Baba parası yiyenlere neden vatan haini gibi davranıyorlar ? (3. sayfa)

toksik kisilik bozukluğu olan insanlar kendinden iyi durumda olan (maddi veya manevi) herkese kin ve nefret kusar. kendi beceriksizliklerinden dolayı berbat olan hayatlarının müsebbibi hep baskalaridir.

herkesi küçümseyip ayni seviyeye ulaşmanın çok kolay oldugunu iddia eder ama is yapmaya gelince 1/10 unu bile yapamaz.

👏

Subaylık polislik kazandım alnımın akıyla sağlıktan hep elediler baba parası yemeyip te ne yapayım en büyük torpili yaratıcı size geçmiş zaten ağlamaya gerek yok boşuna.

Kıskanclık

Kendileri yiyemediği için tabi ki.  

Aynısını değil ama bir benzerini sık sık yaşıyorum.

Zamanında hem çalıştım, hem cimrilik ettim, hem de doğru yere yatırdım.

Şu an çeşitli yatırımlarım var, onlardan gelen parayla geçiniyorum. Yani maaşlı bir işte değilim.

Çevremde bunu kim öğrense hemen "aaa erkek adamsın, çalışmadan olur mu" diyor.

İçimden diyorum ki "sektir len dingil.. sana bugün piyango çıksa, daha ilk dakikada yapacağın şey işinden istifa etmek olur"  

Vay efendim neden çalışmıyorsun diye başkasını eleştirenler, kendileri çalışmazsa açlıktan geberecekleri için çalışıyorlar.

Başka bir sebebi yok.

Parası olan adam özellikle çalışmamalı ki, onun yerine gerçekten ihtiyacı olan biri iş bulabilsin.

Sen babanin parasiyla buyumedin mi babasiz buyuyenlere gore de sen kiyak bir cocukluk gecirmis oluyorsun eczaci bey

Ben de çok gıcık oluyordum buna. Ben de 23'e kadar çalışmadım. Ama çevre sürekli bu ne yapacak, nasıl para kazanacak, boş boş mu oturacak derdine düşmeye başladı. Neyse 23'te evlendim. Kendi işimi homeoffice yapacağım dedim. İlk müşterimi bağladım ama yeterli değil tabi. Bu esnada 3-4 senede işportacılık yaptım. Yine millete dert oldu. Bu böyle mi para kazanacak diye. Bu dert olanlar da daha önce bankalara borç takmış, batıp çıkmış, babamdan bile borç almış ya da babama borç takmış kişiler. Neyse 3-4 sene sonra işlerim oturunca işportacılığı bıraktım. Home office devam ettim. Bu seferde millet homeoffice i boş oturmak sanmaya başladı. Biri bir arıyor, 1 saat telefonda sohbet ediyor, sonra kendi izinli olduğu bir güne beni çağırıyor, şunu yapsana, buraya gitsene, nasıl olsa evdesin diyor. Anlatmaya çalışıyorum, homeoffice olunca gökten para yağmıyor. Yine normal iş yerinde gibi düzenli çalışmam gerekiyor, bedava kimse kimseye para vermiyor. Ama anlamıyor öküzler. Şimdi herkes home office'e müke müke döndü, belki şimdi kafaları basmıştır. Neyse 11 senedir öyle böyle geldik. İyi kötü geçen sene arabamızı da aldık.

Elalem yiyeceğine siz yiyin babanızın parasını tabi ki. Benim mesela amcalar güzel yediler. Adam ne zaman para kazansa atmaca gibi atlandı. Ama şu 2. jenerasyon olayına dikkat edin. Yazık günah, bitirmelik yemeyin, ihtiyaçlık yiyin, kendinizde sonra yatırım yapıp en kötüsünden genel varlığı eşit seviyede, kendi çocuklarınıza bırakmayı hedefleyin derim. Çünkü para harcamak, bitirmek çok kolay.

Hepsine bir şey dendiğini sanmıyorum. Baba parası yiyip, zorluk görmediği için sevgi kelebeği olan herkesten de öyle olmasını bekleyen, çok mutsuzsunuz yha azıcık pozitif olun diye takılan, her şey para değil diyen, millete iş güç konusunda nasihat veren ya da yanlışlarını eleştirenler tepki çekiyor daha çok. Mesela ben bu tiplere uyuz olurum.

Bir de kıskananlar var, kendi kötü hayat şartlarında dünyaya geldiği belki de hiç düze çıkamayacağı, şanslı kişilerin kolayca ulaştığı bir şeye ulaşmak için 5x 10x daha fazla emek göstermesi gerektiği için içten içten isyan edip baba parası yiyene kafayı takıyorlar. Haklılık payları yok değil ama baba parası yiyenin de bir suçu yok sonuçta. Kendileri de baba parası yemek istedikleri ya da herkes onlarla aynı şartlarda olsun istedikleri için bu haldeler.

Açıkçası çevreyle alakalı. Benim de arabam var aile parası sayılır. Arkadaşlarımla gezip dolaşmışızdır hiçbirisinden bu konudaki kötü yorumları almadım açıkçası.

