Bakanlıktan ÖTV açıklaması: “Cari açığın azaltılması için yapıldı” (3. sayfa)

Ocak–Haziran 2025 döneminde satılan kamu araçlarından 5.109.000 TL gelir elde edilmiş.

Aynı dönemde yeni araç alımlarına 161.182.000 TL harcanmış.

Hesaplama: 161.182.000 / 5.109.000 ≈ 31,55 kat.

Yani “satılan araçların 31 katı yeniden alındı” ifadesi matematiksel olarak doğru ve tutarlı.

ŞİMDİ OTUR, SIFIR !!! TEMBEL ÖĞRENCİ SENİ

2024’te otomobil satışları rekor kırsa da bu araçları ağırlıklı olarak toplumun en zengin %20’lik kesimin aldığını düşünüyorum; çünkü Türkiye’nin toplam gelirinin neredeyse yarısını onlar kontrol ediyor. Orta ve alt gelir grupları ise artan fiyatlar, yüksek ÖTV ve kredi faizi yüzünden araç alamıyor ya da ikinci ele yönelmek zorunda kalıyor. Satışların yüksekliği, halkın alım gücünün değil, gelir uçurumunun bir sonucu; yani herkes değil, parası olan alıyor, gerisi bakıyor. Gelirini enflasyona karşı koruyabilen, peşin alım yapabilen ya da düşük faizli özel finansmanlara ulaşabilen varlıklı kesim pazarı domine ediyor. Öte yandan geniş halk kesimi araç almak için krediye muhtaç ama yüksek faiz nedeniyle bu hayal de imkansız.

Zenginlerin yüksek vergiye ve fiyatlara rağmen otomobil almaya devam etmesi, hem fiyatları yukarı çekiyor hem de devletin bu düzenden vazgeçmesini gereksiz kılıyor. Çünkü “talep var” algısı devam ediyor. Bu durum, yoksulun otomobile erişimini daha da imkânsızlaştırıyor; çünkü artan maliyetler karşısında bir yandan krediye ulaşamıyor, diğer yandan pozitif bir ayrımcılıkla desteklenmiyor. Yani sistem, güçlüye alan açarken zayıfı dışarıda bırakıyor. Bu bir “serbest piyasa” değil, açık bir eşitsizlik düzeni.

Cari acigin tek caresi üretimdir. Diger türlü halka eziyettir. Romanya Gürcistan gibi ülkelerinde üretimleri bizdeki kadar olmamasina karsin onlarda neden böyle bir uygulama yok? Iktidar ÖTV getirecekse dügünlerde takilan kilolarca altinlara ve milyonlari bulan paralara getirsin. gercek özel tüketim budur.

Vatandaş yerli malını korumayı öğrenip, yabancı hayranlığından vazgeçmedikçe işin vergi ayağında ÖTV olarak daha çok sopa yeriz.

İşin basit bir Gelir-Gider dengesi var.

Herkes lüks telefonlar almak istiyor, lüks arabalara binmek, havuzlu evde oturmak, yabancı marka ayakkabı giymek, yurtdışından gelen petrolu doğalgazı bol kepçe kullanmak, lüks düğün salonlarında bol şatafatlı takılı altınlı eğlence yapmak istiyor.

İşin gerçeği kimse bu hayalleri karşılamak için gerekli olan dövizi ülkeye kazandırmıyor.

Dünyanın en genç emeklileri bizim ülkemizde. Herkes yatış için işten kaçmak için fırsat kolluyor.

Sıkıntı çıkıncada tüm şuç devlete atılıp kendi sütten çıkmış akkaşık numarası kesiyor.

Dahası ülkemize döviz getiren turiste mok atılıyor, yurtdışında kazandığı parayı memleketinde harcayan gurbetçiyle uğraşılıyor, TOGG gibi yerli markalara ilk günden bu yana saldırılıyor, petrol doğalgaz arayan devlete "yine seçim mi var yoksa zam mı yapacaklar" gibi saçma iftiralar atılıyor.

Bu kafayla bu mantıkla daha bize çok ÖTV uygulanır.

Cari açığı düşürmekse asıl maksat, öyleyse Türkiye'de üretilen Renault Clio-Megan, Hyundai i10-i20-Bayon, Fiat Egea gibi araçlara da ÖTV oranında zamlar geldi. Onlara neden ÖTV güncellemesi geldi? Ha pratikte değişen bir şey olmayacak, vergi matrahları yıllardır güncellenmediği için pratik hayatta %80 uygulanıyordu ÖTV oranı. Bu araçlarda ÖTV oranına yükseltme yapmayıp matrah güncellemesi yapsaydınız ve yerli içten yanmalı araçlar %45 üzerinden vergilendirilmiş olsa idi samimi bulurdum.

