< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mymaxmy -- 14 Mart 2022; 21:58:16 >  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                

    
    
                    
                            
 < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mymaxmy -- 14 Mart 2022; 21:58:16 >  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
| 
                                            ARKADAŞLAR GEÇMİŞ MESAJLARI BU KADAR DETAYLI OKUMAMIŞTIM, BİR SAATTEN FAZLADIR OKUDUM VE ŞU KANI ÇOK NET...  
                                        
                                        
                                        
                                    1.KİMİNE MANTAR ŞAMPUANLARI YARAMIŞ. YANİ MANTAR KAYNAKLI 2.KÜMİNE SARMISAK VE TÜREVLERİ YARAMIŞ YANİ PARAZİT KAYNAKLI 3.KİMİNE ANTİBAKTERİYEL ÜRÜNLER YARAMIŞ STAPH. KAYNAKLI 4.KİMİNE DETERJAN İÇERMEYEN ŞAMPUANLAR YARAMIŞ MESELA BİODERMA NODE FLUİD GİBİ YANİ KİMYASAL ALERJİSİ KAYNAKLI 5.KİMİNE HORMONAL TEDAVİ YARAMIŞ,,,KISACASI ARKADAŞLAR HERKESİN O KADAR FARKLI SEBEPTENKİ BURADA TEDAVİ PAYLAŞMAK ÇOK SAÇMA VE ZAMAN KAYBI... EN MANTIKLISI VE KESİN ÇÖZÜMÜ BU YUKARIDAKİ MADDELERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK VE DOKTORA BUNLARI BİRAZ HATIRLATARAK PROFESYÖNEL BİR HEKİME GÖRÜNMEK... BENCE BU FORUMDAKİ BU KONU VE PAYLAŞIMLAR TAVSİYELER PEK DOĞRU DEĞİL...  | 
                                