Ayrıca arabanın baba parası v.b dönemleri geçtiğini düşünüyorum. Artık direkt yatırım aracı oldu. Babam bile der keşke daha önceden alsaydık arabayı diye.

Gezip tozduğumuz arkadaşlar elbette bunu konuşmaz. Dışardan bakış açısından bahsediyorum.

vatan hainliği çok ağır suçlama. fakat ülkemizde girişimcilik ve yatırım kültürü olmadığı da ortada.

bu neden önemli ufak bir örnekle açıklarsak

bahsi geçen baba örneğin fabrikalar kurup işçi çalıştırıp bu zenginliğe ulaştı. dolayısıyla türk halkının emeğini iş'e çevirerek para kazandı.

yaptığı satışlar sayesinde ya doğrudan dövizi türkiyeye getirdi, yada ithal malın yerine geçerek dövizin dışarı çıkmasını engelledi.

yani ülkesine önemli bir katkı sunmuş oldu.

babasının parasını yiyen çocuk ise ağırlıklı olarak parasını ithal mallara harcıyor. tatile yurt dışına gidiyor, en ufak ihtiyacının bile ithal olmasına özen gösteriyor.

çünkü hem bizde lüks üretimi düşük, hemde ithal malın prestiji daha yüksek. paranın böyle kullanılması ile babasının ülkeye kazandırdığı dövizi dışarı geri vermiş oluyor.

şimdi bu baba ile çocuğunun aynı değerde olmadığı da ortadadır. dolayısıyla babası kadar saygı görmemesi de normaldir.

avrupada çok uzun süredir yatırım kültürü var. bunun kaynağı onların uzun süre devam ettirdikleri feodal sistem de olabilir.

ama oranın zenginleri doğdukları bölgeleri sahipleniyor. sanatın ve teknolojinin bölgelerine gelmesi için yatırım yapıyorlar.

böylece geldikleri toprakları zenginleştirip o bölgenin sevdiği saydığı kişiler haline geliyorlar.

bizde parayı bulan istanbula kaçıyor ölüm döşeğine gelmeden köyüne uğramıyor. cami veya ilkokul dışında bir yatırım da yapmıyor.

ben kimsenin parasını vakfa bağışlamasını beklemiyorum. bence yardımlaşma dernekleri son çare olmalı ve zenginlerden çok tüm kitlelere hitap etmeli.

bunun yerine her zengin köyünün yolunu yaptırsa, bölgeye uygun bir iş imkanı yaratsa çok daha iyi olur. eminim ki porche taycan almaktan çok daha mutlu eder.

adamın babası zengin ve parasını yiyorsa helal olsun

adam çocuğuna değer veriyor insan gibi yaşamsına imkan sağlıyor

misal ben kapımızda araba varken babam vermezdi birşey alacağım zaman yardım etmezdi yanlış dahi yapsam benim yanlışım oldu

bunun en güzel tarafı kazanıp çalışmaya başladım herşeye kendim karar veriyorum kimse tek kelime yorum yapamıyor yoksa cvp belli sanane bu benim kararım

Parayı "bitirmelik yiyen" kişiler zaten bambaşka bir karakter.

Onlar kendi çalıştıklarını da bitirmelik yer. Zor kazansa bile fark etmez.

Paranın miktarı ve kaynağı fark etmeksizin "tarlaya girmiş çekirge sürüsü" gibi bir para harcama alışkanlığı vardır onların.

Ben mütevazi biriyim çok şükür.

Mesela basit bir hyundai accent arabam var, onu bile kullanmayıp bisikletle geziyorum. Hava atmayı seven biri değilim. Şu anki paramı bu hızda yiyerek bitirmem imkansız.

Yine de "çalışsana" diyenlerden kurtulamıyorum.  

Geçen komşunun biri yanaştı, naber iyilik falan.

Diyor ki "yahu komşu sen aslında bir işe girsen daha iyi bir arabaya binersin, golf falan alırsın ne güzel"

Dedim abi golf istesem şimdi de alırım, sorun değil.

"O zaman çalışınca passat alırsın işte, daha iyi olmaz mı?"

Dedim abi passatı da istesem şimdi alırım. Ben bu accente bile doğru düzgün binmiyorum, hep bisikletle geziyorum görüyorsun.

Diyor "niye bisiklete biniyorsun ki, madem paran pulun var"

Ya adam cidden şaka gibi, şeytan diyor sık gırtlağını.  

Mantığa bakın. Parası olan adam bisiklete binmez, ama aynı parası olan adam sırf kapıdaki arabanın modelini yükseltmek için eşşek gibi çalışıp patron kahrı çeker.

Manyak mıdır nedir ya. Beni zorla kapitalizmin kölesi yapacak.

Ben böyle mutluyum yahu. Haftanın 7 günü full time özgürüm, cennet gibi hayatım var, herif bizi zorla işe sokacak. Çattık belaya.  

Aynen öyle dostum.

Alın teri yok. O yüzden böyle servet kaybediliyor.

kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş