haklısın, ben onu demek istemedim. Yani bunları bu şekilde tartışıyoruz diye hiç kimse çıkıp "siz bilimsel değilsiniz", bunlar metafizik konuları diyemez. Onu demek istiyorum.


    Evet, benim de tam olarak demek istediğim buydu...
    _____________________________




  • Bu arada, benim yönetime bir önerim var. Aynen EVRİM konusunda olduğu gibi, KUANTUM konusu "Üst Konu" olsa ve ona dair herşey orada konuşulsa...??? Ne de olsa, insanlık tarihinin en büyük kazanımlarından biri belki de birincisi denilen şey Kültür ve Bilim adlı bölümde bunu hak ediyordur, ne dersiniz?
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    quote:

    Orjinalden alıntı: mfiz

    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    redstorm haklısın, bu anlattıklarını bilimadamları ve profesörler tartışıyor zaten. Bunlardan metafiziksel anlam çıkarmaya çalışıldığını düşünenler zaten olaya dar çerçeveden bakıyordur.


    Aslına bakarsanız bence bu durumda "metafizik" yorumlar yapmakta çok da sakınca yok. Bilimsel gözlem, deney belli bir sayıda tekrarlandığında bir kısım deneyde bir sonucun bir kısım deneyde başka sonucun vs. vs. oluşacağını söylüyor sadece. Ama sadece bir deney ele alındığında sonuçlardan hangisinin çıkacağını bilimsel olarak bilemiyoruz.


    Mfiz sen de haklısın, ben onu demek istemedim. Yani bunları bu şekilde tartışıyoruz diye hiç kimse çıkıp "siz bilimsel değilsiniz", bunlar metafizik konuları diyemez. Onu demek istiyorum.


    Evet kesinlikle ben de onu söylemek istedim. Ayrıca belirsizlik ilkesi, kimi kişiler tarafından bilimin "zaafı" ve "eksikliği" gibi de algılanabiliyor. Sanki herşey aslında belirli ve bilim bunu açıklayamıyor gibi bir düşünce. Ben böyle düşünmüyorum. Kuantum fiziğinin felsefesini tartışmak çok yerinde olur. Aslında redstorm'un söylediği gibi böyle bir üst konu açılırsa iyi olabilir.
    _____________________________




  • @mfiz hocam;
    kuantum kainata elbette newton fiziği gibi değil daha yakışan şekilde bakmamızı sağladı...
    elde edilen bilimsel bulguları inkar etmekle bir yere tabiki varılmaz.
    belirsizlik ilkesi de çöpe atılacak ,aşağılanacak değil tabiki,100 yıldır bir sürü dahi onu çürütmeye çalışıyor..
    ama bilimin zaafı demesekte ,bugüne kadar bilimle gelinen seviyeyi,düşündüğümüzde yetersiz ve üzerine muhakkak çıkılması lazım demek de hayalcilik olamaz...
    belirsizlik ilkesi bile, bir belirlemenin tezahürü aslında..bu şifrede birgün çözülecek,ben inanıyorum...
    ayrıca kuantum la ortaya çıkan atomaltının haberleşmesi durumu bence üzerinde durulması ,felsefi bakışlarımıza yön tayini açısından çok önemli...
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: redstorm

    Bir sorum var ve özellikle @mfiz hocama;
    Kuantum Fiziğine göre, kayıp olasılıklar gerçekten hiç olmamış ya da olmayacak olan olasılıklar mıdır yoksa kayıp hiç bir olasılık yok mudur? Gözlem sırasında gerçekleşmeyen olasılıkların gittiği ve gerçekleştiği bir mekan var mıdır? Örn; cam bir bardak masadan yere (betona) düşüyor, bardağın kırılma olasılığı %95 dersek ve bardak kılırsa, geri kalan %5 lik olasılık hiç gerçekleşmemiş midir ya da gerçekleşmeyecek midir?

    Not: Kuantum Fiziğinden herkesin kendine has bir anlam çıkarmasından bahsedilir, yukarıdaki bardak örneğinden dolayı sakın ola Kuantuma metafizik bir anlam yüklediğim düşünülmesin. Sadece makro ölçekte bir düşünce.