| 
                                         Merhabalar, 20'li yaşlarımda bu sorun ne yazık ki bende de baş gösterdi. Kısa süre içerisinde kafamın her tarafını, sonra ise sakallarımı kapladı. Sonrasında ise Hidrdanenitis Suppurativa ile tanıştım. HS gerçekten çok kötü ve çok fazla acı veren bir rahatsızlık. Birçok doktora gittim ama ne yazık ki kimse bana yardımcı olamadı. Her geçen gün daha kötüyü gidiyordum ve kendi gözümün önünde eriyordum. Dürüst olmak gerekirse bir daha asla eskisi gibi olabileceğimi de düşünmüyordum. O çaresizlik duyguları ile oturdum ve araştırmaya başladım. Hergün saatlerce bu konular hakkında araştırma yaptım. Bunu yıllar boyunca yaptım. Pubmed üzerinde okunmamış tek bir makale bıraktığımı sanmıyorum. Emin olun bu konuları benim kadar kafaya takıp sabah akşam makale okuyan başka bir doktor bulabilmeniz pek mümkün değil. Gerçi doktor dedim ama ben teknik olarak doktor değilim. Sadece araştırmaya ve kendini iyileştirmeye meraklı bir insanım o kadar. Öncelikle hastalığınızın sebebini ve neden kimsenin sizi iyileştiremediğini anlatayım. Arkadaşlar hastalığınızın sebebi Genetik. Ve genetiğinizi değiştirmediğimiz takdirde iyileşebilmeniz mümkün değil. Üzgünüm. Ama bir gerçek var ki bu genetik kusurunuzun ortaya çıkabilmesi için inflamasyon gerekiyor. Bu yüzden hayatınız boyunca vücudunuzdaki inflamasyonu kontrol ederseniz bu hastalıktan uzak durabilirsiniz. Bu yüzden birçok arkadaş spor yaptığında, az yağlı yediğinde, süt ürünleri tüketmediğinde ve de yeşil çay gibi içecekler içtiğinde daha az foliküliti olduğunu söylüyor. Bunun haricinde doktorların sizi iyileştirememe sebebi ise bu bilgilerin çok yeni olmasından kaynaklanıyor. Örneğin şimdi bir T hücresini ele alalım. Sizin inflamasyonel bir problem yaşayabilmeniz için bu T hücrelerinin gidip Th1 ve Th17 hücrelerine dönüşmesi gerekiyor. Biz bu T hücrelerini Treg olacak şekilde programladığımızda ise iltihap oluşmuyor. Ama burada şöyle bir sorun var. Biz 
 Bu şu anlama geliyor. Birçok doktor daha diplomasını aldığında bu kavramlar henüz literatür tarafından bilinmiyordu. Şimdi siz bu doktorun sizde Th17/Treg mekanizmasını açıklığa kavuşturmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki ! Üstelik işler bununla da bitmiyor. Örneğin Tregler. Bunlara düzenleyici T hücreleri diyoruz ve bunlardan yeteri kadar üretmek için TGF-beta'ya ihtiyacımız var. Eğer TGF-beta eksikliğiniz varsa immün sisteminiz çok agresif ve aşırı bir tepki verecektir. Bununla birlikte TGF-beta fazlalığında ise kansere daha yatkın oluyorsunuz. Hadi diyelim ki TGF-beta normal ve diğer tüm koşullarda normal ve siz yeteri kadar Treg hücresi ürettiniz diyelim. Mekanizma burada da bitmiyor çünkü bu seferde bu hücrelerin işlevlerini ölçmemiz gerekiyor. Tek bir hücre tipi için bile bu kadar uğraşırken bütün immün sistemi düşünün. (Bunun Th1, Th2, Th17 hücreleri var, B hücreleri var, doğal öldürücü hücreler var, makrofajlar var, monositler var, dendritik hücreler var. Yani anlayacağınız var da var.) Kısaca insan immün sistemi inanılmaz derecede karmaşık. Ve tüm samimiyetim ile söylüyorum ki bu ülkede insan immünoljisini benim kadar iyi anlayan başka birisi olduğunu da sanmıyorum. Neyse konumuza gelelim. Muhtemelen bağışıklık sisteminizde bir sorun var ve aşırı iltihaplanma üretiyorsunuz. Bunun tonla sebebi var. Ama birçoğunuzdaki en temel sorunları sıralayacak olursam; 
