BAZILARIN KEYFİ KAÇIYOR DİYE BEN NET ÜZERİNDEN MP3 İNDİRİNCE HIRSIZMI OLUYORUM??

quote:

Orijinalden alıntı: PuRE HaTReD

Müzisyen dediğin konserlerden para kazanır albüm satarak değil...O yüzden sanatçı kim olursa olsun satın almam...Şu da var tabii ; adam hayranı olduğu grubun cd'sini eline alıp ; cd içeriğini görmek , arşivlemek , saklamak istiyorsa alması bana göre iyidir..Yoksa Orjinal cd'nin benim için hiçbir önemi yok...

quote:

Orijinalden alıntı: freedom36

Fikrimi söylemek için az önce başka bir başlığa yazdığım yazıyı kopyalayayım sana; bazı kısımlarına eklemeler yaparak:

"Korsan kullanmayan bir adam gösterin demiş bir arkadaşımız, ben varım canım kardeşim.

Evet, 1-2 yıl öncesine kadar ben de çok şarkı indirdim netten. Çok derken toplasan yine 30-40 albümü dolduracak kadar ancak olmuştur. Film hiç indirmedim diyebilirim, arkadaşlarımdan edindiğim yabancı dizinin toplamda 5 sezonu istisna. Artık elimden geldiğince dikkat ediyorum, yerli olsun yabancı olsun yapım, farketmez. Hak yemek istemiyorum, yememeye gayret ediyorum. Bu şarkıcı olur, türkücü olur, artist olur, aktrist olur; önemli değil. Adamların servetinin ne olduğu, senin 3-5 liranın ona bir şey kazandırıp kazandırmayacağını sen değil, o düşünür. Kimse senin gırtlağına çökmüyor vay neden bu filmi seyretmedin, vay şu şarkıyı nasıl dinlemedin diye. Her şeyin bir bedeli var ve sen de bütçene/kaynağına göre kendini ayarlayıp bazı şeylerden vazgeçeceksin. Ya az yemek yiyeceksin, ya az gezeceksin, ya az uyuyup daha çok çalışacaksın vs.

Git sinemada seyret kardeşim. Yok olmaz illa evim diyorsan al cd/dvd'ni otur seyret sıcak evinde. Her filmi seyredeceksin diye bir kaide yok. Ha olmadı, kiralarsın canım kardeşim (Binlerce dükkan var, zannediyorum ki yasal. Bu kadar aleni bir şey uygun olmasa herhalde şimdiye kadar bir yasa çıkardı film&müzik cd'si kiralayanlara. Tam bir bilgim yok yine de.)
Fragman niye vardır mesela? Hiçbir şey kapalı kutu değil ki, piyango gibi film seçesin... Çooook merak ediyorsan indir bir kısmını seyret, ama tadında bırak ve kapat; tamamını daha kaliteli şekilde, vicdanın rahat olarak YASAL seyret/dinle. İndir şarkının bir tanesini, sonra sil ve "beğendim" dersen git ver paranı al albümünü.

Üstelik son zamanlarda eski satın alma gücüne oranla oldukça ucuzladı bu olaylar. Kitap olsun, cd/dvd olsun.

Çok klasik olacak ama "o kişinin yerine kendini koy". Cepçilik yapmaktan farkı yok. Birisi çıkıp karşınıza hırsız dese yüzünüze, "sen kim oluyorsun..." diye başlayıp elinizden geleni ardınıza koymazsınız değil mi? Din, etik, inanç vs kısmına hiç girmiyorum bakın, konuyu lütfen doğru anlayınız. Birazcık ince düşünmenizi istiyorum.

Bindiği dalı kesme meselesine gelince; öyle güzel keserler ki Sen nasıl ki bu toplumun vatandaş olarak bir ferdi isen ve nasıl ki hakkın yendiğinde anayasanın sana tanımış olduğu imkanlar dahilinde, karşındaki kamu olsun özel olsun gerçek/tüzel kişilerden, çatır çatır hakkının hesabını soruyorsan, devlet de en temel dayanağı anayasayı kullanarak seni öyle bir "bağlar" ki!

Hiç kimse kendini anarşik ütopyalar içinde kaybetmesin."


Senin "param az diye şarkı dinleyemeyecek miyim ben yani" lafına istinaden de şunu söyleyebilirim, yine yukarıdaki mesajda da farklı bir şekilde değindiğim gibi:

İnsanların zorunlu ihtiyaçları vardır, bir de zorunlu olmayan. Yemek, barınma, giyim zorunludur; arta kalan her şey ise zorunlu olmayan. Su, yemek, kıyafet olmadan yaşayamazsın; yaşarsın da ne kadar?.. Detaya inmiyorum. Ama gazete okumasan da, film izlemesen de, internete girmesen de, müzik çaların olmasa da (örnekler çoğaltılabilir) pek ala yaşamını idame ettirebilirsin. Bunun tercihini de bütçene göre sen yapacaksın. Maalesef ki öyle bir düzende yaşıyoruz ki... O kadar çok bileşen & değişken var ki, buna mukabil yaklaşımlar-fikirler-akıl yürütmeler... İş buralara girerse zaten işin içinden çıkamayız, ben yalnızca örneklemek açısından söyledim.