    @redstorm kuantum fiziği bence senişn sorunu yanıtlayabilecek ölçekte gelişmemiştir. bana göre hiçbir kuantum fizikçisi bu soruya bir yanıt vermez. kuantumla ilgili benim anladığım bu alanda kesin olan tek
    şeyin "makro kozmosla mikro kozmosun yaslarının farklı oldugudur." (bu önerme bence de kesinlikle dogru.fizikçi olmasamda diyalektik düşünceye merakımdan bu konuda kendi çapımda okuma,sorgulama yaptım )

    ayrıca newton fiziğini kainata yakışmayan şekilde bulan arkadaşa hayret ettim.fizik fizik olduysa newton sayesinde oldu, ama biz onubir çırpıda silmişiz kafalarda. eğitimin başındaki saygıdeger kişi de newton fiziği yerine kuantum fiziğini önerince aynı hayreti, ve şark zihniyetinin bilimsel bir gelişmeyi bile nerelere yorabileceği beni dumura ugrattı. zira kuantum gelecek dertler bitecek.newton gidecek metafizik gelecek beklentisi var çogu insanda. şu durumda newtonu kovup, kuantumu yerleştirince uçakları, gemileri, üretim araçlarını kuantum fiziğine göre yapacagız kullanacagız sanki.

    bunun yeni bir bilim olarak geliştirilmesi , kafa yorulması, ufuk açması ayrı, tüm yaşantımızı, binaları, arabaları , araçları üretmek için kullandığın fiziği bi çırpıda yok sayılması çok farklı ve son derece akıldışı.
    bizim bugune kadarki fiziğimiz makro dunyayı açıklayan fizikti.
    atom altı nı inceleyecek fizik bugünkü teknolojiyle henüz fazla geliştirilemedi.
    şu durumda ben mikro fiziğin makro fiziğin yasalarına tabi oldugunu düşünüyorum. zaten biz mikro nun yasalarına göre değil, makro dunyanın yasalarına gore yaşıyoruz.
    bunlar benim düşüncelerim tabi.
    _____________________________




  • Katılıyorum sana @dasdasq. Kartezyen dünya görüşü ve Newton mekaniği olmasaydı bilim bu seviyelere gelemezdi. Zaten Newton mekaniği yanlış değil sadece "yaklaşık" bir teori. Ayrıca kuantum mekaniğinin veya görelilik kuramının gelecekte benzer şekilde "yaklaşık" bir teori oldukları da ortaya çıkarılabilir ki bu da bu teorilerin bizim zihnimiz ve soyutlama yeteneğimiz bağlamında daha "az yakışıklı" olduğunu göstermez. Ayrıca "klasik fizik" kavramlarını anlamadan modern fiziği kavrayabilmek de mümkün değildir kanımca.

    Öte yandan, kuantum mekaniğinin ve göreliliğin bu şaşırtıcı ve günlük hayattaki deneyimlerimize zıt görünen yapısı açıkcası beni heyecanlandırıyor. Hem mikro hem de makro ölçekte öğrenebileceklerimizin çok azını öğrenmiş durumdayız büyük ihtimalle. Eğer 19 yüzyılın ikinci yarısına bir göz atarsanız, kimi bilimadamları bütün fizik kanunlarını bildiğimizi ve herşeyi anladığımızı iddia ediyorlardı (mesela Lord Kelvin bunların arasındaydı). Eğer durum gerçekten böyle olsaydı bilim yapmak çok sıkıcı olurdu. O yüzden şu anki duruma şükretmek gerek belki de (ve dolayısıyla @driver'ın sözlerinde de bir doğruluk payı olduğunu yadsımamak gerek)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mfiz -- 10 Mayıs 2006; 10:39:16 >
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: dasdasq

    quote:

    Orjinalden alıntı: redstorm

    Bir sorum var ve özellikle @mfiz hocama;
    Kuantum Fiziğine göre, kayıp olasılıklar gerçekten hiç olmamış ya da olmayacak olan olasılıklar mıdır yoksa kayıp hiç bir olasılık yok mudur? Gözlem sırasında gerçekleşmeyen olasılıkların gittiği ve gerçekleştiği bir mekan var mıdır? Örn; cam bir bardak masadan yere (betona) düşüyor, bardağın kırılma olasılığı %95 dersek ve bardak kılırsa, geri kalan %5 lik olasılık hiç gerçekleşmemiş midir ya da gerçekleşmeyecek midir?