 Ek olarak ihtiyacınız olursa çörek otu tohumu yağını doktorunuza danışarak folikülit olan bölgeye de uygulayabilirsiniz. İşe yarayacaktır. Arkadaşlar konuyu çok fazla uzatmayacağım. Çünkü ben bunların hepsini akademikveri.com adresinde anlattım. Ayrıca youtube videolarında da anlattım. Öncelikle aşağıdaki youtube videosuna bakabilirsiniz. Bu video direkt olarak sizin için çektiğim bir video. Uzun zamandır bu konu ile alakalı bir açıklama yapmak istiyordum. Benim tüm rahatsızlıklarım 20'li yaşlarımda ilk olarak folikülit ile başladı. Ondan sonraki süreçte ise Hidradenitis Suppurativa ve Hashimato rahatsızlıklarını aldım. 
DonanımHaber'de birçok insanla konuşarak uzun süre tedavi aradık ama o dönemlerde tıbbi bilgim çok kısıtlıydı. Aradan geçen yıllar içerisinde kendimi iyileştirebilmenin bir yolunu buldum ve bunu da diğer insanlara bir rehber olabilmesi için bir video ile anlatmaya çalıştım. 
Videoda bahsettiğim kıl kökü iltihabı (folikülit) hakkında yazılmış makaleye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://akademikveri.com/blog/folikulit/ https://www.youtube.com/watch?v=7w5dvSB_U7ABu videoda üstün körü yaşadığınız sorunu anlattım. Konu hakkında yazılı makaleye ve bilimsel literatür çalışmalarına ise https://akademikveri.com/blog/folikulit/ adresinen ulaşabilirsiniz. Bunun haricinde daha önceki videolarımda Tnf-alfa, interlokin 1 beta gibi pro-inflamatuar sitokinleri anlattığım için birde bu videoda bunları anlatmadım. Bu yüzden konu hakkında ilk çektiğim video olan Hidradenitis Suppurativa videosuna bakarsanız orada iltihaplanmayı herkesin anlayabileceği şekilde basit bir şekilde anlattığımı göreceksiniz. Hidradenitis Suppurativa (Akne İnversa) veya halk arasındaki adı ile "Köpek Memesi" hastalığı hakkında elimden geldiğince size yardımcı olmaya çalıştım.
Kendimde de bulunan bu rahatsızlık hakkında yıllar içerisinde oldukça fazla sayıda araştırma yaptım. Günün sonunda başka insanlara da yardımcı olabilmek maksadı ile bu çalışmaları bir bütün haline getirerek akademikveri.com adresinde herkese açık ve ücretsiz bir şekilde paylaşıyorum.
Köpek Memesi hastalığı hakkında daha fazla bilgi öğrenmek istiyorsanız aşağıdaki linkten websitemde yazdığım makaleye ulaşabilirsiniz.
https://akademikveri.com/blog/hidradenitis-suppurativa-nedir/
Videonun İçindekiler
00:00 Giriş
05:02 Köpek Memesi Neden Olur ?
08:12 TNF alfa 
14:58 İnterlokin 1 Beta
20:39 İnterlokin 6
23:46 Th1 Baskınlığı 
25:43 Th17 Hücreleri
28:12 İnterlokin 10
31:05 Düzenleyici T Hücreleri (Treg)
33:30 İlişkili Durumlar
36:38 Bilimsel Kanıtları İle Tedavi Seçenekleri
48:40 Yalı Kazığı
50:20 Son Sözler https://www.youtube.com/watch?v=yxR9loov7vQBunun haricinde akademikveri.com'da genel olarak bütün sitokinleri ve onları azaltıp artırabilecek yaklaşımları bulabilirsiniz. Bunları doktorlarınız ile de konuşarak kendiniz için uygun bir tedavi rejimi oluşturabilirsiniz. Ayrıca belirteyim. Lütfen bana beni tedavi edermisin diye sormayın. Ben henüz bir doktor değilim ve hukuken sizi tedavi etme yetkim yok. Yardıma ihtiyacınız olduğunu biliyorum ama bunu şu anda yapamam. Kusura bakmayın. Elimden gelen tek şey bilgi vermek ve bende onu yapıyorum. Ama hepinize söz veriyorum. Yakın bir tarihte bu ülkenin gördüğü en gelişmiş klinklerden birini açacağım ve şu anda yapılmayan tüm bu ileri düzey kan ve genetik tahlillerini yaparak bu ülkedeki otoimmün hastalıkların tamamını iyileştireceğim. Hepinize geçmiş olsun.  | 
                                