Ama iş odur ki, bir iktisat tanımıyla ancak şunu söyleyebilirim basitçe: "Bütçenin imkan verdiği ölçüde, sana en çok fayda getiren şeyi tercih edersin"

Karnın açken sana en çok fayda verecek olan şey yemek olacaktır, müzik değil. Ama karnın doyduktan sonra başka ihtiyaçlarını düşünmeye başlayacaksın, müzik gibi...
İstekler sonsuzdur, kaynak ve imkanlar ise sınırlı. Sen de elinden geldiğince hayatını güzel kılmak adına kendi çabanla bir denge kuracaksın.

Hayat "şimdilik" ve yüksek ihtimalle "bundan sonra bizlerin ömür aralığını aşacak uzunlukta bir süre" de bunu gerektiriyor.

Herkesin gönlüne göre olması dileğiyle...

quote:

Orijinalden alıntı: freedom36

Fikrimi söylemek için az önce başka bir başlığa yazdığım yazıyı kopyalayayım sana; bazı kısımlarına eklemeler yaparak:

"Korsan kullanmayan bir adam gösterin demiş bir arkadaşımız, ben varım canım kardeşim.

Evet, 1-2 yıl öncesine kadar ben de çok şarkı indirdim netten. Çok derken toplasan yine 30-40 albümü dolduracak kadar ancak olmuştur. Film hiç indirmedim diyebilirim, arkadaşlarımdan edindiğim yabancı dizinin toplamda 5 sezonu istisna. Artık elimden geldiğince dikkat ediyorum, yerli olsun yabancı olsun yapım, farketmez. Hak yemek istemiyorum, yememeye gayret ediyorum. Bu şarkıcı olur, türkücü olur, artist olur, aktrist olur; önemli değil. Adamların servetinin ne olduğu, senin 3-5 liranın ona bir şey kazandırıp kazandırmayacağını sen değil, o düşünür. Kimse senin gırtlağına çökmüyor vay neden bu filmi seyretmedin, vay şu şarkıyı nasıl dinlemedin diye. Her şeyin bir bedeli var ve sen de bütçene/kaynağına göre kendini ayarlayıp bazı şeylerden vazgeçeceksin. Ya az yemek yiyeceksin, ya az gezeceksin, ya az uyuyup daha çok çalışacaksın vs.

Git sinemada seyret kardeşim. Yok olmaz illa evim diyorsan al cd/dvd'ni otur seyret sıcak evinde. Her filmi seyredeceksin diye bir kaide yok. Ha olmadı, kiralarsın canım kardeşim (Binlerce dükkan var, zannediyorum ki yasal. Bu kadar aleni bir şey uygun olmasa herhalde şimdiye kadar bir yasa çıkardı film&müzik cd'si kiralayanlara. Tam bir bilgim yok yine de.)
Fragman niye vardır mesela? Hiçbir şey kapalı kutu değil ki, piyango gibi film seçesin... Çooook merak ediyorsan indir bir kısmını seyret, ama tadında bırak ve kapat; tamamını daha kaliteli şekilde, vicdanın rahat olarak YASAL seyret/dinle. İndir şarkının bir tanesini, sonra sil ve "beğendim" dersen git ver paranı al albümünü.

Üstelik son zamanlarda eski satın alma gücüne oranla oldukça ucuzladı bu olaylar. Kitap olsun, cd/dvd olsun.

Çok klasik olacak ama "o kişinin yerine kendini koy". Cepçilik yapmaktan farkı yok. Birisi çıkıp karşınıza hırsız dese yüzünüze, "sen kim oluyorsun..." diye başlayıp elinizden geleni ardınıza koymazsınız değil mi? Din, etik, inanç vs kısmına hiç girmiyorum bakın, konuyu lütfen doğru anlayınız. Birazcık ince düşünmenizi istiyorum.

Bindiği dalı kesme meselesine gelince; öyle güzel keserler ki Sen nasıl ki bu toplumun vatandaş olarak bir ferdi isen ve nasıl ki hakkın yendiğinde anayasanın sana tanımış olduğu imkanlar dahilinde, karşındaki kamu olsun özel olsun gerçek/tüzel kişilerden, çatır çatır hakkının hesabını soruyorsan, devlet de en temel dayanağı anayasayı kullanarak seni öyle bir "bağlar" ki!

Hiç kimse kendini anarşik ütopyalar içinde kaybetmesin."