Ayrıca bu politikayla cari açık düşürmek pek olanaksız, Türkiye'nin cari açık sorunu yapısaldır ve iki vergi artışıyla düzeltilmez. Üstelik bu politika elektrikli araçları caydırıcı nitelikte, Türkiye'nin elektrik üretiminde yenilenebilir enerjiden yararlanma imkanları daha da artıyor. Cari açığın en büyük nedeni yenilenemeyen enerji bakımından Türkiye'nin kıt olması ve bu enerji türüne yapılan ithalattır. Elektrikli araçlar akaryakıt ve yenilenemeyen enerjiye yönelik talebi kısmen kısıyordu. Tam tersine bir hareket olmuş bu esasen.

"Ekonominin ırzına geçtik, küresel para simsarlarına 1 yıldır %45-50 faiz veriyoruz" diyemiyor da, cari açık, vs. diye laf ebeliği yapıyor. İngiliz Mehmet Şimşek denen sırıtık tipi görmeye bile tahammül edemiyorum artık.

Dünyanın en genç emeklilerinin sebebi vatandaş mı yoksa bu kanunu çıkaranlar mı? Pardon dış güçler de olabilir.  Seçimlerde oy almak için EYT yasasını çıkardılar, daha sonra da kendileri yapmamış gibi suçu muhalefete yüklemek istediler.

Normal ülkelerde hükümetler vatandaşın refahını, güvenliğini artırmak, ekonomik istikrarı sağlamak, alım gücünü yükseltmek için seçilir. Gerekli kanunları koyarlar. Buna kendileri de uyarlar. Vatandaşı zor duruma sokmazlar. Ancak bizde hükümet hiç kimseye sormadan kendi kendine bir şeyler deniyor. Gece yarıları resmi gazetede yayınlıyor. Vatandaş sabah uyanınca öğreniyor. Tepki olmayınca bir haftada normalleşiyor.

Birkaç ay sonra yine güncelleme geliyor, yine normalleşiyor...

Türkiye de değişik bir mantık var. Her ay zam yapan BYD kıymete bindi ekmek peynir gibi satılıyor. 19 aydır Zam yapmayan Togg değer kazanmıyor diye tukaka yapıldı. Ayrıca herkese %15 lik artış Togg un rakiplerine daha büyük zam demek zaten hepsi Togg tan pahalıydı onlar daha da pahalılaştı. Aradaki makas açıldı.

Yani bu karardan önce enine boyuna düşünülmüştür.

sana göre vatan hassasiyeti olan gazeteler hangileri? sabah, akşam, hürriyet, milliyet, takvim, akit, yeni şafak... bunlar mı?

Gerçekten bu aktrollerin bilim adına incelenmesi şart. Hükümetler genç emekliliği verecek insanlar da yok olmaz, ülkemin refahı için istemiyordum mu diyecek. akpartileri dışında herkes suçlu bu troller için. Ben mi getirdim eytyi, hala kamuda deliler gibi araç alan ben miyim?

Yok 31 kat değilmiş araç alımı da yanlış hesaplanmis vs vs. Konuyu saptırmaya çalışıyorlar akillari(!) sira. Mesele kaç kat olduğu değil, seni beni tasarruf yapıyoruz yapacağız ayağına uyutmaya çalışan bir hükümet var, bunu görmeyenin ar damarı çatlamıştir ya da üç beş kuruşluk trolluk yapiyordur orada burada

Ziyaaaaa....!!!!!!!

Eğer söylediklerin doğru olsaydı

1.. TR de üretilen otomobillerden Ötv almazlardı yada sembolik %-5-10 gibi alsınlarhadi..

2.. En temel TR de bulunmayan ürünlerden en azından KDV + Gümrükle alış sınırını 1500 euro (eski sınır) da kalırdı.. ithalatçının kaçırdığı vergiyi vatandaş öder hem de istediği ürüne ulaşırdı..

3.. Lüks daire // yat // lüks otomobil gibi satışlara yada yıllık vergisine zam yapılırdı..

4.. 10 ve üstü daire taşınmazı olandan daha yüksek vergi alınırdı..

5. senin gibi Aktroller gelip burda ÖTV yi savunmazdı.. 23 yıldır iktidardalar ne kadar katma değer ürettiler ,, hala ÖTV KDV savunan celladına aşık troller var..