    Not: Kuantum Fiziğinden herkesin kendine has bir anlam çıkarmasından bahsedilir, yukarıdaki bardak örneğinden dolayı sakın ola Kuantuma metafizik bir anlam yüklediğim düşünülmesin. Sadece makro ölçekte bir düşünce.



    @redstorm kuantum fiziği bence senişn sorunu yanıtlayabilecek ölçekte gelişmemiştir. bana göre hiçbir kuantum fizikçisi bu soruya bir yanıt vermez. kuantumla ilgili benim anladığım bu alanda kesin olan tek
    şeyin "makro kozmosla mikro kozmosun yaslarının farklı oldugudur." (bu önerme bence de kesinlikle dogru.fizikçi olmasamda diyalektik düşünceye merakımdan bu konuda kendi çapımda okuma,sorgulama yaptım )


    @dasdasq;
    Verdiğim örnek mikro ölçekte olan ya da olabilecek olayları anlayabilme açısından makro ölçekte bir resim çizme gayretinden başka bir şey değildi. Yanlış anlaşılmasın. Ayrıca, mikrokozmosun yasalarının makrokozmosta kesinkes farklı olduğu pratikte kendini açığa vursa da teorik olarak aynı kesinlik söylenebilir mi emin değilim. Konuyla ilgili şu örneği çok severim. İçinde bulunduğunuz bir odadaki bütün hava moleküllerinin odanın size uzak bir köşesine toplanıp kümelenmesi ve dolayısıyla sizin havasızlıktan boğulup ölmeniz ihtimali %0 değil. Ancak, herhalde kimse gazete ya da TV'den böyle bir ölüm haberi duymamıştır.

    Ayrıca, Newton Fiziği hakkında söylediklerine de sonuna dek katılıyorum.
    _____________________________




  • @dasdasq
    sanırım yanlış anlaşıldım...bir kere şunu belirtmekte fayda görüyorum...
    biz bugün hiçbirşey hakkında kesin ve iddialı konuşamayız..dolayısı ile bu konu başlığı altında bir sonuç aramadığımız belli,biz bu işi çözdükde demiyor kimse zaten
    karşılıklı konuşmalarımız ise eldeki bulgularla ancak felsefi olarak bişeyleri ,biyerlere oturtma ile tefekkür zevki...
    newton u kimse bir yerlere kaldırıp atamaz..ama kainata dair eksik diyebilir..
    kuantum u da kimse artık kaldırıp atamaz ...ama eksik diyebilir...
    boğaz köprüsünden atladık...e yerçekimi kuvvetini inkar mı ediceğiz...düşeriz tabi...ölme ihtimalimiz nedir?
    tamamen indeterminist bakarsak budefa keşmekeş i hayal bile edemeyiz hayata dair...
    tamamen determinist bakarsak budefa bizi şaşırtan bulgular karşısında gözlerimizi kapayıp olmaz öyle şey mi diyeceğiz..
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: driver

    @mfiz hocam;
    kuantum kainata elbette newton fiziği gibi değil daha yakışan şekilde bakmamızı sağladı...
    elde edilen bilimsel bulguları inkar etmekle bir yere tabiki varılmaz.
    belirsizlik ilkesi de çöpe atılacak ,aşağılanacak değil tabiki,100 yıldır bir sürü dahi onu çürütmeye çalışıyor..
    ama bilimin zaafı demesekte ,bugüne kadar bilimle gelinen seviyeyi,düşündüğümüzde yetersiz ve üzerine muhakkak çıkılması lazım demek de hayalcilik olamaz...
    belirsizlik ilkesi bile, bir belirlemenin tezahürü aslında..bu şifrede birgün çözülecek,ben inanıyorum...
    ayrıca kuantum la ortaya çıkan atomaltının haberleşmesi durumu bence üzerinde durulması ,felsefi bakışlarımıza yön tayini açısından çok önemli...



    burada yaklaşan demek belki daha uygundur. bu cümleden newton fiziği için haketmediği bi yorum çıkardım ben.