Senin "param az diye şarkı dinleyemeyecek miyim ben yani" lafına istinaden de şunu söyleyebilirim, yine yukarıdaki mesajda da farklı bir şekilde değindiğim gibi:

İnsanların zorunlu ihtiyaçları vardır, bir de zorunlu olmayan. Yemek, barınma, giyim zorunludur; arta kalan her şey ise zorunlu olmayan. Su, yemek, kıyafet olmadan yaşayamazsın; yaşarsın da ne kadar?.. Detaya inmiyorum. Ama gazete okumasan da, film izlemesen de, internete girmesen de, müzik çaların olmasa da (örnekler çoğaltılabilir) pek ala yaşamını idame ettirebilirsin. Bunun tercihini de bütçene göre sen yapacaksın. Maalesef ki öyle bir düzende yaşıyoruz ki... O kadar çok bileşen & değişken var ki, buna mukabil yaklaşımlar-fikirler-akıl yürütmeler... İş buralara girerse zaten işin içinden çıkamayız, ben yalnızca örneklemek açısından söyledim.

Ama iş odur ki, bir iktisat tanımıyla ancak şunu söyleyebilirim basitçe: "Bütçenin imkan verdiği ölçüde, sana en çok fayda getiren şeyi tercih edersin"

Karnın açken sana en çok fayda verecek olan şey yemek olacaktır, müzik değil. Ama karnın doyduktan sonra başka ihtiyaçlarını düşünmeye başlayacaksın, müzik gibi...
İstekler sonsuzdur, kaynak ve imkanlar ise sınırlı. Sen de elinden geldiğince hayatını güzel kılmak adına kendi çabanla bir denge kuracaksın.

Hayat "şimdilik" ve yüksek ihtimalle "bundan sonra bizlerin ömür aralığını aşacak uzunlukta bir süre" de bunu gerektiriyor.

Herkesin gönlüne göre olması dileğiyle...

quote:

Orijinalden alıntı: Enochian.

Şu video çok hoşuma gitmişti:
http://www.facebook.com/video/video.php?v=110737184456&ref=mf

Müzik-dizi-film olayına dikkat etmiyorum pek ancak kaliteli ve multisi bulunan oyunları olabildiğince orjinal almaya çalışıyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: freedom36

Ben şu an işsiz bir üniversite mezunuyum canım ağabeyim/kardeşim. Ailemin geçim düzeyini de şöyle örnekleyeyim; ortalama bir memurun maaşı diyelim. Öyle uzman falan değil, sıradan bir memur maaşına denk.

Asıl ben senden yazdıklarımı tekrar okumanı tavsiye ediyorum. Artık internet üzerinden yerli/yabancı tek şarkı satışı da yaygınlaşmaya başladı; dileyen kurcalayıp erişebilir. Keza filmler için de aynı şey geçerli. Seni bilmem ama benim için "HAK" kavramı çok önemli. Hassasiyet derecesinde. Kimse "bilmem kim villa yaptıramıyor, kapı kolları altın olmadı üzülüyor... vay ben onların düzenini...." diye cümlelerle başlayıp "BAL GİBİ İNDİRİRİM ABİ = HAK YERİM ABİ, HAKSIZLIK-HIRSIZLIK YAPARIM ABİ!" diyemez.

Dediklerine cevap vermek istesem konu sapar; gelir dağılımı böyle olmamalı der (bkz. Gini Katsayısı), "IMF ülkemizden defol!" gibi sloganlara kadar gider bu muhabbet...

Ben kendimden örnek vereyim bari. Sinemayı çok severim ancak her hafta 13 lira veremem Ankara'da bir sinemada film izlemeye. Görmeyi çok istediğim bir film gelir ise başka. Ortalama bu şartlarda 2 ayda bir film seyrediyorum. Neredeyse kiralamam da... Ama müzik... Öyle değil işte. Benim için bir tutku. Son 6 ayda müzik çalar, kulaklık, hoparlör vs gibi aletlere 750 lira bayılmışımdır. Bayılmışımdır diyorum çünkü benim için yüksek bir meblağ. Kimileri tek seferde bir hoparlör uydusu için gözden çıkarabilir bu parayı, hani gelir dağılımının ilk %20'sinde yer alıp ülkenin gelirinin yarısını yiyip içip keyif çatanlar(!). Ben ise bunları almak için birçok şeyimden vazgeçtim. Yeri geldi sigara içmedim, yeri geldi arkadaşlarımla haftada bir gün eksik gezmeye gittim vs. Çünkü önceliğim buydu benim; istedim, o yönde gayret ettim ve şükür elde ettim. Tabi taksitler halinde

Bak kardeşim, gözüm çok yükseklerde değil. Hobilerime, zevklerime göre bir öncelik sıram var; bir de zorunlu ihtiyaçlarım. Tüm bunları dengeleyip iktisatçılar için amiyane tabirle "faydamı/zevkimi en çoklaştırma"ya çalışıyorum. Şimdi yine çok istediğim bir müzik cd'si var, fiyatı 50 TL. Çok da istiyorum. İstesem hemen şu an tak diye de indirebilirim netten. Ancak sabrediyorum ve indirmiyorum. Hele 1 ay geçsin, maddi durumumu göreyim, ona göre "ayağımı yorganıma göre uzatacağım". Çünkü biliyorum ki o cd'yi dinlemediğim için ölmeyeceğim (ama başka herhangi bir sebep tabi ki müstesna, o da benim takdirimde değil zaten.)

Herkese iyi forumlar.