| 
                                         Öncelikle merhabalar bu konuyu sayfa 38 lerinden beri takip ediyorum hep favoriler kısmımda. Yaklaşık 9-10 yıldır bu rahatsızlığı çekiyorum. Lisede alnımda minik sivilceler kasık bölgemde ise çıban tarzı 3-4 sivilceyle başladı ve hala devam ediyor.Allah'tan kasık geçti diyelim ona şükredelim  Toplamda sayamadığım kadar tedavi süreci yaşadım. İşe yarayan 4 ana tedavim oldu sanırım bunlardan bahsedeceğim sizlere. Ama öncelikle sebebiyle ilgili ufak bir bilgilendirme yapacağım kendi çapımda. İLK BÖLÜM ( NEDEN BEN?) Yaptığım ingilizce ve türkçe hatta birazda filipince yaptığım araştırma sayesinde öğrendimki bu hastalık NEM ve VÜCUT YAĞI ile beslenip bunlara bayılıyor. Deri floramızdaki en ufak değişimde konakçımız fırsat bu fırsat diyip diğer konakçılarımızın tüketemediği terle atılan yağı emcüklüyor. Nem çoğalmasına ortam sağlıyor, vücut yağı ise beslenmesine. Ben ikisini de yaşıyorum sanırım. Yazın çok sıcak aylarda ( antalyadayım) ve kışın çok soğuk zamanlarda ( bere, uzun saç ve az banyo zamanları) bu fazıllar artıyor bende. Eşim ve ben kafamdaki sivilcelere sivilce veya kiss, apse , irin diyince iğrendiğimiz ve çevremizin de iğrendiğini farkedince bunlara fazıl adını takmayı uygun bulduk. İstenmiyorlar ama gitmiyorlar da, tam bir fazıl. Neyse efendim 3 tane büyük vardı bunlardan 2 si aynı zamanda 1 i farklı zamanda. Alınan 2 si eğitim araştırma hastanesinde genel cerrahide basit bir operasyonla alındı. çok büyüklerdi. İçeriği ise mantar+ bakteri karışımı. Yani ne biri ne öteki tamamen. Tabi ki sizde farklı birşey olabilir. Her bünye ve insan farklıdır. Benimkinde ikisi kardeş kardeş yaşıyordu ve kapsülleri 60 yaşında cerrahımızın ilk kez gördüğü şekilde patlamış ve parçalanmıştı çünkü mantarımız da kapsülden besleniyordu. İçini güzelce kazıdı. Bu mantar ve bakteri aslında her insan evladının deri florasında bulunan ve zararlı olmayan bir bakteri ve mantar türü. Bizim canım diğer bakterilerimizle beraber kardeşçe yaşıyorlar. Ancak gel gör ki bazen sıcak ve nemli havalarda bizden bi kıt almak için kıl köklerimizin içine girip azıcık ısırıyorlar. Malesef bizim hastalıktan, gripten,stresten ve hiçbir sebep yokken zayıf kalmış bünyemiz bu giren bakteriyle o an baş edemeyeceğini düşünüyor ve otoimmun bir tepki vererek aşırıya kaçıyor ve onu kapsülleyip kan dolaşımımızdan dışarda tutuyor. E haklı da bir bakıma dışarda tutmazsa kan zehirlenmesi yaşama ihtimalimizde var eğer düşündüğü gibi savaşamazsa bunlarla. Ancak üzücü olan şey deri az kan akışına sahip bir bölge olduğundan bu sefer açtığı kapsülün içindekiyle yeterince güçlü savaşamıyor ancak o bakteri kanla gelen yağı teri hepsini emcüklüyor ve büyüyor. Bu ara bizim en çok acı duyduğumuz deri altı şişme zamanı. Kafayı yastığa koyamamalar, şampuanlanırken göz yaşarmaları hepsi bu arada oluyor. He eninde sonunda vücut galip gelip 6 ay gibi bir sürede bitiriyor bunları. Çözümü yokmu ? VAR tabi Allah bi ölüme şifa vermemiş derler. İKİNCİ BÖLÜM: (Fasa fiso anlamlı ve anlamsız tedaviler) Bana zaman zaman antibiyotik,şampuan ve hatta mantar ilaçları verildi. En işe yarayanı 3 lü azitro türevi antibiyotikler oluyor ancak bu ilaç birazdan anlatacağım roaccatane kadar zararlı karaciğere nerdeyse ve 3 hafta sürrüyor tedavisi ve tamamen silmiyor malesef biraz işe yarıyor. -İlk olarak kendi başıma yaptığım zor bir tedavi yöntemini anlatacağım. Yoğun fitness yaparken shred dönemi yaptığım oldu bu dönemim 8 ay kadar sürdü ve hiçbir sivilcem çıkmadı. Çok katıydım ve yağ oranım %6 lara kadar düştü. Günlük yumurtanın içindeki yağ dışında yağ almıyordum. Karbonhidrat tüketimimse yaşayacak miktarın altına inmedi. Yoğun terden dolayı günde 2 kere duş alıyordum. Böylelikle hem bakterilere tüketecek lipid ve yağ kalmıyordur, hem düşük yağ tüketiminden dolayı derim incelmişti ve kanlanması artmıştı hemde gözeneklerden içeri giren yabancı toz,kir gibi bakterilere tutunacak substrat olmuyordu ve hiçbir sorun yaşamıyordum. ANCAK hiçbir insan evladı hayatı boyunca o şekilde yaşayamaz ömrü 20-30 yıl azalır en azından diye düşünüyorum. -İkinci olarak antin kuntin antibiyotiklerden söz edeceğim. Askerdeyken kafamda mantar vs. sebepli olduğunu düşündüğüm bir yoğunlaşma oldu. Doktor 2 ay tetra denilen antibiyotik şampuan fasa fiso verdi. Tetra sağolsun 2 günde bir traş olan ben günde 3 kere traş olmak zorunda kalıyordum sürekli sakalımızı uzatıyordu yahu. Hiçbir işe yaramadı ayrıca. Üçüncü Tedavi- (MANTAR) Dediğim gibi askerde mantar özlü olduğunu düşündüğüm bir evre başladı çünkü koğuşta herkesin ayak mantarı vardı ben dışında XD. Ayak konusunda biraz titiz olduğumdan dolayı olduğunu düşünüyorum, ya da "mucize" genler XD. Neyse bu tetra antibiyotik işe yaramadığından olsa gerek acaba mantar olabilir mi diye sağlık ocağı hekimiyle kafa kafaya verdik ve mantar tedavisine başladık. Aşırı karaciğer bitiren bir mantar hapı+ oceral sprey + ketoral şampuan kullanmayta başladım. İlk ay inanılmaz bir azalma oldu bunlarda ama büyük olanlar hala devam ediyordu. Mantar tedavisini cildiye doktoruma söylediğimde allah allah dedi biraz şaşırdı ve üstüne o güzel 3x 3 azitroyu yazdı geri kalan 3 tane de eriyip bitmişti. Ancak benim aylardır antibiyotik ve antifungal alan karaciğerimin enzimleri tavan yapmıştı bu dönemde ve tedaviyi bitirdim. Sonraki 4 ay rahattıııım. Yaz geldi bizim fazıllar gene çıkmaya başladı. Dördüncü Tedavi - Cidden işe yarıyormuş. Evet o bela dedikleri şey roaccatuane geldi şimdi. Cildiyecimize gittik, tam tetra yazıyordu ki hopp dedim o şeyi ben içmem adam olun başlayalım artık. Birkaç test vs derken karaciğerim daha tam düzelmemiş hala enzimler anormal ama ölüme yakın değil onu gördük. Ondan dolayı mıdır yoksa imzalattığı o kadar kağıttan dolayı mıdır bilmem korktu bizim cildiyeci sanırım. Roacctuane a başladık ama 3 ay boyunca her gün 1 adet. İnanılmazdı. Bu kadar düşük dozu ne dudağımı kuruttu ( ilk 1 hafta kurudu sadece) , ne de derimi yaktı. Hiçbir yan etki, sivilce patlaması olmadan hepsi bir bir sönmeye başladı fazılların. Kadına doz yükseltme sordum 2. ay yok dedi böyle devam etcez seninle. Ettik vs. 3. ay enzimlerim gene uçtu gitti. 4. kutuya devam edemedim. AMA hepsi geçmişti, eşimin tabiriyle pis siyah noktalı yüzümde siyah nokta bile yok sakal noktalarım dışında iz görünmüyordu yüzümde. O kadar mutlu bir evreydi ki arkadaşlar 3 ayda kurtuldum diye sevincimden uçuyordum. 7-8 ay çıkmadı ya inanabiliyor musunuz? 