    ayrıca determinizm zaten mutlaklaştırılırsa materyalist düşünce bile idealizme dönüştüğü için, diyalektik materyalizm gibi bir düşünce çıkarılmıştır. bu sonranın rolunun, önceyle karşılıklı etkileşim içinde belirlendiğini, tek yönlü bir akışın hareketin olmadıgını vurgulamak için diyalektik sıfatını eklemiştir kavrama. bu düşüncenin de yetersiz kaldığı yerler olabilir. determinizmi yine mekanik bulanlar için prodeterminizm i (olasılıkçı determinizm i) incelemelerini öneririm. bence gerçeğe daha da yaklaşmış (tüm felsefenin amacı özünde budur bencegerçeği kavramak, bazıları işini burda bitirir, bazıları içinse bu noktadan sonra gerçeği dönüştürmek, geliştirmek gibi bi kaygı başlar) bir felsefe ya da düşünüş tarzıdır.
    determinizm i yadsıyamaz,yok sayamayız. bunu tümden yadsımak varolmayı yadsımaktır. insanın babasını yadsıması gibi birşeydir bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dasdasq -- 10 Mayıs 2006; 18:35:39 >
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: dasdasq

    quote:

    Orjinalden alıntı: driver

    @mfiz hocam;
    kuantum kainata elbette newton fiziği gibi değil daha yakışan şekilde bakmamızı sağladı...
    elde edilen bilimsel bulguları inkar etmekle bir yere tabiki varılmaz.
    belirsizlik ilkesi de çöpe atılacak ,aşağılanacak değil tabiki,100 yıldır bir sürü dahi onu çürütmeye çalışıyor..
    ama bilimin zaafı demesekte ,bugüne kadar bilimle gelinen seviyeyi,düşündüğümüzde yetersiz ve üzerine muhakkak çıkılması lazım demek de hayalcilik olamaz...
    belirsizlik ilkesi bile, bir belirlemenin tezahürü aslında..bu şifrede birgün çözülecek,ben inanıyorum...
    ayrıca kuantum la ortaya çıkan atomaltının haberleşmesi durumu bence üzerinde durulması ,felsefi bakışlarımıza yön tayini açısından çok önemli...



    burada yaklaşan demek belki daha uygundur. bu cümleden newton fiziği için haketmediği bi yorum çıkardım ben.

    ayrıca determinizm zaten mutlaklaştırılırsa materyalist düşünce bile idealizme dönüştüğü için, diyalektik materyalizm gibi bir düşünce çıkarılmıştır. bu sonranın rolunun, önceyle karşılıklı etkileşim içinde belirlendiğini, tek yönlü bir akışın hareketin olmadıgını vurgulamak için diyalektik sıfatını eklemiştir kavrama. bu düşüncenin de yetersiz kaldığı yerler olabilir. determinizmi yine mekanik bulanlar için prodeterminizm i (olasılıkçı determinizm i) incelemelerini öneririm. bence gerçeğe daha da yaklaşmış (tüm felsefenin amacı özünde budur bencegerçeği kavramak, bazıları işini burda bitirir, bazıları içinse bu noktadan sonra gerçeği dönüştürmek, geliştirmek gibi bi kaygı başlar) bir felsefe ya da düşünüş tarzıdır.
    determinizm i yadsıyamaz,yok sayamayız. bunu tümden yadsımak varolmayı yadsımaktır. insanın babasını yadsıması gibi birşeydir bence.

    peki yaklaşan dedim say...
    peki islamdaki kader inancı sence elde edilen bilimsel bulgular ışığında daha derli toplu ve kuşatıcı değilmi?
    determinist bakış açısı ile roma kuralcılığı ,hatta yunan felsefesinin her sebebi tanrılaştırdığının çıktığını söylerler..hristiyan dünyanın newton mekaniğine cevap verememesi,tek başına determinizmin açmazları ,sürekli yeni yamalara ihtiyaç duyup durmuş..
    oysa islamdaki KUDRETİ HERŞEYE YETEN, BİR OLAN ALLAH inancı ve kaza,kader ilahi fermanı sorulara daha iyi cevap vermiyormu?
    ne düşünüyorsun, islamın bakışı hakkında...
    _____________________________




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.