7-8 ay kaşınmadı bile kafam abi! SON BÖLÜM ( Tekrar Eden CEHENNEM) Biraz kilo aldım yağlandım. Karaciğer enzimlerim fena değil ama hala temiz değilim. Birkaç ay önce kafamda 1 taneyle geri döndü, neyse dedim dokunmayayım geçer belki kendi. GEÇMEDİ ve çoğaldı. arttı da arttı. Ve beklenen oldu, yüzüme sıçradı hemde sakallarıma. Nedeni büyük ihtimalle pandemide 4 aydır sakallarımı kesmemem di ama sonuçta olacağı varmış dedim geçtim. Önce bir tane iri apse oldu patlamadı patlamadı. Bi patladı heryer leş, ertesi gün baticon aldım geçtim sürdüm her sabah ve her akşam. fayda eder mi etmedi. 2 hafta oldu şuan sakal çıkan her deliğimden nerdeyse kırmızı bir baş vermiş durumda. Aşırı yoğunluktan randevu vs. de alamadık. 12 sine kadar azıtmasın iyice diye 1 kutu azitroyu bitirdim(çok işe yaramadı ama bir ümit işte) gene çünkü yüzümün heryerindeydi... Benim neden geri döndüğüyle veya neden geri dönmemesi gerektiğiyle ilgili teorim olacak şimdi: Öncelikle safra kesem alındı ondan dolayı kilo aldım bu yıl. Yani yağlı beslenmeyle alakalı değil diyorum çünkü yağları en azından şu anlık aynı oranda sindiremediğim kesin. ikinci olarak yağ oranım yağ yeme durumu olmamasına rağmen arttı çünkü şişkoyum artık. üçüncü olarak fazla yiyor olsam da inanılmaz sağlıklı besleniyorum. Haftanın 4-5 günü otçul ve meyve beslenmesi var. artık eskisi gibi makarna ye geç durumu yok evliyim ki bence bundan kilo aldım yemekler çoksel. ama bu kadar güzel vitaminle çıkmaması lazımdı dördüncü olaraksa STRES bence en büyük ve en engellenemezi stres. Ne zaman büyük birtane atak yaşasam büyük bir stres kaynağıyla başbaşa kalıyorum.malesef ki elimden de hiçbir şey gelmiyor... Son sebep diye düşündüğüm şey: roaccatuane tedavim yarım ve yetersiz kaldı bence. Çünkü derim hala sığır derisi gibi kapkalın. İncelseydi vücut bunları bu kadar içerde tutmazdı diye düşünüyorum. Bu tedaviye başlayacaksanız aslında büyük bir ölüm riskini de göz önüne almanız gerekiyor çünkü insan karaciğersiz 30 saniye bile hayatta kalamıyor. Ancak tedavinin kesinlikle ve kesinlikle işe yaradığını benim gibi bıttım sabunundan medikal tedavilere, kükürt sabununa kadar çare aramış biri rahatlıkla söyleyebiliyor. ilk haftadan itibaren bu neymiş ya işe yarıyor diyebiliyorsunuz. Hele hele genç yaşlarda iseniz 17-18 ler bu tedavi size çok fazla zarar veremeyecektir. En azından ergenlik depresyonu yaşasanız da karaciğeriniz ağlamayacaktır. Yukarıdakiler tamamen benim kendi tecrübelerimdir. Hiçbiri tavsiye niteliğinde değildir. Kafamda 3 ününde alınımından dolayı duran 3 dikiş izi vardır. Ona göre bu kararı verin lütfen. Birde eklemeyi unuttuğum kükürt sabunu tedavisi var: LAĞIM GİBİ KOKUYOR. Vücudum ve saçlarım lağım kanalı gibi kokuyordu. Günde 2 kere saçımı önce normal sonrasında ise kükürt sabunuyla yıkayınca saç derim inanılmaz kuruyordu ve bu fazılları kurutuyordu. ancak kokusundan dolayı bu tedavi yöçntemini 2. haftadan uzun süre deneyemedim. Uzun yazdığım için özür dilerim 9-10 yıllık acı ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmaya çalıştım.(1 yıldır evliyim eşime bulaşma gibi bir durum söz konusu bile değil ) Birde canınızı engelleyemeyeceğiniz şeyler ve bu hastalık için sıkmamaya çalışın. Biliyorum yastığınız leş gibi, biliyorum kafanız acıyor, biliyorum berbere gidemez oldunuz ancak engelleyemiyoruz malesef. Sokaktaki köpeği tekmeleyen, çocuğunu acımasızca döven, sevdiğine acı veren üzülsün bizler üzüleceğimize. Sağlıkla kalın ve grip olmayın   | 
                                
| 
                                            Tetradox bitti ve sivilceler aynen geri geldi. Bazıları sivilce bazıları da acılı ve sulu yaralar. Başımı yastığa koyamıyorum. Allah kahretsin böyle hastalığı. Ben bunu yıllarca çekmek istemiyorum. Rahat yaşamak için her gün antibiyotik mi içmem gerek? Tıp dünyası bu hastalığa çözüm bulamıyor ya da bulmak istemiyor. En kötüsü de doktorların antibiyotik verip hastaları başından savması.  
                                        
                                        
                                        
                                    Bir de lütfen konuyu güncel tutalım. Aynı sorunu yaşadığım insanlarla iletişim içinde olmak bana güç veriyor.  | 
                                
| 
                                            Merhaba arkadaşlar, 10 yıldır kıl kökü İltahabı Problemi yaşıyorum. Gerçekten küçük bir sivilce  problemi olarak gözükse de aslında hayatımızı nasıl zindana çevirdiğini sadece yaşayan arkadaşlar bilir. Benim sadece kafamda bu var problem. Çok şükür yüzümde yok. On yıllık süre zarfında gitmediğim doktor aktar ve hatta hoca kalmadı. Üniversitede saçlı deriimden parça alıp analiz yaptılar yine de bir faydasını görmedim. Tetra 500 mg kullanıyorum geçiyor 3-5 gün sonra yine başlıyor. 10 yıldır traş olmak kabus gibi geliyordu bana. Traş olmadan 1 hafta önce Tetra içiyorum geçiyor traş oluyorum yine başlıyor. Eminim tüm organlarım zarar görmüştür antibiyotik yüzünden. Aktar çeşitli bitkisel ürünler verdi. Dayanılmayacak tatları vardı. Ona bile katlandım yine geçmedi. Sonra forumda  bi arkadaşın bahsettiği gibi bi eczacı baktı. Minik bi şişe içinde iksir :) gibi bişey verdi. Onu sürdüm geçirdi ama kafamda çıkmayan iltahap sırtımda falan çıkmaya başladı. İltahabı içerde tüketmemiz gerektiğini anladım çünkü  eczacının verdiği sıvı sadece o bölgeden çıkmasını engelliyordu. Bu arada bu forumu da sürekli takip ediyordum yeni bir tedavi yöntemi bulan var mı diye. Şimdi ben basit bir yöntem buldum bende çok işe yaradı. Son 3 saç traşımda Tetra içmek zorunda kalmadım. Ne kadar zor bi hastalık olduğunu biliyorum ve sırf birilerine yardımcı olmak İçin az önce bu foruma üye oldum. Arkadaşlar her sabah aç karnına bi diş sarımsak yutuyorum, yarım çay bardağı su eşliğinde. Kokusunu sorun etmeyin çünkü çiğnemeden yuttuğunuz İçin kesinlikle koku olmayacak ben esnaf olduğum halde yutuyorum kesinlikle koku falan Yok. Ki olsa bile bu hastalıktan iyidir. Sonra arkadaşlar her gün bir bardağa bir bardak limon sıkıyorum üstüne bir şişe maden suyu ekliyorum. Birazını saç diplerime parmak uçlarımla sürüyorum kalanı da afiyetle içiyorum. Hemen yakmaya başlıyor sürdüğüm yerleri ama çok değil. Yandıkça ben mutlu oluyorum çünkü gerçekten geçiriyor sivilceleri. Sürmüşken yüzüme de sürüyorum. Yüzüme parlaklık geldi beyazladı ve yağlıydı bu durum da düzeldi.  Büyük kısmı geçti hastalığımın Allah’a çok şükür. Çok az kaldı sebebi ise tedaviyi aksatmam yani her gün bu bahsettiklerimi yapmıyorum. İşte böyle arkadaşlar mutlaka deneyin herkesin evinde bulunan malzemeler. Ben faydasını gördüm herkes görür inşallah. Rabbim herkese şifa versin   
                                        
                                        
                                        
                                     | 
                                
| 
                                            Çoğu kişi denediği tedavileri üşenmeden uzun uzun buraya yazıyor ama bazı kişiler tedavilerini burada anlatmak yerine telefon numarası istiyorlar. Tedavinizi buraya yazın herkes faydalansın numara isteme amacınız nedir? Eğer ki para istiyorsanız veya tedavi adı altında ürün satma amacınız varsa siz kesinlikle dolandırıcısınız. Kimseyi suçlamak istemem ama bu ülkede böyle olaylar her saniye yaşanıyor o yüzden bu şahıslar hakkında ciddi şüphelerim var. Bu şahıslara kesinlikle inanmayın numaralarını almayın kendi numaranızı da vermeyin. Bu şampuan geçiriyor şu bitkisel karışım geçiriyor falan filan diyerek sizi dolandırmaya çalışabilirler. Bu hastalık cildin dışında olmuyor yani şampuan ve sprey geçiremez sadece tedaviye destek olur kaşıntıyı azaltır vb. Mesela bu hastalığa en iyi gelen ilaç olan cleocin t şişlikleri geçiriyor ama hastalığı geçirmiyor. Hastalık içeride olduğu için dışarıdan uygulanan hiç bir ilaç bu hastalığı yok edemez. Antibiyotik hapların geçiremediği hastalığı bu numara isteyen kişilerin şampuanları mı geçirecek?  
                                        
                                        
                                        
                                      Bu hastalık cildin içinde oluyor tedavisi ise stressiz hayat ve sağlıklı beslenme.   | 
                                
| 
                                            Bizde diyoruz ki güzel kardeşim öncesi sonrası fotosu falan atabiliyorsan şuraya neden iki kelam yazmıyorsun kullandığın losyon krem her neyse artık? Madem fake değilsin madem yardımcı olmak istiyorsun ol o zaman tutan mı var. Ne iyi geldiyse yaz bizde araştıralım, kendi cildiyecimize soralım hatta kullanıp deneyelim. Ama yok mesaja gel yok whatsappa gel yok bilmem ne hocanın numarasını vereyim bu forumda böyle şeyleri yemezler. Forum donanım ölücüleri ile meşhur araştır biraz. Burada 24 saat aktif olup ucuzluk kampanya kovalayan tipler dolu. Yani para kazanma ümidiyle buralarda boşuna yazıp çizme insanların da umutlarıyla oynama. Çeken bilir bu hastalığı.   
                                        
                                        
                                        
                                     | 
                                
Başında Folikülit (Kıl Kökü İltihabı) Olanlar: YAĞ Kaynaklı
Giriş:
Folikülit, kıl köklerinin iltihaplanmasıdır. Bu durum genellikle bakteriyel veya mantar enfeksiyonlarından kaynaklanır ve kafa derisi, yüz, sırt ve diğer kıllı bölgeleri etkileyebilir. YAĞ kaynaklı folikülit, saç derisindeki sebum (yağ) üretiminin aşırı olması sonucu oluşur.
Belirtiler:
Tedavi:
YAĞ kaynaklı folikülit genellikle şunlarla tedavi edilir:
Önerilen Ürünler:
Önemli Notlar:
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                          Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:  
                    Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana  | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
 < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >  | 
        
                        _____________________________
                        ![]()  | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
 < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
 < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mymaxmy -- 4 Haziran 2013; 0:30:03 >  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         
                            NO PAİN NO GAİN!!!
                         
                     | 
                
                    
                            
  | 
        
| 
                        _____________________________
                         |